Türkiye’de Yaşlıların Yüzde 64’ü Mutlu

Mutlu olduğunu beyan eden 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı yüzde 64,1 iken mutsuz olduğunu beyan edenlerin oranı yüzde 8,0 oldu. Mutlu olduğunu beyan eden erkeklerin oranı yüzde 64,9 iken kadınların oranı yüzde 63,5, mutsuz olduğunu beyan eden erkeklerin oranı yüzde 7,2 iken kadınların oranı yüzde 8,6 oldu.

Haber Merkezi / Mutluluk kaynağı olarak sağlık 65 ve daha yukarı yaştaki kişiler için yüzde 82,0 ile ilk sırada yer alırken, bunu yüzde 12,0 ile sevgi, yüzde 2,9 ile başarı ve yüzde 2,4 ile para izledi. Erkekler için yüzde 78,5 ile sağlık ilk sırada yer aldı. Bunu yüzde 13,3 ile sevgi, yüzde 4,0 ile başarı ve yüzde 3,2 ile para izledi. Kadınlar için yüzde 84,7 ile sağlık ilk sırada yer aldı. Bunu yüzde 11,0 ile sevgi, yüzde 2,0 ile başarı ve yüzde 1,8 ile para izledi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından gerçekleştirilen “Türkiye Yaşlı Profili Araştırması 2023” kamuoyuyla paylaşıldı. Buna göre; Hipertansiyon, diyabet, kalp hastalığı, kanser, böbrek yetmezliği, inme-felç, hepatit, astım vb. kronik (süreğen) hastalığı olan 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı yüzde 78,7 oldu.

Kronik hastalığı olan 65 ve daha yukarı yaştaki kişiler içinde kronik hastalığının günlük faaliyetlerini; ciddi ölçüde kısıtladığını belirtenlerin oranı yüzde 32,3, ciddi ölçüde kısıtlamadığını belirtenlerin oranı yüzde 55,2 ve kısıtlamadığını belirtenlerin oranı yüzde 12,5 oldu.

Kronik hastalığı olan 65 ve daha yukarı yaştaki kişiler İBBS 1. Düzeye göre incelendiğinde, kronik hastalığı olan kişilerin oranının en fazla olduğu bölgenin yüzde 83,0 ile Doğu Karadeniz Bölgesi olduğu görüldü. Bu bölgede kronik hastalığının günlük faaliyetlerini ciddi ölçüde kısıtladığını belirtenlerin oranı ise yüzde 46,6 oldu. Kronik hastalığı olan kişilerin oranının en az olduğu bölgenin yüzde 74,9 ile Doğu Marmara Bölgesi olduğu görüldü. Bu bölgede kronik hastalığının günlük faaliyetlerini ciddi ölçüde kısıtladığını belirtenlerin oranı ise yüzde 30,2 oldu.

İşlevsel zorluk çeken (çok zorlanan ya da hiç yapamayan) 65 ve daha yukarı yaştaki kişiler incelendiğinde, görmede zorluk çeken kişilerin oranının %10,1, duymada zorluk çekenlerin oranının yüzde 10,6, konuşmada zorluk çekenlerin oranının ise yüzde 2,2 olduğu görüldü. Yürüme, merdiven çıkma veya inmede zorluk çekenlerin oranı %27,1, bir şeyler taşıma veya tutmada zorluk çekenlerin oranı yüzde 29,7, yaşıtlarına göre öğrenme, basit dört işlem yapma, hatırlama veya dikkatini toplamada zorluk çekenlerin oranı ise yüzde 13,8 oldu.

Görmede zorluk çeken 65 ve daha yukarı yaştaki erkeklerin oranı yüzde 8,4 iken kadınların oranı yüzde 11,4 oldu. Duymada zorluk çeken erkeklerin oranı yüzde 10,0 iken kadınların oranı yüzde 11,0, konuşmada zorluk çeken erkeklerin oranı yüzde 2,0 iken kadınların oranı yüzde 2,3 oldu.

Yürüme, merdiven çıkma veya inmede zorluk çeken erkeklerin oranı yüzde 18,2 iken kadınların oranı yüzde 34,3, bir şeyler taşıma veya tutmada zorluk çeken erkeklerin oranı yüzde 19,9 iken kadınların oranı yüzde 37,5 oldu. Yaşıtlarına göre öğrenme, basit dört işlem yapma, hatırlama veya dikkatini toplamada zorluk çeken erkeklerin oranı yüzde 8,7 iken kadınların oranı yüzde 18,0 oldu.

İşlevsel zorluk çeken 65 ve daha yukarı yaştaki kişiler İBBS 1. Düzeye göre incelendiğinde, görmede zorluk çeken kişilerin oranının en yüksek olduğu bölgenin yüzde 18,4 ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi olduğu görüldü. Duymada zorluk çeken kişilerin oranının en yüksek olduğu bölgenin yüzde 15,4 ile Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi, konuşmada zorluk çeken kişilerin oranının en yüksek olduğu bölgenin ise yüzde 4,6 ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi olduğu görüldü.

Genel sağlık durumunu iyi olarak belirten 50 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı yüzde 32,4 iken çok iyi olarak belirtenlerin oranı yüzde 2,5 oldu. Sağlık durumunu orta olarak belirten kişilerin oranı yüzde 45,9 iken kötü olarak belirtenlerin oranı yüzde 16,9 ve çok kötü olarak belirtenlerin oranı yüzde 2,4 oldu.

Genel sağlık durumunu iyi olarak belirten 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı yüzde 21,4 iken çok iyi olarak belirtenlerin oranı yüzde 1,3 oldu. Sağlık durumunu orta olarak belirten kişilerin oranı yüzde 48,7 iken kötü olarak belirtenlerin oranı yüzde 24,6 ve çok kötü olarak belirtenlerin oranı yüzde 4,1 oldu.

Engelli sağlık kurulu raporu olan 50 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı yüzde 7,6 oldu. Bu oran 65 ve daha yukarı yaştaki kişiler için yüzde 8,7 oldu. Engelli sağlık kurulu raporu olan 65 ve daha yukarı yaştaki erkeklerin ve kadınların oranının yüzde 8,7 ile aynı olduğu görüldü.

Engelli sağlık kurulu raporu olan 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin yüzde 77,6’sının kronik hastalık, yüzde 48,7’sinin ortopedik, yüzde 23,0’ının görme, yüzde 15,2’sinin işitme, yüzde 11,7,’sinin zihinsel, yüzde 10,0’ının dil ve konuşma, yüzde 7,6’sının ruhsal ve duygusal ve yüzde 1,4’ünün diğer nedenler ile engelli sağlık kurulu raporu olduğu görüldü.

Her gün veya hemen hemen her gün fiziksel aktivite, egzersiz veya spor yapan 50 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı yüzde 21,5 oldu. Bu oran 65 ve daha yukarı yaştaki kişiler için yüzde 18,3 oldu. Her gün veya hemen hemen her gün fiziksel aktivite, egzersiz veya spor yapan 65 ve daha yukarı yaştaki erkeklerin oranı yüzde 25,5 iken kadınların oranı yüzde 12,5 oldu.

Hiçbir zaman fiziksel aktivite, egzersiz veya spor yapamayan 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı yüzde 51,4 oldu. Erkeklerin oranı yüzde 43,3 iken kadınların oranı yüzde 57,8 oldu. Hiçbir zaman fiziksel aktivite, egzersiz veya spor yapamayan 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin yüzde 66,2’sinin sağlık nedeniyle yapamadığı görüldü. Bu oran erkekler için yüzde 58,0, kadınlar için ise yüzde 71,1 oldu.

Her gün tütün mamulü kullanan 50 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı yüzde 21,6 oldu. Bu oran 65 ve daha yukarı yaştaki kişiler için yüzde 11,3 oldu. Her gün tütün mamulü kullanan 65 ve daha yukarı yaştaki erkeklerin oranı yüzde 20,0 iken kadınların oranı yüzde 4,3 oldu.

Hiç tütün mamulü kullanmamış olan 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı yüzde 65,6 iken bu oranın erkeklerde yüzde 37,6, kadınlarda yüzde 88,0 olduğu görüldü. Daha önce tütün mamulü kullanmış olup kullanmayı bırakan 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı yüzde 21,0 iken bu oranın erkeklerde yüzde 39,4, kadınlarda yüzde 6,4 olduğu görüldü.

En az bir 65 ve daha yukarı yaşta fert bulunan hanelerin yüzde 81,8’inin ev sahibi, yüzde 10,4’ünün kiracı ve yüzde 7,7’sinin lojmanda yaşadığı ya da ev sahibi olmayıp kira ödemediği görüldü. İBBS 1. Düzeye göre en az bir 65 ve daha yukarı yaşta fert bulunan haneler içinde ev sahibi olanların oranının en fazla olduğu bölgenin yüzde 91,2 ile Ortadoğu Anadolu Bölgesi, en az olduğu bölgenin ise yüzde 74,1 ile İstanbul olduğu görüldü.

Yalnızken kendini güvende hisseden yaşlı oranı yüzde 86,6

Evde yalnızken kendini güvende hisseden 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı yüzde 86,6 iken bu oran erkeklerde yüzde 91,3, kadınlarda ise yüzde 82,9 oldu. Evde yalnızken kendini güvende hissetmeyen ya da kısmen güvende hisseden kişilerin oranı yüzde 13,4 iken bu oran erkeklerde yüzde 8,7, kadınlarda ise yüzde 17,1 oldu.

İBBS 1. Düzeye göre evde yalnızken kendini güvende hisseden 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranının yüzde 92,5 ile en fazla Batı Marmara Bölgesinde olduğu görüldü. Bu bölgede evde yalnızken kendini güvende hissetme oranı erkeklerde yüzde 94,9, kadınlarda ise yüzde 90,4 oldu.

Evde yalnızken kendini güvende hisseden kişilerin oranının yüzde 75,0 ile en az Güneydoğu Anadolu Bölgesinde olduğu görüldü. Bu bölgede evde yalnızken kendini güvende hissetme oranı erkeklerde yüzde 82,9, kadınlarda ise yüzde 69,2 oldu.

Son 12 ay içinde konutun içinde ya da dışında düşen 50 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı yüzde 17,5 iken bu oran 65 ve daha yukarı yaştaki kişiler için yüzde 24,0 oldu. Konutun içinde ya da dışında düşen 65 ve daha yukarı yaştaki erkeklerin oranı yüzde 19,1 iken kadınların oranı yüzde 28,0 oldu.

Konutun içinde ya da dışında düşen 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin yüzde 32,2 ile en fazla sokakta yürürken ya da karşıdan karşıya geçerken düştüğü görüldü. Düşen 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin yüzde 29,0’ının odada ya da salonda, yüzde 17,6’sının banyo ya da tuvalette, yüzde 13,8’inin konutun dışında herhangi bir binada, yüzde 12,6’sının merdivende, yüzde 8,7’sinin ise yataktan kalkarken ya da yatağa yatarken düştüğü görüldü. Düşen kişilerin yüzde %7,4’ünün mutfakta, yüzde 6,1’inin balkonda, yüzde 4,2’sinin taşıta binerken ya da taşıttan inerken ve yüzde 1,9’unun diğer yerlerde düştüğü görüldü.

Yalnız yaşayan 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı yüzde 20,4 iken eşiyle yaşayan kişilerin oranı yüzde 35,8, oğlu/gelini, kızı/damadı ve torunlarıyla yaşayan kişilerin oranı yüzde 17,0, eşi ve çocuklarıyla yaşayan kişilerin oranı ise yüzde 13,1 oldu.

Yalnız yaşayan erkeklerin oranı yüzde 11,9 iken eşiyle yaşayanların oranı yüzde 46,5, eşi ve çocuklarıyla yaşayanların oranı yüzde 19,1, oğlu/gelini, kızı/damadı ve torunlarıyla yaşayanların oranı yüzde 6,2 oldu. Yalnız yaşayan kadınların oranı yüzde 27,2 iken eşiyle yaşayanların oranı yüzde 27,3, eşi ve çocuklarıyla yaşayanların oranı yüzde 8,4, oğlu/gelini, kızı/damadı ve torunlarıyla yaşayanların oyüzde ranı %25,7 oldu.

Lawton-Brody Enstrümental Günlük Yaşam Aktiviteleri Ölçeğinde yer alan bileşenler kapsamında kişilerin günlük aktiviteleri yapabilme durumları incelendiğinde, 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin yüzde 85,7’sinin telefon kullanabildiği, yüzde 55,1’inin alışverişini kendi yapabildiği, yüzde 61,1’inin yemeğini kendi hazırlayabildiği, yüzde 76,6’sının ev temizliği yapabildiği görüldü. Kişilerin yüzde 72,8’sinin çamaşır yıkayabildiği, yüzde 76,3’ünün yolculuk yapabildiği, yüzde %85,5’inin ilaçlarını kendi başına kullanabildiği, yüzde 74,0’ının parasal işlerini yapabildiği görüldü.

Erkeklerin yüzde 91,2’sinin telefon kullanabildiği, yüzde 71,7’sinin alışverişini kendi yapabildiği, yüzde 57,0’ının yemeğini kendi hazırlayabildiği, yüzde 76,7’sinin ev temizliği yapabildiği görüldü. Erkeklerin yüzde 68,0’sının çamaşır yıkayabildiği, yüzde 86,0’ının yolculuk yapabildiği, yüzde 88,5’inin ilaçlarını kendi başına kullanabildiği, yüzde 87,5’inin parasal işlerini yapabildiği görüldü.

Kadınların yüzde 81,3’ünün telefon kullanabildiği, yüzde 41,7’sinin alışverişini kendi yapabildiği, yüzde 64,3’ünün yemeğini kendi hazırlayabildiği, yüzde 76,5’inin ev temizliği yapabildiği görüldü. Kadınların yüzde 76,7’sinin çamaşır yıkayabildiği, yüzde 68,6’sının yolculuk yapabildiği, yüzde 83,3’ünün ilaçlarını kendi başına kullanabildiği, yüzde 63,2’sinin parasal işlerini yapabildiği görüldü.

KATZ Günlük Yaşam Aktiviteleri Ölçeğinde yer alan bileşenler kapsamında kişilerin günlük aktiviteleri yapabilme durumları incelendiğinde, 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin, yüzde 86,5’inin kendi başına banyo yapabildiği, yüzde 89,5’inin kendi başına giyinebildiği, yüzde 92,1’inin kendi başına tuvaletini yapabildiği görüldü. Kişilerin yüzde 92,1’inin kendi başına yataktan kanepeye geçebildiği, yüzde 83,1’inin tuvaletini tutabildiği, yüzde 95,2’sinin yemeği kendi başına yiyebildiği görüldü.

Erkeklerin yüzde 90,9’unun kendi başına banyo yapabildiği, yüzde 92,4’ünün kendi başına giyinebildiği, yüzde 94,5’inin kendi başına tuvaletini yapabildiği görüldü. Erkeklerin, yüzde 94,5’inin kendi başına yataktan kanepeye geçebildiği, yüzde 87,0’ının tuvaletini tutabildiği, yüzde 96,2’sinin yemeği kendi başına yiyebildiği görüldü.

Kadınların yüzde 82,9’unun kendi başına banyo yapabildiği, yüzde 87,3’ünün kendi başına giyinebildiği, yüzde 90,2’sinin kendi başına tuvaletini yapabildiği görüldü. Kadınların, yüzde 90,2’sinin kendi başına yataktan kanepeye geçebildiği, yüzde 80,1’inin tuvaletini tutabildiği, yüzde 94,5’inin yemeği kendi başına yiyebildiği görüldü.

Akıllı cep telefonu kullanan 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı yüzde 52,7 iken tuşlu cep telefonu kullanan kişilerin oranı yüzde 32,0, bilgisayar kullananların oranı yüzde 6,0, tablet kullananların oranı yüzde 3,9 oldu. Akıllı cep telefonu kullanan erkeklerin oranı yüzde 60,8, kadınların oranı yüzde 46,2 iken tuşlu cep telefon kullanan erkeklerin oranı yüzde 31,1, kadınların oranı ise yüzde 32,6 oldu. Bilgisayar kullanan erkeklerin oranı yüzde 8,9, kadınların oranı yüzde 3,6 iken tablet kullanan erkeklerin oranı yüzde 5,1, kadınların oranı ise yüzde 2,9 oldu.

Haber ve tartışma programlarını izleyen 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı yüzde 44,1 iken TV dizilerini seyredenlerin oranı yüzde 21,6, gündüz kuşağı programlarını seyreden kişilerin oranı yüzde 15,6 ve belgesel programlarını seyreden kişilerin oranı yüzde 5,1 oldu. Yarışma programlarını seyredenlerin oranı yüzde 3,5, spor programlarını seyredenlerin oranı yüzde 2,4, müzik programlarını seyredenlerin oranı yüzde 1,4, diğer programları seyredenlerin oranı yüzde 0,3 iken TV izlemeyenlerin oranı yüzde 6,1 oldu.

TV programları içinde 65 ve daha yukarı yaştaki erkeklerin en fazla yüzde 69,0 ile haber ve tartışma programlarını, kadınların ise en fazla yüzde 32,5 ile TV dizilerini, yüzde 26,4 ile gündüz kuşağı programlarını ve yüzde 23,4 ile haber ve tartışma programlarını seyrettikleri görüldü.

Geçmişe mutlulukla bakan 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı yüzde 71,1 oldu. Bu oran erkekler için yüzde 74,5 iken kadınlar için yüzde 68,3 oldu. Toplumun yaşlı bireylerin deneyimlerinden faydalanması gerekir ifadesine katılan 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı yüzde 81,9 oldu. Bu ifadeye katılan erkeklerin oranı yüzde 84,4 iken kadınların oranı yüzde 79,9 oldu.

Acil durumda yardım isteyebileceği biri olan 65 ve daha fazla yaştaki kişilerin oranı yüzde 86,7 oldu. Bu oran erkekler için yüzde 87,7 iken kadınlar için yüzde 85,9 oldu. İleri yaş döneminde 50 ve daha yukarı yaştaki kişilerin yüzde 54,6’sı evde bakım hizmeti/gündüzlü bakım hizmeti alarak evinde kalmayı tercih edeceğini belirtti. Bu yaş grubundaki kişilerin yüzde 24,2’si oğlunun/kızının yanında kalmayı, yüzde 5,9’u ise huzurevine gitmeyi tercih edeceğini belirtti.

İleri yaş döneminde yaşam tercihleri 65 ve daha yukarı yaştakiler için incelendiğinde, bu kişilerin yüzde 51,9’u evde bakım hizmeti/gündüzlü bakım hizmeti alarak evinde kalmayı, yüzde 29,6’sı oğlunun/kızının yanında kalmayı, yüzde 5,1’i ise huzurevine gitmeyi tercih edeceğini belirtti.

İleri yaş döneminde yaşam tercihleri incelenen 65 ve daha yukarı yaştaki erkeklerin yüzde 55,7’si evde bakım hizmeti/gündüzlü bakım hizmeti alarak evinde kalmayı, yüzde 23,2’si oğlunun/kızının yanında kalmayı, yüzde 6,4’ü ise huzurevine gitmeyi tercih edeceğini belirtti. Kadınlarda bu oranlar sırasıyla yüzde 48,8, yüzde 34,8 ve yüzde 4,1 oldu.

İleri yaş döneminde huzurevinde kalmayı tercih eden 50 ve daha yukarı yaştaki kişilerin yüzde 41,3’ü çocuklarına yük olmak istemediğini, yüzde 26,5’i huzurevindeki imkanların daha iyi olduğunu, yüzde 10,6’sı bakacak kimsenin olmayacağını belirtti.

Huzurevinde kalmayı tercih eden 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin yüzde 39,0’ı çocuklarına yük olmak istemediğini, yüzde 27,1’i huzurevindeki imkanların daha iyi olduğunu, yüzde 10,4’ü bakacak kimsenin olmayacağını belirtti.

Erkeklerin yüzde 39,2’si çocuklarına yük olmak istemediğini, yüzde 27,4’ü huzurevindeki imkanların daha iyi olduğunu, yüzde 11,0’ı çocuklarının/gelininin/damadının kendisiyle birlikte yaşamak istemeyebileceğini belirtti. Kadınların yüzde 38,8’i çocuklarına yük olmak istemediğini, yüzde 26,8’i huzurevindeki imkanların daha iyi olduğunu, yüzde 11,9’u bakacak kimsenin olmayacağını belirtti.

Son seçimlerde oy kullanan 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı yüzde 91,3 oldu. Bu oran erkekler için yüzde 94,3 iken kadınlar için yüzde 88,9 oldu. Torunu olup bakımıyla ilgilenen 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı yüzde 9,7 iken bu oran erkekler için yüzde 8,8, kadınlar için yüzde 10,3 oldu. Torunu olup bakımıyla ilgilenen kişilerden, yüzde 64,4’ü her gün, yüzde 12,9’u hafta içi her gün, yüzde 10,6’sı bazen, yüzde 7,8’i hafta içi birkaç gün ve yüzde 4,2’si hafta sonu torun bakımıyla ilgilendi.

Erkeklerin yüzde 59,1’inin her gün, yüzde 13,6’sının hafta içi her gün ve bazen, yüzde 8,5’inin hafta içi birkaç gün ve yüzde 5,2’sinin hafta sonu torun baktığı görüldü. Kadınların yüzde 68,0’ının her gün, yüzde 12,5’inin hafta içi her gün, yüzde 8,7’sinin bazen, yüzde 7,3’ünün hafta içi birkaç gün ve yüzde 3,6’sının hafta sonu torun baktığı görüldü.

Mutlu olduğunu beyan eden 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı yüzde 64,1 iken mutsuz olduğunu beyan edenlerin oranı yüzde 8,0 oldu. Mutlu olduğunu beyan eden erkeklerin oranı yüzde 64,9 iken kadınların oranı yüzde 63,5 oldu. Mutsuz olduğunu beyan eden erkeklerin oranı yüzde 7,2 iken kadınların oranı yüzde 8,6 oldu.

Mutluluk kaynağı olarak sağlık 65 ve daha yukarı yaştaki kişiler için yüzde 82,0 ile ilk sırada yer alırken, bunu yüzde 12,0 ile sevgi, yüzde 2,9 ile başarı ve yüzde 2,4 ile para izledi. Erkekler için yüzde 78,5 ile sağlık ilk sırada yer aldı. Bunu yüzde 13,3 ile sevgi, yüzde 4,0 ile başarı ve yüzde 3,2 ile para izledi. Kadınlar için yüzde 84,7 ile sağlık ilk sırada yer aldı. Bunu yüzde 11,0 ile sevgi, yüzde 2,0 ile başarı ve yüzde 1,8 ile para izledi.

Ücretsiz ulaşım hakkından faydalanan 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı yüzde 38,2 iken bu oran erkekler için yüzde 42,9, kadınlar için yüzde 34,4 oldu.

Evde bakım desteğine ihtiyacı olan 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı yüzde 16,4 iken 65-74 yaş grubundaki kişilerin oranı yüzde 10,5, 75 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı yüzde 26,9 oldu. Evde bakım desteğine ihtiyaç duyan 65 ve daha yukarı yaştaki erkeklerin oranı yüzde 12,3 iken kadınlarda bu oran yüzde 19,6 oldu.

Son 12 ay içinde evde bakım desteği almış 65 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı yüzde 2,5 iken 65-74 yaş grubundaki kişilerin oranı yüzde 1,1, 75 ve daha yukarı yaştaki kişilerin oranı yüzde 5,1 oldu. Evde bakım desteği almış 65 ve daha yukarı yaştaki erkeklerin oranı %1,8 iken kadınlarda bu oran yüzde 3,1 oldu.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir