Türkiye’de 20 Yılda 15 Yaş Altı 23 Bin Çocuk Anne Oldu

2002-2022 yıllarında ağırlıklı Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi ile Karadeniz bölgesi olmak üzere Türkiye’de son 20 yılda 23 bin 735 çocuğun imam nikâhıyla evlendirildiği, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ile doğum yaptıkları hastane kayıtlarına göre anne oldukları ve bunların tamamının 15 yaşın altında oldukları tespit edildi.

12-15 yaş aralığında anne olan çocukların, ya okul okurken okuldan alındıkları veya kırsal bölgede yaşadıkları için hiç okula gitmedikleri, mevsimlik işçi olarak aileleriyle birlikte tarlalarla ırgatlık yaptıkları ifade edildi. Çocuk gelinlerin, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde görücü usulü berdel veya ikinci eş olarak kuma gittikleri, hastanede doğum yapmış oldukları için bu rakamların tespit edildiği, kayıt dışı gerçekleşen doğumlarda yaş oranının tespit edilemediği öğrenildi.

Kendisinden 29 yaş büyük kişiyle ‘imam nikahıyla’ evlendirilen 6 yaşındaki çocuk ile 8 yıl önce ‘intihar etti’ denilen ancak geçtiğimiz günlerde kayınpederi Tahir Atak tarafından öldürüldüğü belirlenen 13 yaşındaki Kader Ertem cinayeti bu konuda yaşanan acı gerçeği bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile paylaştığı istatistikler dikkat çekti.

Sözcü’den Özgür Cebe’nin haberine göre, 2002-2022 yıllarında ağırlıklı Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi ile Karadeniz bölgesi olmak üzere Türkiye’de son 20 yılda 23 bin 735 çocuğun imam nikâhıyla evlendirildiği, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ile doğum yaptıkları hastane kayıtlarına göre anne oldukları ve bunların tamamının 15 yaşın altında oldukları tespit edildi.

Berdel ya da ikinci el olarak kuma gidiyorlar

12-15 yaş aralığında anne olan çocukların, ya okul okurken okuldan alındıkları veya kırsal bölgede yaşadıkları için hiç okula gitmedikleri, mevsimlik işçi olarak aileleriyle birlikte tarlalarla ırgatlık yaptıkları ifade edildi. Çocuk gelinlerin, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde görücü usulü berdel veya ikinci eş olarak kuma gittikleri, hastanede doğum yapmış oldukları için bu rakamların tespit edildiği, kayıt dışı gerçekleşen doğumlarda yaş oranının tespit edilemediği öğrenildi.

Kendi akranları okulda oyun oynarken, onlar anne ve eş olmanın ağır yükü altında ezilen çocuk gelinler, kırsal bölgede zaman zaman girdikleri psikolojik bunalım ve ağır depresyon sonucu intihar ettikleri, ya da gördükleri şiddet karşısında baba evine geri gönderildikleri veya eş, ya da aileleri tarafından can güvenlikleri olmadığı için devlet korumasına alınarak sığınma evine yerleştirildikleri bildirildi.

Yüzde 67 Doğu ve Güneydoğu

Çocuk gelinlerin 20’li yaşlara geldiklerinde 4-5 çocuk annesi oldukları tespit edilirken, çocuk yaşta evliliklerin Türkiye ortalamasına bakıldığında yüzde 67’sinin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde olduğu, bunu sırasıyla Karadeniz ve İç Anadolu bölgesinin izlediği belirlendi. Çocukların biyolojik, fizyolojik gelişimini tamamlamadan çocuk yaşta evlendirilmelerinin ciddi sakıncaları da olduğuna vurgu yapan uzmanlar, gebelik dönemlerinde zehirlenerek çocuğun da karnındaki bebeğin de ölümle sonuçlandığı onlarca vakaların kayıtlara geçtiği bildirildi. Gebelik zehirlenmelerinin çocuk gelinlerde yetişkinlere oranla daha fazla görüldüğü, bu nedenle kadınlar için en ideal annelik yaşının 24-28 arası olduğunun altı çiziliyor.

Kırsal bölgede kayıt dışı olanlar da var

20 yaş öncesi gebeliklerin özellikle anne adayının yaşamını ciddi tehlike altına soktuğu ifade ediliyor. Özellikle kırsal bölgede çocuk gelinlerin doğum nedeniyle adli yönden işlem görmemek için evde köy veya mahalledeki kadınların yardımıyla eski usül yöntemlerle doğuma zorlandıkları, bu durumun da çoğu zaman çocuğun da bebeğin de ölümüyle sonuçlandığı belirtiliyor. Erken yaşta evliliklerin ömür boyu psikolojik travmalar başta olmak üzere psikosomatik rahatsızlıklara yol açtığı kaydedildi.

Paylaşın

Türkiye’de Her 100 Çocuktan 22’si Yoksulluk İçinde Büyüyor

İktidar ekonomide pembe tablolar çizmeye çalışsa da, her geçen gün ortaya çıkan yeni gerçekler iktidarın açıklamalarını yalanlıyor. Türkiye çocuklarda yoksulluğun en yüksek olduğu ülkelerden birisi. Türkiye’de 100 çocuktan 22’si yoksulluk içinde büyüyor. 

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ortalaması ise yüzde 12,4. Türkiye OECD üyeleri arasında çocuklarda yoksulluğun en yüksek olduğu ikinci ülke.

Toplam nüfusa bakıldığında ise Türkiye’de yoksulluk oranı yüzde 15. ABD ve Japonya’da yoksulluğun Türkiye’den yüksek olması dikkat çekiyor.

Yoksulluk oranı, yoksulluk sınırı altında yaşayan kişileri ifade ediyor.

Peki, yoksulluğun en yüksek olduğu ülkeler hangisi? Çocuklarda yoksulluk oranı OECD ülkelerinde kaç?

Yoksulluk oranı nedir?

Yoksulluk oranı bir ülkedeki yoksulluk sınırı altında yaşayan insanları ifade ediyor. Yoksulluk sınırı her ülkede farklı tanımlandığından aynı orana sahip iki ülkede bu insanların alım gücü ve hayat standardı farklı olabilir. OECD’nin çocuklarda yoksulluk oranı 0-17 yaş grubunu kapsıyor.

2021 veya en yakın tarihteki verilere göre, OECD ülkeleri içinde çocuklarda yoksulluğun en yüksek olduğu ülke yüzde 27,4 ile Kosta Rika.

İkinci sıradaki Türkiye’de bu oran yüzde 22,4. Ardından yüzde 22 ile İsrail geliyor. OECD ortalaması yüzde 12,4. Türkiye’nin verisi 2019 yılına ait.

Çocuklarda yoksulluk oranının en düşük olduğu ülke ise yüzde 2,4 ile Finlandiya.

Diğer bazı ülkelerde 0-17 yaş grubunda yoksulluk oranı şöyle: Yunanistan yüzde 14,4; Japonya yüzde 14; ABD yüzde 13,7; İngiltere yüzde 11,9; Almanya yüzde 11,7; Fransa yüzde 11,7; Kanada yüzde 7,3 ve Danimarka yüzde 4,8.

Japonya ve ABD’de yoksulluk Türkiye’den yüksek

Ülke nüfusunun hepsini yansıtan toplamda ise Türkiye’de yoksulluk oranı yüzde 15. OECD ortalaması ise yüzde 11,4. Toplam nüfusta yoksulluğun en yüksek olduğu ülke yine Kosta Rika (yüzde 20,3). 37 ülke içinde Türkiye 10. sırada yer alıyor.

Japonya (yüzde 15,7) ve ABD (yüzde 15,1) gibi gelişmiş ülkelerde yoksulluğun Türkiye’den yüksek olması dikkat çekiyor.

Ancak OECD ülkeleri kıyaslarken dikkatli olmaya çağırıyor. Çünkü yoksulluk sınırının hayat standardı farklı ülkelerde farklı olabilir.

Toplamda yoksulluğun en düşük olduğu OECD ülkesi ise yüzde 4,9 ile İzlanda.

Diğer bazı ülkelerde bu oran şöyle: Yunanistan yüzde 11,5; İngiltere yüzde 11,2; Almanya yüzde 10,9; Fransa yüzde 8,4; ve Hollanda yüzde 8,3.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Çocuklar Ve Gençler İçin En İyi 10 Kısa Saç Modeli

Denemek için farklı ve yeni saç modelleri arıyorsanız, size yardımcı olmak için buradayız. Sadece hayatın içinde olmakla kalmayan, aynı zamanda sizi daha havalı ve atılgan gösteren saç modellerini deneyin.

Haber Merkezi / Önümüzdeki dönem deneyebileceğiniz en iyi ve yeni kısa saç modellerinden ilk 10 seçeneğimize bir göz atalım.

1. Eski ama güzel bu moda saç kesimini bir kez daha hatırlayalım. Herhangi bir saç dokusuna ve yüz özelliğine sahip erkek çocuklar bu stili sorunsuz bir şekilde deneyebilir.

2. Bu saç kesimi modeli, en sevilen ve çekici saç kesimi fikirlerinden biri. Bu klasik trend, on yaşın altındaki erkek çocuklar için en iyi saç kesimleri arasındadır. Herhangi bir saç dokusuna ve yüz özelliğine sahip erkek çocuklar bu stili sorunsuz bir şekilde deneyebilir.

3. Stil, havalı ve çağdaş modayı takip eden erkek çocuklar için ideal bir saç kesimi. Bu saç kesimi modeli rahat olduğu kadar  bakımı da kolaydır. Herhangi bir saç dokusuna ve yüz özelliğine sahip erkek çocuklar bu stili sorunsuz bir şekilde deneyebilir.

4. Klasik stillerin modası asla geçmez. Klasik ama havalı ve çarpıcı başka bir saç kesimine göz atalım. Sarı veya ince bir saç dokusuna sahip olanlar bu stili sorunsuz bir şekilde deneyebilir.

5. Saç modeli genel görünümü yeniden tanımlamanın önemli bir unsurdur. Yandan taranmış saç kesimi, farklı durumlara uygun bir seçimdir ve görünüme yepyeni bir tanım verir. Dalgalı veya ince saç dokusuna sahip erkekler için idealdir.

6. Bu saç modelli, basit bir kısa saç kesiminin dağınık bir saç dokusuyla yeniden yorumlanmasını içerir. Herhangi bir saç dokusuna ve yüz özelliğine sahip erkek çocuklar bu stili sorunsuz bir şekilde deneyebilir.

7. Çocuklar için harika bir saç model. Erkekler için bu yarı kısa örgülü saç modeli benzersiz ve şık. Kısa kıvırcık veya dalgalı saç yapısına sahip erkekler, bu stili sorunsuz bir şekilde deneyebilir. Şu anda trend olan ve en iyi saç modelleri arasında.

8. Bu basit saç stili, tamamen yan taramaya uygun bir kesime sahip. Kişisel gelişimi sorunsuz bir şekilde gösteriyor.  Herhangi bir saç dokusuna ve yüz özelliğine sahip erkek çocuklar bu stili sorunsuz bir şekilde deneyebilir.

9. Bu kolay ve mükemmel kısa saç kesimini deneyebilirsiniz. İçiniz rahat olsun, saç saç modeli size çarpıcı ve gösterişli bir tarz verecektir.

10. Kıvırcık saçlı gençler, bu kısa saç modeli mükemmel bir seçim olacaktır. Sade ama çarpıcı ve modern bir tarz.

Paylaşın

Çocuğun Burnuna Bir Şey Kaçtığında Ne Yapılmalı?

En uyanık ebeveyn bile, yürümeye başlayan çocuğu her tehlikeden uzak tutmak için mücadele eder. Peki, çocuk burununa bir şey soktuğunda veya burun deliğine bir şey kaçtığında acil servise gitmeden önce ne yapılmalı?

Haber Merkezi / Çocuklar genellikle bir ile üç yaşları arasında burunlarına nesneler sokarlar ve çoğu zaman bunun farkında olmazlar. Buruna bir şeyin kaçtığını gösteren birkaç uyarı işareti vardır:

  • Sürekli akan bir burun, özellikle sadece bir burun deliğinden geliyorsa
  • Burun kanaması
  • Burun çevresinde hassasiyet veya ağrı
  • Burundan nefes alırken ıslık benzeri ses veya nefes alma zorluğu

Ne yapılmalısınız?

1. adım: Mümkünse nesnenin ne olduğunu kontrol edin: Çocuğunuzdan, eğer yapabilirse, orada neyin takıldığını size söylemesini isteyin. Çoğu nesne panik yapacak kadar ciddi değildir, ancak bir düğme veya benzeri herhangi bir şey ciddi sonuçlara neden olabileceğinden, doğrudan acil servise gidin.

2. adım: Çocuğunuzu sakinleştirin ve ağzından nefes almasını sağlayın: Çocuğunuza sarılın ve endişelenecek bir şey olmadığını söyleyin. Çocuğunuza burnundan değil ağzından nefes almasını hatırlatın.

3. adım: Öne doğru eğin: Çocuğu yere yatırmak cazip gelebilir, bundan kaçınmaya çalışın. Bunun yerine çocuğun nefes almasına yardımcı olmak için onu öne doğru eğilin.

4. adım: Burundaki tıkanıklığı görsel olarak kontrol edin: Çocuğun burnunu kontrol edin ve tıkanıklığı tespit etmeye çalışın.

5. adım: Burun deliğini kapatın ve kapalı burun deliğinden üflemesini sağlayın: Nesnenin hangi burun deliğine takıldığını biliyorsanız, diğer burun deliğini kapatın ve nesnenin kaçtığı burun deliğinden üflemesini sağlayın.

6. adım: Künt cımbızla nesneyi nazikçe çıkarmaya çalışın: Bunu yalnızca nesneyi görebiliyorsanız deneyin, yeterince büyükse ve cımbızla tutabilmeniz için makul bir şansınız varsa. Nesneyi burnun içine daha fazla itme olasılığı olduğu için daha küçük nesnelerde bundan kaçınmaya çalışın.

7. adım: Acil servise görünün: Unutmayın, çocuğunuz nefes almakta zorlanıyorsa, sorunu hafife almayın hemen acil servise gidin.

Paylaşın

Ekonomik Kriz: 2,5 Milyon Çocuk Eğitimine Yardımla Devam Ediyor

Derinleşen yoksulluk ve ekonomik kriz, çocukların eğitim hayatlarını da doğrudan etkiledi. Şartlı yardım ile okula gidebilen çocukların sayısı Eylül 2022 itibarıyla 2 milyon 438 bin 865 oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre ne eğitimde ne istihdamda olan 15-24 yaş grubundaki genç sayısı 2 milyon 736 bine ulaşırken, milyonlarca öğrencinin de ancak sosyal yardım ile eğitime ulaşabildiği ortaya çıktı.

Türkiye’deki yoksulluğun yarattığı çarpıcı tabloyu ortaya koyan veri, 2023 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı ile ortaya konuldu. Programın, “Çocuk” başlıklı bölümünde Şartlı Eğitim Yardımı’na yönelik veriler paylaşıldı.

Programda, maddi imkânları kısıtlı ailelerin çocuklarına yönelik, “Fırsat eşitliğini artırmaya, yaşam kalitelerini yükseltmeye ve potansiyel riskleri azaltmaya” yönelik yardımlar yapıldığı belirtildi.

2,5 milyon çocuğa yardım

BirGün Mustafa Bildircin’in haberine göre bu kapsamda Eylül 2022 itibarıyla 2 milyon 438 bin 865 çocuğun Şartlı Eğitim Yardımı’ndan yararlandırıldığı kaydedildi.

Eğitim hayatını sürdürebilmek için sosyal yardıma muhtaç çocuk sayısının hemen her yıl 2,5 milyonun üzerinde olması da dikkati çekti. Buna göre, 2018 yılında 2 milyon 517 bin 680 çocuk şartlı eğitim yardımı alırken 2019, 2020 ve 2021 yıllarında bu sayı sırasıyla 2 milyon 603 bin 680, 2 milyon 607 bin 26 ve 2 milyon 128 bin 750 olarak gerçekleşti.

Aile ve Sosyal Bakanlığı’nın 2021 yılına yönelik verilerine göre, ailesinin yanında temel ihtiyaçları karşılanamayan çocuk sayısı 150 bine dayandı. 2020 yılında 129 bin 422 olan ailesinin yanında bakımı sağlanamayan çocuk sayısı 2021 yılında 141 bin 275’e yükseldi.

Şartlı eğitim yardımı nedir?

Şartlı Eğitim Yardımı, ekonomik güçlükler nedeniyle temel eğitim hizmetlerinden yararlanamayan, herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna tabi olmayan ve 3294 sayılı kanun kapsamında muhtaçlığı onaylanmış hanelere yapılıyor.

Şartlı eğitim yardımı, bu grup içerisinde yer alanlar arasında örgün eğitime katılan çocuklara eğitimin başlangıcından, lise öğrenimini bitirene kadar, öncelikli olarak çocuğun annesi olmak üzere, çocuğun babası veya çocukla aynı hanede yaşayan ve çocuğun bakımını üstlenen reşit bireylere veriliyor.

Paylaşın

Bilgisayar Oyunları, Çocukların Beyinlerini Geliştirebilir Mi?

JAMA Network Open dergisinde yayınlanan yeni “Video Oyunları – Bilişsel Yardım mı Engel mi?” başlıklı araştırma, bilgisayar oyunlarının bilişsel (idrak, kavrama) faydalarının olabileceğini ortaya koydu.

ABD merkezli Vermont Üniversitesi’nden psikiyatri uzmanı ve araştırmanın başyazarı Bader Chaarani, nöro-görüntüleme alanındaki uzmanlığının yanı sıra ateşli bir bilgisayar oyuncusu olarak konuya bizzat ilgi duyduğunu söylüyor.

Daha önce bu alanda yapılan araştırmalar, oyun oynamayı depresyon ve artan saldırganlıkla ilişkilendirerek bu oyunların çocuklar üzerindeki zararlı etkilerine odaklanıyordu.

Ancak Charaani, söz konusu araştırmaların özellikle de beyin görüntülemesini içerenlerin, nispeten az sayıda katılımcıyla (denek) sınırlı kaldığını belirtiyor.

Yeni araştırmada Chaarani ve meslektaşları, ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü tarafından finanse edilen büyük çaplı Ergen Beyni Bilişsel Gelişim ( Adolescent Brain Cognitive Development/ABCD) Çalışması’ndan elde edilen verileri analiz etti.

Araştırma kapsamında ‘hiç oyun oynamayanlar’ ve ‘günde üç saat veya daha fazla oyun oynayanlar’ diye iki gruba ayrılan dokuz, on yaşlarındaki yaklaşık 2 bin çocuğun anket cevabı, bilişsel test sonuçları ve beyin görüntüleri incelendi.

Bu eşik, Amerikan Pediatri Akademisi’nin daha büyük çocuklar için bir ya da iki saatlik video oyunu ekran süresi uygulamasını aştığı için seçildi.

Dürtüler ve hafıza

Gruplar verilen iki görev kapsamında değerlendirildi.

İlki, sağı ya da solu gösteren okları görmeyi içeriyordu ki çocuklardan olabildiğince hızlı bir şekilde sol ya da sağa basmaları istendi.

Ayrıca, dürtülerini ne kadar iyi kontrol edebildiklerini ölçmek için de “dur” sinyali gördüklerinde herhangi bir şeye basmamaları telkin edildi.

İkincisinde ise, çalışma hafızalarını test etmek amacıyla insanların yüzleri gösterildi ve daha sonra gösterilen bir resmin (öncekiyle) eşleşip eşleşmediği soruldu.

Ebeveyn geliri, IQ (zeka seviyesi, zeka katsayısı) ve zihinsel sağlık semptomları gibi sonuçları etkileyebilecek değişkenleri kontrol etmek için istatistiksel yöntemler kullandıktan sonra ekip, video oyuncularının her iki görevde de tutarlı bir şekilde (devamlı olarak) daha iyi performans gösterdiği sonucuna ulaştı.

Görevleri yerine getirirken, çocukların beyinleri fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) kullanılarak tarandı. Video oyunu oynayanların beyinlerinde dikkat ve hafıza ile ilişkili bölgelerde daha fazla hareketlilik görüldü.

Araştırmacılar, makalenin sonuç kısmında, “Sonuçlar, video oyunlarının ölçülebilir nörobilişsel etkilere sahip bilişsel bir eğitim deneyimi sağlayabileceği yönündeki ilgi çekici olasılığı artırıyor.” ifadelerine yer verdi.

Uzmanlar bununla birlikte uzun süre ekran karşısında kalmanın çocuklar için zararlı olduğunu belirtiyor.

(Kaynak: Euronews Türkçe)

Paylaşın

Siyasette ‘PKK’nın 5-10-15 Tane Çocuğu Var’ Tartışması

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Allah’tan isteyelim devam. Çocuk çok önemli. Bak PKK’nın 5 tane 10 tane 15 tane var” sözleri yeni bir tartışmanın da fitilini ateşledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerine CHP, Gelecek Partisi ve HDP’ninde aralarında bulunduğu  muhalefet partilerinden tepki geldi.

CHP’li Özel’den tepki

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de Genel Kurul’da Erdoğan’ın sözlerini eleştirdi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Burunlarını bile çıkaramıyorlar” ifadelerine atıfta bulunan Özel, Erdoğan’a, “Burunlarını çıkaramıyorlarsa 10 çocuk yapan PKK’lılar kim?” diye sordu.

“Sayın Erdoğan, Süleyman Soylu, diyor ki ‘Türkiye’de PKK’lı kalmadı, burunlarını bile çıkaramıyorlar, sayısı şuna düştü, tepelerindeyiz’ Burunlarını çıkaramıyorlarsa 10 çocuk yapan PKK’lılar kim? Süleyman Soylu, 5, 10 çocuklu PKK’lılar neredeymiş bir söylesin de sen başka bir şey ima ediyor olmayasın. Bu cümle derhal düzeltilmeye muhtaç bir cümle.

Bunu sadece o teyp kayıtlarını sildirerek ajansın dökümünden çıkararak kurtulamazsınız. Sen kime diyorsun 5, 10 tane çocuğu var PKK’lıların diye. Siz de yapın. PKK ile mücadele yöntemi olarak. Herkes anladı ben söylemeye utanıyorum. Olmaz. Bir cumhurbaşkanı kariyer yapan akademisyene ‘senin kariyerin çocuk yapmak olsun’ diyemez. Sonra da dönüp bu cümleyi de kuramaz. Kabul edilebilecek bir iş değildir. Ayıp, utanç verici bir iştir”

CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu da Erdoğan’ı eleştirdi. CHP’li vekil şunları kaydetti:

“CB Erdoğan; AKP’ye katılan MV Çelebi’den çok çocuk yapmasını isterken şunları söyledi: ‘Sayıları artırmak lazım. Çocuk çok önemli. Bak PKK’nın 5 tane 10 tane 15 tane var.’ Ne diyor CB Erdoğan; kim bu PKK’lılar, kimler 5,10,15 çocuk yapıyor? Tüm Kürtleri PKK’lı görüyor, yazık!”

Davutoğlu’ndan “Irkçılık” nitelemesi

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da Erdoğan’ın sözlerini “ırkçılık” olarak niteledi. Sosyal medya hesabından bir paylaşım yapan Davutoğlu şunları yazdı:

“Bu ülkenin çocukları Kandil’de doğmadığına göre, kastınız apaçık ortada Sn. Erdoğan! İfadeleriniz insan haklarına ve kadın haklarına saygısızlıktır. Bu ülkede doğan her çocuk onurlu bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Çocuklar arasında ayrım yapmak ırkçılıktır!”

“Yazık, utanç verici”

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Erdoğan’ın sözlerine “Yazık, utanç verici” ifadeleriyle tepki gösterdi. Babacan sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

“Gördüğü her kadına kaç çocuk doğurması gerektiğini söylüyor. Dağda 5-10 çocuk doğurmadıklarını biliyor ama milyonlarca Kürt vatandaşımızı teröristlikle itham ediyor. Yazık, utanç verici.”

HDP’li Beştaş: Bu ırkçı bir kafadır

Meclis Genel Kurulu’nda konuşan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, “Çok çocuk sahibi olmayı bir terör faaliyeti olarak görüyor. Bu ırkçı bir kafadır, bu Kürt söylemi bir kafadır” dedi. Beştaş, özetle şu ifadeleri kullandı.

“Erdoğan, örgüt mensuplarının çocuklarının olmadığını çok iyi biliyor. Kürt nüfusunu kastederek nasyonel bir söz kuruyor aslında. Bunu Kürtler anladı ve partisine dahil ettiği devlet katındaki ortakları olan ulusalcılara da tabii ki selam çakıyor. Çok çocuk sahibi olmayı bir terör faaliyeti olarak görüyor.

Bu ırkçı bir kafadır, bu Kürt düşmanı bir kafadır. Bu bir nefret dilidir, kınıyoruz. Kürt halkı da bu düşmanlığı çok iyi anlıyor ve yorumluyor. Mesajlarını aldık, cevabımız daha çok direnmektir. Çözüm konusunda demokratik siyasette ısrar etmektir. Gerçek bir eşitlik ve kardeşlik için mücadele etmektir. Bizim karşı cevabımız budur.”

Erdoğan ne demişti?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün partisine yeni katılan Bağımsız Milletvekili Mehmet Ali Çelebi’ye parti rozetini takarken, birden fazla çocuk yapmasını önerdi ve bunu söylerken de, “Allah’tan isteyelim devam. Çocuk çok önemli. Bak PKK’nın 5 tane 10 tane 15 tane var” dedi.

Paylaşın

Bebek Sahibi Olmaya Hazır Mısınız? İşte Sorulacak Sorular

Bebek sahibi olmayı düşünüyorsunuz ama kafanız karışık mı? Rahatlayın, bu hayatınızı büyük ölçüde değiştirecek büyük bir karar, bu yüzden siz ve eşiniz çocuk sahibi olmaya karar vermeden önce bunun üzerine düşünmesi gerçekten harika.

Haber Merkezi / Karar vermeden önce, kendinize ve eşinize sormanız gereken bazı temel soruları sorun ve sorgulayın.

Aynı noktada mısınız?

Bir bebekten önce planlanacak çok şey var, ancak konuşulması gereken ilk ve en önemli şey, siz ve eşiniz bu bebeğe sahip olmak için aynı noktada olup olmadığınızdır. Eğer ikinizden biri henüz hazır olmadığını hissediyorsa ve biraz daha zaman istiyorsa çocuk sahibi olmak doğru olmaz. İçinizden birinin asla çocuk sahibi olmak istememesi de mümkün olabilir. Bu farklılıkları aşmanın en iyi yolu birlikte oturup konuşmak ve nihai bir karara varmaktır.

Ebeveynlerin sağlığı

Bir bebeğe sahip olmak için ebeveynlerin sağlıklı olması önemlidir. Eğer bir çocuk planlıyorsanız, daha sağlıklı beslendiğiniz, formda kaldığınız, sigara ve alkol kullanmadığınız daha sağlıklı bir yaşam tarzını tercih edin.

Sorulacak diğer önemli sorular

Burada, bir bebeğe hazır olup olmadığınızın daha net bir resmini elde etmenize yardımcı olabilecek, siz ve eşiniz için tartışabileceğiniz bazı sorular bulunmaktadır. Kişisel durumunuz için gerekli gördüğünüz takdirde daha fazla soru ekleyebilirsiniz.

  • Çocuk yetiştirmenin masraflarına maddi olarak hazır mısınız?
  • Çocuk bakımı için ne yapacaksın?
  • Bebek küçükken veya hastalandığında kim işten izin alacak?
  • Hanginizin bebeğe bakmanıza izin verecek esnek iş sorumlulukları var?
  • Bebek için zamanınızı, paranızı ve enerjinizi feda etmeye hazır mısınız?
  • Çocuklarınızı hangi değerlerle yetiştirmek istiyorsunuz?

İkiniz de bu sorular üzerinde hemfikirseniz, bu iyiye işarettir. İşte ikinizin de ebeveyn olmaya hazır olduğunuzu gösteren diğer bazı işaretler.

Birçok çift, evliliklerinin üzerinden birkaç yıl geçtikten sonra toplumsal beklentilere göre bebek planlamak zorunda kalmaktadır. Ancak anne babanız, kayınlarınız veya meraklı komşularınız tarafından ne kadar baskı altında olursanız olun, günün sonunda anne veya baba olacak olan sizlersiniz. Çocuk sahibi olmak bir kontrol listesi değil, gerçekten istediğiniz ve hazır hissettiğinizde olması gereken bir şey olmalıdır.

Paylaşın

Kalp Hastalığı Olan Çocuklar Spor Yapabilir Mi?

Kalp hastalığı olan çocuklar spor yapabilir mi sorusuna verilecek cevap genellikle evettir. Aktif kalmak için spor yapmak, çocuğun fiziksel zindeliğini, kendine güvenini ve sosyal gelişimini artırabilir. Spor, doğuştan kalp hastalığı ile doğmuş olsun ya da olmasın çocuklar için iyidir.

Haber Merkezi / Doktorunuz, çocuğunuz için hangi sporların güvenli olduğu konusunda size tavsiyede bulunacaktır. Doğru spor türleri hastalığa bağlı olacaktır.

Bazı çocuklar için fiziksel aktivitede sınır olmayabilir. Ancak bazı çocuklar için futbol gibi temas sporları tehlikeli olabilir.

Kondisyonu artıran sporları genellikle kalp hastalığı olan çocuklar için iyi bir seçimdir. Bunlar;

  • Yüzme
  • Koşma
  • Bisiklet
  • Kürek
  • Tenis gibi.

Spor, çocuğunuzun sağlık geçmişinin gözden geçirilmesiyle başlayacaktır. Doktorunuz geçmiş operasyonlara, tedavilere, hastaneye yatışlara ve hastalıklara bakacaktır.

Doktor, ayrıca akciğerleri ve kalbi dinleyecektir. İşitme, görme, tansiyon ve refleksleri inceleyecektir. 

Doktorunuz, çocuğun, hangi sporları yapabilecekleri, nasıl oynamaları, kendilerini ne zaman ve nasıl sınırlamaları gerektiği ve spor yaparken ihtiyaç duyacakları her türlü güvenlik ağı konusunda, sizi bilgilendirecektir.

Fiziksel aktivite, kalp hastalığı olan çocuklar da dahil olmak üzere sağlık için hayati öneme sahiptir. Spor, ayrıca, egzersiz yaparken arkadaş edinme ve eğlenme fırsatı sağlar. Çocuğunuz spor yapmak istemiyorsa dahi aktif kalabileceği oyun türlerini teşvik edin.

Kalp rahatsızlığı olan bir çocuğun spor yapma (veya yapmama) kararı aile, çocuk ve onların doktorları ve diğer sağlık çalışanları arasındaki ortak bir karardır.

Paylaşın

Çocukların Ne Kadar Uykuya İhtiyacı Var? Yaşa Göre Öneriler

Çocuklarla ilgili kesin olan bir şey varsa, o da hızlı bir şekilde büyüdükleri. Çocuklar ve yetişkinler için önemli bir şey varsa, o da yeterli uyku. Ama çocukların ne kadar uykuya ihtiyacı var?

Haber Merkezi / İşte çocuklar büyüdükçe, ne kadar uyumaları gerektiğine ve nedenlerine ilişkin öneriler:

Kaç saat yeterli?

Uyku, çocukların sağlıklı gelişimi ve sağlıklı bir yaşam için hayati öneme sahiptir.  Araştırmalar, yeterince uyuyan çocukların, şu konularda gelişme gösterdiğini ortaya koyuyor: 

  • Dikkat
  • Davranış
  • Öğrenme
  • Hafıza
  • Duygusal düzenleme
  • Akıl sağlığı
  • Fiziksel sağlık
Yaş aralığı Önerilen uyku
Bebekler (4 ila 12 ay) Şekerlemeler dahil 12 ila 16 saat
Yeni yürümeye başlayan çocuklar (12 ila 24 ay) Şekerlemeler dahil 11 ila 14 saat
Okul öncesi çocuklar (3 ila 5 yaş arası) 10 ila 13 saat, şekerleme içerebilir
Okul çağındaki çocuklar (6 ila 12 yaş arası) 9 ila 12 saat
Gençler (13 ila 18 yaş) 8 ila 10 saat

Yenidoğan (0 ila 3 ay)

Ortalama uyku aralığı 11 ila 17 saat

Yaşamlarının ilk birkaç ayında, yeni doğanlar en iyi yaptıkları şeyi yapacaklardır. Uyurlar, uyanırlar, yemek yerler, kaka yaparlar, sevimli görünürler ve gece ile gündüz arasındaki farkı fazla önemsemeden döngüye yeniden başlarlar.

Bebekler (4 ila 12 ay)

Önerilen uyku süresi, şekerlemeler dahil 12 ila 16 saat

Gündüz ve gece arasındaki farkı anlamaya başladıklarında, bebeğiniz uyku ritmine girmeye başlayacaktır. Bebeğinizi, daha düzenli bir uyku programını teşvik etmeye başlayabilirsiniz.

Yeni yürümeye başlayan çocuklar (12 ila 24 ay)

Önerilen uyku süresi, şekerlemeler dahil 11 ila 14 saat

Çocuğunuz yürümeye ve konuşmaya başladığında, uyku ihtiyacı da ona göre değişecektir. Yeni yürümeye başlayan çocukların daha az şekerleme veya daha kısa şekerlemeler; muhtemelen günde sadece bir kez.

Okul öncesi çocuklar (3 ila 5 yıl)

Önerilen uyku süresi, 10 ila 13 saat, şekerleme içerebilir

Bu çağlardaki çocuk, muhtemelen o öğleden sonra kestirmeye başlayacaktır. Çoğu anne-baba, bu dönemde şekerlemeyi kesmenin aşamalı bir süreç olduğunu fark eder.

Çocuğunuz şekerleme yapmıyorsa, bunun kaçırdığı şekerlemeyi telafi etmek için yatma saatini biraz daha erkene almak anlamına gelebileceğini unutmayın. 

Okul çağındaki çocuklar (6 ila 12 yaş arası)

Önerilen uyku süresi, 9 ila 12 saat

Çocuğunuz okula gitmeye başladığında, 1 numaralı işi öğrenmektir. Yetersiz uyku onları sınıf performanslarında, sporda veya diğer ders dışı etkinliklerde akranlarının gerisinde bırakacak şekilde etkileyebilir.

Gençler (13 ila 18 yaş)

Önerilen uyku süresi, 8 ila 10 saat

Gençlerin zaman konusunda çok fazla talepleri var. Okul, iş, ders dışı etkinlikler, ev ödevleri ve sosyal takvime ayak uydurma arasında uyku çok kolay bir şekilde kenara itilebilir. Bu nedenlerden dolayı, gençlerin yeterince uyumaması çok yaygın.

Gençler, genellikle bütün gün yorgun hissettiklerini ancak çok meşgul oldukları için yeterince uyuyamadıklarını söylerler. Bu bir kısır döngüdür, çünkü yeterince uyumadığı için yorgun hissederler.

Dikkat: Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.

Paylaşın