Kaftancıoğlu’ndan İktidara Mesaj: Bırakmadım Yasaklıyım Şimdilik

Doktorluğa geri dönmesiyle ilgili olarak sosyal medya hesabından bir paylaşım yapan eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancoğlu, “Saraydakiler sevinmesin. Bırakmadım yasaklıyım şimdilik” dedi.

Canan Kaftancıoğlu, görevini 8 Ekim 2023 günü yapılan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanlığı Kongresi’ni kazanan Özgür Çelik’e devretmişti. Kaftancıoğlu, siyasetten ayrıldıktan sonra zamanının çoğunu kurucu ortağı olduğu tıp merkezinde geçirmeye başladı.

İstanbul’da Bağcılar ilçesi Yüzyıl Semti’nde bulunan tıp merkezinde yöneticilik yapan Canan Kaftancıoğlu, mesleğe geri dönüşüyle ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Kaftancıoğlu, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“İyi haftalar… Saraydaki/ler sevinmesin çok. Bırakmadım yasaklıyım şimdilik:) Yasaklarına rağmen de toplumcu, dönüştürücü siyaset nasıl yapılıyormuş görelim, bakalım zaman içinde… Bu arada sosyal medyayı takip etmediğim için geriden geliyorum, laf etmeyin gençler:)”

Canan Kaftancıoğlu kimdir?

Dr. Canan Kaftancıoğlu, 3 Şubat 1972 tarihinde Ordu’nun Mesudiye İlçesi’ne bağlı Çiftlik Sarıca Köyü’nde dünyaya geldi. Ordu’da sırasıyla Atatürk İlkokulu, Hamdullah Suphi Tanrıöver Ortaokulu ve Ordu Lisesi’ni birincilikle tamamlayan Kaftancıoğlu, 1989 yılında İstanbul Tıp Fakültesi’ni kazanarak Ordu’dan ayrıldı.

1995 yılında İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun olan Kaftancıoğlu, 1995-1997 yılları arasında ilk görev yeri olarak Sivas Suşehri Devlet Hastanesi acil biriminde hekim olarak çalıştı. 1997 yılında İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nda ihtisasına başlayan Kaftancıoğlu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nda vaka taraması yaparak “İşkence Olgularının Adli Tıbbi Değerlendirilmesi” isimli teziyle ihtisasını tamamladı.

Dr. Canan Kaftancıoğlu, öğrencilik yıllarından itibaren çeşitli dernek ve demokratik kitle örgütlerinde görev aldı. Yakın tarihimizde katledilmiş ve failleri meçhul bırakılmış aydın, yazar ve siyasetçilerin yakınlarını bir çatı altında buluşturan Toplumsal Bellek Platformu’nun kurulmasına öncülük etti. Kaftancıoğlu’nun Yalın Ses yayınlarından çıkan ve faili meçhul cinayetlere dikkat çeken “Benim Babam Bir Kahramandı” isimli bir derleme kitabı bulunmaktadır.

Ayrıca İletişim Yayınları’ndan çıkan ve Müge Tuzcuoğlu derlemesi olan “Roboski İstenmeyen Çocuklar” ve Um:Ag Yayınları’ndan çıkan Eren Aysan derlemesi “Bir Eflatun Ölüm” isimli kitaplara yazılarıyla katkıda bulunmuştur. Bilimsel ve sosyal alanlarda yayınlanmış yüzü aşkın makalesi bulunan Kaftancıoğlu, kayınpederi Ümit Kaftancıoğlu anısına her yıl düzenlenen Öykü Ödülleri’nin de tertip komitesi üyesidir.

Dr. Canan Kaftancıoğlu, 2011 yılında Oğuz Kaan Salıcı’nın il başkanlığında CHP İstanbul Basın, Kültür ve İletişimden Sorumlu İl Başkan Yardımcılığı görevinde bulundu. 14 Mayıs 2012 yılında gerçekleştirilen 34. Olağan İstanbul Kongresi’nde ise Oğuz Kaan Salıcı başkanlığında il yönetim kurulu üyeliğine seçilen Kaftancıoğlu, 2012-2014 yılları arasında İl Başkan Vekili ve Basından Sorumlu İl Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı. Dr. Canan Kaftancıoğlu, Gezi Direnişi’nin ardından kurulan Birleşik Haziran Hareketi’nin geçici yürütme kurulu üyeliği görevinde de bulundu.

2016 yılında gerçekleştirilen 35. Olağan Kurultay’da ise Parti Meclisi üyeliğine seçilen Kaftancıoğlu, Parti Meclisi üyeliği devam ederken 13 Ocak 2018 tarihinde gerçekleştirilen 36. İstanbul İl Kongresi’nde CHP İstanbul İl Başkanı seçildi. CHP’nin İstanbul’daki ilk kadın il başkanı olan Kaftancıoğlu, İstanbul’un 25 yıl aradan sonra yeniden halkın olduğu 31 Mart ve 23 Haziran 2019 seçimlerinde de İstanbul İl Başkanı olarak görev yaptı. Kaftancıoğlu son olarak 9 Şubat 2020’de gerçekleştirilen 37. Olağan İstanbul İl Kongresi’nde ise ikinci kez İl Başkanı olarak seçilmiş olup halen görevine devam etmektedir.

Motosiklet kullanmaktan, ailesiyle vakit geçirmekten ve seyahat etmekten hoşlanan Kaftancıoğlu, halen kurucu ortağı olduğu özel bir sağlık kuruluşunda genel koordinatör olarak çalışmaktadır. Dr. Ali Naki Kaftancıoğlu ile evli olup Çağım Işık isminde bir kızı, Rocky isminde sahiplenilmiş dört ayaklı bir oğlu bulunmaktadır.

Paylaşın

CHP’li Kaftancıoğlu: Umudu Diriltmemiz Lazım

Partisinin İstanbul İl Kongresi’nde konuşan Canan Kaftancıoğlu, “Cumhuriyet Halk Partisi olarak Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurumsal kimliğiyle demokraside son kalan kale olan partimizle birlikte bu ülkeye demokrasiyi getirerek Cumhuriyetimizi ikinci yüzyılla taçlandırmış olmamız lazım. Bunu yapacağız. Sizler sayesinde yapacağız” dedi ve ekledi:

“Aramızda bulunan bulunmayan, hayatını kaybetmiş İstanbul örgütüne sonsuz teşekkür ediyorum, önünde saygıyla eğiliyorum. Sizin il başkanı olmak hayatım boyunca en gurur duyacağım paye olarak hep burada kalacak. Yarını konuşmamız lazım dedik. Yarına umudu yine hep birlikte diriltmemiz lazım dedik. Umudu diriltmenin yolu, popülist siyasetin karşısında dönüştürücü siyaset inşa etmek. Dönüştürücü siyaseti inşa etmek için konuşmak değil; konuşulanı yapmak, samimi olmaktır.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 38. Olağan İstanbul İl Kongresi, Haliç Kongre Merkezi’nde yapılıyor. Kongrede açılış konuşmasını CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu yaptı. Gazete Pencere‘nin aktardığına göre, Kaftancıoğlu, konuşmasında şunları söyledi:

“İstanbul örgütüne teşekkür ediyorum. Bugün o örgütün hakkında ilçe başkanlarımızla ilgili, delegelerimizle ilgili, üyelerimizle ilgili, trollerin, birilerinin kendilerine gazeteci diyenlerin attığı iftiraları İstanbul delegesi tehditle teklif arasında sıkışmaz. Hür iradesiyle karar verir diyeceğine sonuna kadar inanıyorum.

Yaklaşık 6 yıldır sürdürdüğüm il başkanınız olarak bu kürsüden son kez sesleneceğim size ve son kez karşınızdayım. Kaç gündür yazıyorlar, çiziyorlar. Dün Ankara’da bir kurultay oldu. Ankara’daki kurultayda bir tek adam çıktı. Bir şeyler söyledi, söyledi, söyledi. Ne söylediğinin çok da önemi yok çünkü söylediği hiçbir şeyi yapmıyor ama bir şey dikkatinizi çekmek için o kurultaya atıf yapıyorum. Karşı düşünce, müzakere yok. Ortaklaşma yok. Tek adam çıktı, listesini verdi geçti. Bunun adı da demokrasi oldu. Şimdi İstanbul’a gelelim.

İstanbul İl Örgütü’nün kongresi başlıyor. İstanbul örgütü, nasıl bir örgüt var? Fikri olan, her fikri özgürce söyleyen, adaylarımız var, adaylar arasında kıymetli bir yarış var. İstanbul örgütünün delegesi ve İstanbul örgütü sadece ve sadece kongre zamanlarında değil, her zaman çalışan, çalışkan İstanbul örgütü, özgür, özgün ve hür iradesiyle bugün demokratik yarışını gerçekleştirecek. Tek adamların kurultaylarına şuradaki alkışlarınızla selam olsun. Diyorlar ya, Cumhuriyet Halk Partisi kongrelerinde ses var, çok ses var. Bu memleketi zaten tek ses bu hâle getirdi, tek adam.

Sizden bir şey isteyeceğim. İl başkanınız olarak sizden bugün son şey isteyeceğim. Hepiniz harikasınız. İstanbul örgütü bugün bir kez daha farkını gösterecek. Nasıl gösterecek, biliyor musunuz? Aramızda genel başkan adaylarımız, il başkan adaylarımız var. İstanbul örgütü, farkını saraya ve Ankara’ya şöyle gösterecek. İstanbul örgütü, genel başkan adayımız konuşurken de bütün konuşmacılar konuşurken de adaylarımız konuşurken de dinleyecek.

Fikirlerine katılmasa bile alkışlarıyla destekleyecek. O yüzden sizden, İstanbul örgütünden bütün konuşmacıları, adaylarımızı büyük bir dikkatle dinleyeceğiz ki başka yerlerde olan, birtakım başka kongrelerde, başka partilerde nahoş şeyler İstanbul örgütünde olmaz.

Hep yarını konuşmamız lazım dedik. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken 21’inci yüzyılda karşı karşıya olduğumuz sorunlar çok karışık. Sınırları aşan ama aynı zamanda birbirleriyle bağlantılı sorunlardır. Bugün ekonomik, sosyal ve dijital eşitsizlikleri, iklim değişimini, ekolojik faaliyetleri, kanıksanmış yoksulluğu, ayrımcılığı, ırkçılığı ve yükselen ve meşru olmayan ahlâki ve siyasi olan saraydakileri tartışıyor olmaz zorundayız 85 milyon adına.

Bizim artık kutsallaştıran durumlar yerine, içi boşaltılan devlet kurumları yerine güçlü yurttaş, güçlü birey, sorumlu yurttaş, sorumlu devleti hep beraber oluşturmamız lazım. Bizim hep beraber, Cumhuriyet Halk Partisi olarak Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurumsal kimliğiyle demokraside son kalan kale olan partimizle birlikte bu ülkeye demokrasiyi getirerek Cumhuriyetimizi ikinci yüzyılla taçlandırmış olmamız lazım. Bunu yapacağız. Sizler sayesinde yapacağız.

Aramızda bulunan bulunmayan, hayatını kaybetmiş İstanbul örgütüne sonsuz teşekkür ediyorum, önünde saygıyla eğiliyorum. Sizin il başkanı olmak hayatım boyunca en gurur duyacağım paye olarak hep burada kalacak. Yarını konuşmamız lazım dedik. Yarına umudu yine hep birlikte diriltmemiz lazım dedik. Umudu diriltmenin yolu, popülist siyasetin karşısında dönüştürücü siyaset inşa etmek. Dönüştürücü siyaseti inşa etmek için konuşmak değil; konuşulanı yapmak, samimi olmaktır.

Dönüştürücü siyaseti inşa edebilme adına İstanbul örgütünün yaptıklarımız var, yapamadıklarımız var ama ben İstanbul örgütünün sokakta sesini duyurdum. Parti içi süreçlerde hak ettiği yere gelmesi için yapamadım. Bizden sonraki adaylarımıza, benden sonraki il başkanlarımıza, hangisi seçilirse seçilsin daha çok sesi duyurmaya çalışacaklarından hiç kuşkum yok.

İkinci teşekkürüm, dönüştürücü siyaset, sahici ve samimi siyaseti toplumda yerleştirmek için her türlü eleştirimi, tahmin ediyorum en sert ve en ve yüzüne karşı yapmama rağmen ‘Siyasette kadınlar da olmalı’ deyip eleştirileri büyük bir olgunlukla karşılayan ve kadınların da siyasette var olmasının bu şekilde önünü açtığına inandığım Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na teşekkür ediyorum.

Kendisine yaptığım eleştirileri, yarısını birisine yapsam herhalde düşman olurdu. Son teşekkürüm, çocukluğunu bensiz geçiren annemin başına bugün ne gelecek kaygısını yaşayan ama bir gün bile hissettirmeyen ve ona aynı zamanda annelik yapan, maddi ve manevi olarak her zaman yanımda duran sevgili kızıma ve sevgili eşime teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız.”

İstanbul’un önemi ne?

İstanbul kongresi, tek belirleyici olmasa da Kasım’daki kurultaydan çıkacak sonuç için yön verici olması açısından önem taşıyor. CHP’nin İstanbul’daki delege sayısının büyüklüğü de sayısal açıdan kongreye ayrı önem kazandırıyor. İstanbul 196 delege ile Kasım’daki büyük kurultayda belirleyici bir konuma sahip. Bu sayı, doğal delegelerle birlikte 250’nin üzerine çıkıyor.

İstanbul’u kazanan tarafın kurultay için önemli bir moral üstünlük kazanacağı belirtilmesine karşılık, il ve kurultay seçimleri için iki farklı tutum alacağını belirtenler de bulunuyor.

Bu isimlerden biri 14/28 Mayıs seçim sürecinde Kılıçdaroğlu’nun kampanyasının önemli ismi CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak. İstanbul il kongresinde değişimcilerin adayı Çelik’i destekleyeceğini açıklayan Toprak, büyük kurultayda ise Kılıçdaroğlu’ndan yana olacağını belirtiyor.

Bu örnekten hareketle her delege için net bir şekilde bir tarafın yanında olduğu söylenemediği için, İstanbul il kongresinde taraflardan birinin kazanması her ne kadar moral üstünlük verse de kurultayda kesinlikle İstanbul’u alan tarafın kazanacağı anlamına gelmiyor.

Özgür Özel, genel başkanlığını açıkladığı basın toplantısında CHP’deki mevcut delege yapısıyla genel başkana rakip bir ismin kazanmasının çok zor olduğu yorumlarının hatırlatılmasına karşılık, ”Ben CHP delegesinin aklını, vicdanını çok önemsiyorum. Atatürk’ün kurduğu partinin delegeleri en doğru kararı verir” yanıtını vermişti.

Toplam bin 370 kurultay delegesi bulunan CHP’de, kurultayda yapılacak genel başkanlık yarışında İstanbul’un yanı sıra Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerin delegeleri de etkili olacak. Ankara kongresinde genel merkezin desteklediği Ümit Erkol il başkanı seçilirken, İzmir’de de genel merkezin adayı ipi göğüsledi. Bu arada İstanbul ile aynı gün Antalya ve Trabzon’da da kongre düzenlenecek.

Kurultay öncesi il kongrelerini sürdüren CHP’de İstanbul’a kadar 46 il kongresi tamamlanmış durumda. Yeni il yönetimleriyle birlikte kurultayda oy kullanacak seçilmiş delegelerin de belirlendiği il kongreleri 15 Ekim’e kadar devam edecek.

Adaylar Canpolat ve Çelik en çok delegeye sahip olması açısından kritik olan İstanbul kongresi öncesi farklı temaslar ve mesajlarla delegeler nezdinde etkili olmaya çalışıyor. Değişimcilerin adayı Bahçelievler İlçe Başkanı Özgür Çelik, “İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun başlattığı büyük değişimi geliştirmek için göreve talip olduğunu” belirtirken, tüm delegelerden oy istediğini kaydetti.

Genel merkezin adayı olan ve 2015-2018 yılları arasında, Canan Kaftancıoğlu’ndan önce CHP İstanbul İl Başkanlığı görevini yürüten Canpolat ise, kongre öncesi taahhütlerini anlatan bir bildirge yayımladı. “Parti içi iktidara değil ülkede iktidara odaklanma” çağrısı yapılan bildirgede, “CHP’yi çürümüş bu düzene karşı siyasi meydan okumanın merkezi yapalım! İstanbul Büyükşehir Başkanlığını yeniden kazanalım! 14 ilçedeki belediye sayımızı ikiye katlayalım” denildi.

Kılıçdaroğlu ve genel merkeze yakın parti yöneticilerinin yanı sıra değişimci kanadın ve onlara destek olan İmamoğlu’nun kongrede ipi göğüsleyebilmek için İstanbul delegeleriyle birebir temas kurdukları belirtiliyor.

Bu arada Kılıçdaroğlu her ne kadar kongreye katılmasa da son iki gün İstanbul’da farklı programlar düzenleyerek görünürlüğünü ortaya koymaya çalıştı. Bu kapsamda CHP lideri dün Gezi Parkı davası kapsamında Marmara Cezaevi’nde tutuklu olan Can Atalay, Osman Kavala ve Tayfun Kahraman’ı, ayrıca İstanbul Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde Çiğdem Mater ve Mine Özerden’i ziyaret etti.

Özgür Özel ise geçen Cuma günü Diyarbakır İl Kongresi’ne katılarak bir konuşma yaptı. Özel, “Kürt sorununu biliyor ve siyaseten istismar etmeden çözmeye söz veriyorum” diye konuştu. Özel’in İstanbul kongresinin yapılacağı gün, Antalya ya da Trabzon kongresine katılması bekleniyor.

Bu arada Özel birkaç gün önce İstanbul’da gazetecilerle buluşmasında, yarınki kongreyi Çelik’i destekleyen “değişimcilerin kazanması halinde kurultayda çok rahatlayacaklarını” söylerken, Canpolat’ın kazanması halinde ise kurultayda başa baş hale gelineceğini belirtti.

Özel, “Kazanırsak bizim lehimize getirecek bir matematik oluşturur, kaybedilirse ise morallerin düştüğü bir süreç başlayabilir. Ankara’da gazeteciler, ‘İstanbul’da güneş açmadan Türkiye’ye yaz gelmez’ derler. O seçimden sonra kazanacak tarafa yakın olma beklentisi güçlenir. Biz yine de 600 oydan emin olarak kurultayda salona girmek istiyoruz” diye konuştu.

Paylaşın

“İstanbul’da 18 İlçe Başkanı Kaftancıoğlu’ndan Habersiz İmamoğlu İle Görüştü” İddiası

14 ve 28 Mayıs seçimlerinde beklenen sonucu elde edemeyen Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) ‘değişim’ tartışmaları devam ederken, Seyhan Avşar, CHP İstanbul teşkilatına ilişkin dikkat çeken iddialarda bulundu.

Seyhan Avşar, 18 ilçe başkanının CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun bilgisi dışında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile toplantı yaptığını öne sürdü. Avşar, bu toplantı sonrasında Beykoz İlçe Başkanı Aydın Düzgün’ün görevden alındığını belirtti.

Halk TV yazarı Seyhan Avşar, “CHP İstanbul’da sular ısınıyor” başlıklı yazısında, CHP kulislerinden de yeni bilgiler aktardı:

“Değişim için kollarını sıvayan Ekrem İmamoğlu 15 Haziran’da ilçe başkanlarıyla Emirgan’da bir araya gelmiş. Kaftancıoğlu’nun bilgisi dışında yapılan bu toplantıya 18 ilçe başkanı katılmış.

Partililerin iddiasına göre buluşma talebi ilçe başkanlarından gelmiş. Bu görüşmeye katılan ilçe başkanlarıyla konuştum. Başkanlar görüşmenin ana konusunun değişim olmadığını belirterek, ‘İlçemizin sorunlarını anlattık’ diyorlar.

İlçe örgütünün sorunlarını neden Kaftancıoğlu yerine İmamoğlu ile paylaştıkları ise yoruma oldukça açık bir konu. Ancak kendisine haber verilmeden yapılan bu görüşmenin Kaftancıoğlu’nu oldukça rahatsız ettiği belirtiliyor. Bu görüşmeden iki gün sonra Kaftancıoğlu da ilçe başkanlarını Kadıköy’de bir araya topluyor.

Ancak bu görüşmeye CHP Beykoz İlçe Başkanı Aydın Düzgün katılmıyor. İmamoğlu’nun toplantısına katılıp Kaftancıoğlu’nun toplantısına katılmayan Düzgün, bu toplantıdan günler sonra ilçe başkanlığı görevinden alınıyor.

Kaftancıoğlu’na yakın bir isim, ‘Düzgün hakkında 3 yıldır devam eden şikayetler vardı. İki ilçe başkan yardımcısının şikayeti var. Toplantı yapıldı ve görevden alınmasına karar verildi’ diyor. Düzgün’ün başarısız bir ilçe başkanı olduğunu da sözlerine ekliyor.

Düzgün’ün iddiası ise oldukça vahim. Düzgün, ‘ Beni sopalayarak diğer ilçe başkanlarını dizayn etmek istiyorlar’ diye konuşuyor.

Kaftancıoğlu cephesinde ise o ilçe başkanı başarısızlıkla suçlanırken hakkında 3 yıldır şikayetler olduğu aktarılıyor.”

Yazının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

Kaftancıoğlu: 28 Mayıs, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Varlık Ve Yokluk Seçimi Olacak

CHP İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu, “Kökünü Kuva-yi Milliye’den alan CHP ve Millet İttifakı’na ‘teröristlerle iş tutuyor’ diye bütün medya organlarıyla kara propaganda yaptılar. Teröristlerle, kadınları sahiplenecek mal gibi gören, domuz bağıyla kadınları öldüren, üzülerek söylüyorum, neredeyse Afganistan örneğini birebir yaşayacağız gelecekte, o tehlikeyi vatandaşlara anlatacağız” dedi ve ekledi:

“28 Mayıs’taki seçimler Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin varlık ve yokluk seçimi olacak. Vatandaşın ferasetine güveniyoruz. ‘Vatandaşın ferasetine güveniyorsunuz, ama sandıkta neden sonuçlar böyle çıkıyor’ derseniz, bizim vatandaşımıza ulaşacak bir örgütümüz var, sınırlı medya kuruluşumuz var.”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Fox TV’de İlker Küçükkaya’nın, “Çalar Saat” programında 14 Mayıs seçim sonuçlarını ve cumhurbaşkanlığı seçimnin ikinci turundaki Millet İttifakı’nın yol haritasını değerlendirdi.

Kaftancıoğlu’nun açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle:

“Kökünü Kuva-yi Milliye’den alan CHP ve Millet İttifakı’na ‘teröristlerle iş tutuyor’ diye bütün medya organlarıyla kara propaganda yaptılar. Teröristlerle, kadınları sahiplenecek mal gibi gören, domuz bağıyla kadınları öldüren, üzülerek söylüyorum, neredeyse Afganistan örneğini birebir yaşayacağız gelecekte, o tehlikeyi vatandaşlara anlatacağız.

28 Mayıs’taki seçimler Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin varlık ve yokluk seçimi olacak. Vatandaşın ferasetine güveniyoruz. ‘Vatandaşın ferasetine güveniyorsunuz, ama sandıkta neden sonuçlar böyle çıkıyor’ derseniz, bizim vatandaşımıza ulaşacak bir örgütümüz var, sınırlı medya kuruluşumuz var.”

Yeni Şafak’ta PKK’nın üst düzey yöneticisi Duran Kalkan’ı yayınlanıyor, terör örgütü propagandası yapıyor, sonra ‘CHP teröristlerle iş birliği yapıyor’ deniliyor. Hadi oradan derler adama. Seçimi vatandaşlar için değil, kendi bekaları için kazanmak için terör örgütü propagandası yapan, terör örgütlerini Meclis’e sokan iktidardaki bir kötülük anlayışı var.”

Kemal Kılıçdaroğlu’nun sosyal medyada böyle şeyler dolaşmaya başladıktan sonra, ilk attığı tweet’lerden biri buydu: ‘Lütfen deprem bölgesi insanımıza söyleyeceğimiz her şeyde, 10 düşünelim 1 diyelim. Hiçbir siyaset o insanların kalbini kırmaya değmez. Her bir vatandaşımız, hele hele depremzedelerimiz, politik tercihi ne olursa olsun benim başımın üstündedir.

14 Mayıs’ta seçim bitsin de 15 Mayıs’ta depremzedeler için ne yapabileceksek yapabilelim istedim. Yakınlarını kaybetmiş, travma yaşamış vatandaşlarımıza laf etmek kimin haddine. Asla kabul edilemez. Tekirdağ Belediyesi’ne dair de bilgilendirme yapayım. Belediyelerimiz depremzedelere geçici konaklamalar sağladılar. Bir yerde konaklatıldıklarında ne kadar kalacaklarını biliyordu.

İlk başta 1 ay konaklama sunuldu, ‘3 ay konaklama sunabiliriz’ diyen belediyeler oldu. İzmir belediyemiz vatandaşlarımızın da desteğiyle bir kampanya yaptı, 1 yıllık kira ödeme imkanı sağladı. Farklı belediyelerde farklı süreçler işletildi. Tekirdağ Belediyesi’nin açıklamasıyla sosyal medya paylaşımlarını bir araya getirdiler, kara propaganda yaptılar. Depremzede vatandaşlarımıza o bölgeye ücretsiz konut yapacağımızı duyuramamışız.”

Paylaşın

CHP İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu: Seçim İkinci Tura Kalmayacak

CHP İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu, seçimlere ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Seçim ikinci tura kalmayacak. 86 milyon adına burdan söylemiş olayım. Ama velev ki kalırsa stratejimizde hiç bir değişiklik olmayacak. Aynı inanç ve kararlılıkla sahada vatandaşlarımızla buluşmaya devam edeceğiz.” dedi.

Kaftancıoğlu, seçim güvenliğine ilişkin ise, “İstanbul yerel seçimlerinden sonra tariflediğimiz adına İstanbul modeli dediğimiz sandık güvenliği ve seçmen mobilizasyonunu kapsayan bir modelle ilerliyoruz. Ve ne mutlu şu ana kadar İstanbul modeli kapsamında bütün hedeflerimizi tutturduk. Yani YSK takvimini açıklayana kadar yapacaklarımızı yaptık, sonrasında da yapılacak olanlar tamamen ve eksiksiz yapıldı.

Seçim günü sandıklar oluşturulduğu anda ve kapanıncaya kadar görevlilerimiz ile ilgili her şey belirlendi. Oyların nasıl sayılıp tutanak altına alınacağını bilen inanmış, kararlı ve sonuç ortaya çıkıncaya kadar o sandık başlarından ayrılmayacak kıymetli örgütümüz sayesinde bu süreci bitireceğiz. Bizim için yine bitmiyor, sonuçlar açıklanıp Türkiye nefes aldıktan sonra raporlamamızı da yapacağız ki bizden sonraki arkadaşlarımız deneyimimizden faydalansınlar.” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Euronwes Türkçe’nin sorularını yanıtladı. Kaftancıoğlu’nun açıklamalarından öne çıkan bölümlerden bazıları şöyle:

Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, genel başkanı olduğu Cumhuriyet Halk Partisi’ni, kendi ifadeleriyle ‘artık gerçek anlamda halk partisi’ olarak tanımlıyor. ‘Statükoyu bıraktık, değiştik’ diyor. Siz de bu değişim sürecinde önemli bir roldesiniz. Partide neler değişti, bu değişimi ‘sandıkta CHP’ye eli gitmez’ denilen vatandaşlara anlatabildiğinizi düşünüyor musunuz?

“En azından büyük oranda anlattığımı düşünüyorum. Geçmişte CHP’nin sadece bir kesimin partisiymiş gibi yürütülen süreçler vardı. Ama Genel Başkanımız ile birlikte CHP, tam da olması gerektiği gibi, kişilerin kimlikler ve yaşam tarzlarından bağımsız, inançlarından bağımsız herkese ve de her kesime ulaşarak hem onların sözünü taşıdı hem de herkesimin temsilcilerinin partimizde bir araya gelerek bu süreçlerin içinde olmasına vesile oldu. Ben de aslında bu değişimin parçası olarak CHP’ye katılan kişilerden biriyim.”

Seçim güvenliği denince İstanbul teşkilatınızla birlikte sizin, son yerel seçimden tecrübeleriniz başarılı bir referans olarak gösteriliyor. Bu kez nasıl bir yol izleyeceksiniz?

“İstanbul yerel seçimlerinden sonra tariflediğimiz adına İstanbul modeli dediğimiz sandık güvenliği ve seçmen mobilizasyonunu kapsayan bir modelle ilerliyoruz. Ve ne mutlu şu ana kadar İstanbul modeli kapsamında bütün hedeflerimizi tutturduk. Yani YSK takvimini açıklayana kadar yapacaklarımızı yaptık, sonrasında da yapılacak olanlar tamamen ve eksiksiz yapıldı. Seçim günü sandıklar oluşturulduğu anda ve kapanıncaya kadar görevlilerimiz ile ilgili her şey belirlendi. Oyların nasıl sayılıp tutanak altına alınacağını bilen inanmış, kararlı ve sonuç ortaya çıkıncaya kadar o sandık başlarından ayrılmayacak kıymetli örgütümüz sayesinde bu süreci bitireceğiz. Bizim için yine bitmiyor, sonuçlar açıklanıp Türkiye nefes aldıktan sonra raporlamamızı da yapacağız ki bizden sonraki arkadaşlarımız deneyimimizden faydalansınlar.”

Kampanyanızda Cumhurbaşkanı seçiminin ilk turda bitirilmesi için çalıştığınızı biliyoruz. Fakat, ikinci tura kalınırsa partinizin ve ittifakın gerek seçim güvenliği gerekse kampanya kapsamında stratejisi; atacağı adımlar şimdiden hazır mı? Yani ikinci tura kalırsa nasıl bir strateji değişikliğine gideceksiniz?

“Seçim ikinci tura kalmayacak. 86 milyon adına burdan söylemiş olayım. Ama velev ki kalırsa stratejimizde hiç bir değişiklik olmayacak. Aynı inanç ve kararlılıkla sahada vatandaşlarımızla buluşmaya devam edeceğiz.”

‘İstanbul’u alan Türkiye’yi alır’ deniyor. İstanbul’da büyükşehir belediyesi yönetimini 25 yıldan sonra, ittifak halinde AK Parti’nin elinden aldığınız… genel seçimlerde de İstanbul’da birinci parti olur musunuz?

“Genel seçimlerde de İstanbul’da birinci parti olma gibi bir hedefimiz var. Örgütümüze bu hedefimizi açıkladık, bu benim için şaşırtıcı olmayacak. Bizler hedeflerimizi ortaya koyarken sahadan ve vatandaştan gelen geri bildirim, kamuoyu araştırmaları ile o günün fotoğraflarını görmek için derinlemesine analizler yapıyoruz. Bu analizlere baktığımda CHP’nin birinci parti olabileceğine dair bir fırsat aralığımız var. Ama bilimsel bir gerçek daha var, Türkiye’de seçmenin oy verme ve şekillenme zamanına baktığımızda seçmenin yaklaşık yüzde 20’si son iki ayda, yüzde 10’u son bir haftada, yüzde 5’i de son saatlerde karar veriyor. Eğer seçmen son anda oy verme eğilimini değiştirmezse birinci parti olarak çıkmak bizim için süpriz olmayacak. Ama şunu da belirteyim, İstanbul’da Cumhurbaşkanı adayımız Kemal Kılıçdaroğlu rekor oy alacak.”

Bu sistemde hala seçim hilesi yapma olanağı var mı? Bu konudaki endişeler yerli mi?

“Kazandıkları zaman demokrasi, kaybettikleri zaman darbe olarak nitelendiren bir anlayışın her şeyi yapma riski, niyetleri vardır. Bunun için ellerinden geleni yaparlar. Ama bunu yapamayacaklarını demokrasiye sahip çıkan bizler göstereceğiz. Onların yapacakları kötülüklerin sonu yoksa, bizlerin de yani demokrasiye inananların da aklının, azminin ve çalışkanlığının sonu yok. Vatandaşlarımızın endişelenmesi normal. Ama ömür boyu bu topraklarda endişe ile yaşamak yerine lütfen endişelerini kaygıya çevirip sandığa gitmemezlik yapmasınlar. Amaçları da bu, korku ortamı yaratarak demokrasiden ve de sandıktan uzaklaştırmak. Korku anlaşılır insana özgüdür ama korkaklık asla kabul edilemez. Hele ki gençlere ve geleceğe dair sorumluluğumuz varsa. Bizlere ve kendilerine güvensinleri hep beraber sandıklara sahip çıkacağız.”

Peki, seçim güvenliği konusunda sizi endişelendiren, eksik kalan bir nokta var mı?

“Seçim güvenliği ile ilgili hiç bir endişe ve eksik kalan nokta yok. Tek eksik vatandaşlarımızın kaygı nedeniyle sandığa gitmemesi olur. ”

Canan Kaftancıoğlu’nun açıklamalarının tamamı için TIKLAYIN

Paylaşın

Canan Kaftancıoğlu Beraat Etti: Erdoğan’a Diktatör Demişti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik “Demokrasi yoluyla bir diktatörü bu ülkeden göndereceğiz” sözleri nedeniyle yargılanan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, beraat etti.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun yargılandığı dava Bakırköy 23. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Duruşmaya Kaftancıoğlu’nun yanı sıra avukatı Taylan Özkan Kırmızı ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatı Ferah Yıldız katıldı.

Bir önceki duruşmada Kaftancıoğlu’nun beraatına yönelik mütalaasını açıklayan savcı, talebini tekrarladı. Söz alan Kaftancıoğlu, “Diktatör ifadesi, uluslararası siyasi terminolojide kullanılan bir kavramdır. Bu kavramı kullanmış olmak konusunda sıkıntı görmüyorum. Bunu kullanmak, hakaretten ziyade bir tespittir. Başka söyleyeceğim bir şey olamaz ancak neden dava açılmıştır, onun cevabı da bende yoktur” dedi.

Kaftancıoğlu’nun avukatı bir önceki celsede belirttikleri hususlarla taleplerin geçerli olduğunu ve beraat talebinde bulunduklarını söyledi. Erdoğan’ın avukatı da bir önceki beyanını tekrar ettiğini belirtti.

Son sözü sorulan Kaftancıoğlu, “Güzel memleketimizde hukukun üstünlüğünün yaşanacağı süreci hep birlikte göreceğiz” dedi. Hâkim, davaya konu olan sözlerinin hakaret olarak değerlendirilemeyeceğini belirterek Kaftancıoğlu’nun beraatine karar verdi.

Canan Kaftancıoğlu ne demişti?

Canan Kaftancıoğlu, 12 Ağustos’taki partisinin 81 il gençlik kolları başkanlarına yönelik toplantıda ; “Partimize, partimizin ilkelerine, gençliğinize, kendinize ve sizlerin hayallerini hedefleri hâline getiren genel başkanımıza, genel başkanımızın sizlere sunduğu imkanlar ve sizin genel başkanımıza, partimize oluşturduğunuz ve artırdığınız enerjiye güvenerek belki de dünya tarihinde bir ilki başaracağız. Demokrasi yoluyla bir diktatörü bu ülkeden göndereceğiz” demişti.

Paylaşın

Kaftancıoğlu’ndan Muharrem İnce’ye Yanıt: İnce Hesaplarla Uğraşanlara…

MP Lideri İnce’nin “Millet İttifakı kurulurken davet edilmedik, yok sayıldık” sözlerine CHP İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu, “Kendi gerçekliğini görmeden ince hesaplarla uğraşanlara da halk dersini verecek” şeklinde yanıt verdi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Memleket Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Muharrem İnce’nin “Millet İttifakı kurulurken davet edilmedik, yok sayıldık” sözlerine sosyal medya hesabından yanıt verdi.

Canan Kaftancıoğlu, İnce’nin sözlerini alıntıladığı paylaşımında “Yaptıklarını ya da yaşadıklarını gerekçelendirmek için aynaya bakmak yerine bahanelere sığınanlardan hazzetmedim hiç. Ne güzel söylemiş atalarımız Sorumluluk denilen şey önce iğneyi kendine batırmakken, kendi gerçekliğini görmeden ince hesaplarla uğraşanlara da halk dersini verecek.

29 Mart’ta CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmeye ilişkin de konuşan Muharrem İnce, şu ifadeleri kullanmıştı:

“29 Mart’tan önce veya sonra Kılıçdaroğlu’yla hiçbir görüşmem olmadı. Yakınındaki kişilerin bazıları kendilerini siyasi aktör yapmak için çıkıp açıklamalar yaptı. Önemsemedim. Ben Sayın Kılıçdaroğlu’yla görüşmeyen birisi değilim.

Özel telefonlarımızı bilmeyen insanlar değiliz. Ama herhangi bir görüşmemiz olmadı. Millet İttifakı’nı kurarken davet edilmedik, mutabakat metinleri yapılırken davet edilmedik. Yok sayıldık. Biz ittifaklara karşı değiliz ama ittifaklar omurgalı olmalıdır. Onlarınki menfaat ittifakı.”

Paylaşın

Kaftancıoğlu Açıkladı: CHP İstanbul İl Başkanlığı Binasına Silahlı Saldırı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, partinin Seyrantepe semtindeki il başkanlığı binasına düzenlendiği düşünülen bir silahlı saldırı olduğunu açıkladı.

Haber Merkezi / Canan Kaftancıoğlu, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Bugün saat 05.00 sularında TEM Otoyolu Seyrantepe mevkiinde bulunan il başkanlığımıza yönelik düzenlendiği düşünülen bir silahlı saldırı gerçekleşmiştir.

Binada görev yapan nöbetçi polis memuru ile binanın bulunduğu alandaki özel güvenlik görevlisinin ifadelerine göre olayda 6-7 el ateş edilmiştir.

İlk belirlemelere göre İl Başkanlığımıza isabet eden mermi bulunamamış, olay mahalinde boş kovanlar bulunmuştur. Olayla ilgili savcılık tahkikatı devam etmektedir. Gelişmeler sizlerle paylaşılacaktır.”

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan açıklama

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP İstanbul İl Başkanlığını hedef aldığı belirtilen saldırıyla ilgili emniyetin kamera ve tespit çalışmalarının devam ettiğini belirtti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada “TEM otoyolu üzerinde CHP İstanbul il Başkanlığı karşı istikametinde, havaya araç içerisinden bir kaç el ateş ediliyor, binaya isabet yok, emniyetin kamera ve tespit çalışmaları devam ediyor.” denildi.

Olayla sosyal medya hesabından paylaşım yapan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ise iktidarın kutuplaştırıcı diliinin etkili olduğunu idddia etti.

“İstanbul il Başkanlığımıza silahlı saldırıda bulunuldu. Kimseye siz yaptınız diyemeyiz Kimseye siz yaptırdınız da diyemeyiz Cumhur İttifakının kutuplaştırıcı dilinin bunları tetiklediğini söyleyene de haksızsın diyemeyiz. Saldırıyı kınıyor faillerin yakalanmasını bekliyoruz.”

İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı binası da kurşunlanmıştı

İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı binası da 31 Mart’ta kurşunlanmıştı. Olaya ilişkin inşaat bekçisi Melihşah E. gözaltına alınmıştı.

Melikşah E.’nin savcılık ifadesinde şu ifadeleri kullanmıştı:

“Şantiyenin güvenlik hususuyla benim ilgilenmem gerekiyor. 30 Mart günü E-5 tarafında tel örgülerde farklı yerlerde kesilmeler olduğunu gördüm. Saat 18:40 sıralarında şantiyede çalışan başka biri beni arayarak yine şantiyenin çevre tellerinin kesildiğini, malzemelerin tellere yakın bölgeye atıldığını söyledi.

Ben bu esnada evde iftarı bekliyordum. Saat 21.00 sıralarında bulundurma ruhsatlı silahımı da yanıma alarak tekrar şantiyeye geldim. Silahımı yanıma alma sebebim hırsızlarla bir münakaşa yaşayabilme endişemdendir.

Daha sonra şantiyenin E-5 tarafından 3 kişinin TIR’ın fren ön diski dediğimiz ağır malzemeyi taşımaya çalıştıklarını gördüm. Hatta bu olayla ilgili olarak gündüz şirket patronumuza çektiğim fotoğrafları da attım. Bahsettiğim parçaların çalınmaya çalışıldığından bahsettim.”

Melikşah E. ifadesinin ardından serbest bırakılmıştı.

Paylaşın

Kaftancıoğlu Hakkında 4 Yıl 8 Aya Kadar Hapsi Talebi

CHP İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu, “Cumhurbaşkanına alenen hakaret” suçundan 1 yıl 2 aydan 4 yıl 8 aya kadar hapis istemiyle iddianame hazırladı. Hazırlanan iddianame, asliye ceza mahkemesine gönderildi. Mahkeme iddianameyi kabul ettiği takdirde duruşma tarihi verilecek ve Kaftancıoğlu hakim karşısına çıkacak.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik “Demokrasi yoluyla bir diktatörü bu ülkeden göndereceğiz” sözleri hakkındaki soruşturma tamamlandı.

“Cumhurbaşkanına alenen hakaret” suçundan 4 yıl 8 aya kadar hapsi istenen Kaftancıoğlu, sosyal medya hesabından, “Yine ne yapmışım? Yaptıklarımız yapacaklarımızın garantisidir ve sizler ne yaparsanız yapın gideceksiniz” açıklaması yaptı.

Kaftancıoğlu 12 Ağustos 2022’de, partisinin 81 il gençlik kolları başkanlarıyla İstanbul Planlama Ajansı’nın Florya’daki merkezinde bir araya gelmişti. Kaftancıoğlu burada yaptığı konuşmada, şu ifadeleri kullanmıştı:

“Partimize, partimizin ilkelerine, gençliğinize, kendinize ve sizlerin hayallerini hedefleri hâline getiren genel başkanımıza, genel başkanımızın sizlere sunduğu imkanlar ve sizin genel başkanımıza, partimize oluşturduğunuz ve artırdığınız enerjiye güvenerek belki de dünya tarihinde bir ilki başaracağız. Demokrasi yoluyla bir diktatörü bu ülkeden göndereceğiz.”

Soruşturma tamamlandı

Bu açıklamanın ardından da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatları, Kaftancıoğlu hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunarak cezalandırılmasını talep etti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede, Kaftancıoğlu’nun ifadelerinin “Cumhurbaşkanına hakaret” suçunu oluşturduğu savunuldu.

Kaftancıoğlu’nun sözleriyle eleştiri hakkı ve ifade özgürlüğü kapsamını aştığı aktarılan iddianamede, söz konusu ifadelerin “Cumhurbaşkanı’nın onur, şeref ve saygınlığını zedeleyen nitelikte olduğu” öne sürüldü. Kaftancıoğlu’nun konuşmasını kamuya açık bir alanda gerçekleştirmesi nedeniyle aleniyet unsurunun gerçekleştiğine de vurgu yapıldı. İddianamede, “Kaftancıoğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik alenen hakaret suçunu işlediğinin anlaşıldı” denildi. Kaftancıoğlu’nun, “Cumhurbaşkanına alenen hakaret” suçundan 1 yıl 2 aydan 4 yıl 8 aya kadar hapsi istendi.

Dosya, Bakırköy Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilecek

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianame, İstanbul 7. Asliye ceza mahkemesine gönderildi. İddianameyi inceleyen mahkeme, olayın Bakırköy Adliyesi’nin görev bölgesinde kaldığını tespit etti. Mahkeme, yetkisizlik kararıyla dosyayı Bakırköy Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderecek. Bakırköy Asliye Ceza Mahkemesi iddianameyi kabul ederse davanın görüleceği tarihi belirleyecek.

Kaftancıoğlu, hakkında düzenlenen iddianame hakkında ilk değerlendirmeyi sosyal medya hesabından yaptı. Kaftancıoğlu, “Yine ne yapmışım? Yaptıklarımız yapacaklarımızın garantisidir ve sizler ne yaparsanız yapın gideceksiniz” açıklamasını yaptı.

Paylaşın

Kaftancıoğlu Ve İmamoğlu’ndan ‘Terör’ Soruşturmasına İlişkin Ortak Açıklama

Saraçhane’de ortak açıklama yapan Kaftancıoğlu ve İmamoğlu, İçişleri Bakanlığı’nın İBB ile ilgili savcılığa dosya vermesiyle ilgili de değerlendirme yaptı. Kaftancıoğlu, Ekrem İmamoğlu’nun yanında olduklarını belirterek, “Geçmiş olsun demiyorum, çünkü iktidardaki kötülüğün yaptıklarının sınırı yok. Görünen o ki yapacaklarının da sınırı yok. Biz biliyoruz ki hep beraber, omuz omuza 85 milyonun başından bu kötülüğü defetmek için çalışacağız. Dün gece olanlar, bize bir kez daha bu kötülüğün sonunun olmadığını gösterdi. Sadece İstanbul’a değil, Türkiye’ye nefes aldıracağız.” dedi.

Haber Merkezi / İmamoğlu da savcılığa gönderildiği belirtilen dosyaya değinerek, Dün itibarıyla uydurma bir terör soruşturmasının savcılığa başvurma hali var. Birkaç gün önce malum bakan çıkıp ‘şöyle olursa görevden almam ama şu hallerde alırım’ dedi. Bu ne kibir, bu ne aymazlık? Ben milletimin vicdanını biliyorsam, o adalet yoksunu akıldan çıkan bu sözlerden sonra gelecek ile ilgili tarifim net. Bu tür işlere başvurması nafile, ok yaydan çıkmıştır. Bu memlekette değişim olacaktır. Zamanı şimdi” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, partisinin il-ilçe yöneticileri ve ilçe belediye başkanları ile birlikte İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na dayanışma ziyaretinde bulundu. İmamoğlu ve Kaftancıoğlu, ziyaret sonrası Saraçhane’de ortak basın açıklaması düzenlerken, İçişleri Bakanlığı tarafından İBB’ye ilişkin “terör” soruşturması raporunun başsavcılığa iletilmesine de değindi.

‘İktidardakilerin sınırı yok’

İlk sözü alan Kaftancıoğlu, “2 kez İstanbul’u kazanan, 3 yıl boyunca İstanbul halkına; engellemelere rağmen her türlü hizmeti sunan İstanbul’un seçilmiş belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’na tüm İstanbul’u temsilen, dayanışmak ve yanında olduğumuzu göstermek üzere geldik. ‘Geçmiş olsun demiyorum’ dedim çünkü iktidardakilerin yaptıklarının sınırı yok ve görünen o ki bundan sonra da yapacaklarının sınırı yok. Dün gece olanlar (terör soruşturması) bize bir kez daha bu kötülüğün sonunun olmadığını gösterdi” ifadelerini kullandı.

Ardından söz alan İmamoğlu da “terör” soruşturmasına değinerek İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yönelik eleştirilerde bulundu. İmamoğlu hakkındaki yargı kararı sonrası “görevden alabileceğini” söyleyen Soylu’ya, “Bu ne kibir, bu ne aymazlık?” diyerek seslenen İmamoğlu, “Bu tür işlere başvurması nafile, ok yaydan çıkmıştır. Bu memlekette değişim olacaktır” ifadelerini kullandı.

İmamoğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle: “Hukuktaki tarafının vahameti açısından bu altı çizilmesi gereken bir olay. Bu zaman dilimine dahil olduğunuzda hiçbirimiz herhalde bunun çok kolay, pamuklar içinde, çok renkli, çok romantik bir diyalogla geçeceğini tahmin ediyorum hayal etmemiştir. Bunun yüksek dozda mücadeleci, yüksek dozda kavgalı geçeceğini düşünmüştür.

İsim vermeyeceğim. Sonradan bakan olmuş, milletvekili olduğunda, eskiden de tanıştığım birisiyle, 2015 Haziran-Kasım arasında yaşananlar… Haziran ayında seçim olmuştu. Yeni milletvekilleri seçilmişti. O sırada tesadüf oldu. Beylikdüzü Belediye Başkanı’ydım. Ankara’dan dönüyordum. Uçakta yanıma o şahıs oturdu. Tebrik ettim. Aynen şunu söyledim. Türkiye’nin önüne fırsat doğdu. Böylesi yüksek oranlı koalisyon muazzam bir restorasyon dönemi, hukukun iyileştirilmesi dönemini yaşatabilir.

Ülkemizin farklı noktalarda da nasıl tutum aldıklarını da görüyoruz. Bu nerede? Demokraside, hukukta, devletin farklı kademelerinde, atanmış bakanlarında. Bu yargı kararına imza atan hakim-savcıların çocukları için de çalışacağız. Biz onların çocukları hukuksuzluklarla muhatap olmasın diye de kazanmak zorundayız. Bu siyasi kararın karşısında sadece bizim ilişkilerimizi konuşmaya, konuşturmaya çalışan akıl, karar hakkında konuşmuyor.

‘Ok yaydan çıkmıştır’

Dün itibarıyla uydurma bir terör soruşturmasının savcılığa başvurma hali var. Birkaç gün önce malum bakan çıkıp ‘Şöyle olursa görevden almam ama şu hallerde alırım’ dedi. Bu ne kibir, bu ne aymazlık? Bu dil ve bu akıl Gaziosmanpaşa’da gidip çay içecek kahvehane bulamayacak. Selam verecek adam bulamayacak. Ben milletimin vicdanını biliyorsam, o adalet yoksunu akıldan çıkan bu sözlerden sonra gelecek ile ilgili tarifim net. Ama ben hangi köye gitsem misafir olabileceğimi biliyorum. Bu tür işlere başvurması nafile, ok yaydan çıkmıştır.

Bu memlekette değişim olacaktır. Zamanı şimdi. Önünde hiçbir engel tanımayan milyonlarca insan var. Aldığını bu karara otomatik olarak yanlıştır diyen vicdanı yüksek bir millete sahibiz. Yüzde 10-12 seviyesinde hırsı aklının önünde insanlar olabilir. Ama biz milletimizin yüce duygularına inanıyoruz. Milletin adaletinde karşılık bulmayan karar bizim vicdanımızda da yok hükmündedir. Biz dünden fersah fersah daha güçlü, kararlıyız. Biz buraya geldiğimiz gün ceketimizi alıp çıkacak gibi görev yapıyoruz. Birileri gibi doldurup çıkacak gibi görev yapmıyoruz. Koltuktan güç alan insanlar değiliz, o koltuğa güç katmaya gelen insanlarız.

İnsanın kendi siyasi ailesi en büyük güç aldığı kaynağıdır. Sayın genel başkanımızın Ankara’da gösterdiği derin sıcaklığa teşekkür ediyorum. Saraçhane’de liderlerin katkı sunması beni çok mutlu etmiştir. Büyük bir mutabakatla, muhalefetin güçlü duruşuyla bu aklı tarihin derinliklerinde bırakıp güçlü bir geleceğe bakacağız. Dünden daha kabul gördüğümüzü unutmayın. Sahaya daha güçlü çıkın. Toplumun bir kısmı ne olduğunu bilmiyor olabilir. Siyasetin önüne engel koyup engellemek istedikleri kişiler, gruplar var. 7/24 çalışmanın zamanı.”

Paylaşın