Bütçe, Beş Ayda 650 Milyar Lira Açık Verdi

2025 yılının beş aylık döneminde, merkezi yönetim bütçe giderleri 5 trilyon 339,5 milyar lira, bütçe gelirleri 4 trilyon 689,2 milyar lira, bütçe açığı ise 650,3 milyar lira oldu.

Haber Merkezi / Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ocak – Mayıs ve Mayıs ayına ilişkin bütçe verilerini açıkladı.

Buna öre; 2025 yılı Mayıs ayında merkezi yönetim bütçe giderleri 1 trilyon 89,7 milyar TL, bütçe gelirleri 1 trilyon 325 milyar TL ve bütçe fazlası 235,2 milyar TL olarak gerçekleşti. Ayrıca, faiz dışı bütçe giderleri 978,6 milyar TL ve faiz dışı fazla ise 346,4 milyar TL olarak gerçekleşti.

2025 yılı Ocak-Mayıs döneminde merkezi yönetim bütçe giderleri 5 trilyon 339,5 milyar TL, bütçe gelirleri 4 trilyon 689,2 milyar TL ve bütçe açığı 650,3 milyar TL olarak gerçekleşti. Ayrıca, faiz dışı bütçe giderleri 4 trilyon 503,7 milyar TL ve faiz dışı fazla ise 185,5 milyar TL olarak gerçekleşti.

Paylaşın

Mehmet Şimşek: Enflasyon Tek Haneye Düşecek

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomi programının temel hedefinin enflasyonu kalıcı olarak tek haneli seviyelere indirmek olduğunu belirterek, “Enflasyon düşüyor ve düşmeye devam edecek. Program, genel anlamda öngördüğümüz çerçevede sonuç veriyor” dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Enflasyonla mücadele başta olmak üzere cari açık, bütçe dengesi, rezerv durumu ve kur korumalı mevduat (KKM) gibi başlıklarda açıklamalarda bulunan Şimşek, uygulanan ekonomik programın öngörüldüğü şekilde ilerlediğini söyledi.

Şimşek, ekonomi programının temel hedefinin enflasyonu kalıcı olarak tek haneli seviyelere indirmek olduğunu belirterek, “Enflasyon düşüyor ve düşmeye devam edecek. Program, genel anlamda öngördüğümüz çerçevede sonuç veriyor” dedi. Enflasyondaki düşüşün sürdürülebilirliği açısından alınan mali ve parasal önlemlerin etkili olduğunu ifade etti.

Bakan Şimşek, Türkiye’nin cari açık performansında da olumlu gelişmeler yaşandığını belirterek, “Uzun süredir cari açık, milli gelire oranla yüzde 1’in altında seyrediyor. Bu, programın ikinci önemli hedefinde de başarılı olunduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Deprem nedeniyle bütçede yaşanan geçici genişlemenin ardından, bu yıl için sıkı mali disiplin hedeflediklerini söyleyen Şimşek, 2024 yılında yüzde 4,9 olan bütçe açığını önemli ölçüde azaltmayı hedeflediklerini ifade etti. “Bütçe açığı nispeten yüksek seyrediyor, ama deprem yaralarını başarılı bir şekilde sarıyoruz. Açıkta belirgin bir düşüş var” dedi.

Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemine ilişkin de bilgi veren Şimşek, Ağustos 2023’te 144 milyar dolarla zirve yapan KKM tutarının, bugün 15 milyar doların altına indiğini açıkladı. Bu düşüşün piyasayı bozmadan sağlandığını belirten Bakan, “Ağustos 2023’te KKM zirveyi buldu, 144 milyar civarına çıktı; bugün 15 milyar doların altına inmiş durumda. Bunu piyasayı bozmadan başardık. Yakında bu uygulamaya tamamen son vereceğiz” dedi.

Şimşek, Türkiye’nin döviz rezervleri konusunda da dikkat çekici veriler paylaştı. “Rezerv gelirlerine baktığımızda, nette 90 milyar dolar artış var. Brütte de 55-60 milyar dolarlık bir artış yaşandı. Rezerv yeterliliği noktasında kaygımız yok” diyen Bakan, Türkiye’nin dış kaynak ihtiyacının da önemli ölçüde azaldığını söyledi. 2003-2023 döneminde uzun vadeli rezerv ortalamasının 0,9 olduğunu hatırlatan Şimşek, Mayıs 2023’te bu oranın 0,7’ye düştüğünü, ancak Mayıs 2024 sonunda 0,97’ye yeniden yükseldiğini belirtti.

Kamu tarafından belirlenen fiyatlar konusunda da açıklamada bulunan Şimşek, bundan sonraki süreçte hedef enflasyonun göz önünde bulundurulacağını ve fiyat ayarlamalarında bu çerçevenin dışına çıkılmayacağını söyledi.

NTV canlı yayınında konuşan Şimşek ayrıca uygulanan ekonomi programının 2024’ün ilk çeyreğinde yaşanan iki büyük ekonomik şoku – önce iç kaynaklı, ardından dış kaynaklı – başarıyla atlattığını belirterek, “Bu program Türkiye’nin ekonomik direncini güçlendirdi” dedi.

“Ekonomi programımız öngördüğümüz çerçevede çalışıyor”

Son olarak, uygulanan ekonomik programa yönelik güvenin hem içeride hem dışarıda devam ettiğini vurgulayan Şimşek, “Ekonomi programımız öngördüğümüz çerçevede çalışıyor. Temel makro dengelerde iyileşme var, riskler azalıyor. Türkiye’nin ekonomik bünyesi artık daha sağlam” açıklamasında bulundu.

Paylaşın

Türkiye’nin Brüt Dış Borcu 515,5 Milyar Dolar

31 Aralık 2024 tarihi itibarıyla Türkiye’nin brüt dış borç stoku 515,5 milyar dolar olarak kayıtlara geçti. Dış borç stokunun milli gelire oranı ise yüzde 39,0 oldu.

Haber Merkezi / Aynı tarihte, Türkiye’nin net dış borç stoku ise 261,1 milyar doları olarak gerçekleşti. Net dış borç stokunun milli gelire oranı yüzde 19,7 oldu.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, 31 Aralık 2024 itibarıyla Türkiye’nin dış borç stoku verilerini açıkladı.

Buna göre; 31 Aralık 2024 tarihi itibarıyla Türkiye’nin brüt dış borç stoku 515,5 milyar dolar olarak kayıtlara geçti. Dış borç stokunun milli gelire oranı ise yüzde 39,0 oldu.

Aynı tarihte, Türkiye’nin net dış borç stoku ise 261,1 milyar doları olarak gerçekleşti. Net dış borç stokunun milli gelire oranı yüzde 19,7 oldu.

Öte yandan, Hazine garantili dış borç stoku 31 Aralık 2024 tarihi itibarıyla 16,4 milyar dolar olarak kayıtlara geçti.

Aynı tarih itibarıyla Avrupa Birliği (AB) tanımlı genel yönetim borç stoku 10.720 milyar TL olarak gerçekleşmiş olup stokun milli gelire oranı yüzde 24,7 oldu.

Aynı tarihte, kamu net borç stoku ise 7.156 milyar TL olarak gerçekleşmiş olup stokun milli gelire oranı yüzde 16,5 oldu.

Paylaşın

Mehmet Şimşek, Hayat Pahalılığının Nedenini Buldu: Kiralar

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, hayat pahalılığına dikkat çekerek, “Nüfusumuzun yaklaşık yüzde 82.7’si şehirlerde yaşıyor. Bence en önemli hayat pahalılığı bileşeni kiralar burada. Ev sahipliği oranı yüzde 56’larda. Son yıllarda gerek konut fiyatlarının hızlı yükselmesi, gerekse kiraların hızlı yükselmesiyle vatandaşımızın hayat pahalılığından kastı kira oluyor” dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, tv100’de katıldığı programda soruları yanıtladı. Hayat pahalılığına dikkat çeken Şimşek, kira artış oranının bunun en önemli nedeni olduğunu söyledi. Şimşek, şu ifadeleri kullandı:

“Hayat pahalılığı Türkiye’nin şuanda karşı karşıya olduğu en önemli ekonomik sorun. Nüfusumuzun yaklaşık yüzde 82.7’si şehirlerde yaşıyor. Bence en önemli hayat pahalılığı bileşeni kiralar burada. Ev sahipliği oranı yüzde 56’larda. Son yıllarda gerek konut fiyatlarının hızlı yükselmesi, gerekse kiraların hızlı yükselmesiyle vatandaşımızın hayat pahalılığından kastı kira oluyor. Burada konut arzını artıracak ciddi bir çaba içindeyiz. Bir taraftan deprem bölgesinde bir inşa çalışması var. Bunun da dışında sosyal konutlar, yerinde dönüşüm, kentsel dönüşüm, tüm bu konularda bütçeden çok ciddi bir destek veriyoruz. Ben inanıyorum ki birkaç yıl içinde çok ciddi bir sosyal konut seferberliğine gireceğiz. Devletimizin desteklediği ve vatandaşımızın çok rahat erişebileceği konutlardan bahsediyoruz.

Bu enflasyonla mücadelede en önemli başlıklarımızdan. Diğer bir başlık ise gıda arzı. Türkiye’de tarımsal üretimde iyiyiz ama tarladan nihai tüketiciye ürün giderken abartılı fiyat artışları var. Bir sürü aracı şirket kurulup fiyatları katlıyorlar. Olay sadece lojistik meselesi ve fire meselesi değil. Konu tarladan markete ulaşana kadar bir sürü aracının olması ve bunların bir kısmının da suni yani fiyatların şişirilmesi için bunların yapılması.”

Bakan Şimşek, “Vatandaşımız müsterih olsun, köklü çözümün peşindeyiz” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: Enflasyon adaletsiz bir vergi gibidir. Özellikle sabit ve dar gelirlileri vurur. Enflasyon en büyük kötülüktür. Mutlaka enflasyonla mücadele edilmelidir. Vatandaşımız müsterih olsun, köklü bir çözüm peşindeyiz. Bütün dünyada mücadele bir zaman alıyor. Pandemi sonrası Avrupa ve Amerika’da da enflasyonda artış görüldü. Yüzde 9-10’lara çıkan enflasyonu 2-3’e düşürmeleri 3 yıldan fazla süre aldı. Bizim dezenflasyon programımız 2023’ün 2. yarısında başladı ve daha 2 yılını doldurmadı. Enflasyondaki düşüş sürecek.”

Ekonomideki kayıtdışılığa dikkat çeken Şimşek, şu vurguları yaptı: “Kayıt dışılık Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri. Sadece bu bir gelir kaybı meselesi değil. Türkiye’de vergi oranlarını artırmaktansa artık tamamen kayıt dışı çalışan işletmeleri kayıt altına alarak bütçe açığını azaltmak istiyoruz. 2025’te kapısını çalmayacağımız hiçbir mükellefin olmayacağını ilan etmek istiyorum. Bu dönemin en önemli özelliği sürekli sahada olacağız. Denetimlerimizi ölçek gözetmeksizin gerçekleştiriyoruz.

2024’te başladık buna. 1.2 milyon denetim uygulaması yaptık. Sonuç da almaya başladık. Bu yıl bunu katlamak istiyoruz. Özellikle Maliye’de bazı birimleri kapatıp oradaki elemanlarımızı kurslara tabi tutup sahada kullanacağız. Tüm OSB’lerin, hallerin, sanayilerin giriş çıkışlarına çadır kuracağız tabiri caizse. Her sektörde istisnasız kayıt dışılık görüyoruz.”

“Enflasyondaki düşüş sürecek”

Bakan Şimşek, enflasyonla mücadele konusunda ise şu değerlendirmelerde bulundu: “Üç aşağı beş yukarı 3,5-4’lük bir enflasyon bekleniyordu. Burada tek seferlik denilebilecek rakamlar var. TÜİK burada sepet ağırlıklarını değiştirdi ve buradan bir ilave enflasyon geldi. Yine geçtiğimiz yılın son çeyreğinde üzerinde çalışılan sağlıkta birkaç yıldır muayene fiyatlarında bir değişiklik olmamıştı, buradaki değişikliklerin de 0,6’lık bir etkisi oldu. Belediyelerin şebeke suyuna yaptığı zammın etkisi var 0,4 puanlık. Bütün bunlar dikkate alındığında enflasyonun ana hedefteki düşüşünde bir değişiklik yok. Yani 2023’ün sonunda yüzde 65 olan enflasyon, geçen sene yüzde 44’e, bu yıl ise yüzde 24’e düşmesini öngörüyoruz.

Enflasyondaki düşüş fiyatların düşüşü olarak algılanmamalı ama. Fiyatların artış hızının yavaşlaması olarak okunmalı.  Temel mallara bakıldığında yüzde 24, gıdayı da katarsanız mal enflasyonu yüzde 33.6. Burada yüksek olan hizmet enflasyonu. Genelde tüm ülkelerde hizmet enflasyonu gecikmeli düşüyor. Çünkü hep geçmiş enflasyon baz alınıyor.  Ocak ayında kira artışına bakıldığında yıllık yüzde 100’ün üzerinde, eğitimde de keza böyle. Bu kalemler yüksek çünkü geçmiş enflasyonu baz alıyor. Bunun için önümüzdeki dönemde kararlı bir şekilde programımızı uygulayarak bu sene enflasyonu yüzde 30’un altına çekmeyi ve gelecek sene ise tek hanelere doğru yaklaşmayı planlıyoruz. Enflasyondaki düşüş sürecek. Ocak ayı enflasyonu, enflasyonla mücadeleye ilişkin kurgumuzu etkilemedi.”

Paylaşın

Mehmet Şimşek’ten Sektör Temsilcilerine “Maliyet” Ayarı

Mehmet Şimşek’in, sektörü temsilcileri ile yaptığı toplantıda, faizdeki düşüş ile mazot, elektrik fiyatlarını örnek vererek, “Maliyetler artıyor bahanesiyle gelmeyin” mesajı verdiği öğrenildi.

Ekonomi yönetimindeki bakanlar, Ramazan ayı öncesi fahiş fiyat artışlarına karşı sektör temsilcileriyle bir araya geldi. Ticaret, gıda, perakende sektörü temsilcileriyle yapılan toplantıya, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı katıldı.

CNBC-e’den Hazal Ateş’in haberine göre; Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, fiyat artışlarına “kira, navlun, nakliye maliyetleri, personel giderlerini” gerekçe gösteren temsilcilere maliyet hesabıyla yanıt verdi. Şimşek’in, faizdeki düşüş ile mazot, elektrik fiyatlarını örnek vererek, “Maliyetler artıyor bahanesiyle gelmeyin” mesajı verdiği öğrenildi.

Bakanlarla TOBB, TESK başkanlarının da katıldığı toplantıda, İstanbul, Ankara ve İzmir Ticaret Borsaları Başkanları, perakende, yumurta, gıda ve ihtiyaç maddeleri, kırmızı et, kanatlı hayvancılık, un, makarna, yağ, süt, ambalajlı su, toptancı haller ile bakliyat sektörü temsilcileri yer aldı. Toplantı 3 saat sürdü.

Sektör temsilcileri toplantıda fiyat artışlarına neden olarak gösterdikleri kira, navlun, nakliye, personel giderlerine ilişkin maliyetleri paylaştı. Bakan Şimşek de sektör temsilcilerine mazot, elektrik maliyet hesabı çıkararak, “Bahane edeceğiniz bir şey yok” yanıtını verdiği öğrenildi.

Toplantıya katılan bakanların, “Ramazan ayından önce fiyat artışları içtihat haline gelmiş durumda. Artık bu imaj kalkacak. Fiyat artışlarını vatandaşa yansıtmayın. Denetimler artacak. Kayıt dışılığa izin verilmeyecek. Vatandaşın gıdaya erişiminin önündeki bütün engeller kalkacak. Vatandaşı Ramazan’da fiyat artışlarından kurtaracağız” değerlendirmesini yaptıkları belirtildi.

TESK Başkanı Bendevi Palandöken de fiyat artışlarında zincir marketlerin rekabeti engelleyen tutumlarının da etken olduğunu söyledi. Palandöken, konuya ilişkin değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı:

“Marketler kozmetik üründen züccaciye ürünlerine kadar her şeyi satıyor. Bu da haliyle rekabete zarar veriyor. Bakanlarımız toplantıda sektör temsilcilerini net bir dille uyardı. Sayın Şimşek, maliyet artışının bahane edilmemesi gerektiğini rakamlarla, tablolarla anlattı. Mazot, elektrikte bir artış olmadığını anlattı. Ticaret Bakanımız da cezaların ağırlaştırılacağını söyledi.”

Paylaşın

Şimşek’ten “Enflasyon” Yorumu: Olumlu Seyir Devam Edecek

Merkez Bankası (TCMB) Sektörel Enflasyon Beklentileri’ne ilişkin değerlendirmede bulunan Bakan Şimşek, “Kararlılıkla uyguladığımız programımızla enflasyon görünümü ve beklentilerdeki olumlu seyir devam edecek” dedi.

Haber Merkezi / Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından Merkez Bankası Sektörel Enflasyon Beklentileri’ne ilişkin değerlendirmede bulundu.

Paylaşımında enflasyon beklentilerindeki iyileşmeye işaret eden Mehmet Şimşek, şunları kaydetti: “Enflasyon beklentileri toplumun her kesiminde iyileşiyor.

Dezenflasyon sürecinin de etkisiyle 12 ay sonrası yıllık enflasyon beklentisi son 5 ayda hane halkında 8,9 puan, reel sektörde 6,5 puan ve piyasa katılımcılarında 5,8 puan geriledi. Kararlılıkla uyguladığımız programımızla enflasyon görünümü ve beklentilerdeki olumlu seyir devam edecek.”

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Sektörel Enflasyon Beklentileri Ekim 2024 verilerini yayınladı.

Buna göre; 2024 yılı Ekim ayında 12 ay sonrası yıllık enflasyon beklentileri, piyasa katılımcıları için 0,1 puan azalarak yüzde 27,4 seviyesine, reel sektör için 1,6 puan azalarak yüzde 49,5 seviyesine, hanehalkı için 4,4 puan azalarak yüzde 67,2 seviyesine geriledi.

Hanehalkı enflasyon beklentisi 2,5 yılın en düşük seviyesi olarak kaydedildi.

Gelecek 12 aylık dönemde enflasyonun düşeceğini bekleyen hanehalkı oranı bir önceki aya göre 0,7 puan azalarak yüzde 28,3 seviyesinde gerçekleşti.

Not: Piyasa Katılımcıları Anketi, İktisadi Yönelim Anketi ve Türkiye İstatistik Kurumu iş birliğiyle yürütülen Tüketici Eğilim Anketi ile finansal ve reel sektör uzmanlarının, imalat sanayi firmalarının ve hanehalkının 12 ay sonrası yıllık tüketici enflasyonu beklentileri derlenerek Sektörel Enflasyon Beklentileri elde edilmiştir.

Paylaşın

Halk Neden Döviz Ve Altına Yöneliyor? Mehmet Şimşek Açıkladı

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, halkın neden döviz ve altına yöneldiğine ilişkin, “AK Parti hükûmetlerinin 10 – 15 yılı hariç 50 yıldır bu ülkede enflasyon çift haneli” dedi ve ekledi:

“Çift haneli enflasyon olunca vatandaş kendisini enflasyondan korumak için ya faize gidecek ya altına ya da dövize gidecek. Bunun kök sebebi enflasyondur. Biz vatandaşı suçlayamayız. Vatandaşın tercihlerine saygı duymak zorundayız.”

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, kayıt dışı ile mücadele başta olmak üzere vergi ile ilgili konularda partisinin milletvekillerinin sorularını cevapladı. Türkiye Gazetesi‘nde yer alan habere göre Şimşek, kayıt dışılığın neden olduğu haksız rekabeti ve vergi kaybını gidermek için tek yolun çapraz denetim olduğunu söyledi.

Kimsenin vergi vermek istemediğini söyleyen Şimşek, şu ifadeleri kullandı: “Biz kayıt dışılığı önlemek konusunda samimiysek ispat yükümlülüğünü devletten alıp vatandaşa, mükellefe yüklememiz gerekiyor. Avrupa’da hangi giderler vergiden düşürülüyorsa biz bunu yapmaya razıyız. Ama bu şartla. Mesele bir kültür ve zihniyet meselesi. En düşük KDV ekmekte. Siz hiç fırıncının size fiş verdiğini gördünüz mü? Yüzde 1’e tenezzül ediliyor. En çok vergi kaçağının olduğu, hiç verginin gelmediği yerler fırıncılar.

Günün başında da ortasında da sonunda fiş kesmiyorlar. Sabahtan akşama kadar ekmek satıyorlar ama vergisini vermiyorlar. Bir vatandaşımız büyükşehirlerden birinde 32 tane daire almış, bizde vergi kaydı yok. Hayatında hiç beyanname vermemiş. Yıl içinde 65 milyon liraya lüks araç alan binlerce vatandaşımız var. Çağırıyoruz, ‘izah et’ diyoruz ama izahları yok. ‘Bu parayı kazandığınızı kanıtla’ diyoruz kanıtlayamıyor. Çapraz denetim yapmadığımız müddetçe istediğimiz modeli uygulayamayız. Kredi kartı kullanımı olsun vergide indirim olsun bu konularda üzerimize düşen stratejiyi yapacağız.”

“Halk neden döviz ve altına yöneliyor?”

Şimşek, halkın neden dövize yöneldiği sorusuna ise “Çünkü AK Parti hükûmetlerinin 10-15 yılı hariç 50 yıldır bu ülkede enflasyon çift haneli. Çift haneli enflasyon olunca vatandaş kendisini enflasyondan korumak için ya faize gidecek ya altına ya da dövize gidecek. Bunun kök sebebi enflasyondur. Biz vatandaşı suçlayamayız. Vatandaşın tercihlerine saygı duymak zorundayız” cevabını verdi.

Türkiye’nin dış borcunun yönetilebilir seviyede olduğunu savunan Şimşek, “Geçen yıl mayıs ayında 5 yıl vadeli tahvilimizin dolar cinsinden faizi yüzde 11’e çıkmıştı. Şimdi yüzde 6’ya düştü. Bunu daha da düşürmemiz gerekiyor. O nedenle bu programı sabırla, kararlılıkla sürdüreceğiz. CDS’yi 150‘lere çekmemiz gerekli” değerlendirmesini yaptı.

Cari açık problemini çözmenin yolunun ise her alanda katma değeri yükseltmek olduğunu söyleyen Şimşek, “Enerjide dışa bağımlılığı azaltmamız lazım. 22 yılda enerjiye 910 milyar dolar para harcanmış. Güneşimizi, rüzgârımızı her şeyi enerjiye dönüştüreceğiz ve petrol, doğalgaz ithalatını azaltacağız. Bunun yanı sıra tarım ve sanayide hatta hizmet sektöründe katma değerimizi yükselteceğiz. Örneğin golf için ülkeye gelen, sırt çantasıyla gelenden belki 10-15 kat daha fazla harcıyor. Bütün alanlarda katma değeri yukarı çıkaracağız. Daha fazla gelir elde edeceğiz. Cari açığı kalıcı şekilde çözmek için bir program uygulamaya koyduk ve bu programda samimiyiz” dedi.

Mehmet Şimşek, arkadaşının bir berber anısını da anlattı. Şimşek, “Arkadaşım İstanbul’da lüks semtte berbere gidiyor, 2.500 lira fiyat çıkıyor. Kartla ödeme almıyorlar. Arkadaşım ‘üzerimde nakit yok’ deyince esnaf ‘bankamatik yakında’ diye cevap veriyor. Fahiş fiyat uygulanıp oyuna geldiğini düşünen arkadaşıma kuaför bu kez bir IBAN’a göndermesini söylüyor. Banka müdürü ‘Şirkete ya da size aitse olur gönderirim’ diyor.

Fakat kuaför, IBAN’ın kardeşine ait olduğunu söylüyor. Arkadaşım bu kez ‘IBAN sahibi terörist de olabilir, kaçak da. Karttan alın, yoksa çıkıyorum’ diyor ama esnaf üzerine 500 lira komisyon koyarak POS’tan çekiyor. Biz o dükkâna denetime gittik. Bir hafta kimse gelmedi. Çünkü müşterilerini arayıp ‘gelmeyin’ demiş. Bu, zihniyet meselesi. Hepsi nakit ya yüzde 20-25 komisyon istiyor. Maliyede 5 bin 500 denetim elemanım var. Ülkede kaç doktor, dişçi, kuaför, avukat var?” diye konuştu.

 

Paylaşın

Şimşek’ten İhracatçılara Tam Destek

İhracatçılara tam destek veren Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Dengeli ve sürdürülebilir yüksek büyüme hedefimize ulaşmak için kritik önemdeki ihracata güçlü desteklerimiz devam edecek” dedi.

Haber Merkezi / Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabı üzerinden ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Şimşek, şu ifadeleri kullandı: “İhracatçılarımızın her zaman yanındayız.

2023 yılı mayıs ayında 300 milyon TL olan reeskont kredileri günlük limitini 4 milyar TL’ye çıkarttık. Eximbank’ın sermayesini 21,9 milyar TL artırarak 35,7 miyar TL’ye yükselttik.

Reeskont faizine yüzde 25,9 seviyesinde üst sınır getirdik ve reeskont kredisi kullanımında yüzde 30 ilave ihracat bedeli satış koşulunu kaldırdık. Hizmet ihracatı gelirlerinde vergi istisnasını 30 puan artırarak yüzde 80’e çıkarttık.

Eximbank’ın uluslararası kuruluşlardan sağladığı kredilere yaklaşık 1,1 milyar dolar hazine geri ödeme garantisi ve karşı garanti sağladık.

Yüksek teknolojili ve katma değerli üretime reeskont kredileriyle daha fazla imkân sağlayacak yeni bir modele de 2025 yılında geçeceğiz.

Dengeli ve sürdürülebilir yüksek büyüme hedefimize ulaşmak için kritik önemdeki ihracata güçlü desteklerimiz devam edecek.”

Öte yandan Mehmet Şimşek, resmi ziyaretler için Katar ve Kuveyt’e gidiyor. Bakanlık kaynaklarına göre, Şimşek bugün Katar’da çeşitli temaslarda bulunacak.

Ziyaretin ilk durağında, başkent Doha’da Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile bir görüşme gerçekleştirecek.

Şimşek, ayrıca Katar Maliye Bakanı Ali bin Ahmed el-Kevari ve Katar Yatırım Otoritesi (QIA) CEO’su Mansur bin İbrahim el-Mahmud ile de bir araya gelecek. “Invest in Türkiye” programı kapsamında yatırımcılarla buluşması da planlanıyor.

Doha temaslarının ardından Kuveyt’e geçecek olan Şimşek, burada Maliye Bakanı ve Ekonomi ve Yatırımlardan Sorumlu Devlet Bakanı Nura Süleyman el-Fassam ile görüşecek. Ayrıca Kuveyt Yatırım Otoritesi CEO’su Ganim Süleyman el-Guneyman ile bir toplantı yapacak.

Kuveyt’te yatırımcılarla bir araya geldikten sonra Bakan Şimşek yurda dönecek.

Paylaşın

Şimşek’ten “Enflasyon” Mesajı: Dezenflasyon Süreci Devam Ediyor

TÜİK’in açıkladığı eylül ayı enflasyon verilerini değerlendiren Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Haziranda başlayan dezenflasyon süreci devam ediyor” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Bu dönemi önümüzdeki yılın ikinci yarısında başlayacak ve enflasyonda kalıcı düşüşü sağlayarak tek haneye ulaşacağımız istikrar dönemi takip edecek. Tüm politikalarımızı fiyat istikrarı hedefimiz doğrultusunda eşgüdüm içinde ve kararlılıkla uygulamayı sürdürüyoruz.”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, eylül ayı enflasyon verilerinin açıklanmasının ardından sosyal medya hesabından değerlendirmede bulundu. Bakan Şimşek şu ifadeleri kullandı:

“Eylülde yıllık enflasyon bir önceki aya göre 2,6 puan düşüşle yüzde 49,4’e geriledi. Temel mal enflasyonu yıllık yüzde 28,3 ile görece düşük seviyedeyken geriye dönük fiyatlama davranışı kaynaklı katılık, hizmet enflasyonunda düşüşün yavaş gerçekleşmesine neden oluyor.

Haziranda başlayan dezenflasyon süreci devam ediyor. Bu dönemi önümüzdeki yılın ikinci yarısında başlayacak ve enflasyonda kalıcı düşüşü sağlayarak tek haneye ulaşacağımız istikrar dönemi takip edecek. Tüm politikalarımızı fiyat istikrarı hedefimiz doğrultusunda eşgüdüm içinde ve kararlılıkla uygulamayı sürdürüyoruz.

Enflasyonu düşürmek sadece hayat pahalılığı sorununu çözmeyecek aynı zamanda vatandaşımızın refahını kalıcı olarak artıracaktır.”

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Eylül ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Buna göre Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) Eylül ayında bir önceki aya oranla yüzde 2,97 arttı. Yıllık artış ise yüzde 49,38 olarak kaydedildi.

TÜİK verilerine göre son bir yılın ortalamaları üzerinden yapılan hesaplamaya göre tüketici fiyatları yüzde 63,47, yurt içi üretici fiyatları ise yüzde 44,81 artış gösterdi.

Geçen yılın Eylül ayı ile kıyaslandığında fiyatların en fazla arttığı gruplar yüzde 97,87 ile konut ve yüzde 93,59 ile eğitim oldu. En az fiyat artışı ise yüzde 26,60 ile ulaştırma ve yüzde 30,70 ile giyim ve ayakkabıda kaydedildi. Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup yüzde 26,60 ile ulaştırma oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise yüzde 97,87 ile konut oldu.

TÜİK’in açıkladığı veriler dikkate alındığında TÜFE’nin yıllık bazda Temmuz 2023’ten bu yana en düşük oranda olduğu görülüyor.

Bağımsız araştırma kuruluşu ENAG’a (Enflasyon Araştırma Grubu) göre ise enflasyon yıllık bazda yüzde 88,63, bir önceki aya kıyasla da yüzde 5,34 artmış durumda.

Paylaşın

Mehmet Şimşek: Kayıt Dışı Kazançların Peşindeyiz

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Kayıt dışılığın neden olduğu haksız rekabeti ve vergi kaybını gidermek için sektörel saha denetimlerimizi yoğun şekilde sürdürüyoruz” dedi ve ekledi:

“Vergilendirilmeyen kazançla çok harcayanları, lüks harcama yapan ancak vergi matrahını düşük gösterenleri yakından izlemeyi sürdüreceğiz. Kayıt dışı kazançların peşindeyiz. Vergide adaleti ve etkinliği artırmak amacıyla kayıt dışılıkla mücadelemiz hız kesmiyor.”

Hazine ve Maliye Bakanlığı, “çok kazanan ancak az vergi veren” mükelleflere yönelik incelemeleri kapsamında lüks yat ve tekne satışlarını takibe alırken, bu kapsamda 2021-2023 yıllarındaki satışlardan 1,4 milyar liralık vergi kaybı saptadı.

AA muhabirinin bakanlıktan edindiği bilgilere göre, Gelir İdaresi Başkanlığı, yüksek gelir elde eden, lüks tüketimde bulunan ancak buna uygun vergi ödemeyen mükellefleri yakından izliyor.

Kayıt dışı ekonomiyle mücadele kapsamında turizm bölgelerindeki lüks harcamaları yakından takip eden Gelir İdaresi, özel yat ve tekne satışlarını inceleme altına aldı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından elde edilen verilerle uluslararası bilgi değişimi kapsamında elde edilen bilgileri kendi verileriyle çapraz kontrole tabi tutan Başkanlık, 2021-2023 yıllarındaki satışların büyük kısmında yüksek miktarda vergi kaybı tespit etti. Riskli mükelleflere odaklanan Başkanlık, söz konusu 3 yılda 45 binin üzerinde özel tekne ve yat satışı yapıldığını belirledi.

Söz konusu lüks taşıtların sigorta verileriyle kasko değerlerini de inceleyen Başkanlık, yaptığı bu analizlerle yürüttüğü saha çalışmalarıyla satışların gerçek bedelle beyanlara yansımadığını saptadı.

Analizlerde 15 bin gerçek kişi ve 1527 şirketin özel tekne ve yat satışlarında beyan edilen satış bedeliyle gerçek satış fiyatı arasında büyük fark bulundu. Bu mükelleflerin para transferleri inceleme altına alınırken, ilk tespitlere göre 1,4 milyar liralık kayıt dışı hasılat tespit edildi.

Bu arada, Gelir Vergisi Kanunu’na göre, gemi ve yat gibi taşıtların 5 yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar, değer artışı kazancı sayılıyor. Yat ve tekneleri aldıkları tarihten başlayarak 5 yıl içinde elden çıkaranların alış maliyetleri ve satış bedeli arasında oluşan fark üzerinden vergilendirme yapılıyor. Bu satışların ticari kazanç sayılması durumunda ise hem gelir veya kurumlar vergisi hem de satış bedeli üzerinden ayrıca KDV alınması gerekiyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, konuya ilişkin değerlendirmesinde, “Çok kazanan ancak az vergi verenlerin kapısını çalmaya devam ediyoruz. Kayıt dışı ekonomiyle mücadelemiz sektör sektör genişliyor. İncelemeler sonucunda, satış bedellerini düşük gösterenlerden gerekli vergi ve cezalar talep edilecek.” dedi.

Gelir İdaresince bu alanda yapılan çalışmalara devam edileceğini ve yeni denetim yöntemlerinin de devreye alınacağını bildiren Şimşek, şunları kaydetti:

Kayıt dışılığın neden olduğu haksız rekabeti ve vergi kaybını gidermek için sektörel saha denetimlerimizi yoğun şekilde sürdürüyoruz. Vergilendirilmeyen kazançla çok harcayanları, lüks harcama yapan ancak vergi matrahını düşük gösterenleri yakından izlemeyi sürdüreceğiz. Kayıt dışı kazançların peşindeyiz. Vergide adaleti ve etkinliği artırmak amacıyla kayıt dışılıkla mücadelemiz hız kesmiyor.

Paylaşın