2022 Yılında Her Gün En Az 5 İşçi İş Kazasında Hayatını Kaybetti

2022 yılında en az 1843 işçi çalışırken hayatını kaybetti. Bu her gün en az 5 işçinin iş kazasında hayatını kaybettiği anlamına geliyor. AK Parti’nin iktidar yılları boyunca iş kazalarında en az 30 bin 546 işçi hayatını kaybetti.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG Meclisi), 2022’deki iş cinayetleri bilançosuna göre bu yılda en az 1843 işçi çalışırken hayatını kaybetti.

Ocak’ta 120, Şubat’ta 109, Mart’ta 123, Nisan’da 130, Mayıs’ta 178, Haziran’da 189, Temmuz’da 172, Ağustos’ta 189, Eylül’de 161, Ekim’de 163, Kasım’da 128 ve Aralık’ta da en az 181 iş cinayeti yaşandı.

Bu her gün en az 5 işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiği anlamına geliyor. İSİG Meclisi verileri paylaşırken “en az” vurgusu yapıyor çünkü tespit ettikleri verilerin yüzde 68’ini ulusal basından, yüzde 32’sini ise bildirimlerden elde ediyor.

İSİG Meclisi’ne göre AKP’nin iktidar yılları boyunca iş cinayetlerinde en az 30 bin 546 işçi hayatını kaybetti.

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 30 Haziran 2012’de Resmi Gazete’de yayınlanmasının ardından sonraki süreçte yine İSİG Meclisi’nin verilerine göre 2013’te en az 1235, 2014’te 1886, 2015’te 1730, 2016’da 1970, 2017’de 2 bin 6, 2018’de 1923, 2019’da 1736, 2020’de 2 bin 427, 2021’de 2 bin 170 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.

Ölenlerin yüzde 95’i sendikasız

2022’deki 1843 iş cinayetinin istihdam biçimlerine göre dağılımı 1600 ücretli (işçi ve memur) ve 243 kendi nam ve hesabına çalışan (çiftçi ve esnaf) şeklinde oldu. Ölenlerin yüzde 87’sini ücretliler yüzde 13’ünü ise kendi nam ve hesabına çalışanlar oluşturdu.

Hayatını kaybeden 1843 kişiden 108’i kadın işçi, 1735’i ise erkek işçilerdi. Ölenlerin sadece 92’si (yüzde 4,99) sendikalı işçiydi. 1751’i ise (yüzde 95,01) sendikasız işçiydi.

2022’de 18 yaş altı 64 çocuk/genç işçi hayatını kaybetti. İş cinayetlerinin yaş gruplarına göre dağılımı şöyle:

  • 14 yaş ve altı 27 çocuk işçi,
  • 15-17 yaş arası 37 çocuk/genç işçi,
  • 18-29 yaş arası 390 işçi,
  • 30-49 yaş arası 756 işçi,
  • 50-64 yaş arası 428 işçi,
  • 65 yaş ve üstü 99 işçi,
  • Ve yaşı belirlenemeyen 106 işçi.

90 mülteci/göçmen işçi hayatını kaybetti

Yine bu yılda iş cinayetlerinde hayatını kaybeden işçilerden 90’ı mülteci/göçmendi. Ölen işçilerin 39’u Suriye’den, 20’si Afganistan’dan, 8’i Türkmenistan’dan gelmişti. 5’er işçi de İranlı ve Özbekistanlı; 3 işçi Rusyalı; 1’er işçi ise Azerbaycanlı, Belaruslu, Endonezyalı, Iraklı, Kuveytli, Nijeryalı, Pakistanlı, Sırbistanlı, Ukraynalı ve Yunanistanlıydı.

En çok ölüm inşaat, yol işkolunda 

2022’de iş cinayetlerinin işkollarına göre dağılımı şöyle:

  • İnşaat, yol işkolunda 374 işçi,
  • Tarım, orman işkolunda 359 emekçi (186 işçi ve 173 çiftçi),
  • Taşımacılık işkolunda 220,
  • Madencilik işkolunda 105,
  • Metal işkolunda 101,
  • Ticaret, büro, eğitim, sinema işkolunda 99,
  • Belediye, genel işler işkolunda 97,
  • Konaklama, eğlence işkolunda 95,
  • Sağlık, sosyal hizmetler işkolunda 61,
  • Enerji işkolunda 52,
  • Gemi, tersane, deniz, liman işkolunda 43,
  • Petro-kimya, lastik işkolunda 35,
  • Tekstil, deri işkolunda 32,
  • Savunma, güvenlik işkolunda 31,
  • Gıda, şeker işkolunda 22,
  • Ağaç, kâğıt işkolunda 22,
  • Çimento, toprak, cam işkolunda 16,
  • Basın, gazetecilik işkolunda 7,
  • İletişim işkolunda 5;
  • Banka, finans, sigorta işkolunda 3,
  • Ve çalıştığı işkolu belirlenemeyen 64 işçi…

En çok ölüm nedeni trafik, servis kazası 

İş cinayetlerinin nedenlerine göre dağılımı ise şöyle:

  • Trafik, servis kazası nedeniyle 422 işçi,
  • Ezilme, göçük nedeniyle 347,
  • Yüksekten düşme nedeniyle 295,
  • Kalp krizi, beyin kanaması nedeniyle 201,
  • Patlama, yanma nedeniyle 97,
  • Elektrik çarpması nedeniyle 78,
  • Zehirlenme, boğulma nedeniyle 77,
  • İntihar nedeniyle 71,
  • Şiddet nedeniyle 68,
  • Covid-19 nedeniyle 46,
  • Nesne çarpması, düşmesi nedeniyle 27,
  • Kesilme, kopma nedeniyle 14,
  • Diğer nedenlerden dolayı da 100 işçi…

Rapordan çıkanlar

İSİG Meclisi 2022’deki iş cinayetleriyle ilgili raporda şu noktalara dikkat çekti:

İş cinayetleri bu yıl da “mevsimlik çalışmanın arttığı” (havaların ısınmasıyla esas olarak tarım işkolundaki mobilizasyon ve üretim artışıyla) Mayıs-Eylül periyodunda artış gösterdi. Ancak genel olarak baktığımızda da ucuz emek cenneti haline çevrilen Türkiye’de bu yıl iş cinayetlerinde kısmi artış var.

İş cinayetlerinin yoğunlaştığı (953 işçi ölümü) üç işkolu bulunuyor. ‘Güvencesiz çalışma’nın hakim olduğu inşaat, tarım ve taşımacılık. Uzun çalışma saatleri, yoğun çalışma, sigortasız çalışma ve her türlü kuralsızlığın hakim olduğu bu işkollarında sendikal örgütlenme yok gibi ya da zayıf ve belli mesleklerde öbekleniyor.

İnşaatlarda dış cephe iskele, çatı, asansör boşluğu vb. yüksekten düşmeler ölümlerin yarıdan fazlasını oluştururken diğer iki temel neden ise ezilme/göçük ile elektrik çarpmaları.

Diğer yandan özellikle mevsimlik tarım işçilerinin çalıştıkları bölgelere ya da tarlaya yolculuğu sırasında uygun olmayan ulaşım araçlarının kullanılması, eskiyen traktörler, işçilerin barınma-dinlenme-temizlik alanlarının yetersizliği, kene ısırmaları vb. ölümlerin temel nedenlerini oluşturuyor.

En çok işçi ölümünün meydana geldiği üçüncü işkolu ise taşımacılık. Yoğun çalışma, mobbing, uzun çalışma saatleri, uygun olmayan yollar ve araçlar, beslenme ve uyku düzensizliği vb. sorunlar iş cinayetlerine davetiye çıkarıyor. Ölümlerin yüzde 75’ini trafik kazaları oluştururken diğer önemli bir neden ise çalışma koşullarına bağlı kalp krizleri.

Bu yıl moto kurye ölümleri de bu nedenlerden dolayı ölümlerin arttığı bir meslek olarak öne çıkıyor. Pandemi ile birlikte giderek genişleyen ve işçi profilinin çoğunlukla 20’li yaşların başında olduğu sektörde işçi sağlığı açısından en net sonuç ortada: 2022’de en az 55 moto kurye iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.

Diğer yandan sanayi işkollarındaki ölümler ilk üç sırada olmasa da sanayinin çok farklı işkollarında (maden, metal, enerji, tekstil, kimya, gıda vd.) olduğu gerçeğinin altını çizmek gerekiyor. Aslında bu işkollarının toplamını aldığımızda “sektörel olarak en fazla ölüm sanayide” meydana geliyor. Özellikle sendikasızlaştırmanın sonuçlarının ortaya çıktığı ve genç işçi ölümlerinin yoğunlaştığını gözlemliyoruz.

İş cinayetlerinin bir numaralı nedeni trafik, servis kazaları. Ancak bu ölümler iş cinayeti olarak değil trafik kazası olarak görülüyor. Sanayi işkollarında iş cinayetlerinin oransal olarak artışı ile birlikte ezilme, patlama, yanma, elektrik çarpması, zehirlenme vb. ölüm nedenlerinde de gözle görülür bir yaygınlaşma mevcut. Sağlık ve eğitim emekçilerine yönelik işyerlerinde yaygın bir şiddet yaşanıyor.

Ekonomik kriz, mobbing ve fazla çalışmaya bağlı işçi intiharları devam etmektedir. Özellikle geçinemeyen işçilerin banka ve tefecilerden aldıkları borçları geri ödeyememeleri sonucu yapılan baskılar bu intiharların önemli bir nedeni. Yine genç işçi, işsizlerin güvencesizleştirme kıskacında geleceksizleştirilmeleri intiharların diğer önemli nedeni.

Aşırı-yoğun-fazla-sağlıksız çalışmaya, beslenme-barınma-yaşam koşullarına bağlı kalp krizi ve beyin kanaması gibi ani işyeri ölümleri de artarak sürüyor.

Bir yandan tüm iş cinayetlerinde ölen işçilerin yüzde 5’i sendikalıdır tespitiyle “sendikalı olmak iş cinayetlerini önler” diyebiliriz. Diğer yandan Amasra örneğini de değerlendirince “sadece sendikalı olmak yetmez örgütlü de olmak gerekir” demek lazım. Zira iş cinayetlerini işçi örgütlülüğü, işçi denetimi önler; sendikaya üye olmak ve toplu sözleşme imzalamak, Soma’da olduğu gibi Amasra’da da bu örgütlülüğün ve denetimin hayata geçirilmediğini göstermiştir.

NOT: İSİG Meclisi iş kazalarını iş cinayetleri olarak adlandırıyor.

Paylaşın

11 Ayda Bin 638 İşçi, İş Kazalarında Hayatını Kaybetti

Kasım ayında en az 127 işçi, iş kazalarında yaşamını yitirirken, hayatını kaybeden işçilerden 7’si çocuktu. 2022 yılının ilk on bir ayında ise en az bin 658 işçi hayatını kaybetti. Bu, her gün en az 5 işçinin çalışırken yaşamını yitirdiği anlamına geliyor.

Haber Merkezi / İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), Kasım ayı iş cinayetleri raporunu açıkladı. İSİG, iş kazalarını iş cinayetleri olarak tanımlıyor.

İSİG’in raporuna göre, kasım ayında en az 127 işçi, iş kazalarında yaşamını yitirirken, hayatını kaybeden işçilerden 7’si çocuktu. Rapora göre, yılın ilk 11 ayında iş cinayetlerinde 61’i çocuk olmak üzere en az 1638 işçi hayatını kaybetti. İş cinayetlerinde yaşamını yitirenlerin 94’ü kadın, 1564’ü erkekti.

İSİG’in yayınladığı raporda şu tespitlere yer verildi:

İş cinayetlerinin yoğunlaştığı üç işkolu bulunuyor. Güvencesiz çalışmanın hakim olduğu inşaat, tarım ve taşımacılık. Uzun çalışma saatleri, yoğun çalışma, sigortasız çalışma ve her türlü kuralsızlığın hakim olduğu bu işkollarında sendikal örgütlenme yok gibi ya da zayıf ve belli mesleklerde öbekleniyor. Bu yıl moto kurye ölümleri de bu nedenlerden dolayı ölümlerin arttığı bir meslek olarak raporlarımızda öne çıkıyor. Şu ana kadar 50 moto kurye iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Diğer yandan sanayi işkollarındaki ölümler ilk dört sırada olmasa da sanayinin çok farklı işkollarında (maden, metal, enerji, tekstil, kimya, gıda vd.) olduğu gerçeğinin altını çizmek gerekiyor. Aslında bu işkollarının toplamını aldığımızda “sektörel olarak en fazla ölüm sanayide” meydana geliyor.

İş cinayetlerinin bir numaralı nedeni trafik, servis kazaları. Ancak bu ölümler iş cinayeti olarak değil trafik kazası olarak görülüyor. Oysa tır, kamyon, otobüs, servis minibüsü, taksi şoförleri uzun çalışma saatlerinde ve neredeyse dönüşümsüz çalışmaktalar. Diğer yandan araçların yeterli bakımı yapılmıyor ve eski araçlar kullanılıyor, yol aydınlatması veya düzenlemelerinde sorunlar var vb. Şoför ölümleri bir iş cinayetidir, yine servislerde birçok işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetmektedir. Ayrıca trafik kazaları birçok yurttaşında ölümüne neden olduğu için bir halk sağlığı sorunudur.

Bu yılın ilk on bir ayında 61 çocuk işçi hayatını kaybetmiş durumda. Dikkat çeken iki husus var. Birincisi “14 yaş ve altında çalışırken ölen çocukların sayısı arttı.” İkinci olarak ölümlerin merkezinde her yıl olduğu gibi tarım yer alırken “MESEM projeleriyle gündeme gelen stajyer/çırak ölümlerinde de artış” gözüküyor. Diğer yandan EYT tartışmalarının gündemde olduğu bir süreçte 51 yaş ve üzerinde 435 emekçi ölümünü kaydetmiş olduğumuz gerçeğinin altını çizmek istiyoruz.

Sayısı giderek artan göçmen işçilerin iş cinayeti sonucu ölümleri de artıyor. Bu yıl 84 göçmen işçi hayatını kaybetti. Bu işçilerin yüzde 67’si ise Suriyeli ve Afganistanlı. Bu durum Türkiye’de “göçmen işçiliğin mültecilik temelinde hayata geçtiği” gerçeğini ortaya koyuyor. Göçmen işçi ölümlerinin bir kısmında kimlik bilgilerine bile ulaşamıyoruz. Yine birçok göçmen işçinin kayıtsız oldukları için iş cinayetlerinin saklandığını da unutmamak gerekli.

İş cinayetlerinde ölen işçilerin 89’u sendikalı (Bu işçilerin 42’si Bartın Amasra’daki maden patlamasında hayatını kaybetti). Bir yandan tüm iş cinayetlerinde ölen işçilerin yüzde 5’i sendikalıdır tespitiyle “sendikalı olmak iş cinayetlerini önler” diyebiliriz. Diğer yandan Amasra örneğini de değerlendirince “sadece sendikalı olmak yetmez örgütlü de olmak gerekir” demek lazım. Zira iş cinayetlerini işçi örgütlülüğü, denetimi önler; sendikaya üye olmak ve toplu sözleşme imzalamak, Soma’da olduğu gibi Amasra’da da bu örgütlülüğün ve denetimin hayata geçirilmediğini göstermiştir.

İş cinayetleri esas olarak sanayileşmiş büyükşehirlerde yoğunlaşıyor. Diğer yandan tarımsal bölgelere ve her şehirdeki inşaat faaliyetlerine dikkat çekmek gerekiyor. Yine Anadolu şehirlerinin neredeyse tamamına yayılan OSGB gerçekliği var. On bir ayda iş cinayeti tespit edemediğimiz tek şehir ise Bitlis.

2022 yılının ilk on bir ayında iş cinayetlerinin istihdam biçimlerine göre dağılımına baktığımızda 1440 ücretli (işçi ve memur) ve 218 kendi nam ve hesabına çalışan (çiftçi ve esnaf) hayatını kaybetti. Yani ölenlerin yüzde 87’sini ücretliler yüzde 13’ünü ise kendi nam ve hesabına çalışanlar oluşturuyor…

İş kollarına göre iş cinayetleri

2022 yılının ilk on bir ayında iş cinayetlerinin işkollarına göre dağılımı şöyle: İnşaat, Yol işkolunda 338 işçi; Tarım, Orman işkolunda 327 emekçi (166 işçi ve 161 çiftçi); Taşımacılık işkolunda 194 işçi; Madencilik işkolunda 100 işçi; Metal işkolunda 92 işçi; Belediye, Genel İşler işkolunda 87 işçi; Ticaret, Büro, Eğitim, Sinema işkolunda 86 emekçi; Konaklama, Eğlence işkolunda 81 işçi; Sağlık, Sosyal Hizmetler işkolunda 58 işçi; Enerji işkolunda 48 işçi; Gemi, Tersane, Deniz, Liman işkolunda 39 işçi; Petro-Kimya, Lastik işkolunda 32 işçi; Tekstil, Deri işkolunda 29 işçi; Savunma, Güvenlik işkolunda 29 işçi; Ağaç, Kâğıt işkolunda 20 işçi; Gıda, Şeker işkolunda 19 işçi; Çimento, Toprak, Cam işkolunda 14 işçi; Basın, Gazetecilik işkolunda 7 işçi; Banka, Finans, Sigorta işkolunda 3 işçi; İletişim işkolunda 2 işçi; Elimizdeki veriler ışığında çalıştığı işkolunu belirleyemediğimiz 53 işçi hayatını kaybetti…

Nedenlerine göre iş cinayetleri

2022 yılının ilk on bir ayında iş cinayetlerinin nedenlerine göre dağılımı şöyle: Trafik, Servis Kazası nedeniyle 376 işçi; Ezilme, Göçük nedeniyle 309 işçi; Yüksekten Düşme nedeniyle 260 işçi; Kalp Krizi, Beyin Kanaması nedeniyle 179 işçi; Patlama, Yanma nedeniyle 92 işçi; Elektrik Çarpması nedeniyle 76 işçi; Zehirlenme, Boğulma nedeniyle 71 işçi; Şiddet nedeniyle 65 işçi; İntihar nedeniyle 62 işçi; Covid-19 nedeniyle 45 işçi; Nesne Çarpması, Düşmesi nedeniyle 22 işçi; Kesilme, Kopma nedeniyle 13 işçi; Diğer nedenlerden dolayı 88 işçi hayatını kaybetti…

Yaş gruplarına göre iş cinayetleri

2022 yılının ilk on bir ayında iş cinayetlerinin yaş gruplarına göre dağılımı şöyle: 14 yaş ve altı 26 çocuk işçi, 15-17 yaş arası 35 çocuk/genç işçi, 18-27 yaş arası 275 işçi, 28-50 yaş arası 791 işçi, 51-64 yaş arası 342 işçi, 65 yaş ve üstü 93 işçi, yaşını bilmediğimiz 96 işçi hayatını kaybetti…

2022 yılının ilk on bir ayında 84 mülteci/göçmen işçi hayatını kaybetti. Bu işçilerin geldikleri ülkelere bakarsak: 39 işçi Suriyeli; 18 işçi Afganistanlı; 7 işçi Türkmenistanlı, 4 işçi Özbekistanlı; 3’er işçi İranlı ve Rusyalı; 1’er işçi Azerbaycan, Belaruslu, Endonezyalı, Iraklı, Kuveytli, Nijeryalı, Pakistanlı, Sırbistanlı, Ukraynalı ve Yunanistanlı…

2022 yılının ilk on bir ayında iş cinayetlerinde ölenlerin 89’u (yüzde 5,36) sendikalı işçi, 1569’u ise (yüzde 94,64) sendikasız. Sendikalı işçiler madencilik, metal, belediye, kimya, enerji, sağlık, taşımacılık, tarım, iletişim, eğitim, tersane ve güvenlik işkollarında çalışıyordu.

Paylaşın

On Yılda En Az 616 Çocuk, İş Kazalarında Yaşamını Yitirdi

2013 yılından bugüne geçen on yılda en az 616 çocuk çalışırken hayatını kaybetti. Bu çocukların 96’sı kız çocuğu 520’si oğlan çocuğuydu. Aynı dönemde tüm yaş gruplarında toplam 18 bin 683 iş kazası sonucu ölüm meydana geldi.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla 2013-2022 dönemini kapsayan Çocuk İş Cinayetleri Raporu’nu açıkladı. İSİG Meclisi’nin raporu, son on yılda en az 616 çocuğun iş cinayetlerinde hayatını kaybettiğini ortaya koydu.

Buna göre, 2013-2022 yılları arasında hayatını kaybeden çocukların 211’i 14 yaş ve altında, 405’i ise 15-17 yaş grubundaydı.

Resmi kaynakların çocuk işçiliğine ilişkin verilerinin “kısıtlı ve çelişkili” olduğunu, “güncel olmadığını” ve “gerçekleri yansıtmadığını” Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) “Yıllık İş Kazası İstatistikleri” verileri üzerinden örnekleyen İSİG Meclisi, ardından kendi verilerini paylaştı.

Tüm yaş gruplarında 18 bin 683 iş cinayeti

İSİG Meclisi iş cinayetleri raporlarına göre; 2013 yılından bugüne geçen on yılda en az 616 çocuk çalışırken hayatını kaybetti.

Bu çocukların 96’sı kız çocuğu 520’si oğlan çocuğuydu.

Çocukların dördü 4 yaşında, beşi 5 yaşında, dördü 6 yaşında, beşi 7 yaşında, 12’si 8 yaşında, 12’si 9 yaşında, 24’ü 10 yaşında, 13’ü 11 yaşında, 32’si 12 yaşında, 39’u 13 yaşında, 61’i 14 yaşında, 87’si 15 yaşında, 123’ü 16 yaşında ve 195’i 17 yaşındaydı.

İSİG Meclisi’nin verilerine göre, bu dönemdeki tüm yaş gruplarında toplam 18 bin 683 iş cinayeti sonucu ölüm meydana gelmiştir.

2003-2022 Çocuk İş Cinayetleri Raporu’ndan öne çıkanlar şöyle:

“4 ve 5 yaşlarında çalışırken ölen dokuz çocuk tespit etmiş durumdayız. Bu durum çocuk işçiliğin bu yaşlarda başladığı anlamına geliyor.

Çocuk işçi ölümlerinin 65,7’sini 15-17 yaş grubundakiler oluştururken 14 yaş ve altında bu oran yüzde 34,3.

İş cinayetlerinde ölen çocukların yüzde 57,3’ü tarım, yüzde 19,5’i sanayi, yüzde 12,8’i hizmet ve yüzde 10,4’ü inşaat sektöründe çalışıyordu.

İş cinayetlerinde ölen çocukların yüzde 77,4’ü ücretli veya yevmiyeli, yüzde 32,6’sı ücretsiz aile işçisi/kendi hesabına (yüzde 20’si çiftçi ve yüzde 12,6’sı esnaf) çalışandı.”

İSİG Meclisi’nin raporu ayrıca hayatını kaybeden 616 çocuk işçiden 70’inin göçmen/mülteci olduğunu da ortaya koydu.

Ölüm sebebi bilinen 616 çocuktan yüzde 28’i trafik servis kazaları sebebiyle yaşamını yitirirken, iş cinayetlerinin yüzde 17’sinin sebebi zehirlenme veya boğulma, yüzde 13’ünün sebebi ezilme veya göçüktü.

“Çocuk işçiliği yasaklanmalı”

İSİG Meclisi, “çocuk işçiliğin getirildiği durumu ve çocuk iş cinayetlerinin bir ‘çocuk emek sömürüsü’ politikası olduğunun” altını çizerek Türkiye’deki çocuk işçiliği karşısında taleplerini özetle şöyle sıraladı:

Ucuz çocuk işgücünü teşvik eden ve bunun altyapısını oluşturan eğitim sistemi ve eğitim politikalarına son verilmelidir. Tüm çocuklara parasız ve nitelikli eğitim imkanı sağlanmalıdır.

Çocuk emeğiyle ilgili veriler bilimsel, güvenilir ve düzenli bir şekilde yayınlanmalıdır.

Kayıt-dışı çocuk işçi çalıştırılan kişi ve kurumlara göz yumulmamalı, caydırıcı cezalar verilmelidir.

Yasadışı çocuk işçi çalıştırmayı önlemeye yönelik tedbirler alınmalı, denetimler etkin ve sıkı bir şekilde yapılmalı, ilgili mevzuatlar yürürlüğe koyulmalıdır.

Tüm çocuklar ücretsiz ve detaylı sağlık taramasından geçirilmelidir. Yeterli, sağlıklı ve dengeli beslenme imkânı sağlanmalı, bağışıklık sistemleri kuvvetlendirilmelidir.

Çocuk işçilik yasaklanmalıdır.

Not: İSİG iş kazalarını iş cinayetleri olarak tanımlıyor

Paylaşın

20 Yılda 30 bin 224 İşçi İş Kazalarında Hayatını Kaybetti

Ekim ayında en az 158 iş kazalarında yaşamı yitirirken, 2022’nin ilk 10 ayında ise 1521 işçi iş kazalarında hayatını kaybetti. AK Parti’nin iktidarda olduğu 20 yılda en az 30 bin 224 işçi iş kazalarında yaşamını yitirdi.

Haber Merkezi / İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG Meclisi) aylık olarak raporlaştırdığı iş cinayetlerinin Ekim bilançosunu paylaştı.

Üç bölümden oluşan raporun ana gündemini Amasra’da 41 işçinin öldüğü maden patlamasıydı. “Güneşi görebilmek için karanlığı kazan 41 maden işçisi katledildi” diyen İSİG Meclisi, Amasra için Karadon, Elbistan, Kozlu, Soma, Ermenek, Şırnak maden katliamlarına bir yenisinin eklendiğini söyledi.

Maden faciasının bilirkişi raporundan tespitler yaparak patlamanın önüne geçilebileceğini ifade etti.

İSİG Meclisi, Sayıştay ve Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun (TTK) kendi iç raporlarına rağmen önlem almayan, bütçe ayırmayan TTK’yi, Maden Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nü, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nı ve Çalışma ve Sosyal Güvelik Bakanlığı’nı katliamdan birinci derecede sorumlu tuttu.

AKP’li yıllarda cinayetler: Neo-liberal politikaların sonucu

İSİG Meclisi ayrıca Türkiye’nin AKP iktidarıyla yönetildiği son 20 yıldaki iş cinayetleri üzerinde durdu.

İktidarın neo-liberal politikalarının işçileri öldürdüğünü belirtti. 2013’te çıkartılan 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nı hatırlatan İSİG Meclisi “Türkiye toplumunun yüzde 80’i proleterleştirildi” dedi.

“Tuzla Tersaneleri, Davutpaşa/OSTİM, Soma, Torunlar, Ermenek, Covid, Silikozis, Asbest, Bartın ve niceleri… Sonuç ortada!” diyerek örneklendirme yaptı. Raporda şöyle dedi:

“Güvencesizliği bugünün proleter çalışma ve yaşam disiplini haline getiren AKP’nin iktidar yılları boyunca İş Cinayetlerinde 30 bin 224 işçi hayatını kaybetti. İş cinayetleri sonrasında ise adaletsizlik, cezasızlık sürdü, sürüyor. Davalarda asıl sorumlular mahkemeye çıkartılamadığı gibi tali sorumlular kısa süreli hapis cezalarına çarptırılıyor, bu cezalar para cezasına çevriliyor ve 24 ay taksitlendiriliyor.

“İşyerlerinde işçilere karşı bir savaş yaşanıyor… Hangi savaşta bu kadar arkadaşımızı kaybediyoruz? Tehlikeli işlerde çalışanlar -ki ilk akla gelen maden işçileri- ailesiyle vedalaşmadan işe çıkamıyor. Peki, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere iktidar, bürokrasi, patronlar ve onların aklı ne diyor? Kaza, kader, fıtrat, güvensiz davranış, eğitimsizlik vs. Bu cinayetlerin nedeni neoliberal düzenin ucuz ve güvencesiz istihdam politikaları ve sermaye birikim stratejisidir. İşçi sınıfı bu şartlarda çalıştırılırsa ölüm kaçınılmazdır.”

İş cinayetlerinde ölenlerin yüzde 95’i sendikasız

Rapora göre Ekim’de en az 158 iş cinayeti yaşadı. 2022’nin ilk 10 ayında ise (304 günde) 1521 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.

Ocak’ta 120, Şubat’ta 109, Mart’ta 122, Nisan’da 129, Mayıs’ta 176, Haziran’da 189, Temmuz’da 172, Ağustos’ta 186 ve Eylül’de 160 işçi çalışırken hayatından oldu.

Yılın ilk 10 ayında hayatını kaybeden işçilerin 1322’si ücretli (işçi ve memur), 199’u ise kendi nam ve hesabına çalışan (çiftçi ve esnaf) kişilerdi. Bir başka deyişle ölenlerin yüzde 87’sini ücretliler yüzde 13’ünü ise kendi nam ve hesabına çalışanlar oluşturdu.

Hayatını kaybedenlerin 90’ı kadın işçi ve 1431’i erkek işçiydi. Ölen işçilerin ise sadece 85’i (yüzde 5,58) sendikalı işçiydi. 1436 işçi (yüzde 94,42) sendikasızdı.

Çocuk işçiler de ölüyor

Bu dönemde 14 yaş ve altı 22 çocuk işçi, 15-17 yaş arası da 32 çocuk/genç işçi çalışırken öldü. Ayrıca 18-27 yaş arası 250 işçi, 28-50 yaş arası 729 işçi, 51-64 yaş arası 314 işçi, 65 yaş ve üstü 85 işçi hayatını kaybetti. İSİG Meclisi hayatını kaybeden 89 işçinin yaşını ise belirleyemedi.

Yine 2022’nin ilk 10 ayında 80 mülteci/göçmen işçi hayatını kaybetti. Bu işçiler Suriye (37), Afganistan (17) Türkmenistan (6) Özbekistan (4), İran (3), Rusya (3) ve Azerbaycan, Belarus, Endonezya, Irak, Kuveyt, Nijerya, Pakistan, Sırbistan, Ukrayna ve Yunanistan (1’er işçi) gelmişti.

2022’nin ilk 10 ayında iş cinayetlerinin işkollarına göre dağılımı ise şöyle:

  • Tarım, orman işkolunda 302 emekçi (156 işçi ve 146 çiftçi);
  • İnşaat, yol işkolunda 300 işçi;
  • Taşımacılık işkolunda 173 işçi;
  • Madencilik işkolunda 97 işçi;
  • Metal işkolunda 83 işçi;
  • Belediye, genel işler işkolunda 82 işçi;
  • Ticaret, büro, eğitim, sinema işkolunda 79 emekçi;
  • Konaklama, eğlence işkolunda 65 işçi;
  • Sağlık, sosyal hizmetler işkolunda 56 işçi;
  • Enerji işkolunda 46 işçi;
  • Gemi, tersane, deniz, liman işkolunda 39 işçi;
  • Petro-kimya, lastik işkolunda 30 işçi;
  • Savunma, güvenlik işkolunda 29 işçi;
  • Tekstil, deri işkolunda 27 işçi;
  • Ağaç, kâğıt işkolunda 20 işçi;
  • Gıda, şeker işkolunda 16 işçi;
  • Çimento, toprak, cam işkolunda 14 işçi;
  • Basın, gazetecilik işkolunda 7 işçi;
  • Banka, finans, sigorta işkolunda 3 işçi;
  • İletişim işkolunda 2 işçi;
  • İşkolu belirlenemeyen 51 işçi

2022 yılının ilk on ayında iş cinayetlerinin nedenlerine göre dağılımı da şöyle:

  • Trafik, servis kazası nedeniyle 333 işçi;
  • Ezilme, göçük nedeniyle 288 işçi;
  • Yüksekten düşme nedeniyle 233 işçi;
  • Kalp krizi, beyin kanaması nedeniyle 161 işçi;
  • Patlama, yanma nedeniyle 85 işçi;
  • Elektrik çarpması nedeniyle 75 işçi;
  • Zehirlenme, boğulma nedeniyle 67 işçi;
  • İntihar nedeniyle 60 işçi;
  • Şiddet nedeniyle 60 işçi;
  • Covid-19 nedeniyle 45 işçi;
  • Nesne çarpması, düşmesi nedeniyle 19 işçi;
  • Kesilme, kopma nedeniyle 12 işçi;
  • Diğer nedenlerden dolayı 83 işçi

İSİG Meclisi raporda ayrıca emekçilere dönük şiddet yaygınlaştığı, moto-kurye ölümlerinin artarak devam ettiği tespitinde bulundu. İş cinayeti davalarında adalet mücadelesinin sürdüğünü söyledi.

Not: İSİG iş kazalarını iş cinayetleri olarak tanımlıyor.

Paylaşın

12 Yılda 8 Bin İşçi ‘İş Cinayetleri’nde Hayatını Kaybetti

İşçi Sağlığı ve İşçi Sağlığı Meclisi (İSİG), İstanbul Tabip Odası’nda (İTO), “6331 sayılı İSG Yasası”, “İş cinayetleri”, “İşkollarında durum” ve “Çocuk-kadın-göçmen-yaşlı işçiler, işçi sağlığı mücadelesi” konu başlıklarıyla dün Cağaloğlu’ndaki İstanbul Tabip Odası’nda bir forum düzenledi.

MA’da yer alan habere göre, İSİG Genel Koordinatörü Murat Çakır, 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nın (İSG) 1 Ocak 2013’te yürürlüğe girdiğini anımsatarak, bu yasa ile birlikte neoliberalizmin daha da açık hale büründüğünü anlattı.

Çakır, bu yasaya karşı çıktıklarını ve yasanın yürürlüğe girmesi halinde işçi cinayetlerinin çoğalacağına dair öngörülerinin paylaştığını ancak buna rağmen yasağının yürürlüğe girdiği, öngörülerinde haklı çıktıklarını söyledi.

İş cinayetlerinin önlenebilir olduğunu vurgulayan Çakır,Türkiye’de 2013 ile 2022 arasında 18 bin 285 kişinin yaşamını yitirdiği bilgisini paylaştı. Çakır, bu cinayetlerin 2 bin 70’inin İstanbul’da yaşandığını anımsatarak, duyulmayan birçok cinayetin de olduğunu dile getirdi. Çakır, yaşamını yitirenlerin yüzde 96’sının sendikasız olduğunu dile getirerek, örgütlü işçilerin üye oldukları sendika ile aldıkları haklar ile korunduklarına dikkat çekti.

Devrimci Yapı, İnşaat ve Yol İşçileri Sendikası (Dev Yapı-İş) Genel Sekreteri Nihat Demir ise iş güvenliğinin artık ayakkabı ve baretten ibaret görüldüğünü söyledi. Olması gerektiği gibi işçi sağlığı ve güvenliğinin yapılmadığını dile getiren Demir, cinayetlerin bu nedenle yaşandığına dikkat çekti.

Avukat Berin Demir ise, işçilerin yargı sürecinde yaşadığı sorunlara işaret etti. “Biz sahneye girdiğimizde işçi yaşam hakkını yitirmiş oluyor” diyen Demir, bu ölümlerin temel kaynakları arasında devlet denetiminin olmaması ve özelleştirmenin yoğun olması ile ilgili olduğunu kaydetti. Denetleme mekanizmasının olmadığını, teftişlerin ise göstermelik olduğunu ifade eden Demir, şöyle devam etti:

“Yargı sürecinde de devletin geri çekildiğini görüyoruz. İşçi işe girerken birçok belge imzalatılıyor, formaliteden atölyeler düzenlediklerine dair görüntüleri klasörler halinde önümüze koyup işçinin ölümünden sorumlu olmadıklarını iddia ediyorlar. 2008’de yaşanan işçi ölümleri davası hala sürüyor. Bu nedenle aileler yasalarını tutamıyor. Adalet müessesesi çalışmıyor. Bu nedenle tüm sistem çöküyor.”

1 emekçinin daha yaşamı çalındı

İş cinayetleri son bulmuyor. Sakarya’nın Karasu ilçesi Kurudere Mahallesi’nde dün saat 15.00 sıralarında meydana gelen olayda, edinilen bilgiye göre Enbiya Demirci isimli işçi, tadilat için Kıran mevkiinde bulunan cami minaresine çıktı. Çalışma yaptığı esnada dengesini kaybeden Demirci, metrelerce yükseklikten yere düştü. Durumun haber verilmesi sonrasında bölgeye sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi.

Olay yerine gelen sağlık ekipleri, yaptıkları kontrolde Demirci’nin hayatını kaybettiğini belirledi. İşçinin cansız bedeni Karasu Devlet Hastanesi morguna kaldırılırken, jandarma olayla ilgili inceleme başlattı. İzmir Aliağa’da bulunan ve 4 Eylül’de bu yana bakım duruşunda olan PETKİM’de Flayer hattında yaşanan patlama nedeniyle Hazar isimli taşeron firmada çalışan 4 işçi yaralandı. 3 işçinin durumunun iyi olduğu, vücudunda yanıklar olduğu bilinen 1 işçinin ise tedavisinin devam ettiği ve durumunun ağır olduğu kaydedildi.

Not: İSİG iş kazalarını iş cinayeti olarak tanımlıyor…

Paylaşın

Ağustos Ayında En Az 186 İşçi İş Cinayetlerinde Yaşamını Yitirdi

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG), açıkladığı rapora göre Ağustos’ta en az 186 iş cinayeti yaşandı. Ağustos verilerinin yayınlanmasıyla birlikte yılbaşından bu yana iş cinayetlerinde hayatını kaybeden işçilerin sayısı 1202’e yükseldi.

Ocak’ta 120, Şubat’ta 109, Mart’ta 122, Nisan’da 129, Mayıs’ta 176, Haziran’da 189, Temmuz’da ise 171 işçi öldü.

2022’nin ilk sekiz ayında hayatını kaybeden işçilerin 1029’u ücretli (işçi ve memur), 173’ü ise kendi nam ve hesabına çalışan (çiftçi ve esnaf) kişilerdi. Yani ölenlerin yüzde 86’sını ücretliler, yüzde 14’ünü ise kendi nam ve hesabına çalışanlar oluşturdu. İşçilerin 36’sı (yüzde 2,99) sendikalı, 1166’sı ise (yüzde 97,01) sendikasızdı.

Ölen işçilerin 80’i kadın, 1122’si ise erkek işçilerdi. 14 yaş ve altı 18 çocuk işçi, 15-17 yaş arası 30 çocuk/genç işçi, 18-27 yaş arası 182 işçi, 28-50 yaş arası 585 işçi, 51-64 yaş arası 249 işçi, 65 yaş ve üstü 74 işçi hayatını kaybetti. İSİG Meclisi 64 işçinin ise yaşını belirleyemedi.

Ölen mülteci işçiler 

Yine yılbaşından bu yana Türkiye’de iş cinayetlerinde ölen işçilerin 67’si mülteci/göçmen işçiydi. Bu işçiler Suriyeli (27), Afganistanlı (16), Türkmenistanlı (6) Özbekistanlı (4), İranlı (3); Azerbaycan, Belaruslu, Endonezyalı, Iraklı, Kuveytli, Rusyalı, Pakistanlı, Sırbistanlı, Ukraynalı ve Yunanistanlıydı (1’er işçi).

En çok ölüm tarım ve orman işkolunda

Yılın ilk sekiz ayında iş cinayetlerinin işkollarına göre dağılımı şöyle:

Tarım, orman işkolunda 244 emekçi (120 işçi ve 124 çiftçi); inşaat, yol işkolunda 225; taşımacılık işkolunda 147; metal işkolunda 74; ticaret, büro, eğitim, sinema işkolunda 70; belediye, genel işler işkolunda 64; konaklama, eğlence işkolunda 53; sağlık, sosyal hizmetler 52 işçi; madencilik işkolunda 48; enerji işkolunda 37; gemi, tersane, deniz, liman işkolunda 28; savunma, güvenlik işkolunda 26; petro-kimya, lastik işkolunda 26; tekstil, deri işkolunda 22; ağaç, kâğıt işkolunda 15; çimento, toprak, cam işkolunda 11; gıda, şeker işkolunda 10; basın, gazetecilik işkolunda 7; banka, finans, sigorta işkolunda 3; iletişim işkolunda 2 işçi.

İSİG Meclisi hayatını kaybeden 38 işçinin işkolunu ise belirleyemedi.

En çok ölüm nedeni servis kazaları

İş cinayetlerinin nedenlerine göre dağılımı da şöyle:

Trafik, servis kazası nedeniyle 275; ezilme, göçük nedeniyle 223; yüksekten düşme nedeniyle 177; kalp krizi, beyin kanaması nedeniyle 131; elektrik çarpması nedeniyle 64; zehirlenme, boğulma nedeniyle 58; intihar nedeniyle 55; şiddet nedeniyle 48; Covid-19 nedeniyle 45; patlama, yanma nedeniyle 36; nesne çarpması, düşmesi nedeniyle 17; kesilme, kopma nedeniyle 9; diğer nedenlerden dolayı 64 işçi.

Not: İSİG, iş kazalarını iş cinayetleri olarak değerlendiriyor.

Paylaşın

Türkiye’de Son 9 Yılda En Az 566 Çocuk Çalışırken Yaşamını Yitirdi

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi verilerine göre 2021 yılında Türkiye’de en az 62 çocuk, çalışırken hayatını kaybetti. İSİG Meclisi’nin 2013 yılından bu yana çalışırken yaşamını yitiren çocuk sayısının en az 556 olduğunu açıkladı.

İSİG, Türkiye’de son dokuz yıl içerisinde ölen çocukların 316’sının tarım ve orman; 57’sinin inşaat 37’si metal; 27’sinin ise konaklama ve eğlence işkolunda hayatını kaybettiğini belirtti.

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) verilerine de yer veren İSİG, (Çocuk İşgücü Anketi Sonuçları, 2019) çalışan çocukların yüzde 70,6’sı oğlan çocuğu, yüzde 29,4’ü kız çocuğu olmak üzere 720 bin çocuk işçi bulunduğunu ifade etti.

Gerçek veriler perdeleniyor

İSİG, Türkiye’de çalışan çocuklara dair gerçek verilerin ise; “perdelendiğini” belirtti:

“Türkiye’de 5-17 yaş aralığında 720 bin çocuk, işçi olarak çalışıyor. Bu verilerde çalışan çocukların yüzde 30,8’inin tarım, yüzde 23,7’sinin sanayi, yüzde 45,5’inin ise hizmet sektöründe yer aldığı görülüyor.

Türkiye’de mevsimsel olarak, çocuk işçiliğin en az olduğu Ekim ila Aralık aylarında yapılıyor, bu da çocuk işçiliğin gerçek boyutlarını gizliyor. Bunlar göz önüne alındığında, bugün Türkiye’de en az 2 milyon (yaz aylarında 4 milyon civarı) çocuk işçi olduğu görülüyor.

Mülteci çocuklarla 6 milyon çocuk çalışıyor

Türkiye’de yaşayan Suriyeli ve Afganistanlı mülteci sayısının, kaydı bulunmayan göçmen ve mültecilerle birlikte altı milyon civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu nüfusun önemli bir kısmını oluşturan göçmen ve mülteci çocukları, tarım, sanayi, inşaat, ticaret gibi işkollarında günübirlik ve güvencesiz şekilde işgücü piyasasına dâhil oluyor.

Bu da patronlar açısından, ücret pazarlığı imkânı olmayan, ücret ödemelerini eksik yatırabileceği ya da geciktirebileceği, hakkını aradığında şiddet uygulayabileceği, zorla çalıştırabileceği ek bir çocuk işçi kitlesi anlamına geliyor.”

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) 12 Haziran tarihini “Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü” olarak kabul ediyor. Örgütün 2020 yılına ait son verilerine göre 63 milyon kız çocuğu ve 97 milyon oğlan çocuğu olmak üzere toplam 160 milyon çocuk işgücünde yer alıyor.

Paylaşın

Son Üç Ayda En Az 347 İşçi İş Kazalarında Hayatını Kaybetti

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) açıkladığı rapora göre 2022’nin ilk üç ayında en az 347 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Ocak’ta 120, Şubat’ta 109, Mart’ta da 118 işçi öldü.

İşçilerin 312’si ücretli (işçi ve memur), 35’i de kendi nam ve hesabına çalışan (çiftçi ve esnaf) kişilerdi. İş cinayetlerinde ölenlerin sadece 13’ü (yüzde 3,74) sendikalıydı. 334 işçi (yüzde 96,26) ise sendikasızdı. Bu dönemde 14 yaş ve altında 1 çocuk işçi, 15-17 yaş arasında da 5 çocuk/genç işçi hayatını kaybetti.

Ölen işçilerin 25 kadın, 322’si erkek olarak raporlandı. Yine ölenlerin 18’si mülteci/göçmen işçiydi. İşçilerden 8’i Suriye’den, 2’şeri Afganistan, İran ve Özbekistan’dan; 1’eri de Endonezya, Pakistan, Rusya ve Sırbistan’dan Türkiye’ye gelmişti.

Ölümlerin 63’ü trafik, servis kazası nedeniyle, 63’ü ezilme, göçük nedeniyle, 48’i yüksekten düşme nedeniyle, 48’i kalp krizi veya beyin kanaması nedeniyle, 39’u Covid-19 nedeniyle, 21’i intihar nedeniyle, 13’ü patlama, yanma nedeniyle, 13’ü zehirlenme, boğulma nedeniyle, 11’i şiddet nedeniyle, 10’u elektrik çarpması nedeniyle, 7’si nesne çarpması, düşmesi nedeniyle, 1’i kesilme, kopma nedeniyle yaşandı. Diğer nedenlerden dolayı da 10 işçi hayatını kaybetti.

İlk üç aylık dilimde iş cinayetlerinin işkollarına göre dağılımı ise şöyle:

  • İnşaat, yol işkolunda 54 işçi
  • Taşımacılık işkolunda 45 işçi
  • Tarım, orman işkolunda 33 emekçi (18 işçi ve 15 çiftçi)
  • Ticaret, büro, eğitim, sinema işkolunda 30 emekçi
  • Metal işkolunda 27 işçi
  • Sağlık, sosyal hizmetler işkolunda 27 işçi
  • Belediye, genel işler işkolunda 26 işçi
  • Konaklama, eğlence işkolunda 15 işçi
  • Savunma, güvenlik işkolunda 13 işçi
  • Madencilik işkolunda 12 işçi
  • Tekstil, deri işkolunda 10 işçi
  • Gemi, tersane, deniz, liman işkolunda 9 işçi
  • Enerji işkolunda 8 işçi
  • Petro-kimya, lastik işkolunda 8 işçi
  • Ağaç, kâğıt işkolunda 5 işçi
  • Gıda, şeker işkolunda 4 işçi
  • Basın, gazetecilik işkolunda 3 işçi
  • Çimento, toprak, cam işkolunda 2 işçi
  • Banka, finans, sigorta işkolunda 1 işçi
  • İşkolu belirlenemeyen 15 işçi

İş cinayetleri Türkiye’nin 66 şehrinde ve yurtdışında yedi ülkede yaşandı:

60 ölüm İstanbul’da; 23 ölüm Kocaeli’nde; 17 ölüm İzmir’de; 13 ölüm Bursa’da; 11’er ölüm Ankara, Kayseri ve Şanlıurfa’da; 10’ar ölüm Aydın, Denizli ve Mersin’de; 8’er ölüm Antalya, Balıkesir ve Muğla’da; 7’şer ölüm Adana, Gaziantep, Sakarya ve Samsun’da; 6’şar ölüm Çanakkale, Konya ve Zonguldak’ta; 5’er ölüm Manisa ve Trabzon’da; 4’er ölüm Adıyaman, Batman, Çorum, Kahramanmaraş, Kırşehir ve Malatya’da; 3’er ölüm Artvin, Bolu, Kırıkkale, Mardin, Niğde ve Yalova’da; 2’şer ölüm Bartın, Erzurum, Eskişehir, Hakkari, Hatay, Karabük, Kütahya, Tekirdağ ve Uşak’ta; 1’er ölüm Afyon, Aksaray, Ardahan, Burdur, Çankırı, Diyarbakır, Düzce, Elazığ, Giresun, Iğdır, Isparta, Karaman, Kars, Kastamonu, Kırklareli, Kilis, Nevşehir, Ordu, Rize, Siirt, Sinop, Sivas ve Tokat’ta: 8 ölüm yurtdışında (2’si Kuzey Kıbrıs, 1’er Azerbaycan, Çin, Dominik, Irak, İsrail, Rusya) meydana geldi.

İSİG’in dikkat çektiği konular

İSİG Meclisi bu ayki raporunda “Vurgulanası gereken hususlar” diyerek bir dizi sorunu ve alınması gereken önlemleri de gündemine taşıdı. İSİG Meclisi’nin dikkat çektiği konular şunlar oldu:

1- Yılın ilk üç ayında işçi sağlığı ve güvenliğine dair olan sorunları ekonomik kriz, işten çıkarmalar, iklim durumu (yoğun kar yağışı) gibi koşullar belirledi. İşçiler hayat pahalılığı ve işten çıkarma tehdidi nedeniyle güvencesiz çalışma koşullarına mahkûm edildi. Asgari ücret düzeyinin tüm ücretliler içindeki oranı yüzde 70’e ulaşırken birçok işyerinde sigortalar asgari ücret üzerinden yatırılsa da belli miktarlar elden geri alındı. İşten atılma baskısıyla işçiler daha çok çalıştırıldı, üç işçinin yapacağı iş iki işçiye yaptırıldı. Başta temel gıda, kira, ısınma, ulaşım olmak üzere her şeye yapılan zam furyasında düşük ücret-işsizlik-güvencesiz çalışma cenderesindeki işçilerin fiziki ve ruhsal sağlığı çok etkilendi. Yine bu dönemin Türkiye çapında yoğun kar yağışı ile geçmesi işçilerin işyerlerine gitmelerinden tutun enerji, yol, belediye gibi işkolları başta olmak üzere işçi sınıfı üzerindeki iş yükünü daha da ağırlaştırdı. Diğer yandan yüzlerce işçi direnişi de gerçekleşti. Önümüzdeki dönemde de bir yandan ekonomik krizin baskısı yoğunlaşacak ama diğer yandan zikzaklar çizse de Türkiye işçi sınıfının direnişleri de güne damgasını vuracak gibi gözüküyor.

2- Nisan ayı ile birlikte (havanın ısınması, sezonun başlaması) güvencesiz çalışmanın en yoğun olduğu inşaatlarda ve tarımdaki iş cinayetlerinde hızlı bir artış gözükebilir. Bu noktada inşaatlarda yüksekten düşmeler, tarımda işçilerinin taşınması ve çiftçilerin traktörlerindeki eksikliklerin giderilmesi başta olmak üzere acil önlemler alınmalıdır.

3- “Covid-19 bir işçi sınıfı hastalığıdır” demiştik. Şu an için gözlemleyebildiğimiz kadarıyla çalışan işçiler içinde hastalık yaygınlığını devam ettirse de ölümler giderek azalmaktadır. Ancak işçi sınıfının kırılgan kesimleri (yaşlı-emekli işçiler ve kronik hastalığı olanlar) arasında ölümler devam etmektedir. Kamusal sağlık önlemleri bu kesimleri önceleyecek biçimde alınmalıdır.

4- Ekonomik kriz, mobbing ve fazla çalışmaya bağlı işçi intiharları devam etmektedir. Özellikle geçinemeyen işçilerin banka ve tefecilerden aldıkları borçları geri ödeyememeleri ve yapılan baskılar nedeniyle meydana gelen intiharlarda artış olabilir.

5- Yine aşırı-yoğun-fazla-sağlıksız çalışmaya bağlı kalp krizi ve beyin kanaması gibi ani ölümler de sürüyor. Buna ekonomik krizin ve salgının etkilerini de ekleyebiliriz. İntiharlar gibi kalp krizleri de işçi ölümlerinde belirgin bir hal almaktadır.

6- Salgınla birlikte işçi sınıfının yeni bölükleri de oluşmaya başladı. Bu noktada örneğin bir meslek grubu olarak moto kuryeler öne çıkıyor. (Raporlarımızda konaklama işkolunda yer verdiğimiz) moto kurye ölümleri (ve yaralanmaları) geçen yıl olduğu gibi bu yılda artarak devam ediyor. Bu dönemde en az 10 moto kurye arkadaşımızı kaybettik. (Diğer yandan moto kuryelerin örgütlenmeleri ve direnişleri de sürüyor)

7- ILO, Çocuk İşçilikle Mücadele Yılı ilan etse de siyasi iktidar önlem aldığını belirtse de çocuk işçi ölümleri devam ediyor. Her yıl ortalama 60-70 çocuk işçiyi iş cinayetlerinde kaybediyoruz. Çocuk işçilik güvencesiz çalıştırmanın en önemli kaynaklarından olduğu için görmezden geliniyor ve önlem alınmıyor. Çocuk işçilik ile mücadelede biz emek örgütlerinin bir “seferberlik” ilan etmesi için zaman geldi de geçiyor.

8- Yılın ilk üç ayında 18 göçmen/mülteci işçi hayatını kaybetti. Tarım ve inşaatlarda meydana gelen ölümlere paralel olarak yaz aylarında göçmen işçi ölümleri de artışa geçmektedir. Diğer yandan Türkiye’de milyonlarca göçmen işçinin var olduğunu ve bu işçilerin büyük bir çoğunluğunun kayıtdışı olarak çalıştıklarını ve yine bu yüzden iş cinayetlerinin gizlendiğini de unutmamalıyız.

9- Raporlarımızda iş cinayetlerinde ölenlerin ortalama yüzde 2 ila 4’ünü sendikalı işçiler oluşturuyor. Ancak kâğıt üzerinde olan sendikal üyeliklerinin gerçek bir örgütlülük olmaması ve birçok sendikanın ölen üyelerini sahiplenmemesi sonucu net bir bilgi verme şansımız olmadığını da belirtelim. Bu durum özellikle kamu çalışanı/memur sendikaları açısından daha da tespit edemediğimiz bir husus. Ancak tersinden baktığımızda da sendikalı-örgütlü olmak bir işyerinde işçi sağlığı ve iş güvenliğini sağlamanın en önemli yolunu oluşturuyor. Bu yüzden yukarıda saydığımız hususları önlemenin ve olumlu adımları hayata geçirmenin zorunlu koşulu sendikalı-örgütlü olmak…

Not: İSİG, iş kazalarını iş cinayetleri olarak değerlendiriyor.

Paylaşın

Şubat’ta En Az 106 İşçi İş Kazalarında Hayatını Kaybetti

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), 2022 Şubat ayı iş cinayetleri raporunu yayımladı. Rapora göre Şubat ayında en az 106 işçi hayatını kaybetti. Şubat ayındaki iş cinayetlerinin beşte biri inşaat işkolunda üçte biri de sanayi işkolunda gerçekleşti.

”Açlığa, işsizliğe, zamlara, iş cinayetlerine karşı direnen ve örgütlenen Farplas, Adeka İlaç, Yemek Sepeti, Pas South, TOKİ Emlak Konut Düşler Vadisi Şantiyesi, Çankaya Belediyesi, Haskan İplik, Bossan Halı, Reis Carpet, Angora Halı, Shag Rugs, Krom Evye, Bosal, Ağaç A.Ş., Finans Şehir Şantiyesi, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi İstiklal Şantiyesi, Technomix, Coca Cola Piya Meşrubat, İpek Mekik Halı, Bakırköy Belediye, Hacettepe Hastanesi, Tekzen, Uğur Tekstil, DNZ Plastik ve Kuzenler Boru ve adını sayamadığımız Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleşen işçi direnişlerini selamlıyoruz.” diyerek başlanan raporda en fazla ölüm nedenleri yüksekten düşme, ezilme/göçük, trafik/servis kazası, kalp krizi, Covid-19, patlama/yanma, zehirlenme/boğulma, intihar, şiddet ve nesne düşmesi/çarpması olduğu belirtildi.

Şubat ayında en çok ölüm inşaat/yol, tarım/orman, taşımacılık, ticaret/büro/eğitim, sağlık, madencilik, tekstil, metal, konaklama, belediye/genel işler, gemi/tersane ve güvenlik işkollarında meydana geldi. En fazla ölüm nedeni olarak yüksekten düşme, ezilme/göçük, trafik/servis kazası, kalp krizi, Covid-19, patlama/yanma, zehirlenme/boğulma, intihar, şiddet ve nesne düşmesi/çarpması olarak belirtilen raporda yüksekten düşme nedenli ölümlerin yarıdan fazlasının inşaat işkolunda olduğu ifade edildi.

Şubat ayında üç çocuk çalışırken hayatını kaybetti. Çocuk işçilerden birisinin tarım işçisi diğerinin ise moto kurye olduğu açıklandı. Şubat ayı içerisinde 51 yaş ve üstünde çalışırken ölen 31 emekçi bulunuyor. Meclis raporunda ölümlerin yaş gruplarına göre dağılımı şu şekilde veriliyor: 15-17 yaş grubunda 3 işçi, 18-27 yaş grubunda 14 işçi, 28-50 yaş grubunda 51 işçi, 51-64 yaş grubunda 26 işçi, 65 yaş ve üstü yaş grubunda 5 işçi ve yaşı öğrenilemeyen 7 işçi bulunuyor.

Hayatını kaybeden 106 işçi

Şubat ayında hayatını kaybeden işçilerin isimleri ise şu şekilde sıralandı: Osman Güngör, Hayati Ömür Ercedoğan, Faruk Yetkin, Mümin Sakin, Eshabil Keçe, Mustafa Hızır, İsa Çetinçakmak, Ercan Kala, Ahmet Şaşoğlu, Abdulkadir Onurlu, Hayri Altun, Gökhan Öztürk, Mehmet Emir, Emin Karanfil, Ümit Kurt, Kadir Ulama, Murat Bakan, Adil Dinler, Hanifi Öztürk, Mehmet Kızıltaş, Kenan Okurer, Jasim Waka, Uday Vehid, Majid Elseydi, Ahmed ., Ertan Erkan, Güngör Arslan, Ö.D., Şeyda Yazgan, Gülsüm Kuyar, Yılmaz Şahin, İsmail Karahan, Ahmet Yetiz, Neşe Gökdağ, Pınar Zeytin, Erhan Merzifon, Hasan Onur, Mevlüt Akbaba, Alparslan Demiroğlu,

Harun Alpözen, Doğukan Akyiğit, Emrullah Erol, Rüzgâr Necat Beyhan, Murat Selvi, Hasan Bulut, Yüksel Eroğlu, Maşallah Öksüz, Mehmet Yılmaz, Halil İbrahim Çolak, Mustafa Sarıçiçek, Zafer Milli, Abdullah Aslan, Muhammet Cabran, Ahmet Alış, Ahmet Kartal, Niyazi Çerkeşli, Çelebi Şaban, Hasan Ramadan, Nuh Turan, İsa Demir, Nizamettin Erdem, İhsan Dayar, Hekim Gülalan, Şaban Ali Köse, Duran Temur, İbrahim Ş., Asım Akyel, Atilla Bagceci, Memduh Çakmak, Ziya Ada, Recep Yağmur, Necati İpekçi,

Stevan Kokaji, Erkin Şeydanur, Selahattin Kanay, Hüseyin Hellaç, Soner Şimşek, Wendri ., Yücel Ulaşkın, Nurcan Kahraman, Büşra Hamamcı, Yücel Karadeniz, Sami Oflaz, Vahdettin Boğadur, Murat Özcan, Ceylan Öner, Ahmet Şahin, Güney Sarıkaya, Ali Diyapoğlu, Ahmet Rüştü Bayar, Bahadırhan Bıyıklı, Seyit Ahmet Aksu, Cihat Özoğul, Halil Kapan, Nurseven Baştürk, Mehmet Gül, Cengizhan Tetikişçi, Salih Demirkaya, Şahin Sesli, Ramazan Çalışkan, Şaban İmanlı, Harun Yılmaz, Gürbüz Bozkurt, Ahmet Çetin Genç ve ismi öğrenilemeyen iki işçi.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), iş kazalarını iş cinayeti olarak tanımlıyor…

Paylaşın

Ocak Ayında En Az 111 İşçi ‘İş Kazalarında’ Hayatını Kaybetti

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), 2022 Ocak ayı iş cinayetini raporunu açıkladı. Rapora göre; ocak ayında en az 111 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. İş cinayetlerinde ölenlerin 11’i kadın, 100’ü erkekti.

Ulusal ve yerel basın, işçilerin mesai arkadaşları, aileleri, iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri, meslek örgütleri ve sendikalardan alınan bilgilere dayanarak hazırlanan rapora göre; hayatını kaybedenler arasında bir çocuk ve iki göçmen/mülteci işçi yer alıyordu.

Rapora göre; 111 emekçinin 100’ü ücretli (işçi ve memur), 11’i kendi nam ve hesabına çalışanlardan (çiftçi ve esnaf) oluşuyor.

Ocak ayında ölümlerin en çok inşaat/yol, metal, ticaret/büro/eğitim, taşımacılık, sağlık, belediye/genel işler, konaklama, tarım/orman, madencilik, kimya, tekstil, enerji ve güvenlik işkollarında meydana geldi.

Biri Afganistanlı ve biri Pakistanlı iki göçmen/mülteci işçi hayatını kaybetti. Ocak ayında iş cinayetlerinde ölenlerin 6’sı (yüzde 5,4) sendikalı işçi.

İş cinayetlerinde ölenlerin 11’i kadın işçi, 100’ü erkek işçi. Kadın işçi cinayetleri ticaret, metal, taşımacılık, sağlık, konaklama ve genel işler işkollarında meydana geldi.

En fazla ölüm nedenleri trafik/servis kazası, Kovid 19, ezilme/göçük, yüksekten düşme, intihar, kalp krizi, şiddet, elektrik çarpması ve nesne düşmesi/çarpması.

Motor kurye ölümleri arttı

Motor kurye ölümleri de her hafta meydana gelen iş cinayetleri arasında. Bir çocuk çalışırken hayatını kaybetti. Çocuk işçi konaklama işkolunda çalışıyordu.

51 yaş ve üstünde çalışırken ölen 28 emekçi bulunuyor: Esnaflar ile tarım, gıda, maden, tekstil, eğitim, büro, metal, inşaat, taşımacılık, sağlık ve güvenlik işçileri.

Yaş gruplarına göre ölümler:

15-17 yaş grubunda 1 işçi,
18-27 yaş grubunda 15 işçi,
28-50 yaş grubunda 59 işçi,
51-64 yaş grubunda 20 işçi,
65 yaş ve üstü yaş grubunda 8 işçi, ve yaşı öğrenilemeyen 8 işçi hayatını kaybetti.

İş cinayetlerinde ölenlerin 11’i kadın işçi, 100’ü erkek işçi. Kadın işçi cinayetleri ticaret, metal, taşımacılık, sağlık, konaklama ve genel işler işkollarında meydana geldi.

En çok ölüm İstanbul’da

İstanbul’da 14, Kocaeli’nde 12; İzmir’de 8; Denizli’de 7; Bursa’da 6;  Ankara, Kayseri ve Muğla’da 4; Antalya, Aydın, Çorum  Mersin ve Sakarya’da 3; Adana, Batman, Çanakkale, Erzurum, Eskişehir, Karabük, Konya, Manisa ve Urfa’da 2; Adıyaman, Aksaray, Ardahan, Bolu, Antep, Hakkari, Hatay, Maraş, Kırıkkale, Kırşehir, Kütahya, Malatya, Mardin, Siirt, Trabzon, Uşak, Yalova’da 1’er işçi iş kazasında hayatını kaybetti. Kuzey Kıbrıs’a giden bir gemici ve Çin’e gönderilen bir işçi de ocak ayında yaşamını yitirenler arasında yer aldı.

Hayatını kaybedenlerin isimleri:

Gökhan Yıldırım, Fuat Avşar, Hacı Recep Ekin, Ahmet Kuyucu, Ömer Ö., Cemil Varol, Halim Kılınç, Yakup Yaşar, Ferdi Yılmaz, Abdullah Kiraz, Emrah Akbaş, Mehmet Nezir Demir, Hasan Taplaktepe, İbrahim Halil Kay, Muhammet Sait Datlı, Abdurrahman Hamurlu, Süleyman Baş, Sabri Sarıboğa, Ahmet Çöl, Ferit Kavas, Mustafa Kaya, Mehmet Kartal, Aydın İleri, Ertuğrul Yazıcı, Süleyman Ekici, Sinan Tutak, Özgür Pehlivan, Mesut Belhan, Göksenil Feyza Çanoğlu, Cem Dindar, Mustafa Pakmak, Engin Dağdelen, Şadi Yıldız, Mahmut Eser, Erol Korkmaz, Hakan Çimen, Arif Akça, Mehmet Çelik, Hamdullah Taner Okumuş, Ramazan Öğütcü, Faruk ., İsmail Bilara, Bahtiyar Özkan, Dursun Ali Aksu, Adalet S., Yusuf Çevik, Kadir Yaşar, Hüseyin Hamzaoğlu, Hüseyin Bıçkı, Ahmet Çolaker, Habib Sözen, Birol Doğan, Mehmet Karayiğit, Cemal Eker, Kayhan Kaplan, Feyyaz Çalış, K.K., Cengiz İnan, Semir Yasav, Şükrücan Bayraktaroğlu, Hacı Mehmet Şenlenmiş, İhsan Ön, Kader Küçükkol, Neslihan Kesim Lermi, Vedat Doğan, Namık Batay, Erol Çevik, Mehmet Algül, Fethi Ahmet Balkaya, Mukadder Balkın, Nizamettin Kaplan, Sakıp Kılınç, Erkan Öntürk, Selçuk Elibol, Recep Kaya, Saadet Aksoy, Rahmi Köksal, Ali Kurt, Zehra Öztürk, Şahin Salman, Beyza Nur Babacan, Sezai Kılkıl, Ömür Erez, Nuray Sevim, Yeliz Günay, Abdullah Ceylan, Umair Ahmad, Necati Yasin Batır, Edanur Demir, Fırat Diri, Zafer Maral, Ünsal İ., Ahmet Yaşar Demirağ, Kerim Karbeyaz, Aydın Çakar, Ali Şahin, Salih Şentürk, Ari Şen, Sinan Üçek, İsmail Kaya, Sinan Amil, Aydın Doğru, Yunus Akşit, Necip Uçar, Murat Özcan, Yusuf Kırtay, Murat Güçlü, Abdulgani Aykut, Halil Korkmaz, İbrahim Kaynar ve ismini öğrenilmeyen bir işçi.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), iş kazalarını iş cinayeti olarak tanımlıyor…

Paylaşın