Hazine’nin Borcu 7 Trilyona Dayandı

Merkezi yönetim brüt borç stoku, ocak sonu itibarıyla 6 trilyon 965,1 milyar lira oldu. Borç stokunun 2 trilyon 551,5 milyar lira tutarındaki kısmı Türk Lirası, 4 trilyon 413,7 milyar lira tutarındaki bölümü ise döviz cinsi borçlardan oluştu.

Haber Merkezi / Ayrıca, hazine alacakları, ocak sonu itibarıyla 27,9 milyar lira oldu. Alacak stoku içindeki en yüksek payı 10,5 milyar lirayla mahalli idareler oluşturdu.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, 30 Eylül itibarıyla merkezi yönetim brüt borç stoku verilerini açıkladı. Bakanlıktan yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“Merkezi yönetim borç stoku 31 Ocak 2024 tarihi itibarıyla 6.965,1 milyar TL olarak gerçekleşmiştir.

Borç stokunun 2.551,5 milyar TL tutarındaki kısmı Türk Lirası cinsi, 4.413,7 milyar TL tutarındaki kısmı döviz cinsi borçlardan oluşmaktadır.

Hazine alacak stoku 31 Ocak 2024 tarihi itibarıyla 27,9 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Hazine alacak stoku içerisinde en yüksek pay 10,5 milyar TL ile Mahalli İdareler’e aittir.

2024 Ocak ayı sonu itibarıyla Hazine alacaklarından toplam 0,3 milyar TL tahsilat gerçekleştirilmiştir.”

Paylaşın

Kaynana Vergisine Hazır Mısınız? Hazine Ve Maliye Bakanlığı Harekete Geçti

Hazine ve Maliye Bakanlığı, sahibi oldukları konutta kira almadan kaynanalarını oturtan gelin ve damatların emsal kira bedeli üzerinden ödeyecekleri gelir vergisi ile ilgili harekete geçti.

Şu an yürürlükte olan vergiler arasında resmi olarak “Kaynana Vergisi” diye bir vergi bulunmuyor. Uzmanların koyduğu bu terim, özellikle vergi uzmanı, akademisyen ve gazeteci olan Prof. Dr. Şükrü Kızılot’un yazdığı kitaptan geliyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ev sahibi ve kiracı arasındaki sözleşmelerin büyüteç altına alındığını, kira gelirini eksik gösterenlerin tespit edileceğini açıklamıştı. Söz konusu incelemede içinde kaynanaların da oturduğu 2 milyon konut tespit edildi.

‘Kaynana vergisi’, sahibi oldukları konutta kira almadan kaynanalarını oturtan gelin ve damatların emsal kira bedeli üzerinden ödeyecekleri gelir vergisi ile ilgili. Üstelik bu düzenleme yeni değil, yıllardır yürürlükte ama adı sadece ‘kaynana vergisi’ olarak geçmiyor.

Uzmanların koyduğu bu terim, özellikle vergi uzmanı, akademisyen ve gazeteci olan Prof. Dr. Şükrü Kızılot’un yazdığı kitaptan geliyor. Tekrar gündeme gelen Kaynana vergisinin ayrıntılarını, Ekonomim yazarı Abdullah Tolu anlattı:

“Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü ile Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nden elde edilen veriler karşılaştırılarak, kira geliri elde edebilme potansiyeline sahip yaklaşık 4,5 milyon konut, kiracı ve ev sahipliği yönünden analiz edildi. Daha sonra,

Konutlarla mal sahiplerinin Mernis (ikametgah) adresleri karşılaştırılarak, konut adresi ile Mernis adresi aynı olanlar,

Daha sonra konutlarda oturanlar ile bu konutların mal sahipleri karşılaştırılarak, mal sahiplerinin anne ve babası, çocukları ile kardeşlerinin oturdukları konutlar,

Kira gelirleri nedeniyle yıllık gelir vergisi beyannamesi verilen konutlar düşülerek, yaklaşık 2 milyon konutun kira geliri elde edebilme potansiyeline sahip olduğu tespit edildi.”

“Bu konutlar içerisinde, kaynanaların kirasız olarak oturdukları konutlarda var. Maliye bu konuda oldukça hassas davranıyor. İlgili kurumlardan elde edilen verilerle kendisinde bulunan verileri analiz ederek, kira geliri elde edildiği halde gelir vergisi beyannamesi vermeyen mükelleflere bu yolla ulaşmaya çalışıyor.”

Maliye tespit edecek

“”Maliye, yaklaşık bu 2 milyon konuta tek tek giderek, kiralık olanları ve kimlerin oturduğunu tespit edecek. Bu konutlarda oturanlara ilk yazılar gelmeye başladı, telaş etmeye gerek yok. Kiracılardan kira sözleşmesi, hangi tarihten itibaren kiraladıkları, kira bedeli ve ödemeyi nasıl yaptıklarına dair bilgiler isteniliyor.”

Konut, kira alınmadan kaynananın kullanımına bakılamaz mı?

“”Evet, sahip olunan konutun kira alınmadan (kirasız) kaynanaların kullanımına tahsis edilmesi mümkün. Bu aslında akraba olmanın da bir gereği. Ancak, kira alınmasa dahi, kaynananın kullanımına bırakılan konutlar için gelir vergisi ödenmesi gerekiyor. Hemen şaşırmayın, bu yeni bir düzenleme değil, yıllardır yürürlükte. İşin enteresan yanı, bu husus, uygulamada en çok atlanılan veya gözardı edilen konuların başında geliyor.”

Yasa ne diyor?

“Vergi Hukukunda ‘ev kirasız, para faizsiz olmaz’ kuralı geçerli. Bu kurala göre, sahip olunan konutlar kira alınmaksızın başkalarının kullanımına bırakılamıyor. Bunu önlemek için Gelir Vergisi Kanunu’nda ’emsal kira bedeli’ düzenlemesi yapılmış bulunuyor.

Gelir Vergisi Kanunu’nun ’emsal kira bedeli’ başlıklı 73. maddesine göre; bedelsiz olarak başkalarının kullanımına bırakılan gayrimenkullerin emsal kira bedeli, bu gayrimenkullerin kirası sayılıyor. Konutlarda emsal kira bedeli, konutun emlak vergisi değerinin yüzde 5’i olarak hesaplanıyor. Bu düzenlemeye göre, örneğin, bedelsiz olarak başkalarının kullanımına bırakılan konutun emsal kira bedeli, bu konutun kirası sayılıyor. Bu emsal kira bedeli üzerinden de vergilendirme yapılıyor.

Tabi, her düzenlemenin olduğu gibi, emsal kira bedeli düzenlemesinin de istisnaları bulunuyor. Söz konusu düzenlemeye göre, mal sahiplerinin usul (anne-baba, büyükanne-büyükbaba), füruğ (çocuk, torun) veya kardeşlerinin ikametine bedelsiz olarak tahsis edilen konutlar için emsal kira bedeli beyan edilmiyor ve gelir vergisi ödenmiyor.

Geçen yıllarda Maliye tarafından yapılan kira denetimleri sırasında kaynana Maliyeci’ye; “Ev damadımın evi, iki yıldır, kira ödemeden ben oturuyorum” diyor. Tutanak tutuluyor ve damat vergi dairesine çağrılıyor. Damada, “Kendi annen olsa, kira almadan oturtabilirdin. Ancak, kayınvalide, ilgili kanun maddesinde, kira ödemeden oturabilecek akrabalar arasında yer almıyor. Bu nedenle, iki yıllık kira vergisi ödeyeceksin” deniliyor. Daha sonra da, damattan iki yıllık tarh ve tahakkuk ettirilen gelir vergisi, 1 kat vergi ziyaı cezalı olarak isteniyor. Gecikme faizi de cabası!

Bu şekilde sahibi oldukları konutlarda kira almadan kaynanalarını, amca, dayı, hala, teyze, yeğenlerini oturtanların, emsal kira bedeli üzerinden gelir vergisi ödemek zorunda olduklarını bilmelerinde fayda var. Bu atlanılacak bir şey değil, çünkü ciddi yaptırımları var!”

Paylaşın

Türkiye, Ocak Ayında Faize 121 Milyar Lira Ödedi

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre, ocak ayında merkezi bütçenin faiz giderleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 466,9 oranında artışla 121 milyar lira oldu.

Ayrıca faiz giderlerinin bütçe ödeneklerine göre gerçekleşme oranı geçen yıl ocak ayında yüzde 3,3 iken bu yıl ocak ayında ise oran yüzde 9,7’ye yükseldi.

Ekonomim’in aktardığı habere göre; Hazine ve Maliye Bakanlığı ocak ayına ilişkin bütçe sonuçlarını açıkladı. Buna göre yılın ilk ayında bütçe açığı 150.7 milyar lira olarak gerçekleşti. Geçen yıl ocak ayında bütçe açığı 32.2 milyar lira seviyesindeydi.

Bütçe açığında artış yüzde 367,5 oldu. Ocak ayında bütçe harcamaları geçen yılın aynı ayına göre yüzde 139 artışla 768 milyar lira, bütçe gelirleri ise yüzde 113,5 artışla 617.25 milyar lira oldu.

Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre ocakta faiz giderleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 466,9 oranında artışla 121 milyar liralık harcama yapıldı. Faiz harcamaları için geçen yıl ocakta 21.3 milyar lira harcama yapılmıştı. Faiz harcamalarının bütçe ödeneklerine göre gerçekleşme oranı geçen yıl ocak ayında yüzde 3,3 iken bu yıl ocak ayında ise oran yüzde 9,7’ye yükseldi.

Ocak ayında faiz dışı giderler yüzde 115,7 oranında artışla 646.8 milyar lira olarak gerçekleşti. Faiz hariç giderlerin bütçe ödeneklerine göre gerçekleşme oranı ise 2023 yılında yüzde 6,1 iken 2024 yılında yüzde 6,6 oldu.

Ocak ayında cari transferler geçen yıla göre yüzde 94,5 artışla 284.65 milyar liraya yükselirken, SGK devlet primi giderleri ise yüzde 96,9 yükseldi. Personel giderleri ise yüzde 152,1 artışla 260.25 milyar liraya çıktı. Asgari ücret zammı bu artışlarda etkili oldu.

617.25 milyar liraya çıkan bütçe gelirlerinin bütçe tahminine göre ocak ayı gerçekleşme oranı 2023 yılında yüzde 5,9 iken 2024 yılında yüzde 7,3’ye yükseldi. Hazine verilerine göre ocak ayında vergi gelirleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 104,6 oranında artışla 517.2 milyar lira olarak gerçekleşti. Vergi gelirlerinin bütçe tahminine göre gerçekleşme oranı ise 2023 yılında yüzde 5,9 iken 2024 yılında yüzde 7’ye çıktı.

ÖTV tahsilatı ocak ayında 100 milyar liraya yaklaştı

Ocak ayında yurtiçi mallar üzerinden alınan dahilde KDV bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 164,6 oranında artarak 108.4 milyar lira, özel tüketim vergisi tahsilatı ise yüzde 118,2 oranında artışla 97.7 milyar lira oldu. Banka ve sigorta muameleleri vergisindeki artış ise yüzde 169,8 artışla 22.8 milyar lira oldu.

Vergi gelirleri arasında gelir vergisi gelirleri yüzde 107,4 artarak 102,84 milyar liraya yükselirken, dahilde alınan KDV yüzde 164,6 yükselerek 108.4 milyar liraya çıktı. BSMV vergisi gelirleri yüzde 169,8 artarken ithalde alınan KDV’de yüzde 73,8’lik artışla 91.16 milyar lira oldu. Genel bütçe vergi dışı gelirleri ise 88 milyar 57 milyon TL hesaplandı.

Paylaşın

Bütçe, 2024 Yılına 150,7 Milyar Lira Açıkla Başladı

Ocak ayında merkezi yönetim bütçe giderleri 768 milyar lira, bütçe gelirleri 617,2 milyar lira oldu. Başka bir ifadeyle bütçe, 2024 yılına 150,7 milyar lira açıkla başladı.

Haber Merkezi / Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ocak 2024 Merkezi Yönetim Bütçe Gerçekleşmeleri Raporu’nu yayınladı.

Buna göre; Ocak ayında merkezi yönetim bütçe giderleri 768 milyar lira, bütçe gelirleri 617,2 milyar lira ve bütçe açığı 150,7 milyar lira olarak gerçekleşti. Ayrıca, faiz dışı bütçe giderleri 646,9 milyar lira ve faiz dışı açık ise 29,6 milyar lira oldu.

Merkezi yönetim bütçesi geçen yılın ocak ayında 32 milyar 243 milyon lira açık vermiş iken ocak ayında 150 milyar 719 milyon lira açık verdi. 2023 yılı ocak ayında 10 milyar 883 milyon lira faiz dışı açık verilmiş iken ocak ayında 29 milyar 626 milyon lira faiz dışı açık verdi.

Merkezi yönetim bütçe giderleri ocak ayı itibarıyla 767 milyar 968 milyon lira olarak gerçekleşti. Faiz harcamaları 121 milyar 93 milyon lira , faiz hariç harcamalar ise 646 milyar 875 milyon lira olarak gerçekleşti.

2024 yılında merkezi yönetim bütçe giderleri için öngörülen 11 trilyon 89 milyar 37 milyon lira ödenekten ocak ayında 767 milyar 968 milyon lira gider gerçekleştirildi. Geçen yılın aynı ayında ise 321 milyar 320 milyon lira  harcama yapılmıştı.

Ocak ayı bütçe giderleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 139 oranında arttı. Giderlerin bütçe ödeneklerine göre gerçekleşme oranı ise 2023 yılında yüzde 5,7 iken 2024 yılında yüzde 6,9 oldu.

Faiz hariç bütçe giderleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 115,7 oranında artarak 646 milyar 875 milyon lira olarak gerçekleşti. Faiz hariç giderlerin bütçe ödeneklerine göre gerçekleşme oranı ise 2023 yılında yüzde 6,1 iken 2024 yılında yüzde 6,6 oldu.

Merkezi yönetim bütçe gelirleri ocak ayı itibarıyla 617 milyar 249 milyon lira olarak gerçekleşti. Vergi gelirleri 517 milyar 201 milyon lira, genel bütçe vergi dışı gelirleri ise 88 milyar 57 milyon lira oldu.

2023 yılı ocak ayında bütçe gelirleri 289 milyar 78 milyon lira iken 2024 yılının aynı ayında yüzde 113,5 oranında artarak 617 milyar 249 milyon lira olarak gerçekleşti. Bütçe tahminine göre bütçe gelirlerinin ocak ayı gerçekleşme oranı 2023 yılında yüzde 5,9 iken 2024 yılında yüzde 7,3 oldu.

2024 yılı ocak ayı vergi gelirleri tahsilatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 104,6 oranında artarak 517 milyar 201 milyon lira oldu. Vergi gelirlerinin bütçe tahminine göre gerçekleşme oranı ise 2023 yılında yüzde 5,9 iken 2024 yılında yüzde 7 oldu.

Paylaşın

Türkiye, AK Parti Döneminde Faize 563 Milyar Dolar Ödedi

2002’de 34,3 milyar Amerikan doları olan faiz gideri 2008’de 40 milyar dolara yükseldi. 2017’de ise en düşük sayıya ulaşıldı. Bu sene faiz ödemesi 15,6 milyar dolara kadar düştü.

2021’de 21,3 milyar dolar olan faiz gideri 2022’de 18,9 milyar dolara düştü. 2023 yılında ise faiz harcamaları 28,4 milyar dolara kadar çıktı. Üstelik 2023 yılında dolar kuru cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra hızla yükseldi.

2023 yılındaki faiz gideri 2011 yılından bu yana görülen en yüksek değer oldu.

Türkiye 2003-2023 arasında faize 563 milyar dolar ödedi. 2023’te 28,4 milyar dolara ulaşan faiz ödemesi 2011 yılından bu yana yıllık en yüksek değer oldu.

2023’te iktidarın topladığı 100 lira verginin 15 lirası faize gitti. 2024 yılında toplanacak vergilerin de en az 17 lirası faize gidecek. Hedeflerden şaşılırsa bu oran daha da artabilir.

Türkiye 2023 yılında 28,4 milyar dolar faiz ödedi. Bu 2011 yılından bu yana dolar bazında bir yılda faize ödenen en yüksek miktar oldu. TBMM’de kabul edilen bütçeye göre hükümet 2024 yılında 11 trilyon 89 milyar lira harcama yapacak.

Bunun 1 trilyon 254 milyarı faiz harcamasına gidecek. Yani bütçeden harcanacak her 100 liranın 11,3 lirası faize gidecek.

İktidar 2024 yılında 8 trilyon 437 milyar lira gelir elde etmeyi planlıyor. Bunun 7 trilyon 408 milyar lirası vergilerden toplanacak. Bu durumda toplanan vergilerin yüzde 16,9’u faiz harcamalarına gidecek. Bu hükümetin 2023 yılı hesabına dayanıyor. Bütçe hedeflerinin şaşması durumunda vergi giderleri artabilir.

Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası verilerine göre 2002’de 34,3 milyar Amerikan doları olan faiz gideri 2008’de 40 milyar dolara yükseldi. 2017’de ise en düşük sayıya ulaşıldı. Bu sene faiz ödemesi 15,6 milyar dolara kadar düştü.

2021’de 21,3 milyar dolar olan faiz gideri 2022’de 18,9 milyar dolara düştü. 2023 yılında ise faiz harcamaları 28,4 milyar dolara kadar çıktı. Üstelik 2023 yılında dolar kuru cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra hızla yükseldi. 2023 yılındaki faiz gideri 2011 yılından bu yana görülen en yüksek değer oldu.

Verginin ne kadarı faize gidiyor?

Peki, toplanan verginin ne kadarı faize gitti? 2000 yılında toplanan 100 lira verginin 77 lirası faize giderken bu oran 2001’de yüzde 103’ü aştı. Bu de demek? Toplanan vergi faiz giderini karşılamaya yetmedi. 2002’de 87’ye düşen oran AK Parti’nin ilk yılında 2003’te yüzde 70’e geriledi.

Kademeli şekilde düşen faiz giderinin toplanan vergiye oranı 2016 ve 2017 yılında yüzde 11’e kadar düştü. Bu oran 2021’de yüzde 15,5 olurken 2022’de yüzde 13,2’ye geriledi. Bu miktara Kur Korumalı Mevduat (KKM) giderleri dahil değil. 2023’te ise toplanan 100 lira verginin 15 lirası faize gitti.

2017 yılında yüzde 8,4’e kadar düşen oran 2022 yılında yüzde 10,6 oldu. Bu oran 2023’te yüzde 10,2 gerçekleşti. 2003-2023 yıllarını kapsayan son 21 yılda Türkiye faize 563 milyar dolar ödedi.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Bakan Şimşek’ten “Yerelde Üretim” Mesajı

Manisa’da temaslarda bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, “Yerelde başlayan üretim, yatırım, istihdam ve ihracat hamleleriyle şekillenecek ve yerel dinamiklerimizin gücüyle yükselmeye devam edecek” dedi.

Haber Merkezi / Bakan Şimşek, “Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) sanayicilerimizle birlikte reel sektörün nabzını tuttuk, ilin sanayisini ileriye taşıyacak önerileri değerlendirdik” ifadelerini kullandı.

Mehmet Şimşek, “İş dünyasıyla gerçekleştirdiğimiz buluşmada, yerel kalkınma politikalarımızın yanı sıra küresel ekonomideki son dönem gelişmeleri ve Orta Vadeli Program (OVP) vizyonumuzu paylaştık” dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabı üzerinden açıklamalarda bulundu. Bakan Şimşek, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye Yüzyılı, yerelde başlayan üretim, yatırım, istihdam ve ihracat hamleleriyle şekillenecek ve yerel dinamiklerimizin gücüyle yükselmeye devam edecek!

Dün önemli sanayi, turizm ve tarım üssü şehzadeler şehri Manisa’da temaslarda bulunduk. Valilikteki koordinasyon toplantımızda, ihtiyaç ve talepleri değerlendirdik.

Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Cengiz Ergün ve ilçe belediye başkan adaylarımızla buluşarak, Manisa’nın potansiyelini artıracak yenilikçi projeler üzerinde fikir alışverişinde bulunduk. Sn. Ergün’e başarılı çalışmalarından dolayı teşekkürlerimi iletiyorum.

Ülkemizin gururu Vestel tesislerinde, yüksek teknolojili üretimde kat ettiğimiz mesafeyi bizzat yerinde gördük. Ar-Ge’ye ve yatırımlara verdiğimiz destekler, ekonomimize yüksek katma değer olarak dönüyor.

Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) sanayicilerimizle birlikte reel sektörün nabzını tuttuk, ilin sanayisini ileriye taşıyacak önerileri değerlendirdik.

İş dünyasıyla gerçekleştirdiğimiz buluşmada, yerel kalkınma politikalarımızın yanı sıra küresel ekonomideki son dönem gelişmeleri ve Orta Vadeli Program (OVP) vizyonumuzu paylaştık.”

Paylaşın

Şimşek’ten Fatih Karahan’la İlgili Türkçe Ve İngilizce Paylaşım

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Merkez Bankası Başkanı Sayın Fatih Karahan bugün yeni görevine başlamıştır. Kendisini tebrik ediyor ve başarılar diliyorum. Başkan ve ekibine güvenimiz ve desteğimiz tamdır” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Önümüzdeki dönemde de ekonomi programımızı kurumlararası eşgüdüm içinde kararlı bir şekilde uygulamaya devam edeceğiz. Güçlü ekonomi ekibimiz ile makro finansal istikrarın pekişmesi için var gücümüzle çalışıyoruz. Mali disiplin ile dezenflasyon sürecine destek olmaya devam ederken, hayata geçireceğimiz yapısal reformlarla program kazanımlarımızı kalıcı hale getireceğiz.”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Hafize Gaye Erkan’ın yerine Merkez Bankası (TCMB) Başkanlığı görevine getirilen Fatih Karahan’la ilgili sosyal medya hesabından Türkçe ve İngilizce mesaj paylaştı.

Mehmet Şimşek, İngilizce paylaşımında, “Bugün yeni Merkez Bankası Başkanımızın ilk günü. Kendisini bu göreve atanmasından dolayı bir kez daha kutluyor ve yeni görevinde başarılar diliyorum. Ekonomik programımızın uygulanmasında yeni başkan ve yetkin ekibiyle birlikte çalışmayı dört gözle bekliyorum” dedi ve ekledi:

“Karahan mükemmel bir seçim. Çoğunluğu New York Merkez Bankası’nda olmak üzere geniş bir deneyime sahip olan Karahan’ın bu yeni görevinde başarılı olacağından hiç şüphem yok. Güçlü akademik kimliği de Türkiye için bir değerdir.”

Bakan Şimşek, paylaşımının devamında, “Mali disiplini yeniden tesis ederek enflasyonla mücadele sürecini desteklemeye ve aynı zamanda verimliliği artıracak ve Türkiye’nin rekabet gücünü geliştirecek yapısal reformları uygulamaya kararlıyız. Bunun için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Mehmet Şimşek, Türkçe paylaşımında ise şunları söyledi: Merkez Bankası Başkanı Sayın Fatih Karahan bugün yeni görevine başlamıştır. Kendisini tebrik ediyor ve başarılar diliyorum. Başkan ve ekibine güvenimiz ve desteğimiz tamdır. Önümüzdeki dönemde de ekonomi programımızı kurumlararası eşgüdüm içinde kararlı bir şekilde uygulamaya devam edeceğiz.

Güçlü ekonomi ekibimiz ile makro finansal istikrarın pekişmesi için var gücümüzle çalışıyoruz. Mali disiplin ile dezenflasyon sürecine destek olmaya devam ederken, hayata geçireceğimiz yapısal reformlarla program kazanımlarımızı kalıcı hale getireceğiz.

Fatih Karahan’dan ilk açıklama

Fatih Karahan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Başkanlığına atanmasının ardından ilk açıklamasını yaptı. Karahan, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Merkez Bankamızın temel amacı ve önceliği fiyat istikrarını sağlamaktır. Bu doğrultuda, güçlü ekibimizle dezenflasyonu sağlamaya yönelik çalışmalarımıza kararlılıkla devam ediyoruz. Enflasyon, hedefimizle uyumlu seviyelere gerileyene kadar, gereken parasal sıkılığı korumakta kararlıyız. Enflasyon beklentilerini ve fiyatlama davranışlarını yakından takip ediyoruz. Enflasyon görünümünde herhangi bir bozulmaya kesinlikle izin vermeyeceğiz.”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de, bugün göreve başlayan Fatih Karahan’ı tebrik etti ve başarılar diledi. Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Mali disiplin ile dezenflasyon sürecine destek olmaya devam ederken, hayata geçireceğimiz yapısal reformlarla program kazanımlarımızı kalıcı hale getireceğiz” dedi.

Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, 2024’ün ilk Enflasyon Raporu’nun tanıtımı amacıyla Perşembe günü saat 10.30’da Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası İdare Merkezi’nde bilgilendirme toplantısı düzenleyecek.

Paylaşın

Şimşek’ten Enflasyonla Mücadelede Kararlılık Vurgusu

İstanbul Sanayi Odası (İSO) ocak ayı olağan toplantısında konuşan Bakan Mehmet Şimşek, “Fiyat istikrarı sağlanamazsa rekabetçi bir sanayi olamaz. Ekonomi programımızın ana hedefi fiyat istikrarıdır” dedi ve ekledi:

“Türkiye’de enflasyonun yer çekimine karşı mücadele edeceğine inanmıyorum, düşecektir. Bu program, sabırla ve kararlılıkla uygulanacaktır. Bu program, siyasi sahipliği olan bir programdır. Bu program geçici bir heves değildir. Daha adil bir gelir dağılımı için de fiyat istikrarı olmazsa olmazdır.”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) ocak ayı olağan toplantısında konuştu. Şimşek’in konuşmasında öne çıkan bölümler şöyle:

“Orta Vadeli Program’ın (OVP) ana hedefi fiyat istikrarıdır, fiyat istikrarının olmadığı bir yerde öngörülebilirlikten bahsedemezsiniz, nitelikti, sürdürülebilir ve rekabetçi bir sanayi olmaz.

Neden fiyat istikrarı? Kaynakların spekülatif alanlar yerine nitelikli sanayiye, verimli alanlara etkin şekilde kanalize edilmesi için fiyat istikrarı gereklidir. Geçen sene vatandaşımızın talebi nedeniyle Türkiye 29.9 milyar dolar altın ithal etmiştir. Yenilir, içilir değil. Kaynakların etkin kullanımı mı? Hayır. Enflasyona karşı koruma aracı olarak görülmüş.

Bizim dezenflasyon programımız basittir. Fed enflasyonu nasıl indirdiyse, AB nasıl indirdiyse, Brezilya, Meksika nasıl indirdiyse, biz de öyle yapıyoruz.

Parasal sıkılaşma var. Büyüme ile enflasyon arasında bir gerilim yok. Kısa vadelidir, kalıcı bir gerilim yoktur. Yüksek büyüme için enflasyonun düşük olması lazım. Esas istikrarsız büyüme enflasyonun yüksek olduğu dönemlerdedir.

Bu program siyasi sahipliği olan bir programdır. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bir ekip tarafından hazırlanmıştır. Bu program geçici bir heves değildir.

Mali disiplin neden gereklidir? Birincisi fiyat istikrarı için bütçe dengesinin, bütçe açığının makul düzeyde tutulması lazımdır. Dezenflasyonu desteklemek için bütçe açığını sınırlamaya devam edeceğiz.

Deprem hariç geçen sene bütçe açığı yüzde 1,7’dir. Geçen sene gelişmekte olan ülkeler ortalama bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 5,5’tir. Türkiye’de yüzde 1,7’dir. Deprem geçici bir şoktur. Bu şok bizimle bir süre. Ama geçici bir şoktur, kalıcı bir şok değildir.

Yapısal dönüşme kaynak ayırmamız lazım. Dijital, yeşil dönüşüm demek kolay. Bunlara kaynak ayırmazsanız bunları başarmak zor. O nedenle mali disiplin önemlidir. Afet riskini azaltmak için mali kaynağa ihtiyaç var.

Daha makul maliyetlerle finansmana erişiminin, daha yüksek kredi notlarına ulaşmanın ön koşullarından bir tanesi mali disiplindir. Sürdürülebilir iç borç ve nesiller arası adalet açısından da, yani kim ödetecek faturayı, bu denge açısından da adalet açısından da mali disiplinin tesisi önemidir.

Verginin tabanını büyüteceğiz. Yani şu anda verginin hakkıyla alınmadığı alanlarda çaba göstereceğiz. Şu anda harıl harıl çalışmalar var. Bütçe açığındaki artış esas itibarıyla depremden kaynaklanıyor.

Muhtemelen 2024’te OVP’de öngördüğümüzün altında bir açıkla kapatmak için elimizde geleni yapacağız. 2025, 2026’da da toplam açığı yüzde 3’ün altına çekmeyi planlıyoruz.”

Paylaşın

Hazine’nin Borcu 6 Trilyon 722 Milyar Lirayı Aştı

Merkezi yönetim brüt borç stoku, aralık sonu itibarıyla 6 trilyon 722,5 milyar lira oldu. Borç stokunun 2 trilyon 408,7 milyar lira tutarındaki kısmı Türk Lirası, 3 trilyon 313,8 milyar lira tutarındaki bölümü ise döviz cinsi borçlardan oluştu.

Haber Merkezi / Ayrıca, hazine alacakları, eylül sonu itibarıyla27,2 milyar lira oldu. Alacak stoku içindeki en yüksek payı 10,6 milyar lirayla mahalli idareler oluşturdu.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, 30 Eylül itibarıyla merkezi yönetim brüt borç stoku verilerini açıkladı. Bakanlıktan yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“Merkezi yönetim borç stoku 31 Aralık 2023 tarihi itibarıyla 6.722,5 milyar TL olarak gerçekleşmiştir.

Borç stokunun 2.408,7 milyar TL tutarındaki kısmı Türk Lirası cinsi, 4.313,8 milyar TL tutarındaki kısmı döviz cinsi borçlardan oluşmaktadır.”

Hazine ve Maliye Bakanlığı, 30 Eylül itibarıyla Hazine alacaklarına ilişkin verileri de açıkladı. Bakanlıktan yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“Hazine Alacak stoku 31 Aralık 2023 tarihi itibarıyla 27,2 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Hazine alacak stoku içerisinde en yüksek pay 10,6 milyar TL ile Mahalli İdareler’e aittir.

2023 Aralık ayı sonu itibarıyla Hazine alacaklarından toplam 3,8 milyar TL tahsilat gerçekleştirilmiştir.”

Paylaşın

Şimşek’ten ‘Seçim Ekonomisi’ İddialarına Yalanlama

Seçim ekonomisi iddialarına yanıt veren Bakan Şimşek, “2024 yılında bütçe hedeflerimizi tutturmakta kararlıyız. Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü destekleriyle Program hedeflerimize ulaşmak için gerekli politikaları kararlılıkla uyguluyoruz” dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, seçim ekonomisi iddialarına yanıt verdi.

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin yayımladığı “Bazı basın yayın organlarında yer alan, ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bakan Şimşek’ten 31 Mart’a kadar kesenin ağzının açılmasını istedi.’ iddiası doğru değildir” paylaşımını alıntılayan Şimşek, sosyal medya hesabından şunları söyledi:

“Seçim ekonomisi iddiaları gerçeği yansıtmıyor. 2024 yılında bütçe hedeflerimizi tutturmakta kararlıyız. Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü destekleriyle Program hedeflerimize ulaşmak için gerekli politikaları kararlılıkla uyguluyoruz”

Gazete Pencere’den Nuray Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bakan Mehmet Şimşek’e “seçime kadar kesenin ağzını aç” talimatı verdiğini öne sürmüştü. Babacan, konuya ilişkin şu ifadeleri kullanmıştı:

“Emekli maaşlarına yapılan ek zam hiç kimseyi memnun etmedi. AKP içinde ’en az yüzde 45 olmalı’ diyenler de dahil. Bütçe açığının büyüklüğünü gösteren rakamların bir gün önce açıklanması ek zammın ‘sınırlı kalacağının’ habercisi oldu. Yüzde 5’lik artış, Maliye Bakanlığı ile Çalışma Bakanlığı’nın alternatifli önerilerinin ortalaması bulunarak kararlaştırıldı.

Sorun sadece emeklilere ek zamla bitmiyor. Yerel seçimlerde avantajlı çıkmak isteyen iktidar partisi, kesenin ağzını açmak istiyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve ekibi ise temkinli. Ancak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve ekibi aynı düşünmüyor.

Erdoğan’ın 31 Mart’a kadar kısıtlamaların kaldırılması ve ‘kesenin ağzının açılmasını” istediği, bunu da direkt Mehmet Şimşek’39;e söylediği anlatılıyor. Yani, Şimşek’in iki hafta önce yaptığı sosyal yardımların doğru kullanılması ve kamu harcamalarının sınırlandırılması uyarısının tam tersi planlanıyor…”

Paylaşın