Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), vekilliği düşürülen Can Atalay için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. Bir milletvekilinin vekilliğinin düşürülebilmesi için kesin mahkumiyet kararının olması gerektiği belirtilen başvuruda, ancak Atalay hakkında kesin hükmün bulunmadığı hatırlatıldı.
AYM’nin ihlal ve yargılamanın yeniden yapılması kararı verdiği ifade edilen başvuruda, bu sebeple Yargıtay’ın verdiği mahkumiyet kararının ortadan kalktığı kaydedildi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) sonra Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’de (DEM Parti), milletvekilliği düşürülen Can Atalay için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. Başvuruda, AYM’nin ve Yargıtay’ın yanı sıra Meclis sürecinde yaşananlara yer verildi.
Artı Gerçek’te yer alan habere göre, Bir milletvekilinin vekilliğinin düşürülebilmesi için kesin mahkumiyet kararının olması gerektiği belirtilen başvuruda, ancak Atalay hakkında kesin hükmün bulunmadığı hatırlatıldı. AYM’nin ihlal ve yargılamanın yeniden yapılması kararı verdiği ifade edilen başvuruda, bu sebeple Yargıtay’ın verdiği mahkumiyet kararının ortadan kalktığı kaydedildi.
Başvuruda, “Ortada kesin hüküm olmadığı halde kesin hüküm varmış gibi işlem yapılarak, muvazaa yapılmıştır. Bu nedenle yapılan işlemin yok hükmünde olduğu tespiti yapılmalıdır. Anayasa’nın 153. Maddesi’nde Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmak zorunda olduğu düzenlenmiştir. Bu durumda Anayasa Mahkemesi kararı ile hak ihlali verilen ve yeniden yargılama yapılması gereken bir milletvekilinin vekilliğinin Anayasaya aykırı olacak şekilde düşürülmesinin tespit ve iptal davası konusu olması gerekmektedir” denildi.
Yetkisizlik tartışmasının yapılmaması gerektiği ve uyuşmazlığın esasına girerek karar verilmesi gerektiği belirtilen başvuruda, ayrıca Meclis’te Yargıtay’ın kararının okunduğu ve Anayasa’nın aradığı karar olmadığı ifade edilerek, kararın iptal edilmesi istendi.
CHP ve TİP de başvurmuştu
CHP de hukuk dışı şekilde milletvekilliği düşürülen Atalay’a ilişkin kararın ‘yok hükmünde’ olduğunun tespit edilmesi talebiyle AYM’ye başvurmuştu. CHP’li Gökhan Günaydın, “Can Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesi yok hükmündedir. Tespitini talep ediyoruz” demişti.
Yine Türkiye İşçi Partisi, Hatay Milletvekili Can Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesinin iptal edilmesi talebiyle Can Atalay ve TİP Genel Başkanı Erkan Baş adına avukatları aracılığıyla Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunmuştu.
Ne olmuştu?
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, Can Atalay hakkında “seçilme hakkı” ve “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı” yönlerinden verilen hak ihlali kararına uyulmaması nedeniyle yapılan iki başvuruda da hak ‘hak ihlali’ kararı vermişti.
21 Aralık’ta İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne ulaşan ikinci karar mahkeme tarafından bir önceki kararda olduğu gibi Yargıtay’a gönderilmişti.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesince verilen ikinci ihlal kararının hukuki değeri olmadığını, bu bağlamda Anayasa’nın 153/6. Maddesi kapsamında uygulanabilecek bir kararın var olmadığını belirterek Anayasa Mahkemesi’nin kararına uyulmamasına karar vermişti.
Tartışmalar devam ederken Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay hakkındaki Yargıtay 13. Hukuk Dairesi kararı, TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ’ın yönettiği TBMM oturumunda okundu, Gezi Davası kapsamında halen Silivri Cezaevi’nde tutulan Can Atalay’ın vekilliği hukuka aykırı bir biçimde düşürülürken muhalefet milletvekilleri kürsü önünde protestoda bulundu.
TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ kararı okuduğu sırada bazı milletvekilleri başkanlık divanını işgal etti ve ıslıklarla protesto etti. Bozdağ’ın önüne ‘Can Atalay’a özgürlük’ yazılı dövizler fırlatılırken bir milletvekili Bozdağ’a anayasa kitapçığı fırlattı.