Türkiye’nin Finlandiya Kararı Rusya İle İlişkileri Nasıl Etkiler?

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Finlandiya’nın NATO’ya (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) katılım protokolünü onayladı. Finlandiya’nın önümüzdeki hafta Salı ve Çarşamba günü Brüksel’de yapılacak NATO Dışişleri Bakanları toplantısında büyük olasılıkla NATO’nun 31’inci üyesi olarak ilan edilmesi bekleniyor.

Onayın ardından denge politikası yürüten Türkiye’ye Rusya’nın bakışının değişip değişmeyeceği sorusu gündeme geldi. Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi (EDAM) Direktörü Sinan Ülgen, “Rusya’nın da Türkiye’den kalıcı beklentisi yoktu NATO genişlemesini tamamen bloke etmesi yönünde. Türkiye de öyle bir mesaj vermemişti zaten” yanıtını veriyor.

Türkiye’nin Eski NATO Daimî Temsilcisi Emekli Büyükelçi Fatih Ceylan ise, “Bu üyelik, Rusya’nın askeri tertiplenmesini yani askeri düzenini bir şekilde yeniden bu şarta göre uyarlamasını gerektiriyor. Dolayısıyla Rusya üzerindeki baskı da artacak” diyor.

Finlandiya’nın NATO üyeliğinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) onaylanmasıyla NATO’nun genişlemesinin önü açıldı. Çekincelerini kaldırmasının ardından Türkiye’nin üstündeki diplomatik baskının hafifleyebileceğini söyleyen uzmanlar, ancak İsveç’le ilgili onay sürecinin hâlâ beklediğine dikkat çekiyor.

İsveç’in NATO üyeliğinin Türkiye’deki onayı 14 Mayıs seçimleri sonrasına kalmış durumda. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iki gün önce İsveç’in üyeliğinin sorulması üzerine “Beklediğimiz bazı şeyler var, yerine gelmeden olmaz” demişti.

Türkiye’nin inişli çıkışlı onay süreci

Finlandiya, Ukrayna savaşının başlaması ve uzun süreceğinin anlaşılmasının ardından İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki tarafsızlığını bozma kararı almış ve sınırdaş olduğu Rusya’ya karşı hissedilen tehlikeyi bertaraf etmek için İsveç’le birlikte 18 Mayıs 2022’de NATO’ya başvurmuştu. İttifak da bu iki ülkeyi 5 Temmuz 2022’de resmen davet etmişti.

Finlandiya’nın üyeliğinin onaylanmasına kadar geçen 10 buçuk aylık sürede ise Türkiye’nin onay süreci ile ilgili inişli çıkışlı gelişmeler yaşandı.

Ankara, iki ülkenin başvurusunun ardından onay için bazı alanlarda taleplerde bulundu. Madrid’te Haziran ayında düzenlenen NATO toplantısında aday ülkeler ve Ankara arasında gerçekleşen görüşmeler sonrasında ise ortak üçlü mekanizma kuruldu.

Üç ülke arasında zirve marjında 28 Haziran 2022’de imzalanan mutabakat zaptı ile İsveç ile Finlandiya’nın “terörle mücadele konusunda Türkiye ile işbirliğini artırmaları” “başta PKK olmak üzere terörle ilişkilendirilen Türkiye kökenli örgütlerin her türlü faaliyetlerini engellemeleri” ve “Türkiye’nin ‘terör suçlusu’ olarak isim isim verdiği kişileri iade etmeleri” şartları getirildi.

İsveç, “terörle mücadelede güvenlik güçlerinin alanını daha da açmak için” anayasada değişikliğe giderken 1 Ocak 2023’de yürürlüğe giren bu anayasa değişikliklerinin ardından “terörle mücadeleyi ilgilendiren” birçok yasada da uyum çalışması yaptı. Ancak bu adımlar Ankara için çok tatmin edici bulunmadı. Türkiye taleplerinin Finlandiya tarafından karşılandığını, İsveç’in adımlarının ise yetersiz kaldığını savunuyor.

6 Şubat depremleri ve ekonominin etkisi

Peki Ankara’nın Finlandiya için vetosunu kaldırmasında hangi faktörler etkili oldu?

DW Türkçe’den Gülsen Solaker’e konuşan Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi (EDAM) Direktörü Sinan Ülgen, Türkiye’nin Finlandiya ile ilgili başından beri ciddi bir sorunu bulunmadığını söyleyerek 6 Şubat depremlerinin ve ekonomideki kötüleşmeyle birlikte ortaya çıkan beklentilerin de bu onayda etken olduğunu düşünüyor ve şöyle konuşuyor:

“Daha önce Batı’yla olan birtakım ihtilafların tekrar vurgulanması tercih edilebilirdi. Ama şimdi bunu görmememizin nedeni hem deprem hem de ekonomik beklentilerin artması.”

14 Mayıs’ta önemli bir seçime giden Türkiye’de iktidar geçmiş seçimler öncesindeki dönemlerden farklı olarak Batı ülkeleri ile gerginlik politikası takip etmiyor. Başta zengin Körfez ülkeleri olmak üzere çevre ülkelere sıcak mesajlar veren Ankara, yine seçime giden Yunanistan ile de gerginlik politikası sürdürmemeye özen gösteriyor.

Türkiye üzerindeki baskı azalır mı?

İsveç ile Finlandiya’nın üyeliklerinin gündeme gelmesi ve Türkiye’nin çekincelerinin ortaya konmasıyla birlikte İttifak ülkelerinden gelen baskının son onayla hafiflemesi bekleniyor.

Ülgen, Türkiye üzerindeki diplomatik baskının bir ölçüde de olsa azalacağı görüşünde ve bunu “Çünkü Türkiye kategorik olarak NATO genişlemesine karşı olmadığını böylelikle göstermiş oldu” sözüyle aktarıyor.

Rusya ile sınırdaş olan Finlandiya’nın üyeliği NATO için kritik görülürken Baltık Denizi’ndeki etkinlik açısından da İsveç’in konumu önemli.

Türkiye’nin Eski NATO Daimî Temsilcisi Emekli Büyükelçi Fatih Ceylan, İsveç’in katılımıyla Baltık Denizi’nin bir çeşit “NATO Denizi” gibi olacağına işaret ederek Temmuz ayındaki NATO zirvesi öncesinde Türkiye’deki seçimlerin de sonuçlarının belli olmasıyla İsveç’in durumunun da netleşebileceğini kaydediyor. Ceylan şunları söylüyor:

“Seçimler geliyor. Sonrasında cumhurbaşkanlığı ve parlamentoda nasıl bir tablo ortaya çıkacağını göreceğiz. Ama zirve öncesinde bir şekilde İsveç’in durumunun da bir hal yoluna gireceğini düşünüyorum. Eğer olmazsa o zaman biz yine ittifakı karşımıza alacak bir kulvara girmiş oluruz.”

Finlandiya’nın üyeliğinin önemi

Finlandiya’nın Rusya ile 1340 kilometrelik sınırı bulunuyor. Bu iki ülke arasında Finlandiya’nın aslında daha kritik bir konumda olduğunu düşünen Ülgen, “Çünkü Rusya’yla sınırı olan Finlandiya. Onun için Finlandiya’nın üye olması her halükârda NATO genişlemesinin önemli bir parçası” diyor.

Sürecin başında iki ülkenin birlikte üye olmasının değerlendirildiğini hatırlatan Ülgen, sonraki politika değişikliğini şöyle anlatıyor:

“Burada asıl değişikliği yaratan İsveç ve Finlandiya arasındaki anlayış. Yani ilk başta bu iki ülke ‘biz beraber gireriz’ anlayışından hareket ediyordu. Fakat Türkiye’nin pozisyonu nedeniyle de en nihayetinde kendi aralarında önce Finlandiya’nın girmesini düşündüler. Çünkü burada daha kritik konumda olan ülke Rusya’yla sınırı olması nedeniyle Finlandiya.”

Son onayın ardından denge politikası yürüten Türkiye’ye Rusya’nın bakışının değişip değişmeyeceği sorusunu ise Ülgen, “Rusya’nın da Türkiye’den kalıcı beklentisi yoktu NATO genişlemesini tamamen bloke etmesi yönünde. Türkiye de öyle bir mesaj vermemişti zaten” yanıtını veriyor.

Bu durumda Finlandiya’nın İttifak’a katılması Rusya’nın NATO ile olan sınır uzunluğu artmış olacak.

Emekli Büyükelçi Fatih Ceylan, “Bu üyelik, Rusya’nın askeri tertiplenmesini yani askeri düzenini bir şekilde yeniden bu şarta göre uyarlamasını gerektiriyor. Dolayısıyla Rusya üzerindeki baskı da artacak” diyor.

İttifak’a Finlandiya’nın katılımıyla sınırda hemen bir hareketlenme beklememek gerektiğini, önce katılım sürecinin tamamlanmasının ve gerekli hazırlıkların yapılması gerektiğini vurgulayan Ceylan, Temmuz ayında Litvanya’da yapılacak NATO zirvesinin önemli olacağını belirtiyor.

HDP’den Parti Tarihinde Bir İlk: Askeri Anlaşmaya “Hayır” Demedi

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Finlandiya’nın NATO’ya (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) katılımına onay verdi. TBMM görüşmelere katılmayan Halkların Demokratik Partisi (HDP), ilk kez bir askeri kararı reddetmemiş oldu.

HDP Dışişleri Komisyonu Sözcüsü Hişyar Özsoy, partisinin oylamaya katılmamasıyla ilgili konuştu.

Özsoy askeri anlaşmalara hiçbir zaman ‘evet’ oyu vermediklerini, daima ‘hayır’ oyu kullandıklarını belirterek “İlk defa askeri bir anlaşmada böyle yapıyoruz” dedi ve şunları söyledi:

“Şimdiye kadar hepsine ret oyu verdik. Ama bu defa Finlandiya’nın güvenlik kaygılarını meşru gördüğümüz için bu oylamaya katılmama kararı aldık, ‘Hayır’ da demek istemedik. HDP olarak hiçbir askeri ittifaka ‘Evet’ demeyiz, diyemeyiz, programımızda var.”

‘Kuzey Atlantik Antlaşmasına Finlandiya Cumhuriyetinin Katılımına İlişkin Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi’, dün TBMM Genel Kurulu’nda görüşüldü. Meclis’teki oylamada teklif kabul edildi.

Halkların Demokratik Partisi, Finlandiya’nın NATO’ya üyeliğine onay veren görüşmelere katılmadı ve ilk kez bir askeri anlaşmaya ‘hayır’ dememiş oldu. Meclis’teki tüm partiler teklife destek verirken, HDP’liler genel kurulda salonda bulunmalarına rağmen oy kullanmadı.

Finlandiya’nın önümüzdeki hafta Salı ve Çarşamba günü Brüksel’de yapılacak NATO Dışişleri Bakanları toplantısında büyük olasılıkla NATO’nun 31’inci üyesi olarak ilan edilmesi bekleniyor.

Finlandiya’nın NATO’ya kabulüne ilişkin henüz yerine getirilmeyen bazı formalitelerin önümüzdeki günlerde tamamlanabileceği ve Finlandiya’nın kabulüne karar verilebileceği belirtiliyor.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, kanun teklifinin TBMM Genel Kurulunda kabul edilmesini memnuniyetle karşıladığını bildirdi. Twitter’dan bir paylaşım yapan Stoltenberg, “Bu bütün NATO ailesini daha güçlü ve güvenli yapacak” dedi.

Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ise, “Finlandiya, NATO’nun güvenliğine kendini adayan, güçlü bir müttefik olacak” ifadesini kullandı.

Finlandiya Başbakanı Sanna Marin de destek için tüm ülkelere teşekkür ederek, “Müttefikler olarak karşılıklı güvenlik sağlayacağız. Birbirimizi savunacağız” açıklamasında bulundu.

Türkiye’nin ABD’ye bildirmesi gerekiyor

NATO kaynaklarından edinilen bilgilere göre, tamamlanmayan formalitelerden biri de Türkiye’nin, Finlandiya’nın katılım protokolünün onaylandığını resmi olarak ABD Dışişleri Bakanlığı’na bildirmesi.

ABD Dışişleri Bakanlığı NATO’nun Kurucu Antlaşmasına göre ittifakla ilgili belgelerin kayıt altına alınmasından da sorumlu merci.

Ankara’nın Washington’u resmen bilgilendirmesinden sonra NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Finlandiya’yı Kuzey Atlantik Antlaşması’na katılmaya davet edebilecek. Finlandiya, katılımı onaylaması ve ilgili belgeleri ibraz etmesinin ardından resmi olarak üye kabul edilecek.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iki hafta önce Finlandiya’nın katılımına yönelik itirazdan vazgeçildiğini açıklamıştı.

Türkiye “terör örgütlerine destek verdikleri” gerekçesiyle İsveç ile birlikte Finlandiya’nın NATO üyelik başvurularına itiraz etmişti. Daha sonra Finlandiya’ya yeşil ışık yakan Ankara, İsveç’e onayın ise mevcut koşullarda henüz mümkün olmadığı sinyalini vermişti.

 

Finlandiya’nın NATO’ya Katılımı TBMM’de Kabul Edildi

Finlandiya’nın NATO’ya (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) katılım protokolünün onaylanmasına ilişkin kanun teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda kabul edildi.

Finlandiya’nın önümüzdeki hafta Salı ve Çarşamba günü Brüksel’de yapılacak NATO Dışişleri Bakanları toplantısında büyük olasılıkla NATO’nun 31’inci üyesi olarak ilan edilmesi bekleniyor.

Finlandiya’nın NATO’ya kabulüne ilişkin henüz yerine getirilmeyen bazı formalitelerin önümüzdeki günlerde tamamlanabileceği ve Finlandiya’nın kabulüne karar verilebileceği belirtiliyor.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, kanun teklifinin TBMM Genel Kurulunda kabul edilmesini memnuniyetle karşıladığını bildirdi. Twitter’dan bir paylaşım yapan Stoltenberg, “Bu bütün NATO ailesini daha güçlü ve güvenli yapacak” dedi.

Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ise, “Finlandiya, NATO’nun güvenliğine kendini adayan, güçlü bir müttefik olacak” ifadesini kullandı.

Finlandiya Başbakanı Sanna Marin de destek için tüm ülkelere teşekkür ederek, “Müttefikler olarak karşılıklı güvenlik sağlayacağız. Birbirimizi savunacağız” açıklamasında bulundu.

Türkiye’nin ABD’ye bildirmesi gerekiyor

NATO kaynaklarından edinilen bilgilere göre, tamamlanmayan formalitelerden biri de Türkiye’nin, Finlandiya’nın katılım protokolünün onaylandığını resmi olarak ABD Dışişleri Bakanlığı’na bildirmesi.

ABD Dışişleri Bakanlığı NATO’nun Kurucu Antlaşmasına göre ittifakla ilgili belgelerin kayıt altına alınmasından da sorumlu merci.

Ankara’nın Washington’u resmen bilgilendirmesinden sonra NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Finlandiya’yı Kuzey Atlantik Antlaşması’na katılmaya davet edebilecek. Finlandiya, katılımı onaylaması ve ilgili belgeleri ibraz etmesinin ardından resmi olarak üye kabul edilecek.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iki hafta önce Finlandiya’nın katılımına yönelik itirazdan vazgeçildiğini açıklamıştı.

Türkiye “terör örgütlerine destek verdikleri” gerekçesiyle İsveç ile birlikte Finlandiya’nın NATO üyelik başvurularına itiraz etmişti. Daha sonra Finlandiya’ya yeşil ışık yakan Ankara, İsveç’e onayın ise mevcut koşullarda henüz mümkün olmadığı sinyalini vermişti.

Macaristan’da Parlamento, Finlandiya’nın NATO Üyeliğini Onayladı

Macaristan parlamentosu Finlandiya’nın NATO’ya (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) katılım protokolünü onayladı. Finlandiya’nın üyeliğine meclis onayı vermemiş tek NATO ülkesi Türkiye kaldı.

Finlandiya’nın NATO üyeliği TBMM Dışişleri Komisyonu’nda kabul edildi ancak düzenleme henüz TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmedi.

Macaristan parlamentosunda yapılan oylamada 182 milletvekili lehte, altı milletvekili aleyhte oy kullandı. Oylamada hiç bir milletvekili çekimser oy kullanmadı.

İsveç’in NATO’ya katılım protokolü de Macaristan parlamentosunda görüşüldü ancak oylama henüz gündeme alınmadı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Finlandiya’nın başvurusuna yönelik Meclis’te onay sürecinin başlatılacağını açıklamış, İsveç’in ise terörle mücadelede henüz yeterli adımları atmadığı sinyalini vermişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen Macaristan’ın sağ popülist başbakanı Viktor Orban daha önce yaptığı açıklamalarda, iki İskandinav ülkesinin NATO’ya kabul edilmesinden yana olduğunu dile getirmiş ancak çeşitli gerekçelerle meclisteki onay süreci defalarca ertelenmişti.

Viktor Orban, İsveçli ve Finlandiyalı politikacıların ve iki ülke medyasının Macaristan’ı hukukun üstünlüğü alanındaki eksiklikler ve yolsuzluklar gerekçesiyle “haksız yere eleştirdiğini” öne sürmüştü.

İsveç ve Finlandiya geçen yıl, uzun süredir sürdürdükleri askeri tarafsızlık ilkesini, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali nedeniyle sona erdirerek, NATO’ya üyelik başvurusunda bulunma kararı almıştı. Yeni üye kabulu 30 üye ülkenin tamamının onaylamasıyla mümkün oluyor.

NATO: Putin Barış Değil Savaşı Uzatma Planı Yapıyor

“Putin barış değil savaşı uzatma planı yapıyor” diyen NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, Kremlin’in askeri sanayi üretimini artırdığını ve İran’la Kuzey Kore gibi “otoriter rejimlerle” görüşerek daha fazla silah almaya çalıştığını söyledi.

Stoltenberg, bu nedenle Batılı ülkelerin sanayisinin de Ukrayna’yı uzun süreli bir savaşta desteklemeye hazır olması gerektiğini söyleyerek, şu ifadeleri kullandı:

“Bu ihtiyaç sürmeye devam edecek çünkü bu bir yıpratma savaşı. Bu, desteği sürdürmek için endüstriyel kapasiteyle ilgili.”

NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Birleşik Krallık’ın önde gelen gazetelerinden Guardian’a konuştu.

Stoltenberg, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’yla kısa vadede barış sağlanmasını istemediğini ve bir “yıpratma savaşı” sürdürdüğünü savundu.

Stoltenberg, Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta temmuzda düzenlenmesi planlanan NATO zirvesinde, ittifaktaki tüm ülkelerin gayri safi yurtiçi hasılalarının en az yüzde 2’sini savunma bütçesi olarak kullanmayı onaylaması gerektiğini belirtti.

“Putin barış değil savaşı uzatma planı yapıyor” diyen NATO lideri, Kremlin’in askeri sanayi üretimini artırdığını ve İran’la Kuzey Kore gibi “otoriter rejimlerle” görüşerek daha fazla silah almaya çalıştığını öne sürdü.

Stoltenberg, bu nedenle Batılı ülkelerin sanayisinin de Ukrayna’yı uzun süreli bir savaşta desteklemeye hazır olması gerektiğini söyleyerek, şu ifadeleri kullandı:

Bu ihtiyaç sürmeye devam edecek çünkü bu bir yıpratma savaşı. Bu, desteği sürdürmek için endüstriyel kapasiteyle ilgili.

NATO lideri, Ukrayna günde 4 bin ila 7 bin havan mermisi harcarken, bu sayının Rusya için 20 bine çıktığını da iddia etti. Batının silah sanayisindeki üretimin, Ukrayna ordusunun harcadığı mermi miktarına yetişemediğini de sözlerine ekledi.

Avrupa Birliği ülkeleri bu hafta Ukrayna’ya 12 ay içinde toplamda bir milyon top mermisi gönderilmesini kararlaştırmıştı.

Öte yandan Stoltenberg, ABD’nin Çin’in Rusya’ya silah satmayı planladığında dair iddialara da değindi. NATO lideri, Pekin yönetiminin böyle bir hamle yapmaktan caydırılması gerektiğini ifade etti.

Çin’in savaştaki arabuluculuk çalışmalarında Ukrayna’nın yaklaşımının anlaşılmasının yanı sıra ülkenin lideri Volodimir Zelenski’yle doğrudan görüşme sağlanmasının önemli olacağını da vurguladı.

Stoltenberg, Kiev yönetimine savaş jeti gönderilmesine dair henüz net bir karar verilmediğini de belirtti. ABD Başkanı Joe Biden, Ukrayna’ya F-16 gönderilmeyeceğini söylemişti. Öte yandan Polonya ve Slovakya, Ukrayna ordusuna MiG-29 savaş jetleri sevk edeceklerini duyurmuştu. Tam olarak kaç uçak gönderileceği henüz bilinmiyor.

NATO lideri, salı günkü açıklamasında da ittifaktaki ülkelerin savunma harcamalarını artırması gerektiğini belirtmişti. “Dünya daha tehlikeli halde, savunma yatırımlarımızı da artırmalıyız” diyen Stoltenberg, NATO ülkelerine silah üretimini hızlandırma çağrısı yapmıştı.

(Kaynak: Independent Türkçe)

NATO’dan İttifak Ülkelerine Çağrı: Askeri Harcamalarınızı Arttırın

NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, ittifak üyelerine askeri bütçelerini arttırma çağrısında bulunarak, 30 üyeden sadece yedisinin şu an üzerinde mutabakata varılan hedefi tutturduğunu ifade etti.

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, Temmuz ayında Litvanya’da yapılacak olan NATO zirvesinde daha iddialı bir hedefin gündeme geleceğine inandığını dile getirdi.

NATO’nun 2022 yıllık raporunun, Brüksel’deki tanıtımında konuşan Stoltenberg, yüzde iki hedefini tutturan ülkeler arasında Almanya’nın olmadığını da belirterek, askeri harcamalarla ilgili, “Daha fazlasını yapmalıyız ve daha hızlı yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

Yunanistan ve ABD en fazla kaynak ayıran ülkeler

GSYİH’lerine göre savunma harcamaları için en fazla kaynak ayıran NATO ülkelerinin, Yunanistan ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) olduğu bildirildi. Yunanistan, GSYİH’sinin yüzde 3,54’ünü, ABD ise yüzde 3,46’sını askeri giderlere ayırıyor.

Yüzde iki hedefini aşan diğer beş ülke ise Litvanya, Polonya, İngiltere, Estonya ve Letonya. GSYİH’sinin yüzde 1,49’unu askeri giderlere ayıran Almanya ise, NATO ülkeleri arasında 18’inci sırada yer alıyor.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, geçen yıl Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısından kısa süre sonra, Almanya’nın askeri harcamalarını kalıcı olarak yüzde iki sınırının üstüne çekeceklerini bildirmiş ve Alman ordusu için 100 milyar euro çapında özel bütçe ayrılacağını duyurmuştu. Ancak bu paranın 2024 yılından itibaren kullanılmaya başlanacağı belirtiliyor.

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius da, NATO’nun koyduğu yüzde iki hedefinin daha yukarı çekilmesi gerektiğini savunuyor.

NATO ülkeleri, Rusya’nın Kırım’ı 2014’te ilhak etmesinin ardından Galler’de yapılan zirvede, her üye ülkenin kendi GSYİH’sinin yüzde ikisini askeri harcamalara ayırma hedefini gözetmesi ve bu hedefe on yıl içinde varılması konusunda mutabakata varmışlardı.

ABD’den Türkiye’ye “İsveç” Çağrısı: En Kısa Sürede…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Finlandiya’nın NATO üyeliğinin Meclis’teki onay sürecinin başlatılmasına karar verildiğini açıklamasının ardından ABD’den Türkiye’ye İsveç’in üyeliği için de çağrı geldi.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, “İsveç ve Finlandiya NATO’nun değerlerini paylaşan iki güçlü ülkedir. ABD iki ülkenin de en kısa zamanda NATO üyesi olması gerektiğine inanıyor” dedi.

Macaristan’da da bu iki ülkenin üyeliğini onaylama çağrısı yapan Sullivan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Finlandiya’nın üyelik sürecine onay vermesini memnuniyetle karşıladıklarını da ekledi.

Türkiye’den Finlandiya’nın NATO üyeliğine onay

Ankara’ya resmi ziyaret gerçekleştiren Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, ziyaret kapsamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la bir araya geldi. Görüşmenin ardından iki liderin düzenlediği ortak basın toplantısında Erdoğan, Finlandiya’nın NATO’ya katılım protokolünün onay sürecini başlatma kararı aldıklarını açıkladı.

Erdoğan Finlandiya ve İsveç’in katılım müzakerelerinin başlatılmasına geçen yıl Madrid’de yapılan NATO zirvesinde onay verdiklerini ve üçlü muhtırayla “Türkiye’nin haklı güvenlik kaygılarının giderilmesi gerektiğini kayıt altına aldıklarını” belirterek “Geride bıraktığımız süre zarfında Finlandiya’nın üçlü muhtıradaki taahhütlerini yerine getirmek için samimi ve somut adımlar attığını gördük” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin güvenlik kaygılarını gidermek yolunda gösterdiği hassasiyet ve kaydedilen mesafeye binaen Finlandiya’nın NATO’ya katılım protokolünün meclisimizdeki onay sürecini başlatmaya karar verdik” açıklamasında bulundu.

NATO’nun Finlandiya’nın üyeliğiyle daha da güçleneceğine inandığını söyleyen Erdoğan, İsveç’in üyelik sürecine ilişkin açıklamalarda da bulundu.

“İsveç’i Finlandiya’dan ayırmak zorunda kaldık”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç’in NATO’ya üyeliğine ilişkin, “Sürecin nasıl ilerleyeceği İsveç’in atacağı somut adımlarla doğrudan bağlantılı olacaktır” ifadelerini kullandı. “Bizim İsveç’e karşı farklı bir yaklaşımımız yok” diyen Erdoğan, Stockholm’de yapılan gösterilere işaret ederek “Ancak İsveç teröristlere kucak açtı” diye konuştu.

120 civarında teröristin listesini İsveç Başbakanına ilettiklerini söyleyen Erdoğan, “Bu teröristleri bize vermeyince, veremeyince bizim de İsveç’e olumlu yaklaşmamız mümkün değil” dedi.

Finlandiya’da bu tür eylemler olmadığı için bu ülkeyi İsveç’ten ayırmak durumunda kaldıklarını belirten Erdoğan, temennisinin Finlandiya’nın NATO üyeliğiyle ilgili meclisteki onay sürecinin seçim öncesine yetişmesi olduğunu dile getirdi.

İsveç ile müzakereler hangi aşamada?

Türkiye, Ocak ayında Danimarkalı aşırı sağcı siyasetçi Rasmus Paludan’ın, Stockholm’deki Türkiye Büyükelçiliği binası önünde Kuran yakması ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hedef alındığı protesto gösterileri nedeniyle üçlü müzakereleri süresiz askıya aldı.

Müzakerelerin yeniden başlayacağına yönelik açıklama ise Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu tarafından ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın 20 Şubat’taki Ankara ziyareti sırasında yapıldı.

Ankara’daki diplomatik kaynaklara göre, Brüksel’deki toplantıda da, imzalanan mutabakatta yer alan taahhütlerin İsveç ve Finlandiya tarafından yerine getirilip getirilmediği madde madde görüşüldü.

Mutabakat zaptı, İsveç ve Finlandiya’nın “terörle mücadele konusunda Türkiye ile işbirliğini artırmalarını”, “başta PKK olmak üzere terörle ilişkilendirilen Türkiye kökenli örgütlerin her türlü faaliyetlerini engellemelerini” ve “Türkiye’nin ‘terör suçlusu’ olarak isim isim verdiği kişilerin iade edilmesini gerektiriyor.

Ayrıca Türkiye’ye uygulanan silah ambargosunun da kaldırılması öngörülüyor.

Türkiye, Finlandiya’nın bu konularda adım attığını ancak İsveç’in ittifaka katılım noktasına gelmediğini kaydediyor ve 14 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinden sonraki döneme işaret ediyor.

Finlandiya’ya NATO Vizesi

Finlandiya Cumhurbaşkanı Niinistö ile birlikte düzenlediği basın toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Finlandiya’nın üçlü muhtıradaki taahhütlerini yerine getirmek için samimi adımlar attığını gördük. Finlandiya’nın NATO’ya katılım protokolünün, Meclisimizdeki onay sürecini başlatmaya karar verdik” dedi.

Haber Merkezi / “Finlandiya’nın deprem sırasında uzattığı yardım eli ve gönderilen yardımlar için teşekkür ediyorum” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye NATO’nun “açık kapı” politikasının güçlü savunucuları arasında yer aldığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya ile birlikte NATO’ya üyelik başvurusu yapan İsveç’i ise “teröristlere kucak açmakla” suçladı.

Finlandiya Cumhurbaşkanı Niinistö ise basın toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür etti, “NATO üyeliğimiz konusunda ifade ettiğiniz haberleri almak bizi çok memnun ediyor” dedi.

Niinistö, “Bir komşumuz da var, İsveç. Kendileri iyi insanlar, iyi bir halk. Finlandiya’nın NATO üyeliği İsveç olmadan tamamlanamaz. Çünkü ortak çıkarlarımız var. İki komşu ülkeyiz, Baltık Denizi’nde kıyımız var” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde görüştü. Görüşme sonrası iki lider basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Erdoğan’ın açıklamaları şöyle: “Türkiye ve Finlandiya tarihi olarak iyi ilişkiler içinde bulunan iki dost ülkedir. 1924 yılında imzalanan anlaşmayla tesis edilen ilişkiler daha da güçlenmiştir. Finlandiya hükümeti ile halkının gösterdiği dayanışma için bir kez daha teşekkür ediyorum. Görüşmelerimizde Türkiye-Finlandiya ilişkilerini geliştirmekteki ortak niyeti teyit ettik.

Geçen yıl ikili ticaret hacmimiz 2 milyar doları geride bıraktı. Orat hedefimiz ilk etapta 3 milyar Dolar daha sonra da 5 milyar dolara ulaşmak. Ekonomik ve ticari ilişkilerimizi çeşitlendirmeye hazırız. Görüşmelerimizde ikili ilişkilerin yanı sıra bölgesel ve küresel mevzuları ele aldık. Finlandiya’nın Türkiye’nin AB üyeliğine verdiği güçlü desteği önemsiyoruz.

Türkiye dünyanın eli en kanlı yapıları ile mücadele ediyor. Bölgemizin geleceğinde hiçbir terör örgütünün yeri olmadığına inanıyoruz. Ülkemizin bekasına kasteden örgütlerin kökünü kazımakta kararlıyız. NATO’nun genişleme sürecini bu gerçekler çerçevesinde değerlendiriyoruz. Finlandiya ve İsveç’in katılım müzakerelerinin başlatılmasına Madrid’de yapılan zirvede onay vermiştik.

İmzalanan 3’lü mutabakat ile Türkiye’nin haklı isteklerini kayıt altına almıştık. Finlandiya’nın samimi adımlar attığını gördük. Güvenlik kaygılarımızın giderilmesi hassasiyetine binaen Finlandiya’nın NATO’ya katılım protokolünün Meclisimizdeki onay sürecini başlatmaya karar verdik. NATO, Finlandiya’nın üyeliğiyle daha da güçlenerek bu sayede küresel güvenlik ve istikrarın muhafazasında inanıyorum ki etkin rol oynayacaktır.

Ülkemizin sürecin ilerletilmesi hususu ilkelerinin ve iyi niyetinin artık daha net görüldüğü kanaatindeyim. Sürecin nasıl ilerleyeceği İsveç’in atacağı adımlarla doğrudan bağlantılı olacaktır.”

“Ortak çıkarlarımız var”

Finlandiya Cumhurbaşkanı Niinistö’nün açıklamaları ise şöyle:

“Davetiniz için ve aynı zamanda ev sahipliği için teşekkür ederim. Uzun, kapsamlı ve derin görüşmeler için teşekkür etmek istiyorum. Hepimiz burada Türkiye’de son derece devasa bir afetin yaşandığını gördük. Dün Kahramanmaraş’ı ziyaret etme imkanı buldum. Bu ziyaretimin sonucunda şunu ifade etmek isterim; gerçekten depremin neticeleri şoke edici. Aynı zamanda sizlerin son derece verimli şekilde bölgede çalıştığını gördük.

Uluslararası pekçok insan deprem bölgesine ulaşmış ve yardım götürmüş. Bu da bizler için umut yeşertiyor diye düşünüyorum. Gerçekten çok üzücü afet ve felaket yaşandı. İnsanlar ortak payda için çalışmanın ne derece önemli olduğunu gördüler. Bence bunu örnek olarak uluslararası arenada örneklerini çoğaltabiliriz.

Jeopolitik açıdan son derece tehlikeli zamanlarda yaşıyoruz. Özellikle sayın Cumhurbaşkanı şahsınıza teşekkürlerimi iletmek isterim. Bence siz her yerde herkesle, dünyanın her yerinde görüşebilen, konuşabilen çok az kişiden birisiniz. Belki de sadece siz yapabilen tek kişisiniz.

NATO üyeliğimiz konusunda ifade ettiğiniz haberleri almak bizi çok memnun ediyor. Bugün atılan imza TBMM’nin onay sürecini başlattığına dair çok önemli bir gösterge. Tüm Finlandiyalılar için önemli haber bu. Aynı zamanda milletvekillerimizin yüzde 95’i geçtiğimiz bahar döneminde NATO üyeliği başvurumuzu destekledi.

Sizlere çok teşekkür ediyoruz. Bir komşumuz da var İsveç. Tabii kendileri elbette ki iyi insanlar, çok iyi halk, ilişkilerimiz çok iyi. Sadece bunun için söylemiyorum. Fnilandiya’nın NATO’ya üyeliği İsveç olmadan tamamlanamaz. Çünkü ortak çıkarlarımız var. Baltık denizinde sınırlarımız var. İki komşu ülkeyiz. Umut ediyorum 32 üye ülke olur ittifaka.”

Soru-Cevap

Soru cevap bölümünde Finlandiya’nın neyi farklı yaptığına yönelik soruya Erdoğan “Öncelikle bizim İsveç’e karşı farklı bir yaklaşımımız yok. Ancak İsveç teröristlere kucak açtı. Stockholm Caddesi sürekli olarak Türkiye’deki PKK/YPG/PYD uzantılarıyla bu caddelerde sürekli gösteriler oluyor. Sayın Başbakana da bunları söyledik. 120 civarında teröristin listesini verdik. Bu teröristleri bize verin dedik. Sayın Başbakan iyi bir insan. Ama bu teröristleri bize vermediler, veremediler.

Tabii bu teröristleri bize veremeyince, vermeyince bizim de İsveç’e olumlu yaklaşmamız mümkün değil. Finlandiya’da tabii bu tür şeyler yok. Bu tür eylemler olmadığı için de Finlandiya’yı İsveç’ten ayırmak durumda kaldık ve olumlu yaklaşımımızı bugün attığımız imzayla gösterdik. Süratle Dışişleri Bakanlığı’ndan yazı bana geldi. Ben de şu anda yazıyı parlamentomuza gönderdim. Bundan sonrası komisyon, oradan da genel kurula gidecek. Temenni ederim ki seçim öncesi yetiştirmek” yanıtını verdi.

Finlandiya Cumhurbaşkanı Niinistö ise aynı soruya, “Belki cevabı İngilizce versem daha iyi olur. Finlandiya, Madrid’de geçen yaz üzerinde mutabık kalldığımız herşeyi yerine getirdi. Bizim idari yetkililerimiz o tarihten itibaren Madrid’deki o tarihten itibaren her zaman temasta kaldılar. Anladığım kadarıyla karşılıklı anlayış seviyemiz daha da arttı. Hukuk sistemini daha iyi anlayabildiler.

Gerçekleştirilen faaaliyetleri daha iyi anladılar. Mesela terörle mücadele konusunda. Bu da Türk dostlarımızı ikna etti diye düşünüyorum. Takvim konusuna gelecek olursak, burada aslında sayın Cumhurbaşkanı anlaşmayı veya belgeyi başvurumuzu Meclis’e gönderen belgeyi imzaladığında gerçekten bizim için önemli andı. Umuyoruz ki, Meclis’in yeterince vakti olur ve bu konuda verimli çalışma gerçekleştirilir” dedi.

NATO’da Bir İlk: Polonya Ukrayna’ya Savaş Uçağı Gönderecek

NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) üyesi Polonya’nın Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, ülkesinin Ukrayna’ya 4 Sovyet yapımı MiG-29 savaş uçakları tedarik etmeyi planladığını bildirdi.

Haber Merkezi / Polonya, böylelikle Ukrayna’nın savaş uçağı taleplerine karşılık veren ilk NATO ülkesi olacak. Polonya ayrıca Ukrayna’ya Alman yapımı Leopard 2 tankları tedarik eden ilk NATO ülkesiydi.

Polonya Cumhurbaşkanı, Ukrayna’ya verilecek uçakların yerine Güney Kore yapımı FA-50 ve Amerikan yapımı F-35 uçaklarının konacağını kaydetti.

Binlerce Amerikan askerinin konuşlandığı, en fazla sayıda Ukraynalı mülteciye evsahipliği yapan Polonya, savaş sırasında Ukrayna’ya kritik destek sağladı.

Varşova’nın sahip olduğu MiG-29’ların Ukrayna’ya hibe edilmesi konusu, 2022 yılının Şubat ayında, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırdığı ilk günlerde gündeme gelmişti.

Bu arada Slovakya hükümeti de, kendi envanterindeki MiG-29’lardan bazılarını Ukrayna’ya verebileceğini duyurdu. Ukraynalı jet pilotlarının, Sovyetler Birliği’nde üretilen MiG-29’lara alışık oldukları bildiriliyor.

Başkent Varşova’da Çekya Cumhurbaşkanı Petr Pavel’i ağırlayan Duda, Çek mevkidaşı ile görüşmesinin ardından yapılan basın toplantısında, Ukrayna’ya verilecek savaş uçaklarının bu dördü ile sınırlı kalmayacağını, şu an bakımda olan jetlerin de daha sonra Kiev’e teslim edileceğini söyledi.

Polonya Hava Kuvvetleri’nin envanterinde, eski Demokratik Almanya Cumhuriyeti’ne ait olup, Almanya’nın yeniden birleşmesi sonrasında 90’lı yılların başında Polonya’ya verilen yaklaşık bir düzine MiG-29 olduğunu belirten Duda, bu uçakların halihazırda Polonya hava savunması için görev yaptıklarını dile getirdi.

Ukrayna’ya savaş uçağı temin eden ilk NATO ülkesi

Polonya Cumhurbaşkanı Duda, geçen hafta yaptığı bir açıklamada, uluslararası koalisyon kapsamında Ukrayna’ya MiG-29 tipi savaş uçağı gönderebileceklerini belirtmiş ancak ayrıntı vermemişti.

Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki ise, Şubat ayında yapılan Münih Güvenlik Konferansı’nda, böyle bir uygulama için NATO tarafından bir karar alınmasının şart olduğunu dile getirmişti.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ise, ülkesinin, başka ülkelerin Ukrayna’ya savaş uçağı göndermesine engel olmayacağını duyurmuştu.

Ukraynalı liderler, diğer NATO üyelerine de Kiev’e uçak göndermeleri konusunda çağrılar yapıyor.

Ukrayna, Rusya ile savaşındaki ikinci yılında hava savunmasını güçlendirmek amacıyla Batı ülkelerinden savaş uçakları talep ediyor.

Bu arada Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, ülkesinin Ukrayna’ya savaş uçağı göndermesiyle ilgili görüşmelerin sürdüğünü belirterek, “Bu konuda müttefiklerimizle istişarelerimiz sürüyor.” dedi.

Erdoğan’dan Finlandiya’nın NATO Üyeliğinin Seçimler Öncesi Onaylanabileceği Sinyali

AK Parti Meclis Grup Toplantısı’nın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye, Finlandiya’nın NATO üyeliğinin seçimler öncesinde onaylanabileceği sinyali verdi.

Erdoğan, Finlandiya’nın NATO üyeliğine ilişkin soruya, “Süreç neyse o süreci işleteceğiz. Üstümüze düşen görevi yapacağız. Verdiğimiz sözü tutacağız. Cuma günü gelsin, Sayın Cumhurbaşkanı ile bir görüşüp verdiğimiz sözün gereğini yerine getireceğiz” şeklinde yanıt verdi.

Erdoğan’ın açıklamaları öncesinde Reuters’in konuştuğu iki üst düzey yetkili de Türkiye’nin Finlandiya’nın NATO üyeliğini 14 Mayıs seçimlerinden önce onaylamayı planladığını söyledi.

Reuters’e konuşan Türk yetkililer TBMM kapanmadan önce Finlandiya’nın NATO üyeliği konusundaki oylamanın yapılmasının planlandığını ifade etti.

Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasındaki NATO görüşmeleri Ankara tarafından Stockholm’de Kur’an yakılması üzerine Ocak ayında askıya alınmıştı. “Üçlü Muhtıra” çerçevesinde kurulan “Daimi Ortak Mekanizma” toplantısının üçüncüsü, iki ay aranın ardından 9 Mart tarihinde Brüksel’deki NATO karargahında yapılmıştı.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, görüşmeler sonrası yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin güvenlik kaygılarının giderilmesiyle ilgili adım atılmalı” dedi.

Kalın, İsveç ve Finlandiya’nın NATO sürecinin birlikte mi ayrı ayrı mı işleyeceği konusundaki hız, kapsam ve genel çerçevenin bu ülkelerin atacağı adımlara bağlı olduğunu söyledi.

İsveç, 2022’de “terörle mücadelede güvenlik güçlerinin alanını daha da açmak için” anayasada değişikliğe gitmişti.

1 Ocak 2023’de yürürlüğe giren anayasa değişikliklerinin ardından “terörle mücadeleyi ilgilendiren” birçok yasada da uyum çalışması yapılmıştı.

Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinisto, Cuma günü iki günlük bir ziyaret için Türkiye’ye gelecek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir araya gelecek olan Niinisto’nun gündeminde deprem sonrası yeniden inşa çalışmalarının yanı sıra “Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya üyelik başvuruları” var. Niinisto’ya ziyaretinde Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto da eşlik edecek.

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson da dün Finlandiya’nın ülkesinden önce NATO’ya üye olması ihtimalinin arttığını kabul etmişti.

İki ülke, Temmuz ayında Litvanya’nın Vilnius kentinde yapılacak NATO zirvesine kadar ittifaka üye olmak istiyor.