Pınar Çekirge Kimdir? Hayatı, Eserleri

15 Ekim 1960 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Pınar Çekirge, 1982 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümünden mezun olan Pınar Çekirge, Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Bilimler Bölümü yüksek lisans programını tamamladı. 1987 yılında Pamukbank’ta eğitim uzmanı olarak çalışmaya başladı.

Aynı zamanda Pamukbank’ın çıkardığı Koza dergisinin yayın yönetmenliğini de yaptı. 1985-1993 yılları arasında çeşitli gazete ve dergilerde söyleşi, araştırma türünde yazıları yayımlandı. 1999 yılında Güle Güle adlı senaryosunun filmi aynı adla Zeki Ökten tarafından çekildi. 6 yaşından beri büyük bir Filiz Akın hayranı olan Pınar Çekirge, Filiz Akın’la ilgili uzun süredir biriktirdiği materyallerle zengin bir koleksiyon da oluşturdu.

Pınar Çekirge, edebiyat dünyasına 1991 yılında eşcinsel erkeklerin kişilik yapılarını anlattığı Yalnızlık Adasının Erkekleri adlı eseriyle girmiştir. Pınar Çekirge’nin eserlerine de yansıyan en çarpıcı özelliği bir Yeşilçam tutkunu, özellikle de Filiz Akın hayranı olmasıdır. 2007 yılında Epsilon Yayınevi’nden çıkan Başrolde Filiz Akın adlı eseri, yazarın ünlü Yeşilçam oyuncusuna duyduğu hayranlığın en net göstergesidir.

Çekirge Filiz Akın’a ve Yeşilçam’a beslediği hayranlığın ve Yeşilçam geleneğini yaşatma isteğinin sebebini şu şekilde açıklar: “Benim için gerçek ölüm unutulmaktır… Unutulmaktan çok korkuyorum ama unutulmaktan korktuğum için unutturmamaya çalışıyorum. Hayatımda hiç karşılaşmadığım ama eserlerinden aynı duyguları hissettiğimi düşündüğüm, benim için çok önemli sanatçılar oldu. (…) Oysa, o insanların tümüne asla ödeyemeyeceğimiz gönül borçlarımız var…

Yeşilçam’ın önemli şahsiyetlerini, Kerime Nadir’i, Muazzez Tahsin’i, Güzide Sabri’yi, hatta Reşat Nuri’yi, Hüseyin Rahmi’yi unuttuk… Mehtap romantizmini yitirdik onlarla birlikte. O romanlardaki, o filmlerdeki iyiliği, saf duyguları, koşulsuz sevgileri yitirdik. Onlar çok abartılı, saçma, romantik ilan edilerek yok edildiler. Ama yerlerine daha iyisi asla konulamadı…”.

Yazar, Üvey Anneler adlı eserinde anlatmak istedikleriyle ilgili pek çok örneği saydığı bu isimlerin eserlerinde bulduğunu, özellikle Hüseyin Rahmi Gürpınar ve Reşat Nuri Güntekin’in eserlerinde üvey anne-çocuk ilişkilerine dair pek çok ipucu yakaladığını söyler. Yaptığının tarihe tanıklık ederek onu aktarmak olduğunu belirten Çekirge, kendini bir aktarıcı olarak tanımlar. Pınar Çekirge, edebiyatta, sinemada, tiyatroda romantizmin en önemli savunucularındandır.

Pınar Çekirge’nin eserleri: 

Yalnızlık Adasının Erkekleri (1991 İnceleme), Marjinal Kadınlar (1992 Deneme), Marazi Aşklar Lila Rengi Hüzünler (1992 Hikâye), Niçin İntihar? (1996 Deneme), İntiharıma İki Saat Kala (1993 Hatıra), Aykırı Hayatlar Aykırı Duygular (1994 Hatıra), Fotoğraftaki Kadın Fotoğraftaki Sır (1994 Hikâye), Cehennemde Bir First Lady – Cehennem Güzel Bir Yerdir (1994 Hikâye), Öteki Kadın (1997 İnceleme), Profili Olmayan Kadın – Bir Süperstarın Yaşamından (1998 Biyografi), Benim Stand Up’ım (1999 Mektup),

Nokta (2001 Otobiyografi), Üvey Anne Efsanesi (2002 Araştırma), Sahne Tozu (2002 Röportaj), Adı Diğer Kadın (2003 Deneme), Benim Annem Üvey Annem (2003 İnceleme), Gizli Defter Size Geçmişim Diyebilir Miyim? (2004 Günlük), Başrolde Filiz Akın (2007 Biyografi), Gölgedeki Adam (2012 Roman), Üvey Anne Hikayeleri (2013 İnceleme), Paralel Sorgu Tiyatroya Adanmış Hayatlar (2014 Röportaj), Dionysos’un Çocukları (2016 Sohbet).

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir