Akşener’den Çarpıcı “Siyasi Cinayetler” Açıklaması: Mertçeydi

Sinan Ateş cinayetine ilişkin açıklamada bulunan İYİ Parti Lideri Meral Akşener, “Biz geçmişimizde siyasi cinayetlere şahit olduk ama mertçeydi. Onun için de hiçbirimiz korkmadık ama o çocuğun babasını katledenler torbacılar, torbacılar” dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 31 Mart’ta yapılması planlanan yerel seçim çalışmaları kapsamında Sivas’ta partililerle bir araya geldi.

Partisinin il başkanlık binasında konuşan Akşener şunları söyledi: Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu da bu şehrin evladıdır. Nedense Sivas’tan yetişip Türkiye sevgisi, millet sevgisi, vatan sevgisiyle dolu olanlar çok ağır eziyetler gördüler, çok acılar çektiler. Rahmetli Muhsin başkan da onlardan birisi. Onun da burada bir emaneti var, onun da burada Mehmet Ceylan’a ve bizlere yüklediği bir görev var.

Rahmetlinin cinayetinin aydınlatılabilmesi için ailesi de biliyor ki bütün elimden ne geliyorsa, imkanlarım neyse onları sonuna kadar kullanmış bir şahısım. Çünkü rahmetliyle bir ağabey kardeştik, 2 yaş vardı aramızda ama ağabey kardeştik. O nedenle inşallah burası kazanıldıktan sonra elbette İYİ Parti de iktidara doğru yürüyecek. Şu sözü verebilirim ben İYİ Parti’nin Genel Başkanı olarak hem Muhsin başkanın hem Sinan Ateş’in katillerini yakalayıp hukuka teslim edip gereğinin yapılmasını sağlamak bizim için bir namus sözüdür. Onun için inşallah bunları başaracağız.

Ankara’da, 30 Aralık 2022 tarihinde uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürülen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in kendisini ziyaret ettiğini anlatan Akşener, “Ben ısrarla her şeyi takip ederim ama siyasi malzeme haline getirmem. Ama bunu kendisi anlattığı için sizlerle paylaşmak isterim. Ayşe benim evladım gibi. Telefon açtı bana dedi ki, ‘Abla çocuklarla sana gelmek istiyoruz’. Ben de dedim ki, ‘Eve mi?’; ‘Her yere olabilir’ dedi. Dedim ki ‘Partiye olabilir mi çocuklar da eğlensin, işte herkes seviyor onları, kalabalık’. ‘Olur’ dedi” ifadelerini kullandı.

“Siyasi cinayetlere şahit olduk ama mertçeydi”

Akşener sözlerinin devamında, “Küçük kızı elleri buz gibi, ayaklar buz gibi, burun buz gibi. Neden biliyor musunuz? Haykıra haykıra ağlayasım var. ‘Anne gözümün önünden ayrılma ya seni de babam gibi vururlarsa’. Nasıl biliyor musunuz, titriyor. Çünkü torbacılar öldürdü, katletti. Biz geçmişimizde siyasi cinayetlere şahit olduk ama mertçeydi. Onun için de hiçbirimiz korkmadık ama o çocuğun babasını katledenler torbacılar, torbacılar. Ve onların yarın ne yapacaklarını o çocuk bilmiyor. Koruma polisleri çocuğu aldılar, bütün telefon numaralarını verdiler. Bir çocuğa bunu yaşatmaya kimsenin hakkı yok. Bu çocukların ahının yerde kalmaması için bizi seçin.” dedi.

Sinan Ateş cinayeti

30 Aralık 2022 tarihinde eski Ülkü Ocakları Başkanı ve akademisyen Sinan Ateş, akrabası Selman Bozkurt ile Çankaya’nın Kızılırmak Mahallesi’ndeki 1456. Sokak’ta, bir aracın arkasına saklanmış Eray Özyağcı’nın silahlı saldırısına uğradı. Özyağcı tarafından sıkılan bir mermi Bozkurt’a, beş mermi ise Ateş’e isabet etti. Bozkurt omzundan yaralandı, Ateş ise ağır yaralandı ve kaldırıldığı hastanede öldü.

Yapılan otopsi raporuna göre, Ateş’e isabet eden beş kurşunun; biri çenesinden girip başının üstünden, biri karnının solundan girip belinden, sol bacağının kasık bölgesinden giren bir kurşunun vücudundan çıkış noktası bulunurken; aynı yerden giren bir diğer kurşunun ve sağ kasığından giren bir kurşunun vücudundan çıkış noktası bulunamadı.

Saldırı, basında; “Sinan Ateş cinayeti”, “Sinan Ateş suikastı” veya “Çukurambar cinayeti” olarak anıldı ve Ateş; bazı kişiler tarafından şehit ilan edildi. Ateş; vurulan ikinci, vurulma sonucu ölen ilk Ülkü Ocakları başkanıdır.

Paylaşın

Akşener, Erdoğan’la Telefon Görüşmesine Açıklık Getirdi

Partisinin grup toplantısında konuşan İYİ Parti Lideri Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile telefon görüşmesine açıklık getirerek, “Ben her büyük terör hadisesinden sonra her önemli dış politika krizinden sonra ilgili bakanlıkları ve cumhurbaşkanını bugüne kadar telefonla aramışımdır” dedi ve ekledi:

“33 şehidimizde de her şeyi iptal edip hem kendilerini arayıp yani 3 bakanı arayıp, hep aramış bilgi almışımdır. Bu defa da aynını yaptık. Anlayamadığım bir biçimde bu defa çok enteresan sayın cumhurbaşkanını sayın dışişleri bakanını sayın milli savunma bakanını aramamı, mesela milli savunma bakanı geri dönmesi ama hakan fidan ve sayın Erdoğan geri döndüler, bilgi verdiler, öğrendim, arkadaşlarıma bunu aktardım.”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM’deki grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Akşener’in açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle:

“Bugün ayrı bir coşku görüyorum. Yalnız bu coşkuyu görenlerin siniri bozulacak. Yeni yılın ilk grup toplantısındayız gönül isterdi ki milletimizle yeni mutlulukları paylaşalım, ancak maalesef hepimizi kahreden acılarımız var. Geçtiğimiz hafta 9 Mehmetçiğimizi daha teröre şehit verdik. 9 kahramanımız Pençe Kilit Harekatı’nda vatanımızı terör örgütüne karşı savunurken şehit düştüler. Başımız sağ olsun. Şehitler ölmez, bu vatan bölünemez, bölmeye kalkan görür gününü.

Unutmayalım ki bugün bu salonlarda güven içerisinde konuşabiliyorsak, evlerimizde rahatça uyuyabiliyorsak bunu bu millet bu memleket için göğsünü siper eden nice vatan evladına borçludur. Biz bugün fedailerimiz için acılarımızı yüreğimize basacağız düşmanı güldürmeyeceğiz, biz bugün acımızı içimizde söndürecek birliğimizden geçit vermeyeceğiz.

Herkes peşini bıraksa bile andımız olsun ki biz bu davayı kıyamete kadar güdeceğiz. Mehmetçiklerimiz sahada amansız bir mücadele vermeye devam ediyor aklımız fikrimiz yüreğimiz onlarla, ayakları taşa değmesin, attıkları boşa gitmesin, rabbim onları korusun, acılarını göstermesin. Allah her birinden razı olsun. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ilelebet payidar olsun.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile telefon görüşmesi

Bir konuya açıklık getirmek istiyorum; ben her büyük terör hadisesinden sonra her önemli dış politika krizinden sonra ilgili bakanlıkları ve cumhurbaşkanını bugüne kadar telefonla aramışımdır. 33 şehidimizde de her şeyi iptal edip hem kendilerini arayıp yani 3 bakanı arayıp, hep aramış bilgi almışımdır. Bu defa da aynını yaptık.

Anlayamadığım bir biçimde bu defa çok enteresan sayın cumhurbaşkanını sayın dışişleri bakanını sayın Milli Savunma Bakanını aramamı, mesela Milli Savunma Bakanı geri dönmesi ama Hakan Fidan ve sayın Erdoğan geri döndüler, bilgi verdiler, öğrendim, arkadaşlarıma bunu aktardım. Ben milletvekili değilim Meclis grubumuz tutumumuz bir tutum aldı.

Günlük siyasette birbirimizi kıyasıya eleştirebiliriz ama dış dünyaya karşı bu tür konularda elbette ortak bir tutum belirlemeliyiz. Bunun için de Sayın Dervişoğlu, Sayın Aydın, ve Sayın Usta’nın organizasyonunda biz meclisin ortak bir beyanat ortak bir bildiri imzalamasını teklif ettik. Ve Saadet Partisi, İyi Parti, MHP ve AK Parti bizim teklifimize evet diyerek imza attılar. Anlayamadığım bir biçimde çok da ayıpladığım bir biçimde bir bildiri savaşı çıktı. PK’lılar herhalde çok mutlu olmuştur. PKK’lılar herhalde bu birbirine düşen gazi meclisin mensuplarına çok gülmüşlerdir.

AK Parti’ye gıcık olmak onun yaptığı işleri eleştirmek onu sandıkta yenmek bu iddia ile ortaya çıkmak elbette bizim hakkımız ama şehit ailelerinin karşısında bu milletin temsilcileri olarak bizler kaya gibi durmak zorundayız o PKK’lı şerefsizlere karşı. Neyse sakin sakin geçirdik konuyu. Şımardıkça şımardılar hadsizleştikçe hadsizleştiler. Şimdi yine şehitlerimiz oldu. Yine ben aradım, ya bu rutin. Aradım.

Benzer bir meclis bildirisini, DEM’in imzalamasını beklemiyoruz ama buradan da bir cingar çıktı. Dün bir toplantı oldu o toplantıda bu 3 siyasi parti imza atacak diğer siyasi partiler imza atmayacak bu parçalı görüntüden vazgeçildi, burası çok enteresan… Numan Kurtulmuş’un imzasıyla ortak tezkere meclise sunuldu, ilginç bir biçimde ayrı bir bildiri yayımlayanların hepsi bu tezkereyi destekledi. Soru şu; karın ağrısı İYİ Parti miydi?

“Bu milletin sesi olacağız ve kazanacağız”

Eğer AK Parti ile bir el sıkışmamız olsa idi bizden ayrılan bizi çok üzen bizi kandırmış hissettiğimiz daha başka bir söz derim de ayıp olur bir milletvekilini, bizden seçilip koşa koşa AK Parti’ye geçip Eskişehir’den aday gösterilmesi mümkün olur muydu? İnanıyorum Eskişehir dümenci bir insanı seçmeyecektir. Demek ki biz kimseye yanlamıyoruz ama yahu nasıl bir dünya bu her iki tarafın da argümanları aynı. Bunların her birini ahlaksızlık görüyorum, gereğini yapmayan namerttir. İstediğiniz kadar zırlayın hür ve müstakil olarak gidip bu ülkede üçüncü yolu açıp, bu milletin sesi olacağız ve kazanacağız.

Irak’ta bölgesel yönetimle görüşüyorsunuz o zaman neden bu konuda adım atmaları için kesin ve net bir dille uyarıda bulunmuyorsunuz? Aynı şekilde Suriye’nin kuzeydoğusunda PKK varlığının ortadan kaldırılması için neden tüm imkanlarınızı kullanmıyorsunuz? Neden bir taraftan Rusya’nın bir taraftan ABD’nin PKK-PYD varlığını kabul eden politikaları konusunda net bir tavır koyamıyorsunuz? Terörle mücadeleyi suçlu arayıp şikâyet ederek yönetemezsiniz!

Yargıtay 3. Dairesi’nin AYM’yi alenen yok saydığı bir ortamda, eğer ki iktidar Anayasa’nın çiğnenmesine göz yumuyorsa, gayrı meşruluktan siyasi çıkar elde etmeye çalışıyorsa, ortaya çıkan anayasal devlet krizine engel olamıyorsa o zaman yetkiyi aldığı milletine karşı sorumluluğunu yerine getiremiyor demektir.

“Deprem bölgesinde bine yakın çocuk kayıp”

ABD’de bir çocuk istismarcısını ifşa eden korkunç gelişmeler yaşandı. Dosyadaki birçok ülkeyle beraber, 17 Ağustos 1999 depremi sonrasında Türkiye’den de çocuklarımızın kaçırıldığı ve bu şebekenin eline düşürüldüğü ortaya çıktı.

6 Şubat’ta yaşadığımız depremlerin ardından herkesin aklına aynı soru geldi. Bu depremlerde kaybolan çocuklarımız var mı? 99 depreminden sonra hala ailelerinin ulaşamadığı ama öldüklerine dair bir kanıtın olmadığı kayıp çocuklarımız olduğunun bilinciyle yaptım.

Kahramanmaraş’ta Yeşilada Apartmanı’nda yaşayan 6 yaşındaki Talha Demirel nerede? Ebrar Sitesi’nde yaşayan Alya Kılınç nerede? Antakya Rönesans Rezidans’ta yaşayan  3 yaşındaki Mustafa Kemal Koşar, 1 yaşındaki Mehmet Akif Koşar nerede? Adıyaman’daki Arzıklar Apartmanı’nda yaşayan 9 yaşındaki Muhammed Enes Demir nerede?

7 yaşındaki ikiz kardeşler Elif ve Esma Yapar, 17 yaşındaki şükran Yapar nerede? Deprem bölgesinde toplamda bine yakın çocuğun kayıp olduğu iddiası var, sadece deprem mağdurları ve kayıp yakınlarıyla dayanışma derneğine 142 kayıp çocuk başvurusu yapılmış. Madem bu çocuklar kayıp değil, neden ailelerin bundan haberi yok?

Buradan suç duyurusu yapıyorum ben ve ailemle ilgili bilgisi olan yamukluğa dair hissi olan savcılara gitmezse zaten şerefsiz ve ahlaksızlardır ama buradan savcılara da hareket etmelerine davet ediyorum. Sonucunda iftira atmanın da bu kadar kolay olmadığını söylemek isterim.

DEM ve HÜDA- PAR’a mahkum oldular

Bu seçimler ceketimizi koysak kazanırız diyenlere karşı, milletin istediği kazanır diyen İYİ Parti’nin mücadelesidir. Bu seçimler; koltuk peşinde, rant peşinde koşup; millete tepeden bakan, siyaset simsarlarına karşı; Millet iradesini, yeniden hakim kılma kavgası veren; İYİ Parti’nin mücadelesidir.

Ayrıca bu seçimlerde; sadece belediyeler değil, başka şeyler de oylanacak: Mesela; DEM’e mahkûm olanlar mı? Hüdapar’a boyun eğenler mi? Yoksa; İYİ Parti’nin, dimdik duruşu mu? İşte bu oylanacak! Mesela; Oy uğruna, bölücülerin sözlerini yutanlar mı? Oy uğruna, terörist başının mektubunu okutanlar mı? Yoksa; Bu iki kirli anlayışa da karşı çıkan, İYİ Parti mi? İşte bu oylanacak! Mesela; Cumhuriyetimizi, tapulu malı görenler mi? Yüce dinimizin, hamiliğine soyunanlar mı? Yoksa, tüm milli ve manevi değerlerimize sahip çıkan, İYİ Parti mi? İşte bu oylanacak!

Mesela; Kendininkinden başka, hiçbir fikre tahammülü olmayan, tek adam monarşisi mi? Kendininkinden başka, hiçbir karara saygısı olmayan, eş başkanlar oligarşisi mi? Yoksa; Türkiye’nin milli demokratik yükselişini başlatan, İYİ Parti mi? İşte bu oylanacak! Türkiye’nin, iyi ve cesur evlatları! Bugüne kadar, Milletimizin, millî ve manevi duygularını, istismar ederek, konfor alanlarını koruyan, iki kutuplu sistemin aktörleri; şüphesiz ki, yerel seçimlerde de; türlü tezgahlarla, karşımıza çıkacaklar.

Koltuklarını ve rantlarını kaybetme korkusunu, sanki bir memleket meselesiymiş gibi, anlatıp duracaklar… “Bize oy vermezseniz…” ile başlayan tehditlerini, havada uçuşturacaklar. Bir taraf, “28 Şubat geliyor!” diyecek; Diğer taraf, “Şeriat geliyor! diye karşılık verecek.”

Paylaşın

İYİ Parti Lideri Akşener, Partiden İstifa Edenleri Engelledi

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlere “hür ve müstakil” girme kararı sonrası partiden istifa eden veya ilişiği kesilen isimleri, sosyal medyada engellediği ortaya çıktı.

Partiden istifa eden eski İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) İYİ Parti Grup Başkanvekili İbrahim Özkan, sosyal medyadan ekran görüntüsü paylaşarak, “Ben sade bir halkım.. Ne bir saygısızlık ettim ne kötü bir söz söyledim. Sn. Akşener Önce takipten çıktı sonra engelledi.. Canı sağ olsun…” dedi.

Özkan’ın ardından benzer bir paylaşım eski İYİ Parti İBB Meclis üyesi olan Kıdık’tan geldi. Ali Kıdık, “Ben öyle bir sır küpüyüm ki gökte yıldız kalmayana dek konuşurum. Ancak çok değil bir kaç yıldız indirip sonrasına bakacağım” ifadeleriyle başladığı paylaşımında Anayasa referandumunda Akşener’le arasında geçen diyaloğu şöyle anlattı:

“16 Nisan 2017 henüz parti kurulmadı. Anayasa oylamasının sonuçlarını Meral Akşener hanımefendi ile birlikte Ankara Çukurambar’daki Ataköşk Otel’de izliyoruz. Otel salonu hınca hınç dolu. Herkes ‘Hayır’ geçecek modunda. Ancak gecenin ilerleyen saatlerinde ‘Evet’ sonucu belirmeye başlayınca ‘hayır’ isteyenler oteli terk etmeye başladı. Kimseler kalmadı. Meral Hanım tek başına kaldı. Ben hariç otelde kimse kalmamıştı. Sadede Sami Dayı dediğimiz Sami Özsoy ile ben vardım. Meral Akşener hanımı ikimiz ver korumalar getirdik İstanbul’a. Gerede’de otobüslerin mola verdiği tesislerde çorba içtik.

Dedi ki bana ‘Oğlum siyaset böyle. Güçlü olursun herkes yanına koşar, Güçsüz olurdun herkes kaçar. Sen beni bırakmadın, bundan sonra asıl ekibimin en başındasın’ dedi. Evine götürüp içeri girene kadar bekledik. Evet, çok haklıydı. Güçlendirdik, herkes yanında. 31 Mart’tan sonra kim kalacak onu göreceğiz. Meral Hanım, ‘Kocamı sana emanet ettim. Senden başka kimseye güvenemeyiz’ dediğin adamı engelledin. Sana sonsuz teşekkür ederim. Kendini son kez tanıttığın için. Ha bu arada dün senin teşkilatından bir ilçeye 10 bin adet bayrak göndermiştim. Onu da cümle alem bilsin.”

İYİ Parti’nin milletvekili sayısı 38’e düştü

Öte yandan 14 Mayıs Genel Seçimlerinde İYİ Parti’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne giren 44 milletvekilinden 1’i ihraç edilirken 5’i istifa etti. Buna göre, İYİ Parti’nin Meclis’te bulunan milletvekili sayısı 38’e düştü.

İYİ Parti’de ilk milletvekili istifası Eskişehir Milletvekili İdris Nebi Hatipoğlu’nun istifa ile başladı. Hatipoğlu, 2 Kasım 2023’te partisinden istifa ederek AK Parti’ye geçti. Hatipoğlu, AK Parti’de Eskişehir Belediye Başkan Adayı olarak gösterildi.

İYİ Parti’de ikinci istifa Ankara Milletvekili Adnan Beker’den geldi. Beker, 16 Kasım’da partisinden istifa ettiğini duyurdu. Parti’de üçüncü istifa İYİ Parti 28. Dönem İstanbul Milletvekili ve Kurucular Kurulu Üyesi Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu’ndan geldi. Yanıkömeroğlu, partisinin kuruluş amaç ve ilkelerinden bir süredir uzaklaştığını belirterek istifa ettiğini 6 Aralık’ta duyurdu.

15 Aralık’ta ise İYİ Parti İstanbul Milletvekili Salim Ensarioğlu, partisinden istifa ettiğini duyurdu. Son milletvekili istifası ise İYİ Parti Ankara Milletvekili Yüksel Arslan’dan geldi. Arslan, 21 Aralık’ta partisinden istifa ettiğini duyurdu. 5 Aralık 2023’te ise İYİ Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır partisinden ihraç edildi. Böylelikle İYİ Parti’nin Meclis’teki vekil sayısı 38’e indi.

Son dönemde İYİ Parti’de istifa eden ve görevden alınan diğer önemli isimler ise şöyle:

“İYİ Parti Adıyaman Kurucular Kurulu üyesi olan Mithat Solgun,
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Zeki Üçok (Görevden alındı)
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ece Güner,
İYİ Parti İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Grup Başkanvekili İbrahim Özkan ve beraberindeki 6 Meclis üyesi,
2023 Genel seçimlerde İYİ Parti’den Hatay 2. sıra milletvekili adayı olan eski futbolcu Gökhan Zan.

Ayrıca, partide il yönetimlerdeki istifalar ise hala devam ediyor.

Paylaşın

Akşener, DEM Partiyi Hedef Aldı: Meşruiyeti Yoktur

Partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuşan İYİ Parti Lideri Meral Akşener, “Terörle mücadelede bile hamasetin arkasına sığınan bir güçle mücadele ediyoruz. Terörü bitirdik diye millete yalan söyleyen bir büyük basiretsizlikle mücadele ediyoruz” dedi ve ekledi:

“Sadece iktidarla değil haine hain diyemeyen riyakarlarla da, koltuk meraklısı fırsatçılarla da mücadele ediyoruz. Adı sürekli değişen, terörist başına duyduğu sevdası bir türlü değişmeyen sözde siyasi partinin siyasi meşruiyeti yoktur.”

Akşener, konuşmasına, “Terörü aklamaya kalkanların gazi meclisimizde yeri yoktur. Öcalan Kürtlerin bir değeridir diye yapılan açıklamaların da bu vatanın hiçbir evladında karşılığı yoktur. Kürtler, elinde on binlerin kanı olan bir teröristle bile anılamayacak değerlidir. Kürtler bu ülkenin has ve şerefli evlatlarıdır. Belli ki unutulmuş. Kürtlerin bir değeri diye anılmak istenen bu cani, binlerce masumun canına kıydı. Bu mudur Kürtlerin değeri? Bu cani beşikte uyuyan bebekleri katletti” ifadeleriyle devam etti.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Meclis’teki grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Akşener’in, açıklamalarından satır başları şöyle:

“30 Aralık’ta Sinan Ateş’in katledilişinin sene-i devriyesi. Bir yıl boyunca katillerinin kim olduğu bir türlü bulunamadı. Umarım bundan sonra ortaya çıkar. Ayşe Ateş sadece katledildiği gün acısını paylaşacağı bir açıklama yapacak. İYİ Parti kimliğiyle değil, arkadaşlarımın orada bulunmasını talep ediyorum. İnsan olarak orada olacaksınız. Mekanı cennet olsun Ateş’in. Bir yıl sonra bizlerin gayretiyle de katledenler ortaya çıkarılabilir.

Terörle mücadelede bile hamasetin arkasına sığınan bir güçle mücadele ediyoruz. Terörü bitirdik diye millete yalan söyleyen bir büyük basiretsizlikle mücadele ediyoruz. Sadece iktidarla değil haine hain diyemeyen riyakarlarla da, koltuk meraklısı fırsatçılarla da mücadele ediyoruz. Adı sürekli değişen, terörist başına duyduğu sevdası bir türlü değişmeyen sözde siyasi partinin siyasi meşruiyeti yoktur.

Terörü aklamaya kalkanların gazi meclisimizde yeri yoktur. Öcalan, Kürtlerin bir değeridir diye yapılan açıklamaların da bu vatanın hiçbir evladında karşılığı yoktur. Kürtler, elinde on binlerin kanı olan bir teröristle bile anılamayacak değerlidir. Kürtler bu ülkenin has ve şerefli evlatlarıdır. Belli ki unutulmuş. Kürtlerin bir değeri diye anılmak istenen bu cani, binlerce masumun canına kıydı. Bu mudur Kürtlerin değeri? Bu cani beşikte uyuyan bebekleri katletti.

Buradaki asıl sorun ne Türkiye ile ne Türk milleti ne de Kürtlerle hiçbir bağlantısı bu uzaktan kumandalı değil, bunlara bu cüreti verenler. Asıl sorun, bir belediye kazanmak uğruna teröristin mektubunu okutanlardır. Oy uğruna şekilden şekilde giren partiler, kimi kapının arkasında kimi de kapının önünde yapılan diplomasiler, her seçim öncesinde kapılarında paspas olan siyasetçilerdir.

Buradan iktidara seslenmek istiyorum. Önümüzde yerel seçimler var. Madem terörle mücadele etmek istiyorsunuz, terörle iltisaklı kişilere engel olun. Samimiyseniz kayyum meselesi üzerinden gizli pazarlıkları bırakın. Milletimizi Karagöz Hacivat oyunuyla oyalamayın. Bir kişinin aday olması içinden güvenlik soruşturması var. Önümüzdeki seçimler bir milat olsun. YSK milletimizin önüne terörle iltisaklı kişileri çıkarmasın. Rahatsızlığınızda ciddiyseniz kürsüde şikayet etmek yerine gereğini yapın. Biz varız hodri meydan.

Bir yanda DEM’lilere sevimli görünmek için çabalayanlar, HÜDA PAR’lılara anayasa konuşmasına susanlar var. Herkes sussa da biz İYİ Parti olarak asla susmayacağız. Bu ikiyüzlü tiyatroya asla sessiz kalmayacağız. Devletimizin bütünlüğüne Türklüğümüze dil uzattırmayacağız. Türk Mileti için vasata mahkumiyet bitmiştir. Seçim için yalakalık yapanların devri bitmiştir. Haine hainliğini, çakalın çakallığını teslim etme vaktidir.

Çocuklarımızın eşit şartlarda yetişmesini sağlamak, çağın gereklerine göre eğitim vermek şarttır. Milletin istikbali için hayati öneme sahip bir sorumluluk cemaatlere devredildiğinde ne olur biliyor musunuz? Ortaya paralel bir eğitim sistemi çıkar. Tercih hakkı çocuğun elinden alınır, cemaatin eline teslim edilir. Siz belli ki yaşadıklarımızı çabuk unutmuşsunuz. FETÖ sınavından belli ki siz hiç ders almamışsınız. Belli ki kendinize hiç vazife çıkartmamışsınız.”

Paylaşın

İmamoğlu Ve Yavaş’tan Meral Akşener’e ‘Korkaklar’ Yanıtı

Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu, kendilerini ‘korkaklıkla’ suçlayan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e yanıt verdiler. Mansur Yavaş, “Bu bir Genel Başkan’ın hadi çık ortaya demesi ile yapılabilecek bir şey değildir” dedi.

Haber Merkezi / Ekrem İmamoğlu ise, “Dün konuşmamda ifade ettiğim tariflerimle ya da ilişki tanımlamalarımla ben o defteri kapattım. İşime ve önüme bakıyorum. Süreçte şu anda ifade edebileceğim başka bir şey yok. Ben çünkü gerçekten yoğun bir iş takvimiyle meşgulüm. Eski dost düşman olmaz” ifadelerini kullandı.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu kastederek “çıkın millet sizi istiyor aday olun dedik ama korktular”  açıklamasına Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’ndan tepki geldi.

Tarihi Ulus Hali’nin Açılış Töreni’nin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yavaş, Akşener’in sözlerini, “Benim aday olmamı istiyorsa belki o şekilde önümü açabilirdi” şeklinde değerlendirdi.

Yerel seçimlere vurgu yaparak önceliğinin Ankara olduğunu söyleyen Yavaş, şunları kaydetti: Akşener’in, Kılıçdaroğlu’nun aday olacağına dair çok söylemi oldu. Keşke bunu son ana bırakmadan farklı bir karar alınsaydı, benim aday olmamı istiyorsa belki o şekilde önümü açabilirdi. Korkaklıkla suçlanmak açıkçası zoruma gidiyor. Korkak falan değilim. Önceliğimiz kesinlikle ama kesinlikle Ankara’dır.

Ataköy- İkitelli Metro Hattı Test Sürüşü sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Meral Akşener’in ifadelerine yönelik sorulara yanıt verdi.

İmamoğlu, “Ben dün söyleyeceğimi söyledim. Dün konuşmamda ifade ettiğim tariflerimle ya da ilişki tanımlamalarımla ben o defteri kapattım. İşime ve önüme bakıyorum. Süreçte şu anda ifade edebileceğim başka bir şey yok. Ben çünkü gerçekten yoğun bir iş takvimiyle meşgulüm. Eski dost düşman olmaz. Biz bugün yaşananların tarifini dün yaptığım gibi anlayın lütfen.

Onun dışında küçük küçük detaylar üzerinden konuşmayı artık uygun görmüyorum. Geçmişe hiç dönmeye vaktimiz yok. Geleceğe bakıyoruz. Geleceğe dönük şu anda 16 milyon İstanbullu hatta bütün ülke bizim yaptığımız işlere ve başarılarımıza odaklanmış durumda. Biz Türkiye’nin geleceğinin imza altına alındığı, tariflendiği şehirlerde yöneticileriz. Ben de Mansur Bey de hepimiz artık geleceğe odaklanmış bir biçimde yolumuza devam ediyoruz” diye konuştu.

İYİ Parti Lideri Meral Akşener ne demişti?

İstanbul ve Ankara büyükşehir belediye başkanlığı seçimlerinin İYİ Parti işbirliğiyle kazanıldığını savunan Akşener,  bugün gelinen noktada hür ve müstakil olarak seçimlere girmeye kararı verdiklerini belirtmiş ve bu kararı aldıktan sonra hakaret ve iftiralarla karşı karşıya kaldıklarını söylemişti.

Cumhurbaşkanı Seçimi öncesi Altılı Masa’ya iki isim önerdiğini ancak masadan kovulduğunu savunan Akşener, sözlerini şöyle sürdürmüştü:

“Saraçhane’ye ikinci kere gittim. Bugün sövenler o gün rahmetli anama kadar götürdüler işi. Ne yaptım, boynumu eğdim, kazanalım diye ağzımı açmadım. Millet bu arkadaşları istiyor diye o masaya götürdüm, o masadan kovuldum. İkisi de korktu, kabul etmedi. Ben değil milletin istediğini kabul etmediler. Dün benim için bir milattır. Bugüne kadar hiçbir siyasi partinin iç işlerine ahlaki olarak karışmadık. 30 yıllık siyasi hayatımda hiç bunu yapmadım. Kongre yaptılar, üstümüze kaldı. Bana ne kardeşim sizin kongrenizden. Kim kazanırsa kazansın. Çünkü biz onların müstemlekesi olmuşuz onların kafalarında, öyle bir dünya yok.

Dün anlatılanlara baktığımda sözler veriliyor, insanlar istifa ettiriliyor… Bu bir savaş ilanıysa kabulümdür, can baş üstüne. Çok küçümsemişler bizi. Şimdi sağdan soldan herkesi birleştirmişiz. Ezeli düşman olanları bile kanka olmuş durumda. Onlar hep, biz tek. Canımız sağ olsun, bakalım, görelim ne yapacağız. Ben de şu masanın üstüne kellemi koydum, ister tekme atın yere düşsün ister tekrar buraya koyun sizin elinizde, siz bilirsiniz.”

Paylaşın

İYİ Parti Lideri Akşener: Her Yerde Seçimlere Tek Giriyoruz

31 Mart 2024’te yapılması planlanan yerel seçimlere ilişkin açıklamada bulunan İYİ Parti Lideri Akşener, “Buradan ilan ediyorum. Her yerde seçimlerde tek başına giriyoruz” dedi ve ekledi:

“Her ilçede tek başına giriyoruz. Bunun sonuçlarına olumsu sizindir, başarısızlık olduğu taktirde o sorumluluk benimdir. Hepimiz ona göre çalışacağız. Bedel ödememi istemiyorsanız çalışacaksınız.”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Uşak Teşkilat Buluşması’nda konuştu. Gazete Pencere’nin aktardığına göre; Akşener, İstanbul ve Ankara olmak üzere tüm ilçe ve illerde seçime tek başına gireceklerini söyledi.

Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 120 gün kaldığı Pınarhisar Cezaevi sürecini hatırlatarak İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu için “Erdoğan öğrendi, İmamoğlu da öğrenecek” dedi. Akşener İmamoğlu’nun siyasi yasak aldığı davanın ardından İstanbul Saraçhane’deki desteğine de vurgu yaptı.

Akşener İmamoğlu’nun siyasi yasak aldığı davayla ilgili İstanbul Saraçhane’deki destek açıklamalarını da hatırlattı ve şöyle konuştu: Dün bir aydınlanma yaşadım, çok enteresan. Sayın Erdoğan bilir, İmamoğlu da öğrenecek. Ben Erdoğan hapse giderken ordaydım. Herkesin kaçtığı bir zamanda ordaydım. Çoluğu çocuğuyla ilgilenen bendim. Evinin önündeki polis noktası kaldırırken bendim. Gece yarısı arayan, televizyonlara çıkıp konuşan bendim.

Ama en ağır hakaretleri işiten de ben oldum. Ama Allah büyük. Ben Allah’a hep güvendim, inandım sen doğru ol yeter ki. Aynı şekilde, Saraçhaneye ikinci kere gittim. Bugün sövenler o gün rahmetli anama kadar götürdüler işi. Ne yaptım boynumu eğdim, kazanalım diye ağzımı açmadım. Ne yaptım bu arkadaşları o masaya götürdüm, o masan kovuldum ve ikisi de kabul etmediler. Benim değil, milletin istediğini kabul etmediler. Şimdi dün benim içim bir milattır.

Türkiye’nin geldiği yeri kimse konuşmuyor diyen  Akşener, “Bu sistemle Kandil’den ya da İmralı’dan destek almadan Cumhurbaşkanı seçilmeyi imkansız hale getirdiler. Biz ne dedik İstanbul ve Ankara’da beraber olunur, bu ucube sistemden değişir. Bunu yabamdık. Hür ve müstakil olarak özgür ve bağımsız olarak seçimlere girmeye karar verdik. Yav bu nasıl iştir söylenmedik söz kalmadı. İlk defa Türkiye’yi bir konuda birleştirmişmişiz. Ne mutlu bize. Önce bana sövmek konusunda sonra da birleşmişler” dedi.

“Her yerde seçimlere tek giriyoruz”

“Buradan ilan ediyorum. Her yerde seçimlerde tek başına giriyoruz” diyen Akşener “Her ilçede tek başına giriyoruz. Bunun sonuçlarına olumsu sizindir, başarısızlık olduğu taktirde o sorumluluk benimdir. Hepimiz ona göre çalışacağız. Bedel ödememi istemiyorsanız çalışacaksınız” ifadelerini kullandı.

“Bağımsız bir Türkiye için hayatında ne verebiliyorsa veren gençlerdik. Pek çok haksızlık ve işkencelere uğradık. Ama bu ülkeyi satan muhbirlik yapan kimse çıkmadı. Benim abim MHP Kocaeli İl Başkanıydı 80 ihtilaline kadar. İhtilal olduktan sonra Karabük sanıkları geldi. Ranza telleri ile sağı solu birbirine karıştırarak atarladır. Ranza teli ile işkence görmüş arkadaşlarım vardı. O işkencelere rağmen ‘Kanım aksa da zafer İslam’ derlerdi. Bugünün çakmalarına duyurulur. Bilir misiniz canlı canlı saçın yanması nedir? Bilir misiniz baş parmağımızın bir tahta arasına veya demirin arasına sıkıştırılmasını…”

Paylaşın

İmamoğlu’ndan Akşener’e İsim Vermeden Yanıt

İYİ Parti Lideri Meral Akşener’e isim vermeden yanıt veren İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Yıllarca her oyunu denediler. Bir günümüz bile krizsiz geçmedi. Zannediyorlar ki biz bunları yıldırırız. Biz pes etmeyeceğiz siz pes edeceksiniz. Biz bunlara fırsat vermeyeceğiz” dedi ve ekledi:

“Şimdi de yeni bir oyunla karşı karşıyayız. Omuz omuza mücadele ettiğimiz aynı masayı paylaştığımız birlikte iş ürettiğimiz aynı kaseden çorba içtiğimiz dostlarımızı bize karşı kışkırtıyorlar. Bunu üzülerek takip ediyorum.”

İmamoğlu sözlerine, “Sayıları az da olsa bir kısım dostlar oyuna geliyorlar, bazen hadlerini aşan cümleler kurabiliyorlar. Başından beri biz ne dedik eski dosttan düşman olmaz. Kulaklarımızı kötü sözlere tıkayacağız. Benim Allah’ın bir lütfu, kötü sözleri kulağım hiç duymuyor” şeklinde devam etti.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kurtköy Yaşam Merkezi’nin temel atma töreninde, partisine operasyon çekildiğini, bunun da bir savaş ilanı olduğunu söyleyen Meral Akşener’e isim vermeden cevap verdi.

Akşener’e üstü kapalı yanıt veren İmamoğlu, “Bizim elimizi tutan tutar, tutmayanın kendi takdiri. Kalbimizi kırsalar da biz kalp kırmayacağız. Elimizi itseler de elimizi uzatmaya devam edeceğiz” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yıllarca her oyunu denediler. Bir günümüz bile krizsiz geçmedi. Zannediyorlar ki biz bunları yıldırırız. Biz pes etmeyeceğiz siz pes edeceksiniz. Biz bunlara fırsat vermeyeceğiz.

Şimdi de yeni bir oyunla karşı karşıyayız. Omuz omuza mücadele ettiğimiz aynı masayı paylaştığımız birlikte iş ürettiğimiz aynı kaseden çorba içtiğimiz dostlarımızı bize karşı kışkırtıyorlar. Bunu üzülerek takip ediyorum.

Sayıları az da olsa bir kısım dostlar oyuna geliyorlar, bazen hadlerini aşan cümleler kurabiliyorlar. Başından beri biz ne dedik eski dosttan düşman olmaz. Kulaklarımızı kötü sözlere tıkayacağız. Benim Allah’ın bir lütfu, kötü sözleri kulağım hiç duymuyor.”

İYİ Parti Lideri Akşener ne demişti?

Akşener, partisinin Uşak İl Başkanlığı’nı ziyaretinde, CHP ile ittifak yapılmamasını eleştiren ve İYİ Parti’den istifa eden İBB Grup Başkanvekili İbrahim Özkan’a ismini vermeden yüklendi ve şunları söyledi:

“Genel Başkan’ın haberi yok, belediye meclis üyesi diplomasi yapıyor parti adına. Mesela Ankara’yı paylaşmışlar, İstanbul’u bilmiyorum isimlerine kadar. Mesela Polatlı’ya eski Ankara İl Başkanımız, GİK üyemiz Yetkin Öztürk gelecekmiş. Ama bunlar CHP’den aday olacakmış. Ben öyle anladım konuşmadan. Daha ilginci de Gölbaşı’na da Yakup Odabaşı gelecekmiş. Hiçbirinden haberim yok.

Bu ne demek biliyor musunuz? Bir siyasi partinin içişlerine karışmak demektir. Biz bunu 1997’de Doğru Yol Partisi’nde yaşadık. Ben bu konuda idmanlıyım. Şu an itibariyle savaş ilanı olarak kabul ediyorum. Varım, buyursunlar.”

Paylaşın

İYİ Parti Lideri Akşener’den Rest: Bu Bir Savaş İlanıdır

31 Mart 2024’te yapılması planlanan yerel seçimlere “hür ve müstakil” girme kararının ardından istifaların peş peşe geldiği İYİ Parti’de Genel Başkan Akşener, “Partimize kurumsal operasyon olduğu ortaya çıktı” dedi ve ekledi:

“Ben bu arkadaşın diplomasisinden haberdar değilim. Ama diplomasi yapılan kişilerle konuşabilme yeteneğine sahibim. Genel Başkanın haberi yok. Belediye Meclis üyesi diplomasi yapıyor parti adına.  Bu, bir siyasi partinin içişlerine karışmak demektir. Şu an itibariyle bir savaş ilanı olarak kabul ediyorum. Varım, buyursunlar. Ben idmanlıyım.”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Uşak İl Başkanlığı’nda partisinde yaşanan istifalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Akşener, özetle şunları ifade etti:

“Benim bilgim yok, teşkilat başkanı, yerel yönetimler başkanı onun bilgisi yok neye göre yapılmış. Bir başka soru daha var. İlk defa -ben böyle komplo işlerine pek inanmam da- partimize yönelik kurumsal bir operasyon olduğu ortaya çıktı dün.

En ilginci bu. Çünkü bu diplomasiyi yapan arkadaşımızın yaptığı diplomasiden haberdar değilim, ama diplomasi yapılan kişilerle konuşabilme yeteneğine sahibim. Nasıl oluyor bu iş. Genel Başkan’ın haberi yok, belediye meclis üyesi diplomasi yapıyor parti adına.

Ankara’yı paylaşmışlar, İstanbul’u bilmiyorum isimlerine kadar. Mesela Polatlı’ya eski Ankara İl Başkanımız, GİK üyemiz Yetkin Öztürk gelecekmiş. Ama bunlar CHP’den aday olacakmış… Ben öyle anladım konuşmadan. Daha ilginci de Gölbaşı’na da Yakup Odabaşı gelecekmiş. Hiçbirinden haberim yok.

Bu ne demek biliyor musunuz? Bir siyasi partinin içişlerine karışmak demektir. Biz bunu 1997’de Doğru Yol Partisi’nde yaşadık. Ben bu konuda idmanlıyım. Şu an itibariyle savaş ilanı olarak kabul ediyorum. Varım, buyursunlar.”

Paylaşın

İYİ Parti Lideri Akşener, Yarın “Özü Başımıza” İçin De Pişmanlık Duyar Mı?

İYİ Parti Lideri Meral Akşener’in “Şimdiki aklım olsa masaya dönmezdim. Benim asıl özeleştirim o. Bu yüzden özü başımıza gidiyoruz” şeklindeki pişmanlık ifadeleri parti içinde eleştiri konusu oldu.

Bir siyasetçinin bu şekilde konuşmasının doğru olmadığını söyleyen İYİ Partili bir siyasetçi, “Siyasetçi aldığı kararları değerlendirir ama bunu yaparken ‘pişmanlık’ ifadesini kullanamaz. Bu güvensizliği büyütür. Yarın ‘özü başına’ kararından pişmanlık duymayacağını kim garanti edecek? Nasıl güvenecek insanlar?” diye sordu.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener geçtiğimiz hafta Trabzon ziyaretinde Altılı Masa ile ilgili çok konuşulacak bir açıklama yaptı. “Şimdiki aklım olsa masaya dönmezdim. Benim asıl özeleştirim o. Bu yüzden özü başımıza gidiyoruz” diyen Akşener bir de özür diledi.

Gazete Duvar’da yer alan habere göre; Akşener’in pişmanlık ifadeleri parti içinde eleştiri konusu oldu. Bir siyasetçinin bu şekilde konuşmasının doğru olmadığını söyleyen İYİ Partili bir siyasetçi, “Siyasetçi aldığı kararları değerlendirir ama bunu yaparken ‘pişmanlık’ ifadesini kullanamaz. Bu güvensizliği büyütür. Yarın ‘özü başına’ kararından pişmanlık duymayacağını kim garanti edecek? Nasıl güvenecek insanlar?” diye sordu.

Öte yandan İYİ Parti’nin yerel seçimlere “hür ve müstakil” girme kararının tartışması sürüyor. CHP’li yetkililer kamuoyu önünde yumuşak mesajlar verse de kulislerde karara dönük tepkisi sert.

İYİ Parti’nin iş birliğini reddetmesinin rasyonel bir karar olmadığını söyleyenler, “Akşener görevini yapıyor, CHP’ye kaybettirmeye dönük bir devlet aklı çalışıyor” iddiasında. Bu iddiada bulunanlara göre İYİ Parti kararının arkasındaki asıl hedef 2028 Cumhurbaşkanlığı seçimi. Gelecek seçimde İmamoğlu’nun olası adaylığının ilk yenilgisi yaşatılarak sakatlanmaya çalışıldığı ileri sürülüyor.

Paylaşın

İYİ Parti’de “İBB Meclisi” Krizi: Bütün Üyeler Disipline Sevk Edildi

İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Yücel Coşkun, “İYİ Partimizin İBB Grup Başkanvekilinin istifası, dün bir araya geldiğimiz bir toplantının ardından bizzat şahsım tarafından istenmiş ve İbrahim Özkan da bu doğrultuda görevinden istifa etmiştir” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Buna rağmen bazı İYİ Parti İBB Meclis Üyelerinin, bilgim dışında ve teamüllere aykırı olarak kendisini yeniden Grup Başkanvekili seçmesi kabul edilemez. Bu doğrultuda, bu kararın altında imzası bulunan bütün İBB Meclis Üyelerinin “kesin ihraç” talebiyle disipline sevk edilmiştir.”

Meral Akşener’in talebi üzerine istifa eden İYİ Parti İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclis Grup Başkanvekili İbrahim Özkan, İYİ Partili meclis üyelerinin oylarıyla yeniden Grup Başkanvekili seçildi.

İYİ Parti İBB Meclis üyelerinin, teamüllere aykırı şekilde İbrahim Özkan’ı yeniden Grup Başkanvekili olarak seçmelerinin ‘kabul edilemez’ olduğunu ifade eden İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Yücel Coşkun, bu kararın altında imzası olan meclis üyelerinin ihraç talebiyle disipline sevk edildiğini belirterek şu açıklamayı yaptı:

“İYİ Partimizin İBB Grup Başkanvekilinin istifası, dün bir araya geldiğimiz bir toplantının ardından bizzat şahsım tarafından istenmiş ve İbrahim Özkan da bu doğrultuda görevinden istifa etmiştir. Buna rağmen bazı İYİ Parti İBB Meclis Üyelerinin, bilgim dışında ve teamüllere aykırı olarak kendisini yeniden Grup Başkanvekili seçmesi kabul edilemez. Bu doğrultuda, bu kararın altında imzası bulunan bütün İBB Meclis Üyelerinin “kesin ihraç” talebiyle disipline sevk edilmiştir. ”

İbrahim Özkan, partisinin 31 Mart 2024’te yapılması planlanan yerel seçimlerde ittifak yapmama kararını eleştirerek şu ifadeleri kullanmıştı:

“Teşkilatlara rağmen siyaset yapılmaz. Genel İdare Kurulu’nun vermiş olduğu bir karar var. Bu karar nasıl değiştirilebilir. Ayetleri tefsirciler tartışabiliyor. Genel İdare Kurulu, Genel Başkana yetki verdi. Şuan böyle bir yetki yok. Bence istişare kanallarının kapanması diye bir şey yok. 20 Şubat’a kadar bu süreç devam edebilir. Somut bir öneri getirilirse, Genel Başkan nezaketli bir insan. Genel kanaat işbirliği yapılması yönündedir.”

Salim Ensarioğlu’da disipline sevk edilmişti

Dün de İYİ Parti Milletvekili Mehmet Salim Ensarioğlu, sosyal medyadaki Şeyh Said paylaşımları nedeniyle disipline sevk edilmişti. İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, Ensarioğlu’nun “İYİ Parti’nin kuruluşundaki temel değerlerini ve bugüne kadar sürdürdüğü siyasi mücadele ve tutumunu yok sayan açıklamalarının asla kabul etmediklerini” dile getirmişti.

Zorlu, “Milli Mücadelenin ruhuna ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu iradesinin ortaya koyduğu tarihi ve milli gerçeklere aykırı paylaşımını reddediyoruz. Böyle bir anlayışın partimizle hiç bir ilişkisi yoktur ve bundan sonra da olamayacaktır. Söz konusu paylaşımla alakalı, genel başkanımızın talimatlarıyla, gereken disiplin süreci ivedilikle başlatılmıştır” demişti.

Ensarioğlu Şeyh Said’in isminin Diyarbakır’da bir bulvara verilmesine ilişkin başlayan tartışmalar hakkında şunları söylemişti: “Son günlerde Diyarbakır’da bir bulvara bölgemizin en önemli değerlerinden Şeyh Said efendinin isminin verilmesi üzerinden başlayan tartışmalarda bölgenin toplumsal ve dini değerlerinden birine dönüşen Şeyh Said’e yönelik ithamları şiddetle reddediyorum.

Bu tür ithamları ifade edenler toplumsal kutuplaşmayı derinleştirmek dışında herhangi bir amaca hizmet etmeyenlerdir. Biz toplumun tüm değerlerine saygı ve hürmeti bir hafıza barışı olarak görüyoruz. Bu minvalde daha önce de defalarca dile getirdiğim üzere Şeyh Said gibi büyük değerlere dönüşen Beddiüzzaman Said Nursi ve Seyid Rıza’nın da mezar yerlerinin açıklanması hafıza barışına hizmet edecektir.

Anılan değerlerin mezar yerleri aleni bir değer iken devlet sırrı diye ifadelendirilmesi akla ziyan olmakla beraber hafıza barışına hizmet etmemektedir. Ülkemizde öncelikli olarak bir hafıza barışından başlanıp huzur ikliminin kalıcı olarak sağlanmasının tüm kesimlerin dahli ile mümkün olabileceği inancının kırılmasına müsade etmeyeceğimizi ilgili taraflar bilmelidir. Ayrıca bu inancı taşıyan ilgili kamuoyunun taşıdığı bu inancını daha yüksek bir sesle dile getirmesini temenni ediyorum.”

Paylaşın