Fitch’ten Türkiye İçin Yıl Sonu Enflasyon Tahmini: Yüzde 58

Türkiye ekonomisine ilişkin açıklama yapan Fitch Ratings, “Türkiye TÜFE ortalamalarının 2024’te yüzde 58 ve 2025’te yüzde 29 olacağını varsayarsak, net parasal kaybın 2024’te yaklaşık 2,8 milyar dolara çıkmasını, ardından 2025’te yaklaşık 1,4 milyar dolara düşmesini bekliyoruz” dedi ve ekledi:

“Enflasyondaki düşüş, en azından beklentilerimizle aynı doğrultuda olursa ve 2025’ten sonra da devam ederse, Körfez İşbirliği Konseyi bankaları muhtemelen 2027’den itibaren hiperenflasyon raporlamasını kullanmayı bırakacak.”

ABD merkezli uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye’de iştirakleri olan Körfez İşbirliği Konseyi bankalarının Türkiye’nin makroekonomik uyumundan, daha geleneksel ve tutarlı ekonomi politikalarına geçişinden faydalanması gerektiğini söyledi.

Fitch’e göre, enflasyonun düşmesi, bağlı ortaklıkların net parasal kayıplarını azaltacak ve Türk lirasındaki daha yavaş değer kaybı, para çevrimi kayıplarından kaynaklanan olumsuz sermaye etkisini azaltacak. Körfez İşbirliği Konseyi bankalarının Türk iştiraklerinin 2023 yılında net parasal zararı 2,6 milyar dolar oldu.

Birgün‘ün aktardığına göre açıklamada, “Türkiye TÜFE ortalamalarının 2024’te yüzde 58 ve 2025’te yüzde 29 olacağını varsayarsak, net parasal kaybın 2024’te yaklaşık 2,8 milyar dolara çıkmasını, ardından 2025’te yaklaşık 1,4 milyar dolara düşmesini bekliyoruz.

Enflasyondaki düşüş, en azından beklentilerimizle aynı doğrultuda olursa ve 2025’ten sonra da devam ederse, Körfez İşbirliği Konseyi bankaları muhtemelen 2027’den itibaren hiperenflasyon raporlamasını kullanmayı bırakacak” denildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), mart ayında, yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 37,78’den yüzde 44.19’a yükseltmişti. Banka, 12 ay sonrası enflasyon beklentisini ise yüzde 37,78’den yüzde 36,70’e çekmişti.

Paylaşın

Merkez Bankası’ndan Hükümete Açık Mektup: Gerekli Adımlar Atılacak

Mehmet Şimşek’e “Açık Mektup” gönder Merkez Bankası (TCMB), mektubunda, asgari ücretin yılda bir kez güncellenmesi, yönetilen/yönlendirilen fiyatlar ile ücret ve vergi ayarlamalarında OVP’de sunulan enflasyon tahminlerinin gözetilmesinin önem taşıdığı belirtildi.

Haber Merkezi / Merkez Bankası (TCMB), mektubunda, hizmet enflasyonundaki katılığın, enflasyon beklentilerinin, jeopolitik risklerin ve gıda fiyatlarının enflasyon üzerindeki riskleri canlı tuttuğunu bildirdi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) hükümet adına Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e “Açık Mektup” gönderdi. Merkez Bankası’nın mektubu şu şekilde:

“1211 sayılı Merkez Bankası Kanunu’nun 42. maddesi uyarınca, enflasyon hedefine ulaşılamaması halinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) hedeften sapmanın nedenlerini ve alınması gereken önlemleri Hükümet’e yazılı olarak bildirmesi ve kamuoyuna açıklaması gerekmektedir.

2023 yılı enflasyonu, hedef etrafında konulan belirsizlik aralığının belirgin şekilde üzerinde gerçekleşmiştir. Bu metin, enflasyonun hedeften sapmasının nedenleri ile hedefe ulaşmak için alınan ve alınması gereken önlemleri açıklamaktadır.

Bu belgeyle birlikte, 2023 yılında enflasyon üzerinde etkili olan unsurlara dair analiz ve değerlendirmeleri de içeren 2024 yılının ilk “Enflasyon Raporu” ile kısa ve orta vadede enflasyon hedefine ulaşmak için uygulanacak para politikasını daha detaylı olarak açıklayan “2024 Yılı Para Politikası” metni ekte bilgilerinize sunulmaktadır. 2022 yılı sonunda yüzde 64,3 olan yıllık tüketici enflasyonu, 2023 yılının ilk yarısında baz etkilerine ek olarak döviz kurundaki yatay seyir, düşen yabancı para cinsi ithalat fiyatları ve enerji sübvansiyonlarının etkisiyle gerilemiştir. Böylece, haziran ayında yıllık enflasyon yüzde 38,2 olarak gerçekleşmiştir.

Diğer taraftan, parasal koşulların etkisiyle kredi büyümesinde gözlenen yüksek oranlı artışlar, ücret güncellemeleri ve hane halkına yapılan transferler yılın ilk yarısında enflasyon üzerinde talep yönlü unsurların etkisini belirgin hale getirmiştir. Söz konusu gelişmeler, enflasyondan korunma saiki ile cari açığın altın ve tüketim malı ithalatı kanalıyla yükselmesine neden olmuş ve finansal piyasalarda belirsizliği artırmıştır.

Ayrıca şubat ayında yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerin, konut piyasası başta olmak üzere mal, hizmet ve iş gücü piyasalarında oluşturduğu arz-talep dengesizlikleri ile yeniden inşa faaliyetlerinin kamu maliyesi üzerindeki kısa ve orta vadeli etkileri enflasyon üzerindeki baskıları artırmıştır. Bu gelişmeler, fiyatlama davranışlarını olumsuz etkileyerek, yılın ilk yarısında gerileyen enflasyonun ikinci yarıda artmasına zemin oluşturmuştur.

“Parasal sıkılaştırma ayrıca, seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma adımları ile desteklenmiştir”

2023 yılı haziran ayında Para Politikası Kurulu (Kurul), dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için güçlü bir parasal sıkılaştırma sürecinin başlatılmasına karar vermiştir. Bu çerçevede, haziran-aralık döneminde politika faizi toplamda 34 puan artırılarak yüzde 8,5 düzeyinden yüzde 42,5’e yükseltilmiştir. Parasal sıkılaştırmayla eşanlı olarak, makroihtiyati çerçevede, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleşmeye gidilmiştir. Parasal sıkılaştırma ayrıca, seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma adımları ile desteklenmiştir.

2023 yılının üçüncü çeyreğinde, yurt içi talepte süregelen güçlü seyrin birikimli etkileri, vergi ayarlamaları, döviz kuru gelişmeleri, ücret artışları, hizmet enflasyonundaki katılık ve ham petrol fiyatlarındaki ani yükseliş enflasyon dinamiklerinde etkili olmuştur. Ayrıca tüm bu gelişmelerin kısa bir süre zarfında aynı anda gerçekleşmesinin fiyatlama davranışlarında oluşturduğu ilave bozulma sebebiyle de enflasyon yükselmiştir.

Bu gelişmeler çerçevesinde enflasyon, haziran-eylül ayları arasında 23,3 puan artarak yüzde 61,5 seviyesine ulaşmıştır. Bu artışın 4,7 puanı, vergi dahil kur etkisi hariç olmak üzere, akaryakıt fiyatlarındaki gelişmelerden; 3,8 puanı döviz kurundaki yükselişten; 2,8 puanı akaryakıt haricindeki vergi artışlarından kaynaklanmıştır. Ücret artışı ve talebin halen oldukça güçlü olduğu bu dönemde, şokların bir arada gerçekleşmesinin fiyatlama davranışında oluşturduğu ilave bozulmanın ise enflasyon üzerinde 10,0 puan artırıcı yönde etkisi olmuştur. Bunların dışındaki faktörlerin etkisi ise toplamda 2,0 puan ile sınırlı kalmıştır.

Parasal sıkılaştırmanın ilk etkileri finansal koşullar üzerinde gözlenmiş, kısmen talep koşullarına da yansımaya başlamıştır. Yılın ikinci yarısında, dış finansman koşullarının belirgin şekilde iyileştiği, rezervlerin istikrarlı artış kaydettiği, talep koşullarının cari işlemler açığına yansıyacak şekilde güç kaybetmeye başladığı, Türk lirası mevduat payının yükseldiği, Türk lirası varlıklara yurt içi ve yurt dışı talebin güçlenerek arttığı gözlenmiştir. Tüm bu gelişmeler para politikasının etkinliğine katkıda bulunmuştur.

Yılın son çeyreği özelinde bakıldığında, parasal sıkılaştırma sürecinin finansal koşullar ve iç talep üzerindeki etkileriyle tüketici yıllık enflasyonu 3,2 puan ile sınırlı bir oranda yükselmiş, bu etkinin 2,4 puanlık önemli kısmı doğal gaz tüketiminin artmasıyla birlikte hanelerin bedelsiz kullanım sınırını aşmasına bağlı yukarı yönlü mekanik etkiden kaynaklanmıştır. Bu dönemde enflasyonun ana eğilimi de gerileme kaydetmiştir. Fiyatlama davranışları, özellikle dayanıklı mal gruplarında olmak üzere, öncelikle temel mallarda görece daha kuvvetli düzelme işaretleri göstermiştir. Hizmet enflasyonu katılık gösterse de talep ve maliyet koşullarına daha duyarlı olan ulaştırma ve yemek hizmetleri enflasyonunda da eğilim son çeyrekte yavaşlamıştır.

Konut fiyatlarında süregelen aşırı artışlar ise yerini enflasyonun altında kalan bir aylık yükselişe bırakmış, öncü göstergeler yeni kiralık ilan fiyat artışlarında yavaşlamaya işaret etmiştir. Takip edilen çekirdek, istatistiksel ve model-bazlı göstergeler, yılın son çeyreği boyunca enflasyon ana eğiliminin yavaşladığına işaret etmiştir. Böylelikle, 2023 yılsonu enflasyonu yüzde 64,8 ile yılın son Enflasyon Raporu’nda paylaşılan tahmin aralığının orta noktasına yakın gerçekleşmiştir. Son çeyrek gelişmeleri, enflasyon üzerinde etkili olan unsurlarda parasal sıkılaştırmaya bağlı olarak kademeli bir geri çekilme yaşandığını ortaya koymuştur.

Bu dönemde, dış finansman koşulları, rezervlerdeki güçlenme, cari dengedeki iyileşme ve Türk lirası varlıklara talep, döviz kuru istikrarına ve para politikasının etkinliğine katkıda bulunmuştur. 2023 sonu itibarıyla Türk lirası mevduatın payı, yıl içinde gerilediği yüzde 32 seviyesinden yüzde 42’nin üzerine çıkmış, tüketici kredileri yıllık büyümesi tepe noktası olan yüzde 60’tan yüzde 40’ın altına, 12 aylık birikimli altın ve tüketim malı ithalatı yıllık büyümesi ise tepe noktası olan yüzde 125’ten yüzde 53’e gerilemiştir. Kurul 2024 yılına girildiğinde, politika faizini ocak toplantısında yüzde 45’e yükseltmiş, şubat ayında ise parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkileri ve parasal aktarımı destekleyen diğer politika adımlarını da göz önünde bulundurarak sabit tutmuştur.

Mart ayına gelindiğinde ise, aylık enflasyonun ana eğilimi öngörülenden yüksek gerçekleşmiş, yakın döneme ilişkin göstergeler yurt içi talepte dirençli seyrin sürdüğüne işaret etmiştir. Bu bağlamda Kurul, enflasyon görünümündeki bozulmayı dikkate alarak Mart ayı toplantısında politika faizini yüzde 50 düzeyine yükseltmiştir.

Ayrıca, operasyonel çerçevede değişikliğe giderek, Merkez Bankası gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranlarının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla -/+ 300 baz puanlık bir marj ile belirlenmesine karar vermiştir.

Operasyonel çerçevedeki değişiklik, faiz oranlarının geldiği yüksek seviye göz önünde bulundurularak yapılan teknik bir düzeltme olup bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı temel politika faizi olarak kullanılmaya devam edilecektir. TCMB aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşunu sürdürecektir. Enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır. Para politikasındaki kararlı duruşun; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşüreceği ve dezenflasyonu 2024 yılının ikinci yarısında tesis edeceği öngörülmektedir.

“TCMB’nin temel amacı ve önceliği fiyat istikrarını sağlamaktır”

TCMB’nin temel amacı ve önceliği fiyat istikrarını sağlamaktır. Para politikası bu amaç doğrultusunda oluşturulacaktır. Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı politika faiz oranı olmayı sürdürecek, kredi büyümesi ve mevduat faizinde öngörülenin dışında gelişmeler olması durumunda ise parasal aktarım mekanizmasını destekleyecek politika adımları atılmaya devam edilecektir. 2024 Para Politikası metninde belirtildiği gibi, enflasyonun gelecek dönemdeki seyri konusunda iktisadi birimlere rehberlik etmesi öngörülen göstergeler, kısa vadede enflasyon tahminleri, orta vadede ise enflasyon hedefidir.

Bu çerçevede, para politikası enflasyonu geriletecek ve orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirlenmeye devam edilecektir. Parasal duruşun sürdürülmesi ile enflasyonun 2024 yılı sonunda yüzde 36 olarak gerçekleşeceği, 2025 yılı sonunda yüzde 14 ve 2026 yılı sonunda ise yüzde 9 seviyesine geriledikten sonra yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağı öngörülmektedir. Hizmet enflasyonundaki katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatları enflasyon üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır.

Dezenflasyon sürecinde para ve maliye politikalarının eş güdümü büyük önem arz etmekte olup öngörülebilirliğin artmasını sağlayan Orta Vadeli Program (OVP, 2024-2026) ile somutlaşmış olan kamu politikalarına dair varsayımlar TCMB’nin enflasyon tahminlerine yansıtılmıştır. Bu kapsamda, asgari ücretin yılda bir kez güncellenmesi, yönetilen/yönlendirilen fiyatlar ile ücret ve vergi ayarlamalarında OVP’de sunulan enflasyon tahminlerinin gözetilmesi ve para politikasındaki sıkı duruşun ihtiyatlı maliye politikası ile desteklenmesi, öngörülen dezenflasyon patikasının tesis edilmesi açısından kritik bir önem taşımaktadır.

OVP kapsamında ilan edilen fiyat istikrarı ve finansal istikrarı destekleyici diğer tedbirlerin de dezenflasyon sürecine katkı vermesi beklenmektedir. OVP’de ilan edilen orta vadeli hedeflere dezenflasyon patikasıyla uyumlu olacak şekilde bağlı kalınması, fiyat istikrarının tesis edilmesinde kritik rol oynayacaktır. Diğer taraftan, enflasyondaki katılık ve oynaklıkları azaltacak yapısal reformlara devam edilmesi ve arz kapasitesini geliştirecek teknolojik ve dijital dönüşümün desteklenmesi, fiyat istikrarına ve dolayısıyla toplumsal refaha orta ve uzun vadede olumlu katkıda bulunacaktır.

Bu kapsamda TCMB, yapısal unsurları analiz etmeye, ilgili politika önerileri geliştirmeye ve enflasyonla mücadelenin önemi konusunda ilgili paydaşlar ve kamuoyu nezdinde farkındalık oluşturmaya yönelik çalışmalarına devam edecektir.”

Paylaşın

Şimşek’ten Dikkat Çeken ‘Cari Açık’ Mesajı

Cari açığa ilişkin açıklama yapan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Cari açığı milli gelire oran olarak yüzde 2,5’in altına çekerek rezerv birikimi sağlayacağız” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Büyümedeki dengelenmenin katkısıyla azalan cari açık ve Döviz ihtiyacımız ile artan dış kaynak girişi makro finansal istikrarımızı güçlendiriyor.”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından dış ticaret verilerine ilişkin açıklamalar yaptı. Şimşek açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“2024 yılı ilk çeyreğinde yıllık dış ticaret açığındaki iyileşme 14,3 milyar dolara ulaştı. Bu yıl OVP’de öngördüğümüz 34,7 milyar doların oldukça altında cari açık bekliyoruz.

Cari açığı milli gelire oran olarak yüzde 2,5’in altına çekerek rezerv birikimi sağlayacağız. Büyümedeki dengelenmenin katkısıyla azalan cari açık ve Döviz ihtiyacımız ile artan dış kaynak girişi makro finansal istikrarımızı güçlendiriyor.”

Ocak – Mart döneminde dış ticaret açığı 20,4 milyar dolar

2024 yılının ilk 3 aylık döneminde geçen yılın aynı dönemine göre; İhracat, yüzde 3,6 oranında artarak 63 milyar 656 milyon dolar, ithalat, yüzde 12,6 oranında azalarak 84 milyar 128 milyon dolar oldu. Başka bir ifadeyle 3 aylık dönemde dış ticaret açığı 20 milyar 472 milyon dolar oldu.

Öte yandan ihracat Mart’ta geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 4,1 azalarak 22 milyar 578 milyon dolar olarak gerçekleşti. İthalat ise yüzde 5,7 oranında azalarak 30 milyar 95 milyon dolar oldu.

Paylaşın

KİT’lerin Borçları Son Üç Yılda 6 Kat Arttı

Kamu İktisadi Teşebbüsleri’nin (KİT) 2020 yılında 124,9 milyar lira olan borcu, 2023’ün son çeyreğinde 794,7 milyar liraya yükseldi. 22 kamu iktisadi teşebbüsüne ilişkin istatistiklere göre borçların 684,4 milyar lirasını ticari bankalar, vergi, çiftçi ve SGK borçları gibi iç borçlardan oluştu.

KİT’ler ile özelleştirme programındaki kuruluşların ticari bankalara olan borcu 204,7 milyar TL, vergi borcu 29 milyar TL, çiftçilere olan borcu ise 14,3 milyar TL’yi buldu. İç borcun en büyük bölümü ise 276,9 milyar TL ile gerçek ve tüzel kişilere olan borçlardan oluşuyor. KİT’ler ile özelleştirme programındaki kuruluşların 110,3 milyar TL’lik dış borçlarının 98,7 milyar TL‘sinde Hazine garantili borçlardan oluşuyor.

Birgün’den Havva Gümüşkaya‘nın haberine göre; Kamunun önemli işletmeleri borç sarmalından çıkamıyor. AKP iktidarının özelleştirme tercihi sonucu birbiri ardına elden çıkartılan kamu iktisadi teşekküllerinden geriye kalanlar da borç içinde yüzüyor. KİT’ler ile özelleştirme programına alınan kuruluşların borçları 2023’te 794,7 milyar TL’ye ulaştı. İktidarın seçim propagandası için araç haline getirilen KİT’lerin borçları son üç yılda 6 kat arttı.

Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yayımlanan Kamu Sermayeli Kuruluş ve İşletmeler İstatistikleri’ne göre 2020 yılında 124,9 milyar TL olan borç, 2023’ün son çeyreğinde 794,7 milyar TL’ye fırladı. 22 kamu iktisadi teşebbüsüne ilişkin istatistiklere göre borçların 684,4 milyar TL’si ticari bankalar, vergi, çiftçi ve SGK borçları gibi iç borçlardan oluştu.

KİT’ler ile özelleştirme programındaki kuruluşların ticari bankalara olan borcu 204,7 milyar TL, vergi borcu 29 milyar TL, çiftçilere olan borcu ise 14,3 milyar TL’yi buldu. İç borcun en büyük bölümü ise 276,9 milyar TL ile gerçek ve tüzel kişilere olan borçlardan oluşuyor. KİT’ler ile özelleştirme programındaki kuruluşların 110,3 milyar TL’lik dış borçlarının 98,7 milyar TL‘sinde Hazine garantili borçlardan oluşuyor.

KİT’lerin ve ilgili kuruluşların, iktidarın verdiği seçim vaatleri ve enflasyonu gölgeleme görevlerinden kaynaklanan görev zararı da 337,4 milyar TL oldu. İktidarın ekonomi politikası nedeniyle mali dengeleri bozulan kuruluşlar arasında en büyük görevlendirme gideri, 231,8 milyar TL ile BOTAŞ’ın oldu. BOTAŞ’ı 77,5 milyar TL ile EÜAŞ, 21,4 milyar TL ile de TMO takip etti.

Paylaşın

Bireysel Kredi Kartı Borçları 1 Trilyon 377 Milyar Liraya Yükseldi

Bankaların bireysel kredi kartı alacakları da yüzde 4,1 artışla 1 trilyon 376 milyar 603 milyon liraya yükseldi. Bireysel kredi kartı alacaklarının 593 milyar 567 milyon lirasını taksitli, 783 milyar 36 milyon lirasını taksitsiz borçlar oluşturdu.

Haber Merkezi / Öte yandan geçen hafta rekor kıran ihtiyaç kredi faizleri ulaştığı yüzde 76”lık seviyeyi yüzde 86,2’ye taşıyarak veri tarihinin bir önceki haftadaki zirvesini yeniledi. 1-3 aylık lira mevduat faizi yüzde yüzde 59,5’ten yüzde 64,3’e çıkarken ticari kredi faizleri de yüzde 62,7’den yüzde 66,3’e çıktı.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), 29 mart ile biten haftaya ilişkin para ve banka istatistiklerini yayınladı.

Buna göre, tüketici kredilerinin tutarı, 29 Mart itibarıyla 11 milyar 696 milyon lira artışla 1 trilyon 623 milyar 501 milyon liraya yükseldi. Söz konusu kredilerin 444 milyar 533 milyon lirası konut, 92 milyar 796 milyon lirası taşıt ve 1 trilyon 86 milyar 172 milyon lirası ihtiyaç kredilerinden oluştu.

Bu dönemde taksitli ticari kredilerin tutarı 18 milyar 127 milyon lira artarak 1 trilyon 592 milyar 788 milyon liraya çıktı. Bankaların bireysel kredi kartı alacakları da yüzde 4,1 artışla 1 trilyon 376 milyar 603 milyon liraya yükseldi. Bireysel kredi kartı alacaklarının 593 milyar 567 milyon lirasını taksitli, 783 milyar 36 milyon lirasını taksitsiz borçlar oluşturdu.

Bankacılık sektöründe takipteki alacaklar, 29 Mart itibarıyla önceki haftaya göre 2 milyar 711 milyon lira artarak 197 milyar 543 milyon liraya çıktı. Takipteki alacakların 160 milyar 897 milyon lirasına özel karşılık ayrıldı.

Geçen hafta rekor kıran ihtiyaç kredi faizleri ulaştığı yüzde 76”lık seviyeyi yüzde 86,2’ye taşıyarak veri tarihinin bir önceki haftadaki zirvesini yeniledi. 1-3 aylık lira mevduat faizi yüzde yüzde 59,5’ten yüzde 64,3’e çıkarken ticari kredi faizleri de yüzde 62,7’den yüzde 66,3’e çıktı.

Öte yandan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) brüt rezervleri 123,1 milyar dolar, net rezervi ise 15,5 milyar dolar seviyesine geriledi. Bankanın swap hariç net rezervleri ise eksi 65,5 milyar dolar oldu.

Paylaşın

Merkez Bankası’ndan Enflasyon Raporu: Çekirdek Enflasyon Vurgusu

Mart ayı enflasyon değerlendirme raporunu yayınlayan Merkez Bankası (TCMB), aylık bazda fiyat artışlarında hizmet, gıda ve temel malların öne çıkan gruplar olduğunu belirtti. 

Haber Merkezi / Merkez Bankası (TCMB), ücret etkisinin belirgin olduğu hizmet grubunda, aylık fiyat artışı bir miktar yavaşlasa da kira, eğitim ve haberleşme kalemleri öncülüğünde görece yüksek seyrettiğini vurguladı.

TCMB, değerlendirmesinde iç taleple ilgili yorumlar da dikkat çekti. TCMB “iç talep koşullarının dirençli seyri dayanıklı tüketim mallarında maliyet artışlarının fiyatlara geçişini kolaylaştırmıştır” ifadelerini kullandı. Bankanın değerlendirmesine göre gıda fiyatlarındaki aylık artışı kırmızı et öncülüğünde işlenmemiş gıda fiyatları sürüklerken, işlenmiş gıda grubundaki zayıflama dikkat çekti.

Temel mal fiyat artışında döviz kuru etkileriyle dayanıklı mal grubunun öne çıktığını söyleyen Merkez Bankası (TCMB), enerji aylık enflasyonunun akaryakıt fiyatlarına paralel olarak önceki aylara kıyasla daha ılımlı bir seyir izlediğini ifade etti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), mart ayına ilişkin “Aylık Fiyat Gelişmeleri” raporunu yayımladı. Raporda şu ifadelere yer verildi:

“Mart ayında tüketici fiyatları yüzde 3,16 oranında yükselmiş ve yıllık enflasyon 1,43 puan artarak yüzde 68,50 olmuştur. B ve C endekslerinin yıllık değişim oranları sırasıyla 1,58 ve 2,32 puan artarak yüzde 71,89 ve yüzde 75,21 olarak gerçekleşti. Bu dönemde doğal gazın aylık tüketici enflasyonuna mekanik etkisi geçen ay olduğu gibi (0,02 puan) oldukça sınırlı kaldı.

Yıllık tüketici enflasyonuna katkılar incelendiğinde, bir önceki aya göre temel mallar, hizmet, enerji ve gıda gruplarının katkıları sırasıyla 0,71; 0,62; 0,09 ve 0,01 puan arttı. Öte yandan, alkol-tütün-altın grubunun katkısı geçen ay ile kıyaslandığında değişmedi.

Mevsimsellikten arındırılmış verilerle incelendiğinde, B ve C endekslerinin aylık artışları bir önceki aya kıyasla bir miktar geriledi. Fiyat artışları B endeksini oluşturan gruplardan temel mal grubunda şubat ayına kıyasla bir miktar güçlenirken, işlenmiş gıdada belirgin olmak üzere işlenmiş gıda ve hizmet gruplarında yavaşlama kaydedildi.

Hizmet fiyatları artışı mart ayında yüzde 4,20 ile yavaşlamaya devam etmekle beraber kuvvetli seyretmiş, grup yıllık enflasyonu 2,12 puan artışla yüzde 96,48 oldu. Aylık bazda ulaştırma grubu fiyatları sınırlı bir miktar gerilerken diğer alt gruplarda belirgin fiyat artışları gözlendi. Yıllık enflasyon ulaştırma alt grubunda gerilerken lokanta-otelde görece yatay seyretmiş, diğer alt gruplarda ise yükseldi.

Kiralar aylık bazda yüzde 6,33, haberleşme hizmetleri ise telefon görüşme ile internet ücretleri kaynaklı olarak yüzde 6,63 oranında artarak yüksek artış eğilimini sürdürdü. Kira alt grubunda yıllık enflasyon 3,02 puan artışla yüzde 123,95’e ulaştı. Diğer hizmetler alt grubunda, eğitim ve sigorta fiyatları öne çıktı. Özellikle eğitim hizmetlerinde aylık fiyat artışı özel okul ücretleri kaynaklı olarak şubat ayında olduğu gibi yüksek bir artış (yüzde 13,08) kaydetmiş ve bu grupta yıllık enflasyon yüzde 104,07 oldu.

Gıda fiyatları ile asgari ücret gelişmelerinin etkilediği lokanta-otel alt grubunda aylık artış oranı yüzde 3,95 ile önceki aya kıyasla yavaşladı. Ulaştırma hizmetleri fiyatı karayolu ile şehirlerarası yolcu taşımacılığı (yüzde -8,36) ve havayolu ile yolcu taşımacılığı (yüzde -0,94) fiyatlarındaki düşüşler neticesinde aylık bazda sınırlı oranda gerileyerek hizmetlerin diğer alt gruplarından ayrıştı.

Temel mal grubu yıllık enflasyonu 2,46 puan artışla yüzde 56,46 olarak gerçekleşti. Mart ayında yıllık enflasyon tüm alt gruplarda artış kaydedildi. Dayanıklı mal (altın hariç) fiyatları yüzde 3,04 oranında artmış, alt grup yıllık enflasyonu 2,13 puan artışla yüzde 61,11 oldu. Dirençli seyreden yurt içi talep ve döviz kuru gelişmelerinin etkilerinin hissedildiği dayanıklı mal grubunda mobilya sektörü fiyat artışları (yüzde 5,06) ile öne çıkarken bunu elektrikli ve elektriksiz ev aletleri (yüzde 3,00) ile otomobil kalemi (yüzde 2,53) izlendi.

Diğer temel mallar alt grubunda fiyatlar yüzde 2,72 oranında yükselmiş, yıllık enflasyon 0,30 puan artışla yüzde 55,25 seviyesine ulaştı. Alt grup aylık enflasyonunda kişisel bakım ürünleri ile konutun bakım ve onarımı ön plana çıktı. Mart ayında giyim ve ayakkabı fiyatları bir önceki yılın aynı dönemindeki düşüşün aksine aylık yüzde 2,61 oranında artmış, alt grup yıllık enflasyonu 6,73 puanlık artışla yüzde 49,12’ye yükseldi.

Enerji fiyatları mart ayında yüzde 1,39 oranında yükselmiş, grup yıllık enflasyonu 1,37 puan artarak yüzde 37,32 seviyesinde gerçekleşti. Türk lirası cinsi petrol fiyatlarındaki gelişmelerle akaryakıt fiyatları yüzde 1,70 oranında arttı. Tüp gazda fiyat artışları yüzde 7,06 ile önceki aya kıyasla güçlenirken, diğer kalemlerde fiyatlar ılımlı bir seyir izledi.

Gıda ve alkolsüz içecekler grubu fiyatları mart ayında yüzde 3,40 oranında artmış, yıllık enflasyon 0,71 puan düşerek yüzde 70,41 seviyesine geriledi. Yıllık enflasyon işlenmemiş gıdada yataya yakın bir seyirle yüzde 84,14 oranında gerçekleşirken, işlenmiş gıdada 1,45 puan düşüşle yüzde 58,97 oldu. Mevsimsellikten arındırılmış verilerle, bir önceki ay sebze fiyatları öncülüğünde artan taze meyve sebze fiyatları bu ay ılımlı seyretti. Diğer işlenmemiş gıda grubunda kırmızı ve beyaz et fiyatlarındaki artış önemli ölçüde güçlenerek bu grupta izlenen yüksek aylık enflasyonda (yüzde 8,92) belirleyici oldu.

Böylelikle, işlenmemiş gıda aylık enflasyonu yüzde 5,57 oranında gerçekleşti. İşlenmiş gıda grubu aylık enflasyonu ise yüzde 1,39 ile önemli ölçüde yavaşlarken, kırmızı et fiyatlarının etkilediği işlenmiş et ürünlerinde yüksek artışlar devam etti. Yurt içi üretici fiyatları mart ayında yüzde 3,29 oranında artmış, yıllık enflasyon düşük bazın da etkisiyle 4,18 puan yükselerek yüzde 51,47 oldu.

Ana sanayi gruplarına göre incelendiğinde, enerji alt grubunda fiyatlar aylık bazda ılımlı seyrederken enerji dışındaki gruplar aylık yüzde 3,4-4,3 bandında artışlar gösterdi. Aylık fiyat gelişmeleri sektörler bazında incelendiğinde, fiyat artışlarının genele yayıldığı izlenirken, metal cevherleri, diğer mamul eşyalar, basım ve kayıt hizmetleri, tekstil, gıda, kauçuk ve plastik ürünleri ile motorlu kara taşıtları öne çıkan alt gruplar oldu.”

Paylaşın

3 Aylık Dış Ticaret Açığı 20,4 Milyar Dolar

2024 yılının ilk 3 aylık döneminde geçen yılın aynı dönemine göre; İhracat, yüzde 3,6 oranında artarak 63 milyar 656 milyon dolar, ithalat, yüzde 12,6 oranında azalarak 84 milyar 128 milyon dolar oldu. 

Haber Merkezi / Başka bir ifadeyle 3 aylık dönemde dış ticaret açığı 20 milyar 472 milyon dolar oldu.

Öte yandan ihracat Mart’ta geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 4,1 azalarak 22 milyar 578 milyon dolar olarak gerçekleşti. İthalat ise yüzde 5,7 oranında azalarak 30 milyar 95 milyon dolar oldu.

Ticaret Bakanlığı, Türkiye’nin Mart ayına ilişkin ihracat ve ithalat rakamlarını açıkladı. Buna göre; 2024 yılı Mart ayında geçen yılın aynı ayına göre; İhracat, yüzde 4,1 oranında azalarak 22 milyar 578 milyon dolar, ithalat, yüzde 5,7 oranında azalarak 30 milyar 95 milyon dolar, dış ticaret hacmi, yüzde 5,1 oranında azalarak 52 milyar 674
milyon dolar olarak gerçekleşti.

2024 yılı Ocak-Mart döneminde geçen yılın aynı dönemine göre; İhracat, yüzde 3,6 oranında artarak 63 milyar 656 milyon dolar, ithalat, yüzde 12,6 oranında azalarak 84 milyar 128 milyon dolar, dış ticaret hacmi, yüzde 6,3 oranında azalarak 147 milyar 784 milyon dolar olarak gerçekleşti.

2024 yılı Mart ayında geçen yılın aynı ayına göre; İhracatın ithalatı karşılama oranı 1,26 puan artarak yüzde 75,0 olarak gerçekleşti. enerji verileri hariç tutulduğunda, ihracatın ithalatı karşılama oranı 0,14 puan azalarak yüzde 85,3 olarak gerçekleşti.

Enerji ve altın verileri hariç tutulduğunda ise, ihracatın ithalatı karşılama oranı 1,54 puan artarak yüzde 91,2 olarak gerçekleşti.

Mart ayında en fazla ihracat yaptığımız ülkeler sırasıyla; Almanya (1 milyar 749 milyon dolar), İtalya (1 milyar 301 milyon dolar) ve ABD (1 milyar 264 milyon dolar) oldu. Mart ayında ihracatta en çok paya sahip ilk 10 ülkenin toplam ihracat içerisindeki payı yüzde 47,6 oldu.

Mart ayında en fazla ithalat yaptığımız ülkeler sırasıyla; Çin (3 milyar 900 milyon dolar), Rusya (3 milyar 680 milyon dolar) ve Almanya (2 milyar 148 milyon dolar) oldu. Mart ayında ithalatta en çok paya sahip ilk 10 ülkenin toplam ithalat içerisindeki payı yüzde 58,5 oldu.

Mart ayında en fazla ihracat yapılan ülke grupları sırasıyla; Avrupa Birliği (AB-27) (9 milyar 965 milyon dolar), Yakın ve Ortadoğu Ülkeleri (3 milyar 937 milyon dolar) ve Diğer Avrupa Ülkeleri (3 milyar 220 milyon dolar) oldu.

Mart ayında en fazla ithalat yapılan ülke grupları sırasıyla; Avrupa Birliği (AB-27) (9 milyar 918 milyon dolar), Asya Ülkeleri (7 milyar 613 milyon dolar) ve Diğer Avrupa Ülkeleri (5 milyar 835 milyon dolar) oldu.

Paylaşın

Gıda Fiyatları 19 Yılda 28 Kat Arttı

2005 yılı mart ayında 113 olan gıda fiyatları endeksi 2024 yılı mart ayında 3 bin 150’ye yükseldi. Böylece gıda fiyatları 2005 yılından bu yana 27,9 kat arttı.

Haber Merkezi /Mart 2005’te yüzde 4,83 olan yıllık gıda enflasyonu mart 2024’te yüzde 70,41’e yükseldi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Mart 2024 verilerini açıkladı. Buna göre; Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 3,16, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 15,06, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 68,50 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 57,50 olarak gerçekleşti.

Bağımsız ekonomistler ile akademisyenlerden oluşan Enflasyon Araştırma Grubunun (ENAG) açıkladığı enflasyon verilerine göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Mart ayında yüzde 5,68 arttı. TÜFE’nin son 12 aylık artışı ise yüzde 124,63 olarak gerçekleşti.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR), enflasyon verilerinin ardından yaptığı açıklamada, “TÜİK, Mart 2024 döneminde gıda enflasyonunu yüzde 70,41 olarak açıkladı. Ancak bu enflasyon halkın hissettiği gerçek enflasyonu yansıtmaktan oldukça uzak bir oran” ifadelerine yer vererek en yoksul yüzde 20’lik gelir grubun gıda enflasyonunun yüzde 110,6 olduğunu kaydetti.

Açıklamada DİSK-AR’ın araştırmasına ait verilere yer verildi. DİSK-AR’ın TÜİK verilerinden yararlanarak yaptığı hesaplamaya göre gıda enflasyonu ortalama yüzde 70,4 olarak gerçekleşirken emeklilerde gıda enflasyonu yüzde 86,5 oldu.

Üçüncü yüzde 20’lik gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 80,3 olurken, düşük gelirli ikinci yüzde 20’lik grubun gıda enflasyonu yüzde 92 ve en yoksul yüzde 20’lik gelir grubun gıda enflasyonu ise yüzde 110,6 olarak gerçekleşti.

“Yüksek gelir gruplarının daha düşük enflasyon hissettiği görülüyor” ifadelerine yer verilen araştırma raporunda dördüncü (yüksek) yüzde 20’lik gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 67,3 olurken, en yüksek gelir grubunun gıda enflasyonu ise yüzde 51,3 olduğu kaydedildi.

Raporda, “Böylece en yoksul gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 111 olurken, en yüksek gelir grubunun gıda enflasyonu yüzde 51 oranında kaldı. Bu durum enflasyonun gelir gruplarına, farklı toplumsal kesim ve sınıflara göre önemli ölçüde farklı hissedildiğini ortaya koyuyor” denildi.

Gıda fiyatları 27,9 kat arttı

2005 ve 2024 verilerinin karşılaştırıldığı açıklamada son yıllarda gıda enflasyonu ile genel enflasyon arasındaki farkın açılmaya başladığı belirtilerek şunlar kaydedildi:

2005 Mart’ta 115 olan TÜFE endeksi, Mart 2024’te 2.139’a yükseldi. 2005 Mart’ta 113 olan gıda fiyatları endeksi ise 2024 Mart’ta 3.150’ye yükseldi. Böylece TÜFE 2005’ten bu yanda 18,6 kat; gıda fiyatları ise 2005’ten bu yana 27,9 kat arttı.

Mart 2005’te yüzde 7,9 olan yıllık enflasyon oranı Mart 2024’te yüzde 68,5 oldu. 2005’te yüzde 4,83 olan yıllık gıda enflasyonu ise Mart 2024’te yüzde 70,41’e yükseldi.

Öte yandan son yıllarda gıda enflasyonu ile genel enflasyon arasındaki fark açılmaya başladı. Mart 2005’te TÜFE’yle aynı seyreden gıda fiyatları endeksi Mart 2024’te TÜFE’nin 1.011 puan (yüzde 47,3) üstüne çıktı.

Paylaşın

Şimşek’ten Enflasyon Mesajı: Hedefimize Ulaşana Kadar…

Mehmet Şimşek, enflasyon rakamlarına ilişkin yaptığı açıklamada, “Birincil önceliğimiz olan fiyat istikrarı hedefimize ulaşana kadar ne gerekiyorsa yapacağız” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi / TÜİK’in açıkladığı verilere göre, enflasyon mart ayında yüzde 3,16, yıllık enflasyon ise yüzde 68,50 oldu. ENAG’ın açıkladığı verilerine göre, enflasyon mart ayında yüzde 5,68 artarken, yıllık enflasyon ise yüzde 124,63 oldu.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyon rakamlarının açıklanması sonrasında sosyal medya hesabı üzerinden bir açıklama yaptı.

Şimşek “Aylık enflasyon öngörümüz doğrultusunda mart ayında geriledi. Para politikasındaki ilave sıkılaşma talepteki dengelenmeye önemli katkı sağlarken dış finansman imkanlarının daha da artması makro finansal istikrarı güçlendirecektir” dedi.

“Deprem hariç harcama kontrolüyle sıkılaşacak maliye politikası ile birlikte tüm bu gelişmeler enflasyon beklentilerinin çıpalanmasını sağlayacak ve dezenflasyon sürecini destekleyecektir” diyen Şimşek “Birincil önceliğimiz olan fiyat istikrarı hedefimize ulaşana kadar ne gerekiyorsa yapacağız” ifadelerini kullandı.

Mart ayında gelen enflasyon verisi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz politikasına nasıl karar vereceğini belirlemesi açısından önemli.

Şubat ayında politika faizini yüzde 45’te sabit tutan TCMB, Mart ayında beklenmedik bir şekilde faizi yüzde 50’ye çıkarmıştı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 36.

TÜİK’e göre enflasyon yüzde 68,50

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Mart 2024 verilerini açıkladı. Buna göre; Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 3,16, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 15,06, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 68,50 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 57,50 olarak gerçekleşti.

Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 50,10 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 104,07 ile eğitim oldu.

Ana harcama grupları itibarıyla mart ayında bir önceki aya göre azalan ana grup yüzde -0,02 ile alkollü içecekler ve tütün oldu. Buna karşılık, mart ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 13,08 ile eğitim oldu.

Endekste kapsanan 143 temel başlıktan mart ayı itibarıyla, 14 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 8 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 121 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.

İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, 2024 yılı Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 3,14, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 14,86, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 71,89 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 62,61 olarak gerçekleşti.

ENAG’a göre enflasyon yüzde 124,63

Bağımsız ekonomistler ile akademisyenlerden oluşan Enflasyon Araştırma Grubunun (ENAG) açıkladığı enflasyon verilerine göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Mart ayında yüzde 5,68 arttı. TÜFE’nin son 12 aylık artışı ise yüzde 124,63 olarak gerçekleşti.

ENAG’a göre Türkiye İstatistik Kurumunun alt grupları gösterge alındığında lokanta ve otellerde aylık yüzde 0,31, haberleşmede aylık yüzde 0,64’lük düşüş kaydedildi. Çeşitli mal ve hizmetlerde ise aylık yüzde 8,61, eğlence ve kültürde yüzde 10,13, ulaştırmada yüzde 3,01, ev eşyasında yüzde 7,98, konutta yüzde 8,74, giyim ve ayakkabıda yüzde 10,32, gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 10,06’lık artış kaydedildi.

Paylaşın

TÜİK Duyurdu: Yıllık Enflasyon Yüzde 68,50

TÜİK’in açıkladığı verilere göre, enflasyon mart ayında yüzde 3,16, yıllık enflasyon ise yüzde 68,50 oldu. ENAG’ın açıkladığı verilerine göre, enflasyon mart ayında yüzde 5,68 artarken, yıllık enflasyon ise yüzde 124,63 oldu.

Haber Merkezi / Mehmet Şimşek, enflasyon rakamlarına ilişkin yaptığı açıklamada, “Aylık enflasyon öngörümüz doğrultusunda mart ayında geriledi. Para politikasındaki ilave sıkılaşma talepteki dengelenmeye önemli katkı sağlarken dış finansman imkanlarının daha da artması makro finansal istikrarı güçlendirecektir” ifadelerini kullandı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Mart 2024 verilerini açıkladı. Buna göre; Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 3,16, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 15,06, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 68,50 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 57,50 olarak gerçekleşti.

Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 50,10 ile giyim ve ayakkabı oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 104,07 ile eğitim oldu.

Ana harcama grupları itibarıyla mart ayında bir önceki aya göre azalan ana grup yüzde -0,02 ile alkollü içecekler ve tütün oldu. Buna karşılık, mart ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 13,08 ile eğitim oldu.

Endekste kapsanan 143 temel başlıktan mart ayı itibarıyla, 14 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 8 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 121 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti.

İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’deki değişim, 2024 yılı Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 3,14, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 14,86, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 71,89 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 62,61 olarak gerçekleşti.

ENAG’a göre enflasyon yüzde 124,63

Bağımsız ekonomistler ile akademisyenlerden oluşan Enflasyon Araştırma Grubunun (ENAG) açıkladığı enflasyon verilerine göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Mart ayında yüzde 5,68 arttı. TÜFE’nin son 12 aylık artışı ise yüzde 124,63 olarak gerçekleşti.

ENAG’a göre Türkiye İstatistik Kurumunun alt grupları gösterge alındığında lokanta ve otellerde aylık yüzde 0,31, haberleşmede aylık yüzde 0,64’lük düşüş kaydedildi. Çeşitli mal ve hizmetlerde ise aylık yüzde 8,61, eğlence ve kültürde yüzde 10,13, ulaştırmada yüzde 3,01, ev eşyasında yüzde 7,98, konutta yüzde 8,74, giyim ve ayakkabıda yüzde 10,32, gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 10,06’lık artış kaydedildi.

Bakanı Şimşek’ten enflasyon açıklaması

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek enflasyon rakamlarının açıklanması sonrasında sosyal medya hesabı üzerinden bir açıklama yaptı.

Şimşek “Aylık enflasyon öngörümüz doğrultusunda mart ayında geriledi. Para politikasındaki ilave sıkılaşma talepteki dengelenmeye önemli katkı sağlarken dış finansman imkanlarının daha da artması makro finansal istikrarı güçlendirecektir” dedi.

“Deprem hariç harcama kontrolüyle sıkılaşacak maliye politikası ile birlikte tüm bu gelişmeler enflasyon beklentilerinin çıpalanmasını sağlayacak ve dezenflasyon sürecini destekleyecektir” diyen Şimşek “Birincil önceliğimiz olan fiyat istikrarı hedefimize ulaşana kadar ne gerekiyorsa yapacağız” ifadelerini kullandı.

Mart ayında gelen enflasyon verisi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz politikasına nasıl karar vereceğini belirlemesi açısından önemli.

Şubat ayında politika faizini yüzde 45’te sabit tutan TCMB, Mart ayında beklenmedik bir şekilde faizi yüzde 50’ye çıkarmıştı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 36.

Paylaşın