İYİ Parti’de İstifa Dalgası Devam Ediyor!

31 Mart’ta yapılan yerel seçimlere “hür ve müstakil” giren ve seçimlerde büyük bir hezimet yaşayan İYİ Parti’de İsmail Tatlıoğlu, partisinden istifa ettiğini duyurdu.

Haber Merkezi / İsmail Tatlıoğlu, istifa açıklamasında, “İlk günden itibaren onurla yer aldığım, heyecanla hizmet ettiğim bu siyasal süreci kendi açımdan sürdürülebilir bulmuyorum. Bu nedenle İYİ Parti mensubiyetimi sonlandırıyorum” ifadelerini kullandı.

Eski İYİ Parti TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi) Grup Başkanı ve 27. Dönem Bursa Milletvekili İsmail Tatlıoğlu partisinden istifa etti.

İstifasına ilişkin yazılı bir açıklama yayımlayan Tatlıoğlu, “Gelinen noktanın önümüzdeki zaman diliminde daha doğru yorumlanacağını düşünüyorum. İlk günden itibaren onurla yer aldığım, heyecanla hizmet ettiğim bu siyasal süreci kendi açımdan sürdürülebilir bulmuyorum. Bu nedenle İYİ Parti mensubiyetimi sonlandırıyorum” dedi.

Tatlıoğlu’nun açıklaması şöyle: “İYİ Parti’nin kuruluş ve parlamentoya taşınma süreci, milletimizin demokrasi arzusunun parlak bir yansımasıdır. Demokratik siyasi birikimimize ciddi bir katkıda bulunulmuş, çok ayrıcalıklı bir not düşülmüştür. En başından itibaren ülkesi için bir umut inşa etmek, yeni bir hikaye yazmak amacıyla ileriye çıkmış cesur insanları saygı ve hürmetle selamlıyorum.

Gelinen noktanın önümüzdeki zaman diliminde daha doğru yorumlanacağını düşünüyorum. İlk günden itibaren onurla yer aldığım, heyecanla hizmet ettiğim bu siyasal süreci kendi açımdan sürdürülebilir bulmuyorum. Bu nedenle İYİ Parti mensubiyetimi sonlandırıyorum. (Kongre hassasiyeti nedeniyle ertelenmiş bir karardır). Devam eden arkadaşlara başarılar diliyorum. Bu vesileyle, başta Kurucu Genel Başkan olmak üzere, ayrılan veya devam eden, birlikte yürüdüğümüz, birlikte çalıştığımız bütün arkadaşlarıma ayrı ayrı teşekkür ediyorum.”

Paylaşın

2023 Yılında 6 Milyon 379 Bin Tapu Haczedildi

Giderek derinleşen ekonomik kriz, yurttaş için artık katlanılamaz hal alırken, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, 2023’te tapulara yönelik 6 milyon 379 bin e-haciz işlemi uygulandı.

2020 yılında tapular üzerinde toplam 3 milyon 737 bin 827 adet haciz tesisi gerçekleştirilirken bu sayı 2021 yılında yüzde 45 artarak 5 milyon 431 bin 29’a ulaştı. 2022 yılında tapular üzerinde uygulanan e-haciz sayısı ise 5 milyon 572 bin 805 olarak kayıtlara geçti.

Giderek derinleşen ve milyonlarca kişiyi yoksulluğa mahkûm eden ekonomik kriz, yurttaş için artık katlanılamaz hal aldı. Borcunu ödeyemeyen yurttaş sayısı Türkiye’deki ekonomik krizin yakıcı etkisini gözler önüne sererken Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün verileri ise korkunç tabloya ayna tuttu.

Birgün’den Mustafa Bildircin‘in haberine göre 2023 yılında tapular üzerinde uygulanan e-haciz sayısının 6 milyonu aştığı öğrenildi.

Müdürlüğün, 2020, 2021, 2022 ve 2023 yıllarına yönelik e-haciz verileri ise dikkati çekti. Resmi verilere göre, 2020 yılında tapular üzerinde toplam 3 milyon 737 bin 827 adet haciz tesisi gerçekleştirilirken bu sayı 2021 yılında yüzde 45 artarak 5 milyon 431 bin 29’a ulaştı. 2022 yılında tapular üzerinde uygulanan e-haciz sayısı ise 5 milyon 572 bin 805 olarak kayıtlara geçti.

Paylaşın

Kamuda Tasarruf Paketinde Neler Var? Bakan Şimşek Açıkladı

Kamuda tasarruf paketinin detayları için kameralar karşısına geçen Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Program çerçevesinin en önemli önceliği hayat pahalılığını bir sorun olmaktan çıkarmak. Paket ile dezenflasyon sürecine katkı sağlayacağız” dedi.

Kamuda tasarruf tedbirlerinin üç ayağı olduğunu belirten Mehmet Şimşek, “Kamuda tasarruf, bütçede harcama disiplini, kamu yatırımları” ifadelerini kullandı:

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek kamuda tasarruf paketinin detayları için kameralar karşısına geçti.

Gazete Duvar’ın aktardığına göre; Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen toplantıda, “Son dönemlerde yaşanan gelişmeler bu alanda daha geniş bir çerçevede ve daha güçlü adımlar atma ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Kamunun tasarruf yapması ve verimliliği artırması daha az bütçe açığına, daha az kamu borçlanmasına ve faiz yüküne, makro tasarruf oranımızın artmasına ve daha az cari açığa yol açacaktır. Talep yönlü katkısının yanı sıra, bitme aşamasına yakın projelere, sulama ve rekabet gücünü artırıcı altyapılara yoğunlaşan kamu yatırımları arz yönlü artışla da enflasyon ile mücadelemizi güçlendirici etkide bulunacaktır” ifadelerini kullandı.

Orta vadeli programın enflasyonu düşürmeye yönelik politikalarının belirgin sonuçlarını bu yılın ikinci yarısında görmeye başlayacaklarını söyleyen Yılmaz, “Gelecek yıl yüzde yirminin altında, 2026 yılında ise tek haneli enflasyona ulaşmaya kararlıyız. Geçmişte başardık, yine başaracağız. Bunu sağlarken büyümeyi, istihdamı ve sosyal dengeleri azami oranda gözetmeye devam edeceğiz. Amacımız, istikrar içinde büyümek ve kalıcı sosyal refah artışı sağlamaktır. Bu paket ve izleyen diğer çalışmalarımızla geçen yıl olduğu gibi bu yıl da bütçe açığının milli gelire oranını başlangıçta öngörülenin altında gerçekleştirmeyi planlıyoruz” dedi.

“Kamuda tasarruf tedbirlerinin üç ayağı var”

Yılmaz’ın ardından Bakan Mehmet Şimşek konuşmayı devraldı. Şimşek, en önemli önceliklerinin hayat pahalılığını bir sorun olmaktan çıkarmak olduğunu söyleyerek, “Yani enflasyonu düşük tek haneli rakamlara indirmek. Enflasyonla mücadelede tabii ki çalışmalar uyum içerisinde yürütülüyor. Bugün açıklayacağımız paketle ve yakında açıklayacağımız ilave tedbirlerle dezenflasyon sürecine katkıda bulunacağız. Paketi bu perspektifle hazırladık. AK Parti hükümetlerinin en önemli özelliklerinden biri mali disiplindir. 20 yıllık performansa baktığınız zaman bunu göreceksiniz. Bu bizim ilk tasarruf paketimiz değil, son paket de olmayacak. Önümüzdeki dönemde birçok adım atacağız. 3 önemli husus var. OVP’ye uygun olarak verimi artırmayı amaçlayarak tasarruf yapmayı amaçlıyoruz. Güçlü bir izleme ve raporlama olacak. Sonuncu olarak tüm kurumları kapsayacak” ifadelerini kullandı.

3 önemli husus olduğunu belirten Şimşek, “OVP’ye uygun olarak verimi artırmayı amaçlayarak tasarruf yapmayı amaçlıyoruz. Güçlü bir izleme ve raporlama olacak. Sonuncu olarak tüm kurumları kapsayacak. Ekonomik temelleri sağlamlaştırmak istiyoruz. Programı sağlamlaştırıyoruz. Tasarruf üzerinden dezenflasyona destek vereceğiz. Ambulans, savunma ve güvenlik gibi alanlardaki zorunlu ihtiyaçlar hariç, kamuda yeni araç satın almayı ve kiralamayı 3 yıl durduruyoruz. İhtiyaç fazlası ve ekonomik ömrünü tamamlamış taşıtlar tasfiye edilecek. Savunma ve güvenlik hariç, kamuda personel servisi hizmetinin toplu taşımı olan yerlerde kaldırılacak. Bütçe dışı kaynaklardan taşıt kullanımını da sıkı kurallara tabi tutulacak. Kanunla izin verilenler hariç yabancı menşeili araç kullanımı yasaklanacak” dedi.

3 yıl süreyle yeni hizmet binası alımı ve yapımının durdurulacağını belirten Şimşek, “Yeni bina kiralanmayacak. Yeni lojman ve sosyal tesis alımı/yapımı yasaklanacak. Mevcut tesisler ekonomiye kazandırılacak” diye konuştu.

Kamudaki personel sayılarına ilişkin de konuşan Şimşek, “3 yıl boyunca emekli olanlar kadar kamuya yeni personel alınacak. Destek personeli sayısı azaltılacak. Esnek ve uzaktan çalışma modelleri geliştirilecek. Kamu çalışanlarının yönetim kurulu ücretlerine sınırlama getiriyoruz. Sadece bir yerden yönetim kurulu ücreti alınabilecek, ücretlere üst sınır getireceğiz” ifadelerini kullandı.

Bakanlıkların yurtdışı teşkilatlarının gözden geçirileceğini ifade eden Şimşek, “Tüm taşra teşkilatı etkinlik esasıyla gözden geçirilecek. Hizmet içi eğitim, toplantı vb faaliyetler kamu tesislerinde yapılacak. Yurt dışı geçici görevler sınırlandırılacak. Bu kaleme başka ödeneklerden aktarım yapılamayacak. Sokak ve cadde ışıklandırılmasında LED dönüşümü hızlandırılacak. Kamu binalarında enerji verimliliği artırılacak. E-yazışma sistemine geçiş tamamlanacak. Tebligatlarda elektronik sisteme geçilecek. Kurumsal arşivler elektronik ortama taşınacak. Yayın, rapor vb. tanıtım amaçlı dokümanlar basılmayacak” diyerek tasarruf başlıklarının açıklanmasına devam etti.

“Temsil ve tanıtma ödeneklerinde yüzde 25 kesinti yapılacak. Uluslararası toplantılar ve milli bayramlar hariç; gezi, kokteyl, yemek vb faaliyet düzenlenmeyecek. Eşantiyon hediyeler yasaklanacak. Demirbaş alımları 3 yıl süreyle durdurulacak. Mal ve hizmet alım ödeneklerinde yüzde 10 kesinti, yatırım ödeneklerinde yüzde 15 kesinti uygulanacak. Tek seferlik gelire dayalı kalıcı harcama programları başlatılamayacak. Verimsiz harcamalara son verilecek. Kamu yatırımlarında önceliklendirmeye gidilecek. Fiziki ilerlemesi yüzde 75’in üzerinde olan yatırım projeleri, deprem riski olan projeler, deprem bölgesinde planlanan projeler, gıda arzını artıran projeler, yeşil ve dijital dönüşüm ile OSB liman-demiryolu bağlantı projeleri önceliklendirilecek. Zorunlu haller dışında yeni proje olmayacak.”

“Tasarruf paketinin izlenmesi Hazine ve Maliye Bakanlığı ile idareler tarafından sağlanacak. İstisnasız tüm kamu personelleri uymak zorunda. İzleme, denetim, raporlama ve yaptırım yapılacak. İdari yaptırım ve para cezası uygulanacak.”

Geçtiğimiz hafta Kabine Toplantısı sonrasında açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da kamuda ciddi bir tasarruf adımı atılacağını belirtmişti. Erdoğan kamuda tasarrufa ilişkin “Enerji faturamız büyümemize paralel olarak kabarıyor. Üretim, yeni pazarlara ihraç ederek, içeride tasarruf kültürünü yaygınlaştırmamız gerekiyor. Daha az kaynak kullanarak daha büyük etki oluşturacak projelere ağırlık vereceğiz. Buna kamu olarak inşallah biz öncülük ve rehberlik edeceğiz” demişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Kamuda taşıtlar, binalar, haberleşme giderleri, cari harcamalar, hizmet içi eğitim, yurt dışı seyahat, kamu istihdamı gibi alanda tasarruf kültürünü güçlendirecek adımlar atacağız. Hem vatandaşlarımıza sunulan hizmetlerin kalitesini artıracağız. Ekonomi yönetimimizi bu konuda gerekli çalışmaları tekemmül ettirmek için talimatlandırdım” diye eklemişti.

Paylaşın

159 Kişiden ‘Kobani Davası’ Açıklaması: Tutuklular Derhal Serbest Bırakılmalı

Aralarında akademisyen, yazar, milletvekili ve hukukçuların yer aldığı 159 kişi, dört yıldır devam eden ve 16 Mayıs’ta görülecek duruşmasında kararın açıklanması beklenen Kobani Davası’na ilişkin ortak bir açıklama yayınladı.

Haber Merkezi / Tutukluların derhal serbest bırakılması gerektiği belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Yerel seçim sonuçları, toplumun talebi olan siyasî yumuşama, barış ve huzur beklentisini güçlendirdi. Bu beklenti ve umudun gerçekleşmesinin ön koşulu, yargının siyasal otoritenin emrinden çıkıp Anayasa’nın hukuk devleti ilkesi uyarınca adalet dağıtan bağımsız bir kuruma dönüşmesidir.

Bu bağlamda, ülkenin geleceğini etkileyecek bir kararın eşiğindeyiz. Önümüzdeki günlerde görülecek Kobane Davası’nda çıkacak karar, gerek iç gerekse barış ve demokrasiden yana dış kamuoyunda, iktidarın bağımsız yargı ilkesine saygı duyup duymayacağının göstergesi olacaktır. Çünkü bu dava, Gezi Davası örneğinde de olduğu gibi, yargının siyasal araç olarak kullanıldığı davaların kilit noktasıdır. Bu yönüyle sadece DEM Parti ve bölge halkı için değil, ülkemizin geleceği açısından da kritik bir öneme sahiptir.

Kobane davasında çıkacak karar ülkede hukuksuzluğun sona ereceğinin, yargının bağımsızlığına kavuşacağının işaret fişeği olmalıdır. Kobane ve benzer muvazaalı davalar hukukun gereklerine uygun olarak sonuçlandırılmalıdır. Başta, hiçbir nesnel delile dayanmayan Gezi Davası mahkûmiyetleri olmak üzere hukuk alanında siyasî saiklerle yaratılan bütün mağduriyetler giderilmelidir.

Yapılması gereken açıktır: Taraf devletlerin bütün organları için bağlayıcı olan AİHM kararları ve uygulamadan sorumlu Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin Demirtaş ve diğer tutukluların vakit geçirmeden serbest bırakılması kararı gereğince, Kobane tutukluları derhal serbest bırakılmalıdır. Hükümet ve yargının Bakanlar Komitesi’nin kararını dikkate alması Avrupa Konseyi üyeliğinin getirdiği bir yükümlülüktür.

Gerilim siyasetinin, adaletsizliğin, hukuksuzluğun topluma huzur ve güven sağlamadığını, kitlelerden de onay almadığını son siyasal gelişmeler göstermiştir. Kobane Davası kararının hukuk devletinin inşasına ve toplumsal barışa vesile olmasını diliyor, bekliyoruz.”

İmzacılar

Abdulhakim Daş-Doğu Güneydoğu Dernekleri Plt. Bşk., Abdullah Keskin-Yayıncı., Abdullah Öncel-Urfa Baro Başkanı., Abdülbaki Erdoğmuş-İlahiyatçı, 21. Dönem Milletvekili., Adnan Özyalçıner-TYS başkanı, Yazar., Ahmet Aykaç-Prof. Dr., Ahmet Çakmak-Prof. Dr., Ahmet Dindar-Avukat., Ahmet Özdemir Aktan-Prof. Dr., Akın Atalay-Avukat., Alev Er-Gazeteci, Çevirmen., Ali Bayramoğlu-Gazeteci, Yazar., Ali Bilge-İktisatçı., Ali Haydar Konca-Avrupa Birliği eski Bakanı., Ali Yaycıoğlu-Prof. Dr., Altay Öktem-Yazar., Arlin Çiçekci-Yazar., Arzu Başaran-Ressam., Atilla Ansal-Prof. Dr., Atilla Dirim-Çevirmen., Aydın Selcen-Yazar, diplomat., Aylin Tekiner-Sanatçı., Ayşe Erzan-Prof. Dr., Ayşe Semiha Baban-Yaşar Kemal Vakfı Başkanı., Ayşe Sözeri Cemal-İletişimci., Ayşegül Devecioğlu-Yazar., Ayşen Günsu Teker-Senarist., Ayşen Şahin-İletişimci, Yazar., Baskın Oran-Prof. Dr., Bengü Üçüncü-Senarist., Berrin Sönmez-Emekli Öğretim Görevlisi., Binnaz Toprak-Prof. Dr., 24. Dönem Milletvekili., Birgül Oğuz-Yazar., Burhan Sönmez-Yazar, Uluslararası PEN Başkanı., Burhan Şenatalar-Prof. Dr., Bülend Tuna-Mimar., Bülent Atamer-Mühendis., Bülent Tekin-Şair, Yazar., Cafer Solgun-Araştırmacı, Yazar., Celalettin Can-78’liler Girişimi Sözcüsü, Gazeteci, Yazar., Cengiz Arın-Akademisyen., Cihangir İslam-27. Dönem Milletvekili., Cuma Erçe-PSAKD Genel Başkanı., Çağatay Anadol-Yayıncı., Çiğdem Koç-Avukat., Deniz Durukan-Yazar., Deniz Türkali-Oyuncu., Doğan Bermek-Mimar., Ekrem Baran-İlahiyatçı., Emine Uşaklıgil-Gazeteci, Yazar., Enes Atila Pay-Mimar., Ercan Geçmez-HBV Genel Başkanı., Erdal Karayazgan-Mühendis., Erdoğan Aydın-Tarihçi, Yazar., Erdoğan Kahyaoğlu-Yazar., Ergin Cinmen-Avukat., Erol Köroğlu-Doç. Dr., Ertuğrul Günay-Kültür ve Turizm eski Bakanı, Hukukçu., Esat Akçılad-Senarist., Esra Koç-Ziraat Y. Mühendisi., Esra Mungan-Doç. Dr., Eşber Yağmurdereli-Avukat., Fatma Akdokur-Dr. İlahiyatçı., Fatma Bostan Ünsal-İnsan Hakları Savunucusu., Ferhat Tunç-Müzisyen., Fethiye Çetin-Avukat., Fırat Acar-Yayıncı., Figen Çalıkuşu-Avukat., Figen Şakacı-Yazar., Fikret Başkaya-Akademisyen, Yazar., Fikri Sağlar-Kültür ve Turizm, Devlet eski Bakanı., Gaye Boralıoğlu-Yazar., Gençay Gürsoy-Prof. Dr., Gülayşe Koçak-Yazar., Gülhan Türkay-Prof. Dr., Sosyal Araştırmalar Vakfı Bşk., Gülseren Onanç-Aktivist, Sivil Toplum Gönüllüsü., Gülten Kaya-Müzik Yapımcısı., Gürhan Ertür-Sivil Toplum Gönüllüsü., Hacer Ansal-Prof. Dr., Halil İbrahim Yenigün-Dr. Akademisyen., Hasan Cemal-Gazeteci, Yazar., Huri Özdoğan-Prof. Dr., Hülya Ekşigil-Gazeteci., Hülya Gülbahar-Avukat., İbrahim Betil-Sivil Toplum Gönüllüsü. İslam Özkan-Gazeteci., Kadir Akın-Yazar., Kemal Aytaç-Avukat., Levent Tüzel-Hukukçu, 24. Dönem Milletvekili., Ludmila Denisenko-Sanat Tarihçi, Yazar., Mebuse Tekay-Avukat., Mehmet Ali Alpar-Prof. Dr., Mehmet Altan-Prof. Dr., Mehmet Bilal Dede-Yazar., Mehmet Ural-Siyasi Danışman., Melek Taylan-Belgesel Sinemacı., Metin Bayrak-Felsefeci., Murat Uyurkulak-Yazar., Murathan Mungan-Yazar., Mustafa Aslan-ABF Genel Başkanı., Mustafa Paçal-Danışman., Nahit Eren-Diyarbakır Baro Başkanı., Namık Tan-Milletvekili, Emekli Büyükelçi., Nazar Büyüm-Yazar., Necmiye Alpay-Dilci, Yazar., Nesim Ovadya İzrail-Yazar., Nesrin Nas-Siyasetçi., Nesrin Sungur-Prof. Dr., Nesteren Davutoğlu-İletişim Uzmanı., Neşe Erdilek-Sosyolog., Nil Mutluer-Dr., Sosyal Bilimci., Nilüfer Tapan-Prof. Dr., Nuray Sancar– Gazeteci, Yazar., Nurcan Baysal-Yazar., Nurhan Süerdem-Yazar., Nurten Ertuğrul-Mali Müşavir., Orhan Alkaya-Yönetmen, Şair., Orhan Pamuk-Yazar., Orhan Silier-Tarihçi., Osman Okkan-Belgesel Sinemacı., Oya Baydar-Yazar., Öget Öktem Tanör-Prof. Dr., Ömer Ceylan-Emekli Ekonomist., Ömer Faruk-Yazar., Ömer Madra-Emekli Akademisyen., Ömer Zülfü Livaneli-Müzisyen, Yazar, Film Yönetmeni., Özden Uçar-Senarist., Rakel Dink-Hrant Dink Vakfı YK Başkanı., Reşit Şahin Canbeyli-Prof. Dr., Rezzan Tuncay-Prof. Dr., Rıza Türmen-AİHM Eski Yargıcı., Rojhat Dilsiz-Şırnak Baro Başkanı., Saffet Ercan-Dr. İst. Tabip Odası YK üyesi., Selçuk Erez-Prof. Dr., Selim Ölçer-Dr., İnsan Hakları Savunucusu., Sena Kaleli-24. Dönem Milletvekili., Serdar Arat-Sanatçı, Prof., Sinan Özaraz-Van Baro Başkanı., Şahika Yüksel-Prof. Dr., Şanar Yurdatapan-Müzisyen, İnsan Hakları Aktivisti., Şenol Karakaş-Aktivist., Talat Kırış-Prof. Dr., Tatyos Bebek-Diş Hekimi., Temel İskit-Emekli Büyükelçi., Tuğrul Eryılmaz-Gazeteci., Turgut Öker-AABK Onursal Başkanı., Ümit Aktaş-Yazar., Ümit Biçer-Prof. Dr., Ümit Kıvanç-Gazeteci, Yazar., Ünal Ünsal-Emekli Büyükelçi., Viki Çiprut-Gazeteci., Yakın Ertürk-Prof. Dr., Yakup Uygun-Fotoğraf Sanatçısı., Yavuz Ekinci-Yazar., Yektan Türkyılmaz-Doç. Dr., Yeşim M. Atamer-Prof. Dr., Zafer Aydın-Yazar., Zehra Arat-Prof. Dr., Ziya Halis-Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı.

Kobani Davası

Eylül – Ekim 2014’te IŞİD’in Kobani bölgesine saldırıları yoğunlaştırması üzerine Türkiye’nin farklı şehirlerinde “Kobani’ye destek” adıyla başlayan eylemlere ilişkin ilk soruşturma 2014 yılında başlatıldı. İktidar, ilerleyen yıllarda ölümlerle ilgili olarak sokak eylemi çağrısı yapan HDP’yi suçladı.

HDP Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri ve yöneticileri hakkında suç duyuruları yapıldı. İfade veren HDP’li siyasetçi ve MYK üyeleri savcılıklarda ifade verdiler. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, o tarihte milletvekili olanlar ile olmayan MYK üyeleri hakkında iki ayrı soruşturma başlattı. Başlayan soruşturmalar nedeniyle HDP Eş Genel Başkanları ve milletvekilleri hakkında fezleke hazırlandı.

HDP milletvekillerinin dokunulmazlığının gündeme gelmesi de bu olaylardan sonra başladı ve 20 Mayıs 2016’da Meclis’te oy çokluğuyla milletvekili dokunulmazlıkları kaldırıldı. Selahattin Demirtaş ve dokunulmazlığı kaldırılan HDP milletvekilleri 4 Kasım 2016’da evlerine yapılan baskınla gözaltına alınarak tutuklandılar.

Kobani olaylarına götüren süreci başlattığı öne sürülen HDP’nin sosyal medyadaki paylaşımı gerekçe gösterilerek HDP’li 108 isim hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı iddianame hazırladı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, olaylarla ilgili soruşturması kapsamında 2 Ekim 2020’de 17 HDP’li siyasetçi tutuklandı. Tutuklananlar arasında, o dönem gözaltına alındıktan sonra görevinden istifa eden eski Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen de vardı.

Sanıklar arasında, HDP’nin eski eş genel başkanlarından, şu anda Kandıra F Tipi Cezaevi’nden cezaevinde bulunan Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel, Sırrı Süreyya Önder, Ayhan Bilgen, Ayla Akat Ata, Emine Ayna, Ali Ürküt, Alp Aydonörs, Sırrı Süreya Önder gibi siyasetçiler yer alıyor.

Savcılığın, 30 Aralık 2020 tarihinde hazırladığı iddianame, 7 Ocak 2021’de Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. 26 Nisan’da Sincan Cezaevi Kampüsü’nde başlayan davada 20’si tutuklu 108 HDP’li siyasetçi yargılanıyor.

Kobani dava dosyası 3 bin 530 sayfalık bir iddianame ile 324 klasör delil ve eklerinden oluşuyor. 2 bin 676 mağdur müştekinin bulunduğu iddianamede sanıkların 29 ayrı suçlamayla 38’er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 19 bin 680’er yıl hapsi isteniyor. “Adam öldürme”, “yağma”, “kamu görevlisini silahla yaralama”, “bayrak yakma”, “devletin birliğini, ülkenin bütünlüğünü bozma” yöneltilen suçlamalardan bazıları.

Paylaşın

Merkez Bankası Açıkladı: Mart’ta Cari Denge 4,54 Milyar Dolar Açık Verdi

Mart ayında cari işlemler hesabı 4 milyar 544 milyon dolar açık kaydetti. Altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı ise 782 milyon dolar fazla verdi. Ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı 5 milyar 193 milyon dolar oldu.

Haber Merkezi / Hizmetler dengesi kaynaklı net girişler 2 milyar 241 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Bu kalem altında seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler 2 milyar 104 milyon dolar oldu. Birincil gelir dengesi ve ikincil gelir dengesi kalemleri sırasıyla 1 milyar 604 milyon dolar net çıkış ve 12 milyon doları net giriş kaydetti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Ödemeler Dengesi Gelişmeleri Mart 2024 raporunu açıkladı.

Buna göre; Mart ayında cari işlemler hesabı 4 milyar 544 milyon dolar açık kaydetti. Altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı ise 782 milyon dolar fazla verdi. Ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı 5 milyar 193 milyon dolar oldu.

Hizmetler dengesi kaynaklı net girişler 2 milyar 241 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Bu kalem altında seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler 2 milyar 104 milyon dolar oldu. Birincil gelir dengesi ve ikincil gelir dengesi kalemleri sırasıyla 1 milyar 604 milyon dolar net çıkış ve 12 milyon doları net giriş kaydetti.

Doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net çıkışlar 224 milyon doları olarak kaydedildi. Portföy yatırımları 96 milyon dolar tutarında net çıkış kaydedildi. Alt kalemler itibarıyla incelendiğinde, yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi piyasasında 236 milyon dolar net alış ve devlet iç borçlanma senetleri piyasasında 361 milyon dolar net satış yaptığı görüldü.

Yurt dışındaki tahvil ihraçlarıyla ilgili olarak; bankalar 1 milyar 935 milyon dolar net borçlanma, Genel Hükümet 314 milyon dolar net geri ödeme gerçekleşti. Diğer yatırımlar altında, yurt içi bankaların yurt dışı muhabirlerindeki efektif ve mevduat varlıkları 216 milyon dolar net artış kaydedildi.

Yurt dışı bankaların yurt içindeki mevduatları, yabancı para cinsinden 938 milyon dolar net artış ve Türk lirası cinsinden 464 milyon dolar net artış olmak üzere toplam 1 milyar 402 milyon dolar net artış kaydetti.

Yurt dışından sağlanan kredilerle ilgili olarak, bankalar, Genel Hükümet ve diğer sektörler sırasıyla 1 milyar 054 milyon dolar, 27 milyon dolar ve 385 milyon dolar net kullanım gerçekleşti. Resmi rezervlerde bu ay 10 milyar 281 milyon dolar net azalış oldu.

Paylaşın

Galatasaray, Şampiyonluğa Bir Adım Daha Yaklaştı

Süper Lig’in 36. hafta karşılaşmasında Fatih Karagümrük ile Galatasaray, karşı karşıya geldi. Hakem Volkan Bayarslan’ın yönettiği karşılaşmadan Galatasaray 3-2 galip ayrıldı.

Haber Merkezi / Galatasaray’a galibiyeti getiren golleri 45+4. dakikada Barış Alper Yılmaz, 70. dakikada Mertens ve 90. dakikada Berkan Kutlu kaydetti. Fatih Karagümrük’ün golünü 34. dakikada Ryan Mendes, 83. dakikada Markao attı.

Galatasaray, bu galibiyet ile puanını 99 yaptı ve Fenerbahçe ile arasındaki 6 puanlık farkı korudu. Karagümrük ise 37 puanda kaldı.

Karşılaşmadan dakikalar

29. dakikada sağ tarafta topla buluşan Can Keleş’in orta alana doğru yönelerek ceza sahası dışı sağ çaprazından yaptığı vuruşta meşin yuvarlak dışarıya çıktı.

32. dakikada ceza sahası içi sağ tarafında topla buluşan Mertens, rakibini eksilttikten sonra pasını Ziyech’e aktardı. Bu oyuncunun ceza yayından yaptığı vuruşta meşin yuvarlak direğin yanından dışarıya gitti.

34. dakikada kendi yarı alanından çıkan Mendes, tüm sahayı kat ederek ceza sahasına girdi. Nelsson’un karşılayamadığı oyuncu, ceza sahasına girer girmez şutunu çekti ve meşin yuvarlağı ağlarla buluşturdu: 1-0.

36. dakikada savunma arkasına atılan uzun pasta Abdülkerim’den topu kapan Markao, ceza sahası içi sağ çaprazına girip vuruşunu yaptı. Kaleci Muslera meşin yuvarlağı kontrol etti.

45. dakikada kalecinin pas hatası sonrası topu kapan Ziyech, meşin yuvarlağı penaltı noktasındaki Icardi’ye verdi. Yıldız futbolcu, topu ceza sahası içi sağ çaprazdaki Mertens’e aktardı. Mertens de meşin yuvarlağı koşusuna devam eden Ziyech’in önüne bıraktı. Faslı oyuncunun vuruşunda top yandan auta gitti.

45+4. dakikada Ziyech’in pasında ceza sahası içi sağ çaprazda topla buluşan Mertens, arka direğe doğru orta açtı. Barış Alper Yılmaz, bu orta sonrası topa kafayla vurdu ve fileleri havalandırdı: 1-1.

56. dakikada Kerem Demirbay’ın pasında topla buluşan Ziyech, ceza sahası dışı sağ çaprazdan şutunu çekti. Meşin yuvarlak, kaleci Sirigu’da kaldı.

70. dakikada Galatasaray öne geçti. Barış Alper Yılmaz, rakiplerinden sıyrıldıktan sonra topu çizgiden içeri doğru çıkarttı. Mertens, penaltı noktasına yakın bölgeden yaptığı vuruşta meşin yuvarlağı ağlara gönderdi: 2-1.

80. dakikada sol taraftan Abdülkerim’in ortasına penaltı noktasında iyi yükselen Icardi’nin kafa vuruşunda kaleci Sirigu topu çeldi.

83. dakikada ceza sahası içi sol tarafında Levent Mercan’ın kafa ile indirdiği topu penaltı noktası yakınında alan Markao’nun Abdülkerim Bardakcı’dan sıyrılıp yaptığı vuruşta meşin yuvarlak ağlara gitti: 2-2

90. dakikada Barış Alper Yılmaz’ın sağ kanattan ortasında ceza sahası içinde topu alan Mauro Icardi pasını Kerem Aktürkoğlu’na aktardı. Kerem’in vuruşunda defanstan seken topa ceza yayının içinden vuran Berkan Kutlu meşin yuvarlağı ağlarla buluşturdu: 2-3

Stat: Atatürk Olimpiyat

Hakemler: Volkan Bayarslan, Serkan Ok, Samet Çiçek

Fatih Karagümrük: Salvatore Sirigu, Nazım Sangare (Davide Biraschi dk. 46), Koray Günter, Federico Ceccherini, Levent Mercan, Marcus Rohden (Güven Yalçın dk. 81), Dimitris Kourbelis (Flavio Paoletti dk. 75), Can Keleş, Valentin Eysseric, Ryan Mendes (Kevin Lasagna dk. 81), Markao

Galatasaray: Fernando Muslera, Kaan Ayhan, Victor Nelsson, Abdülkerim Bardakcı, Derrick Köhn (Davinson Sanchez dk.87), Lucas Torreira, Kerem Demirbay (Berkan Kutlu dk. 81), Hakim Ziyech (Kerem Aktürkoğlu dk. 81), Dries Mertens (Serge Aurier dk. 90+4), Barış Alper Yılmaz (Willfried Zaha dk. 90+4), Mauro Icardi

Goller: Ryan Mendes (dk. 34), Markao (dk. 83) (Fatih Karagümrük), Barış Alper Yılmaz (dk. 45+4), Dries Mertens (dk. 70), Berkan Kutlu (dk. 90) (Galatasaray)

Paylaşın

Çiftçinin Borcu 20 Yılda 122 Kat Arttı

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK) verilerine göre, 2004 yılında tarım kesiminin bankalara olan borcu 5,3 milyar liradan 651,6 milyar liraya fırladı.

Bu borcun 222,5 milyar lirasını kısa vadeli krediler oluştururken, çiftçilerin bankalara olan borçları bir yılda yüzde 64,7, son 20 yılda ise 122 kat arttı.

Tarımın sürdürülebilir olmaktan çıktığını söyleyen CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakıroğlu, çiftçinin ürettiğinin karşılığını alamadığını belirtti.

Üretmek için borçlanan çiftçilerin tarlaları ipotek altında. Mazot, gübre, ilaç, yem gibi tarımsal girdilerin fiyatları dövizdeki artışa bağlı olarak sürekli yükseliyor. Tarımsal destekler ise girdi maliyetlerindeki artışın gerisinde kalıyor.

Çiftçiler girdi fiyatlarındaki bu artış nedeniyle maliyetleri karşılayamadıkları için borçlanmak zorunda kalıyor. Borcunu ödeyemeyen çiftçilerin toprakları ise el değiştiriyor.

BirGün’den Havva Gümüşkaya‘nın haberine göre; üreticiler, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler gününü borçlu, ipotek altında ve endişeli karşılıyor. Birçok üründe hasat başlamasına rağmen hala daha alım fiyatı açıklanmadı. Buğdayda üretici bölgelerinde sulu alanlarda kilogram maliyeti 11 lirayı aşarken, kıraç alanlarda 10 lira 87 kuruş olarak hesaplandı.

Üretici bu maliyetler karşısında, kilogram fiyatı olarak 15 liranın üzerinde bir alım fiyatı bekliyor. Ancak Tarım ve Orman Bakanlığı’nın buğday için ton başına 11 lira fiyat belirlemesi ve ek olarak 2 lira prim desteği sağlayarak toplamda 13 lira olarak uygulanacağı iddia ediliyor.

Üretim maliyetlerinin karşılamayan alım fiyatları konuşulurken maliyetlerini karşılamak için tarlasına ipotek koyduran üretici adeta borç kıskancına alındı. Çiftçilerin yüzde 92,5’nin borcu nedeniyle tarlasında, bağında, bahçesinde ipotek bulunuyor.

Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı’nın verilerine göre tapusu üzerine ipotek konulan tarım arazisi sahibi sayısı Ekim 2023’te 2 milyon 230 bin 758 kişi oldu. İpoteklerin yüzde 72,9’unu bankalar tarafından konuldu. Tapusu üzerine bankalar tarafından ipotek konulan tarım arazisi sahibi 1 milyon 626 bin 289 kişi bulunuyor.

2019 yılında 2,9 milyon olan ipotekli tarım alanı parsel sayısı 300 bin artarak 3,2 milyona ulaştı. İpotekli tarım alanı ise 42 milyon 360 bin 880 dekarı buldu. Bu büyüklük toplam karasal alanı 20 milyon 330 bin dekar olan İsrail’in iki katından daha fazla bir alanı ifade ediyor. İpotekli alan sahibi başına düşen tarım arazisi büyüklüğü ise 18,9 dekarı buluyor.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 2024 Mart ayı verilerine göre, 2004 yılında tarım kesiminin bankalara olan borcu 5,3 milyar liradan 651,6 milyar liraya fırladı. Bu borcun 222,5 milyar TL’sini kısa vadeli krediler oluşturdu. Çiftçilerin bankalara olan borçları bir yılda yüzde 64,7, son 20 yılda ise 122 kat arttı.

“Tarım sürdürülebilir olmaktan çıktı”

CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakıroğlu, yaptığı açıklamada tarımın sürdürülebilir olmaktan çıktığını söyledi.

Bakıroğlu, çiftçinin ürettiğinin karşılığını alamadığını belirterek “Çiftçinin ürettiğinin karşılığını alamadığını, çiftçinin borç batağında olduğunu ve tarım sektörünün borcunun 700 milyar lirayı aştığını sık sık dile getiriyoruz.

Tarımsal faaliyet geliri az, zor ve meşakkatli bir uğraştır. Para kazanamayan çiftçi üretim yapmak için bankalardan ve tarım kredi kooperatiflerinden kredi çekerek tarımsal faaliyetine devam ediyor.

Borçlar yüzünden tarım ve hayvancılık sürdürebilir olmaktan çıkmıştır. Tarım alanları ipotekli hale gelmiştir. Tüm dünya için tarım stratejik öneme sahiptir. Gıda güvencesi ve güvenliği her vatandaşın temel hakkı olarak önümüze çıkmaktadır. Tarımsal ürünlerin yani gıdanın erişilebilir kaliteli ve ucuz olması için temel kural desteklemedir.

Maalesef tarımsal desteklemelerin bütçe içindeki payı her yıl azalmaktadır. Tabi bu kadar borç olunca ipotekli tarım alanları da ciddi rakamlara ulaştı” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Sosyal Medya ‘Güzellik İdealleri’ Kadınları Hasta Ediyor

Sosyal medya kültürü bireylerin kendilerini algılayışlarında da olumlu ve olumsuz değişimleri beraberinde getirdi. Günümüzde çoğu araştırma sosyal medyanın güzellik üzerindeki olumsuz etkileri üzerine odaklanmış durumda.

İnce bel, yuvarlak kalça, ince bacaklar… Genel olarak kabul gören bu güzellik idealleri, Instagram ve TikTok gibi görsel ağırlıklı sosyal medya platformları yoluyla gençler arasında saplantıya varabilecek, tehlikeli boyutlar almaya başladı. Kişinin ilgi duyduğu konuları sürekli önüne çıkaran algoritmalar nedeniyle güzellik konularıyla ilgilenen gençler her geçen gün yeni güzellik ideallerinin bombardımanına uğruyor.

Bu tehlikeli güzellik ideallerinden biri, on yıl kadar önce ortaya çıkan “Thigh Gap”, yani bacak arası boşluğu. Ayaklar ve dizler birleştirildiğinde üst iç bacaklarda boşluk oluşması için sağlık açısından sakıncalı diyetler yapılıyor. Sağlıklı bir kiloya sahip bir kadının ulaşması neredeyse imkansız bir hedef. Bir diğer sözde güzellik ideali ise bel inceltme sınaması olarak çevirilebilecek “Waist Challenge.” Burada da belin, bir başkasının koluyla beli çevreleyip bir su şişesinden su içebileceği kadar ince olması gerekiyor.

Kadınlar, sosyal medyadaki güzellik ideallerine ulaşmak için neler yaptıklarını paylaşıyor, dayatılan güzelliğin yarattığı baskı giderek artıyor. Örneğin “Bir günde neler yiyorum” türünden videolar uzun süredir sosyal medyanın rağbet gören paylaşımları arasında yer alıyor. Genç kadınlar bir günde ne yediklerinin videosunu çekip paylaşıyor. Kaçamaklara neredeyse hiç yer verilmeyen bu videolarda bol proteinli şekersiz yiyeceklerin nimetlerinden bahsediliyor.

Güzellik baskısına yol açan bu paylaşımlar dışında “body positivity” denilen, vücudunu olduğu gibi kabul edip pozitif bakmayı teşvik eden bir akım da var gerçi. Ancak bu paylaşımlara ulaşabilmek için bu yönde arama yapmak lazım. Sosyal medya algoritmaları nasıl daha güzel olabileceğiyle ilgili aramalar yapan kişilere bu sonuçları göstermiyor.

Sosyal medya tüketiminin kişinin öz güveni ve kendine değer verme hissine olumsuz etki ettiğiyle ilgili bilimsel araştırmalar var. Son olarak Kanada’nın Toronto kentindeki York Üniversitesinde yapılan bir araştırma, sosyal medyadan sadece bir hafta uzak kalmanın, genç kadınların kendi bedenlerine daha olumlu yaklaşmalarına yol açtığını ve kendilerine değer verme hissini olumlu etkilediğini ortaya koydu.

Araştırma çerçevesinde 66 kadın üniversite öğrencisi iki gruba ayrıldı. Bir grup alıştığı şekilde sosyal medya tüketimine devam ederken diğer grup bir hafta boyunca her tür sosyal medya platformundan uzak durdu. Öncesinde katılımcılara vücutlarından ne kadar memnun oldukları ve bir manken gibi görünmeyi isteyip istemeyecekleri soruldu. Bir hafta sonrasında katılımcılara aynı sorular bir kez daha yöneltildi. Sosyal medyadan uzak duran kadınlarda bedenleriyle ilgili algının iyileştiği görüldü. Bu pozitif etki, özellikle de zayıflık idealini içselleştiren kadınlarda daha belirgin oldu.

DW Türkçe’de yer alan habere göre; Araştırmayı yapan bilim insanları, elde edilen etkinin çok güçlü olduğuna, böyle bir etkiye psikolojik testlerde bile nadiren ulaşılabildiğine işaret etti. Ancak bu sonuçlarda muhtemelen sadece sosyal medyaya ara vermiş olmak değil, bu süre içinde değişen gündelik yaşam tarzı da etkili oldu. Araştırmacılar, bütün günü elinde cep telefonuyla geçirmek yerine dışarıda daha fazla temiz hava almanın, zamanı arkadaşlar ya da sporla geçirmenin de ruh sağlığının iyileşmesine katkı sağladığına dikkat çekiyor.

Peki ruh ve beden sağlığına olumsuz etkileri olan bu trendlere karşı sosyal medya platformları ne önlemler alıyor? Şimdiye kadar bu konuda önemli bir yol alınmış değil. Sosyal medya kullanma süreleri yıllardır giderek artarken pek çok genç sosyal medyadan uzak durmakta zorluk yaşıyor. Instagram ve Facebook’un bağlı olduğu Meta şirketi bu yıl Ocak ayında yaptığı açıklamada, uygunsuz içerikleri gençlere görünmez hale getireceğini açıkladı. Ancak bunun için kullanıcının yaşını doğru ibraz etmiş olması gerekiyor.

Hükümetlerin getirdiği yasal düzenlemeler de genelde hedeflenen etkiyi yaratmıyor. Örneğin Avrupa Birliği’nin çıkardığı Dijital Hizmetler Yasasında, reşit olmayanların, internette yeme bozukluğunun yüceltilmesi gibi sorunlu içeriklerden korunması hedefleniyor ve bunun için işletmeci şirketlere söz konusu içerikleri silmesi ya da görünmez hale getirmesi yükümlülüğü getiriliyor.

Ancak sivil toplum örgütü “Reset.tech”in yaptırdığı bir araştırma, bu tür içeriklerin azami yüzde 30’unun silindiğini ortaya koyuyor. Sorunlu içeriklerin silinmesi konusunda karnesi en kötü sosyal medya platformu ise TikTok. Video paylaşım platformu TikTok’ta, yapılan uyarılara rağmen silinen içeriklerin oranının çok daha düşük olduğu belirtiliyor.

Paylaşın

Fenerbahçe, Zirve Takibini Sürdürdü

Süper Lig’in 36. hafta karşılaşmasında Fenerbahçe ile Kayserispor, Şükrü Saraçoğlu’nda karşı karşıya geldi. Hakem Direnç Tonusluoğlu’nun yönettiği karşılaşmadan Fenerbahçe, 3-0 galip ayrıldı.

Haber Merkezi / Fenerbahçe’ye galibiyeti getiren golleri 18. dakikada Michy Batshuayi, 43. dakikada Djiku ve 59. dakikada Çağlar Söyüncü kaydetti.

Fenerbahçe, bu galibiyet ile puanını 93’e çıkardı. Kayserispor ise 41 puanda kaldı.

Fenerbahçe’li taraftarlar, şampiyonluk yarışında ezeli rakibinin öne geçtiği dakikaların ardından tribünlerden ’yönetim istifa’ sesleri yükseldi.

Karşılaşmadan dakikalar

4. dakikada Cengiz Ünder’in sağ taraftan verdiği pasta topla buluşan Tadic’in ceza sahası içi sol çaprazdan sol ayağının dışıyla yaptığı vuruşta meşin yuvarlak kaleci Bilal’de kaldı.

11. dakikada Tadic’in pasında Fred’in ceza sahası içi sol çaprazdan sert vuruşunda top kaleci Bilal’in müdahalesiyle oyun alanına geri döndü.

18. dakikada Tadic’in pasında topla buluşan Batshuayi’nin penaltı noktasının hemen gerisinden yaptığı vuruşta meşin yuvarlak kaleci Bilal’in sağından ağlarla buluştu: 1-0

25. dakikada Livakovic’in uzun pasında savunma arkasına sarkan Oosterwolde’nin ceza sahası içine kadar girip sol çaprazdan yaptığı vuruşta kaleci Bilal’in kurtarışı sonrası top oyun alanına geri döndü.

36. dakikada Szymanski’nin pasında topla buluşan Tadic, ceza sahası içi sol çaprazdan dar bir açıdan şutunu çekti. Kaleci Bilal, uzak köşeye yönelen topu kornere çeldi.

43. dakikada Oosterwolde, rakiplerini çalımlayarak sol taraftan ceza sahası içine girdikten sonra yerden pasını gönderdi. Savunmanın uzaklaştırmak istediği top Djiku’nun önünde kaldı. Bu oyuncunun sağ ayağıyla sert vuruşunda meşin yuvarlak filelerle buluştu: 2-0

48. dakikada Batshuayi’nin ara pasında ceza sahası içi sağ çaprazda kaleciyle karşı karşıya pozisyonda topun gelişine Ferdi Kadıoğlu’nun şutunda, Bilal Bayazit topu ayaklarıyla oyun alanına çıkardı.

50. dakikada hızlı gelişen Mondihome Kayserispor atağında Cardoso’nun soldan ceza sahasına girerken yaptığı yerden vuruşta, kaleci Livakovic meşin yuvarlağı kontrol etti.

59. dakikada soldan Szymanski’nin sert ortasında altıpas önünde topun gelişine Çağlar Söyüncü’nün dokunuşunda, top ağlarla buluştu: 3-0.

82. dakikada orta alanda bacak arası şık bir çalımla rakibinden sıyrılarak ceza yayına gelen Fred’in pası sonrası ceza sahası içi sağ çaprazdan Mert Hakan’ın müsait durumda şutunda kaleci ayaklarıyla topu kornere çeldi.

Stat: Şükrü Saraçoğlu

Hakemler: Direnç Tonusluoğlu, Aleks Taşcıoğlu, Candaş Elbil

Fenerbahçe: Livakovic, Ferdi Kadıoğlu, Becao, Çağlar Söyüncü (Dk. 78 Mert Hakan Yandaş), Oosterwolde (Dk. 66 Osayi-Samuel), Djiku, Cengiz Ünder (Dk. 83 Bonucci), Fred, Tadic (Dk. 66 King), Szymanski, Batshuayi (Dk. 78 Serdar Dursun)

Kayserispor: Bilal Bayazit, Gökhan Sazdağı (Dk. 81 Mehmet Eray Özbek), Kolovetsios, Arif Kocaman (Dk. 67 Attamah), Carole, Kartal Yılmaz, Shukurov (Dk. 46 Nazon), Cardoso, Bourabia (Dk. 81 Ackah), Mane (Dk. 62 Ramazan Civelek), Boa Morte

Goller: Dk. 18 Batshuayi, Dk. 43 Djiku, Dk. 59 Çağlar Söyüncü (Fenerbahçe)

Paylaşın

Birleşmiş Milletler Filistin Raportörü: Gazze’de Yaşananlar Soykırım

Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, “Gazze’de yaşananların bir savaş değil, tereddüt etmeden bir soykırım olduğunu söyleyebilirim” dedi ve ekledi:

“Batılı ülkelerde, soykırım kelimesinin kullanımı konusunda büyük bir rahatsızlık var. Bunun da sebebi, soykırım kelimesinin Holokost’u çağrıştırması. ‘Holokost’a uğramış İsrail (Yahudiler) nasıl olur da soykırım yapar, böyle bir şey düşünülemez’ diye. Fakat (İsrail) şu an tam da bunu yapmakta.”

Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, Tunus’ta düzenlenen Mağrib Maşrik Forumu’nda Gazze’deki duruma dair konuştu. İsrail’in Gazze Şeridi’ne karşı sürdürdüğü saldırıları, “insani ve demokratik değerlere yönelik açık bir meydan okuma” olarak değerlendiren Albanese, “Şu an Gazze’de olup bitenleri nasıl görmezden gelebiliriz? Bu bir trajedi” dedi.

Albanese, Gazze’de yaşanan insan hakları ihlallerine dikkati çekerek, İsrail’in, Gazze’de yaklaşık 15 bini çocuk olmak üzere 35 bin insanı öldürdüğünü ve bu saldırılarıyla aynı zamanda işgal altındaki Doğu Kudüs ve Batı Şeria’daki tüm Filistinlilerden intikam almayı hedeflediğini kaydetti.

İsrail’in saldırılarının durdurulması için uluslararası topluma harekete geçme çağrısı yapan Albanese, şunları söyledi: “Gazze’de yaşananların bir savaş değil, tereddüt etmeden bir soykırım olduğunu söyleyebilirim. Batılı ülkelerde, soykırım kelimesinin kullanımı konusunda büyük bir rahatsızlık var. Bunun da sebebi, soykırım kelimesinin Holokost’u çağrıştırması. ‘Holokost’a uğramış İsrail (Yahudiler) nasıl olur da soykırım yapar, böyle bir şey düşünülemez’ diye. Fakat (İsrail) şu an tam da bunu yapmakta.”

Albanese konuşmasında ayrıca İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı gerçekleştirilen protestolara da değinerek, “Dünya çapında bu zulmü durdurmak için harekete geçen ve kampüslerde eylem yaparak sistemleri sarsan öğrenci hareketlerine destek olmalıyız” diye konuştu.

“Ateşkes yalnızca başlangıç olacak”

Çatışmalardaki bilanço ağırlaşırken Birleşmiş Milletler’den (BM) kalıcı ateşkes çağrıları gelmeye devam ediyor. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, derhal insani ateşkes, tüm rehinelerin koşulsuz salıverilmesi ve abluka altındaki Gazze Şeridi’ne insani yardımların derhal arttırılması çağrısında bulundu.

Kuveyt’te düzenlenen bir donörler konferansına katılan Guterres, ateşkesin sağlanmasının ise “yalnızca başlangıç olacağını” dile getirerek, “Bu savaşın yol açtığı yıkım ve tramvadan kurtulmak uzun bir yol olacak” dedi.

BM Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı, İsrail’in, uluslararası tüm uyarılara rağmen başlattığı Refah kentine yönelik kara saldırısının ardından 150 bin Filistinlinin kentten göç ettiğinin tahmin edildiğini açıkladı.

Mısır, Katar ve ABD aracılığında ateşkese yönelik müzakereler sürerken, ABD Başkanı Joe Biden Cumartesi günü yaptığı açıklamada Hamas’ın Gazze’de tuttuğu rehineleri serbest bırakması halinde ateşkesin “hemen yarın” sağlanabileceğini ifade etmişti.

Gazze’de can kaybı 35 bini aştı

Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı ise son 24 saatte 63 artarak 35 bin 034’e yükseldi. Gazze’de İsrail saldırılarında yaralananların sayısı ise son 24 saatte 114 artarak 78 bin 755’e yükseldi.

Gazze’de İsrail saldırılarında ölenlerin yüzde 70’ini çocuklar ve kadınların oluşturduğu aktarılırken, saldırılar sonucu oluşan yıkımdan dolayı çok sayıda kişinin hala enkaz altında olduğu vurgulandı. Sivil savunma ve acil sağlık ekiplerinin bu kişilere ulaşmakta zorluk yaşadığı kaydedildi.

Hamas, halen ellerinde rehin olarak tuttukları kişilerden birinin daha hayatını kaybettiğini açıkladı. Hamas tarafından yayınlanan video mesajda örgütün elinde rehin olarak tutulan Nadav Popplewel isimli kişinin öldüğü belirtildi. Popplewell’in İsrail’in güneyindeki Kibbutz Nirim bölgesinde rehin alındığı bu kişinin İsrail’in Gazze’ye düzenlediği hava saldırısı nedeniyle öldüğü açıklandı.

İsrail ordusu Hamas tarafından yayınlanan videoyla ilgili henüz bir değerlendirme ya da açıklama yapmadı. Ancak ordu daha önce yaptığı açıklamalarda söz konusu video mesajların Hamas tarafından yürütülen psikolojik savaşın bir parçası olduğu belirtilmiş ve rehinelerin İsrail’in hava saldırılarıyla öldüğü reddedilmişti.

Paylaşın