Mümtaz Beğen Kimdir? Hayatı, Eserleri

19 Ağustos 1969 yılında Nevşehir’in Ürgüp İlçesine bağlı Aksalur Köyü’nde dünyaya gelen Mümtaz Beğen, Ozan Ülkü adını da kullandı. Aksalur Atatürk İlkokulu, Kayseri İmam-Hatip Lisesi, AÖF Bankacılık-Sigortacılık Meslek Yüksek Okulu mezunudur. 1999’dan itibaren sigorta acenteliği yaptı.

Haber Merkezi / İlk yazısını Diyanet Gazetesi’nde (1990) yayımladı. Daha sonra Yeni Düşünce, Kayseri Akın Günlük, Ortadoğu, Hergün, Kurultay, Türkiye, Diyanet, Genç Nefer, Geçit, Sesleniş, Yesevi, Erciyes, Ozan, Ece, Bizim Anadolu, Çemen, Türkü dergilerinde yazdı. Kayseri yerel televizyonlarından Kanal 38’de “Edebî Bakış” adlı kültür-edebiyat-sanat programını hazırlayıp sundu (2004-). ANASAM ve Aydınlar Ocağı üyesidir.

Nurkal Kumsuz, “Mümtaz Beğen, söyleyecek sözü olan ve bu paralelde varlığını şiirlerinde duyurmayı başaran bir şair. Halk şiiri geleneği çerçevesinde şekil ve muhtevayı kaynaştırarak modern bir çizgi yakalamıştır. Şiiri şiir yapan unsurları kavrayarak, şiirin kaynaklarına inmesi kendisini tekrar ve taklit tuzağının dışında bırakmıştır. Tema zenginliği, duygu ve düşünce akışı, buluş gücü ile artık şiirin damarlarını bulmuştur. Bu kitabıyla, kendi yolunun yolcusu olarak, uzun süre sesinin şiir vadisinde yankılanacağına inanıyorum…” ifadelerini kullanmıştır.

Eserleri;

Şiir;

Sevdam ile Övünürüm
Ozan Ülkü
Dediğin Olsun
Dahası Var mı?

“Deyin ki …”

Benden selam söylen nazlı yârime,
Gece gündüz seni anıyor deyin…
Nicedir bir ateş düştü serine,
İçin için narda yanıyor deyin…

Gece rüyasında gündüz hayalde,
Çeşit çeşit, bin bir türlü zevalde,
Kerem’den Mecnun’dan beter bir halde,
Her güzeli seni sanıyor deyin…

Sırrı aşikârın geldi sırası,
Bir’de gizli varla yoğun arası,
Lakin gönlündeki sevdâ yarası,
Dur durak bilmiyor kanıyor deyin…

Sultanmış, köleymiş, beymiş bilmezdi,
Bâdeymiş, şarapmış, meymiş bilmezdi,
Sevdâ nedir dense, neymiş bilmezdi,
Şimdi çok yakından tanıyor deyin…

“Gitti”

Dert belimi bükemedi,
Elime su dökemedi.
Dost bildiğim çekemedi,
Atıp gitti nara beni…

Gördüğümü göremedi,
Anda sırra eremedi,
Can verene veremedi,
Satıp gitti kâra beni…

İhanet etmez dediğim,
Can gitse gitmez dediğim,
Sevgim hiç bitmez dediğim,
Çekip gitti dara beni…

“Dediğin Olsun”

Ey sevdiğim güzel, benle dalaşa
Girme mi diyorsun? Dediğin olsun…
Öfke oklarını yay gibi kaşa
Germe mi diyorsun? Dediğin olsun…

Ne demiştin bana sen geçen salı,
Kesiyorsun şimdi bindiğin dalı,
Sakın ha bir daha yoluma halı
Serme mi diyorsun? Dediğin olsun…

Sanma ki arzumdu düşmen bu hale,
Ne yapayım? Sen de kaldı ihale,
Bundan sonra bana ngül ne lale
Derme mi diyorsun? Dediğin olsun…

Yarında var amma, unutma dünü,
Yok yere harcama şu genç ömrünü,
Değmem ben, kaptırma bana gönlünü
Verme mi diyorsun? Dediğin olsun…

Dayanırsın elbet kışa soğuğa,
Lakin sığmaz bu yük iki koltuğa,
Sen kim, mesut olmak kim, mutluluğa
Erme mi diyorsun? Dediğin olsun…

Akıntıya karşı çekilmez kürek,
Kolay değil ki bu, güç kuvvet gerek,
Aşk çile demekmiş, yok bende yürek
Sevme mi diyorsun? Dediğin olsun..

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir