Yoksulluk Sınırı 76 Bin Lirayı Aştı; Asgari Ücret 22 Bin Lira

Ocak ayında, dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı yani açlık sınırı 22 bin 75 liraya yükseldi. Bu, gıda için yapılması gereken minimum tutardır.

Haber Merkezi / Açlık sınırı üzerinden hanehalkı tüketim harcamaları esas alınarak yapılan hesaplama sonuçlarına göre ise yoksulluk sınırı 76 bin 358 lira oldu. 2025 yılı için belirlenen asgari ücret 22 bin 104 liraydı.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM), Açlık ve Yoksulluk Sınırı Ocak 2025 Dönem Raporu’nu açıkladı.

Rapordan öne çıkan bölümler şöyle: “TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) harcama gruplarına göre endeks rakamları, 2003 yıllı madde fiyatları ile İstanbul Halk Ekmek, zincir market cari ay internet fiyatları ve BİSAM Beslenme Kalıbı üzerinden yapılan hesaplamaya göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı Ocak 2025 için 22 bin 75 liradır.

Bu harcama tutarı sadece gıda için yapılması gereken minimum tutardır. Açlık sınırı üzerinden hanehalkı tüketim harcamaları esas alınarak yapılan hesaplama sonuçlarına göre ise yoksulluk sınırı 76 bin 358 lira olarak gerçekleşmiştir.

Sağlıklı ve dengeli beslenmek için her aile ferdinin alması gereken kalori miktarı farklılık göstermektedir. Yetişkin bir erkeğin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için tüketmesi gereken gıdaların aylık karşılığı 6.180 liradır. Bu değer yetişkin bir kadın için 5.839, 15-18 yaş bir genç için 6.161, 4-6 yaş arası bir çocuk için 3.895 liradır.

Sağlıklı bir biçimde beslenmenin toplam aile bütçesine maliyeti ise 22 bin 75 lira olarak tespit edilmiştir. Bu tutar söz konusu ailenin sadece gıda için yapması gereken zorunlu harcama tutardır. Eğitim, sağlık, barınma, eğlence, ısınma, ulaşım gibi giderler ile birlikte bir ailenin yapması gereken harcama tutarı 76 bin 358 liraya ulaşmaktadır.

Tek başına yaşayan bir kişinin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için yapması gereken mutfak harcamaları ile yaşamını idame ettirmek için yapması gereken barınma, ulaşım, eğitim, sağlık vb. harcamalarının toplam tutarı ise en az 35.459 lira olmalıdır. Buna göre tek başına yaşayan bir kişi için yoksulluk sınırı 35 bin 459 lira olarak tespit edilmiştir.

Günlük harcamalarda Ocak 2025 dönemi için en yüksek maliyet grubunu 207,46 liralık harcama gereksinimi ile meyve sebze grubu oluşturmaktadır. İkinci en yüksek maliyetli harcama grubu 196,43 liralık harcama gereksinimi ile süt ve süt ürünleri olmuştur.

Et, tavuk ve balık grubu için yapılması gereken minimum harcama tutarı ise 140,71 liradır. Ekmek için yapılması gereken harcama tutarı günlük 69.83 liradır. Katı yağ ve sıvı yağ ise 37,43 lira masraf yapılması gereken ürün grubudur. Yumurta için 15,87, şeker, bal, reçel ve pekmez için ise 17,41 lira harcama yapılması gerekmektedir.

Daha dar bir gruplandırmaya göre harcamalarda meyve ve sebze yüzde 28,2 ile ilk sıradayken, süt ve süt ürünleri grubununun payı yüzde 26,6’dır. Et, yumurta ve kurubaklagil grubunun payı ise yüzde 26,1 olarak tespit edildi. Ekmek, makarna vb.’nin toplam içindeki payı yüzde 11,74, diğer gıda harcamalarının toplam içindeki payı ise yüzde 7,45 oldu.”

Paylaşın

Açlık Sınırı Asgari Ücreti Geçti

Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapılması gereken aylık gıda harcaması tutarı yani açlık sınırı 22 bin 131 liraya yükseldi.

Haber Merkezi / Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı yani yoksulluk sınırı ise 72 bin 88 liraya çıktı.

Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 28 bin 756 liraya yükseldi.

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), Açlık ve Yoksulluk Sınırı Ocak 2024 Raporu’nu açıkladı. Buna göre; Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapılması gereken aylık gıda harcaması tutarı yani açlık sınırı 22 bin 131 liraya yükseldi.

Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı yani yoksulluk sınırı ise 72 bin 88 liraya çıktı. Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 28 bin 756 liraya yükseldi.

Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 4,97, on iki aylık değişim oranı yüzde 47,06, yıllık ortalama artış ise yüzde 60,30 oldu.

Süt, yoğurt ve peynir ürünlerinin bulunduğu grupta; tüm ürünlerde fiyat artışı tespit edilirken en yüksek artış %11,5 ile yoğurtta, en düşük oranlı artış ise %5 ile sütte olduğu görüldü.

Et, tavuk, balık, yumurta, kuru baklagiller ürünlerinin bulunduğu grupta; dana kıyma ve kuşbaşı eti fiyatlarında da yılın ilk ayında artış olduğu tespit edildi. Tavuk fiyatında market bazlı fiyat ayarlamaları yapıldığı dikkati çekmiştir. Balık fiyatları da diğer ürünlerde olduğu gibi artış göstermiştir.

Balık fiyatı hesaplanırken her zaman olduğu gibi her tezgâhta olan ve satışı fazla çeşitlere ağırlık verilmiştir. Yumurtanın fiyatı %3 arttı. Kuru baklagiller (kuru fasulye, nohut, yeşil ve kırmızı mercimek) grubunda da yine- geçen ay belirtildiği üzere- fiyat artışı olduğu görülmüştür. Bu grupta en yüksek artış %8’lik bir oran ile yeşil mercimekte olduğu tespit edildi.

Taze sebze-meyve fiyatları –normalin dışında- mevsim koşullarının iyi olması ve bazı ürünlerde ihracatın gerilemesine bağlı olarak aile bütçesine olumlu olarak yansıdı. Sebze grubunda mevsim sebzeleri olarak kabul edilen ıspanak, pırasa, karnabahar gibi ürünlerin fiyatı değişmezken, geçen ay bir miktar artış gösteren lahananın fiyatı bu ay değişmedi.

Mutfakların olmazsa olmazı patates ve kuru soğan fiyatı bu ay sabit kaldı. Yine daha çok kış aylarında tercih edilen mandalina, portakal, elma gibi meyvelerin fiyatları da bu ay değişiklik göstermedi. Sebze ortalama (ana yemekleri tamamlayan maydanoz, kıvırcık vb. salata yeşillikleri dâhil değil) kg fiyatı 52,17 TL, ortalama meyve kg fiyatı 58,93 TL oldu.

Hesaplamada -bu ay- 23’ü sebze ve 9’u meyve olmak üzere toplam 32 üründeki fiyat değişimi dikkate alındı. Meyve-sebze ortalama kg fiyatı ise 53,59 TL (ana yemekleri tamamlayan maydanoz, kıvırcık gibi salata yeşillikleri bu hesaplamada “Ortalama MeyveSebze Fiyatı” kapsamında değerlendirilmektedir) olarak tespit edilmiştir.

Ekmek, pirinç, un, makarna, bulgur, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta; yılın ilk ayında beklendiği üzere Ankara’da 200 gram ekmeğin fiyatı yüzde 20 artışla 12,50 TL oldu. Grupta yer alan diğer ürünlerden un fiyatı değişmedi fakat pirinç, bulgur, makarna ve irmik fiyatlarında artış olduğu tespit edildi. Bu grupta ekmekten sonra görülen en yüksek artış yüzde 9 ile pirinçte oldu.

Temel yağ ürünlerinin bulunduğu grupta; zeytinyağı fiyatı değişmezken margarin ve tereyağı fiyatlarında artış olduğu tespit edildi. Siyah ve yeşil zeytin fiyatı da bu ay bir miktar artış gösterdi. Yağlı tohum ürünlerinin fiyatında da artış olduğu tespit edildi.

Son grupta yer alan gıda maddelerinden baharat ürünlerinin (kimyon, nane, karabiber vb.) fiyatında artış olduğu tespit edildi. Çayın fiyatı, bu ay da değişmedi. Diğer ürünlerden pekmez, reçel, bal fiyatı bu ay da arttı. Özellikle pekmez fiyatında yüzde 9,50 oranında artış olması dikkati çekti. Diğer ürünlerin fiyatı değişmedi.

Paylaşın

Açlık Sınırı 21 Bin 553, Asgari Ücret 22 Bin 104 Lira

Aralık ayında dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı yani açlık sınırı 21 bin 553 liraya yükseldi. Bu harcama tutarı sadece gıda için yapılması gereken minimum tutardır.

Haber Merkezi / 2025 için belirlenen 22 bin 104 liralık asgari ücretin açlık sınırının yalnızca 551 lira üzerinde kalması dikkat çekti.

Açlık sınırı üzerinden hanehalkı tüketim harcamaları esas alınarak yapılan hesaplama sonuçlarına göre ise yoksulluk sınırı 74 bin 552 lira olarak gerçekleşmiştir. Tek başına yaşayan bir kişinin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için yapması gereken mutfak harcamaları ile yaşamını idame ettirmek için yapması gereken barınma, ulaşım, eğitim, sağlık vb. harcamalarının toplam tutarı ise en az 34 bin 734 lira oldu.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM), aralık ayına ilişkin açlık ve yoksulluk raporunu açıkladı.

Buna göre; Dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı aralık için 21 bin 553 lira oldu. Bu harcama tutarı sadece gıda için yapılması gereken minimum tutardır. Açlık sınırı üzerinden hanehalkı tüketim harcamaları esas alınarak yapılan hesaplama sonuçlarına göre ise yoksulluk sınırı 74 bin 552 lira olarak gerçekleşti.

Sağlıklı ve dengeli beslenmek için her aile ferdinin alması gereken kalori miktarı farklılık göstermektedir. Yetişkin bir erkeğin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için tüketmesi gereken gıdaların aylık karşılığı 6 bin 022 lira, bu değer yetişkin bir kadın için 5 bin 751, 15-18 yaş bir genç için 5 bin 990, 4-6 yaş arası bir çocuk için 3 bin 789 lira oldu.

Sağlıklı bir biçimde beslenmenin toplam aile bütçesine maliyeti ise 21 bin 553 lira olarak tespit edildi. Bu tutar söz konusu ailenin sadece gıda için yapması gereken zorunlu harcama tutardır. Eğitim, sağlık, barınma, eğlence, ısınma, ulaşım gibi giderler ile birlikte bir ailenin yapması gereken harcama tutarı 74 bin 552 liraya ulaştı.

Tek başına yaşayan bir kişinin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için yapması gereken mutfak harcamaları ile yaşamını idame ettirmek için yapması gereken barınma, ulaşım, eğitim, sağlık vb. harcamalarının toplam tutarı ise en az 34 bin 734 lira olmalı. Buna göre tek başına yaşayan bir kişi için yoksulluk sınırı 34 bin 734 lira olarak tespit edildi.

Günlük harcamalarda aralık dönemi için en yüksek maliyet grubunu 218.61 liralık harcama gereksinimi ile meyve sebze grubu oluşturdu. İkinci en yüksek maliyetli harcama grubu 185.38 liralık harcama gereksinimi ile süt ve süt ürünleri oldu.

Et, tavuk ve balık grubu için yapılması gereken minimum harcama tutarı ise 137.58 lira, ekmek için yapılması gereken harcama tutarı günlük 57.11 lira, katı yağ ve sıvı yağ ise 36.56 lira masraf yapılması gereken ürün grubu oldu. Yumurta için 15.18, şeker, bal, reçel ve pekmez için ise 16.96 lira harcama yapılması gerekmekte.

Daha dar bir gruplandırmaya göre harcamalarda meyve ve sebze yüzde 30.4 ile ilk sıradayken, süt ve süt ürünleri grubununun payı yüzde 25.8, et, yumurta ve kurubaklagil grubunun payı ise yüzde 25.8 olarak tespit edildi. Ekmek, makarna vb.’nin toplam içindeki payı yüzde 10.23, diğer gıda harcamalarının toplam içindeki payı ise yüzde 7.45 oldu.

Paylaşın

Açlık Sınırı 21 Bin Lirayı Aştı; Yeni Asgari Ücret 22 Bin 104 Lira

Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapılması gereken aylık gıda harcaması tutarı yani açlık sınırı 21 bin 83 liraya yükseldi. Yeni asgari ücret 2025 yılı için 22 bin 104 açıklanmıştı.

Haber Merkezi / Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı yani yoksulluk sınırı 68 bin 675 liraya çıktı.

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), Aralık 2024 Açlık ve Yoksulluk Raporu’nu açıkladı. Buna göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapılması gereken aylık gıda harcaması tutarı yani açlık sınırı 21 bin 83 liraya yükseldi.

Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı yani yoksulluk sınırı 68 bin 675 liraya çıktı. Bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 27 bin 364 liraya yükseldi.

Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 2,54 oranında gerçekleşti. On iki aylık değişim oranı yüzde 46,09 oldu. Yıllık ortalama artış ise yüzde 62,35 olarak gerçekleşti.

TÜRK-İŞ hesaplamasında temel alınan ve doğrudan piyasadan çarşı-pazar-market dolaşılarak derlenen gıda ürünleri fiyatlardaki değişim, harcama gruplarına göre Aralık 2024 itibariyle şu şekilde oldu:

Süt, yoğurt ve peynir ürünlerinin bulunduğu grupta; bu ay fiyatlar genelde aynı kalmış, ancak önümüzdeki günlerde fiyat artışı yapılacağı ifade edilmiştir.

Et, tavuk, balık, yumurta, kuru baklagiller ürünlerinin bulunduğu grupta; dana kıyma ve kuşbaşı eti fiyatı yılbaşı öncesi değişmemiş, tavuk fiyatında ise artış görülmüştür. Balık ürünlerinde ise, özellikle balık tezgahlarında yaygın bulunan hamsi, istavrit mezgit’in kilogram fiyatında 10 TL’ye yakın artış olduğu tespit edilmiştir. Yumurtanın fiyatı aynı kalmıştır. Kuru baklagiller grubunda kısmi fiyat artışları gözlemlenirken, önümüzdeki günlerde bu ürünlerde fiyat artışlarının devam edeceği beklenmektedir.

Taze sebze-meyve grubunda; mutfakta ağırlıklı olarak kullanılan patatesteki fiyat artışı geçen ay olduğu gibi bu ay da dikkat çekmiştir. Son yıllarda protein ağırlıklı besin kaynaklarındaki yüksek fiyat artışları dolayısıyla taze sebze ve meyveye yönelen haneler burada da alım zorlukları çekmektedir.

Sebze grubunda mevsim sebzeleri olarak kabul edilen ıspanak, pırasa, karnabahar gibi ürünlerin fiyatı değişmezken, lahana fiyatının bir miktar arttığı gözlenmiştir. Daha çok kış aylarında tercih edilen mandalina, portakal gibi meyvelerin fiyatlarında ise bu ay -düşük de olsaazalma olduğu dikkati çekti. Sebze ortalama (ana yemekleri tamamlayan maydanoz, kıvırcık vb. salata yeşillikleri dâhil değil) kg fiyatı 60,94 TL, ortalama meyve kg fiyatı 60 TL oldu.

Hesaplamada -bu ay- 24’ü sebze ve 9’u meyve olmak üzere toplam 33 üründeki fiyat değişimi dikkate alındı. Meyve-sebze ortalama kg fiyatı ise 56,36 TL (ana yemekleri tamamlayan maydanoz, kıvırcık gibi salata yeşillikleri bu hesaplamada “Ortalama Meyve-Sebze Fiyatı” kapsamında değerlendirilmektedir) olarak tespit edilmiştir.

Ekmek, pirinç, un, makarna, bulgur, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta; ekmeğin fiyatındaki artış yeni yıla bırakıldığı için bu ay yine değişmedi. Grupta yer alan diğer ürünlerden un ve irmik fiyatları da değişmezken, pirinç ve bulgur fiyatlarında artış olduğu tespit edildi.

Temel yağ ürünlerinin bulunduğu grupta; zeytinyağı fiyatı yeni hasat sonrası biraz azaldı. Tereyağı fiyatı değişmedi. Ancak margarin ile ayçiçek yağı fiyatları nispeten arttı. Siyah ve yeşil zeytin fiyatı da bu ay artış gören ürünler arasında yer aldı. Yağlı tohum ürünleri de -yılbaşı sonrasına bırakılan zamlara rağmen- bir miktar artış gösterdi.

Son grupta yer alan gıda maddelerinden baharat ürünlerinin (kimyon, nane, karabiber vb.) fiyatı bu ay da sabit kaldı. Çayın fiyatı, marketten markete değişmesine rağmen, ortalamada bu ay -nispeten- değişmedi. Ihlamurun fiyatı arttı. Diğer ürünlerden pekmez, reçel ve şeker ile tuz fiyatı da arttı, diğer ürünlerin fiyatı ise değişmedi.

Paylaşın

Açlık Sınırı Son 5 Yılda Yüzde 971 Arttı

2019 yılının ocak ayında 6 bin 745 lira olan yoksulluk sınırı 2024 yılının kasım ayında yüzde 975 artarak 72 bin 524 liraya kadar yükseldi. Aynı dönemde açlık sınırı da yüzde 971 artış göstererek bin 957 liradan 20 bin 967 liraya çıktı.

2019 yılında 2020 olarak belirlenen asgari ücret beş yılda yüzde 741 artarak 2024 yılının ocak ayında 17.002 liraya kadar çıktı. Ancak Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM) rakamlarına göre, asgari ücretteki artışa karşın yoksulluk sınırı aynı dönemde yüzde 975 yükseldi.

2024 yılının sonlarına gelirken bir yandan yeni yılda asgari ücretin ne kadar olacağı tartışmaları devam ediyor. 2025 yılı için geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında Asgari Ücret Tespit Komisyonu 16 Aralık Pazartesi günü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ev sahipliğinde ikinci kez toplandı.

İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan komisyonda, işveren heyetini Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), işçi heyetini ise Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) temsil ediyor.

Şu ana kadar müzakere masasının taraflarından asgari ücret için bir rakam telaffuz edilmezken, TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar pazartesi yapılan ikinci toplantı sonrasında, “Üçüncü görüşmenin ardından rakamın netleşeceğini düşünüyoruz,” dedi.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu üçüncü toplantısının net tarihi henüz bilinmezken görüşmenin önümüzdeki hafta gerçekleşmesi bekleniyor.

2024 Ocak ayından itibaren geçerli olan net asgari ücret 17.002 TL olarak belirlenmiş, 2024 Temmuz ayında ise yaklaşık 7 milyonu asgari ücretle çalışan olmak üzere kayıtlı 15 milyon ücretle çalışanı ilgilendiren asgari ücret, geçtiğimiz yıllarda yapılanın aksine ve beklentilere rağmen hükümetin “sıkı para politikaları” uygulamaları nedeniyle arttırılmamıştı.

DİSK-AR’ın raporuna göre, asgari ücret civarında ücret alanlar da dahil edildiğinde (asgari ücretin altı ve yüzde 10 fazlasında yani asgari ücret komşuluğunda bulunanlar) 8,5 milyon işçi, asgari ücret civarı ve altında ücretle yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Başka bir deyişle 2023 yılı itibarıyla tüm özel sektör işçilerinin yüzde 48,9’u asgari ücret komşuluğunda ücretlerle çalışıyor.

Raporda, ücretle çalışanların 7,5 milyonunun (yüzde 43,6) asgari ücret ve altında ücretle çalıştığı belirtiliyor. Asgari ücretin yüzde 5 fazlası ve altında çalışan tüm özel sektör emekçilerinin yüzde 47,8’ini (8,3 milyon) oluşturduğu ifade ediliyor.

Türkiye’de 11,5 milyon işçinin (yüzde 66,1) asgari ücretin yüzde 20 fazlası ve altında ücret ile çalıştığının belirtildiği raporda, 14,5 milyon işçinin (yüzde 80,1) ise en fazla asgari ücretin yüzde 50 fazlası ücrete çalıştığı kaydediliyor.

Avrupa İstatistik Ofisi’ne (Eurostat) göre Türkiye, Avrupa ülkeleri içinde en düşük asgari ücrete sahip beşinci ülke konumunda bulunuyor. Verilerini brüt asgari ücretler üzerinden hesaplayan Eurostat’a göre, Türkiye’den daha düşük asgari ücrete sahip ülkeler arasında dört ülke bulunuyor; Sırbistan (544 euro), Karadağ (532 euro), Bulgaristan (477 euro) ve Arnavutluk (398 euro).

Türkiye’nin brüt asgari ücreti Eurostat’ın Temmuz ayı raporunda 568 euro olarak belirtiliyor. Ancak Aralık ayındaki 36 TL civarında olan euro kuruna göre, 20.002 TL brüt asgari ücret 544 euro, 17.002 TL net asgari ücret ise yaklaşık 462 euro.

Kocaeli Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Profesörü ve DİSK-AR araştırmacısı Prof. Dr. Aziz Çelik Euronews Türkçe’ye verdiği demeçte, “Ülkenin büyümesindeki paydan asgari ücrete bir şey eklenmiyor. Sadece enflasyonu baz alarak asgari ücretin artırılması doğru değil” ifadelerini kullandı.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK-AR) 2025 yılına yönelik hazırladığı Asgari Ücret Araştırması raporuna göre, 2024 yılında asgari ücretlinin alım gücü kaybı 54.712 TL olarak hesaplandı.

DİSK-AR’ın hazırladığı raporun yazarlarından biri olan Prof. Dr. Aziz Çelik “Tek başına enflasyon asgari ücret için bir ölçüt olamaz,” diyerek asgari ücretin doğru hesaplamalardan geçmediğini belirtiyor.

“Birincisi enflasyonun ölçümünde sıkıntılar var. İkincisi, TÜİK ortalama bir enflasyon ölçüyor. Yani doğru olsa bile bir ücretli enflasyonu ölçmüyor. Üçüncü faktör ise büyümenin hesaba katılmaması. Enflasyon doğru ölçülse bile reel olarak ücretleri korur ancak büyümeden pay alınamadığı için asgari ücretin payını düşürür.”

Asgari ücretin hesaplanmasında dikkat edilmesi gereken faktörleri dile getiren Çelik, “Geçim şartlarının esas alınması gerekiyor. Bir işçinin ve bakmakla yükümlü olduğu hanenin geçim şartları nasıl sağlandığına bakılması gerekli. İkincisi de kişi başı milli gelir artışıyla asgari ücretin ilişkilendirilmesi lazım,” değerlendirmesini yaptı.

GSYH’nin ülkedeki büyümeyi, toplam verimlilik artışını, zenginleşmeyi ifade ettiğine değinen Çelik, “Burada hakkaniyetli olan kişi başına düşen milli gelire paralel bir artış olmasıdır,” ifadelerini kullandı.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın yayınladığı rakamlara göre, 2024 yılının ilk çeyreğinde yüzde 5,6, ikinci çeyrekte, yüzde 2,4, üçüncü çeyrekte yüzde 2,1 büyüme yaşandı. Kişi başına gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) ise 2023 yılında yüzde 4,5 artış gösterdi ve cari fiyatlarla kişi başına düşen milli gelir 307.952 TL (13.110 dolar) olarak hesaplandı.

“Asgari ücretteki artış fiyat istikrarını bozmuyor”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Ağustos 2024’te yaptığı bir açıklamada “Fiyat istikrarını sağlayacak, daha önce yaptığımız gibi ilan ettiğimiz takvim çerçevesinde enflasyonu tek haneli oranlara tekrar çekeceğiz” diyerek fiyat istikrarına vurgu yapmıştı.

Eylül ayında hükümetin ekonomiyi düzeltme çabaları kapsamında 2025-2027 dönemine dair 3 yıllık yol haritasını sunan Orta Vadeli Program (OVP) açıklandı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, OVP ile ilgili olarak “Programımızın temel amacı enflasyonun kademeli olarak tek haneli seviyelere düşürülmesi” demişti. Geçtiğimiz hafta ise katıldığı bir panelde konuşan Yılmaz “Nihai hedefimiz, elbette dezenflasyondan sonra üçüncü aşama, o da fiyat istikrarı aşaması” ifadeleriyle “fiyat istikrarına” dikkat çekmişti.

Prof. Dr. Aziz Çelik ise asgari ücretteki artışın fiyat istikrarını olumsuz etkilemediğini savunuyor: “Asgari ücret artışı fiyatı istikrarını bozan bir unsur değil. Yüksek enflasyonun sebebinin ücret artışları olmadığı konusunda bilim dünyasında çok geniş bir mutabakat var. Ücret artışlarının enflasyonu yükselttiğine ya da tetiklediğine dair bir şey yok. Fakat hükümetin ekonomi politikası buna dayalı. Yani sıkı para politikası. Alım gücünün kısılması ve talebin düşürülmesine dayalı bir enflasyonla mücadele perspektifleri var. Bu perspektif de ücretlerin baskılanmasını beraberinde getiriyor.”

Enflasyondaki artışın, ücretlerin artmasından kaynaklanmadığı değerlendirmesini yapan Çelik, “Hükümet, asgari ücreti hesaplarken bunu esas alacak ama bu doğru bir yaklaşım değil. Bu enflasyonun yükünü çalışanlara yıkmak anlamına gelecektir,” diye konuştu.

Ülkede artan yoksulluk sınırına dikkat çeken Prof. Dr. Aziz Çelik, uluslararası standartları işaret etti. Türkiye’de asgari ücretin sadece bir işçinin geçimini baz alarak hesaplanmasının doğru olmadığını belirten Çelik, küresel standartlara göre ailenin de hesaba katılması gerektiğini ifade etti.

Ancak Türkiye’nin mevcut ölçütlerini kabul edildiği durumda bile, tek bir işçinin yaşam maliyetinin Kasım ayı itibarıyla 26.000 liraya ulaştığını ve asgari ücretin altında kaldığını vurguladı. Çelik, yaşam maliyetinin önümüzdeki yılın ortasında 30.000 lirayı rahatlıkla aşacağını belirterek, asgari ücretin bu seviyenin üzerinde olması gerektiğini ifade etti.

Açlık sınırı için dört kişilik bir ailenin sadece gıda harcamasının esas alındığını, yoksulluk sınırının ise bir haneye giren asgari rakamı ortaya koyduğunu hatırlatan Çelik bu ölçütlerin asgari ücretin tespitinde rol oynaması gerektiğini vurguladı:

“Geçinme maliyeti ölçütleri dikkate alınarak asgari ücret belirlenmeli. Yoksulluk sınırının yarısı ya da bir işçinin yaşam maliyeti ortalama aynı rakama tekabül ediyor. Bu da olması gereken en düşük miktarı 30.000 liranın üstüne çıkarıyor.”

Türkiye’de asgari ücretin işverene maliyetleri artırdığı, istihdam kaybına neden olduğu ve enflasyon artışını tetiklediğini iddialarına ilişkin olarak ise Çelik, özellikle 2016 yılında asgari ücrete yapılan yüzde 30 oranındaki zammı ve o dönemde enflasyonun yüzde 8,5 civarında olduğunu ve enflasyonun büyük bir artış göstermediğini belirtti.

Çelik, 2015 yılının sonunda 1.000 TL olan asgari ücretin, 2016 yılında yüzde 30 arttırılarak net 1.300 TL’ye çıkarılmasını hatırlatarak, “O dönemde enflasyonun çok üzerinde bir asgari ücret zammı yapılmıştı. Enflasyon 2015’te yıllık bazda 8,5 civarındaydı. Ve yüzde 30 zamma rağmen enflasyon büyük oranda yükselmemişti,” değerlendirmesini yaptı.

O dönemdeki artışa rağmen enflasyon oranında ya da işsizlik oranında kayda değer bir artış yaşanmadığını belirten Çelik, “Ücret artışlarının enflasyon ya da istihdam kaybına yol açtığı iddiası Türkiye’de verilerle kanıtlanmış değil” dedi. Asgari ücret artışlarının son 20 yılda enflasyon üzerinde gerçekleştiğini belirten Çelik, buna rağmen asgari ücretin yaşanabilir bir seviyeye ulaşmadığının altını çizdi.

Asgari ücretin Türkiye’de ortalama ücrete dönüşmesinin büyük bir sorun teşkil ettiğini de değinen Prof. Dr. Çelik, büyük ölçekli işletmelerin asgari ücret maliyetlerini kolaylıkla karşılayabileceğini ancak küçük ölçekli işletmelerin bu maliyeti karşılamakta zorlandığını ifade etti.

Çelik, çözüm olarak hükümetin küçük işletmeler için özel teşvik mekanizmalarını devreye sokması gerektiğini belirtti. Büyük şirketlerin mevcut koşullarda daha yüksek ücretleri dahi karşılayabileceğini vurgulayan Çelik, “Şu anda tüm işverenlere uygulanan 5 puanlık sigorta teşviği, yalnızca küçük ve orta ölçekli işletmelere uygulanabilir,” yorumunu yaptı.

Asgari ücretin yaygın bir ücret haline gelmesinin büyük şirketlerin toplam maliyetlerini düşürdüğünü belirten Çelik, asgari ücret sorununa uzun vadeli ve yapısal bir çözüm olarak Avrupa Birliği ülkelerindeki uygulamalara dikkat çekti. Avrupa’da yaygın olan toplu iş sözleşmelerinin hükümet tarafından sendikasız iş yerlerine teşmil edilmesi gerektiğini belirtti.

Türkiye’de de mevcut yasal çerçevede bu mekanizmanın bulunduğunu ancak kullanılmadığını ifade eden Çelik, bu yöntemin ücret farklılaşmasını sağlayarak asgari ücretin ortalama ücret olmaktan çıkarılabileceğini savundu: “Büyük şirketler için asgari ücret maliyetleri bir sorun teşkil etmezken, küçük işletmelere sağlanacak teşvikler ve toplu iş sözleşmelerinin yaygınlaştırılması çözüm için kritik öneme sahip.”

Paylaşın

Yoksulluk Sınırı 72 Bin 500 Lirayı Aştı

Dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı yani açlık sınırı 20 bin 967 liraya yükseldi. Açlık sınırı, sadece gıda için yapılması gereken minimum tutardır.

Haber Merkezi / Açlık sınırı üzerinden hanehalkı tüketim harcamaları esas alınarak yapılan hesaplamaya göre yoksulluk sınırı ise 72 bin 524 liraya çıktı.

Tek başına yaşayan bir kişinin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için yapması gereken mutfak harcamaları ile yaşamını idame ettirmek için yapması gereken barınma, ulaşım, eğitim, sağlık vb. harcamalarının toplam tutarı ise en az 33.807 lira oldu.

Birleşik Metal İş Sendikası Araştırma Merkezi BİSAM, Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması Kasım 2024 Dönem Raporu’nu açıkladı.

Buna göre; Kasım ayında dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı 20 bin 967 lira oldu. Bu harcama tutarı sadece gıda için yapılması gereken minimum tutardır. Açlık sınırı üzerinden hanehalkı tüketim harcamaları esas alınarak yapılan hesaplama sonuçlarına göre ise yoksulluk sınırı 72 bin 524 lira oldu.

Yetişkin bir erkeğin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için tüketmesi gereken gıdaların aylık karşılığı 5 bin 866 lira, bu değer yetişkin bir kadın için 5 bin 594, 15-18 yaş bir genç için 5 bin 825, 4-6 yaş arası bir çocuk için 3 bin 682 lira oldu.

Sağlıklı bir biçimde beslenmenin toplam aile bütçesine maliyeti ise 20 bin 967 lira olarak tespit edildi. Bu tutar söz konusu ailenin sadece gıda için yapması gereken zorunlu harcama tutardır. Eğitim, sağlık, barınma, eğlence, ısınma, ulaşım gibi giderler ile birlikte bir ailenin yapması gereken harcama tutarı 72 bin 524 liraya ulaştı.

Tek başına yaşayan bir kişinin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için yapması gereken mutfak harcamaları ile yaşamını idame ettirmek için yapması gereken barınma, ulaşım, eğitim, sağlık vb. harcamalarının toplam tutarı ise en az 33.807 lira oldu. Buna göre tek başına yaşayan bir kişi için yoksulluk sınırı 33.807 lira olarak tespit edildi.

Günlük harcamalarda kasım ayında en yüksek maliyet grubunu 203.95 liralık harcama gereksinimi ile meyve sebze grubu oluşturdu. İkinci en yüksek maliyetli harcama grubu 183.5 liralık harcama gereksinimi ile süt ve süt ürünleri oldu.

Et, tavuk ve balık grubu için yapılması gereken minimum harcama tutarı ise 134.7 lira, ekmek için yapılması gereken harcama tutarı günlük 57.11 lira, katı yağ ve sıvı yağ ise 35.3 lira masraf yapılması gereken ürün grubu oldu. Yumurta için 13.54, şeker, bal, reçel ve pekmez için ise 16.68 lira harcama yapılması gerekmektedir.

Daha dar bir gruplandırmaya göre harcamalarda meyve ve sebze yüzde 29.1 ile ilk sıradayken, süt ve süt ürünleri grubununun payı yüzde 26.25’tir. Et, yumurta ve kurubaklagil grubunun payı ise yüzde 26.65 oldu. Ekmek, makarna vb. için pay yüzde 10.48, diğer gıda harcamalarının toplam içindeki payı ise yüzde 7.44 oldu.

Paylaşın

TÜRK-İŞ Duyurdu: Yoksulluk Sınırı 67 Bin Lira

Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı yani açlık sınırı 20 bin 561 liraya yükseldi.

Haber Merkezi / Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı yani yoksulluk sınırı 66 bin 976 liraya çıktı. Bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 26 bin 712 liraya yükseldi.

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), Kasım 2024 açlık ve yoksulluk raporunu açıkladı. Raporda öne çıkan bölümler şöyle:

“Giderek artan hayat pahalılığı, gelir dağılımda ve vergide adaletsizlik, başta işçiler olmak üzere, toplumun dar ve sabit gelirli tüm kesimlerinin yaşam şartlarını daha da ağırlaştırmış ve her geçen gün ağırlaştırmaya devam etmektedir. Bugün itibariyle mevcut asgari ücret dört kişilik bir aile için ancak 7 gün yetiyor.

İnsan onuruna yaraşır gelir düzeyini sağlayacak bir ücret karşılığında çalışılması anayasal bir hak olmasına rağmen milyonlarca çalışan ailesiyle birlikte düşük ve yetersiz kazanç ile hayatının sürdürmek durumunda bırakılmaktadır. Ekonomik krizden çıkış için çalışanlardan özveri beklenmektedir.

Daha önce de belirttiğimiz üzere ücretli çalışanlar enflasyonun nedeni değil mağdurudur. Ülkemizde gelir ve servet eşitsizliğini dengeleyecek adil bir vergi sistemi ile bütüncül sosyal politikalara ihtiyaç duyulmaktadır.

TÜRK-İŞ Konfederasyonu tarafından, çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek amacıyla 37 yıldır her ay düzenli olarak yapılan bu araştırmanın 2024 Kasım ayı sonucuna göre;

Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 20.561,65 TL ’ye, gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık vebenzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk
sınırı) 66.976,07 TL’ye, bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ de aylık 26.712,30 TL ’ye yükseldi.

TÜRK-İŞ’ in verilerine göre “mutfak enflasyonu” verilerindeki değişim Kasım 2024 itibariyle şu şekilde gerçekleşmiştir: Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 0,64 oranında gerçekleşti. On aylık değişim oranı yüzde 42,47 oldu. Son on iki ay itibariyle değişim oranı ise yüzde 46,60 olarak hesaplandı. Yıllık ortalama artış yüzde 67,20 olarak gerçekleşti.

Konfederasyonumuzca hesaplanan tutarlar ücret düzeyi olmayıp haneye girmesi gereken toplam gelir miktarıdır. TÜRK-İŞ hesaplamasında temel alınan ve doğrudan piyasadan çarşı-pazar-market dolaşılarak derlenen gıda ürünleri fiyatlardaki değişim, harcama gruplarına göre Kasım 2024 itibariyle şu şekilde oldu:

Süt, yoğurt, peynir grubunda; Süt, yoğurt ve peynir ürünlerinin bulunduğu bu grupta peynir ve yoğurt fiyatlarında marketler arasındaki rekabetten dolayı yüzde 1 düzeyinde kısmi bir düşüş gözlemledi. Sütün kilogram fiyatı değişmedi.

Et, tavuk, balık, yumurta, kuru baklagiller ürünlerinin bulunduğu grupta; Et fiyatlarındaki hareketlilik devam etmektedir. Geçtiğimiz ay kilogram fiyatı 547 TL olan dana kıyma ve kuşbaşı, bu ay yüzde 2,5 azalarak 533 TL olarak tespit edildi. Kuzu etinin kilogram fiyatı ise geçen ay 773 TL iken bu ay yüzde 4 artarak 807 TL olduğu gözlemlendi. Tavuk etinin kilogram fiyatı yüzde 1 arttı.

Balık ürünlerinin çeşitlenmesi ve aynı zamanda mevsimi olması sebebiyle balık fiyatlarındaki azalma devam etti. Yumurtanın adet fiyatının bu ay 4,66 TL’ den yüzde 18 artışla 5,69 TL’ye yükseldi. Kuru baklagiller grubunda en yüksek artış yüzde 6 ile kırmızı mercimekte olduğu tespit edildi. Diğer ürünlerden nohut, kuru fasulye ve yeşil mercimeğin fiyatlarında kısmen düşüş görüldü.

Taze sebze-meyve grubunda; Gıda harcamasında ağırlıklı yer alan ve mevsim koşullarına göre değişkenlik gösteren taze meyve-sebze fiyatları bu ay da artış gösterdi. Mutfak harcamalarının vazgeçilmez ikilisi olan patates ve soğan bu ayın en fazla artış gösteren ürünleri olarak tespit edildi. Sebze grubunda mevsim sebzeleri olarak kabul edilen karnabahar, ıspanak gibi ürünlerinde fiyatları geçen ay ile aynı seviyede olduğu gözlemlendi. Daha çok kış aylarında tercih edilen mandalina, portakal gibi meyvelerin fiyatlarında ise bir miktarda olsa azalma olduğu gözlemlendi.

Sebze ortalama (ana yemekleri tamamlayan maydanoz, kıvırcık vb. salata yeşillikleri dâhil değil) kg fiyatı 56,87 TL, ortalama meyve kg fiyatı 52,50 TL oldu. Hesaplamada -bu ay- 24’i sebze ve 9’u meyve olmak üzere toplam 33 üründeki fiyat değişimi dikkate alındı. Meyvesebze ortalama kg fiyatı ise 52,73 TL olarak tespit edildi (ana yemekleri tamamlayan maydanoz, kıvırcık gibi salata yeşillikleri bu hesaplamada “Ortalama Meyve-Sebze Fiyatı” na
dâhil edilmektedir).

Ekmek, pirinç, un, makarna, bulgur, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta Ekmeğin fiyatı bu ay değişmedi. Pirinç, bulgur, makarna ve un fiyatlarında artış olduğu tespit edildi. En az artış yüzde 7 ‘ye yakın bir oranda un da gerçekleştiği görüldü.

Temel yağ ürünlerinin bulunduğu grupta; Temel yağ ürünlerinin bulunduğu bu grupta; zeytinyağı ve tereyağı fiyatları azalırken, Ayçiçek yağı ve margarin fiyatlarında artış olduğu görüldü. Fakat geçen ay olduğu gibi bu ay da market raflarında zeytinyağı ürünlerindeki azalmanın devam ettiği dikkati çekti. Siyah ve yeşil zeytin fiyatı sabit kaldı. Yağlı tohum ürünlerinden cevizin fiyatında artış gözlemlendi. Diğer ürünlerin fiyatında değişiklik görülmedi.

Son grup içinde yer alan diğer gıda maddelerinde; Son grupta yer alan gıda maddelerinden baharat ürünlerinin (kimyon, nane, karabiber vb.) fiyatı sabit kaldı. Geçen ay artış gösteren çayın fiyatı bu ay değişmedi. Ihlamurun fiyatı da bu ay değişmedi. Diğer ürünlerden en fazla artış yüzde 12’ye yakın oranda pekmezde görüldü. Reçel yüzde 7,5, bal ve şeker ise bu ay yine yüzde 2 artış gösterdi. Tuz ve salçanın fiyatı bu ay da sabit kaldı.”

Paylaşın

Yoksulluk Sınırı 72 Bin Lirayı Aştı

Dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı yani açlık sınırı 20 bin 860 liraya, açlık sınırı üzerinden hanehalkı tüketim harcamaları esas alınarak hesaplanan yoksulluk sınırı ise 72 bin 156 liraya yükseldi.

Haber Merkezi / Tek başına yaşayan bir kişinin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için yapması gereken mutfak harcamaları ile yaşamını idame ettirmek için yapması gereken barınma, ulaşım, eğitim, sağlık vb. harcamalarının toplam tutarı ise en az 33 bin 634 lira oldu.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) / Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM), ekim ayına ilişkin açlık ve yoksulluk verilerini açıkladı.

Buna göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için aylık yapması gereken harcama tutarı ekim için 20 bin 860 liradır. Bu harcama tutarı sadece gıda için yapılması gereken minimum tutardır. Açlık sınırı üzerinden hanehalkı tüketim harcamaları esas alınarak yapılan hesaplama sonuçlarına göre ise yoksulluk sınırı 72 bin 156 lira olarak gerçekleşmiştir.

Sağlıklı ve dengeli beslenmek için her aile ferdinin alması gereken kalori miktarı farklılık göstermektedir. Yetişkin bir erkeğin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için tüketmesi gereken gıdaların aylık karşılığı 5 bin 837 liradır. Bu değer yetişkin bir kadın için 5 bin 564, 15-18 yaş bir genç için 5 bin 802, 4-6 yaş arası bir çocuk için 3 bin 657 liradır.

Sağlıklı bir biçimde beslenmenin toplam aile bütçesine maliyeti ise 20 bin 860 lira olarak tespit edilmiştir. Bu tutar söz konusu ailenin sadece gıda için yapması gereken zorunlu harcama tutardır. Eğitim, sağlık, barınma, eğlence, ısınma, ulaşım gibi giderler ile birlikte bir ailenin yapması gereken harcama tutarı 72 bin 156 liraya ulaşmaktadır.

Tek başına yaşayan bir kişinin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için yapması gereken mutfak harcamaları ile yaşamını idame ettirmek için yapması gereken barınma, ulaşım, eğitim, sağlık vb. harcamalarının toplam tutarı ise en az 33 bin 634 lira olmalıdır. Buna göre tek başına yaşayan bir kişi için yoksulluk sınırı 33 bin 634 lira olarak tespit edilmiştir.

Günlük harcamalarda ekim ayında en yüksek maliyet grubunu 211.62 liralık harcama gereksinimi ile meyve sebze grubu oluşturmaktadır. İkinci en yüksek maliyetli harcama grubu 182.6 liralık harcama gereksinimi ile süt ve süt ürünleri olmuştur. Et, tavuk ve balık grubu için yapılması gereken minimum harcama tutarı ise 131.97 liradır.

Ekmek için yapılması gereken harcama tutarı günlük 57.11 liradır. Katı yağ ve sıvı yağ ise 34.67 lira masraf yapılması gereken ürün grubudur. Yumurta için 11.86, şeker, bal, reçel ve pekmez için ise 16.02 lira harcama yapılması gerekmektedir.

Daha dar bir gruplandırmaya göre harcamalarda meyve ve sebze yüzde 30.4 ile ilk sıradayken, süt ve süt ürünleri grubununun payı yüzde 26.3’tür. Et, yumurta ve kurubaklagil grubunun payı ise yüzde 25.5 oldu. Ekmek, makarna vb. için pay yüzde 10.5, diğer gıda harcamalarının toplam içindeki payı ise yüzde 7.3 oldu.

Paylaşın

Açlık Sınırı 22 Bin Yoksulluk Sınırı 68 Bin Lirayı Aştı

Ekim ayında dört kişilik bir ailenin açlık sınırı bir önceki aya göre bin 024 lira artarak 22 bin 24 liraya çıktı. Yoksulluk sınırı ise barınma, ulaşım ve diğer temel ihtiyaçlardaki fiyat artışları nedeniyle 2 bin 372 liralık yükselişle 68 bin 245 liraya ulaştı.

Haber Merkezi / Açlık sınırındaki artış, 17 bin lira olarak uygulanan asgari ücreti 5 bin lira geride bıraktı. Asgari ücret, 68 bin 245 lira olan yoksulluk sınırının yalnızca yüzde 25’ini karşılayabiliyor. Temmuz ayında 12 bin 500 liraya yükseltilen en düşük emekli aylığı ise açlık sınırının ancak yüzde 56’sını karşılayabiliyor.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nun Ar-Ge birimi KAMU-AR, dört kişilik bir ailenin, dengeli ve sağlıklı beslenebilmesi için tüketmesi gereken gıda ile beslenmenin yanı sıra diğer ihtiyaçlarını da yoksunluk hissi çekmeden karşılayabilmesi için yapması gereken harcamaları dikkate alarak hesapladığı açlık – yoksulluk sınırı araştırmasının ekim sonuçlarını açıkladı.

Açlık sınırının bir önceki aya göre bin 024 lira arttığı ekim ayında gıda dışındaki ihtiyaçlar için yapılması gereken harcama ise 1.384 liralık artışla 46 bin 221 liraya çıktı. Her ikisinin toplamından oluşan yoksulluk sınırı ise önceki aya göre 2 bin 372 lira arttı. Son bir yıllık dönemde ise açlık sınırı 6 bin 604 lira, gıda dışındaki ihtiyaçlar için yapılması gereken harcama 17 bin 746 lira ve yoksulluk sınırı ise 24 bin 386 liralık artış kaydetti.

Ekim ayında 22 bin 24 liraya yükselen açlık sınırı; bu yıl sonuna kadar 17 bin lira olarak uygulanacak olan asgari ücretin 5 bin lira üzerine çıktı. Asgari ücret 68 bin 245 liralık yoksulluk sınırının ise sadece yüzde 25’ini karşılayabildi. Temmuzda 12 bin 500 liraya çıkarılan en düşük emekli aylığı ise açlık sınırının ancak yüzde 56’sını karşılayabiliyor.

Ankara’da en fazla alış-veriş yapılan marketlerden derlenen fiyatlara göre, dengeli beslenebilmek için et- balık- yumurtaya aylık olarak harcanması gereken tutar ekim ayında bir önceki aya göre 229 lira, yıllık olarak ise 2 bin 71 lira artarak 6 bin 325 lira oldu.

Kuru bakliyat için yapılması gereken harcama önceki aya değişmezken, geçen yılın aynı ayına göre ise 95  liralık artışla 428 lira oldu.

Bir önceki aya göre değişmeyerek 4 bin 640 lirada kalan süt, yoğurt ve peynir için yapılması gereken harcama son bir yılda ise 1.122 lira arttı. Meyve için harcanması gereken para önceki aya göre 23 lira, geçen yılın aynı ayına göre ise 698 lira artarak 2 bin 32 lira oldu.  Sebze için harcaması gereken tutar ise önceki aya göre 693 lira, geçen yılın aynı ayına göre ise 1.018 lira artarak 3 bin 117 lira olarak hesaplandı.

Ekmek, un ve makarna gibi ürünler için yapılması gereken harcama ekim ayında 49 lira artarak 1.810 liraya yükseldi, pirinç ve bulgur harcamaları 844 lirada kaldı. Yağ için yapılması gereken harcama ise 26 liralık artışla 609 liraya çıktı.

Şeker, bal, pekmez, reçel gibi gıda maddelerine yapılması gereken harcama önceki aya göre 6 lira artarak 1.474 lira oldu. Aynı ailenin zeytin için yapması gereken harcama ise değişmedi ve 746 lirada kaldı.

Yetişkin erkek için 2 bin 800, kadın için 2 bin 200, genç için 3 bin ve çocuk için de bin 600 kalori esas alınarak yapılan hesaplamaya göre Ekim ayı açlık sınırı yetişkin erkek için 6 bin 430 lira, yetişkin kadın için 5 bin 48 lira, çocuk için 3 bin 655 lira ve genç için de 6 bin 880 lira oldu.

Açlık sınırı bu yılın ilk on aylık döneminde ise toplam 5 bin 541 lira artış kaydetti.

Yoksulluk sınırının belirlenmesinde gıda dışı ihtiyaçların fiyat değişimleri de esas alınarak yapılan araştırmaya göre, dört kişilik bir ailenin gıda dışındaki ihtiyaçlarını “insan onuruna yaraşır bir şekilde ve yoksunluk hissi duymadan” karşılayabilmesi için gereken harcama tutarı da ekim ayında 46 bin 221 liraya kadar çıktı.

Ekim ayında dört kişinin giyim ve ayakkabı harcamaları ortalama 1.971 liraya yükselirken, barınma (kira dâhil) harcamaları 12 bin 17 liraya, ev eşyası harcamaları 5 bin 542 liraya, sağlık harcamaları 1.824 liraya yükseldi. Ulaştırma harcamaları 13 bin 631 lira oldu. Haberleşme harcamaları 1.355 liraya inerken eğlence ve kültür harcamaları 1.326 liraya, eğitim harcamaları 1.183 liraya, tatil-otel harcamaları 4 bin 948 liraya ve çeşitli mal ve hizmetlerle ilgili harcamalar 2 bin 425 liraya kadar çıktı.

Gıda dışı harcamalar bu yılın ilk on aylık döneminde 15 bin 867 lira artış gösterdi. Dört kişilik bir ailenin insan onuruna yaraşır şekilde yoksunluk hissi çekmeden yaşayabilmesi için yapması gereken gıda ile gıda dışı harcamaların toplam tutarını gösteren yoksulluk sınırı ise ekim ayında 68 bin 245 liraya tırmandı. Yoksulluk sınırında yılın ilk on ayındaki artış ise 21 bin 408 lira oldu. Yoksulluk sınırında, son bir yıllık dönemdeki artış ise 24 bin 386 lira olarak gerçekleşti.

Paylaşın

Yoksulluk Sınır 65 Bin Liraya Dayandı

Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı yani açlık sınırı 20 bin 431 liraya Yükseldi.

Haber Merkezi / Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı yani yoksulluk sınırı 66 bin 553 liraya çıktı.

Bekar bir çalışanın “yaşama maliyeti” de aylık 26 bin 526 liraya yükseldi.

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), Eylül 2024’e ilişkin açlık ve yoksulluk sınırlarını açıkladı. Buna göre, Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcaması, yani açlık sınırı 19 bin 830 TL’ye yükselmiş durumda. Gıda harcaması dışında kalan tüm zorunlu giderler de dahil edildiğinde, ailenin toplam geçim maliyeti ise 64 bin 595 TL’yi buluyor. Bekâr bir çalışanın yaşama maliyeti ise aylık 25 bin 706 TL olarak hesaplandı.

Açıklanan verilere göre, mutfak enflasyonundaki yıllık artış yüzde 48bin 72’ye ulaştı. Yılın ilk altı ayındaki değişim oranı yüzde 37,41 olarak hesaplanırken, sadece Eylül ayındaki artış ise yüzde 2,90 olarak gerçekleşti. Yıllık ortalama mutfak enflasyonu ise yüzde 71,23 olarak belirlendi.

Gıda ürünleri fiyatlardaki değişim, harcama gruplarına göre ekim itibariyle şu şekilde oldu: Süt, yoğurt, peynir grubunda; Günlük tüketimi fazla olan süt, yoğurt, peynir grubunda bu ay süt ve yoğurt fiyatlarında ciddi bir değişiklik görülmezken peynir fiyatında kısmi bir artış olduğu tespit edildi. Ancak market raflarında da ürün çeşitliliğinde azalma olduğu gözlemlendi.

Et, tavuk, balık, yumurta, kuru baklagiller ürünlerinin bulunduğu grupta; Geçen ay bir miktar azalan dana eti fiyatında bu ay yüzde 5, kuzu eti fiyatında ise yüzde 3 artış olduğu tespit edildi. Tavuk eti fiyatında da bu ay kilogramda yüzde 3’lük bir artış gözlemlendi. Balık ürünleri çeşitlendi. Mezgit, hamsi, palamut levrek gibi tezgâhlarda yaygın bulunan ve mevsimi olan balık çeşitlerinin kilogram fiyatları geçen aya göre yüzde 5 azaldı. Yumurtanın adet fiyatının bu ay da 4 TL’nin üzerinde olduğu tespit edildi. Kuru baklagiller grubunda kuru fasulyenin fiyatında yüzde 3’lük bir azalma gözlemlendi. Diğer ürünlerin fiyatında rekabet gereği değişimler olduğu gözlemlendi fakat ortalama da fiyatlarda ciddi bir değişiklik olmadığı tespit edildi.

Taze sebze-meyve grubunda; Taze meyve-sebze fiyatları bu ay sebze fiyatlarındaki artışın etkisiyle yükseldi. Pazar esnafı alım gücünün gerilemesi nedeniyle müşterilerin azalmasından şikayet etmektedir. Hesaplamada her zaman olduğu gibi gıda harcaması içinde günlük kullanımı yaygın olan mevsim ürünleri esas alındı. Her ay dikkatle takip edilen patates ve kuru soğan fiyatı bu ay da sabit kaldı. Meyve fiyatlarında ortalamada yüzde 22,5 azalma tespit edilirken, sebze fiyatlarında ise ortalamada yüzde 21’lik artış tespit edildi.

Sebze ortalama (ana yemekleri tamamlayan maydanoz, kıvırcık vb. salata yeşillikleri dâhil değil) kg fiyatı 50,21 TL, ortalama meyve kg fiyatı 53,12 TL oldu. Hesaplamada -bu ay- 24’i sebze ve 8’i meyve olmak üzere toplam 32 üründeki fiyat değişimi dikkate alındı. Meyvesebze ortalama kg fiyatı ise 50,94 TL olarak tespit edildi (ana yemekleri tamamlayan maydanoz, kıvırcık gibi salata yeşillikleri bu hesaplamada “Ortalama Meyve-Sebze Fiyatı”na
dâhil edilmektedir).

Ekmek, pirinç, un, makarna, bulgur, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta ekmeğin fiyatı değişmedi. Diğer ürünler içerisinde en fazla artışın yüzde 7,5 ile makarna fiyatında olduğu gözlemledi. Un fiyatında yüzde 5 artış olduğu tespit edildi. Pirinç, bulgur, irmiğin fiyatındaciddi bir değişiklik görülmedi.

Temel yağ ürünlerinin bulunduğu grupta; Temel yağ ürünlerinin bulunduğu bu grupta; ayçiçek yağı geçen ay olduğu gibi bu ayda artış gösterdi. Diğer ürünlerden tereyağının kilogram fiyatında da yüzde 2,5’luk bir artış gerçekleştiği tespit edildi. Zeytniyağı ve margarin fiyatı sabit kaldı. Fakat zeytinyağı ve ayçiçek yağının da raflarda ürün çeşitliliğinin azaldığı gözlemlendi.Yeşil zeytin kilogram fiyatında azalış tespit edilirken siyah zeytinin kilogram fiyatı ise artış olduğu gözlemlendi. Yağlı tohum ürünlerinin fiyatı bu ay sabit kaldı.

Son grup içinde yer alan diğer gıda maddelerinde; Son grupta yer alan gıda maddelerinden baharat ürünlerinde (kimyon, nane, karabiber vb.) sadece karabiber fiyatında kısmi bir artış olduğu tespit edildi fakat ortalama olarak fiyatlar sabit kaldı. Çay fiyatlarındaki artış bu ay etiketlere yansıdı ve kilogramda yüzde 5’lik bir artış olduğu tespit edildi.Ihlamurun fiyatı bu ay da artış gösterdi. Diğer ürünlerden bal ve reçelin fiyatı yüzde 3,pekmez ve şekerin fiyatı yüzde 2 artış gösterdi. Tuz ve salçanın fiyatı sabit kaldı.

Paylaşın