CHP’den “Seçim Güvenliği” Açıklaması: Gerekli Tedbirleri Aldık

Seçim güvenliğine dair açıklama yapan CHP’li Çelik, “Veri güvenliğini ve veri hızını arttırmaya yönelik yeni nesil teknolojilerle sistem mimarimizi güncelledik. Ayrıca sandık sonuçlarının anlık analizleri için yapay zeka teknolojilerini sistemimize entegre ederek sandık sonuç takip sistemimizi güncelledik” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Güncellediğimiz teknolojik altyapımız, şu anda alanında uzman kişileri tarafından test ediliyor. Sistem güvenliği açısında tüm teknik detayları şu anda açıklamayı uygun bulmuyoruz. Seçim sistem değil, ıslak imzalı tutanaktır. Seçim güvenliğiyle ilgili gerekli tedbirleri aldık. Siz oyunuzu kullanın, gerisini Millet İttifakına bırakın.”

Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı görevine getirilen Parti Meclisi üyesi Devrim Barış Çelik bugün seçim güvenliğine dair basın açıklaması yaptı.

Çelik, seçim güvenliğini üç aşamada planladıklarını anlattı:

“Seçim öncesinde, sandık kurulu üyelerinin ve müşahitlerinin belirlenmesi ve görevlendirilmesi, sonrasında bu kişilerin Parti Okulumuz tarafından yapılan eğitimleri. Okul Bilişim Sorumlularının atanması ve eğitilmesi buna örnek olarak verilebilir.

“Seçim öncesi, seçim günü ve seçim sonrası yapılan düzenlemeler planlandı. Seçim gününde oy verme işleminin güvenle gerçekleşmesi için ıslak imzalı tutanakların alınması, sonrasında sonuçların aktarılması, ıslak imzalı tutanakların teslimi ve varsa farklılıkların tespit edilip hukuki sürecin başlatılması…”

Devrim Barış Çelik, 14 Mayıs’taki ilk turda ıslak imzalı tutanaklarla SEÇSİS’e girilenler arasında farklılıklar tespit edildiğini söyledi, “YSK sistemine yanlış girilenlerin olduğu tespit edildi, seçim sistemimiz bizi bu konuda uyardı. 2 bin 645 sandıkta aleyhimize ortaya çıkan farklılıklar düzeltildi. Diğer sandıklarda ise ilçe seçim kurulu üyelerimiz aleyhimize farklılıkları giderdi” dedi.

“Siyasi partilerin önceliği sandık güvenliği”

Çelik, “Hem geleneksel medyada hem sosyal medyada CHP’nin bir haber ajansı ya da medya kuruluşu gibi seçim takip ekranı yayınlanacağı beklentisi oluştu. Bizim seçim ekranımız parti sözcülerinin halkı bilgilendirmekte kullandığı bir ekrandır. Siyasi partilerin önceliği sandık güvenliğidir. Siyasi partiler, seçim takip ekranı şimdiye kadar yayınlamadıkları gibi bu seçimde de yayınlamamışlardır. Siyasi partiler sandık güvenliğini önceledikleri için halkın oy kullandığı sandıktaki sonuçları kontrol etmesini için ekranlar açabilirler” açıklamasını yaptı.

Seçim günü kullanacakları sisteme dair de şu bilgileri verdi: “Veri güvenliğini ve veri hızını arttırmaya yönelik yeni nesil teknolojilerle sistem mimarimizi güncelledik. Ayrıca sandık sonuçlarının anlık analizleri için yapay zeka teknolojilerini sistemimize entegre ederek sandık sonuç takip sistemimizi güncelledik.

Güncellediğimiz teknolojik altyapımız, şu anda alanında uzman kişileri tarafından test ediliyor. Sistem güvenliği açısında tüm teknik detayları şu anda açıklamayı uygun bulmuyoruz. Seçim sistem değil, ıslak imzalı tutanaktır. Seçim güvenliğiyle ilgili gerekli tedbirleri aldık. Siz oyunuzu kullanın, gerisini Millet İttifakına bırakın.”

Paylaşın

AK Parti’de “Ekonomi Politikaları” Çatlağı

Reuters’a konuşan üst düzey bir yetkili “Yeni bir ekonomik model üzerinde çalışıyorlar. Çünkü mevcut model sürdürülemez. Temel olarak, faiz oranını kademeli olarak yükseltecek ve çoklu oran kullanma yapısını sona erdirecekler” dedi. İsmini vermek istemeyen yetkili, grubun planını henüz Erdoğan’a sunmadığını da sözlerine ekledi.

AK Parti yetkilisi bir başka kaynak ise, “Parti içinde iki farklı görüş var” diyerek, herhangi bir kararın bir sonraki kritik seçim sınavı olan gelecek yıl Mart ayında yapılacak belediye seçimlerine kadar ekonomik istikrarı korumaya yönelik olacağını kaydetti.

Pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda iktidarını üçüncü on yıla taşımayı hedefleyen Erdoğan, seçim kampanyası boyunca iktidarda olduğu sürece faiz oranlarının düşeceğini ve enflasyonun kontrol altına alınacağını söyledi.

Birleşik Krallık merkezli Reuters haber ajansı, AK Parti’de seçimden sonra uygulanması planlanan ekonomi politikasıyla ilgili görüş ayrılıkları olduğunu bildirdi.

Ajans Ankara mahreçli haberinde hükümet yetkilileri ve konu hakkında doğrudan bilgi sahibi olan 9 kaynakla görüşmeler yaptığını aktardı. AK Parti’den bir grubun kademeli faiz artışları ve hedefli bir kredi programından oluşan yeni ekonomi politikasının nasıl benimsenebileceğini tartışmak üzere geçtiğimiz haftalarda biraraya geldiği kaydedildi.

Yönetim dışında olan ancak geçmişte üst düzey görevlerde bulunmuş bazı AK Parti üyelerinin de dahil olduğu görüşmelere, Erdoğan’ın doğrudan katılmadığı belirtildi.

Ancak Reuters bu grubun aksine parti içinde faiz indirimlerine devam edilmesi ve mevcut ekonomi politikasına bağlı kalınmasını savunan AK Partili yetkililerin de yer aldığına dikkat çekti.

“Yeni bir ekonomik model üzerinde çalışıyorlar”

Ekonomistlerin, döviz rezervleri hızla eriyen Türkiye’de mevcut ekonomi politikasının devam ettirilmesi halinde daha büyük ekonomik sıkıntıların yaşanabileceği konusunda uyardığını belirten Reuters, üst düzey bir yetkilinin “Yeni bir ekonomik model üzerinde çalışıyorlar. Çünkü mevcut model sürdürülemez. Temel olarak, faiz oranını kademeli olarak yükseltecek ve çoklu oran kullanma yapısını sona erdirecekler” sözlerine yer verdi.

İsmini vermek istemeyen yetkili, grubun planını henüz Erdoğan’a sunmadığını da sözlerine ekledi.

AK Parti yetkilisi bir başka kaynak ise, “Parti içinde iki farklı görüş var” diyerek, herhangi bir kararın bir sonraki kritik seçim sınavı olan gelecek yıl Mart ayında yapılacak belediye seçimlerine kadar ekonomik istikrarı korumaya yönelik olacağını kaydetti.

Dört kaynak ise yeni bir plan üzerinde çalışan gayrı resmi grubun agresif bir parasal sıkılaştırma yerine, borç verme piyasalarında politika faizini yeniden vurgulayan daha kademeli bir yol izlemeyi düşündüğünü söyledi. Bir başka seçeneğin de seçici kredi sağlamak için bir kamu kurumu ve devlet sübvansiyonlarını kullanmak olduğunu eklediler.

Pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda iktidarını üçüncü on yıla taşımayı hedefleyen Erdoğan, seçim kampanyası boyunca iktidarda olduğu sürece faiz oranlarının düşeceğini ve enflasyonun kontrol altına alınacağını söyledi.

Paylaşın

Sığınmacılar Sorunu: Kılıçdaroğlu: Geri Kabul Anlaşması’nı Feshedeceğiz

Kemal Kılıçdaroğlu, “Eğer Avrupalılar Suriyelilerin haklarını korumazlarsa onların evlerini, yollarını, hastanelerini yapmak için para vermezlerse Geri Kabul Anlaşması’nı feshedeceğiz, beyler gitsinler Avrupa’ya burada ne işi var?” dedi.

Kılıçdaroğlu, açıklamasının devamında, “Avrupalı rahat etsin diye biz bunların bütün sıkıntılarına katlanıyoruz. Düzelteceğiz, göreceksiniz” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Youtube’da yayınlanan Babala TV’de Oğuzhan Uğur’un konuğu oldu. Kılıçdaroğlu, programa katılan yurttaşların sorularını yanıtladı.

Kılıçdaroğlu, mültecilerle ilgili bir soru üzerine, “Biz herkesi göndereceğiz derken bunun belli kuralları olacak. Devlet dediğiniz gibi kurum, benim dediğim gibi hemen yakasına yapışıp gönderelim diye öyle bir kural yok. Onun alt yapısını oluşturacaksınız. Can ve mal güvenliğini sağlayacaksınız ve ondan sonra göndereceksiniz, parayı da AB’den alacaksınız ve bunları yapacaksınız. Çünkü burada asıl sorunu yaşayan AB, bize geri kabul anlaşmasını dayattılar, imzaladık. Biz şimdi bakıyoruz. İsterlerse veriyor, istemezlerse vermiyorlar. Biz sığınmacı deposu değiliz. Mülteci ayrı, sığınmacı ayrı ikisini birbirinden ayırmak lazım” diye konuştu.

“Eğer Avrupalılar Suriyelilerin haklarını korumazlarsa onların evlerini, yollarını, hastanelerini yapmak için para vermezlerse Geri Kabul Anlaşması’nı feshedeceğiz, beyler gitsinler Avrupa’ya burada ne işi var?” diye Kılıçdaroğlu, “Avrupalı rahat etsin diye biz bunların bütün sıkıntılarına katlanıyoruz. Düzelteceğiz, göreceksiniz” ifadelerini kullandı.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ dün ikinci tur için Kemal Kılıçdaroğlu’na desteğini açıklamıştı. Millet İttifakı ile Zafer Partisi arasında imzalanan protokolde, Türkiye’deki sığınmacıların “bir yıl içinde” geri gönderilmesi taahhüt edilmişti.

“Benim itiraz ettiğim Türkiye’nin Rusya’ya bağımlı hale gelmesi

Kemal Kılıçdaroğlu, Rusya ile ilişkilerle ilgili soruya da yanıt verdi. Rusya ile Türkiye’nin iyi ilişkileri olmasına bir itirazı olmayacağını belirten Kılıçdaroğlu, “Ama benim itiraz ettiğim enerji konusunda Rusya’ya Türkiye’nin bağımlı hale gelmesi. Bu bağımlılık son derece tehlikelidir ve Türkiye’nin ileride başına büyük sorunlar açabilir. Siz hala diyorsunuz ki ‘Moskova ile anlaşma yaptık burada bir gaz merkezi kuracak.’ Zaten güle oynaya gelip gaz merkezi kuracak yüzde 30-40’lık bağlantı yüzde 90’a çıkacak. Sizi teslim almış olacak” değerlendirmesinde bulundu.

Demirtaş ve Kavala açıklaması

Kılıçdaroğlu, haklarında AİHM kararı bulunan tutuklu Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala ile ilgili olarak ise şunları söyledi: “Eğer AİHM kararı var ve bu karar uygulanmıyorsa, eğer AYM kararı var ve bu karar uygulanmıyorsa ve kararlar uygulanmadı diye ben sessiz kalıyorsam, o zaman ben niye siyaset yapıyorum?” Kılıçdaroğlu, “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” diye konuştu.

“YÖK denen belayı kaldırmak lazım”

Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, eğitimle ilgili sorulara da yanıt verdi. “İmam hatipte okuyan çocuğumuz da çok nitelikli bir eğitim almalı, fen lisesinde okuyan çocuğumuz da çok nitelikli bir eğitim almalı” diyen Kılıçdaroğlu, “Eğitim alan çocuğun, eğitimi belli bir yılından itibaren, örneğin 2’nci yıldan itibaren organize sanayi bölgesinde aldığı eğitime paralel kurs görmesi lazım, staj görmesi lazım. O süre içerisinde sosyal güvenlik primlerini, devlet tarafından ödenmesi lazım. Mezun olduğunda ise işi hazır olacak” dedi.

“YÖK denen belayı kaldırmak lazım” diyen Kılıçdaroğlu, “Üniversitelerde bilgiyi, bilimi egemen kılmak lazım. Farklı düşüncede olan hocaları, ‘sen farklı düşüncedesin’ diye üniversiteden atmamak lazım” şeklinde konuştu.

Kemal Kılıçdaroğlu, programın kapanışında, “Buradaki temel mesele şu, birbirimizi daha iyi anlamalıyız yani görüşlerimiz farklı olabilir, elbette olabilir. Niye farklı olmasın? Görüşlerimiz farklı olabilir ama birbirimize saygılı olmalıyız. Kutuplaşmadan çekinmeliyiz, kutuplaşmamalıyız” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Yurt Dışındaki Seçmenlerin Yüzde 57,48’i Oy Kullandı

Yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı 3 milyon 286 bin 786 Türkiye Cumhuriyeti yurttaşından 1 milyon 889 bin 398’i oy kullandı. Seçime katılım sayısı gibi yüzde 57,48’e ulaşan katılım oranı da 2018 seçimlerini ve 14 Mayıs’taki birinci turu geride bırakarak rekor kırdı.

Ülkeler temelinde de Avrupa’da en yüksek oy miktar ve oranlarına Almanya’da ulaşıldı. İkinci turda bu ülkede seçime katılanların sayısı 760 bin 795’i buldu. Birinci turda Almanya’da 1 milyon 504 bin 967 seçmenin yüzde 48,7’sini oluşturan 732 bin 831 kişi sandıklara giderek oy kullanmıştı.

Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci turu için yurt dışı temsilciliklerde 20 Mayıs’ta başlayan oy verme işlemleri sona erdi.

Yüksek Seçim Kurulu tarafından açıklanan verilere göre, temsilciliklerde oy kullanan seçmen sayısı 1 milyon 889 bin 398’i oy kullandı. Bu sayı, yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı 3 milyon 286 bin 786 seçmenin yüzde 57,48’e tekabül ediyor.

Yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı vatandaşlar, gümrüklerde 28 Mayıs Pazar TSİ 17.00’ye kadar oy kullanmaya devam edebilecek.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda yurt dışı temsilciliklerinde yaklaşık iki hafta olan oy verme süresi, ikinci turda beş güne inmişti.

27 Nisan-9 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen ilk tur seçimlerde gümrükler hariç dış temsilciliklerde 1 milyon 691 bin 287 oy kullanılmıştı.

İlk turda yurt dışı temsilcilik ve gümrüklerde oy kullanan toplam seçmen sayısı 1 milyon 839 bin 470’ti. Yaklaşık 3,4 milyon seçmenin bulunduğu yurt dışındaki katılım oranı yüzde 53’ün üzerinde olmuştu.

Cumhur İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan yurt dışındaki oyların yüzde 57,47’sini alırken Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 39,57’sini almıştı.

En çok oy Almanya’da kullanıldı

Türkiye dışında en fazla seçmenin bulunduğu Almanya’da 20-24 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilen oy verme işlemi sırasında rekor düzeyde oy kullanıldı. İlk tur seçimlerde 732 bin 831 oyun kullanıldığı Almanya’da ikinci turda 760 bin 795 seçmen sandık başına gitti.

Almanya’da 17 merkezde kurulan sandıklara ilgi en fazla Essen Konsolosluk bölgesinde gösterildi. Burada 90 bin 662 kişi oy verdi. Stuttgart bölgesinde 84 bin 223, Düsseldorf’ta ise 76 bin 203 oy kullanıldı.

Diğer ülkelerde kaç kişi sandığa gitti?

Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) de ilk tura kıyasla katılım arttı. İlk turda 51 bin 597 oyun kullanıldığı ABD’de ikinci turda bu sayı 55 binin üzerine çıktı.

Avustralya’da ikinci turda 21 bin 183, Avusturya’da 67 bin 720, Belçika’da 91 bin 763, Büyük Britanya ve İrlanda’da 67 bin 867, Çin’de 955, Danimarka’da 16 bin 604, Finlandiya’da 3 bin 220, Fransa’da 207 bin 255,

Hollanda’da 160 bin 799, İrlanda’da 4 bin 739, İsveç’te 14 bin 219, İsviçre’de 66 bin 186, İtalya’da 10 bin 512, Japonya’da 3 bin 21, Kanada’da 22 bin 241, Lüksemburg’da 16 bin 300, Rusya’da 4 bin 767 seçmen oy kullandı.

Paylaşın

Zafer Partisi Lideri Özdağ’dan Kılıçdaroğlu’na Destek Açıklaması

Kemal Kılıçdaroğlu ile Ümit Özdağ, düzenledikleri ortak basın toplantısında Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turu öncesi anlaşmaya vardıklarını kamuoyuna duyurdu. Özdağ, parti olarak 28 Mayıs’ta Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceklerini açıkladı.

Haber Merkezi / Ümit Özdağ, Kemal Kılıçdaroğlu ile sığınmacıların bir yıl içinde “insan haklarına ve uluslararası hukuka uygun şekilde ülkelerine geri gönderilmesi” konusunda mutabık kaldıklarını ve bu nedenle Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı aldıklarını söyledi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Zafer Partisi Genel Merkezi’nde bir araya geldi. Ümit Özdağ, Kemal Kılıçdaroğlu’nu Genel Merkez önünde karşıladı.

Görüşmenin ardından Kılıçdaroğlu yaptığı açıklamada, “Verimli ve güzel bir toplantı gerçekleştirdik. Bir metin de hazırlandı, paylaşacağız. Türkiye’nin geleceği açısından her partiye, genel başkana sorumluluk düşüyor. Biz de bir araya geldik, oturduk, konuştuk. Güzel sonuçlar elde ettik. Genel başkan ve arkadaşlarına teşekkür ediyorum. Umarım Türkiye güzel günlere gebe, Türkiye’yi huzura kavuşturacak adımları atacağız. ‘Birleşe birleşe kazanacağız’ sloganı da fena değil” dedi.

Özdağ da, “Türkiye’nin en önemli sorunu 13 milyon sığınmacı ve kaçağın geri yollanmasıdır. 13 milyon vatanlarına geri yollanmadan, yenilerinin gelmesi engellenmeden Türkiye’nin ekonomik sorunlarını aşması mümkün değildir. 11 milyar dolar harcayarak fakirlikten kurtulamayız, kiraların yükselişini engelleyemeyiz, sokaklarda güvenliği sağlayamayız, çocuklarımıza iş bulamayız. Nasıl bir yüzücünün bacaklarına yirmişer kilo demir bağlarsanız ne kadar iyi bir yüzücü olursa olsun yüzemez ise, bir ülke de 13 milyon sığınmacı ile ekonomisini güvenliğini doğru bir çizgiye oturtamaz.

Bundan dolayı 14 Mayıs seçimlerine giderken Türk halkından Zafer Partisi olarak sığınmacıları vatanlarına geri yollamak için destek istedik. Ancak partimizin yeni kurulmuş olması, medyada uygulanan ambargo vatandaşımıza erişmemizi engelledi.

Birinci turun sonunda gördük ki ortaya çıkan siyasi görünüm iki adayın 28’inde bir ikinci yarış için Türk halkının önüne gideceği çerçeveyi oluşturmuş ve Numan Bey bizi ziyaret etti. Kendilerine sorduk, bizden destek istediler ‘Sığınmacılar konusunda ne yapmak istiyorsunuz?’ diye sorduk. Anlattıkları sığınmacıların vatanlarına dönmesini içermiyordu.

Kemal Bey çok net bir şekilde sığınmacıların vatanlarına dönmesi gerektiğini ve bu politikayı izleyeceğini söyledi. Bu politikanın detaylarını konuştuk. Ve Zafer Partisi’nin önermiş olduğu bir sene içerisinde uluslararası hukuka uygun dönen Suriyelilerin Suriye’de güvenliğini sağlayacak ama Türk ekonomisinin üzerindeki büyük yükü de kaldıracak, uyuşturucu çetelerini sokaklarımızdan çözecek bir model üzerinde kendisi ile fikir birliğine vardık.

Zafer Partisi olarak Sayın Kılıçdaroğlu’nu ikinci turda destekleme kararı verdik, hayırlı olsun. Eğer Türkiye’nin Türkiye olarak kalmasını istiyorsanız, göçmenistan olmasını istemiyorsanız, çocuklarınızı dışarıya güven içinde yollamak istiyorsanız 28 Mayıs’taki seçimlerde 13 milyon sığınmacıyı gönderecek politikalara, Kılıçdaroğlu’na destek verin” diye konuştu.

Paylaşın

Ahmet Türk: Demokratik Anlayışa Destek Vermemiz Gerekiyor

28 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimine ilişkin değerlendirme yapan Ahmet Türk, “Demokrasiden yana mı olacağız yoksa bugüne kadar ırkçı, milliyetçi, tekçi, Kürt halkının inkarı üzerinde kendini var eden, Kürt halkına baskı yapan bir anlayışa mı destek vereceğiz” dedi ve ekledi:

“Halkımız bir tehdit altında kalmayı mı seçecek yoksa nefes alacak bir demokratik ortama mı destek verecek. Demokrasiden yana olan herkes bu tehdidi ortadan kaldıracak bir davranış içinde olmazsa bizim için büyük bir eksiklik demektir. Seçimden sonra yaşanan kırıklığı, moralsizliği bir tarafa bırakarak, 14 Mayıs’tan daha güçlü, daha büyük bir inançla bu seçimi kazanacağımızı ifade ederek, sandık başına gitmemiz lazım.”

Ahmet Türk, açıklamasının devamında, “Bir oyun çok çok önemli olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Bir referandum olarak görmeliyiz. Ya demokrasiden yana olacağız ya da antidemokratik uygulamaları ile bizlere acılar yaşatan bir anlayıştan yana olacağız. Halkımız bunun hesabını çok iyi yapmalı, sadece Kürtler ile ilgili değil. Türkiye halkları da bunun hesabını yapsın. Geleceğimizi güvence altına alacak bir demokratik anlayışa destek vermemiz gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Ahmet Türk, 14 Mayıs seçimlerini ve ikinci tura kalan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini değerlendirdi.

Mezopotamya Haber Ajansı’nda yer alan habere göre, 14 Mayıs seçimlerine giderken iktidar partisinin 16 bakanının istifa etmemesinin Anayasa’ya aykırı bir süreç olduğuna dikkat çeken Ahmet Türk, “Demokratik bir seçimden bahsetmek mümkün değil. Yapmış olduğumuz bütün araştırmalarda birçok yerde fazla oyların kullanıldığını ve oyların değiştirildiğini görüyoruz. Bir bütün olarak bizim eksiklerimiz vardı. Gerek sandık başındaki görevliler açısından gerekse de seçim sürecine giderken, bizden ve muhalefetten kaynaklanan eksiklikler olduğunu görüyoruz.

28 Mayıs’tan sonra elbette bunlara dair değerlendirmelerimiz olacak. Burada gerçekten sandıklara sahip çıkabilirsek ve sandıklarda oynamalar olmazsa 28 Mayıs’taki sonucun Kemal Kılıçdaroğlu lehine gelişeceğini düşünüyorum. 14 Mayıs’ta gerçekleştirilen seçimler için bir bütün olarak baktığımız da demokratik bir seçim süreci olmadığını görüyoruz. İnanıyorum ki, 28 Mayıs’ta sandıklara sahip çıkılabilirse çok farklı bir sonuç elde edilebilir” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 14 Mayıs gecesi gerçekleştirdiği balkon konuşmasında “çok endişeli” olduğuna dikkat çeken Türk, “Erdoğan seçimler bitinceye kadar çok endişeli duruyordu. Sonuçlar ortaya çıktığı zaman 14 Mayıs öncesindeki Erdoğan’dan başka bir Erdoğan ortaya çıktı. Şuna inanıyorum; 49 buçuk oyu alan 50’yi de tamamlayabilirdi. Bence devletin bütün imkanlarını devreye koyarak, Kılıçdaroğlu’na çok büyük bir fark atarak seçimleri tamamlamak istediklerini düşünüyorum.

Ama bu hesaplar çok farklı da sonuçlar ortaya çıkarabilir. Ama yine de bana göre; demokratik olmayan bir seçim sonucunda ikinci tura giderken, Kılıçdaroğlu’nun halen aday olması Erdoğan’ı meşrulaştırmanın ötesine geçmiyor. Bence Erdoğan’ı meşrulaştıran bu adımın atılmaması gerekiyordu. Şahsen ben olsam çekilirdim. Buyursun Erdoğan kendi başına seçime girseydi. Erdoğan, ikinci tura gitmenin kendisini meşrulaştıracağını düşünüyor ve bu düşünceyle ikinci tura gidiyor. İkinci turdan beklediği de bu meşruluğu kazanmaktan başka bir şey değildir. Bence Erdoğan çoktan meşruiyetini yitirmiştir” ifadelerini kullandı.

14 Mayıs öncesi yaşanan hukuksuzluklara dikkat çeken Türk, “Bu kadar adaletsizliğin, bu kadar hukuksuzluğun yapıldığı, Yüksek Seçim Kurulu’nun Anayasa’ya rağmen bakanların görevine devam etmesi yönünde karar vermesi, valilerin, kaymakamların, karakol komutanlarının köy köy AKP’ye oy vermeleri yönünde baskılar yapması… Bu nasıl demokrasi olur. Bugün bile kendi gözüm ile buna şahit oldum. Böyle bir seçim nasıl demokratik bir seçim olur. Yine de tüm bunlara rağmen inanıyorum ki, halk bütün bunları aşacaktır. Halk bu hukuksuzluğa karşı daha güçlü bir şekilde sesini duyuracak. Sandıkta gücünü gösterecek. Buna inanıyorum. Yeter ki, bütün bu olumsuzluklara rağmen, bütün bu hukuksuzluklara rağmen sandık başında olalım, sandıkları koruyalım” dedi.

“Geleceğimizi güvence altına alacak bir demokratik anlayışa destek vermemiz gerekiyor”

Sandığa gitmenin çok önemli olduğunu kaydeden Ahmet Türk, şunları söyledi: “Demokrasiden yana mı olacağız yoksa bugüne kadar ırkçı, milliyetçi, tekçi, Kürt halkının inkarı üzerinde kendini var eden, Kürt halkına baskı yapan bir anlayışa mı destek vereceğiz. Halkımız bir tehdit altında kalmayı mı seçecek yoksa nefes alacak bir demokratik ortama mı destek verecek. Demokrasiden yana olan herkes bu tehdidi ortadan kaldıracak bir davranış içinde olmazsa bizim için büyük bir eksiklik demektir.

Seçimden sonra yaşanan kırıklığı, moralsizliği bir tarafa bırakarak, 14 Mayıs’tan daha güçlü, daha büyük bir inançla bu seçimi kazanacağımızı ifade ederek, sandık başına gitmemiz lazım. Bir oyun çok çok önemli olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Bir referandum olarak görmeliyiz. Ya demokrasiden yana olacağız ya da antidemokratik uygulamaları ile bizlere acılar yaşatan bir anlayıştan yana olacağız. Halkımız bunun hesabını çok iyi yapmalı, sadece Kürtler ile ilgili değil. Türkiye halkları da bunun hesabını yapsın. Geleceğimizi güvence altına alacak bir demokratik anlayışa destek vermemiz gerekiyor.”

Paylaşın

Ümit Özdağ: Biz Cehennemin Kapılarını Kapatmaya Hala Çalışıyoruz

Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme kararı alan Sinan Oğan’a ilişkin değerlendirmede bulunan Ümit Özdağ, “Sinan Bey’in kendi takdiridir, Zafer Partisi’ni bağlamamaktadır. Bu konuda Sinan Bey’le farklı düşünüyoruz” dedi ve ekledi:

“Kamuoyunun değerlendirmesine bırakıyoruz. Üzerinde durmuyoruz. Hayat devam ediyor. Biz, Sinan Bey’le yola çıkarken cehennemin kapılarını kapatmak için yola çıktık, biz cehennemin kapılarını kapatmaya hâlâ çalışıyoruz.”

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.

28 Mayıs’ta yapılacak olan ikinci tur cumhurbaşkanlığı seçiminde partisinin tavrını açıklamayan Özdağ, “Yürüyen bir süreç var. Oldukça ciddi bir mesafe kaydetmekle birlikte henüz sonuçlanmadığı için bugün akşam CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’yla Hatay dönüşü bir toplantı daha yapacağız” dedi.

Özdağ sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu toplantıda halen üzerinde görüşmekte olduğumuz ve Türkiye’nin güvenliğini sağlayacak, 13 milyon sığınmacı ve kaçağın bir sene içinde vatanlarına dönmesini güvence altına alacak.

Böylece Türkiye’nin üzerinde yıllık 11 milyar dolara ulaşan sığınmacıların ekonomik maliyetinin artık Türk halkının sırtından atılmasını temin edeceğiz.

Aynı zamanda Cumhuriyetimizin kuruluş esaslarını, Anayasa’nın ilk dört maddesini, 66. maddeyi güvence altına alacak ve PKK, FETÖ, IŞİD gibi terör örgütleriyle de stratejik ve uzun vadeli, sıfır tolerans ilkesine dayalı bir mücadeleyi öngören protokol görüşmelerini büyük ölçüde ilerletmiş bulunuyoruz. Ama nihayetlenmedi.

Bunun için yüz yüze bazı görüşmeler yapılması gerekiyor. Bu görüşmeleri bu gece gerçekleştireceğiz inşallah. Burada da şu ana kadar olumlu gelişen süreci, bu son aşamada da olumlu gerçekleştireceğimizi umuyoruz.

Bunu başarabilirsek eğer yarın (24 Mayıs) saat 11.00’de Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile burada bir açıklama yapmayı planlıyoruz.”

Özdağ açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Mültecilerin geri gönderilmesine ilişkin Kılıçdaroğlu’nun “İki yıl içinde göndereceğiz” sözlerinin hatırlatılması üzerine Özdağ şunları kaydetti:

“Gönüllü değil, gerekirse zorla bir sene içerisinde, uluslararası hukuka uygun olarak.

Keza Türkiye’nin güvenliği açısından, terörle mücadelede Türk devletinin hukukunun içerisinde terörle ilintili yerel yöneticilerin yerine devlet görevlilerinin kayyum olarak atanması imkânının her zaman olması gerektiğini düşünüyoruz.

Başka detaylar da var, üzerlerinde konuşuyoruz. Türk halkına şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Zafer Partisi’nin olduğu yerde terörle mücadele ve Türkiye’nin güvenliği güven altındadır, bundan emin olabilirsiniz.”

“Sinan Bey’le farklı düşünüyoruz”

Özdağ, Cumhur İttifakı’nın adayı Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme kararı alan Sinan Oğan’a ilişkin de şunları söyledi:

“Sinan Bey’in kendi takdiridir, Zafer Partisi’ni bağlamamaktadır. Bu konuda Sinan Bey’le farklı düşünüyoruz. Kamuoyunun değerlendirmesine bırakıyoruz. Üzerinde durmuyoruz. Hayat devam ediyor.

Biz, Sinan Bey’le yola çıkarken cehennemin kapılarını kapatmak için yola çıktık, biz cehennemin kapılarını kapatmaya hâlâ çalışıyoruz.”

Paylaşın

28 Mayıs Seçimi: Seçmenler İkinci Turda Da Aynı Adreste Oy Kullanılacak

28 Mayıs’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci turuna, güncellenmiş kütüklerle gidilecek, seçmen kaydı ile ilgili adres değişikliği yapılamayacak. Seçmenler, Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci oylamasında da aynı sandık alanlarında oy kullanacak.

Öte yandan Yüksek Seçim Kurulu (YSK), “bazı seçmenlerin seçmen bilgi kağıtlarını kaybettiği, lazım olmaz düşüncesiyle attığı” ve “seçmen bilgi kağıdı olmayanların oy kullanamayacağı” söylemleri nedeniyle seçmen bilgi kağıtlarının yeniden dağıtılması yönündeki başvuru üzerine, ikinci tur oylama için seçmen bilgi kağıtlarının basımının yapılarak yeniden dağıtılmasını kararlaştırdı.

Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci turu 28 Mayıs’ta yapılacak, pusulada ilk oylamada en çok oy alan Cumhurbaşkanı, AK Parti Genel Başkanı, Cumhur İttifakı’nın adayı Recep Tayyip Erdoğan ile Millet İttifakı’nın adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yer alacak.

Bu turda geçerli oyların çoğunluğunu alan aday cumhurbaşkanı seçilecek.

Yeni 47 bin 523 seçmen

İkinci tura, güncellenmiş kütüklerle gidilecek, seçmen kaydı ile ilgili adres değişikliği yapılamayacak, Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci oylamasında da aynı sandık alanlarında oy kullanılacak.

Yurt içi ve yurt dışında toplam kayıtlı 64 milyondan fazla seçmene, ilk turun ardından yurt içinde 18 yaşını dolduran ve seçmen olmaya hak kazanan 47 bin 523 kişi daha eklenecek.

Yurt dışı oyları

Yurt dışındaki seçmenler de bir önceki seçimde olduğu gibi aynı yerlerde oy kullanacak.

Yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlılar için 20 Mayıs’ta 73 ülkede kurulan sandıklardaki oy verme işlemleri devam ediyor. Bu seçmenler 24 Mayıs’a kadar temsilciliklerde oy verebilecek. Gümrük kapılarında ise oy kullanma işlemi 20-28 Mayıs’ta yapılacak.

Seçmen bilgi kağıtları

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), “bazı seçmenlerin seçmen bilgi kağıtlarını kaybettiği, lazım olmaz düşüncesiyle attığı” ve “seçmen bilgi kağıdı olmayanların oy kullanamayacağı” söylemleri nedeniyle seçmen bilgi kağıtlarının yeniden dağıtılması yönündeki başvuru üzerine, ikinci tur oylama için seçmen bilgi kağıtlarının basımının yapılarak yeniden dağıtılmasını kararlaştırdı.

Kesin sonuçlar

Seçim sonuçlarına yapılacak itiraz süreçlerinin tamamlanmasının ardından YSK, Cumhurbaşkanı Seçimi’nin ikinci oylamasının kesin sonuçlarını açıklayacak.

Kesin sonuçlar, YSK tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ile Cumhurbaşkanlığı makamına bildirilecek, kamuoyuna ilan edilecek, Resmi Gazete’de yayımlanacak.

Yemin töreni

Seçilen cumhurbaşkanı adına, YSK tarafından cumhurbaşkanı seçildiğine dair tutanak, yani mazbata düzenlenecek ve seçilen cumhurbaşkanına verilmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulacak.

Bu mazbata, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı tarafından verilecek ve aynı birleşimde ant içme töreni yapılacak.

Ant içme töreninin, seçim sonucunun kesinleşmesini takip eden üç gün içinde yapılması öngörülüyor.

Yurt dışında kullanılan oy sayısı 1,5 milyonu aştı

Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) aktardığına göre, yurt dışı temsilcilikler ve gümrüklerde oy kullananların toplam sayısı, Pazartesi gecesi itibarıyla 1,5 milyon 26 kişi olarak açıklandı.

YSK tarafından yine Türkiye’nin 73 ülkedeki 151 temsilciliğinde 167 noktada sandık kuruldu.

Dış temsilciliklerde oy verme işlemi, o temsilcilik için ilan edilen tarih aralığında hafta içi ve hafta sonu yerel saatle 09.00 ile 21.00 arasında, başkonsolosluklara bağlı şehirlerde ise yerel saatle 09.00 ile 18.00 arasında yapılabilecek.

Paylaşın

YSK Açıkladı: Yurt Dışında Kullanılan Oy Sayısı 1,5 Milyonu Geçti

Yurt dışı temsilcilik ve gümrüklerdeki oy verme işlemleri sürüyor. YSK’ya göre, 22 Mayıs saat 23.37 itibarıyla yurt dışı temsilcilik ve gümrüklerde oy kullanan seçmen sayısı toplam 1 milyon 500 bin 26 oldu.

Haber Merkezi / Yurt dışı temsilciliklerde oy verme işlemleri 24 Mayıs’ta sona erecek, gümrüklerde ise 28 Mayıs saat 17.00’ye kadar devam edecek.

Yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı seçmenlerin yurt dışı temsilcilik ve gümrüklerdeki oy verme işlemleri sürüyor.

Yüksek Seçim Kurulu’ndan (YSK) edinilen bilgiye göre, saat 23.37 itibarıyla yurt dışı temsilcilik ve gümrüklerde oy kullanan seçmen sayısı 1 milyon 500 bin 26 oldu.

Yurt dışında oy verme süreci 20 Mayıs’ta başlamıştı. Bazı ülkelerde oy verme süreci sona erdi. Ancak birçok ülkede yurt dışı temsilciliklerdeki oy verme işlemleri 24 Mayıs Çarşamba akşamına kadar sürecek. Gümrük kapılarındaki oy verme işlemi ise 28 Mayıs Pazar günü saat 17.00’ye kadar devam edecek.

Katılımın ilk turu geçmesi bekleniyor

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda yurt dışı temsilciliklerdeki oy verme süresi 12 günden beş güne indi. Ancak buna rağmen şu ana kadarki katılım oranı, ikinci turda kullanılan oy sayısının ilk turun da üzerine çıkabileceğine işaret ediyor.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda, toplamda 3,4 milyon seçmenin bulunduğu yurt dışında kullanılan oy sayısı 1,8 milyonu geçmişti. Katılım oranı yüzde 53’ün üzerinde olmuştu.

Cumhur İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan yurt dışındaki oyların yüzde 57,47’sini alırken Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 39,57’sini almıştı.

Paylaşın

Kılıçdaroğlu’ndan Dikkat Çeken “Sinan Oğan” Paylaşımı

Sinan Oğan’ın Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme kararına göndermede bulunan bir mesaj paylaşan Kemal Kılıçdaroğlu, “Kimin bu güzel vatandan kimin bu güzel vatanı satandan yana olduğu belli” dedi.

Haber Merkezi / Seçimin bir referandum olduğuna yönelik söylemini tekrarlayan Kılıçdaroğlu, “Artık kimse kimseyi kandıramayacak. Sandığa gelmeyen 8 milyon vatandaşımızı ve tüm gençlerimizi sandığa çağırıyorum” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Ata İttifakı’nın adayı Sinan Oğan’ın seçimlerin ikinci turunda Erdoğan’ı destekleyeceğini açıklamasının ardından sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı.

Kılıçdaroğlu, paylaşımında, “Kimin bu güzel vatandan kimin bu güzel vatanı satandan yana olduğu belli” ifadelerini kullandı.

Paylaşımında, “Biz bu ülkeyi terörden ve mültecilerden kurtarmaya geliyoruz” diye yazan Kılıçdaroğlu, seçimin bir referandum olduğuna yönelik söylemini tekrarladı:

“Artık kimse kimseyi kandıramayacak. Sandığa gelmeyen 8 milyon vatandaşımızı ve tüm gençlerimizi sandığa çağırıyorum.”

“Oğan’ın açıklaması sadece kendi politik tercihidir”

Öte yandan, Oğan’ın Erdoğan’ı destekleyeceğini açıklamasının ardından, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, bu kararın kendi partisini temsil etmediğini belirtti.

Özdağ, sosyal medya hesabı üzerinden “Sayın Sinan Oğan’ın açıklaması sadece kendi politik tercihidir. Bu açıklama Zafer Partisi’ni temsil etmemekte ve bağlamamaktadır. Zafer Partisi adına açıklama yarın saat 11.00’de benim tarafımdan yapılacaktır” şeklinde bir paylaşım yaptı.

Sinan Oğan’ın destek açıklaması

Sinan Oğan, seçimin ikinci turunda Erdoğan’ı destekleyeceğini açıkladı.

Oğan’ın konuşmasında “terörle mücadele” ve “sığınmacıların ülkelerine gönderilmesi” önemli bir yer kapladı. Oğan, kararı Atatürkçü ve milliyetçi ilkeler çerçevesinde hiçbir beklenti içerisinde olmadan aldıklarını duyurdu.

Paylaşın