Kaftancıoğlu ‘Diktatör’ Benzetmesi İçin İfade Verdi; TDK’yı İşaret Etti

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu 12 Ağustos’taki bir toplantıda yaptığı konuşmada “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla başlatılan soruşturmada İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına ifade verdi.

Kaftancıoğlu, ifadesinde “Türk Dil Kurumu tarafından hazırlanan Güncel Türkçe Sözlükte “Diktatör” kelimesi “Bütün siyasi yetkileri kendinde toplamış bulunan kimse” olarak tarif edilmiştir. Görüldüğü üzere siyasi terminolojiye ait bir kelime olan diktatör ifadesinin siyasi tartışma içinde eleştirel mahiyette kullanılması gayet tabiidir” dedi.

“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yasama, yürütme ve yargı erklerini tek bir kişi veya parti uhdesinde toplamış olması sonucunda artık kuvvetler ayrılığından ve bunun tabii bir sonucu olarak demokratik bir cumhuriyetten bahsedilemeyeceği kesin olgularla ortaya çıkmıştır” ifadelerini kullanan Kaftancıoğlu şöyle devam etti;

“Yönetim şeklinin Cumhuriyetten uzaklaşıp, tek başlı bir sisteme doğru evrilmesi karşısında, mevcut sistemin toplum tarafından talep edilmiş olmasının veya sahip olunan yetkilerin demokratik yollarla elde edilmiş olmasının bir kıymeti yoktur.

Bütünüyle sisteme yönelik eleştiriler içeren bir açıklamanın Cumhurbaşkanı’nın kişilik haklarına saldırı teşkil etme imkanı yoktur. Bu bağlamda matufiyet şartı gerçekleşmemiş ifadelerden dolayı hakaret suçunun oluştuğundan bahsedilemez.”

‘Diktatör’ ifadesi

“Öte yandan metin içinde kullandığım diktatör ifadesi küçük düşürme, aşağılama kastıyla kullanılmamıştır. Bu ifadeyi kullanmaktaki amaç, işlemeyen bir sistemi gerekçeleriyle tanımlamak, cumhuriyetin temel kazanımlarını yok sayan bir sistemin demokratik yollarla değiştirilebileceğini ve cumhuriyete işlerlik kazandırılabileceğini vurgulamaktır.

Kaftancıoğlu, soruşturmaya konu olan konuşmasında “Partimize, partimizin ilkelerine, gençliğinize, kendinize ve sizlerin hayallerini hedefleri hâline getiren genel başkanımıza, genel başkanımızın sizlere sunduğu imkanlar ve sizin genel başkanımıza, partimize oluşturduğunuz ve artırdığınız enerjiye güvenerek belki de dünya tarihinde bir ilki başaracağız. Demokrasi yoluyla bir diktatörü bu ülkeden göndereceğiz.’ demişti.

Paylaşın

Canan Kaftancıoğlu Hakkındaki Koruma Kararı Yine Kaldırıldı

CHP İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu, “İçişleri Bakanlığı, papatya falına çevirdiği koruma tahsisini kaldırmış yine” açıklamasıyla İçişleri Bakanlığı’nın koruma tahsisini kaldırdığını duyurdu.

Haber Merkezi / Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkındaki “koruma kararı” İçişleri Bakanlığı’nca yine kaldırıldı.

Sosyal medya paylaşımında artık tahsis edilse de korumaları kabul etmeyeceğini söyleyen Kaftancıoğlu şunları söyledi:

“İçişleri Bakanlığı, papatya falına çevirdiği koruma tahsisini kaldırmış yine. Baştan söyleyeyim tahsis etseniz de kabul etmeyeceğim artık. Yoğun çalışma tempoma rağmen bir gün bile sızlanmadan işini en iyi şekilde yapanlara sonsuz teşekkür! Devlet akıl, ahlak ve adaletle yönetilir. Çok az kaldı. Devleti babalarının çiftliği gibi gören, görmekle kalmayıp o şekilde yönetenlerden, önce sandıkta sonra hukuk karşısında öyle bir hesap soracağız ki göreceksiniz tüm dünyaya örnek olacak!”

Paylaşın

Kulis: CHP İstanbul İl Başkanlığı İçin Üç İsim Öne Çıktı

Kulislere göre parti üyeliği düşürülen Canan Kaftancıoğlu’nun yerine CHP İstanbul İl Başkanlığı için üç isim öne çıktı. Kulislerde konuşulan isimler; İl Başkanvekili Hale Özcömert Coşkun, Üsküdar İlçe Başkanı Suat Özçağdaş ile Fatih İlçe Başkanı Soner Özimer oldu.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 4 yıl 11 aylık hapis cezasının kesinleşmesinin ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın parti üyeliğini düşürdüğü İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun “fiili” olarak başkanlık görevini sürdürmesi kararı aldı.

CHP, Kaftancıoğlu’nun üyeliğinin düşürülmesine karşı hukuki itiraz yollarını kullanmaya hazırlanırken, resmi işlemlerde imza yetkisini kullanacak olan il başkanı ataması da yapacak.

BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın haberine göre; CHP kulislerinde, bu görev için İl Başkanvekili Hale Özcömert Coşkun’un adı ön plana çıktı. Kaftancıoğlu’nun, kadın ve yakın çalışma arkadaşı olması nedeniyle Coşkun’dan yana tercih koyabileceği belirtiliyor.

Kulislerde, Kılıçdaroğlu’nun önümüzdeki seçimlerin kritik önemde olması nedeniyle, Kaftancıoğlu gibi sahada aktif çalışacak, deneyimli bir ismi de tercih edebileceği konuşuluyor.

Ne olmuştu?

İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkında Yargıtay 3. Dairesi’nin beş ayrı suçlamadan verilen mahkumiyet kararının üçünü onamasıyla 4 yıl 11 ay 20 günlük hapis cezası kesinleşmiş ve Kaftancıoğlu’na siyasi yasak getirilmişti.

Silivri Cezaevi’ne gönderilen Kaftancıoğlu, denetimli serbestlik kapsamında serbest bırakılmıştı.

Yargıtay, yerel mahkemenin Türk Ceza Yasası’nın 53. maddesine göre ‘Parti yöneticisi olmasına kısıtlama’ getirilmesini öngören cezayı da onadığı için Kaftancıoğlu’nun siyasi parti üyeliği Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düşürülmüştü.

Paylaşın

Kaftancıoğlu’nun Parti Üyeliği Düşürüldü: Korkularının Ecele Faydası Olmayacak

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun siyasi parti üyeliğini düşürdü. Kaftancıoğlu ise karar sonrası yaptığı açıklamada, “Korkularının ecele faydası olmayacak!” dedi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun siyasi parti üyeliğini düşürdü.

Kaftancıoğlu’nun siyasi parti üyeliğinin düşürülmesi Yargıtay’ın İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nin çarptırdığı 4 yıl 11 aylık hapis cezasını onanmasının ve ayrıca siyaset yasağı getirmesinin ardından geldi.

Canan Kaftancıoğlu, cezanın infaz edilmesiyle birlikte geçen hafta Silivri Cezaevi’ne gönderilmiş ancak işlemlerinin ardından denetimli serbestlik kapsamında serbest bırakılmıştı.

Gazete Duvar’dan Nergis Demirkaya’nın aktardığına göre Kaftancıoğlu’nun üyeliğinin düşürülmesi ile İstanbul İl Başkanlığı da infaz süreci tamamlanana kadar resmen bitmiş olacak.

Ancak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Siyasi yasak kararını tanımıyoruz mahkemeyi tanımıyoruz. Canan Kaftancıoğlu İstanbul İl başkanımızdır. Nokta” demişti.

Kaftancıoğlu: Korkularının ecele faydası olmayacak

Kaftancıoğlu, siyasi parti üyeliğinin düşürülmesinin ardından sosyal medya hesabından açıklama yaptı ve şöyle dedi:

“CHP hukuk bürolarında değil Kuvayi Milliye ruhuyla savaş meydanlarında kurulmuş bir partidir. Cumhuriyet Halk Partisi üyeliği inanç işidir, yürek işidir, emek işidir. O inanç, o yürek, o emek bizde oldukça gerisi teferruattır… Ne demiştik? Korkularının ecele faydası olmayacak!”

Kaftancıoğlu hakkında yargılama süreci

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Kaftancıoğlu’nun İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanarak 6 Eylül 2019’da mahkumiyetine karar verilen davanın temyiz incelemesini tamamlamıştı.

Kaftancıoğlu’na “kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret”ten verilen 1 yıl 6 ay 20 gün ile “Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılamak”tan verilen 1 yıl 8 ay hapis cezalarını kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu gerekçesiyle onayan daire, “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan verilen 2 yıl 4 ay hapis cezasını ise 1 yıl 9 ay olarak düzelterek onama kararı vermişti

Paylaşın

Kaftancıoğlu, ‘SaBıKa Holding’ Broşürü Davasında Beraat Etti

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, SBK Holding hakkında sosyal medyada paylaştığı “SaBıKa Holding Broşürü” ile ilgili “Cumhurbaşkanı’na Hakaret” ve “Kamu Görevlilerine Hakaret” suçlamasıyla yargılandığı davada beraat etti.

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, bir kez daha hakim karşısına çıktı. Kaftancıoğlu hakkında Sezgin Baran Korkmaz’ın holdingiyle ilgili bilgilerin yer aldığı “SaBıKa Holding” broşürünü paylaştığı gerekçesiyle “Cumhurbaşkanın hakaret ettiği” iddiasıyla 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası isteniyordu.

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, YouTube üzerinden yayınladığı ifşaatlarda Sezgin Baran Korkmaz’ın bürokrasi ve yargıya rüşvet verdiğini ileri sürmüş, CHP de Türkiye gündemine oturan iddialara ilişkin “SaBıKa Holding” broşürü hazırlamıştı.

Broşürü sosyal medya hesabından paylaşan Canan Kaftancıoğlu, şu ifadeleri kullanmıştı: “Kara para, siyaset ve yargı hikayesinin anlatıldığı SaBıKa Holding broşürlerimizi vatandaşlarımızla buluşturacak ve bir daha yaşanmasın diye hep birlikte çalışacağız… Gençler akıttığınız tere sağlık…”

Canan Kaftancıoğlu, bugün “Cumhurbaşkanına hakaret” ettiği iddiasıyla, 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle hakim karşısına çıktı. Kaftancıoğlu, İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada beraat etti.

CHP’li Kaftancıoğlu, 3 davada verilen 4 yıl 11 ay 20 gün hapis cezasının Yargıtay tarafından onanmasının ardından 31 Mayıs’ta Silivri Cezaevi’ne gönderilmiş, işlemlerinin tamamlanmasının ardından serbest bırakılmıştı.

Çağlayan Adliyesi önünde basın açıklaması yapan Kaftancıoğlu, “Bu memlekettre sabah akşam, yatıp kalkıp halka hakaret edenler yine sabah akşam bizlerin hakaret ettiğine dair davalar açıyorlar.” dedi.

Kaftancıoğlu SBK Holding broşürüyle igili şunları söyledi: “CHP olarak bizler, İstanbul İl Başkanı olarak ben, hakaret etmeyiz; hakaret bizim hem insnai hem parti kültürmüzde yoktur ancak CHP olarak bizler doğruyu, gerçeği söylemek zorundayız.

“Bugün de yargı,siyaset,rüşvet ilişkisinin anlatıldığı; bu halkın paralarının nasıl peşkeş çekildiğini halka anlatmak için yaptığımız parti çalışmasından dolayı, ne bir hakaret var , ne bir ağır söz var. Sabah akşam halka hakaret edenler tarafından dava açıldı ve bugünkü dava da beraat ile sonuçlandı.”

Paylaşın

Canan Kaftancıoğlu Tahliye Edildi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Silivri Ceza İnfaz Kurumu’ndaki infaz işlemlerinin tamamlanmasının ardından tahliye edildi. Tahliyesi sonrasında cezaevi önünde kendini bekleyenlere “Nerede kalmıştık?” diye hitap eden Kaftancıoğlu, “Çalışmaya devam” vurgusu yaptı.

Kaftancıoğlu, “Hesap vermesi gerekenlerin adalet karşısında hesap vermesi için hep beraber ama hep beraber… Kendimiz için değil, yanımızdaki birkaç kişi için değil, zenginleştirmek istediklerimiz için hiç değil. Kötü sistemin bütün iyi insanları için; fikri, inancı, kimliği, mesleği ne olursa olsun kötü sisteme mahkum edilen bütün iyi insanlar için hep beraber çalışmaya, çalışmaya ve çalışmaya devam” diye konuştu.

Yargıtay 3. Dairesi’nin, hakkında beş ayrı suçlamadan verilen mahkumiyet kararının üçünü onamasıyla Kaftancıoğlu hakkında 4 yıl 11 ay 20 günlük hapis cezası kesinleşmiş, Kaftancıoğlu’na siyasi yasak getirilmişti. Kaftancıoğlu’nun hüküm giydiği “kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret”, “Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılamak” ve “Cumhurbaşkanına hakaret” suçları, 2013 ve 2014 yıllarında sosyal medyadan yaptığı paylaşımlara dayandırılmıştı. Kaftancıoğlu bugün adliye ve Silivri Cezaevindeki işlemlerinin tamamlanması sonrasında denetimli serbestlik kapsamında serbest bırakıldı.

Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu davalarına gönderme

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik 2019’daki linç girişimi ile ilgili davada bugün çıkan karara ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik yarın görülecek davaya işaret eden Kaftancıoğlu, “Bugün genel başkanımızın da mahkemesi görüldü. Yarın 16 milyon İstanbullunun iradesini yargılamaya kalkacaklar. Biz CHP’de genel başkanımızın öncülüğünde Türkiye’ye nefes aldıracağız. Uzun lafın kısası yorulacağız ama bildiğim bir şey var ki inanan insanların yorgunluğunu tek bir şey giderebilir. O da çalışarak bu ülkeye nefes aldırmak” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu’na 2019’da Ankara’daki bir cenaze töreni sırasında yumruk atan tutuksuz sanık Osman Sarıgün’e bugünkü duruşmada “kamu görevlisine karşı basit yaralama” suçundan 1 yıl 15 gün, “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” suçundan ise 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezası verilmiş, ceza sürelerinin yanı sıra mahkemenin hükmün açıklanmasını geriye bırakması da tepkilere yol açmıştı. Sarıgün’e, “suç işlemeye alenen tahrik” suçundan ise 2 yıl 6 ay hapis cezası verilmişti. İBB Başkanı İmamoğlu hakkında Yüksek Seçim Kurulu (YSK) başkan ve üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle açılan davada da yarın karar çıkması bekleniyor.

Paylaşın

Atatürk Havalimanı “Katar’a ve S. Arabistan’a Peşkeş Çekmek İçin” Kapatılıyor

Millet Bahçesi yapılmak istenen Atatürk Havalimanı önünde açıklamada bulunan CHP İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu, “Millet Bahçesi yapacağız adı altında Katar’a ve Suudi Arabistan’a peşkeş çekmek için Atatürk Havalimanı’nı kapatıyorlar. ‘Millet Bahçesi yapacağız’ diyerek 84 milyonu kandırmayı deniyorlar” dedi.

Haber Merkezi / Kaftancıoğlu, açıklamasında ayrıca, “Katarlı ve Suudi Arabistanlı, her kim alıyorsa fakirin tek bir kuruşunu cebine atmak üzere buraya teklif verenlerden CHP iktidarında hesap soracağız” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Atatürk Havalimanı’nın yıkımına yönelik eylem gerçekleştirdi. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Atatürk Havalimanı önünde açıklamalarda bulundu. Kaftancıoğlu’nun açıklamalarından satırbaşları şöyle;

“Atatürk Havalimanı’nın katlederek, nasıl ihanet içinde çetelerin olduğunu gösterecek ve iş makinelerinin olduğu yerde size açıklama yapacaktık. Ama ne yazık ki suçluları koruyan bir anlayış olduğu için bu açıklamayı yapmamıza izin vermediler.

Atatürk Havalimanı planlamasının alanının tamamı birinci derece deprem bölgesi. İstanbul’un deprem riskinin ne kadar yüksek olduğunu göz önünde bulundurursak, deprem anında ne büyük ihtiyaç olduğunun takdirini size bırakıyorum.

Şu anda İstanbul Havalimanı’nın sadece yüzde 50’si inşa edilmiş durumda. İstanbul’daki havalimanlarının kapasitesine baktığınızda, Atatürk Havalimanı kapatıldığında yılda 65 milyon yolcu taşıyordu. Sabiha Gökçen Havalimanı şu anda 35 bin yolcu taşıyor. İstanbul Havalimanı’nın mevcut kapasitesi 90 milyon.

Şu andaki halleri ile birlikte bu üç havalimanının mevcut kapasitesi 220 milyon yolcu iken, İstanbul Havalimanı’nın yapımını tamamlamak için ekstra yeni yatırımın gereksizliği ortada.

İstanbul Havalimanı’nı Katarlı ve Suudi Arabistanlı iş birlikçilerine satmak istiyorlar. Ancak Katarlı ve Suudi Arabistanlı iş birlikçiler ticaretlerini düşünmezler mi? Elbette ‘biz bu ülkeyi alırız’ diyorlar. ‘Ama bizim orayı alabilmemiz için o bölgede başka havalimanı olmamalı, Atatürk Havalimanını kapatmalısınız’ diyorlar.

“Millet Bahçesi yapacağız adı altında Katar’a ve Suudi Arabistan’a peşkeş çekmek için Atatürk Havalimanı’nı kapatıyorlar. ‘Millet Bahçesi yapacağız’ diyerek 84 milyonu kandırmayı deniyorlar.

Atatürk’ün ismini taşıyan Atatürk Havalimanı’nı ne yaparlarsa yapsınlar, zaten gidecekler, Atatürk Havalimanı’na zarar verenlerden hesap soracağız. Bu işin arkasındaki siyasilerden hesap soracağız.

Yasadışı ve hukuksuz bir şekilde buraya iş makinesi sokanlardan hesap soracağız. Katarlı ve Suudi Arabistanlı, her kim alıyorsa fakirin tek bir kuruşunu cebine atmak üzere buraya teklif verenlerden CHP iktidarında hesap soracağız.”

Paylaşın

Kılıçdaroğlu’nun SADAT Çıkarmasının Perde Arkası Ortaya Çıktı

Gazeteciler Sedat Bozkurt ve Saygı Öztürk, Yargıtay’ın İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkındaki kararı sonrası CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun SADAT’ın kapısına gitmesini köşelerine taşıdılar; perde arkasını anlattılar.

Sedat Bozkurt, Kısa Dalga’da yayımlanan yazısında siyaset gündemindeki son gelişmeleri değerlendirdi

Yargıtay 3. Dairesi’nin CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na tamamı eski tarihli sosyal medya paylaşımları nedeniyle verilen 4 yıl 11 ay 20 günlük hapis cezasını onaması sonrası ana muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin (SADAT) kapısına gitmesine değinen Bozkurt, şunları kaydetti;

“Kaftancıoğlu kararında sert tepki veren Kılıçdaroğlu, kurmaylarına bile detay vermeden, 80 öncesinin bir pratiği olan korsan miting düzenledi. Saray’ın yörüngesinde olduğu bilinen karanlık ve tehlikeli bir yapı olarak her tartışmalı meselede kendisi olmasa bile adı gündeme gelen SADAT’ın kapısına dayandı. Gündem bir anda tamamen değişti. Kılıçdaroğlu iktidarın Kaftancıoğlu hamlesine başka bir hamle ile karşılık vermişti. Merkezine koyduğu kurum ve ona yönelik suçlamaları gerçekten hayli ciddiydi.”

Sözcü Gazetesi Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk de, ‘SADAT’ çıkarmasında CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve DEVA Partisi’nden oluşan altılı masaya gelen bilgilerin de etkili olduğunu söyledi.

“Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem için ortak çalışma yapan Millet İttifakı’nda yer alan ‘6’lı masa’da ‘seçim güvenliği’ konusu konuşulurken SADAT gündeme geldi. Bu yapıyla ilgili gelen bilgiler değerlendirildi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, SADAT’ın İstanbul’daki merkezine gitmesinde o masaya gelen bilgiler de etkili oldu” diyen Öztürk, şöyle devam etti:

“Toplumda konuşulan, ancak halkı sandıktan uzaklaştıracağı, seçimden soğutacağı için siyasilerin mümkün olduğunca seslendirmediği bir konu, artık Türkiye gündemine sokuldu. Kılıçdaroğlu, önemli iddialarda bulundu ve tehlikeye dikkat çekti. Bu konuda CHP Genel Başkanı’nın ilgili birimler tarafından bilgilendirilmesi, kaygılarını gidermesi gerekiyor. ‘Açık kapı’ politikası nedeniyle Afganistanlı gençler sınırımıza koşarak girdiler. Köylerden koşarak geçtiler. Sonra bunların kayıtlarının yeterli bir biçimde tutulmadığı gündeme geldi. Dahası, nerelerde olduğu konusunda da sağlıklı bilgiler bulunmadığı konuşuluyor.

İşte, ülkemize gelen Afganistanlı gençlerin SADAT’la bağlantılı olduğu söylentileri yaygın. Nitekim, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ‘Afganistan’dan gelen gençler nerede?’ diye sorması da bu kaygının bir parçasıdır.”

Paylaşın

Olağanüstü Toplantının Perde Arkası: Kılıçdaroğlu Ne Dedi?

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na “kamu görevlisine hakaret”, “Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılamak” ve “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla verilen 4 yıl 11 ay 20 gün hapis cezasını onadı.

Hapis cezasının yanı sıra Kaftancıoğlu’na siyasi yasak kararı uygulanmasına karar verildiği bildirildi. Yargıtay’ın kararının ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yargıtay’ın CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’yla ilgili hapis cezasını onama kararından sonra partisinin MYK’sini olağanüstü topladı.

Cumhuriyet’ten Sarp Sağkal’ın haberine göre, Kılıçdaroğlu, siyasi yasaklı hale gelen Kaftancıoğlu için, “İl başkanımız görevine devam ediyor. Cezaevine konulsa da görevinden Yargıtay kararıyla alsalar da il başkanımız olacak” değerlendirmesini yaptı. CHP kurmaylarının, karara ilişkin “provokasyon” yorumunu yaptığı toplantıda Kılıçdaroğlu, “Hukuk tanımıyorlar ve hukuku yönlendiriyorlar. Alınan kararların hepsinde Recep Tayyip Erdoğan’ın baskısı var” dedi.

”Soğukkanlı duracağız”

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun baskılara karşı partililerinden sakin kalmalarını istediği, “Biz soğukkanlı duracağız. Mücadeleyi yükselteceğiz ama provokasyona gelmeyeceğiz. Onlar kendi mevkilerini korumak için her türlü kötülüğe başvurabilir. Biz asla kötülükle karşılık vermeyeceğiz. Ama en az onlar kadar güçlü bir şekilde direnç göstereceğiz. Bu işi sandıkta bitireceğiz” yorumunu yaptığı öğrenildi.

Paylaşın

‘Canan Kaftancıoğlu Kararı’ AK Parti Dahil Herkesi Vurur

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanarak 6 Eylül 2019’da mahkumiyetine karar verilen davanın temyiz incelemesini tamamladı.

‘Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret’ suçundan verilen 1 yıl 6 ay 20 gün, ‘Türkiye Cumhuriyeti Devletini alenen aşağılamak’ suçundan verilen 1 yıl 8 ay hapis cezaları onandı. ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ cezası ise 2 yıl 4 aydan 1 yıl 9 aya düşürülerek onandı.

Onanan toplam ceza 4 yıl 11 ay hapis ve cezası bitene kadar siyasi yasak oldu.

Halk TV’de katıldığı programda verilen cezanın hukuksuzluğundan ve adaletsizliğinden bahseden gazeteci İsmail Saymaz, “İnsanlık tarihinin en büyük maden facialarından biri olan Soma’da 301 madenci hayatını kaybetti. Soma maden faciasının bir numaralı sanığına 301 insanın ölümünden ötürü kaç yıl ceza verildi? 20 yıl. 9 twite verilen ceza 5 yıl. Twit ne can yanmış ne bir şey” dedi.

“Bu tamamen siyasi karar”

Saymaz, Kaftancıoğlu kararı ile ilgili üst düzey bir AKP’li yönetici ile yaptığı görüşmeyi şöyle aktardı:

“Yargıtay öyle ayarlamış ki terör suçlarından kurtarıyor ancak cumhurbaşkanıyla ilgili geri adım atamıyor. Ama orada da yedi ay düşürüyor. Ortaya karışık bir denge yapmış. Hukuk böyle olmaz. Eğer suçluysa suçlu, değilse değildir. İçeride yatırmayacak ama bak mahkum ettim diyecekler. Adamlar siyaset yapmış. Bu tamamen siyasi karar. Doğru değil.

Bu davaların siyasi yönü var. Siyaseten arkeolojik kazı yapacak olursak bunun nerede duracağı, nasıl olacağı belli olmaz. Bu hoş bir şey değil. Siyaseten intikam duygusunu ve kutuplaşmayı daha da derinleştirir.

Dün Hilal Kaplan’ı millet yazmış, orada açık açık söylüyor, “Devlet seri katildir” diyor. O zaman adam, “10 sene önce bakın bunlar vardı” diyor haklı olarak. O da hoş değil.

“Haklılığınızı, meşruiyet zemininizi kaybedersiniz”

İleride devran dönerse adam kalkar tersinden aynı hesabı senin üzerinden görür. Birisi böyle yaptığında senin hukuken savunacağın bir şey olmaz. “Zamanında siz de yaptınız ve savundunuz” derler. Haklılığınızı, meşruiyet zemininizi kaybedersiniz.

10-15 sene önceki paylaşıma bakılacak olursa sadece Kaftancıoğlu değil, çok sayıda kişinin paylaşımlarının dava konusu olması gerekir. AK Parti dahil herkesi vurur. İçinden çıkılmaz. Tuhaf bir hal alır. Kararın açıklandığı tarih de enteresan. İmamoğlu ile ilgili mevzuların pik yaptığı bir dönemde bu olunca CHP kendi içinde toparlandı, kenetlendi.”

Paylaşın