Erdoğan’dan “İmralı” Açıklaması: Komisyon, En Doğru Kararı Verecek

Partisinin Meclis’teki grup toplantısında konuşan Erdoğan, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “İmralı’ya giderim” açıklamasına ilişkin “Komisyon en doğru kararı verecek” dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu. Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle; “İstanbul’da 2’si çocuk 4 gurbetçimizin vefatıyla ilgili yürütülen soruşturma büyük bir hassasiyetle yürütülüyor. Olayda ihmali olan kim varsa bunlar tek tek tespit edilecek, kimsenin gözünün yaşına bakılmayacak.

Değerli arkadaşlar, son toplantımızdan bu yana Türkiye İstatistik Kurumu, ekonomimize dair bazı önemli veriler açıklamıştır. Bazılarını sizlerle kısaca paylaşmak istiyorum. 2025 yılı üçüncü çeyrek istatistiklerine göre, mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranımız yüzde 8,5 seviyesinde gerçekleşti. Aynı çeyrekte iş gücümüz 35 milyon 568 bine, istihdamımız ise 32 milyon 558 bine yükseldi. 29 aydır işsizlik oranımız tek hanede seyrediyor.

Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve sürdürülebilir büyüme üzerine bina ettiğimiz ekonomi programımızın neticelerini alıyoruz. Turizmde bu sene hem ziyaretçi sayısı hem de gelirde rekor kıracağımız anlaşılıyor. İhracat tarafında da, hamdolsun, oldukça güçlü gidiyoruz.

Geride bıraktığımız son 30 ayın 22’sinde mal ihracatımızı artırdık. Temmuz ayında 24 milyar 911 milyon dolarla Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık. 2025 yılı Ekim ayında ihracatımız yüzde 2,3 artışla 24 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ekim 2025 itibariyle yıllıklandırılmış ihracatımız 270,2 milyar dolarla tarihin en yüksek seviyesine ulaştı.

Yılın ilk 9 ayında hizmet ihracatımız 91,9 milyar doları, hizmet ticareti fazlamız ise 48,8 milyar doları buldu. 379 milyar dolar olan mal ve hizmetler ihracatımızı 2025 yılı sonunda 390 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. İhracatçılarımızı her alanda desteklemeye devam edeceğiz.

Milletimize hep şunu söylüyoruz; Biz laf üretmeyeceğiz, iş ve eser üreteceğiz. Şu devasa farka özellikle dikkatlerinizi çekmek durumundayım. CHP Genel Başkanı ve yol arkadaşları, siyaset adına sadece yalan ve polemik üretirken, biz 2 saatte 23, günde 550 yeni konut üretiyoruz.

Bizler, iktidar ve ittifak olarak ülkeye, millete hizmet için, sorunları çözmek için koştururken; ana muhalefet cenahı, kendi ikballerinin, kendi hırslarının ve kendi şahsi hesaplarının peşinde koşuyor. Bizimle yarışacak hizmet desen yok. Bizimle aşık atacak eser desen yok. Bizim ufkumuzu açacak öneri desen yok. Milletin sorunlarına çözüm üretecek vizyon desen o da yok. Peki, bunların yerine ne var? Bolca hakaret var, küfür var, siyasi nezaketsizlik var. Tehdit ve zorbalıkla, aykırı her sesi susturma çabası var.

Dün baktım, yine bizi taklit etmişler; grup toplantısında bir video izletmişler. Tabi ortada millete gösterilecek tek bir eser ve hizmetleri olmayınca, ellerinde sadece yolsuzluk dosyaları kalıyor. Allah var, CHP’lilerin yolsuzluk, rüşvet, irtikap dosyaları üzerinden giderlerse, videosunu yapacak malzeme bulmada hiç sıkıntı çekmezler.

Baklava kutularından para kulelerine, villalardan valizlere kadar onlara en az birkaç sene yetecek malzeme var. Allah akıl fikir versin diyorum. Türkiye’nin ana muhalefet partisinin bu tükenmişlik sendromundan süratle kurtulmasını temenni ediyorum.

CHP imtiyazlarını kaybetmek istemedi. Tarafsız ve bağımsız yargıyı kabul etmek istemedi. Yargıyı yedek kuvvet gibi kullananlar bugün bir suç şebekesinin hukuki akıbetini siyasi kumpas olarak yaftalıyorlar. Kabahat samurdan kürk olsa kimse üstüne almaz. CHP Genel Başkanı niçin bizi ısrarla taraf yapmak istediğini anlamıyoruz. Bu davanın avukatlığı sayın Özel’e hayırlı olsun.

Şebekenin başıyla aralarındaki ilişki zaten biliniyordu. Biz ne partilerin içindeki mikro iktidar savaşlarının ne de yüz kızartıcı suçlarının tarafındayız. Adil ve tarafsız bir yargılama ile gerçekler ortaya çıkarılmalıdır. Bu davanın ihbarcıları da itirafçıları da sizin adamlarınız. Ana muhalefet partisi bu davayı en başından beri itibarsızlaştırıyor. Görevini yapan yargı mensuplarına bu kadar acımazsızca saldırmanın kimseye faydası olmaz.

Bize on yıllar boyunca aynı masalı anlattılar. Bugün de aynı masalı ısıtıp ısıtıp önümüze getiriyorlar. Neymiş Araplar bizi sırtımızdan vurdu, hadi oradan. O yıllarca kardeşlerimize sırtlarını döndüler, sermayeyi bile renklerine ayırdılar.

Terörsüz Türkiye sürecinde olumlu bir süreci kat ettik. Süreç hem toplumsal hem de çok farklı bir boyut kazandı. İş dünyasından insan hakları kuruluşuna, emekli askerlerimizden şehit ve gazi derneklerimize tüm katılımcılarımız komisyon tarafından dinlendi. Meclis Başkanımız maruz kaldığı edepsizliklere rağmen komisyonun çalışmalarına katıldı. DEM Parti heyeti de sağ duyulu bir tavır kurdu. Sayın Bahçeli de ilk günden itibaren yaptığı cesur, ufuk açıcı, yol gösterici açıklamalarıyla sürecin bugüne gelmesine katkı sağladı.

Sorumluluğumuz çerçevesinde ne gerekiyorsa yaptık. Bu dönemde bilinen bilinmeyen birçok badireyi atlattık. Dün komisyonumuz 17. toplantısını gerçekleştirdi. Sürecin selameti açısından yapılmasında fayda görünün hususlar paylaşıldı. Komisyonun fikir ve hedef birliği içerisinde çalışmasını kıymetli buluyorum. Komisyonun çalışmalarını takdirle karşılıyorum.

Dünkü değerlendirmeler ışığında bir sonraki toplantı cuma günü yapılacak. Türkiye’nin sırtında adeta büyük bir belaya dönüşen terörden kurtulmanın vakti çoktan geldi. Ödenen bedelleri, çekilen çileleri terörsüz Türkiye ile taçlandırmamız gerekiyor. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bu süreci suhuletle menziline ulaştırmak istiyoruz. Komisyonun en doğru kararı vereceğine inanıyorum. Terörsüz bölge hedeflerimize er ya da geç ulaşacağız”

Paylaşın

Erdoğan’dan “Süreç” Açıklaması: Kayda Değer Mesafe Aldık

Erdoğan, Cumhur İttifakı’nın “Terörsüz Türkiye” adını verdiği sürece ilişkin yaptığı açıklamada, “Kısa sürede kayda değer mesafe aldık. Tahrikler karşısında galeyana gelmedik” ifadelerini kullandı.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, Cumhur İttifakı’nın “Terörsüz Türkiye” adını verdiği sürece ilişkin konuştu. Erdoğan, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“Ülkemize hizmetlerimiz sadece yollarla, binalarla, bugün burada olduğu gibi çevre projeleriyle sınırlı değil. İktidar ve ittifak olarak en büyük yatırımı milletimizin kardeşliğine yapıyoruz, Türkiye’nin güvenliğine yapıyoruz. Cumhur İttifakı olarak bundan bir sene önce başlattığımız terörsüz Türkiye sürecinde kısa sürede kayda değer mesafe aldık. Tahrikler karşısında galeyana gelmedik. Şehit yakını ve gazilerimiz başta olmak üzere toplumun tüm kesimlerinin hassasiyetlerini gözettik. Özellikle bir tarafı yaparken diğer tarafı yıkmamaya itina gösterdik.

Süreci herhangi bir yol kazası yaşanmadan bugünlere başarıyla getirdik. Münfesih terör örgütü, geçtiğimiz günlerde silahlı unsurlarını ülkemizden çekmekte ve sınır hattından uzaklaştırmakta olduğunu açıkladı. İlgili birimlerimiz sahadaki gelişmeleri anbean titizlikle takip ediyor. Hedefe giden yolda atılan her olumlu adımı önemsiyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisimizde kurulan komisyon, çalışmalarına yoğun bir şekilde devam ediyor.

Son olarak perşembe günü Adalet ve Dışişleri Bakanlarımız komisyonu bilgilendirdi. Biz de külliyemizde DEM Parti heyetini kabul ettik. Kendileriyle son derece yapıcı, verimli ve geleceğe dair umut verici bir görüşme gerçekleştirdik. İnşallah bu görüşmenin yansımalarını önümüzdeki günlerde göreceğiz. Cumhur İttifakı olarak ülkemizin ve milletimizin hayrına olan işlerde çabuk davranılması gerektiğine inanıyoruz.

Hassas, yapıcı, kucaklayıcı bir yaklaşımla çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Milletimizin ödediği bedellerin boşa gitmediği, sadece sınırlarımız içinde değil, sınırlarımızın ötesinde de barışın, güvenliğin, huzurun ve kardeşliğin egemen olduğu yeni bir dönemi mutlaka başlatacağız. Bunda sonuna kadar kararlıyız. Önce terörsüz Türkiye, sonra terörsüz bölge menziline inşallah varacağız. Tüm bu stratejik adımları atarken elbette şu gerçeğin de bilincindeyiz: Hedefe yaklaştıkça hem yükümüz ağırlaşıyor hem de süreci kundaklamaya dönük çabalar yoğunlaşıyor.

Türkiye’nin yarım asırlık meselesini çözmesini istemeyen odaklar, bilhassa da FETÖ’cü alçaklar operasyonlarına hız vermiş durumdalar. Milletimizi tedirgin etmek, şehit yakınlarımızı huzursuz etmek, kamuoyunu manipüle etmek amacıyla ellerinden geleni yapıyorlar. En büyük hedefleri ise 15 Temmuz gecesi şehitlerimizin mübarek kanlarıyla harcı karılan Cumhur İttifakı’nın birliğini, beraberliğini ve insicamını bozmak. Fakat muvaffak olamayacaklar. Bir olacağız, beraber olacağız, iri olacağız, diri olacağız, hep beraber Türkiye olacağız”

Paylaşın

Erdoğan: Dünyanın En Büyük 17. Ekonomisiyiz

Türkiye – Afrika 5. İş ve Ekonomi Forumu’nda konuşan Erdoğan, “Son 23 yılda kalkınma ve refah yolunda büyük mesafeler aldık. G20 üyesi olarak cari fiyatlarla dünyanın en büyük 17. ekonomisiyiz” dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye – Afrika 5. İş ve Ekonomi Forumu’nda konuştu. Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle;

“İlkini 2016 yılında tertiplediğimiz forumun zaman içinde Afrika’nın 4 bir yanından katılımcılarla somut kararların alındığı bir platform haline geldiğini görüyorum. 2 gün süresince gerçekleşen toplantılarda tarım, gıda, enerji, madencilik gibi konular paylaşıldı. Misafirlerimiz ülkelerindeki yatırım ortamını hem diğer katılımcılara hem de Türk iş dünyasına anlatma fırsatı buldu.

Hızla büyüyen ekonomisiyle hızla gelişen yatırım ortamıyla 3 kıtanın tam merkezindeki coğrafi konumuyla Türkiye’nin kapısı her yatırımcıya her girişimciye ardına kadar açıktır. Devletimizin tüm kurumları, bakanlıklarımız, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ajansı ülkemize yatırım yapmak herkese yardım etmeye hazırdır. Hiçbir ayrım yapmadan özellikle kimseye bir dayatmada bulunmadan eşitlik, saygı ilkeleri temeliyle tecrübelerimizi sizlerle samimiyetle paylaştık. 2005’i ülkemizde Afrika yılı ilan ederek kıta ile ilişkilerimizde yeni bir sayfa açtık.

Bu 20 yılda ilişkimizi hayal dahi edilemeyecek noktalara getirdik. Türkiye-Afrika ilişkilerinin stratejik ortaklık seviyeye ulaşmasından fevkalade memnunuz. Türkiye’nin Afrika Zirvesi’ndeki gözlemci statüsünün 20’inci yılını idrak ediyoruz. Gelecek yıl Türkiye -Afrika zirvesinin dördüncüsünü gerçekleştireceğiz.

Afrika kıtasıyla geçmişi 10. yüzyıla uzanan bir dostluğa sahibiz. Görev süresi boyunca kıtaya 50’nin üzerinde ziyaret gerçekleştirmiş bir siyasetçiyim. Uzun yıllar sonra 2011’de Mogadişuya giden ilk devlet başkanıydım. Afrika’nın 4 bir yanındaki kardeşlerimin misafiri oldum. Bu ziyaretler sayesinde Afrika’nın zengin kültürünü tanıma fırsatı buldum. Gözlerimiz ve tenlerimizin rengi farklı olsa da gözyaşlarımızın renginin aynı olduğunu bizzat gördüm. Gittiğim her ülkede kendimi yabancı bir yerde değil, kendi ülkemde, kendi evimde gibi hissettim.

Nazım Hikmet bundan 63 yıl evvel Afrika haklarına şöyle sesleniyordu:

Kardeşlerim
bakmayın sarı saçlı olduğuma
ben Asyalıyım
bakmayın mavi gözlü olduğuma
ben Afrikalıyım
ağaçlar kendi dibine gölge vermez benim orda
sizin ordakiler gibi tıpkı
benim orda arslanın ağzındadır ekmek
ejderler yatar başında çeşmelerin
ve ölünür benim orda ellisine basılmadan
sizin ordaki gibi tıpkı

“Dünyanın en büyük 17. ekonomisiyiz”

Türkiye’nin de çok ciddi bir ekonomik siyasi ve sosyal buhranlar yaşadığı dönemde yazılan bu mısralar evrensel bir dayanışmayı yansıtıyor. O sancılı günler geride kaldı. Hamdolsun Türkiye çok gelişti, çok değişti. Son 23 yılda kalkınma ve refah yolunda büyük mesafeler aldık.

G20 üyesi olarak cari fiyatlarla dünyanın en büyük 17. ekonomisiyiz. 2024 yılı satın alma paritesine göre 12. sıradayız. İnşallah bu sene 11. sıraya yükseleceğiz. 23 yılda yıllık ortalama yüzde 5,4 büyüme kaydettik. 2002 de 238 milyar olan milli gelirimizi 2024 yılında 1,5 trilyon dolar sınırına getirdik. Kişi başına düşen milli gelirimiz 3608 dolarken 2024 yılında 14751 dolara ulaştı. 2025 ikinci çeyreği milli gelir 17 bin dolara yaklaştı. Merkez Bankası rezervimiz 27 milyar dolardı, bugün 189,7 milyar dolar. 36 milyar dolar olan ihracatımız, bugün 270 milyar doları zorluyor. Turist sayımızı 15 milyondan 62 milyon 270 bine, turizm gelirini 61 milyar doların üzerine çıkardık.

Savunma sanayiindeki başarımızı biliyorsunuz. 2002 yılında motorlu taşıt 8,5 milyon iken bugün 33 milyonu buldu. 13 milyon binamız vardı bunu 2’ye katlayarak 26 milyona çıkardık. 26 olan havalimanı sayımız 58’e yükseldi. 76 olan üniversite sayımız 308’e ulaştı. Türkiye milli gelire göre en fazla yardım yapan ülkelerden biridir. Kimsenin inancına, kökenine bakmıyoruz. Bunları yaparken başkaları gibi hiçbir maddi karşılık beklemiyoruz. Biz sömürgecilik lekesini tanımamış bir ülkeyiz. Gittiğimiz her yere barışı götürdük.

Türkiye olarak her çatışma bölgesine olduğu gibi kardeş Sudan’a da yardımlarımızı ulaştırıyoruz. Koloniyalizm kağıt üzerinde yıllar önce son bulmuş fakat post modern yöntemlerle varlığını devam ettirmiştir. Batı dünyasını ne yazık ki Afrika kıtasındaki çatışma ve iç savaşları kıtanın kaderi olarak görüyor. Ekonomik çıkarı olmadıkça elini taşın altına koymaktan kaçınıyor.

Neticede savaş baronları kazanırken kaybeden masum siviller oluyor. Çatışma ve krizlerin yüklerini genelde kadınlar ve çocuklar çekiyor. Bunu sadece Sudan ve diğer çatışma bölgelerinde değil en son Gazze’de gördük. İsrail’in iki yıl boyunca sürdürdüğü saldırılarında 68 bin Filistinli şehit oldu. 170’i aşkın kardeşimiz yaralandı. Bazıları açlıktan olmak üzere 20 bin çocuk öldü. 250 üzerinde gazeteci sırf hakikati duyurdukları için katledildi.

Enkazların altında kaç kişinin naaşı olduğu bilinmiyor. 2 yıl boyunca soykırım yaşandı, sözde medeni dünya buna engel olamadı, doğru düzgün tepki gösteremedi. Soykırım sürerken bize ve Afrikalı kardeşlerimize demokrasi dersi veren batılı devletler İsrail’e silah yardımı yapmaya devam etti.”

Paylaşın

Erdoğan’dan “Nadir Elementler” Açıklaması: Verilmesi Sözkonusu Değil

Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı’nın ardından konuşan Erdoğan, “Beylikova’daki nadir toprak elementleri sahasının herhangi bir ülkeye verilmesi asla sözkonusu değildir” dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı’nın ardından konuştu. Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan bölümler şöyle: “Türkiye’yi hedefleriyle buluşturma çabalarımız hız kesmeden sürüyor. Son kabine toplantımızdan bu yana yine yoğun bir mesai dönemi geçirdik. İçeride toplu açılış törenleri, il ziyaretleri, dışarıda uluslararası zirve ve seyahatler ile millete hizmet mücadelemizi kararlılıkla devam ettirdik. Ana muhalefet partisiyle aramızda ufuk, vizyon ve zihniyet farkı kendini belli ediyor.

Dünyanın içinden geçtiği fırtınalı dönemde Türkiye liyakatli kadroların riyasetinde, emin ve ehil ellerde güvendedir. Yasamada Cumhur İttifakı olarak tam uyum ve koordinasyon içinde çalışıyoruz. Yürütmede kabine üyelerimiz ve bürokratlarımızla ülkemizin sorunlarına çözüm yolları geliştiriyoruz. Yargımız anayasanın sınırları çerçevesinde adaletin tecellisi için gayret gösteriyor.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin en mühim çıktılarından biri olan bu kazanımları güçlendirerek devam ettirmek kararlılığındayız. Dünyada birçok ülkenin başına gelse yerle yeksan olacağı krizleri biz 86 milyonun kılına dahi zarar germeden başarıyla yönetiyoruz. Son asrın en ciddi sağlık krizi, Rusya-Ukrayna arası savaşı, kanlı çatışmalardan ticaret ve gümrük savaşlarına kadar birçok meselede bunu gördük, yaşadık, bilfiil tecrübe ettik. Tuzağa düşmedik, oyuna gelmedik. Batılı ülkeler bize ne der, diye değil, 23 yılın engin tecrübesi, birikimi, muktesebatı ile politikalarımızı belirledik.

Dün bizi hem koronavirüs salgınında hem de Rusya-Ukrayna krizinde insafsızca yerenler bugün utangaç da olsa hak verir noktaya geldiler. Bizi Avrupa ve Batı bloğundan uzaklaşmakla suçlayanlar bugün takip ettiğimiz politikalara övgüler düzüyor. Bizi tenkit edenlerin kimi zaman 2 yıl kimi zaman 4 yıl kimi zaman çok daha gecikmeli de olsa bizi takdir eder konuma gelmeleri elbette kendi gelişmeleri açısından önemli. Doğruyu bildikleri halde ikrar edemeyenlere maalesef yapacağımız bir şey yoktur.

Onlar boş beleş işler peşinde koşarken biz ülkemize ve milletimize hizmet için aşkla koşturduk. 1 Ekim’de TBMM’nin yasama yılının açılışını gerçekleştirdik. 4 Ekim’de toplam değeri 8 milyar 425 milyon lirayı bulan 50 projemizin açılış ve temel atma törenlerini icra etmek üzere Sultanbeyli ilçemizdeydik. 4 Ekim tarihi bizim için bir başka önemli ve kritik gün oldu. İsrail’in işgal ve soykırımına tepki olarak farklı ülkelerden Gazze’ye doğru yelken açan Sumud filosuna güçlü moral desteği verdik. Vatandaşlarımızın da içinde olduğu aktivistlerin tahliye sürecini başarıyla yönettik.

Toplam 137 aktivisti ülkemize güvenle getirdik. Gözaltına alınan 3 milletvekilimiz de Bakü üzerinden Türkiye’ye sorunsuz, sıkıntısız şekilde ulaştı. Türk Hava Yollarımızın 10 Ekim’deki seferle 18’i vatandaşımız olan toplam 94 aktivisti Türkiye’ye intikal ettirdik. İnsanlığın vicdanına tercüman olan tüm vatandaşlarımıza, aktivistlere bir kez daha teşekkür ediyor, tekrar geçmiş olsun diyorum. Batılı aktivistlerin tahliye operasyonumuzdan övgüyle bahsettiği bu yolda Türkiye’yi suçlayanları milletimin vicdanına havale ediyorum.

Ana muhalefetin Türkiye’nin enerji arz güvenliğini hedef alan yakışıksız iddia ve ithamlarını tek tek çürüttük. Sakarya gaz sahasından şu anda 4 milyon hanemizin doğalgaz ihtiyacını karşılıyoruz. Bu sayı 2026’da 8 milyona 2028’de inşallah 16 milyona çıkacak. Akkuyu’da ilk elektriği çok yakın bir zamanda üreteceğiz. Ana muhalefetin balıkları öne sürerek yaptığı eleştirilere aldırmadan nükleer enerjiye yatırım yapmayı sürdüreceğiz. Yine muhalefetin çarpıttığı konuya açıklık getirmek istiyorum. Sahip olduğumuz madenlerin katma değerli şekilde uluslararası pazarlara sunuluyor.

Özellikle nadir toprak elementleri, savunma sanayinden yenilenebilir enerji sistemlerine, elektrikli araçlardan haberleşme ve uzay teknolojilerinde kritik rol oynuyor. Eskişehir’in Beylikova ilçesinde bugüne kadar 310 ayrı lokasyonda 125 bin metre sondaj yapıldı. Çalışma sahasında nadir toprak elementleri barit ve florit başta olmak üzere 694 milyon ton kaynak olduğu tespit edildi. Bu saha dünyanın ikinci büyük nadir toprak kaynak sahasıdır. 17 nadir toprak elementinin 10’unun bulunduğu Beylikova’da 12,5 milyon ton nadir toprak oksitleri yer alıyor. Dünyanın en büyük 5 üreticisinden birisi olmak istiyoruz. İlk etapta yıllık 1200 ton cevher işleyeceğimiz Eti maden pilot üretim tesisini devreye aldık. Pilot tesisin endüstriyel tesise dönüşmesi için çalışmalarımıza devam ediyoruz.

“Maden tetkik arama çalışmalarını engellemeye çalışıyorlar”

Pekçok ülke teknoloji geliştirme, danışmanlık ve teknoloji transferi için deneyimli ülkelerle anlaşmalar imzalıyor. Biz de teknolojik hafızaya sahip ülkelerin uzman kuruluşları ile işbirlikleri geliştirmek amacıyla görüşmeler yapıyoruz. Beylikova’daki nadir toprak elementleri sahasının herhangi bir ülkeye verilmesi asla sözkonusu değildir. Her kim bunu iddia ediyorsa kendi ülkesine iftira atıyor demektir. Önce maden tetkik arama çalışmalarını engellemeye çalışıyorlar. Bunda başarılı olamayınca bu sefer işletilmesini sabote etmenin derdine düşüyorlar.

Denklem aslında çok basit; mümkünse engellemek değilse itibarsız hale getirmek. Nadir toprak elementleriyle ilgili yaşananlar da budur. Amaç Türkiye’nin bu kaynağından istifade etmesini engellemektir. Hükümetimize iftira atanlar Karadeniz doğalgazı ile Gabar’daki petrol keşiflerimizi dillerine dolayanlardır. Orada da destek vermek yerine hemen bir kulp taktılar. Bugün de aynısını yapıyorlar, yarın da değişen bir şey olmayacak. Milletimden bunlara karşı uyanık olmalarını rica ediyorum.

Dilde, fikirde, işte birlik ilkesi ışığında Türk devletler arasında dayanışma ver ortaklıkları yapıyoruz. Türk devletleri teşkilatı 12. zirvesine katıldık. Zirvede aldığımız kararların ve Gebele bildirisinin Türk dünyası için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. 9 Ekim’de törenle 2025-2026 Yükseköğretim Akademik Yılı’nın açılışını gerçekleştirdik. Yeni akademik yılın hayırlı olmasını diliyorum. 10 Ekim’de yine toplu açılış ve tören atma törenlerimiz vesilesiyle ana-baba ocağımız Rize’deydik.

Burada 37 projemizin toplu açılışını yaptık. Şehrimizdeki sivil toplum kuruluşları ve iş dünyasıyla bir araya geldik. 12 Ekim’de Trabzon’a geçerek 13 milyar 514 liralık 130 projemizin açılışını gerçekleştirdik. Orada bir müjdemiz oldu. Deniz üzerine üçüncü havalimanımızı Trabzon’da inşa edeceğiz. Projeyi bitirdik ve inşallah ihalesini hemen kısa zamanda yapıyoruz, ardından bütün makineleri çalıştırmaya başlayacağız.

Türkiye’nin yıldızının giderek daha çok parlamasından, küresel siyasette ağırlığının artmasından gurur duyuyoruz. Türkiye dış politikasındaki barış, diyalog, adalet ve çözümden yana aktif tutumuyla günden güne vazgeçilmez bir oyuncu haline geliyor. Özellikle çatışma çözümlerinde Batı’yı takip eden değil Batı’nın takip ettiği, örnek aldığı bir ülke konumundayız. Suriye ihtilafında 13,5 yıl boyunca duruşumuzu asla bozmadık. Suriyeli mazlumları, zalimlerin ve terör örgütlerinin insafına bırakmadık. Ana muhalefetin sürekli övgü yağmuruna tuttuğu Batılı ülkeler mültecileri almamak için dikenli tel örgülerin arkasına saklanırken biz Suriyeli kardeşlerimizi bağrımıza bastık.

3-5 oy uğruna Suriyeli mazlumları hedef gösterenlere rağmen en kritik zamanlarda siyasi bedel ödemeyi gözönüne alarak vicdanlı tavrımızı muhafaza ettik. Neticede tarihin doğru tarafında duran biz olduk. Zaman lümpen ırkçıları, oy avcılarını, mülteci düşmanlarını değil bizi haklı çıkardı. Bugün komşumuz Suriye’yle ilişkilerimiz her alanda güçleniyor. Birbirimizin yüzüne mahçubiyetle değil tebessümle bakıyoruz. Suriye’de istikrar kökleştikçe herşey çok daha iyi olacak. Gazze’de de Türkiye ilk günden itibaren hakkın, haklının, adaletin safında yer almıştır.

Birilerine şirin gözükmek uğruna Filistin direnişine kara çalmadık. Kalbimizden geçen neyse eğip bükmeden kimseden de çekinmeden onu cesaretle haykırdık. 102 bin tonu bulan insani yardımlarımızla Gazze’li kardeşlerimizin yanında olduk. Tüm toplantılarda Gazze’yi ve Filistin davasını korkusuzca savunduk. Bütün bunları yaparken Gazze’de ateşkesin sağlanması için çalışmayı ihmal etmedik. Bir süredir çok farklı kanallardan yürüttüğümüz diplomasinin katkısıyla Gazze’de varılan ateşkes mutabakatını memnuniyetle karşılıyoruz.

Zulmün, vahşetin, soykırımın ardından elhamdülillah Gazze’de kırılgan da olsa güven iklimi oluştu. 2 yıldır bombaların altında hayatta kalma mücadelesi veren çocukların ilk defa yüzlerinde tebessüm çiçekleri açıyor. Yıkıntıların arasında insanlar, bulabildikleri bir parça eşyaya tutunarak hayata yeniden başlamaya çalışıyor. Bunlar bizim tam olarak anlayabileceğimiz değil sadece izleyip tahayyül edeceğimiz mutluluklardır. 2 yıl boyunca çektikleri çileleri en iyi masum çocuklar bilir. 68 bin şehidi toprağa vermenin acısını yüreği yanık anne ve babalar bilir.

Biz sadece empati kurabiliriz. Sadece onları anlamaya çalışabiliriz. GAzzeli mazlumların yükünü azaltan her çaba bizim için değerlidir. Sadece ateşkes imzaladılar diye küçümsemek kimsenin haddi de hakkı da değildir. İsrail’in verdiği sözleri tutmama konusundaki bozuk sicilinin herkes gibi biz de farkındayız. Bu gerçeğin Filistin direniş hareketi Hamas ve Gazzeli kardeşlerimiz daha çok farkında ama buna rağmen umutlu olmak istiyorlar. Bir daha eski soykırım günlerine dönülmemesi için mevcut tüm baskı unsurlarını canlı tutuyoruz.

Orada hem imzacı 4 ülkenin lideri hem de diğer ülkelerin liderleri olarak çok net bir irade ortaya koyduk. Deklerasyonla bölgemizde kalıcı barışa ve istikrara giden yolda kıymetli adım attık. Deklerasyondaki iradenin sonuna kadar arkasında duracağız. Amerika, Mısır ve Katar’ın benzer tavır sergileyeceğine inanıyorum. Rehine ve mahkum takasıyla birlikte yeni bir aşamaya geçilmiş oldu. İnsani yardımaların girişleri hızlandı. 350’ye yakın TIR’ımız giriş yaptı. Dün 900 ton yardım taşıyan 17. iyilik gemimizi Mersin’den bölgeye yolcu ettik. Bunun devamı da gelecek. İnşallah kış bastırmadan insani yardımlarımıza ağırlık vereceğiz.

Şov yapmadan, başkaları gibi piar peşinde koşmadan yardımlarımıza devam edeceğiz. Bağımsız bir Filistin devleti kurulana kadar bu mücadele hız kesmeyecek. Biz mazluma kol kanat gererken sadece Rabbimizin rızasını gösetiyoruz. Hakkın rızası halkın duasından başka kimseden beklentimiz yok. Samimiyet, hasbilik, tevazu rehberimiz olmaya inşallah devam edecek. Son nefesimize kadar doğruluktan, dürüsttlükten, canla başla çalışmaktan geri duymayacağız. Dün Kocaeli’nde Gürcistan’ı 4-1 yenerek milletimize sevinç yaşatan A milli futbol takımımızı tebrik ediyorum. Kendilerine ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum.”

Paylaşın

Erdoğan’a Göre Ekonomide Her Şey Yolunda

Partisinin Ekonomi İşleri Başkanlığı Eğitim Programı’nda konuşan Erdoğan, “Hükümetimizin üretimi, yatırımı, istihdamı, ihracatı merkeze alan büyüme politikasında hiçbir değişiklik söz konusu değildir” dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Ekonomi İşleri Başkanlığı Eğitim Programı’nda konuştu. Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan bölümler şöyle;

“Dünkü çalıştayın ülkemiz milletimiz partimiz ve ekonomimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Toplumun farklı kesimleri ile istişare sürecini genişleterek devam ediyoruz. Yılın tamamında sanayicilerimizden ticaret erbablarımıza çiftçilerimizden gençlerimize tüm vatandaşlarımızın nabzını tutuyoruz.

24 yıldır daima milletin rehberliğinde yürüyen milletin rotasından çıkmayan bir siyasi hareket olarak Ekonomi İşleri Başkanlığı’mızın rolünü çok önemli buluyorum.

Şunu lütfen unutmayınız, sizler bizim sahadaki gözümüz, kulağımızsınız. Her biriniz aynı zamanda reel sektörler partimiz arasında güçlü bir köprü vazifesi görüyorsunuz. Ekonomi işleri başkanlarımız illerinde sivil toplum kuruluşları ve sektör temsilcileri ile sürekli temas halinde oluyor. Onların tekliflerine kulak kabartıyor bunları genel merkezimize düzenli olarak raporluyor. Biz de sizden gelen bilgiler çerçevesinde hem parti politikamıza hem de iktidar olarak atacağımız adımlara yön veriyoruz.

Değerli kardeşlerim, milletle inatlaşma olmaz. Bugüne kadar ne yaptıysak hep bu hassasiyetle yaptık. Başkaları gibi yukarıdan aşağıya doğru dikte eden değil her kademede istişare eden, farklı fikirleri can kulağı ile dinleyen yaklaşımla hareket ettik. İnşallah bundan sonra da aynı çizgide siyaset yapmaya devam ederiz.

Dün ve bugün gerçekleştirdiğimiz toplantılar ne için daha fazla çalışmamız, daha fazla koşturmamız gerektiğini inancım budur ki sizlere bir kez daha hatırlatmıştır. Rabbim şimdiden yar ve yardımcınız olsun diliyorum.

Küresel ekonomi COVID-19 salgını ile yaşadığı şokun etkilerini hala atlatamadı. Ticaret zincirinin kırılan halkaları henüz tam manasıyla onarılamadı. Dünyada bir ara son 60-70 yılın zirvelerini gören enflasyon ile üretim ve istihdam birçok ülkenin başını ağrıtmaya devam ediyor. Batılı ülkeler dahil pek çok yerde enflasyonun endişe kaynağı olmaktan çıktığını söyleyemeyiz.

Nitekim bunun işaretlerini yapılan açıklamalarda da yakinen görüyoruz. Enflasyonla mücadelede belli bir aşamada kaydeden ülkeler bile tedbiri, temkini elden bırakmıyor. Tabii buna bir de bizim coğrafyamızda yaşanan çatışmaları eklemek gerekiyor.

Neredeyse 4. yılına yaklaşan Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın ekonomi ve finans piyasalarında yol açtığı tedirginliği hepimiz biliyoruz. Aynı şekilde ABD- Çin arasında son günlerde kızışan tarife gerilimi de ilave bir baskı oluşturuyor. Türkiye olarak işte böyle bir atmosferde hem ülkemizi çatışmalardan uzak tutmaya, hem 6 Şubat felaketinin yaralarını sarmaya hem de ekonomide belirlediğimiz hedeflere ulaşmaya çalışıyoruz.

Dün bölgemizin son 2 yıldır kanayan yarasına Gazze soykırımını durdurma noktasında önemli bir adım attık. Şarm El-Şeyh’te liderler olarak güçlü bir irade ortaya koyduk. ABD Başkanı Sayın Trump, Mısır Cumhurbaşkanı Sayın Sisi ve Katar Emiri Şeyh Temüm ile imzaladığımız dörtlü deklerasyonun bölgemizde kalıcı barışa giden yolda yeni bir kilometre taşı olmasını ümit ediyoruz.

Hamdolsun bugün Gazze’de buruk da olsa çocukların yüzü gülüyor. Yardım görevlileri hamdolsun şükür secdesi yapıyor. Anneler iki yıl sonra ilk defa çocuklarını sokağa bomba yağar korkusu olmadan gönderebiliyor. Sadece bunları görmek bile bizim için bahtiyarlıktır. Elbette bunları söylerken şu gerçeği unutmuyoruz: Geride 68 bin şehit, 170 binden fazla yaralı, yıkılmış şehirler, paramparça hayatlar bırakan soykırımın yol açtığı tahribatı arkada bırakmak belki de hiçbir zaman mümkün olmayacak.

Gazze’nin yeniden ayağa kaldırılması muhtemelen yıllar alacak. Olayın bir inşa süresi var bir de ihya süresi var. İnşa ve ihya Türkiye’nin üzerine burada önemli bir görev düşüyor. Tabii bunu başta ABD olmak üzere Körfez ülkeleri ile hep beraber görüşecek, tartışacak ve ne gibi adımlar atacağımızı bir karara bağlayacağız.

2023 seçimleri sonrasında uyguladığımız ekonomi programının etkilerini görmeye başladık. Enflasyon başta olmak üzere birçok yerde kayda değer sonuçlar aldık. Şüphesiz kat etmemiz gereken daha çok mesafe var. Hep söylediğim gibi bizim birinci önceliğimiz hayat pahalılığı sorununu kökten çözmektir. Kuraklık, zirai don, bölgesel krizler gibi kontrolümüz dışındaki engellere rağmen hedeflerimize ulaşmakta kararlıyız.

Depremin yaralarını hızla sarmaya devam ediyoruz. Bugüne kadar kamu olarak cari fiyatlarla 3,6 trilyon TL’lik yani yaklaşık 90 milyar dolarlık harcama yaptık. Geçen ay Malatya’da 304 bininci afet konutumuzun anahtarını hak sahibi kardeşlerimize teslim ettik. 2025 sonunda da toplamda 453 bin bağımsız bölümü teslim ederek deprem bölgemizi inşallah ayağa kaldırmış olacağız.

“Mali disiplinden ödün vermiyoruz”

Bu harcamaları önceliklendirirken mali disiplinden ödün vermiyoruz. Hala yüksek seyreden kiralar ve konut fiyatlarıyla ilgili de çok önemli bir projeyi hayata geçiriyoruz. Bundan böyle kira konusunda işin planlamasını devlet yapacak. Sosyal konutların bir kısmını vatandaşlarımıza uygun şartlarla kiralayacak, bilhassa dar gelirli ailelerimize rahat bir nefes aldıracağız.

Yüzyılın Konut Projesi adını verdiğimiz bu çalışmayla 81 ilimizde toplam 500 bin sosyal konut inşa edeceğiz. Konut projemiz sadece sosyal politikalarda değil enflasyonla mücadelede de elimizi güçlendirecek, tek haneli enflasyon hedefine ulaşmamıza katkı sunacaktır.

Burada şu hatırlarmayı da yapmak durumundayım. Hükümetimizin üretimi, yatırımı, istihdamı, ihracatı merkeze alan büyüme politikasında hiçbir değişiklik söz konusu değildir. Küresel ekonomideki belirsizliklere, ticaret ortaklarımızdaki düşük büyüme oranlarına rağmen Türkiye ekonomisi büyümesini sürdürmektedir.

2025’in ilk yarısında yıllık büyümemiz yüzde 3,6 olarak gerçekleşti. Milli gelirimiz yıllıklandırılmış bazda 1,5 trilyon dolara yaklaştı. Nereden nereye durmak yok, yola devam. Üretim cephesinde zirai dona bağlı olarak daralan tarım sektörü hariç tüm sektörlerde katma değer artışı oldu.

İşsizlik oranımız 28 aydır tek haneli seviyelerde. Bütün bunları umut verici rakamlar olarak görüyoruz. Ama bu süreçte reel sektörümüzün taleplerine de asla kulaklarımızı tıkamıyoruz. Bu süreçte sizden gelen bilgilerin ve sizin yapacağınız bilgilendirmelerin son derece mühim olduğunu tekrar hatırlatmak istiyorum. Ben sizlere ve bu kadroya inanıyor ve sonuna kadar güveniyorum.”

Paylaşın

Erdoğan’dan “Enflasyon” Açıklaması: Tek Haneli Rakamlara İndireceğiz

Rize’de gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Erdoğan, “Enflasyonu tek haneli rakamlara indirecek, her kesiminin rahat nefes almasını temin edeceğiz” ifadelerini kullandı.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rize’de “Sivil Toplum Kuruluşları ve Sektör Temsilcileri Buluşması” programında açıklamalarda bulundu. Erdoğan, şunları söyledi:

“Türkiye yüzyılı hedeflerimize her geçen gün daha da yaklaşıyoruz. Eğitimden ulaşıma, dış politikadan ticarete, ekonomiden teknolojiye her alanda yaptığımız atılımlarla büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa ediyoruz. Artık kendisine güvenen, sözünün ağırlığı olan savunma sanayi başta olmak üzere pek çok alanda dünyaya öncülük eden bir Türkiye gerçeği var. Bu tarihi ivmeyi artırarak sürdürmek, başarı çıtamızı daha da yükseltmek mecburiyetindeyiz. Ekonomide uyguladığımız makro istikrar programının müspet neticelerini görmeye devam ediyoruz.

Bölgemizde yaşanan çatışmalar, küresel ekonomideki belirsizlik ortamı ve büyük ekonomiler arasında kızışan ticaret savaşları işimizi zorlaştırsa da hedeflerimize ulaşacağımızdan hiçbir şüphe duyuyoruz. Geçen ay açıkladığımız Orta Vadeli Program’la önümüzdeki üç yıla dair yol haritamızı iç dünyamızla ve milletimizle paylaştık. Çin Halk Cumhuriyeti ve ABD seyehatlerimiz diğer konuların yanı sıra özellikle ekonomi, ticaret ve yatırım başlıklarında da oldukça verimliydi.

Türkiye’ye yönelik yatırım iştahının halen yüksek olduğunu orada bizzat görme fırsatı bulduk. İnşallah bunların olumlu yansımalarını yakında müşahade edeceğiz. Koronavirüs salgınından beri tüm dünyada olduğu gibi bizim de başımıza ağrıtan enflasyonun önce kontrol altına alınmasını ardından da düşüş politikasına ve patikasına girmesini sağlamak. Bunu kararlılıkla devam ettirerek tek haneli rakamlara indirecek, böylece milletimizin her kesiminin rahat nefes almasını temin edeceğiz. Dezenflasyon sürecini kesintisiz sürdürürken yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı politikalarımızı da inşallah güçlendireceğiz.

İş dünyamızın hükümetimizden beklentilerini elbette çok iyi biliyoruz. Enflasyondaki iyileşmeye paralel olarak bu beklentileri de karşılayacak adımları peyderpey atacağız. Aziz kardeşlerim şu hakikatin sizin gibi bizler de gayet farkındayız. Türkiye’nin son 23 yılda elde ettiği birçok kazanımın arkasında özel sektör kamu dayanışmasının çok büyük rolü var.

Çalışkan, vizyon sahibi siz iş insanlarımıza her alanda öncülük ederek sizlerin yolunu açtık, engelleri ortadan kaldırdık, sizlere destek olduk. Sizler de önünüze çıkan fırsatları en iyi şekilde değerlendirerek Türk ekonomisine kan verdiniz, can verdiniz. Ağızlarını her açtıklarında yandık bittik diyerek millete karamsarlık zerk eden felaket tellallarına değil bu ülkeye inandınız, bu devlete güvendiniz. Aramızdaki işte bu dayanışma sayesinde Türkiye’ye nice başarıları birlikte yaşattık. Mesela 36 milyar dolardan aldığımız ihracatı 270 milyar dolar sınırına sizlerle birlikte gittik.”

Programının önceki bölümünde; Erdoğan, İsmail Kahraman Kültür Merkezi’nde partisinin Genişletilmiş İl Danışma Meclis Toplantısı’nda konuştu.

Sözlerine, “Her birinize coşkunuz için, vefanız için, sevdanız için teşekkür ediyorum. 24 yıldır bu kardeşinizi yalnız bırakmadığınız için hepinize şükranlarımı sunuyorum. Şunu da özellikle ifade etmek istiyorum, biz de Rize’miz için de canla başla çalıştık. İyi gününde zor gününde Rizelilerin yanında olduk. Sel felaketinin tamamen silinmesi için çalışmalar devam ediyor” diye başlayan Erdoğan özetle şunları söyledi:

“Ana baba ocağımda bulunmak benim için ayrı bir bahtiyarlık. Son ziyaretimizden bu yana sadece 15 ay geçmiş olsa da Rize’yi, Rizeli hemşerilerimizi özlemişiz, Rizeli uşaklar da bizi özlemiş. Hem hasret giderim hem geçmiş olsun dileklerimizi iletelim hem de yapımı tamamlanan hizmetleri açalım istedik. Dün toplam değeri 3 milyar 84 milyar liralık 38 projenin toplu açılışını, 2 projenin temel atma törenini gerçekleştirdik. Tüm bu eser ve hizmetlerin sizlere hayırlı olmasını diliyorum.

Önceki gün Gazze’yle ilgili yüreklerimize su serpen bir haber aldık. Ateşkes konusunda İsrail ile Hamas arasında mutabakat sağlandı. Türkiye unutmayın, Türkiye’den çok daha büyüktür. Türkiye geleceğe doğru emin adımlarla ilerliyor. Ülkemiz son sürecin lokomotiflerinden biri oldu. Filistinli kardeşlerimiz, özellikle Hamas barışa hazıra hazır olduklarını gösterdi. 2 yıllık zulmün, soykırımın, vahşetin ardından Gazze’de buruk da olsa ilk defa yüzler gülmeye başladı. Filistin’i ve Filistinleri selamlıyorum. Kim ne derse desin Gazzeli mağdurları sevindiren her adım bizim için de makbuldür.

Türkiye olarak hep şunu söyledik; Adil bir barışın kaybedeni olmaz. Diplomatlarımızı tebrik ediyorum. Artık buradan dönüş olmamalı. İsrail hükümeti attığı imzanın arkasında durmalıdır. Saldırgan politikalarına son vermelidir. İki devletli çözüm bölgede kalıcı barışın anahtarıdır. Biz dün olduğu gibi yarın da adil barışı savunmaya devam edeceğiz. 2 yıl boyunca çok büyük acılar çeken Filistinli kardeşlerimize tüm gücümüzle sahip çıkacağız. Bundan kimsenin endişesi olmasın.

“Enflasyon düşmeye devam ediyor”

Milletimiz de bu samimiyetimizi görüyor. Bir avuç müzbin dışında benim milletim gayretlerimizi görüyor. Rabbim bizi milletimize hizmet yolundan ayırmasın. İçerde ekonomide hayat pahalılığının çözmenin yanı sıra ülkemizi terör belasından kurtarma gayretindeyiz. Enflasyon düşmeye devam ediyor. Şimdi sizlere bir müjde veriyorum; Merkez Bankamızın rezervleri 183 milyar dolarla artış trendini sürdürüyor. Deprem bölgesindeki inşaa faaliyetlerimizde ivme kaybı yok. 350 bininci konutun anahtarını teslim ediyoruz.

Bakıyorsunuz birileri Türkiye’nin stratejik hamlelerini gölgelemek için bazı şeyler yapıyor. CHP Genel Başkanı ABD seyahatimizle ilgili ipe sapa gelmez bir sürü yalan savurdu. Kendileri rüşvetsiz selam dahi almadıkları için aynı çamuru bize de bulaştırmaya kalktı. Gazze’yi bile alet etti. Sonuçta rezil olan, yalanı elinde patlayan yine kendisi oldu. Tıpkı baklava kutularından çıkan Eurolar sonrası kumpas kurdular dediği gibi burada da faka bastı. Ana muhalefetin iddia, iftira ve saldırılarının hedefinde sadece biz yokuz.

Bizim yanımıza yaklaşan, çay sohbetini paylaşan tüm siyasi partiler de aynı saldırılara muhatap oluyor. Meclis açılışı sonrası yaşananları hep beraber takip ettik. CHP’li tetikçiler mangası topyekun linç furyası başlattılar. Son genel seçimlerde il il beraber dolaştıkları ittifak ortaklarını bile azgınlıklarıyla çileden çıkardılar. Savunduklarını iddia ettikleri ne kadar kavram varsa bir fotoğraf karesi yüzünden rafa kaldırdılar. Sadece bir fotoğraftan dolayı eski ittifak ortaklarına bunları yapanlar, ellerine güç geçince bu millete ne yapmaz. Bunlara güven olur mu? Sözde demokratlığına inanılır mı?

Onlar gerilimden besleniyor, biz kardeşliği savunuyoruz. Onlar kutuplaştırmanın biz kucaklaştırmanın yanındayız. Onlar siyasi ikballerinin peşinde biz ülkenin istikbalinin peşindeyiz. Onlar slogan üretiyor, biz sorunlara çözüm üretiyoruz. Türkiye için daha büyük hedeflere yine sizlerle ulaşacağız.”

Paylaşın

Gece Gökyüzünde Görebileceğiniz “Evrenin 7 Harikası”

“Dünyanın Yedi Harikası”, antik çağın en dikkat çekici eserlerinin bilinen listesidir: Giza’daki Büyük Piramit, Rodos Heykeli, İskenderiye Feneri, Halikarnas Mozolesi, Artemis Tapınağı (Diana), Olimpiya’daki Zeus Heykeli ve Babil’in Asma Bahçeleri.

Haber Merkezi / Gece gökyüzünde görebileceğiniz “Evrenin 7 Harikası” kavramı ise, antik dünyanın yedi harikasına bir gönderme olarak, evrenin en etkileyici ve çıplak gözle ya da teleskopla gözlemlenebilen gök cisimlerini veya olaylarını ifade eder.

Bu, subjektif bir liste olsa da, astronomi meraklıları ve bilim insanları arasında popüler olan, görsel olarak büyüleyici ve evrensel öneme sahip bazı gök cisimlerini ve olayları kapsar.

Samanyolu Galaksisi: Kendi galaksimiz, karanlık bir gecede çıplak gözle görülebilen muhteşem bir yıldız şerididir. Yoğun yıldız kümeleri ve toz bulutlarıyla, evrenin büyüklüğünü hissettirir.

Andromeda Galaksisi (M31): Çıplak gözle görülebilen en uzak gök cismi olan Andromeda, yaklaşık 2.5 milyon ışık yılı uzaktadır. Küçük bir teleskopla spiral yapısı hayranlık uyandırır.

Orion Nebulası (M42): Orion Takımyıldızı’nda yer alan bu yıldız oluşum bölgesi, teleskopla muhteşem bir manzara sunar. Çıplak gözle bile hafif bir bulanıklık olarak fark edilebilir.

Pleiades (Ülker) Yıldız Kümesi (M45): Boğa Takımyıldızı’nda bulunan bu açık yıldız kümesi, çıplak gözle görülebilen parlak yıldızlarıyla dikkat çeker. Teleskopla daha da büyüleyici görünür.

Kuzey Işıkları (Aurora Borealis): Dünya’nın manyetik alanının güneş rüzgarlarıyla etkileşime girmesiyle oluşan bu ışık şöleni, gece gökyüzünde renkli dans eden ışıklar olarak görünür. Kutup bölgelerinde gözlemlenir.

Satürn’ün Halkaları: Küçük bir teleskopla bile Satürn’ün ikonik halkaları gözlemlenebilir. Bu görüntü, evrenin estetik harikalarından biridir.

Meteor Yağmurları (ör. Perseidler): Yılın belirli zamanlarında (örneğin, Ağustos’taki Perseid meteor yağmuru), gökyüzünde saatte onlarca kayan yıldız görülür, bu da görsel bir şölen sunar.

Paylaşın

Erdoğan, Gazze Üzerinden CHP’ye Yüklendi

Rize’de konuşan Erdoğan, “Ana muhalefet uzun süre Hamas’a terör örgütü dedi. Selam çaktıkları yerlerden umduklarını bulamayınca hemen ağız değiştirdiler. İtibar suikastine devam ettiler. Sonuçta ne oldu bize attıkları çamurlar döndü dolaştı kendilerini buldu” dedi ve ekledi:

“Dünkü anlaşma hakikati gösterdi. Hamas ve Filistinli kardeşlerimiz dahil herkes Türkiye’nin çabalarını takdir etti, teşekkür etti. Bizi bir tarafa bıraktım, CHP genel başkanının Türkiye hükümetine bir özür borcu yok mu? Sayın Özel’in haftalardır çalışan devlet görevlerine bir özür borcu yok mu? Takdirini milletimin en iyi şekilde yapacağına inanıyorum.”

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rize’de Valilik Tören Alanı’nda, Yapımı Tamamlanan Tesis ve Projelerin Toplu Açılış Töreni’nde konuştu. Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şu şekilde:

“15 aylık aradan sonra sizlerle hasret gidermek üzere Rize’deyim. Her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. 20-21 Eylül’de yaşanan sel felaketi nedeniyle geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Dünya değişir, zaman değişir, bizim size ve milletimize olan sevdamız değişmez. Buraya gelirken yine elimiz boş gelmedik. Rize’ye yine hizmetlerle geldik. Toplam 38 projemizin toplu açılışını, 2 projemizin temel atmasını gerçekleştiriyoruz. Toplam yatırımı 3 milyar 84 milyon lirayı geçen eserleri hizmete veriyoruz.

Yurt dışında da yoğun bir diplomatik atak içerisindeyiz. Türkiye’nin ağırlığını artırıyoruz. Dünya liderlerinin katıldığı zirvelerde ülkemizi gururla temsil ediyoruz. Medeni denilen ülkelerin sessiz kaldığı trajedileri cesaretle insanlığın gündemine taşıyoruz. Gittiğimiz her yerde kimseden çekinmeden ezilenlerin sesi olduk. Niçin biliyor musunuz? Çünkü biz bu toprakların evladıyız. Nasıl Rize hak olanın yanındaysa, biz de mazlumların yanındayız. Rize’den aldığımız güçle, sizden aldığımız ilhamla zalimlerin karşısında eğilmeden bükülmeden duruyoruz.

Mısır’dan hepimizi sevindiren haber aldık. Hamas ile İsrail hükümeti arasındaki görüşmelerde anlaşma sağlandı. 2 yıl sonra ilk kez Gazze’de yüzler güldü. İnsanlar sevinçle sokaklara döküldü. Gazzeli kardeşlerimizin şükür secdesine kapandığını görmek bizi çok farklı bir duygu dünyasına götürdü. İlk günden itibaren bu sürece en büyük katkıyı veren ülkelerden biriyiz. ABD’deki ana gündemlerimizden biri Gazze’de akan kanı durdurmaktı. ABD Başkanı Sayın Trump ile çok verimli bir görüşme gerçekleştirdik.

“Önemli olan anlaşmanın harfiyen uygulanması”

Sonuçta anlaşma imzalandı ve Gazze’de kalıcı barışa giden yolun kapıları aralandı. Tüm zorluklara rağmen bunu çok önemli buluyoruz. Biz artık kan akmasın diyoruz, çocuklar açlıktan ölmesin diyoruz. Ne yapıyorsak sadece ve sadece bunun için yapıyoruz. Bizim barıştan, istikrardan ve bölgemizde huzur olmasından başka arzumuz yok. Bundan sonra önemli olan anlaşmanın harfiyen uygulanmasıdır.

Biz inşallah burada da elimizi taşın altına koyacağız. Enkazın kaldırılması ve Gazze’nin yeniden imarında da bize düşen neyse inşallah yerine getireceğiz. Soykırım ortamına dönülmesinin bedeli çok ağır olacaktır. Barışa fırsat tanınmalıdır. Türkiye olarak nasıl müzakere süreçlerinde Gazze halkının yanında olduysak bundan sonra da Filistinli kardeşlerimizi desteklemeye devam edeceğiz. Gazzeli kardeşlerimi buradan saygıyla selamlıyorum.

Ana muhalefet uzun süre Hamas’a terör örgütü dedi. Selam çaktıkları yerlerden umduklarını bulamayınca hemen ağız değiştirdiler. İtibar suikastine devam ettiler. Sonuçta ne oldu bize attıkları çamurlar döndü dolaştı kendilerini buldu. Dünkü anlaşma hakikati gösterdi. Hamas ve Filistinli kardeşlerimiz dahil herkes Türkiye’nin çabalarını takdir etti, teşekkür etti.

Bizi bir tarafa bıraktım, CHP genel başkanının Türkiye hükümetine bir özür borcu yok mu? Sayın Özel’in haftalardır çalışan devlet görevlerine bir özür borcu yok mu? Takdirini milletimin en iyi şekilde yapacağına inanıyorum. Biz rakibimiz de olsa kimsenin böyle bir duruma düşmesini istemeyiz. Sayın Özel’e kulağına her fısıldanana itibar etmemesi gerektiğini hatırlatıyorum.”

Paylaşın

Trump’tan Erdoğan’a: Senin İçin Çok Şey Yaptım, Sıra Sende

ABD’li bir yetkiliye göre; Donald Trump, Recep Tayyip Erdoğan’a, “Ben senin için çok şey yaptım, şimdi de senin bunu yapmana ihtiyacım var” ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump, Hamas’ın rehine-mahkûm takasını kabul etmesinde AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çok yardımcı olduğunu açıkladı.

Amerikan haber sitesi Axios’a açıklamalarda bulunan Trump, “Erdoğan çok yardım eti. Sert bir adam ama benim dostum ve harikaydı” dedi.

Axios’a konuşan ABD’li bir yetkili ise Trump ile Erdoğan’ın Cuma akşamı Hamas’ın yanıtından önce gerçekleştirdikleri telefon görüşmesinin içeriği konusunda bilgi verdi. Yetkilinin verdiği bilgiye göre, bu görüşmede Trump Erdoğan’dan Hamas’ın plana olumsuz yanıt vermemesini sağlamasını rica etti.

ABD’li yetkili, “Başkan Trump Erdoğan’a ‘Ben senin için çok şey yaptım, şimdi de senin bunu yapmana ihtiyacım var’ dedi” ifadesini kullandı.

Trump, Axios’a verdiği röportajda, sunduğu 20 maddelik Gazze planı konusunda İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile aralarında geçen diyaloğu da aktardı.

“Bibi’ye ‘Bu senin zafer şansın’ dedim. O da sorun etmedi” ifadelerini kullanan Trump, “Zaten sorun etmemesi gerekiyor. Başka seçeneği yok. Benimle, sorun etmemek zorundasın” diye ekledi. Netanyahu, Trump’ın Gazze’ye yönelik barış planını ABD Başkanı ile Pazartesi günü Washington’da gerçekleştirdiği görüşmede kabul etmişti.

Hamas ise dün Trump’ın planını kısmen kabul etti ancak silah bırakma koşuluna yanıt vermedi. Hayatta olan tüm rehineleri Trump’ın önerdiği takas formülü uyarınca serbest bırakacağını ve ölenlerin naaşlarını iade edeceğini duyuran Hamas, İsrail’in Gazze’den kademeli olarak değil, tek seferde ve tamamen çekilmesini istiyor.

ABD Başkanı Trump, kendisine ait sosyal medya platformu Truth Social üzerinden dün akşam yaptığı açıklamada ise İsrail ordusunun Gazze’de çekileceği ilk hattın Hamas tarafından da kabul edilmesi hâlinde ateşkesin yürürlüğe gireceğini belirtti.

Bu hattın İsrail tarafından kabul edildiğini açıklayan Trump, “Hamas da teyit ederse ateşkes derhal yürürlüğe girecek ve rehine-mahkûm takası başlayacak. Biz de çekilmenin bir sonraki aşaması için koşulları oluşturacağız” dedi.

İsrail ordusu da çekilme hazırlığı konusunda bir açıklama yaptı. Açıklamada, İsrailli liderlerin orduya ABD planının ilk aşaması için hazırlanma talimatı verdiği belirtildi.

ABD’nin barış planı, İsrail ordusunun Gazze’den aşamalı şekilde çekilmesini öngörüyor. İlk aşama, İsrail güçlerinin “rehine-mahkûm takasına hazırlanmak için, önceden üzerinde anlaşılmış hatta dek çekilmesini” kapsıyor.

Plana göre, İsrail güçlerinin Gazze’den tamamen çekilmesine imkân tanıyacak şartlar sağlanana kadar tüm askeri operasyonlar da askıya alınacak ve muharebe hatları yerinde kalacak.

Trump dün yaptığı çağrı üzerine İsrail’in geçici olarak saldırıları durdurduğunu da iddia etti. Rehine-mahkûm takası ve barış planının gerçekleşmesi için bir fırsat olarak gördüğünü belirttiği bu adımdan ötürü duyduğu memnuniyeti ifade eden ABD Başkanı, Hamas’ı da elini çabuk tutmaya çağırdı.

Trump, “Birçok kişinin yaşanacağını düşündüğü gecikmelere veya Gazze’nin tekrar tehdit oluşturmasına yol açacak herhangi bir sonuca tahammül etmeyeceğim. Bunu hemen halledelim. Herkese adil davranılacak!” dedi.

İsrail Başbakanı Netanyahu “önümüzdeki günlere” işaret etti

İsrail Başbakanı Netanyahu ise “önümüzdeki günlerde” Gazze’deki tüm rehinelerin serbest bırakıldığını duyurmayı umut ettiğini açıkladı.

Hamas’la Pazartesi günü gerçekleştirilecek dolaylı görüşmeler için Mısır’a gönderdiği heyetin “teknik detayları sonuçlandırmaya” çalışacağını belirten Netanyahu, “Hedefimiz, bu müzakereleri birkaç günle sınırlı bir takvim içinde tutmak” dedi.

Planın ikinci aşaması doğrultusunda Hamas’ın silahsızlandırılacağının altını çizen Netanyahu, bunun da ya plandaki gibi diplomatik yolla ya da “İsrail ordusunun izleyeceği yolla” olacağını vurguladı.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Erdoğan’dan Özel’in “Gizli Pazarlık” İddiasına Yanıt: Uyduruyor

CHP Lideri Özgür Özel’in açıklamalarına yanıt veren Erdoğan, “O da yanımızda mıydı? Siz inanmıyorsunuz bu tür şeylere değil mi? Arkadaşlar, sağıra hakaret etmek istemem de sağır duymaz uydurur. Bu adam da durmadan böyle uydurup duruyor” dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu’na katılmak üzere gideceği ABD’ye hareket etmeden önce, Atatürk Havalimanı’nda açıklamalarda bulundu.. Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan bölümler şöyle:

Filistin’de soykırım sürerken Trump’ın oğlu ile yaptığı görüşmeyi ifşa edip “Boeing pazarlığı” iddiasını öne süren CHP lideri Özgür Özel’e yanıt veren Erdoğan, “Sağır duymaz uydurur. Bu adam da durmadan böyle uydurup duruyor” ifadelerini kullandı. “Bizler, uçak alımlarını falan Özgür Özel’e sorarak bugüne kadar yapmadık ve yapmayız. Biz Sayın Trump’la herhangi bir alışveriş, Türkiye-Amerika arasında yapacak olursak, bunu zaten oğluyla yapmamıza gerek yok, Trump’ın bizzat kendisiyle yaparız” dedi.

Erdoğan, 25 Eylül Perşembe günü Washington’a geçerek ABD Başkanı Donald Trump’la bir görüşme gerçekleştireceğini söyledi. Bu görüşmede ticaret, yatırım, savunma sanayisi başta olmak üzere ikili iş birliğini güçlendirecek konuları değerlendireceklerini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bölgesel meseleler elbette gündemimizin ilk sırasında yer alacak. İki dost ve müttefik olarak yakın istişare ve koordinasyonumuzun önemi her geçen gün daha iyi anlaşılıyor. Sayın Trump’ın küresel barış vizyonuna ve bu uğurda ortaya koyduğu çabalara desteğimizi daha önce ifade etmiştik. Adil bir barışın kaybedeninin olmayacağına inanıyoruz. Bölgemizde barışın korunması, istikrarın güçlendirilmesi, çatışma ve gerilimlerin durdurulmasında biz liderlere büyük sorumluluk düşüyor. Ziyaretimizin ve yapacağımız görüşmelerin ülkemiz, milletimiz, bölgemiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum.”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıklamalarının sorulması üzerine Erdoğan şunları söyledi: “O da yanımızda mıydı? Siz inanmıyorsunuz bu tür şeylere değil mi? Arkadaşlar, sağıra hakaret etmek istemem de sağır duymaz uydurur. Bu adam da durmadan böyle uydurup duruyor. Buna Partimizin Sözcüsü gereken cevabı en güzel şekliyle verdi. Ve bizler de ilk fırsatta çok daha geniş manada gereken cevabı vereceğiz. Bizler, uçak alımlarını filan Özgür Özel’e sorarak bugüne kadar yapmadık ve yapmayız. Zaten bu işlerden de anlamaz. Onun kıratı değil. Dolayısıyla biz Sayın Trump’la herhangi bir alışveriş, Türkiye-Amerika arasında yapacak olursak, bunu zaten oğluyla yapmamıza gerek yok. Trump’ın bizzat kendisiyle yaparız.

Özgür Özel ne demişti?

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamalarda, Filistin’de soykırım devam ederken Tayyip Erdoğan’ın Trump’ın oğlu Trump Jr. ile 13 Eylül Cumartesi günü Dolmabahçe’deki çalışma ofisinde gizli bir görüşme gerçekleştirdiğini söylemiş ve “pazarlık yapıldığını” öne sürmüştü

ABD’nin doğruladığı ziyaret için Özel, şunları kaydetmişti: “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde 14’e 1’le İsrail’e karşı Filistin’i destekleyen karar alındı, o kararı Trump veto etti. Bu Trump’ın oğluyla gitmiş İstanbul’da gizli görüşme yapmış. Görüşmede, Amerika’daki seyahati sırasında Trump’tan randevu istemiş. Trump‘ın oğlu demiş ki, ‘O günlerde olmaz, ayın 30’unda olsun. Git bir hafta sonra gel’… O da ‘Bir hafta sonra olmaz, 8-9 Ekim’de olsun’ demiş. Ama karşılığında bir şey istiyorlar.

Trump’ın oğluna diyor ki, ‘Bana bir randevu ayarlarsanız, Trump’la canlı yayında bütün dünyanın gözünün önünde Amerika’dan 300 tane Boeing uçağı almanın siparişinin sözünü veriyorum’… Bu şartla görüşme ayarlamaya çalışıyorlar. Filistin’i yalnız bırakan, kendi iktidarı için Trump’la anlaşan, Trump’ın icazeti ile 19 Mart darbesini yapan Tayyip Erdoğan’ı kınıyorum ve bir an önce bu görüşmeye açıklık getirmeye davet ediyorum.”

Paylaşın