Son Anket: CHP İle AK Parti Arasındaki Puan Farkı 7,41

Son seçim anketine göre; CHP, AK Parti’nin 7,41 puan önünde. Ankete katılan katılımcıların, yüzde 35,91’i CHP’ye, yüzde 28,50’si ise AK Parti’ye oy verebileceklerini belirtti.

Haber Merkezi / Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) erken seçim çağrılarını sürdürürken araştırma ve anket sonuçları açıklanmaya devam ediyor.

GÜNDEMAR Araştırma, 23 – 29 Kasım 2025 tarihleri arasında 2 bin 230 kişiyle gerçekleştirdiği “Türkiye Gündemi” anketi sonuçlarını açıkladı.

Ankete göre; CHP yüzde 35,91 oy oranına ulaşırken, AK Parti ise 28,50’a düştü. DEM Parti, yüzde 8,21 oy oranına ulaşırken; MHP ise 5,04’e geriledi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP): Yüzde 35,91
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti): Yüzde 28,50
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti): Yüzde 8,21
Zafer Partisi: Yüzde 5,16
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP):  Yüzde 5,04

İYİ Parti: Yüzde 5,01
Anahtar Parti (A Parti): Yüzde 4,48
Yeniden Refah Partisi (YRP): Yüzde 3,65
Türkiye İşçi Partisi (TİP): Yüzde1,15
Diğer: Yüzde 2,36

Paylaşın

Anket: Kadınların İlk Tercihi CHP

“Bu pazar genel seçim olsa, hangi partiye oy verirsiniz?” sorusunun yöneltildiği kadın seçmenlerin yüzde 36,2’i CHP yanıtını verirken, AK Parti diyenlerin oranı ise yüzde 27,5 oldu.

Haber Merkezi / Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) erken seçim çağrılarını sürdürürken araştırma ve anket sonuçları açıklanmaya devam ediyor.

ORC Araştırma 26 ilde 2 bin 160 kadın seçmenle 9-11 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirdiği anket sonuçlarının bulgularını paylaştı.

Katılımcılara siyasi parti isimleri okunarak, “Bu pazar genel seçim olsa, hangi partiye oy verirsiniz?” sorusu yöneltildi.

Katılımcıların yüzde 36,2’i CHP yanıtını verirken AK Parti diyenlerin oranı yüzde 27,5 oldu. İki parti arasındaki farkın yüzde 8,7 olduğu görüldü.

MHP diyenlerin oranı yüzde 6,3 olurken DEM Parti diyenlerin oranı da yüzde 5,9 olarak ölçüldü. Ankette İYİ Parti diyen kadın seçmenlerin oranı yüzde 5,7 olurken Zafer Partisi diyenlerin oranı da yüzde 5,4 olarak kaydedildi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP): Yüzde 36,2
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti): Yüzde 27,5
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP): Yüzde 6,3
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti):  Yüzde 5,9
İYİ Parti: Yüzde 5,7

Zafer Partisi: Yüzde 5,4
Yerli ve Milli Parti (YMP): Yüzde 3,2
Yeniden Refah Partisi (YRP): Yüzde 2,9
Saadet Partisi: Yüzde 2,5
Diğer: Yüzde 4,4

Paylaşın

Anket: CHP’nin Oy Potansiyeli Yüzde 44,6, AK Parti’nin Yüzde 41,8

Piar Araştırma’nın anketine göre, CHP’nin oy potansiyeli 44,6 olurken; AK Parti’nin ise yüzde 41,8 oldu. AK Parti 14 Mayıs genel seçimlerinde yüzde 36,30, CHP ise yüzde 25,80 oy almıştı.

Haber Merkezi / Ankette, İYİ Parti yüzde 18,3 oy potansiyeli ile üçüncü sırada yer alırken, MHP’nin oy potansiyeli ise yüzde 13,8 oldu. TİP’in oy potansiyeli yüzde 15,3, Zafer Partisi’nin yüzde 14,8, BTP’nin 13,6, DEM Parti’nin ise yüzde 12,7 oldu.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) erken seçim çağrılarını sürdürürken araştırma ve anket sonuçları açıklanmaya devam ediyor.

Piar Araştırma, Ekim 2025 tarihli son anket araştırması sonuçlarını yayınladı. Araştırma, 30 Eylül – 3 Ekim 2025 tarihleri arasında 26 ilde 2 bin 264 kişiyle yüz yüze gerçekleştirdi. Hata payı ±%2,06 olarak açıklandı.

Anket araştırmasına göre, CHP’ye “oy verebilirim” diyenlerin oranı yüzde 44,6, AK Parti’ye “oy verebilirim” diyenlerin oranı yüzde 41,8 oldu. AK Parti 14 Mayıs genel seçimlerinde yüzde 36,30, CHP ise yüzde 25,80 oy almıştı.

Piar Araştırma’nın “siyasi partiler oy potansiyeli” anket sonuçları şöyle:

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP): Yüzde 44,6
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti): Yüzde 41,8
İYİ Parti: Yüzde 18,3
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP):  Yüzde 17,8
Türkiye İşçi Partisi: Yüzde 15,3
Zafer Partisi: Yüzde 14,8
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP): Yüzde 13,6
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti): Yüzde 12,7
Yeniden Refah Partisi: Yüzde 7,6
Yeni Yol Partisi: Yüzde 4,1

Paylaşın

Anket: CHP, İstanbul, Ankara Ve İzmir’de AK Parti’nin Önünde

ORC’nin anketine göre, İstanbul’da CHP yüzde 34,6 ile birinci parti olurken, AK Parti yüzde 31,7 ile ikinci sıradaki yerini korudu. Ankara’da  CHP’nin oy oranı yüzde 32,9 çıkarken, AK Parti yüzde 31,4 ile ikinci sırada yer aldı.

Haber Merkezi / İzmir’de CHP yüzde 41,9 ile birinci parti olurken, AK Parti yüzde 22,4 ile ikinci sıradaki yerini korudu.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) erken seçim çağrılarını sürdürürken araştırma ve anket sonuçları açıklanmaya devam ediyor. ORC Araştırma Şirketi İstanbul, Ankara ve İzmir’de yaptığı anket sonuçlarını açıkladı.

Açıklanan yeni araştırmada 1 – 3 Ekim 2025 tarihleri arasında Ankara, İstanbul ve İzmir’de yaşayan vatandaşlara ‘Bu pazar genel seçim olsa, hangi partiye oy verirsiniz?’ sorusu soruldu.

İstanbul:

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP): Yüzde 34,6
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti): Yüzde 31,7
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti): Yüzde 7,4
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP):  Yüzde 5,5
İYİ Parti: Yüzde 4,5
Zafer Partisi: Yüzde 4,1
Yeniden Refah Partisi (YRP): Yüzde 2,5
Yerli ve Milli Parti (YMP): Yüzde 2,2
Türkiye İşçi Partisi: Yüzde 2
Saadet Partisi: Yüzde 1,9
Anahtar Parti (A Parti): Yüzde 1,6
Diğer: Yüzde 2

Ankara:

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP): Yüzde 32,9
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti): Yüzde 31,4
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP):  Yüzde 8,0
İYİ Parti: Yüzde 6,1
Zafer Partisi: Yüzde 4,6
Yeniden Refah Partisi (YRP): Yüzde 3,2
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti): Yüzde 2,7
Yerli ve Milli Parti (YMP): Yüzde 2,1
Anahtar Parti (A Parti): Yüzde 2
Saadet Partisi: Yüzde 1,8
Türkiye İşçi Partisi: Yüzde 1,7
Diğer: Yüzde 3,5

İzmir:

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP): Yüzde 41,9
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti): Yüzde 22,4
İYİ Parti: Yüzde 7,9
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti): Yüzde 7,5
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP):  Yüzde 4,7
Zafer Partisi: Yüzde 3,4
Yeniden Refah Partisi (YRP): Yüzde 2,6
Türkiye İşçi Partisi: Yüzde 2,2
Yerli ve Milli Parti (YMP): Yüzde 1,7
Saadet Partisi: Yüzde 1,4
Anahtar Parti (A Parti): Yüzde 1,3
Diğer: Yüzde 3

Paylaşın

DEM Partili Temelli: Dezenflasyon Programı Başarısız

İktidarın ekonomi politikalarına ilişkin sert eleştirilerde bulunan DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, 30 aylık dezenflasyon programının başarısız olduğunu söyledi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Sezai Temelli, Meclis’te düzenlediği uzun açıklamada 1 Ekim’de başlayacak yeni yasama döneminin niteliğinin geçmiş dönemlerden farklı olması gerektiğini vurguladı.

Basın toplantısında konuşmasının büyük bölümünü Meclis’in sorumluluklarına, Kürt meselesinin demokratik çözümüne, yargı ve infaz düzenlemelerine, bütçe önceliklerine ve dış politika yaklaşımına ayıran Temelli, DEM Parti’nin bu süreçte nasıl bir rol üstleneceğini ayrıntılarıyla anlattı.

Konuşmasına Prof. Dr. İsmail Beşikçi’ye geçmiş olsun dilekleriyle başlayan Temelli, Beşikçi’nin Türkiye bilim ve sosyolojisi açısından önemine ve 1990’ların karanlığına karşı direnişine dikkat çekti. “Kürt halkının çok önemli bir dostu” olarak tanımladığı Beşikçi’nin sağlık durumunun olumlu seyrettiğini söyleyerek, “bir an önce aramıza dönmesini diliyoruz” ifadelerini kullandı. Bu giriş, konuşmanın tonu ve yönü açısından Temelli’nin tarihsel hafıza, hak arama ve bilimsel miras vurgusunu öne çıkardı.

Temelli, geçen yıl 1 Ekim’de Devlet Bahçeli’nin uzattığı elin ardından başlayan siyasi atmosferi hatırlatarak, bu yıl Meclis’in “başka bir yasama yılı” olması gerektiğini savundu. “Geçmişte gerilimden ve çatışmadan beslenen bir siyasetin artık son bulması gerektiğine inanarak o eli kabul ettik” diyen Temelli, yeni dönemde Meclis’in demokratik teamülleri içselleştiren, kuvvetler ayrılığını koruyan, denge-denetleme mekanizmalarını etkinleştiren bir yapıya dönüşmesi gerektiğini yineledi.

Temelli, 27 Şubat’ta Abdullah Öcalan’ın yayımladığı Barış ve Demokratik Toplum Manifestosu, PKK’nin kongre süreci ve 11 Temmuz’daki silah yakma töreninin tarihi önemini vurguladı. Bu üç gelişmeyi “tarihin yörüngesini değiştiren” adımlar olarak niteleyen Temelli, manifestonun ve kongrenin ortaya koyduğu iradenin Meclis tarafından dikkate alınması gerektiğini söyledi: “Kürt meselesi demokratik yöntemle çözülmelidir.”

Komisyon çalışmalarına ilişkin değerlendirmesinde Temelli, dinleme süreçlerinin kapsamlı olduğunu ancak yöntem ve uygulamada eksiklikler bulunduğunu belirtti. “Komisyona gelen tüm kesimler farklı görüşlere sahip olsalar da ortak bir yerde buluştular; bir mutabakat ortaya çıktı: Kürt meselesi demokratik yöntemle çözülmeli” diyerek, çıkan tespitlerin raporlaşmasının önemli bir adım olduğunu, ancak bunun Meclis’in yasama gündeminde somutlaşması gerektiğini söyledi.

Temelli, yeni dönemin önceliklerinden birinin “Demokratik Entegrasyon Yasaları” olduğunu söyledi. İsimlendirmede farklı tercihler olabileceğini kabul eden Temelli, “Çözüm Yasası”, “Geçiş Süreci Yasası” gibi adlandırmalar tartışılsa da, içerik ve amaç ne olursa olsun bu tür düzenlemelerin gecikmeksizin çıkarılması gerektiğini vurguladı.

Yargıya dair taleplerini de detaylandıran Temelli, şu noktaları öne çıkardı:

İnfaz Kanunu, TCK ve TMK’da yapılacak düzenlemeler ile cezaevlerindeki adaletsizliklerin giderilmesi;
Siyasi tutsakların, hasta tutukluların serbest bırakılması;
Eş Genel Başkanlar dahil olmak üzere siyasi mahpusların durumunun bir an önce çözüme kavuşturulması.

“Bu konuda gecikmeye mahal yok” mesajını veren Temelli, toplumun beklentisinin büyük olduğunu; milyonlarca insanın mağduriyetine son vermek için yargı paketlerinin peşi sıra Meclis gündemine gelmesi gerektiğini söyledi.

Temelli, sürecin merkezinde İmralı’nın bulunduğunu vurguladı: “Meclis bir an önce Başmüzakereci Öcalan ile görüşme zeminini yaratmalıdır.” Temelli, bu muhataplığın sürecin hızlanması ve güvence altına alınması bakımından belirleyici olduğunu savundu ve komisyondan bu konunun gündeme alınmasını ısrarla talep ettiklerini belirtti. Ayrıca Meclis’in vesayetçi, güvenlikçi zihniyetten arındırılması çağrısında bulundu.

Temelli, yaklaşan bütçe tartışmalarına dair somut taleplerini yineledi: “Yoksullukla mücadele eden, halka kaynak ayıran bir bütçe istiyoruz.” Mevcut bütçe anlayışını eleştirerek, kaynakların savaş sanayisine, sermayeye rant sağlayan projelere ayrılmasını sert biçimde eleştirdi. Eğitim, sağlık, yurt sorunu ve üniversite öğrencilerinin barınma gibi alanlarda yaşanan sorunlara dikkat çekti; “Barışın bütçesini var etmek demek yoksullukla mücadele etmektir” ifadelerini kullandı. Temelli, “Bu dönemin bütçesi artık bu olmalıdır” diyerek iktidarı ve Meclis çoğunluğunu halk öncelikli bir bütçe tasarısı hazırlamaya davet etti.

“Dezenflasyon Programı başarısız”

Ekonomik politikalara ilişkin sert eleştirilerde bulunan Temelli, 30 aylık Dezenflasyon Programı’nın başarısız olduğunu savundu. Programın esasen emekçileri ve emeklileri hedef aldığı, enflasyon ve geçim sıkıntısının sürdüğü görüşünü dile getirdi. TÜİK verilerine yönelik eleştirilerini yinelerken, hayat pahalılığına karşı “halk için barış bütçesi”nin çözüm olacağını belirtti.

Temelli, Gazze’deki insani krize ilişkin acil taleplerini tekrar etti: “Derhal silahların susması, insani yardımın ulaştırılması ve Filistin halkının korunması” önceliğidir. Barış planlarının ve anlaşmaların mükemmel olmadığını kabul eden Temelli, kalıcı çözümler için Filistin halkının gerçek muhatap alınmasının şart olduğunu söyledi. Suriye politikalarında da demokratik çözümün önemini vurgulayan Temelli, Türkiye’nin Ortadoğu’ya adil, bölge halklarının çıkarını gözeten bir pencereden bakması gerektiğini kaydetti.

Konuşmasını bitirirken Temelli, Meclis’e yönelik şu çağrıyı yineledi: “Muhalefetiyle ve iktidarıyla birbirini anlayan, müzakere edebilen; toplumun beklentilerini karşılayan bir yasama yılı hepimizin ortak talebidir. Bunun yolu kavga değil, ortak iradeden geçer.” Temelli, DEM Parti’nin Meclis’te bu hedefler doğrultusunda yerini alacağını ve müzakereden vazgeçmeyeceklerini bildirdi.

Paylaşın

11 Anketin Ortalaması: CHP Yüzde 32.1 AK Parti Yüzde 31

Ağustos ayında yapılan 11 seçim anketinin ortalamasına göre, CHP, AK Parti’nin 1,1 puan önünde. Ortalamaya göre, katılımcıların, yüzde 31’i AK Parti’ye, yüzde 32.1’i ise CHP’ye oy vereceğini ifade etti.

Haber Merkezi / Ortalamaya göre, katılımcıların, yüzde 8,9’u DEM Parti’ye, yüzde 7,6’sı MHP’ye ve yüzde 6’sı da İYİ Parti’ye oy vereceklerini belirtiler.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) erken seçim çağrılarını sürdürürken araştırma ve anket sonuçları açıklanmaya devam ediyor.

Ağustos ayında yapılan 11 seçim anketinin ortalamasına göre, CHP, 31 Mart’ta gerçekleştirilen yerel seçimlerde elde ettiği birinci parti konumunu sürdürüyor.

11 ankete göre partilerin oy oranı ortalaması şöyle oldu:

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP): Yüzde 32,1
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti): Yüzde 31
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti): Yüzde 8,9
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP): Yüzde 7,6
İYİ Parti: Yüzde 6

Zafer Partisi: Yüzde 4,6
Yeniden Refah Partisi (YRP): Yüzde 3
Anahtar Parti (A Parti): Yüzde 2,2
Türkiye İşçi Partisi (TİP): Yüzde 1,9
Diğer: Yüzde 2,7

Paylaşın

Erken Seçim İsteyenlerin Oranı Yüzde 67,8

Muhalefetin “erken seçim” çağrılarına, iktidar “en erken 2027” yanıtını verse de, yapılan son seçim anketine katılan katılımcıların yüzde 67,8’i “erken seçim” yapılmalı cevabını verdi.

Ser – Ar Araştırma Şirketi’nin 25 – 28 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştirdiği iki ayrı ankette, hem Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday tercihleri hem de erken seçim beklentisine dair çarpıcı veriler ortaya kondu.

26 ilde 2100 kişiyle yapılan çalışmaya göre, Erdoğan’ın karşısında muhalefet adayları avantajlı bir konumda yer alırken, seçmenin önemli bir kısmı da önümüzdeki bir yıl içinde erken seçim yapılmasını istiyor.

Katılımcılara yöneltilen “Cumhurbaşkanlığı seçiminde adaylar bu şekilde olsa hangi adaya oy verirsiniz?” sorusuna verilen yanıtlarda, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu yüzde 44,5 ile ilk sırada yer aldı.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise yüzde 41,9 oy oranında kaldı. Aradaki fark 2,6 puan olarak hesaplandı.

Aynı ankette yer alan ikinci senaryoda, Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş ile Erdoğan karşı karşıya geldi. Bu eşleşmede Yavaş yüzde 46,9 oyla Erdoğan’ın (yüzde 40,9) 6 puan önünde yer aldı. Sonuçlar, her iki adayın da Erdoğan karşısında önde olduğunu gösterirken, Yavaş’ın farkı daha yüksek tutturduğu dikkat çekti.

Aynı saha çalışmasında yöneltilen “Sizce önümüzdeki 1 yıl içinde erken seçim olmalı mı, olmamalı mı?” sorusuna ise seçmenin ezici çoğunluğu “Evet” yanıtı verdi. Erken seçim isteyenlerin oranı yüzde 67,8 olurken, “Hayır” diyenlerin oranı yüzde 28,5’te kaldı.

Yüzde 3,7’lik bir kesim ise fikir belirtmedi. Ankete göre her 10 seçmenden yaklaşık 7’si, mevcut siyasi tabloda sandığın bir yıl içinde yeniden kurulmasını istiyor.

Paylaşın

İşlem Merkezi Nedir, Nasıl Erişebilirim?

İşlem Merkezi, özellikle Windows 10 ve üzeri Windows işletim sistemlerinde, sık kullanılan ayarlar için bildirimleri ve kısayolları birleştiren ve yöneten bir özelliktir.

Haber Merkezi / Kullanıcılara önemli güncellemelere, uyarılara ve sistem işlevlerine hızlı erişim sağlar. Ayrıca, kullanıcıların ses seviyesi, ekran parlaklığı ve diğer sistem araçlarına erişim gibi bilgisayar ayarlarını kolayca yönetmelerine olanak tanır.

İşlem Merkezi, kullanıcı deneyimini önemli ölçüde iyileştiren çeşitli bildirim ve sistem ayarlarını yönetmek için tek noktadan çözüm sunmak üzere tasarlanmıştır. Uyarıları, mesajları ve güncellemeleri yönetmek için merkezi bir konum olması, kullanıcıların cihazları ve uygulamalarıyla etkileşim kurma biçimini kolaylaştırır.

Hem mobil cihazlarda hem de masaüstü işletim sistemlerinde değerli bir özellik olan İşlem Merkezi, ana görevlerinizden kesintiye uğramadan veya dikkatinizin dağılmadan bildirimleri hızlı bir şekilde görüntülemenizi, yanıtlamanızı ve yönetmenizi sağlar. Ayrıca, kullanıcıların çeşitli yapılandırma seçeneklerini kolayca değiştirmelerini veya ayarlamalarını sağlayan Wi-Fi, uçak modu ve ekran parlaklığı gibi sık kullanılan sistem ayarlarına ve araçlarına erişim sağlar.

Ayrıca, İşlem Merkezi, kullanıcıların bildirimlerini ve sistem ayarlarını tek bir yerden yönetmelerine olanak tanıyarak çoklu görev yönetimini kolaylaştırır. Mesajların sezgisel gruplandırılması ve kronolojik olarak sıralanması sayesinde, kullanıcıların birincil görevlerine devam ederken uygulamalarıyla bağlantıda kalmaları çok daha kolay hale gelir.

Bu, kullanıcıların bildirimlerine hızlıca göz atıp ayarlarda gerekli değişiklikleri minimum sürede yapabilmeleri sayesinde üretkenliğin artmasını sağlar. Bu nedenle, İşlem Merkezi’nin amacı, kullanıcıların cihazlarının bağlantısını etkili bir şekilde yönetebilmelerini, bildirimlere öncelik verebilmelerini ve temel ayarlara sorunsuz bir şekilde erişebilmelerini sağlayarak sorunsuz bir deneyim sunmaktır.

İşlem Merkezi hakkında sıkça sorulan sorular:

İşlem Merkezi’ne nasıl erişebilirim?

İşlem Merkezi’ne, genellikle görev çubuğunuzun sağ tarafında bulunan sistem tepsisindeki simgesine tıklayarak erişebilirsiniz. Ayrıca, doğrudan açmak için “Windows tuşu + A” kısayol tuşunu da kullanabilirsiniz.

İşlem Merkezi’ndeki bildirimleri özelleştirebilir miyim?

Evet, işletim sisteminizin ayarlar menüsüne gidip “Sistem”i seçip “Bildirimler ve eylemler”e tıklayarak İşlem Merkezi’ndeki bildirimleri özelleştirebilirsiniz. Buradan ayarları tercihlerinize göre düzenleyebilirsiniz.

İşlem Merkezi’ndeki bildirimlerimi nasıl temizlerim?

Bildirimlerinizi temizlemek için İşlem Merkezi’ni açın ve bildirim panelinin sağ üst köşesinde bulunan “Tüm bildirimleri temizle” düğmesine tıklayın. Bu, tüm bildirimleri tek seferde kaldıracaktır.

İşlem Merkezi’ni devre dışı bırakabilir miyim?

İşlem Merkezi’ni tamamen devre dışı bırakmak mümkün olmasa da, daha önce de belirttiğimiz gibi ayarlar menüsündeki “Bildirimler ve eylemler” bölümünden ayarları özelleştirerek görünen bildirim sayısını sınırlayabilirsiniz.

İşlem Merkezi üzerinden hangi kısayollara erişebilirim?

İşlem Merkezi, Wi-Fi, Bluetooth, ekran parlaklığı, Uçak modu gibi çeşitli ayar ve özelliklere kısayollar sağlar. Bu kısayollar özelleştirilebilir ve İşlem Merkezi’nde hangilerinin görüntüleneceğini kontrol edebilirsiniz.

Paylaşın

Öfkenizi Kontrol Altına Almak İçin 10 İpucu

Öfke yaygın ve hatta sağlıklı bir duygudur, ancak bununla olumlu bir şekilde başa çıkmak da önemlidir. Çünkü, kontrolsüz öfke hem sağlığınıza hem de ilişkilerinize zarar verebilir.

Haber Merkezi / Öfkenizi kontrol altına almaya hazır mısınız? İşte, öfkenizi yönetmek için 10 ipucu:

Konuşmadan önce düşünün: O anın heyecanıyla, sonradan pişman olacağınız bir şey söylemek kolaydır. Herhangi bir şey söylemeden önce düşüncelerinizi toparlamak için kendinize birkaç dakika ayırın.

Sakinleştikten sonra endişelerinizi dile getirin: Net bir şekilde düşünmeye başladığınız anda, hayal kırıklığınızı çatışmacı olmayan bir şekilde ifade edin. Endişelerinizi ve ihtiyaçlarınızı, başkalarını incitmeden veya kontrol etmeye çalışmadan, açık ve doğrudan bir şekilde dile getirin.

Biraz egzersiz yapın: Fiziksel aktivite, öfkelenmenize neden olabilecek stresi azaltmanıza yardımcı olabilir. Öfkenizin arttığını hissediyorsanız, tempolu bir yürüyüşe veya koşuya çıkın.

Mola verin: Günün stresli olma eğiliminde olduğu zamanlarda kendinize kısa molalar verin. Birkaç dakikalık sessiz zaman, sinirlenmeden veya öfkelenmeden önünüzdeki durumla başa çıkmak için daha hazırlıklı hissetmenize yardımcı olabilir.

Olası çözümleri belirleyin: Sizi sinirlendiren şeye odaklanmak yerine, asıl sorunu çözmeye çalışın. Ayrıca, bazı şeylerin kontrolünüz dışında olduğunu unutmayın. Neleri değiştirebileceğiniz ve değiştiremeyeceğiniz konusunda gerçekçi olmaya çalışın. Öfkenin hiçbir şeyi düzeltmeyeceğini, hatta daha da kötüleştirebileceğini kendinize hatırlatın.

‘Ben’ ifadelerine bağlı kalın: Eleştirmek veya suçlamak gerginliği artırabilir. Bunun yerine, sorunu tanımlamak için “ben” ifadeleri kullanın, saygılı ve açık olun. Örneğin, “Hiç ev işi yapmıyorsun” yerine, “Bulaşıkları yıkamaya yardım etmeden masadan kalktığın için üzgünüm” deyin.

Kin tutmayın: Öfke ve diğer olumsuz duyguların olumlu duyguları bastırmasına izin verirseniz, kendinizi kendi acınız veya haksızlık duygunuz tarafından yutulmuş halde bulabilirsiniz. Sizi öfkelendiren birini affetmek, hem durumdan ders çıkarmanıza hem de ilişkinizi güçlendirmenize yardımcı olabilir.

Gerginliği azaltmak için mizah kullanın: Sizi öfkelendiren şeyle ve muhtemelen işlerin nasıl gitmesi gerektiğine dair gerçekçi olmayan beklentilerinizle yüzleşmenize yardımcı olması için mizah kullanın. Ancak alaycılıktan kaçının; bu, duyguları incitebilir ve işleri daha da kötüleştirebilir.

Rahatlama becerilerini uygulayın: Derin nefes egzersizleri yapın, rahatlatıcı bir sahne hayal edin veya “Rahatla” gibi sakinleştirici bir kelime veya cümleyi tekrarlayın. Ayrıca müzik dinleyebilir, günlük yazabilir veya birkaç yoga pozu yapabilirsiniz; rahatlamayı teşvik etmek için ne gerekiyorsa.

Yardım istemenin zamanını bilin: Öfkeyi kontrol etmeyi öğrenmek zaman zaman zor olabilir. Öfkeniz kontrolden çıkmış gibi görünüyorsa, pişman olacağınız şeyler yapmanıza neden oluyorsa veya çevrenizdekileri incitiyorsa, öfke sorunları için yardım alın.

Paylaşın

Yüksek Kolesterol Sadece Kilolu Kişilerde Mi Olur?

Kolesterol, vücudun indirim ve hormon üretimi gibi temel işlevler için kullandığı mumsu, yağ benzeri bir maddedir. Karaciğer ihtiyaç olan tüm kolesterolü üretir, ancak vücut hayvansal gıdalar gibi besin kaynaklarından fazladan kolesterol alabilir.

Haber Merkezi / İdeal olarak, toplam kolesterol desilitre başına yaklaşık 150 miligram (mg/dL), LDL (“kötü”) kolesterol yaklaşık 100 mg/dL ve HDL (“iyi”) kolesterol erkeklerde yaklaşık 40 mg/dL, kadınlarda ise yaklaşık 50 mg/dL olmalıdır. 200 ile 239 mg/dL arasındaki daha yüksek seviyeler sınırda, 240 mg/dL’nin üzerindekiler ise yüksek olarak kabul edilir.

“Yüksek kolesterol sadece kilolu kişilerde mi olur?” sorusunun cevabı ise, hayırdır. Kolesterol seviyeleri, kilo durumundan bağımsız olarak çeşitli faktörlerden etkilenebilir.

Yüksek kolesterolün nedenleri:

Genetik faktörler: Ailede yüksek kolesterol öyküsü (familial hiperkolesterolemi) varsa, normal kiloda olan kişilerde de yüksek kolesterol görülebilir.

Beslenme alışkanlıkları: Doymuş yağlar (kırmızı et, tam yağlı süt ürünleri), trans yağlar (işlenmiş gıdalar) ve yüksek şekerli diyetler kolesterolü yükseltebilir.

Hareketsiz yaşam tarzı: Düzenli egzersiz yapmamak, HDL (iyi kolesterol) seviyesini düşürüp LDL (kötü kolesterol) seviyesini artırabilir.

Yaş ve cinsiyet: 40 yaş üstü kadınlarda ve erkeklerde kolesterol seviyeleri doğal olarak yükselebilir. Menopoz sonrası kadınlarda östrojen azalması da kolesterolü etkileyebilir.

Sağlık durumları: Diyabet, hipotiroidizm, böbrek veya karaciğer hastalıkları kolesterolü yükseltebilir.

Sigara ve alkol: Sigara HDL’yi düşürür, fazla alkol ise trigliseridleri artırabilir.

Stres: Kronik stres, kolesterol seviyelerini dolaylı olarak etkileyebilir.

Kimlerde görülebilir?

Normal kilolu kişiler: Genetik yatkınlık, kötü beslenme veya hareketsizlik nedeniyle zayıf veya normal kilolu kişilerde de yüksek kolesterol olabilir.

Zayıf ama sağlıksız beslenenler: Örneğin, fazla fast food veya işlenmiş gıda tüketen zayıf bireylerde kolesterol yüksek olabilir.

Yaşlılar: Yaş ilerledikçe kolesterol metabolizması değişebilir.

Herkes: Kolesterol, sadece kiloyla değil, yaşam tarzı ve genetikle de ilgilidir.

Ne yapılabilir?

Kontrol: Düzenli kan testi ile kolesterol seviyeleri kontrol edilebilir.

Beslenme: Akdeniz diyeti (zeytinyağı, balık, sebze, tam tahıllar) kolesterolü düşürmeye yardımcı olabilir.

Egzersiz: Haftada en az 150 dakika orta yoğunlukta egzersiz (yürüyüş, bisiklet) önerilir.

Doktor kontrolü: Yüksek kolesterol tespit edilirse, doktorunuz diyet, yaşam tarzı değişiklikleri veya ilaç önerebilir.

Paylaşın