Erzurum: Ulu Camii

Ulu Camii; Erzurum’un Yakutiye İlçesi, Camikebir Mahallesi, Cumhuriyet Caddesi üzerinde yer almaktadır. Yaya olarak gidilebileceği gibi, şehrin her noktasından toplu taşıma araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

Ulu Camii, Saltuklu Emiri Nasreddin Aslan Mehmet tarafından 1179 yılında yaptırılmıştır. Saltuklular’ın “Atabey” isminden dolayı buraya “Atabey Camisi” de denmektedir. Yapının üst örtüsü mihrap duvarına dikey olarak inşa edilmiştir. Geniş bir orta nef ve bunun iki yanında üçer nefle birlikte toplam yedi neften oluşmaktadır.

Yirmisekiz serbest “L”, “T” ve dikdörtgen şekilli paye üzerine oturtulan cami, 51 x 54 metre ölçülerindedir. İbadet mekânındaki üst örtüyü, on altısı duvarlara bitişik olan kırk paye taşımaktadır.

Sultan 4. Murat zamanında yiyecek deposu olarak kullanılan cami, değişik tarihlerde beş kez onarılmıştır. Erzurum Valisi Hüseyin Paşa 1639’da, Ali Efendi, 1826’da camiyi onarmış, bunu 1858 ve 1860 yılında yapılan onarımlar izlemiştir. Cami, son olarak, 1957- 1964 yılları arasında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onarılmıştır.

Caminin içerisinde toplam 40 sütun bulunmaktadır. Doğudaki birinci kapısının iki yanında birer mihrapçık bulunan yapının, 1860 yılında yapılan onarım kitabesi de burada yer almaktadır. Caminin ilk yapımındaki mihrap duvarı, önü hafif sivri kemerler üzerine oturan büyük pandantifli bir kubbe ile örtülmüştür. “Kırlangıç Kubbe” denilen, bindirme şeklinde inşa edilmiş bu kubbenin yapının ilk haline ait olduğu sanılmaktadır.

Caminin sağ tarafında tuğladan yuvarlak gövdeli tek şerafeli minaresi bulunmaktadır. Minareye cami içerisinden çıkılmaktadır. Şerafeden yukarısı yıkılmıştır. 28 pencere ile aydınlatılan caminin, güneydeki ikinci penceresi üzerinde 1826 tarihli onarım kitabesi bulunmaktadır. “Kırlangıç Kubbe” denilen, bindirme şeklinde inşa edilmiş bu kubbenin yapının ilk haline ait olduğu sanılmaktadır.

Paylaşın

Erzurum: Çobandede Köprüsü

Çobandede Köprüsü; Erzurum’un Köprüköy İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Aras Nehri üzerine kurulmuştur.

Çobandede Köprüsü; Tarihi İpek Yolu güzergâhında inşa edilmiştir. Köprü, İlhanlı Hükümdarı Gazan Han’ın (1295-1304) Veziri Salduzlu Emir Çoban Noyin tarafından 1298 yılında yaptırılmıştır.

Köprünün yapı formu ve baş kısmındaki bezemeler Selçuklu ve İlhanlı mimari üslubunu yansıtır. Köprü 128 metre uzunluğunda, 8,5 metre genişliğindedir. Köprünün en büyük kemer açıklığı 13 metre, en yüksek noktası da 30 metredir.

Yedi yuvarlak kemerli gözden oluşan köprünün ilk gözü son yıllarda yapılan onarım sırasında kapatılmıştır. Köprünün kemerleri siyah, kırmızı ve gri renkli kesme taşlardan yapılmıştır. Köprü ayaklarının altına ardıç ağaçları döşenmiştir.

Böylece köprünün batması engellenmiştir. Köprü ağırlığını hafifletmek için de tampon duvarları arasında boşluk bırakılmıştır. 1727-1872 ve 1948 yıllarında onarım geçiren Çobandede Köprüsü, son olarak 2011 yılında restore edilmiştir.

Paylaşın

Erzurum: Öşvank Kilisesi

Öşvank Kilisesi; Erzurum’un Uzundere İlçesi Çamlıyamaç Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Uzundere İlçesi toplu taşıma araçlarıyla ulaşım sağlanmaktadır.

Renkli taş bezemeleri ve kabartma figurleri ile ünlüdür. Öşvank Kilisesi güney haç kolundaki giriş alnında bulunan kitabeye göre Gürcü Bağratlı Hanedanlığı zamanında 3’üncü Adernese’nin oğlu Magistras Bağrat tarafından 963-973 yılları arasında yapılmıştır. Mimarisi Öşk’lü Grigor’a ait olan kilise, Vaftizci Yahya’ya adanmış yapının büyük kubbesi Bizans İmparatorları 2’nci Basileios ve 7’nci Constantin tarafından 1022-1028 yılları arasında onarılmıştır.

Kilisenin iç bölümlerinde bol miktarda görülen freskolar, 1036 yılında, Jojil Potrikios tarafından yapılmıştır. Kubbe kasnağında on iki pencere bulunmaktadır. Pencerelerin dış yüzleri kabartma silmelerle sınırlandırılmıştır. Sivri kemerli ve ince uzun olan bu pencereler gotik üslubu yansıtmaktadır.

Haç Planlı olan kilisenin dıştan çapraz kanatlı (trancept) olmasına karşın içeride apsislerin oluşturduğu üç dilimli bir bölüm ve onun devamı olan uzun bir kol bulunmaktadır. Yapının iç bölümlerinde bulunan sütunların kaideleri bitkisel motifler ve dini resimlerle bezenmiştir.

Apsisin üstü yıkılmış olan kilisenin ön cephesinde, portakaldaki ilave bölüme ait sütunlardan birisi günümüze kadar gelememiş ve onun yerine bir ağaç kütüğü konulmuştur. Batı haç kolu; batı, kuzey ve güney cephelerden ek mekânlarla çevrilidir. İki katlı kuzey mekân ilk yapıma aitken, güney ve batıdakiler sonradan eklenmiştir. Kilisenin içerisinde hamam, yatakhane, vaftizhane, rahip evleri, mutfak ve kütüphane gibi bolümler bulunmaktadır.

Paylaşın

Erzurum: Tortum Gölü

Tortum Gölü; Erzurum’un Tortum İlçesi’nin 35 kilometre kuzeyinde, Erzurum-Artvin yolu üzerinde yer alır. Tortum ve Uzundere İlçeleri toplu taşıma araçları ile ulaşım sağlanmaktadır.

Yaklaşık 18’nci yüzyılda Kemerli Dağ’dan inen bir heyelan kütlesinin Tortum Çayı’nın önünü kapaması sonucu oluşan göl, Tortum Çayı üzerinde dar ve dik bir vadide 8 kilometre boyunca uzanır. Oluşum şekli nedeniyle burada bir göl çanağı ve doğal baraj oluşmuştur. Gölün fazla suları, bu doğal seti aşarak Tev Vadisi’ne döküldüğü yerde Tortum Şelalesi’ni oluşturmaktadır.

Tortum Gölü’nün güney ucunda küçük bir kuş cenneti vardır. Yırtıcı kuşların uğrak yeri olan gölün bulunduğu vadide, Türkiye’nin dört akbaba türünü de görmek mümkündür. Ayrıca kafes balıkçılığı yapılabilen gölde, alabalık ve aynalı sazan üretilmektedir.

Dört tarafı yüksek tepelerle çevrilmiş, dar ve derin bir göl olan Tortum Gölü’nde mesire alanları da mevcuttur. Balıklı Köyü yakınında ve göle uzanan yarımada ile gölün çevresindeki ağaçlı alanlar mesire yeri olarak kullanılmaktadır. Balıklı Köyü önlerinde göle doğru uzanan Bozburun Yarımadası turistlerin önemli uğrak yerlerinden biridir.

Gölün karşı kıyısında elma ve kayısı bahçeleri yer almaktadır. Gölün doğu kıyılarını peri bacaları süslerken, batı yamaçlarında çok dik ve kayalık bir yapı göze çarpmaktadır. Gölde, Ayvalı ve Küçük adında iki ada bulunmaktadır. Oldukça sakin olan gölün üzerinde sandalla gezinti yapmak mümkündür.

Paylaşın

Erzurum: İspir, Yedigöller

Yedigöller; Erzurum’un İspir İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Değişik boyutlarda 11 gölden oluşan Yedigöller’e otomobille gitmek mümkün değildir.

Yedigöllere, ancak uygun bir arazi aracıyla, stabilize yollardan göllere ulaşılabilmektedir.

Yedigöller, Türkiye’nin bakir coğrafyalarından Ovit Dağı’nın güney yamaçları, volkanik gölleriyle mutlaka keşfedilmesi gereken bir bölgedir.

Burada dağların yüksekliği zaman zaman 4 bin metreyi bulurken, küçüklü büyüklü tepeler arasında turkuaz renkli volkanik göller yer almaktadır.

Dağcıların gözde mekanı olan Yedigöller’e gelmek için en iyi zaman, haziran ayının on beşinden sonrası ve ağustos ayının sonlarıdır.

Paylaşın

Erzurum: Lala Paşa Camii

Lala Paşa Camii; Erzurum’un Yakutiye İlçesi, Lalapaşa Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Erzurum’da Osmanlı Dönemi’nde yapılan ilk cami özelliği taşıyan yapı, burada inşa edilen diğer Osmanlı camilerine de model olmuştur. Kanuni Sultan Süleyman’ın komutanı, Kıbrıs fatihi, Sadrazam Lala Mustafa Paşa; Erzurum Beylerbeyi görevini yürüttüğü dönemde, 1562 yılında camiyi yaptırmıştır. Mimar Sinan’a ait olan eserin yanında bir saray, bir de sübyan mektebi yer almış, ancak bunlar günümüze kadar ulaşamamıştır.

Lala Paşa Camisi; Şehzadebaşı, Sultan Ahmet Cami, Eminönü Yeni Cami ve Yeni Fatih gibi İstanbul camilerinde uygulanan plan tipinde, ancak onlardan hayli küçük ölçekli olarak inşa edilmiştir. Ortada dört paye ile taşınan merkezi kubbe, dört yanda sivri kemerlerle desteklenen yarım çapraz tonozlar, köşelerde de dört küçük kubbeden oluşan merkezi planlı bir örtü biçimine sahip olan caminin iç mekânını iki sıra halinde 28 pencere aydınlatmaktadır.

Alt sıradaki pencere alınlıkları üzerinde bulunan çiniler, şehrin Ruslar tarafından işgal edilmesi sırasında atılan kurşunlarla zedelenmiştir. Yapının kitabesi, yuvarlak ve mukarnaslı olan mihrabın üzerinde yer almaktadır. Pencerelerde bulunan hadisler, hat sanatından eşsiz örnekler sunar. Kare kaide üzerine kurulmuş olan cami minaresi, yuvarlak gövdeli ve tek şerefelidir.

Beyaz taştan inşa edilen minare, kırmızı taşlı bileziklerle süslenmiştir. Caminin avlusunda, sekiz köşeli ahşap ve konik çatılı bir şadırvan yer almaktadır. Bu şadırvandaki sütunlar son derece güzel taş işçiliği ile bezenmiştir. Son cemaat yerindeki batı mihrabiyenin üzerinde, ters “T” şekilli mermer levhalar üzerine yazdırılmış ferman bulunmaktadır. 1670 yılında yazılan bu ferman IV. Mehmed’in halka vergi muafiyeti getirdiğini anlatmaktadır. Tamamı kubbe ile örtülü son cemaat yeri de sivri kemerlerle öne ve yanlara açık bir mimari üslup gösterir.

Paylaşın

Erzurum: Rüstem Paşa Kervansarayı (Taşhan)

Rüstem Paşa Kervansarayı (Taşhan); Erzurum’un Yakutiye İlçesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Yaya olarak gidilebileceği gibi şehrin her noktasından toplu taşıma araçları ile ulaşım sağlanabilmektedir.

Taşhan adıyla da anılan Rüstem Paşa Kervansarayı, Kanuni Sultan Süleyman’ın sadrazamı Rüstem Paşa tarafından 1561 yılında yaptırılmıştır. Yapı, Osmanlı kervansaray mimarisinin şaheser örneklerinden biridir. Burası yolcuların gece ve gündüz her çeşit ihtiyaçlarının karşılandığı yerdir. Rüstem Paşa Kervansarayı’nda imarethane, mescit, dinlenme yeri, bezirgân dükkânları, deve, eşek, öküz, manda ve atların bağlandığı bölümler yapılmıştır. Ancak, bunların bir kısmı günümüze ulaşamamıştır.

Batıya bakan beşik tonozlu giriş kapısı üzerindeki kitabede, Erzurum’un serhat şehri olması dolayısıyla, buraya “ribat” denildiği dikkat çekmektedir. Ribatlar, sınırları korumak amacıyla içerisinde 40-50 civarında akıncı birliğinin bulunduğu bir çeşit ileri karakol binalarıdır. Osmanlı Devleti sınırlarının zamanla Tiflis’e ve Hazar Denizi’ne kadar genişlemesiyle buraya konak, barınak, ahır ve alışveriş merkezi özellikleri kazandırılmıştır.

Rüstem Paşa Kervansarayı, dikdörtgen bir avlu çevresinde, kesme taştan yapılmış revakların arkasına sıralanmış odalardan oluşan iki katlı bir yapıdır. Doğu ve batı yönünde sivri kemerli ve tonozlu iki kapıdan girilen avlunun çevresinde 32 oda bulunmaktadır. Üst katta koridor çevresinde sıralanmış basık tonozlu odalar bulunmaktadır. Buradaki süslemeler daha sonra yapılmıştır.

1965 yılında önemli bir restorasyon geçiren kervansarayın batıya bakan ön cephesi, hafif ileri taşırılmış, altta beşik tonozlu derin bir giriş, üstte de kervansaray yöneticisine ait bir oda bırakılmıştır. Kervansaray, günümüzde oltu taşı esnafının imalat ve satış yeri olarak hizmet vermektedir. Oltu taşından yapılmış, başta tespih, yüzük, gerdanlık olmak üzere, onlarca çeşit hediyelik eşyanın satışı burada yapılmaktadır.

Paylaşın

Erzurum’un savunma hatları: Tabyalar

Erzurum Tabyaları; Erzurum şehir merkezine 3 kilometre mesafede olup, Kars yolu üzerindeki askeri kışlanın, kuzeyinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Erzurum’da yapılan ilk tabyaların tarihi 18’inci yüzyıldaki Osmanlı-İran savaşına kadar uzanır. Ancak en büyük tabyalar 19’uncu yüzyılın başından itibaren, Ruslar’ın Doğu Anadolu’ya yaptıkları baskın ve istilalardan şehri korumak amacıyla inşa edilmiştir.

Şehrin çevresinde görüş açısı yüksek tepelere inşa edilen bu stratejik yapıların sayısı 22’yi bulmaktadır. İçlerinde karargah binaları, askeri barınaklar, eğitim sahaları, yemekhaneler, sarnıçlar, pusu odaları yer alan bu tabyalar; bazen tek, bazen de bir kaç büyük yapının birleşiminden meydana gelir. Büyüklükleri ve konumları değişen tabyaların en önemlileri şehrin hemen doğusunda bulunan Mecidiye ve Aziziye Tabyaları’dır.

Tabyaların tamamı taştan inşa edilirken, mimari üsluptan ziyade sağlamlık ve kullanım esasları ön plana çıkartılmıştır. Yan yana odalardan meydana gelen tabyaların, üzerleri kalın bir toprak tabakasıyla örtülmüştür. Düşmanın geleceği yönün öteki tarafında askerlerin toplantı avlularına, depo, revir, gibi bölümlere yer verilmiştir.

Tabyaların en geniş bölümünde kışla odaları bulunurken, bunlar birbirleri ile bağlantılı dikdörtgen şekilde inşa edilmiştir. Odaların genişlikleri 3-4 metre derinlikleri 6-14,5 metredir. Çoğunlukla tek katlı olan kışla odalarının bazıları yer kazanmak amacıyla ahşap kalaslarla ikiye bölünmüş ve iki katlı hale getirilmiştir. Bu tabyalar (Mecidiye ve Aziziye) “93 Harbi” olarak bilinen 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı’nda, Rusların ilerleyişinin durdurulmasında kritik bir işlev görmüştür.

Paylaşın

Erzurum Kalesi

Erzurum Kalesi; Erzurum’un Yakutiye İlçesi, Camiikebir Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Bizanslılar tarafından yapıldığı tahmin edilen Erzurum Kalesi, şehrin gezilecek yerlerinin başında gelmektedir.

Erzurum’un tarihi zenginlikleri arasında kendini gösteren kale, bulunduğu tepede hem iç hem de dış kaleden meydana gelmektedir. Günümüze kadar dış kale surlarının çoğu yıkılmış olup, dört yöndeki kapılarının sadece isimleri kalmıştır.

Tebriz Kapısı, Erzincan Kapısı, Gürcü Kapısı ve İstanbul Kapı… İç kalenin ise sur duvarlarının üzerindeki burçlar görülmeye değerdir. Kale duvarları dönem dönem yenilenmiş olsa da kimler ne zaman yenilendiğini belgeleyen bir yazıt bulunmamaktadır.

Paylaşın

Erzurum: Abdurrahman Gazi Türbesi

Abdurrahman Gazi Türbesi; Erzurum’un Palandöken İlçesi, Abdurrahman Gazi Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Türbeye, özel araç ve ticari taksiler ile ulaşım sağlanmaktadır.

Sahabe olan Abdurrahman Gazi, aynı zamanda Hz. Muhammed’in (s.a.v) sancaktarlığını da yapmıştır. Bir tekke zaviye ile birlikte 16’ncı yüzyıldan bu yana ziyaret edilen türbe, 1796 yılında Erzurum Valisi Yusuf Ziya Paşa’nın eşi Ayşe Hanım tarafından yaptırılmış, yanına bir de cami ilave edilmiştir.

Türbenin giriş kapısı üzerinde bulunan I796 tarihli kitabe, Hattat Salim tarafından yazılmıştır. Türbe içerisinde 4.85 metre boyunda Abdurrahman Gazi Hazretleri’nin makamı bulunmaktadır. Türbenin etrafı zamanla ağaçlandırılarak mesire yeri haline getirilmiştir.

Paylaşın