Depremler Suriye’yi De Vurdu: En Az 2,500 Can Kaybı

Kahramanmaraş, Adıyaman, Hatay, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Malatya ve Adana’da binlerce kişinin ölümüne neden olan Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler Suriye’de de büyük yıkıma neden oldu.

Suriye’de, hayatını kaybedenlerin sayısı 2 bin 500’ü aştı. Sağlık Bakanlığı, hükümetin kontrolündeki bölgelerde ölü sayısının bin 250’ye, yaralı sayısının 2 bin 54’e yükseldiğini açıkladı.

İdlib’de yardım örgütü olarak faaliyet gösteren El Kaide bağlantılı Beyaz Miğferler ise, ülkenin kuzeyinde silahlı grupların kontrolündeki bölgelerde 1280’den fazla can kaybı olduğunu, yaralı sayısının 2 bin 600’ü geçtiğini duyurdu. Açıklamada, “Depremden 50 saat sonra hala enkaz altında yüzlerce aile var. Ölü sayısının önemli oranda artması bekleniyor” ifadeleri kullanıldı.

‘Yaptırımlar felaketi körükledi’

Öte yandan, depremlerin ardından ülkedeki duruma ilişkin açıklamalarda bulunan Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad, ABD yaptırımlarının yardımların ulaşmasını engellediğini söyledi. Lübnan merkezli Al Mayadeen kanalına konuşan Mikdad, uluslararası insanı yardımların yaptırımlara tabi olmadığını ancak ABD ve Batılı ülkelerin Suriye’ye uyguladığı yaptırımların, felaketi körüklediğini dile getirdi.

“Yıkıcı depremin ilk anlarında Devlet Başkanı Beşar Esad acil kabine toplantısına liderlik ederken, ulusal bir acil durum planının kabul edilmesiyle tüm potansiyeller deprem bölgelerine seferber edildi” diyen Mikdad, depremin ardından arama-kurtarma çalışmalarına destek veren ve yardım gönderen ülkelere teşekkür etti.

İç savaşın etkileri yardım çalışmalarına da engel oluyor 

Suriye’ye yardım götürmek için uğraşan insani yardım çalışanları, iç savaşın etkilerinin kendilerine sıkıntı yarattığını vurguluyor.

Depremden önce dahi ülkenin her bölgesine yardım ulaştırmak siyasi ve lojistik engellerle karşılaşırken şimdi bu sorunlar daha da büyüdü.

Suriye’de muhaliflerin kontrol ettiği bölgelere Türkiye üzerinden yapılan yardımlar, yolların ve altyapının hasar görmesiyle durduruldu. Salı günü açıklama yapan bir BM sözcüsü, ülkenin kuzeybatısındaki bu bölgelere yapılan yardıma ara verilmek zorunda kalındığını bildirdi.

2011’de başlayan iç savaşın ardından Beşar Esad yönetimine yaptırımlarla cephe alan ABD ve Avrupa ülkeleri, hâlâ yardımları ona iletmek istemiyor. Yardımların muhaliflerin kontrolündeki bölgelere hiç gönderilmeyerek Esad yönetimine bağlı kişi ve kurumlara yönlendirilebileceği endişesini taşıyorlar.

Sahadaki acil durum çalışanlarıysa gecikmenin pek çok cana mal olacağını vurguluyor.

Diğer yandan Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi’nden Natasha Hall, özellikle şu anda acil harekete geçilmesi gerektiği için yardımın muhaliflerin kontrolündeki bölgelere Şam üzerinden ulaştırılmasının mantıklı olmadığını ifade ediyor: Şam’dan onay almak hem lojistik açıdan hem de idari olarak aşırı zor. Suriye hükümetinin ülkenin kuzeybatısındaki sivil toplum kuruluşlarını tanımaması yardımın koordinasyonuna engel oluyor.

Washington merkezli Ortadoğu Enstitüsü’nden Emma Beals, Hatay Havalimanı ve Bab el Hava sınır kapısına giden yolun gördüğü hasarın yardımları engellediğini söylüyor. BM’nin yalnızca Bab el Hava’dan yardım gönderilmesine yetki verdiğini hatırlatıyor.

“Türkiye’de de devasa ihtiyaç var” diyen Beals, uluslararası kurtarma ekiplerinin Suriye’de Heyetu Tahriru’ş Şam’ın kontrolündeki yerlere gitmekten emin olamadığını, zira bu grubun ABD tarafından terör örgütü olarak kabul edildiğini bildiriyor: Örgütün varlığı, bölgeye yardım etmeye hazır olan pek çok bağışçının elini kolunu bağlıyor.

Bu durum Şam ve müttefiki Moskova’nın elini güçlendirdi. Esad yönetimi, yardımların Şam üzerinden dağıtılması gerektiğini daha güçlü bir dille ifade ediyor.

Salı günü düzenlediği basın toplantısında Suriye Arap Kızılayı Başkanı Halid Hbubati, “Yıkıcı depremin yansımalarıyla yüzleşmek için Suriye’ye uygulanan ablukanın ve ekonomik yaptırımların kaldırılması çağrısında bulunuyoruz. Yaptırımlar ve abluka yüzünden yardım ve kurtarma konvoylarına verecek benzinimiz bile yok” dedi.

Hbubati, ülkenin her yerine yardım ulaştırmaya hazır olduklarını ve muhaliflerin kontrol ettiği bölgelere yardımın BM aracılığıyla yapılabileceğini söyledi.

Rusya başta olmak üzere Birleşik Arap Emirlikleri, Irak, İran ve Cezayir gibi ülkeler Esad yönetiminin kontrolündeki havalimanlarına yardım yolladı.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, pazartesi günü gazetecilere bölgedeki partnerleriyle çalışmayı sürdüreceklerini vurgulayarak şöyle dedi: Kendi halkına 12 yıldır gaddarca davranan bir hükümele yardım eli uzatmamız ironik olur ve ters etki edebilir.

Birleşik Krallık’tan da benzer bir açıklama geldi. Dışişleri, İngiliz Milletler Topluluğu ve Kalkınma Ofisi sözcüsü, “Yaptırım rejimi, hükümet ve yandaşlarının insan hakları ihlalleri ve diğer istismarlı yüzünden başlatıldı” ifadelerini kullandı.

ABD ve Birleşik Krallık’ın desteklediği Suriye Sivil Savunması, muhaliflerin kontrolündeki bölgelerde faaliyet gösteriyor. ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı Yöneticisi Samantha Power Beyaz Baretliler olarak da bilinen grubun başkanı Raid Salih’le dün görüşerek bölgeye nasıl yardım gönderilebileceği konusunda görüş alışverişinde bulundu.

Avrupa Birliği’yse BM ve sivil toplum kuruluşları üzerinden tüm Suriye’ye yardım sağlamaya çalıştığını Avrupa Komisyonu Sözcüsü Balazs Ujvari aracılığıyla açıkladı. Macar sözcü, arama kurtarma ve sağlık ekipleri konusunda Esad yönetiminin henüz kendilerinden resmen yardım talep etmediğini söyledi.

Teoride ABD ve AB yaptırımlarının, Esad yönetiminin kontrol ettiği bölgelere yapılabilecek insani yardımları engellememesi gerekiyor, zira bu yardımlar için yaptırımlarda istisna maddeleri var. Ancak pratikte durum değişiyor. Bankalar yaptırımları ihlal etme korkusuyla para transferini engelleyebiliyor.

Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdat da El Mayadin televizyon kanalına yeni verdiği röportajda, ABD yaptırımlarının kendilerine yönelik yardımları engellediğini vurguladı.

BM, Kızılhaç ve sivil toplum kuruluşlarına yardım talebinde bulunduklarını söyleyen Mikdat, “ABD ve Batı ülkelerinin uyguladığı yaptırımlar, felaket ve yıkımı büyüttü” dedi. Mikdat, BM Güvenlik Konseyi kararlarına göre insani yardımın yaptırımlardan etkilenmemesi gerektiğinin çok açık bir şekilde belli olduğunu savundu.

Beyaz Baretliler Başkanı Raid Salih, “Bize yardım konusunda vaatler verilse de buraya gelen hiçbir şey yok” diyor.

Suriye’de Beşar Esad yönetimine karşı gösterilerin vahşice bastırılmasıyla 2011’de başlayan iç savaş, yabancı askerlerin ve cihatçıların bölgeye girmesiyle farklı bir boyut kazanmıştı.

Hâlâ yönetimin tamamını kontrol edemediği Suriye’deki iç savaşta yaklaşık yarım milyon kişi öldü. Ülkeden kaçan milyonlarca kişi başta Türkiye olmak üzere çevre ülkelere ve dünyaya yayıldı.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir