Buldan: 14 Mayıs’ta Seçimleri Kazanacak, Kendi Geleceğimizi İnşa Edeceğiz

İstanbul Newroz’unda konuşan HDP Eş Genel Başkanı Buldan, “AKP’nin ve küçük ortağının bu ülkeyi son kez yönettiğini herkes bilmelidir. Çok az zaman kaldı. Önümüzde iki aydan az bir zaman var. 14 Mayıs bizler açısından önemli bir fırsattır ve aynı zamanda milat olacaktır. AKP ve MHP’nin bu seçimlerde Türkiye halklarının ne kadar büyük olduğunu, Kürtlerin ne kadar iradeli olduğunu, kadınların gençlerin bu ülkeyi değiştirme ve dönüştürme yeteneğinin nasıl ortaya çıkaracağını göstereceğimiz bir tarihtir 14 Mayıs” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Bu meydanı dolduranlar şunu bilsin ki demokrasi meydanlarda yazılır, barış meydanlarda ilan edilir. Ama barışı da adaleti de demokrasiyi de özgürlüğü de bizler 14 Mayıs’ta sandıklarda ilan edeceğiz, bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bu ülkeyi yönetenler şunu bilsin ki Kürtlere hakaret ederek, Türkiye halklarına parmak sallayarak, her gün tehdit ederek bu süreci yönetemezsiniz, biz buna müsaade etmeyeceğiz. Hakaretlerinize de parmak sallamanıza da tehditlerinize de boyun eğecek bir halk yok karşınızda.”

Buldan, konuşmasının devamında, “Kürtler de Türkler de Ermeniler de Süryaniler de bu ülkenin bütün inançları, kimlikleri, mezhepleri, renkleri bu ülkeyi değiştirmek için, yaşamı inşa etmek için kadınların özgürlüğü için gençlerin geleceği için el ele omuz omuza 14 Mayıs’ta seçimlerde sandıkları da koruyacağız, seçimleri de kazanacağız. Kendi geleceğimizi mutlaka inşa edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Olumsuz hava koşullarına rağmen on binlerce kişi İstanbul Newroz’unda bir araya geldi. Halkların Demokratik Partisi (HDP), HDK ile Yeşiller Partisi tarafından organize Newroz’a HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, HDK Eş Sözcüsü Esengül Demir, Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akın, EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, TUAD-FED Yöneticisi Salih Tekin ve milletvekilleri katıldı.

Burada konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan şunları söyledi:

“Merhaba gelê me yê hêja, gelê me yê delal, ez we hemûyan bi dil û can silav dikim. Hûn bi xêr hatine, ser seran ser çavan re hatine. Sevgili gençler, sevgili kadınlar ben de HDP adına hepinizin Newroz’unu kutluyorum Newroz pîroz be. Newroz zalimlere karşı, kötülüklere, baskılara, şiddete, hukuksuzluklara karşı Türkiye halklarının Kürtlerin, Türklerin, Ermenilerin, Süryanilerin, Lazların, Boşnakların, Pomakların bu ülkede baskı altında yaşayan, şiddet gören, haksızlığa ve hukuksuzluğa maruz kalan tüm kimliklerin, tüm inançların bir arada sesini yükselttiği gündür. İşte onun için bu meydanı dolduran tüm halklarımıza, renklerimize, kimliklerimize, inançlarımıza bir kez daha emeğinize sağlık diyoruz.

Newroz bu ülkeyi yönetenlere, Ankara’ya, siyasi iradeye buradan güçlü bir mesajımızın verildiği gündür. Newroz aynı zamanda savaş ve tecrit politikalarına, hukuksuzluklara, Türkiye halkları olarak karşı çıktığımız, gücümüzü bir kez daha gösterdiğimiz bir gündür. Newroz aynı zamanda direniştir, mücadeledir, barıştır. Savaş politikalarını yürütenlere karşı büyük bir barış istendiğini, çözümün diyalog ve müzakereden geçtiğinin anlatıldığı bir gündür.

Evet bu Newroz’u bir bayram havasında karşılayamadık. Bu Newroz’u acılarımızın, yasımızın, öfkemizin, depremden dolayı mağduriyetin gölgesinde kalan insanlarımızın yaşamını yitirdiği, deprem felaketiyle, sel felaketiyle büyük acıların yaşandığı bir dönemde karşılıyoruz. Onun için belki bir bayram havasında değil ama iktidara karşı depremde ölenlerin yaşamını yitirenlerin, enkazın altında kalanların öfkesinin olduğu bir dönemde geçiriyoruz. Bu yılki Newroz biraz buruktur, acılıdır, öfkelidir. Bu yılki Newroz depremde yaşamını yitirenlere adanmıştır. Bir kez daha can veren enkazın altında kalan bütün insanlarımıza allahtan diliyorum. Yaralılara acil şifalara diliyorum.

Depremin üzerinden bir aydan fazla zaman geçmesine rağmen acıların dinmediğini, yaraların sarılmadığını hep birlikte gördük, tanık olduk. Ama bir şey daha ortaya çıktı. İnsanlık dayanışma, birlik ve beraberlik ortaya çıktı. Herkes bu dayanışma ile yaralarını sarmaya, acılarını dindirmeye çalıştı. Bizler bu ülkeyi yönetenlerin depremdeki duyarsızlığını gördük, bu ülkeyi yönetenlerin depremi bir kader olarak ifade ettiklerinde, depremdeki yaraları sarmadığını gördük. İnsanları açlıkla, soğukla terbiye etmeye çalıştıklarını gördük. Ama şunu bilsinler, deprem de AKP ve MHP ittifakı da bu ülkenin kaderi olmaktan çıkacaktır.

“14 Mayıs bir milat olacaktır”

AKP’nin ve küçük ortağının bu ülkeyi son kez yönettiğini herkes bilmelidir. Çok az zaman kaldı. Önümüzde iki aydan az bir zaman var. 14 Mayıs bizler açısından önemli bir fırsattır ve aynı zamanda milat olacaktır. AKP ve MHP’nin bu seçimlerde Türkiye halklarının ne kadar büyük olduğunu, Kürtlerin ne kadar iradeli olduğunu, kadınların gençlerin bu ülkeyi değiştirme ve dönüştürme yeteneğinin nasıl ortaya çıkaracağını göstereceğimiz bir tarihtir 14 Mayıs.

Bu meydanı dolduranlar şunu bilsin ki demokrasi meydanlarda yazılır, barış meydanlarda ilan edilir. Ama barışı da adaleti de demokrasiyi de özgürlüğü de bizler 14 Mayıs’ta sandıklarda ilan edeceğiz, bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bu ülkeyi yönetenler şunu bilsin ki Kürtlere hakaret ederek, Türkiye halklarına parmak sallayarak, her gün tehdit ederek bu süreci yönetemezsiniz, biz buna müsaade etmeyeceğiz. Hakaretlerinize de parmak sallamanıza da tehditlerinize de boyun eğecek bir halk yok karşınızda.

“14 Mayıs’ta seçimleri kazanacak ve kendi geleceğimizi inşa edeceğiz”

Kürtler de Türkler de Ermeniler de Süryaniler de bu ülkenin bütün inançları, kimlikleri, mezhepleri, renkleri bu ülkeyi değiştirmek için, yaşamı inşa etmek için kadınların özgürlüğü için gençlerin geleceği için el ele omuz omuza 14 Mayıs’ta seçimlerde sandıkları da koruyacağız, seçimleri de kazanacağız. Kendi geleceğimizi mutlaka inşa edeceğiz.

Bu ülkeyi nasıl yönettiklerini biliyoruz. Bu ülkenin kaynaklarını nereye akıttıklarını biliyoruz. Bu ülkenin savaşa ihtiyacı yok, bu ülkenin toplumsal barışa ihtiyacı var. Kürtlerin kendi anadilinde eğitime, özgürlüğe ihtiyacı var. Bunun için akılcı bir politika ile bütün bunlar sağlanabilirken onlar kaynaklarımızı savaşa ve başka yerlere aktarıyor, bunu kabul etmiyoruz.

Türkiye halkları savaş istemiyor, tecrit istemiyor. Sayın Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin bir an önce kaldırılmasını istiyor. Biliyoruz ki tecritle sadece İmralı’yı da değil tüm Türkiye’yi tecrit alanına sıkıştırmak istiyorlar. Her ağzını açanı, cezaevine koyuyorlar, dava açıyorlar. Twit atan gençleri cezalandırıyorlar. Ama biz 14 Mayıs’tan sonra öyle bir ülkeye gözümüzü açacağız ki twtilerinizi de atacaksınız, halaylarınızı da çekeceksiniz, özgür bir yaşama uyanacaksınız. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın.

Sevgili kadınlar bu ülkede en fazla baskı gören şiddete maruz kalan, katliamlara maruz kalan biz kadınlarız. Size de söz veriyoruz. Sevgili kadınlara söz veriyoruz. 14 Mayıs’tan sonra kadınları ilgilendiren bütün yasaları yaşama geçireceğiz. Başta İstanbul Sözleşmesi olmak üzere, şiddetin olmadığı, baskının olmadığı, kadınları koruyan yasaların çıkarıldığı bir düzeni mutlaka inşa edeceğiz.

Sevgili gençler, gelecek sizindir, geleceği hep birlikte inşa edeceğiz. Ama sizlere bir görev vermek istiyorum. 14 Mayıs’ta bütün sandıklarımızı gençlerimize emanet ediyorum. O sandıklarda tek bir hilenin, usulsüzlüğün yapılmasına müsaade etmeyeceksiniz. İşte biz böyle kazanacağız. Gençlerimizle, kadınlarımızla geleceği Türkiye halklarıyla kazanacağız.

Cezaevindeki arkadaşlarıma özel selamlarımı göndermek istiyorum. Edirne Cezaevine, Selahattin Demirtaş’a, Selçuk Mızraklı’ya selamlarımı gönderiyorum. Kandıra Cezaevine sevgili Figen Yüksekdağ’a, Gülten Kışanak’a sevgilerimi gönderiyorum. Sincan Cezaevine sevgili İdris Baluken’e, Sabahat Tuncel’e sevgilerimi gönderiyorum. Cezaevlerinde de olsalar biliyoruz ki onlar buradalar, bizlerle birlikte Newroz’u kutluyorlar. Bir dahaki Newroz’da bütün arkadaşlarımızla el ele burada Newroz kutlayacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

Hava soğuk, konuşmamı uzatmak istemiyorum. Üşümenizi istemiyorum. Hep birliktte bu iki ayda uzun çalışacağız, gece demeden, gündüz demeden her eli tutacağız, her kapıyı çalacağız, herkesin yüreğine dokunacağız hep birlikte. Hepimizin yolu açık olsun. Hepimize başarılar diliyorum. Gelecek bizimdir, yarınlar bizimdir. 14 Mayıs sonrası hepimizindir. Newroz pîroz be. An azadî an azadî.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir