Türkiye’nin Brüt Dış Borcu 512 Milyar Dolar

30 Haziran 2024 tarihi itibarıyla Türkiye’nin brüt dış borç stoku 512 milyar dolar olarak kayıtlara geçti. Dış borç stokunun milli gelire oranı ise yüzde 42,6 oldu.

Haber Merkezi / Aynı tarihte, Türkiye’nin net dış borç stoku ise 265,4 milyar doları olarak gerçekleşti. Net dış borç stokunun milli gelire oranı yüzde 22,1 oldu.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, 30 Haziran itibarıyla Türkiye’nin dış borç stoku verilerini açıkladı.

Buna göre; 30 Haziran 2024 tarihi itibarıyla Türkiye’nin brüt dış borç stoku 512 milyar dolar olarak kayıtlara geçti. Dış borç stokunun milli gelire oranı ise yüzde 42,6 oldu.

Aynı tarihte, Türkiye’nin net dış borç stoku ise 265,4 milyar doları olarak gerçekleşti. Net dış borç stokunun milli gelire oranı yüzde 22,1 oldu.

Öte yandan, Hazine garantili dış borç stoku 30 Haziran 2024 tarihi itibarıyla 16,6 milyar dolar olarak kayıtlara geçti.

Aynı tarih itibarıyla Avrupa Birliği (AB) tanımlı genel yönetim borç stoku 9.144 milyar TL olarak gerçekleşmiş olup stokun milli gelire oranı yüzde 26,1 oldu.

Aynı tarihte, kamu net borç stoku ise 6.337 milyar TL olarak gerçekleşmiş olup stokun milli gelire oranı yüzde 18,1 oldu.

Paylaşın

Milyonlarca Vatandaş Borç Batağına Sürükleniyor!

Kredili mevduat hesaplarından çekilen para miktarı son bir yılda yüzde 142,3 oranında artarak 130 milyar liradan 315 milyar liraya ulaştı. Aynı dönemde ödenemeyen kredili mevduat hesabı borçları yüzde 169,2 oranında artarak 2,8 milyar liradan 7,7 milyar liraya yükseldi.

Kredili mevduat hesaplarının en büyük dezavantajlarından biri, yüksek faiz oranları. Bu oranlar, borçlunun ödemesi gereken toplam tutarı önemli ölçüde artırarak, borç batağına sürüklenme riskini yükseltiyor. Ayrıca, günlük faiz uygulaması da borçlunun ödeme zorluğunu artıran bir diğer faktör.

Son dönemde asgari ücretliler ve dar gelirli kesimlerin gelirleri, artan enflasyon karşısında erimeye devam ediyor. Bu durum, vatandaşları bankaların sunduğu kredili mevduat hesaplarına yöneltmeye başladı. Kredili mevduat hesapları, ihtiyaç anında nakit ihtiyacını karşılamak için cazip bir seçenek gibi görünse de, yüksek faiz oranları nedeniyle borç batağına sürüklüyor. Son bir yılda Kredili Mevduat Hesaplarından (KMH) ilk kez para çekenlerin sayısı 100 binden 121 bine yükseldi.

Verilere göre, kredili mevduat hesaplarından çekilen para miktarı son bir yılda yüzde 142,3 oranında artarak 130 milyar liradan 315 milyar liraya ulaştı. Sözcü’nün haberine göre, bu durum, vatandaşların ne kadar sıklıkla bu hesapları kullandığının bir göstergesi. Ancak bu artışın bir diğer yüzü de ödenemeyen borçların hızla yükselmesi. Aynı dönemde ödenemeyen kredili mevduat hesabı borçları yüzde 169,2 oranında artarak 2,8 milyar liradan 7,7 milyar liraya yükseldi.

Bankaların verilerine göre, kredili mevduat hesabı kullanan kişi sayısı da son bir yılda yaklaşık 1 milyon arttı. Bu durum, özellikle ilk defa bu hesapları kullananların sayısındaki artışla birlikte dikkat çekiyor. Uzmanlar, bu durumun vatandaşların ekonomik durumlarının kötüleştiğinin bir göstergesi olduğunu belirtiyor.

Kredili mevduat hesaplarının en büyük dezavantajlarından biri, yüksek faiz oranları. Bu oranlar, borçlunun ödemesi gereken toplam tutarı önemli ölçüde artırarak, borç batağına sürüklenme riskini yükseltiyor. Ayrıca, günlük faiz uygulaması da borçlunun ödeme zorluğunu artıran bir diğer faktör.

Uzmanlar, kredili mevduat hesaplarının kısa vadeli çözümler sunduğunu ancak uzun vadede daha büyük sorunlara yol açabileceğini belirtiyor. Bu nedenle, vatandaşların bu hesapları kullanmadan önce iyice düşünmeleri ve alternatif çözümleri değerlendirmeleri gerekiyor.

Uzmanlara göre, ekonomik koşulların iyileşmesi ve gelirlerin artması, kredili mevduat hesaplarına olan talebi azaltabilir. Ancak bu süreçte, devlet ve bankaların da vatandaşlara daha uygun koşullarda kredi imkanı sunması ve finansal okuryazarlığı artırıcı çalışmalar yapması gerekiyor.

Paylaşın

784 Bin Vatandaş “Kredi Kartı Borcu” Nedeniyle Yasal Takip Altında

2024 yılının ilk yedi aylık döneminde, bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 70 artarak 784 bin kişi oldu.

Aynı dönemde, bireysel kredi borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 32 artarak 642 bin kişi oldu.

İstanbul Planlama Ajansı (İPA) yurttaşın kredi kartı kullanımına ilişkin dikkat çeken bir raporu ortaya koydu. İPA Başkanı Buğra Gökçe, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda 784 bin vatandaşın kredi kartı borcu nedeniyle yasal takip altında olduğunu belirtti.

2015 yılının Ağustos ayından 2024 yılının Ağustos ayına kadar toplam kredi kartı sayısı giderek arttı. Toplam kredi kartı sayısı geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 13 artış göstererek 125 milyon 925 bin oldu.

Ağustos ayında İstanbulluların yüzde 36’sı kredi kartının yalnızca asgari tutarını ödeyebildiğini ifade etti. Halkın yüzde 9,3’ü kredi kartı borcunu hiç ödeyemediğini, yüzde 6,1’i asgari-tamamı arası bir tutar ödediğini ve yüzde 3,8’i ise asgari tutardan az ödeme yapabildiğini ifade etti. Kredi kartı borcunun tamamını ödeyebilenlerin oranı yüzde 44,8 oldu.

2024 yılı Ocak-Temmuz dönemleri arasında bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısı bir önceki döneme göre yüzde 70 artarak 784 bin kişi, bireysel kredi borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısı ise bir önceki döneme göre yüzde 32 artarak 642 bin kişi oldu.

Temel harcamaları kredi kartıyla yapılıyor

Ağustos 2024 verilerine göre, kredi kartı ile yapılan ödemelerde, en çok 205 milyar ile market ve alışveriş merkezleri harcamaları, 84 milyar ile benzin ve yakıt istasyonları harcamaları, 83 milyar ile hizmet sektörleri harcamaları ve 79 milyar ile çeşitli gıda harcamalarının öne çıktığı görüldü.

2024 yılının Haziran-Temmuz-Ağustos aylarında bir önceki döneme göre kredi kartı harcamalarında en yüksek artışın yüzde 156,4 ile eğitim/kırtasiye ödemelerinde gerçekleştiği görüldü. Eğitim/kırtasiye ödemelerindeki artışı yüzde 98 ile yemek harcamaları takip etti.

Öte yandan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), kredi kartı borçları ile ihtiyaç kredilerinin yeniden yapılandırmasına yönelik düzenlemeye gitti. Kararla, kredi kartı borcunu veya ihtiyaç kredisini ödeyemeyenler borçlarını 60 aya kadar vadeyle yeniden yapılandırabilecek.

Paylaşın

Kredi Kartı İle Yapılan Ödemeler Yüzde 83 Arttı

Ağustos ayında kredi kartları, banka kartları ve ön ödemeli kartlar ile yapılan toplam ödeme tutarı önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 78 artarak 1 trilyon 420,6 milyar lira oldu.

Haber Merkezi / Kartlı ödemelerin 1 trilyon 192,4 milyar lirası kredi kartları ile yapılırken, 200,4 milyar lirasında banka kartları, 27,8 milyar lirasında ise ön ödemeli kartlar kullanıldı.

Kredi kartı ile yapılan ödemelerde ağustosta, önceki yılın aynı ayına göre büyüme yüzde 83, banka kartı ile yapılan ödemelerde yüzde 48, ön ödemeli kartlar ile yapılan ödemelerde ise yüzde 104 oldu.

Bankalararası Kart Merkezi (BKM), Ağustos 2024 Raporu’nu açıkladı. Rapora göre; Ağustos ayı itibarıyla Türkiye’de kredi kartı sayısı 125,9 milyon, banka kartı sayısı 191,7 milyon ve ön ödemeli kart sayısı 101,3 milyon adet oldu.

2023 yılının Ağustos ayı ile kıyaslandığında kredi kartı adedinde yüzde 13’lük, banka kartı adedinde yüzde 5’lik, ön ödemeli kart adedinde ise yüzde 22’lik artış yaşandı. Toplam kart sayısı ise 418,9 milyon adede ulaşarak geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11 artış gösterdi.

Kredi kartları, banka kartları ve ön ödemeli kartlar ile Ağustos ayında yapılan toplam ödeme tutarı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 78 artarak 1.420,6 milyar TL oldu. Kartlı ödemelerin 1.192,4 milyar TL’si kredi kartları ile yapılırken 200,4 milyar TL’sinde banka kartları, 27,8 milyar TL’sinde ise ön ödemeli kartlar kullanıldı.

Kredi kartı ile yapılan ödemelerde önceki yılın aynı dönemine göre büyüme oranı yüzde 83, banka kartı ile yapılan ödemelerde yüzde 48 olurken ön ödemeli kartlar ile yapılan ödemelerde ise bu oran yüzde 104 oldu. Kredi kartları, banka kartları ve ön ödemeli kartlar ile Ağustos ayında yapılan toplam ödeme adedi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 12 artarak 1,61 milyar adet oldu.

Kartlı ödemelerin 927,4 milyon adedi kredi kartları ile yapılırken 556,1 milyon adedinde banka kartları, 114,5 milyon adedinde ise ön ödemeli kartlar kullanıldı. Kredi kartları ile yapılan ödeme adetlerinde büyüme oranı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15, banka kartları ile yapılan ödeme adetlerinde yüzde 3 olurken ön ödemeli kartlar ile yapılan ödeme adetlerinde ise bu oran yüzde 32 oldu.

İnternetten kartlı ödemeler, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 78 artarak 413,3 milyar TL’ye yükseldi. İnternetten yapılan kartlı ödemelerin toplam içindeki payı ise yüzde 28 oldu. İnternetten kartlı ödeme adedi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6 artarak 217,9 milyon adede yükseldi. İnternetten yapılan kartlı ödemelerin toplam içindeki payı ise yüzde 14’tür.

Kartlarla yapılan temassız ödeme adedi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 21 artarak 1.066,5 milyon adet oldu. Temassız ödeme tutarı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 98 artarak 458,8 milyar TL oldu. Ağustos ayında mağaza içi yapılan her 5 kartlı ödemeden yaklaşık 4’ü temassız gerçekleşti.

Paylaşın

Temmuz Ayında Cari Denge 566 Milyon Dolar Fazla Verdi

Temmuz ayında cari işlemler hesabı 566 milyon dolar, altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı ise 4.879 milyon dolar fazla verdi. Ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı ise 5.102 milyon doları oldu.

Haber Merkezi / Hizmetler dengesi kaynaklı net girişler 6.873 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Bu kalem altında seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler 5.601 milyon dolar oldu.

Birincil gelir dengesi ve ikincil gelir dengesi kalemleri sırasıyla 1.271 milyon dolar net çıkış ve 66 milyon dolar net giriş kaydetti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Temmuz ayına ilişkin ödemeler dengesi istatistiklerini yayımladı. Buna göre; Temmuz ayında cari işlemler hesabı 566 milyon dolar, altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı ise 4.879 milyon dolar fazla verdi. Ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı ise 5.102 milyon doları oldu.

Hizmetler dengesi kaynaklı net girişler 6.873 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Bu kalem altında seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler 5.601 milyon dolar oldu. Birincil gelir dengesi ve ikincil gelir dengesi kalemleri sırasıyla 1.271 milyon dolar net çıkış ve 66 milyon dolar net giriş kaydetti.

Doğrudan yatırımlardan kaynaklanan net girişler 670 milyon dolar olarak kaydedildi. Portföy yatırımları 3.726 milyon dolar tutarında net giriş kaydetti. Alt kalemler itibarıyla incelendiğinde, yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi piyasasında 21 milyon dolar net satış ve devlet iç borçlanma senetleri piyasasında 2.479 milyon dolar net alış yaptığı görüldü.

Yurt dışındaki tahvil ihraçlarıyla ilgili olarak; bankalar 666 milyon dolar, genel hükümet 1.750 milyon dolar, diğer sektörler 1.474 milyon dolar net borçlanma gerçekleştirildi. Diğer yatırımlar altında, yurt içi bankaların yurt dışı muhabirlerindeki efektif ve mevduat varlıkları 1.750 milyon dolar net azalış kaydedildi.

Yurt dışı bankaların yurt içindeki mevduatları, yabancı para cinsinden 326 milyon dolar net artış ve Türk lirası cinsinden 934 milyon dolar net artış olmak üzere toplam 1.260 milyon dolar net artış kaydedildi.

Yurt dışından sağlanan kredilerle ilgili olarak, bankalar 1.693 milyon dolar net kullanım, Genel Hükümet 58 milyon dolar net geri ödeme ve diğer sektörler ise 82 milyon dolar net kullanım gerçekleştirildi. Resmi rezervlerde bu ay 5.366 milyon dolar net artış oldu.

Paylaşın

Fitch Ratings, Türkiye’nin Kredi Notunu “BB-“ye Yükseltti

ABD merkezli uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye’nin kredi notunu bir kademe artırarak BB-‘ye yükseltti, görünümü ise pozitiften durağana çekti.

Fitch Ratings, mart ayında Türkiye’nin kredi notunu “B”den “B+”ya yükseltirken, not görünümünü de “durağan”dan “pozitif”e çıkarmıştı.

Fitch Ratings, Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmesini açıkladı. BloomberHT’nin aktardığına göre; Fitch, Türkiye’nin kredi notunu bir kademe artırarak BB-‘ye yükseltti, görünümü pozitiften durağana çekti.

Azalan dolarizasyon ve Döviz talebi, sermaye girişleri gibi etkilerle rezervlerin 149 milyar dolara, net rezervlerin de 41 milyar dolara yükseldiği ifade edilen raporda rezerv kompozisyonunun güçlendiği belirtildi.

Pozitif reel faiz oranları, düşük cari açık ve kur korumalı mevduatlardaki düzenli ve kademeli düşüşün dış tamponlardaki iyileşmeyi destekleyeceği belirtildi. Rezervlerin bu yıl sonunda 158 milyar dolara, 2025 sonunda 165 milyar dolara çıkacağı öngörüldü.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizini yüzde 50’ye yükselttiği hatırlatılarak parasal sıkılaşmanın TL’de reel değerlenmeye neden olduğu, bunun da hükümetin dezenflasyon stratejisi için önemli olduğu vurgulandı.

Notta “Fitch sıkı bir parasal politika duruşunun öngörülen mali konsolidasyon ve ihtiyatlı asgari ücret ayarlamalarıyla birleştirilmesinin enflasyonda önemli bir düşüşü destekleyeceğine ve iyileştirilmiş dış likidite tamponlarının, düşük cari açıkların ve azaltılmış dolarizasyonun sürdürülmesine yardımcı olacağına dair daha fazla güven duyuyor” değerlendirmesini yaptı. Kurum ilk faiz indirimini 2025’in başında bekliyor.

Kurum enflasyonun yıl sonunda yüzde 43 olacağı tahminini paylaştı. 2025’te enflasyonun ortalama yüzde 31’e düşeceği, yıl sonu tahmininin yüzde 21 olduğu belirtildi. Büyüme beklentisi bu yıl için yüzde 3,5, 2025 için yüzde 2,8 oldu.

Cari açığın bu yıl Gayrisafi Yurt İçi Hasılanın (GSYH) yüzde 1,9’una gerilemesinin ve 2025-2026’da ortalama yüzde 1,7 olmasının tahmin edildiği kaydedildi. Erken faiz indiriminin veya ortodoks politikadan dönüşün enflasyonist baskıları artıracağı ve not üzerinde olumsuz etkisi olacağı ifade edildi.

ABD ve AB ile ilişkilerin iyileştiği ancak Gazze ve Ukrayna risklerinden kaynaklanan jeopolitik zorlukların volatil ortama yol açtığı ancak bu durumun kredi notunu etkilemeyeceği belirtildi.

Fitch, en son 8 Mart 2024’te Türkiye’nin kredi notunu “B”den “B+”ya, görünümü ise “durağan”dan “pozitif”e yükseltmişti.

Diğer bir derecelendirme kuruluşu Moody’s, Temmuz’da Türkiye’nin kredi notunu 2 kademe yükselterek “B3″ten “B1″e çekmiş, kredi notu görünümünü “pozitif” olarak korumuştu. Derecelendirme kuruluşu S&P ise Mayıs yerel seçimlerinin ardından Türkiye’nin kredi notunu B’den B+’ya yükseltmişti.

Paylaşın

Takipteki Bireysel Kredi Kartı Borcu Yüzde 432,5 Arttı

2023 yılının ocak ayında bireysel kredi kartlarında takipteki alacak tutarı 7 milyar 423 milyon lira iken geç­tiğimiz hafta bu rakam 39 mil­yar 528 milyon liraya ulaştı. Başka bir ifadeyle 20 ayda takipteki bireysel kredi kartı borcu yüzde 432,50 arttı.

Bireysel kredi kartı toplam borcu ise 2023 Ocak ayında 451,1 milyar lira seviyesindeyken geçen hafta 1,5 trilyon liraya kadar yük­seldi. Yani geçen sürede yüksek enflasyonun da etkisiyle tüketim­de kredi kartına yüklenen vatanda­şın oluşan kart borcunu ödemekte zorlandığı görülüyor.

Yaşam pahalılığı, kredi maliyetlerindeki artış ve TÜİK enflasyonunun reel enflasyondan düşük olması nedeniyle maaş zamlarının düşük kalması, kredi kartlarında banka takibine düşen alacakları ciddi ölçüde artırdı. Özellikle son aylarda takipteki alacaklarda ya­şanan artış, dikkat çekici boyutlara geldi.

Dünya gazetesinden Birol Bozkurt‘un derlemesine göre, en çok batık da, ihtiyaç kredilerinde ortaya çıktı. İlgili veriler şöyle:

Ocak 2023’te 160 milyar 271 milyon lira düzeyinde olan bankaların takip­teki alacakları, 2024 yılına kadar yüzde 19,78’lik bir artış göstermişti. Yeni yılla birlikte bu ivme hız kazandı, bu yılın sekiz aylık dönemin­de tahsili gecikmiş alacaklarda bü­yüme geçen yılın tamamının nere­deyse 2 katına çıktı.

Nisana kadar yatay seyre­den takipteki alacaklar bu tarihten itibaren hızlı bir yükseliş tren­dine girdi. Mart ayının son hafta­sında 197,5 milyar TL düzeyinde olan takipteki alacaklar bu tarih­ten itibaren hızla yükseldi ve geçen hafta 249 milyar 308 milyon TL dü­zeyine geldi. Yani 1,5 yılda 37 mil­yar TL’lik bir artış gösteren takip­teki alacaklar son dört ayda 50 mil­yar liraya yakın bir artış gösterdi.

Takipteki alacakların alt kırı­lımlarında, takipteki tüketici kredilerindeki artış ora­nı yüzde 100’ü geçti. 2023’ün ocak ayında 22 milyar 169 milyon TL olan takipteki tüketici kredisi tutarı son açıklanan 2024 16 Ağustos haftasında 44 milyar 389 milyar liraya yükseldi.

Özel­likle haziran ayından itibaren ya­şanan yükseliş dikkat çekti. Tü­ketici kredilerindeki en fazla batık ise ihtiyaç kredilerinde oldu. Son açıklanan rakamlara göre 44,4 milyar liralık batık tüketici kredi­nin 43,6 milyar lirası ihtiyaç kredi­lerinden oluşuyor.

Bireysel kredi kartlarında ise tablo biraz daha netleşiyor. 2023 yılının ocak ayında bireysel kredi kartlarında takipteki alacak tutarı 7 milyar 423 milyar lira iken geç­tiğimiz hafta bu rakam geçen süre­de yüzde 432,50’lik artışla 39 mil­yar 528 milyon liraya ulaştığı görü­lüyor.

Bireysel kredi kartı toplam borcu 1,5 trilyon lira

Bireysel kredi kartı toplam borcu ise 2023 Ocak ayında 451,1 milyar lira seviyesindeyken geçen hafta 1,5 trilyon liraya kadar yük­seldi. Yani geçen sürede yüksek enflasyonun da etkisiyle tüketim­de kredi kartına yüklenen vatanda­şın oluşan kart borcunu ödemekte zorlandığı görülüyor.

Ticari krediler tarafında da son dönemde hızlı bir yükseliş var. Ocak 2023’te takipteki ticari kredile­rin toplamı 130,7 milyar lira dü­zeyinde bulunuyordu.

Bu yılın temmuz ayına kadar hafif yukarı yatay bir seyir izleyen takipteki ticari krediler temmuzun ilk haf­tasında 147,8 milyar lira düzeyin­de yükselmişti. Ancak temmuz ayından sonra hızla yükselmeye başlayan takipteki ticari kredi tu­tarı temmuz başından 16 Ağus­tos haftasına kadar geçen sürede 20 milyar liraya yakın artarak 165 milyar liraya kadar çıktı.

Paylaşın

Morgan Stanley’den Merkez Bankası İçin Çarpıcı Faiz Tahmini

Merkez Bankası’nın (TCMB) son faiz kararına ilişkin açıklamasını değerlendiren Morgan Stanley Ekonomisti Hande Küçük, bankanın yılın kalanında politika faizini sabit tutacağı tahminini desteklediğini belirtti.

Açıklamada yapılan değişikliklerin faiz oranlarını daha uzun süre sabit tutma niyetini işaret ettiği öngören Küçük, büyümedeki yavaşlamanın daha da arttığına dair işaretler gelirken verilen mesajların yakın vadede gevşeme adımlarının atılmasına yönelik beklentileri erteleme amacını yansıttığını vurguladı.

Morgan Stanley Ekonomisti Hande Küçük, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) son faiz kararı ile yayımladığı açıklamanın yılın kalanında politika faizinin sabit kalacağı tahminini desteklediği değerlendirmesini yaptı.

Salı günü yayımlanan raporda, politika yapıcıların faizi değiştirmeden ve ek araçlar konusunda yeni bir sinyal verilmeden ‘şahin bir sürpriz’ yapmayı başardıklarını söyledi.

Bloomberg HT’de yer alan habere göre Küçük, TCMB’nin sözlü yönlendirmesinin, aylık enflasyon eğiliminin yüzde 1,5’e sürdürülebilir bir şekilde düşmesi ve enflasyon beklentileri ile tahmin aralığı arasındaki farkın daralması öncesinde faiz indirimi adımlarına başlanmasının pek olası olmadığını açıkça ortaya koyduğunu ve “bunun yakın vadede faiz indirimi adımlarına pek fazla alan bırakmadığını” söyledi.

Açıklamada yapılan değişikliklerin faiz oranlarını daha uzun süre sabit tutma niyetini işaret ettiği öngören Küçük, büyümedeki yavaşlamanın daha da arttığına dair işaretler gelirken verilen mesajların yakın vadede gevşeme adımlarının atılmasına yönelik beklentileri erteleme amacını yansıttığını belirtti.

Paylaşın

TİP İle AK Parti Arasında “Faşist” Gerilimi

TİP’li Sera Kadıgil, AK Partili Ömer Çelik’in “TİP Genel Başkanı Erkan Baş’ın, sözleri Avrupa’daki faşistlerin Cumhurbaşkanımıza karşı kullandığı dilin aynısıdır” ifadesine yanıt verdi:

“Anayasa’yı ayaklar altına alanlar, Ağzını açan kim varsa hapse tıkanlar, Halk açlıkla mücadele ederken saray üstüne saray yapanlar, Memleketin toprağını, deresini, ormanını, kıyılarını satanlar, ‘Yerli ve milli’ halkını uluslararası sermayeye ucuz işgücü olarak pazarlayanlar, Kadın, çocuk, yaşlı demeden insan öğüttükleri yetmezmiş gibi hayvanlarımızın da canına kast edenler iyi bilsin ki; Avrupa’dan Asya’ya dünyanın dört yanındaki faşistler bizim düşmanımızken sizinse ancak çırağınız çıkabilir.”

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik ‘padişah bozuntusu’ sözlerine “Avrupa’daki faşistlerin dilini kullanıyor” yanıtı veren AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’e TİP Milletvekili Sera Kadıgil’den yanıt geldi. Sera Kadıgil, yanıtında şu ifadeleri kullandı:

“Saray Sözcülerinin Genel Başkanımız Erkan Baş’a yönelik sözleri dünyanın her yerindeki faşistlerin başvurduğu, ‘zeytinyağı gibi üste çıkmak’ yönteminin aynısıdır. Bu, Saray Rejiminin bizzat ve isteyerek darmadağın ettiği meşru zeminini boş çıkışlarla tamir etmeye çalışmasından ibarettir. Yurdu NATO’nun güvenli karakolu, Kürecik ve İncirlik işgal üslerinin hamisi yapan İsrail’in ticaret ortaklarının ancak kendilerine yakışacak sıfatları bu ülkenin tam bağımsızlığını savunanlara tahvil etmeye kalkmaları, siyasi açıdan tam bir düzeysizliktir.

‘Demokratik seçimlerle’ ve ‘milli irade’nin desteğiyle seçilmiş Cumhurbaşkanlığı makamının, yine aynı İRADEYLE SEÇİLMİŞ Hatay Milletvekili Can Atalay’ı ESİR TUTABİLMEK uğruna, değiştirmek için yeterli çoğunluğu bulamadığı Anayasa’yı fiilen askıya almış olması, kendi meşruiyetini de ortadan kaldıran apaçık bir darbedir. Anayasa’yı ayaklar altına alanlar, Ağzını açan kim varsa hapse tıkanlar, Halk açlıkla mücadele ederken saray üstüne saray yapanlar, Memleketin toprağını, deresini, ormanını, kıyılarını satanlar, ‘Yerli ve milli’ halkını uluslararası sermayeye ucuz işgücü olarak pazarlayanlar, Kadın, çocuk, yaşlı demeden insan öğüttükleri yetmezmiş gibi hayvanlarımızın da canına kast edenler iyi bilsin ki; Avrupa’dan Asya’ya dünyanın dört yanındaki faşistler bizim düşmanımızken sizinse ancak çırağınız çıkabilir.”

Ne olmuştu?

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Hacı Bektaş Veli Anma Töreni’nde yaptığı konuşmada AK Parti iktidarını ve Erdoğan’ı eleştirmiş; “AKP oradaki saldırılarla bizi susturamayacağını veya bizim geri adım atmayacağımızı zaten biliyor. Amaç yurttaşı susturmak. Amaç Türkiye toplumunu baskı altına almak. Türkiye toplumunu şiddetle hizaya getirmek. Biz elimizden geldiğince, sadece kendi parti milletvekilimize değil bu ülkede hak, hukuk mücadelesi veren tüm yurttaşlarımız için hukuk, demokrasi mücadelesine sahip çıkan tüm yurttaşlar için bu duruşu sürekleştireceğiz. Asla kaba kuvvete boyun eğmeyeceğiz” ifadelerini kullanmıştı.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, TİP Genel Başkanı Baş’ın, Erdoğan’a yönelik sözlerine tepki göstermişti. “TİP Genel Başkanı Erkan Baş’ın, Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik sözleri Avrupa’daki faşistlerin Cumhurbaşkanımıza karşı kullandığı dilin aynısıdır” ifadesini kullanan Çelik, şunları kaydetmişti:

“Bu, Avrupa faşistlerine tercümanlık yapmaktan ibarettir. Avrupa faşistlerinin söylemlerini kes-kopyala-yapıştır yöntemiyle kullanmak, siyasi açıdan tam bir düzeysizliktir. Demokratik seçimlerle ve milli iradenin açık desteğiyle defalarca seçilmiş Cumhurbaşkanlığı makamını bu ifadelerle faşistçe hedef almak, demokrasi ve halk düşmanlığının ta kendisidir. Avrupa faşistlerinin partilerine ‘halkçı’ adı koyup, demokrasi düşmanlığı yapmasına özenmiş bir açıklamadır. Bu söylenen sözlere Avrupa faşistlerine verdiğimiz cevabın aynısını veriyoruz.”

Paylaşın

Hazine Yedi Ayda 844 Milyar Lira Açık Verdi

2024 yılının ilk yedi aylık döneminde de bütçe gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 91,3 yükselerek 4 trilyon 562 milyar 295 milyon liraya çıktı. Bütçe giderleri de aynı dönemde yüzde 91,8 artarak 5 trilyon 406 milyar 254 milyon lira oldu.

Haber Merkezi / Başka bir ifadeyle 2024 yılının ilk yedi aylık döneminde bütçe açığı 843 milyar 960 milyon lira oldu.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, temmuz ayı ve 204 yılının ilk yedi aylık dönemine ilişkin bütçe verilerini açıkladı.

Buna göre; Temmuz ayında merkezi yönetim bütçe giderleri 827,7 milyar TL, bütçe gelirleri 730,9 milyar TL ve bütçe açığı 96,8 milyar TL oldu. Ayrıca, faiz dışı bütçe giderleri 735,2 milyar TL ve faiz dışı açık ise 4,2 milyar TL oldu.

Merkezi yönetim bütçesi 2023 yılı Temmuz ayında 48 milyar 574 milyon TL fazla vermiş iken 2024 yılı Temmuz ayında 96 milyar 776 milyon TL açık verdi. 2023 yılı Temmuz ayında 86 milyar 281 milyon TL faiz dışı fazla verilmiş iken 2024 yılı Temmuz ayında 4 milyar 238 milyon TL faiz dışı açık verdi.

Merkezi yönetim bütçe giderleri Temmuz ayı itibarıyla 827 milyar 706 milyon TL olarak gerçekleşti. Faiz harcamaları 92 milyar 539 milyon TL, faiz hariç harcamalar ise 735 milyar 167 milyon TL olarak gerçekleşti.

2024 yılında merkezi yönetim bütçe giderleri için öngörülen 11 trilyon 89 milyar 37 milyon TL ödenekten Temmuz ayında 827 milyar 706 milyon TL gider gerçekleştirildi. Geçen yılın aynı ayında ise 455 milyar 840 milyon TL harcama yapılmıştı.

Temmuz ayı bütçe giderleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 81,6 oranında arttı. Giderlerin bütçe ödeneklerine göre gerçekleşme oranı ise 2023 yılında yüzde 8,2 iken 2024 yılında yüzde 7,5 oldu. Faiz hariç bütçe giderleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 75,8 oranında artarak 735 milyar 167 milyon TL olarak gerçekleşti. Faiz hariç giderlerin bütçe ödeneklerine göre gerçekleşme oranı ise 2023 yılında yüzde 8,5 iken 2024 yılında yüzde 7,5 oldu.

Merkezi yönetim bütçe gelirleri Temmuz ayı itibarıyla 730 milyar 930 milyon TL olarak gerçekleşti. Vergi gelirleri 611 milyar 741 milyon TL, genel bütçe vergi dışı gelirleri ise 98 milyar 898 milyon TL oldu.

2023 yılı Temmuz ayında bütçe gelirleri 504 milyar 413 milyon TL iken 2024 yılının aynı ayında yüzde 44,9 oranında artarak 730 milyar 930 milyon TL olarak gerçekleşti. Bütçe tahminine göre bütçe gelirlerinin Temmuz ayı gerçekleşme oranı 2023 yılında yüzde 10,2 iken 2024 yılında yüzde 8,7 oldu.

2024 yılı Temmuz ayı vergi gelirleri tahsilatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 35,8 oranında artarak 611 milyar 741 milyon TL oldu. Vergi gelirlerinin bütçe tahminine göre gerçekleşme oranı ise 2023 yılında yüzde 10,5 iken 2024 yılında yüzde 8,3 oldu.

2024 yılı Ocak – Temmuz döneminde merkezi yönetim bütçe giderleri 5 trilyon 406,3 milyar TL, bütçe gelirleri 4 trilyon 562,3 milyar TL ve bütçe açığı 844 milyar TL olarak gerçekleşti. Ayrıca, faiz dışı bütçe giderleri 4 trilyon 739,3 milyar TL ve faiz dışı açık ise 177 milyar TL olarak gerçekleşti.

Merkezi yönetim bütçesi 2023 yılı Ocak – Temmuz döneminde 434 milyar 654 milyon TL açık vermiş iken 2024 yılı Ocak – Temmuz döneminde 843 milyar 960 milyon TL açık verdi. 2023 yılı Ocak-Temmuz döneminde 121 milyar 703 milyon TL faiz dışı açık verilmiş iken 2024 yılı Ocak – Temmuz döneminde 176 milyar 997 milyon TL faiz dışı açık verildi.

Merkezi yönetim bütçe giderleri Ocak – Temmuz dönemi itibarıyla 5 trilyon 406 milyar 254 milyon TL olarak gerçekleşti. Faiz harcamaları 666 milyar 962 milyon TL, faiz hariç harcamalar ise 4 trilyon 739 milyar 292 milyon TL olarak gerçekleşti.

2024 yılı Ocak – Temmuz döneminde merkezi yönetim bütçe giderleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 91,8 oranında artarak 5 trilyon 406 milyar 254 milyon TL oldu. Faiz hariç bütçe giderleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 89,1 oranında artarak 4 trilyon 739 milyar 292 milyon TL oldu.

Merkezi yönetim bütçe gelirleri Ocak – Temmuz dönemi itibarıyla 4 trilyon 562 milyar 295 milyon TL olarak gerçekleşti. Vergi gelirleri 3 trilyon 825 milyar 106 milyon TL, genel bütçe vergi dışı gelirleri ise 610 milyar 745 milyon TL oldu.

2023 yılı Ocak – Temmuz döneminde bütçe gelirleri 2 trilyon 384 milyar 763 milyon TL iken 2024 yılının aynı döneminde yüzde 91,3 oranında artarak 4 trilyon 562 milyar 295 milyon TL olarak gerçekleşti. 2024 yılı Ocak – Temmuz dönemi vergi gelirleri tahsilatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 86,4 oranında artarak 3 trilyon 825 milyar 106 milyon TL oldu.

Paylaşın