Bakırhan’’dan “Bahçeli” Yorumu: Tarihi Bir Sorumluluk Aldı

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “Gerekirse alırım yanıma üç arkadaşımı, kendi imkanlarımla İmralı’ya gitmekten imtina etmem” sözlerine ilişkin, “Tarihi bir sorumluluk alma cesaretini göstermektir” dedi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Sözlerine Ortadoğu’da yaşanan gelişmelere değinerek başlayan Bakırhan, “Ortadoğu, tarihi ve hayati dönemden geçiyor. Suriye’deki süreç kapsayıcı olmalı. Kürtleri, Dürzileri, Alevileri, Çerkezleri, Türkmenleri, Süryanileri kapsayan ve onların haklarını garanti altına alan bir süreç olmalı. Türkiye yardımcı olabilir. Türkiye’nin Suriye’deki rolünü önemsiyoruz ve doğru bir şekilde kullanılması gerektiğini bir kez daha söylüyoruz” dedi.

Bakırhan, daha sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) hakkında hazırlanan iddianameyle ilgili şunları söyledi: “Siyasi davalar sadece insanları değil bir ülkenin adalet duygusunu da tutsak ediyor. Türkiye yine siyasi saiklerle yazılmış bir iddianame ve davayla karşı karşıya. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında hazırlanan bir iddianame çıktı. Biz de inceledik. Adeta bir labirent. İçine girdikçe kayboluyorsunuz. Ne kadar okursan oku “tamam iddianame buymuş” diyemiyorsun. Çünkü iddianame parçalı, maskeli. Kaygan ve sürekli yüzeyde kalan bir yorumlama çabası içeriyor.

En önemli suçlardan biri ‘CHP’de güçlenmek istediler’ diyor. Bir siyasetçinin kendi partisinin içinde güçlenmek istemesinin nesi suç? Biz de onu yapıyoruz. İnşallah hakkımızda dava açmazlar. Demokrasi yalnızca sandığa gitmek değil, önemli olan sandık sonuca saygı göstermektir. Türkiye’de siyaseti iddianame esaretinden kurtarma zamanı geldi. Birini diğerine feda edene her yaklaşımı reddediyoruz.”

Bakırhan, daha sonra süreçle ilgili şu ifadeleri kullandı: “Barışın ilk elden hızlanması için atılması gereken adımları paylaşacağım. Birincisi geçiş dönemi yasası çıkarılmalı. İkincisi kayyumların tamamen kaldırılması ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesi”. Üçüncüsü İdari Gözlem Kurulu’nun kapatılması ve aslında tutsakların bırakılmasıdır. Dördüncüsü Barış Akademisyenleri’nin ve hukuksuzca ihraç edilen KHK’lilerin iade edilmesidir. Meslekleri ellerinden alındı. Hatta intihar edenler oldu. Barış çağrısı yapmak suç değil. Asıl suç barış diyenleri yargılamaktır. Bunun için yasaya gerek yok. Sadece idari yargının verdiği kararları uygulamak yeterlidir.

Beşincisi adalet reformudur. TCK, CMK, İnfaz Kanunu değişmeli. Terörle Mücadele Kanunu komple ortadan kaldırılmalıdır. Düşünce suç olmamalı, basın özgür olmalı, ifade özgürlüğü güvence altına alınmalıdır. Bu bir iktidarın ayıbıdır. Adelet zengin, fakir, güçlü, güçsüz ayrımı yapmamalıdır. Herkes için adalet tesis edilmeli. Barışın tüm gerekliliklerini tabi ki yapamaz. Görev alanları belli. Ama barışa giden yolu adalet, hukuk ve demokrasiyle döşeyebilir. Kimi eleştiriler kaldırmalıyız. Komisyon artık uzatmadan İmralı’ya gitme konusunda cesurca bir karar almalıdır. Geçiş yasası netleştirilmeli. Artık bir gün bile kaybetmeden İmralı’ya gitmesi gerekir.”

“Son derece önemli ve takdire şayan”

Bakırhan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin partisinin bugünkü grup toplantısında sarf ettiği “İmralı’ya gitmekten imtina etmem” sözlerini değerlendirdi: “Sayın Bahçeli çok önemli şeyler söyledi. Son derece önemli ve takdire şayandır. ‘Komisyon gitmiyorsa ben giderim’ demesi tarihi bir sorumluluk alma cesaretini göstermektir. Biz her zaman diyaloğun, yüz yüze görüşmenin ve sorunların masada konuşulmasının yanında olduk ve bunu savunduk. ‘Üç maymunu oynamaktan vazgeçelim’ çağrısı son derece isabetlidir. Sayın Bahçeli’nin ‘süreci zamana yayan ve erteleyen tutumlara karşı’ süreci korumak ve enfekte olmasını engellemek için yaptığı çıkışın gereği bir an önce yapılmalıdır. Meclis Komisyonu’nun artık bir gün bile kaybetmeden İmralı’ya gitmelidir. İmralı’ya gitmeyi bir siyasi uyuşmazlık haline getirmemek doğru bir tutum olacaktır.”

Bakırhan, grup toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bahçeli’nin sözleriyle ilgili sorulan soruyu yanıtlayan Bakırhan, “Sayın Bahçeli’nin biraz önce bu salonda, Komisyonun bir an önce çözümün asıl muhatabı Sayın Öcalan’la görüşmesine dair ifade ettikleri son derece önemli ve takdire şayandır. ‘Komisyon gitmiyorsa ben giderim’ demesi, tarihi bir sorumluluk alma cesaretini göstermektir. Biz her zaman diyaloğun, yüz yüze görüşmenin ve sorunların masada konuşulmasının yanında olduk bunu savunduk Sayın Bahçeli’nin ‘üç maymunu oynamaktan vazgeçelim’ çağrısı son derece isabetlidir. Sayın Bahçeli’nin süreci zamana yayan ve erteleyen tutumlara karşı, süreci korumak ve enfekte olmasını engellemek için yaptığı bu çıkışın gereği bir an önce yapılmalıdır” dedi.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir