İsrail, Lübnan’da Beş Stratejik Yeri Elinde Tutmaya Devam Edecek

İsrail ordu sözcüsü Nadav Shoshani, İsrail ordusunun Lübnan’dan çekileceğini ancak ordunun Lübnan topraklarındaki beş stratejik noktada varlık göstermeye devam edeceğini söyledi.
İsrail güçlerinin konuşlanacağı beş nokta şöyle: Labouneh, Jabal Balat, Hunin Vadisi ile Markaba arasındaki Al-Dawawir bölgesi, Aytarun’daki Jal Al-Deir ve Jabal Al-Bat (tek nokta olarak kabul ediliyor) ve Khiam kasabası yakınlarındaki Tal Al-Hamamis.
İsrail, Hizbullah ile varılan ateşkes anlaşmasının bir parçası olarak ülkeden çekilmesi için salı günü verilen son tarihe rağmen Lübnan’daki beş stratejik noktada asker bulundurmaya devam ediyor. Bu hareket, Hizbullah’ın İsrail’i şartlarını ihlal etmekle suçladığı ateşkesin kırılganlığını vurguluyor.
İsrail ordu sözcüsü Nadav Shoshani, Lübnan’da beş noktada asker bulundurmanın sınıra yakın yaşayan İsrail vatandaşlarının güvenliğini sağlamak için gerekli olduğunu söyledi. Bunlardan yaklaşık 60.000’i daha önceki çatışmalar nedeniyle yerlerinden edilmiş durumda.
Shoshani, “geçici önlemin” ateşkesi izleyen ABD liderliği tarafından onaylandığını öne sürdü. Shoshani, İsrail’in askerlerini “doğru şekilde, kademeli olarak ve sivillerimizin güvenliğini koruyacak şekilde” geri çekmeye kararlı olduğunu da sözlerine ekledi.
İsrail güçlerinin konuşlanacağı beş nokta şöyle: Labouneh, Jabal Balat, Hunin Vadisi ile Markaba arasındaki Al-Dawawir bölgesi, Aytarun’daki Jal Al-Deir ve Jabal Al-Bat (tek nokta olarak kabul ediliyor) ve Khiam kasabası yakınlarındaki Tal Al-Hamamis.
İsrail, Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Naim Kasım’ın konuşması sırasında Bekaa bölgesindeki askeri mevzilere hava saldırıları düzenleyerek Hizbullah’ı hedef almaya devam etti. İsrail, Hizbullah’ı ateşkes anlaşmasını ihlal etmekle suçladı.
İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, ülkesinin sınırın kendi tarafında inşa edilen yeni karakollara takviye güç gönderdiğini doğrulayarak, “Kuzeydeki her topluluğa tam güvenlik sağlamaya kararlıyız,” dedi.
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile Hizbullah’a yakın meclis başkanı Nebih Berri’nin buna karşı çıktığı yönünde haberler medyaya yansımıştı.
Cumhurbaşkanı Avn, İsrail’in açıklaması öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada ateşkes anlaşmasına saygı duyulması gerektiğini belirterek “düşman İsrail’e güvenilemeyeceğini” ifade etmişti. Lübnanlı yetkililerin İsrail’in Lübnan topraklarından tamamen çekilmesini sağlamak üzere diplomatik girişimlerde bulunduklarını belirten Avn, “Tek bir İsraillinin Lübnan topraklarında kalmasını kabul etmeyeceğim” demişti.
Avn’ın ofisinden yapılan açıklamada da “İsrail’in anlaşmaya bağlı kalması, belirlenen tarihte askerlerini geri çekmesi ve esirleri iadesi için çeşitli düzeylerde temasları sürdürüyoruz. Ateşkes anlaşmasının sponsorları bize yardımcı olmak üzere sorumluluklarını yerine getirmelidir” ifadelerine yer verildi.
Hizbullah, 18 Şubat’tan itibaren Lübnan topraklarında bulunan tüm İsrail askerlerinin işgal gücü olarak görüleceğini bildirmişti.
Kasım ayında kabul edilen ateşkesin ilk şartlarına göre, güney Lübnan’daki tampon bölgede bulunan İsrail askerlerinin ocak ayı sonunda Lübnan ordusu ve BM barış gücü askerleri ile yer değiştirmesi gerekiyordu. Bu süre daha sonra 18 Şubat’a kadar uzatıldı. Hizbullah güçlerini İsrail sınırından yaklaşık 30 km uzaklıktaki Litani nehrinin kuzeyine geri çekecekti.
İsrail ile Hizbullah arasındaki düşük düzeyli çatışma 8 Ekim 2023’te İran destekli militan grubun, önceki gün İsrail’in güneyine düzenlediği saldırılarda 1.200 kişiyi öldüren Hamas’la dayanışma amacıyla komşusuna roket atmasıyla başladı.
Çatışmalar eylül ayında İsrail’in Hizbullah üyeleri tarafından kullanılan çağrı cihazlarını ve telsizleri uzaktan patlatmasının ardından şiddetlendi. Nasrallah kısa bir süre sonra İsrail ordusunun Beyrut’un güneyindeki bir binayı bombalaması sonucu öldürüldü.
İsrail birlikleri 1 Ekim’de Lübnan’a girdi. Yaklaşık iki ay sonra İsrail ve Hizbullah, ABD ve Fransa’nın arabuluculuğunda bir ateşkes üzerinde anlaştı. Çatışma sırasında 4.000’den fazla Lübnanlı öldürüldü. Çatışmanın doruğa ulaştığı dönemde Lübnan’da yerinden edilen 1 milyon kişiden yaklaşık 100.000’i hala evlerine dönemedi.