Yeni Ateizm Akımı Neden Başarısız Oldu?
Richard Dawkins, Sam Harris, Christopher Hitchens ve Daniel Dennett gibi isimlerin öncülüğünde 200’li yıllarda yükselen “Yeni Ateizm” akımı, din karşıtı ve bilim odaklı bir hareketti.
Kurtuluş Aladağ / Dinlerin toplumsal zararlarını eleştiren ve ateizmi popülerleştiren bu akım, başlangıçta büyük ilgi çekse de zamanla etkisini yitirdi.
Yeni Ateizm akımı, dinleri toptan “zehir” veya “yanılsama” olarak nitelendirerek sert bir söylemi benimsedi (örneğin, Dawkins’in Tanrı Yanılgısı veya Hitchens’ın Tanrı Yüce Değildir).
Bu söylem tarzı, dindarlarla diyaloğu zorlaştırdı ve ateistleri “ukala” veya “militan” olarak algılanır hale getirdi. Bu üslubun uzlaşmaz olduğu ve inançlı kesimlerle yapıcı tartışmayı engellediği savunuldu (örneğin, Tom Flynn’in 2010’daki “Neden Yeni Ateizme İnanmıyorum” yazısı).
Dinlerin ahlaki ve toplumsal işlevlerini göz ardı eden Yeni Ateizm, bilimi insanlığın tüm sorularına cevap verebilecek tek otorite olarak savundu, ki bu yaklaşım, akımın inandırıcılığını zayıflattı. Alper Bilgili’nin “Bilim Ne Değildir?” adlı çalışmasında, Yeni Ateizm’in bilimsel temele dayanmayan bir bilim istismarı yaptığı belirtiliyor.
Yeni Ateizm, özellikle 11 Eylül sonrası İslam’a yönelik sert eleştirileriyle dikkat çekti. Ancak, Glenn Greenwald, Murtaza Hussain ve Hakan Yavuz gibi yorumcular, akımı İslamofobiyle suçladı. Dawkins, Harris ve Hitchens’ın İslam’ı genelleyici bir şekilde eleştirmesi, hareketin evrensel bir din karşıtlığından ziyade belirli bir dine odaklandığı algısını oluşturdu.
Dinin manevi, kültürel ve ahlaki önemini hafife alan Yeni Ateizm, alternatifler önermeye çalışsa da, bu boşluğu dolduracak somut bir çerçeve sunamadı. Bu da akımı yüzeysel kıldı ve hareketin cazibesini azalttı.
Yeni Ateizm, internetin yükselişiyle popülerleşti, ancak aynı platformlar farklı seslerin de duyulmasını da sağladı. Deizm, agnostisizm veya daha ılımlı seküler yaklaşımlar, Yeni Ateizm’in katı söylemine alternatif oldu. Örneğin, KONDA’nın 2019 raporuna göre gençler arasında deizm ve agnostisizm, ateizmden daha fazla rağbet görüyor.
Akım, ne tam bir felsefi sistem ne de birleşik bir hareketti. Yeni Ateizm’in aşırı uç tavrına karşı çıkan belirli ateist gruplar (örneğin, agnostik ateistler veya seküler hümanistler) hareketi zayıflattı.
Sonuç olarak Yeni Ateizm, dinin toplumsal etkilerini sorgulatmada etkili olsa da, sert üslubu, bilimci dogmatizmi, İslamofobi suçlamaları, kültürel bağlamı göz ardı etmesi ve alternatif bir anlam çerçevesi sunamaması nedeniyle başarısız oldu.
İnançların sorgulanması devam etse de, Yeni Ateizm’in yerini daha ılımlı yaklaşımlar aldı. Türkiye gibi ülkelerde de, ateizmden çok deizm veya agnostisizm gibi esnek inanç sistemleri gençler arasında daha popüler hale geldi.






























