“Şimşek, Emekliye Neden Zam Verilmediğini Açıkladı” İddiası

AK Parti MYK üyelerinin, emekliler için neden gerekli adımların atılamadığı sorulduğunda Bakan Şimşek’in, ‘Bunu yapmak için Türkiye’nin yurtdışından yüzde 50’den fazla faizle borçlanması gerekecekti. Böyle yaparsak gelecek nesilleri ipotek altına alacaktık. Buna izin veremezdik’ dediği iddia ediliyor.

Bakan Şimşek’in ayrıca, “Seçim sonuçlarında sadece ekonomi etkili değil. Örneğin memura çok iyi zam verdik ama karşılığı olmadı. Ankara örneği ortada. Memur şehri 1,5 milyon memur var ama Mansur Yavaş yüzde 60 oyla kazandı…” dediği öne sürüldü.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, AK Parti MYK’sinde emeklilere neden zam yapılmadığını anlattı. Gazete Pencere yazarlarından Nuray Babacan‘ın aktardığına göre Şimşek “Bunu yapmak için Türkiye’nin yurtdışından yüzde 50’den fazla faizle borçlanması gerekecekti” dedi.

Babacan’ın yazısının ilgili bölümü şöyle: “Edindiğimiz bilgiye göre, bu toplantılarda Şimşek maaş artışları ve emeklilerle ilgili neden düzenleme yapılmadığıyla ilgili soruların muhatabı oldu. Verdiği yanıtlar ilginç:

‘Seçim sonuçlarında sadece ekonomi etkili değil. Örneğin memura çok iyi zam verdik ama karşılığı olmadı. Ankara örneği ortada. Memur şehri 1,5 milyon memur var ama Mansur Yavaş yüzde 60 oyla kazandı…’

Saptaması haksız değil. AKP’nin ilçeler dahil tüm şehirdeki oy toplamı bir milyon 48…

Diğer bir saptaması ise emeklilere yönelik düzenlemeyle ilgili. Bakan Şimşek’in MYK üyeleri, emekliler için neden gerekli adımların atılamadığı sorulduğunda, ‘Bunu yapmak için Türkiye’nin yurtdışından yüzde 50’den fazla faizle borçlanması gerekecekti. Böyle yaparsak gelecek nesilleri ipotek altına alacaktık. Buna izin veremezdik’ dediği iddia ediliyor.

O nedenle artık Şimşek’in mazereti kalmadı. Özellikle kamu maliyesi açısından uygulayacağı politikalar konusunda önünde engel yok. Bakalım, bakanlıklar, bürokrasi en önemlisi de Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na bu tasarruf önlemlerini uygulatabilecek mi?”

Paylaşın

AK Parti Kulisleri: CHP’li 5 Başkana Yargı Takibi

31 Mart yerel seçimleri tamamlandı. Ancak AK Parti kulislerine göre seçim sonrası bazı CHP’li belediye başkanları haklarındaki davalar nedeniyle sorun yaşayabilir.

İsim verilmiyor ama CHP’den seçilen 4-5 belediye başkanı hakkında Yargıtay safhasına gelmiş davalar olduğu, söz konusu davalarda 1 yılın üstü cezaların onanması halinde bu kişilerin başkanlıklarının düşeceği kaydediliyor. Görünen o ki AK Partililer hukuki süreçleri yakından takip ediyor.

31 Mart yerel seçimleri tamamlanırken kesin olmayan sonuçlara göre Türkiye geneli belediye başkanlığında CHP 35, AK Parti 24, DEM Parti 10, MHP 8, Yeniden Refah Partisi 2, BBP 1, İYİ Parti 1 belediye başkanlığı kazandı. 973 ilçede yapılan seçimlerde de AK Parti 356 ilçeyi, CHP ise 337 ilçeyi kazandı. Birçok belediye başkanı itiraz süreçlerinin tamamlanmasının ardından mazbatalarını alarak görevlerine başladı.

Gazete Duvar’da yer alan habere göre; AK Parti kulislerine göre seçim sonrası da bazı CHP’li belediye başkanları haklarındaki davalar nedeniyle sorun yaşayabilir. İsim verilmiyor ama CHP’den seçilen 4-5 belediye başkanı hakkında Yargıtay safhasına gelmiş davalar olduğu, söz konusu davalarda 1 yılın üstü cezaların onanması halinde bu kişilerin başkanlıklarının düşeceği kaydediliyor. Görünen o ki AK Partililer hukuki süreçleri yakından takip ediyor.

Özgür Özel’ liderlik notu

Seçimlerin kazananı tartışılmaz bir şekilde CHP oldu. İstanbul, Ankara Büyükşehir Belediyelerini Meclis çoğunluğunu da elde ederek kazanan CHP, bu büyükşehirlere Bursa, Balıkesir, Manisa, Denizli’yi de ekledi. Adıyaman, Kırıkkale, Kastamonu gibi birçok kent de CHP’ye geçti. Bu büyük başarıdan sonra CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yapacağı ilk konuşma önemliydi.

Seçim sonuçlarının ortaya çıkmasının ardından parti genel merkezinde bir basın toplantısı düzenleyen Özel kapsayıcı bir konuşma yaptı. Özel’in konuşmasındaki, “Bu galibiyetin bir kaybedeni yoktur. Bizim başarımız kimsenin hezimeti olmayacaktır”, “Bu sonuçları bir galibiyet değil, seçmenin bize açtığı kredi olarak görüyoruz. Tüm seçmen gruplarından gelen Türkiye siyasetinin akışını esastan değiştiren bu desteğin partimize büyük bir sorumluluk yüklediğinin farkındayız”, “Bugün bize bakanlar kibri değil tevazuyu, böbürlenmeyi değil başarıyı bölüşebilmenin erdemini hissetmelidir” ifadeleri dikkat çekiciydi.

AK Partili yöneticiler de Özel’in konuşmasını çok dengeli ve olumlu bulurken, bir parti kurmayı, “Çok iyi bir konuşma yaptı. Özgür Özel liderlik yolunda ilerliyor” değerlendirmesinde bulundu.

Paylaşın

Erdoğan, Yerel Seçimler Sonrası ‘Yeni Yol Haritası’ Çizdi

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart Pazar günü yapılan yerel seçimlerde partisinin aldığı başarısız sonucun ardından “yeni yol haritası”nı çizdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnanan insanlarız, ‘Bunda da hayır var’ diyeceğiz. Artık ekonomiye odaklanacağız. Mağduriyetleri giderecek çalışmalarımız olacak” dedi.

Sabah’tan Zübeyde Yalçın’ın haberine göre, Erdoğan, partisinin yetkili kurulları ve kurmayları ile yaptığı toplantılarda 31 Mart seçimleriyle ilgili önemli tespitler yapıp AK Parti ve hükümetin önümüzdeki sürece ilişkin yol haritasını çizdi. Neler yapacaklarını tek tek anlattı.

“Sonuçlar elbette ki hepimizi üzdü” diyen Erdoğan, şöyle devam etti: Hayatta kaybetmek de var. Biz inanan insanlarız. ‘Bunda da bir hayır vardır’ diyeceğiz. Bundan sonraki süreçte kendimizi hesaba çekip eksiğimizi, fazlamızı tespit edeceğiz. Önümüzde, seçimlere kadar yeterli bir dönem var. Bu dönemi iyi değerlendirmemiz lazım. Bu süreci çok iyi yönetip, yine milletin gönlüne gireceğiz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimlerde katılımın az olması ve sandıktan çıkan oylara ilişkin detaylı bir analiz yapılması talimatı verirken, “Sandığa küsen vatandaşlarımızı iyi analiz edeceğiz. Neden böyle bir tavır sergilediğini iyi anlayacak ve gerekenleri yapacağız” dedi.

Türkiye’nin önünde seçimsiz 4 yıl olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Seçim analizi yaparken artık ekonomiye odaklanacağız. Bu konuda özellikle dar ve sabit gelirliler için mümkün olan adımları atacağız” mesajı verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan; emekliler ve dar gelirli vatandaşlara yönelik de “Mağduriyet oluştu. Bu mağduriyetleri giderecek çalışmalarımız olacak. Ekonomik program ve bütçe kapsamında gerekli adımlar zaman içinde atılacak” dedi.

Paylaşın

Erdoğan: 31 Mart Daha Büyük Zaferlerin Habercisi

Katıldığı bir iftar programında konuşan Erdoğan, “Çok partili demokrasimiz 31 Mart Pazar günü yapılan mahalli idareler seçimlerinden de başarıyla çıktık. Seçmenin iradesini rehin alma girişimleri bir kez daha sandıkta hüsrana uğradı” dedi ve ekledi:

“Bizler kadere ve takdire inanan insanlarız. Sandık sonuçlarının da davamız, hareketimiz, mücadelemiz açısından Allah’ın izniyle hayra tebdil olacağına yürekten inanıyoruz. Bu tarz neticeler insanlık tarihi boyunca kiminin pervasızlığını kiminin de sabrını, metanetini, dayanışmasını, birlikteliğini ve mücadele azmini artırmıştır. 31 Mart yeni bir dönüm noktası değil aynı zamanda daha büyük zaferlerin müjdecisi, muştusu ve habercisi olacaktır.”

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İbn Haldun Üniversitesi’nde düzenlenen TÜRGEV iftar programında konuştu. Erdoğan, konuşmasında şunları söyledi:

“Meyve veren ağaç taşlanır. Birileri eline gelen her fırsatı TÜRGEV gibi gençliğe hizmet çatılarını yıkmak için kullandı. Ne siz ne de biz bunların hiçbirine aldırmadık. Hukuk, meşruiyet, hakka ve halka hizmet yolundan ayrılmadık. Bizi yok etmeye gelenlerin bizde hayat bulacağı yüksek bir ruh haliyle mücadelemizi kararlılıkla devam ettirdik.

Sen doğru olursan, sen dürüst, samimi olursan eğri er ya da geç mutlaka bulur diyoruz. Ağızlarını her açtıklarında hak, hukuk, adalet kavramları üzerinden gönüllü kuruluşlarımıza dil uzatanların iki yüzlülüklerini çok iyi biliyoruz. Sürekli ahlak tüccarlığı yapan, işçinin emekçinin hakkından bahseden bu çevreler, önceki gün Beşiktaş’ta hayatını kaybeden 29 kişiyle ilgili çıkıp tek cümle kurmadılar.

Bu binaya inşaat ruhsatını veren, imar ruhsatını veren ve binanın en alt bodrum katlarını gazino haline getirmeye müsaade edenler kim? Şimdi tabii ki savcılarımızla bunu takip ediyoruz. Bunu kovalıyoruz, kovalamaya devam edeceğiz. Kimler bunlar? 29 vatandaşımızın ölümüne göz yumanlar kimler? Skandallar zinciri karşısında başlarını kuma gömmeyi tercih ettiler. Birileri hemen koşup gittiler. Kendi günahlarını nasıl örtüreriz, bunun peşinde koştular. Daha önce aynı vicdansızlığı evlatlarını bölücü alçakların pençesinden kurtarmak için çırpınan annelere bunlar göstermişlerdir. Yüreği kan ağlayan bu anneleri yalnız bırakmışlardı.

Biz yaklaşık yarım asırdır, vakfımız 28 yıldır çetin mücadelenin içerisindeyiz. Bu zorlu süreçte sizlere hizmet etmekten, sizleri en donanımlı şekilde hayata hazırlamaktan başka gayemiz olmadı. Hep daha fazla çalıştık, daha fazla koştuk. Ne yaptıysak siz gençlerimiz için yaptık.

Ülkemizi çok daha ileri götürebilmek için sizin enerjinize, yeteneklerinize, heyecanınıza ihtiyacımız var. Bunun için kendimizi başkalarına göre tanımlayacak, başkalarının bizi kendi kalıplarına hapsetmelerine izin vermeyeceğiz. İşimizi, görevimizi, sorumluluğumuzu ülkemize, milletimize ve umudunu bizlere bağlamış ailelere karşı vazifelerimizi en güzel şekilde yerine getirmeye çalışacağız.

Tefekkürü, tezekkürü hayatının her alanına uygulayan bir gençlik, Türkiye ile birlikte İslâm aleminin hatta tüm insanlığın umududur. Sizlerden kendi şahsi geleceğinizin yanında ülkenizin istikbali ile ilgili hayaller kurmanızı, hedefler belirlemenizi istiyorum. Kişiye değer katan üretmektir. Yaptıklarının üzerine koymak kendini aşmaktır. İnsan ürettikçe mutlu ve motive olur. Düşünüp, tefekkür edip, çalışıp, çabalayıp ortaya iş koyduğunda mutlu, huzurlu kendisiyle barışık olur.

İmkan size gelmez, siz imkanlara gideceksiniz. Proje, plan, tezlerinizle beraber mücadele azminiz de varsa hiçbir güç sizi yolunuzdan geri döndüremez. Azminizi, kararlılığınızı, inancınızı asla ama asla kaybetmeyin. Sizlerden yarını değil daha ötesini görerek çalışmanızı, kendinizi geliştirmenizi bekliyoruz. Bunları başardığınızda Allah’ın izniyle sizlerin önünüzde durabilecek hiçbir engel tanımıyoruz. Sizlerden beklentimiz dijital kültürde sadece takipçi değil içerik üreticisi olmanızdır.

Menderes’ten bu yana canımızla, kanımızla, emeklerimizle büyüterek bugünlere getirdiğimiz çok partili demokrasimiz 31 Mart Pazar günü yapılan mahalli idareler seçimlerinden de başarıyla çıktık. Seçmenin iradesini rehin alma girişimleri bir kez daha sandıkta hüsrana uğradı. Bizler kadere ve takdire inanan insanlarız.

“Milletimiz için nice ihanetleri püskürttük”

Sandık sonuçlarının da davamız, hareketimiz, mücadelemiz açısından Allah’ın izniyle hayra tebdil olacağına yürekten inanıyoruz. Bu tarz neticeler insanlık tarihi boyunca kiminin pervasızlığını kiminin de sabrını, metanetini, dayanışmasını, birlikteliğini ve mücadele azmini artırmıştır. 31 Mart yeni bir dönüm noktası değil aynı zamanda daha büyük zaferlerin müjdecisi, muştusu ve habercisi olacaktır.

Siyasette yarım asra yaklaşan mücadelemizin zafer sancağını burca dikecek ve ardından gönül huzuruyla nöbeti sizlere devredeceğiz. Bugüne kadar gençlerle yürümüş, gençlerin yoldaşlığından güç ve cesaret almış bir büyüğünüzüm. Mensubu ve hizmetkârı olmaktan şeref duyduğumuz milletimiz için nice ihanetleri püskürttük. Bizim karşılaştığımız sıkıntıları gençlerimiz yaşamasın diye emek verdik.

Gerektiğinde ölümü göze alarak vesayet odaklarına meydan okuduk. Bölgemize, insanımıza ve siz gençlerimize bedel ödettirmemeye çalıştık. İmkanlarımızı zorlayarak üzerimize düşeni yapmanın gayretindeyiz. Sizler de sorumluluklarınızı yerine getireceksiniz. Artık biz siz gençlerimizin zamanının misafiriyiz. Bizden önceki aksiyon, fikir ve gönül adamlarının namusumuza emanet ettiği, bizim de canımız pahasına sahip çıktığımızı davamızı inşallah yakında sizler omuzlayacaksınız.

Bu emaneti sizler taşıyacak, yükseltecek ve yücelteceksiniz. Sizlerin şu vakur duruşunuzu gördükçe verdiğiniz mücadelenin boşa gitmediğini görmenin bahtiyarlığını yaşıyorum. Rabbime hamdediyorum sizler gibi mücadele arkadaşlarını bahşettiği için. Allah’ın izniyle yarınlarımızın bugünden çok daha aydınlık olacağına inanıyorum. Her birinizi ayrı ayrı alkışlıyorum.”

Paylaşın

Yerel Seçimler: AK Parti, Dört Kademeli İnceleme Yapacak

31 Mart yerel seçimlerinden umduğunu bulamayan Erdoğan liderliğindeki Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) seçim sonuçlarını değerlendirmek için dört kademeli inceleme yapılacak.

Sputnik’ten Osman Nuri Cerit’in haberine göre; Seçimde hedeflenen oyların çok altında kalmasında adayın etkisi, teşkilatların etkisi, milletvekillerinin çalışma performansı ve genel stratejinin başarısı sorgulanacak.

AK Parti yaklaşık 10 ay önce yapılan seçimlerde birinci parti çıkmasına karşılık, aradan geçen süreçte neden oy kaybı yaşayarak ikinci parti konumuna düştüğünü inceleyecek. Seçimler sonrasında AK Parti’nin MYK toplantısından Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan kurmaylarına seçim sonuçlarının irdelenmesi talimatını vermişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan MYK toplantısında yaptığı konuşmada “Nerede bir eksik, hata, kasıt veya ihanet varsa, üzerine gitmek boynumuzun borcudur. Diğer türlü, Allah korusun, daha büyük felaketlerin, daha sarsıcı kayıpların yaşanmasına mani olamayız” ifadelerini kullanmıştı. Bu kapsamda AK Parti seçim başarısızlığının nedenlerini dört kademeli bir şekilde inceleyecek.

Örgütler ne kadar başarılı?

İncelemenin ilk aşamasında seçim sürecinde örgütlerin çalışma performansı ele alınacak. Parti örgütleri ne kadar çalıştı. Hangi etkinlikleri düzenledi. Kaç vatandaş ziyareti yaptı. Ne kadar toplantı ve miting düzenlendi. Bunlara katılım oranları ne oldu. Kaç evin kapış çalındı. Bu süreçte ne kadar yeni üye yapıldı. Teşkilatta ana kademi ile gençlik ve kadın kollarının çalışmasında uyum oranı neydi? Gibi kriterle üzerinden teşkilatların başarı oranları değerlendirilecek. Başarısız bulunan teşkilat yöneticilerinin değiştirilmesi mümkün olabilecek.

Adayların performansı nasıl?

AK Parti’nin seçim analizinde bakacağı bir başka başlık ise belediye başkan adaylarının performansı olacak. Başkan adaylarının söylemleri, seçim boyunca yürüttükleri kampanya, genel söylem ile uyumlulukları, kampanya çerçevesinde vatandaşı rahatsız eden yöntemler kullanıp kullanmadıkları, vatandaşlar ile diyalogları gibi başlıklar değerlendirilecek.

Milletvekilleri ne kadar çalıştı?

AK Parti’nin milletvekillerinin performansları da seçim sonuçları kapsamında değerlendirilecek. Milletvekillerinin kendi seçim bölgesinde yaptığı çalışmalar, teşkilat ile uyumları, belediye başkan adayına destek olup olmadıkları incelenecek. Yine milletvekillerinin kendi oyları ile belediye başkan adaylarının aldığı oy oranındaki artışta hesaplanarak, bu azalmanın sebepleri sorgulanacak.

Strateji değerlendirilecek

AK Parti seçim öncesinde genel merkezde bir strateji heyeti oluşturmuştu. Seçim kampanyası, seçimde kullanılacak slogan ve müzikler, söylemler bu ekip tarafından belirlenmişti. Strateji heyetinin hataları da yine incelenecek başlıklar arasında yer alacak. Strateji heyetinin başarı oranı rapor haline getirilecek. Bu dört başlıkta hazırlanacak raporlar AK Parti MYK ve MKYK’sında ele alınacak.

Paylaşın

MGK Bildirisinde ‘Gazze’ Vurgusu

MGK toplantısı sonrası yayınlanan bildiride, “Gazze’deki katliamı sürdüren İsrail’in uluslararası hukuku yok sayan saldırı ve insanlık dışı uygulamalarına engel olunmamasının, uluslararası sistemin hâlihazırdaki yıpranmışlığını artıracağı ve meşruiyetinin daha fazla sorgulanmasına yol açacağı ifade edilmiştir” ifadelerine yer verildi.

Haber Merkezi / Bildirinin devamında, “Dünyanın gözleri önünde gerçekleşen katliamların neticeleri ile yalnızca faillerin değil iş birlikçilerin de yüzleşmek zorunda kalacağı vurgulanmış; uluslararası topluma, Gazze halkına ve yardım kuruluşlarına yönelik saldırıların bir an evvel sona erdirilmesi ve bölgeye kapsamlı insani yardım ulaştırılması ile kalıcı barış için gösterdiğimiz çabalara destek vermesi çağrısında bulunulmuştur” denildi.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen toplantı, 2,5 saat sürdü. Toplantı sonrası yayınlanan bildiride şu ifadelere yer verildi:

“PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ VE DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere millî birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla gerçekleştirilen operasyonlar hakkında Kurula bilgi sunulmuştur.

Komşumuz Irak ile oluşturulan stratejik iş birliği zemininin her geçen gün güçlenmesinden duyulan memnuniyet ifade edilmiş; müreffeh bir bölge ve gelecek inşa etmek maksadıyla güvenlik, ekonomi, enerji ve ulaştırma alanları başta olmak üzere müşterek ve çok boyutlu gayretlerin uzun vadeli bir anlayışla sürdürülmesinin önemi vurgulanmıştır.

Bölgemizin geleceğinde terör örgütlerine ve onların destekçilerine hiçbir surette yer verilmeyeceğinin altı çizilmiş; terör örgütlerini cesaretlendiren tüm aktörlerin aklıselimle hareket ederek terörle irtibatlarını kalıcı şekilde ve gecikmeksizin kesmesinin önemine işaret edilmiştir.

PKK/KCK-PYD/YPG terör örgütünün Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımızı ve temsilciliklerimizi hedef alan saldırılarının yakından takip edildiği belirtilmiş; bölücü terör örgütünün gerçek yüzünü gözler önüne seren menfur saldırıların engellenmesi ve sorumluların cezalandırılması hususunda mesuliyeti bulunan devletlere, terör örgütlerine müsamaha göstermelerinin er ya da geç kamu düzenlerinin bozulması ve nihayetinde kendilerinin de terörün hedefi hâline gelmeleri ile neticeleneceği gerçeği bir kez daha hatırlatılmıştır.

Uluslararası Adalet Divanı ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına rağmen Gazze’deki katliamı sürdüren İsrail’in uluslararası hukuku yok sayan saldırı ve insanlık dışı uygulamalarına engel olunmamasının, uluslararası sistemin hâlihazırdaki yıpranmışlığını artıracağı ve meşruiyetinin daha fazla sorgulanmasına yol açacağı ifade edilmiştir.

Dünyanın gözleri önünde gerçekleşen katliamların neticeleri ile yalnızca faillerin değil iş birlikçilerin de yüzleşmek zorunda kalacağı vurgulanmış; uluslararası topluma, Gazze halkına ve yardım kuruluşlarına yönelik saldırıların bir an evvel sona erdirilmesi ve bölgeye kapsamlı insani yardım ulaştırılması ile kalıcı barış için gösterdiğimiz çabalara destek vermesi çağrısında bulunulmuştur.

31 Mart 2024 mahallî idareler genel seçimlerinin, vatandaşlarımızın feraseti ve tüm kurumlarımızın gayretli çalışmalarıyla huzur ve güven ortamı içerisinde güçlü demokrasi geleneğimize yaraşır şekilde gerçekleştirilmesinden memnuniyet duyulduğu vurgulanmıştır.”

Paylaşın

Erdoğan: Milletin İradesine Hiçbir Şekilde Hürmetsizlik Etmeyiz

Katıldığı bir etkinlikte gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Erdoğan, “Geçmişte olduğu gibi Türkiye’nin siyasetini, ekonomisini, diplomasisini terör örgütleri vasıtasıyla dizayn etmeye çalışanlar inşallah emellerine ulaşamayacaktır. Can çekişen terör örgütlerini yeniden palazlandırma niyetlerini görüyoruz” dedi ve ekledi:

” Birileri yine sokaklarımızı terörize etmeye kalkıştı. Emniyet güçlerimiz gerekli müdahalelerde bulunarak olayların büyümesini engellemişlerdir. Her kim şiddeti, kaosu, eşkıyalığı, vandallığı hak arama yolu olarak görürse yine karşısında devletimizin çelikten yumruğunu bulacaktır. Dünyanın hiçbir medeni devleti böyle bir şeye göz yummaz. Türkiye Cumhuriyeti de bir çadır devleti değildir, olmayacaktır.”

Erdoğan, açıklamasının devamında, “Milletin iradesine ve takdirine hiçbir şekilde hürmetsizlik etmeyiz ama Kandil’deki terör baronlarının da baskıyla vatandaşlarımıza musallat olmalarına, şehirlerimizin huzuruna ve barışına kast etmelerine, artık geçmişte kalan acıları insanımıza tekrar yaşatmalarına kesinlikle izin vermeyiz veremeyiz. Bu tarz teşebbüsler karşısında hukuk devletinin gereği neyse demokrasimiz neyi gerektiriyorsa onu yapmaktan çekinmeyeceğiz. Tüm siyasi aktörlerden hukukun üstünlüğüne saygı göstermeyi bekliyoruz. Terörle mücadeleyi demokratikleşmeden, demokratikleşmeyi de ekonomiden bağımsız görmüyoruz” ifadelerini kullandı.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu’nda Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik mensupları ile bir araya geldiği iftar programında konuştu. Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

“Dün Beşiktaş’ta bir yangın faciasını yaşadık. Bu faciada rızkının peşinde koşan 29 kardeşimiz hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden insanlara rahmet, yaralılara acil şifalar temenni ediyorum. Faciayla ilgili adli tahkikat hemen başlatılmış ve 9 kişi gözaltına alınmıştır. Belediye dahil kimin sorumluluğu, ihmali ve kusuru varsa hepsinin üzerine kararlılıkla gidilecektir. Birkaç münferit hadise dışında Allah’a şükürler olsun demokrasimize gölge düşürecek hiçbir olay vuku bulmadı. Bazı illerimizde bölücü örgüt mensuplarının provokasyonlarını siz emniyet güçlerimizle boşa çıkardık.

Buradan sizlerin şahsında seçimlerin suhuletle gerçekleştirilmesi için fedakârca çalışan tüm güvenlik güçlerimizi cani gönülden tebrik ediyorum. Bu seçimler milli iradenin gücünün yanısıra her seçim gündeminde gündeme getirilen kimi ithamların asılsız olduğunu ortaya koymuştur. Ülkemiz, milletimiz ve gelecek kuşaklar adına değerli kazanım olarak gördüğümü ifade etmek istiyorum. Türkiye hangi kökene, meşrebe, partiye mensup olursa olsun 85 milyonun tamamının ortak yuvasıdır, ortak vatanıdır. Çok partili demokrasimiz ise uğruna ağır bedeller ödeyerek 75 yılda canımızla terimizle inşa ettiğimiz muazzam ve muhkem bir binadır.

Bu ortak değerlerimize ne kadar samimiyetle sahip çıkar, güçlendirirsek istikbalimiz için o derecede iyi olacaktır. Burada şu hakikati de vurgulamak durumundayım, Türkiye’nin ve demokrasimizin yüksek seviyelerde sizin harcınızın, emeğinizin, mücadelenizin çok büyük katkıları var. Siyaset üstü görmemiz gereken bir diğer konuda terör belasıdır. PKK’sından FETÖ’süne, DEAŞ’ından DHKP/C’sine hiçbir ayrım yapmadan tüm terör örgütleri milletimizin düşmanıdır. Siyaset üstü görmemiz gereken bir diğer konuda terör belasıdır.

PKK’sından FETÖ’süne, DEAŞ’ından DHKP/C’sine hiçbir ayrım yapmadan tüm terör örgütleri milletimizin düşmanıdır. Türkiye’nin ve terörün geleceğinde teröre yer olmadığını dost düşmana göstermekle kararlıyız. Geçmişte olduğu gibi Türkiye’nin siyasetini, ekonomisini, diplomasisini terör örgütleri vasıtasıyla dizayn etmeye çalışanlar inşallah emellerine ulaşamayacaktır. Can çekişen terör örgütlerini yeniden palazlandırma niyetlerini görüyoruz. Özellikle dün akşamdan itibaren bazı illerimizde sokaklarımı karıştırma, milletimizin malına, mülküne saldırma hadiseleri yaşandı.

“Terörle mücadeleyi demokratikleşmeden, demokratikleşmeyi de ekonomiden bağımsız görmüyoruz”

Birileri yine sokaklarımızı terörize etmeye kalkıştı. Emniyet güçlerimiz gerekli müdahalelerde bulunarak olayların büyümesini engellemişlerdir. Her kim şiddeti, kaosu, eşkıyalığı, vandallığı hak arama yolu olarak görürse yine karşısında devletimizin çelikten yumruğunu bulacaktır. Dünyanın hiçbir medeni devleti böyle bir şeye göz yummaz. Türkiye Cumhuriyeti de bir çadır devleti değildir, olmayacaktır.

Milletin iradesine ve takdirine hiçbir şekilde hürmetsizlik etmeyiz ama Kandil’deki terör baronlarının da baskıyla vatandaşlarımıza musallat olmalarına, şehirlerimizin huzuruna ve barışına kast etmelerine, artık geçmişte kalan acıları insanımıza tekrar yaşatmalarına kesinlikle izin vermeyiz veremeyiz. Bu tarz teşebbüsler karşısında hukuk devletinin gereği neyse demokrasimiz neyi gerektiriyorsa onu yapmaktan çekinmeyeceğiz. Tüm siyasi aktörlerden hukukun üstünlüğüne saygı göstermeyi bekliyoruz. Terörle mücadeleyi demokratikleşmeden, demokratikleşmeyi de ekonomiden bağımsız görmüyoruz.

Bugüne kadar hep özgürlük, güvenlik dengesini korumaya gayret ettik. Birini ötekine tercih etmeden dengeli şekilde bugünlere geldik. Son 21 yılda olduğu gibi gelecekte de hak ve özgürlükler alanında idame ettireceğiz. İstihdamı ve ihracatı artırıyoruz. Yılın ikinci yarısından itibaren enflasyonun düşüşe geçtiğine inşallah hep birlikte şahit olacağız. Bugün TÜİK tarafından açılan verilen aylık enflasyonun Mart ayında gerilediğini gösteriyor. Enflasyonun düşmesi ücret artışlarını önleyerek kalıcı refah artışlarını sağlayacaktır. Aynı şekilde düzensiz göç ve suç örgütleriyle mücadelede de etkin kararlı ve kapsamlı adımlar atmayı sürdüreceğiz.

Dağdaki eşkıyaya nasıl müsaade etmiyorsak kendini devletten, hukuktan üstün gören şehir eşkiyalarına da nefes aldırmayacağız. İstikbalimizin güvencesi olan gençlerimizi hedef alan zehir tacirlerinin tepesine binmekten geri durmayacağız. Bugüne kadar nasıl dayanışma içinde hareket ettiysek bundan sonra birlikte yol yürümeye devam edeceğiz. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin. Türkiye’ye yaptığınız ve yapacağınız hizmetlerden dolayı her birinize şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Kahraman şehitlerimizi tekrar rahmetle anıyorum. Allah yâr ve yardımcınız olsun diyorum. Şimdiden Kadir gecenizi ve bayramınızı tebrik ediyorum.”

Paylaşın

Van’da Mazbata DEM Parti Adayı Abdullah Zeydan’a Verildi

Van’da mazbata Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Adayı Abdullah Zeydan’a verildi. Gelişmeyi DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, sosyal medya hesabından duyurdu.

Haber Merkezi / Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti), Van İl Seçim Kurulunun, Abdullah Zeydan’ın Van Büyükşehir Belediye Başkanı “seçilmemiş sayılması” ve mazbatanın ikinci sıradaki adaya verilmesi kararına yaptığı itirazı oy çokluğu ile kabul etti.

Karar doğrultusunda, Van’da yüzde 55 oy ile seçilen Abdullah Zeydan’a mazbatası verilecek.

Karara ilişkin YSK önünde açıklama yapan, DEM Parti YSK Temsilcisi Mehmet Rüştü Tiryaki de YSK’nin oy çokluğuyla itirazlarını kabul ettiğini belirterek, “Yüksek Seçim Kurulu’nun kararları bildiğiniz gibi kesin. Herhangi bir itiraz olanağı yok. Anayasa Mahkemesi denetimine de tabii değil. Dolayısıyla başvurulacak başka bir makam olmadığı için mazbata Abdullah Zeydan’a verilecek.” diye konuştu.

Öte yandan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan da gelişmeyi sosyal medya hesabından duyurdu. Bakırhan, “Olması gereken oldu ve Van halkının iradesi hayat buldu. Hayırlı olsun” dedi.

Neler yaşandı?

Pazar günü yapılan yerel seçimlere resmi olmayan sonuçlara göre Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı yüzde 55,48 oyla DEM Parti adayı Abdullah Zeydan kazanmıştı. AK Parti adayı Abdulahat Arvas oyların yüzde 27,15’ini, Yeniden Refah Partisi adayı Abdullah Sadıksoy da yüzde 5,37’sini almıştı. Van’ın tüm ilçelerinde de, yerel seçimleri DEM Parti kazanmıştı.

DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Adalet Bakanlığı’nın başvurusu üzerine, Pazar günü yapılan yerel seçimlerde Van Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Abdullah Zeydan’ın memnu (yasaklı) haklarının geri alındığını açıklamıştı. Memnu haklarının elinden alınması, Zeydan’ın seçilme hakkını yitirmesi, itiraz başvurularından sonuç çıkmazsa mazbatasının verilmemesi anlamına geliyor.

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, halkın ortaya koyduğu iradeye saygı duyulması gerektiğini söyledi. Doğan, “Bu hukukun gereğidir, bu bir lütuf değildir. Alınan bu yanlış karardan derhal geri dönülsün” dedi.

Parti MYK’sından yapılan yazılı açıklamada da, partinin Van’da büyükşehir dahil, 14 belediyenin tümünü kazandığı anımsatıldı. Açıklamada, “Van halkı iradesini net ve en güçlü şekilde sandığa yansıtmıştır. Bu güçlü irade, aynı zamanda kayyım rejimine verilen bir cevaptır” denildi.

Ayrıca Adalet Bakanlığı’nın itirazı üzerine, Abdullah Zeydan’ın memnu hakkının iadesi kararının hiçe sayıldığı vurgulandı: “Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanımız Abdullah Zeydan, tüm hukuki prosedürlerini tamamlayarak Yüksek Seçim Kurulu’na başvurmuş, adaylığı yapılan incelemeler sonucu YSK tarafından kabul edilmiştir. Zeydan, Van’da halkın büyük çoğunluğunun desteğini alarak seçilmiştir.

Ancak 29 Mart 2024 Cuma günü mesai bitimine 5 dakika, seçime 2 gün kala Adalet Bakanlığı idari bir karar ve yazıyla, 2022 yılında memnu haklarını alan ve tüm yasal denetimlerden geçen Zeydan’ın memnu haklarına itiraz etmiştir. Yetkili savcılık, talimat niteliğindeki bu idari itiraz yazısı üzerine kesinleşmiş memnu hak kararını veren mahkemeye yeniden başvurmuştur.

Mahkeme aynı gün kesinleşmiş memnu hak kararını geri almış ve memnu hak talebini reddetmiştir. Karar henüz kesinleşmeden, yani itiraz ve temyiz hakkı kullanılmadan hemen YSK’ye bildirimde bulunmuştur.”

Paylaşın

Erdoğan’dan ’31 Mart’ Yorumu: Kimse Sorumluluktan Kaçamaz

Seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, kendisi dahil AK Parti yönetiminde yer alan kimsenin 31 Mart seçim sonuçlarının sorumluluğundan kaçamayacağını söyledi.

“Ortada sadece bir oy kaybı değil, kan ve ruh kaybı var” diyen Erdoğan, “Ya hatalarımızı görerek kendimizi toparlarız ya da güneşi gören buz misali erimeye devam ederiz” dedi.

31 Mart yerel seçiminde iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) yarışı ikinci sırada tamamladı ve yaklaşık 22 yıllık iktidarında ilk kez seçim yenilgisi aldı.

AK Parti Merkez Yürütme Kurulu, 31 Mart yerel seçimlerinin ardından ilk kez AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında toplandı.

Gazete Duvar’da AK Parti kaynaklarına dayandırılarak yer alan habere göre; oy oranlarının düştüğüne dikkat çeken Erdoğan, bunun temel sebebinin 10 ay önce AK Parti’ye oy veren seçmenlerin bu sefer sandığa gitmemesi olduğunu savundu.

“Ortada sadece bir oy kaybı değil, kan ve ruh kaybı var” diyen Erdoğan, “Ya hatalarımızı görerek kendimizi toparlarız ya da güneşi gören buz misali erimeye devam ederiz” diye konuştu.

Toplantıda Erdoğan’ın, mevcut durumda hem genel merkez, hem teşkilat, hem de adayların payı bulunduğunu söylediği, aday belirleme sürecinden seçimin sonuçlanmasına kadar yaşananların uzun uzun değerlendirileceğini vurguladığı öğrenildi.

Erdoğan toplantıda “Acizler ve gafillerin yaptığı gibi bu tablonun suçu millete atılamaz. AK Parti’nin hatayı millette aramak gibi bir geleneği asla olmadı ve olmayacak” ifadelerini kullandı.

“Nerede ihanet varsa…”

Kaynaklara göre Erdoğan, “kendisi dahil AK Parti yönetiminde yer alan kimsenin 31 Mart seçim sonuçlarının sorumluluğundan kaçamayacağını, oy kayıplarının tek bir soruna ve tek bir başlığa indirilemeyeceğini, bunun kolaycılık olacağını ve nerede eksik, hata, kasıt ya da ihanet varsa üzerine gitmenin boyunlarının borcu olduğunu” belirtti.

Toplantıda Erdoğan’ın “22 yıllık zorlu mücadelenin heder edilmesine izin verilemeyeceğini” söylediği de belirtildi.

Toplantıda ayrıca, Cumhur İttifakı partilerinin rekabet ettiği ve bu nedenle CHP’nin kazandığı Amasya, Kütahya, Kırıkkale gibi illerin durumunun da ayrıca değerlendirileceği kaydedildi.

AK Parti oyları yüzde 44,33’ten yüzde 35,48’e düştü

31 Mart yerel seçiminde iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) yarışı ikinci sırada tamamladı ve yaklaşık 22 yıllık iktidarında ilk kez seçim yenilgisi aldı. Türkiye genelinde CHP yüzde 37.8, AK Parti yüzde 35.5, Yeniden Refah Partisi yüzde 6.2, DEM Parti yüzde 5.7, MHP yüzde 5, İYİ Parti ise yüzde 3.8 oy aldı.

CHP bu sonuçla, 1989’da Sosyal Demokrat Halkçı Parti’nin (SHP) yerel seçimlerde kazandığı başarıyı da oy oranıyla aşmış oldu. İstanbul, Ankara ve İzmir büyükşehir belediyelerini elinde tutmayı başaran CHP, AK Parti’nin elinden 3 büyükşehir ve 7 il merkez belediyesini daha aldı.

MHP, Yeniden Refah Partisi (YRP) ile DEM Parti de AK Parti’den 2’şer il alırken AK Parti’den İYİ Parti ile Büyük Birlik Partisi’ne de birer il geçti. 2019 yerel seçiminde Türkiye genelinde oyların yüzde 44,33’ünü alan AK Parti’nin 2024 mahalli idareler seçimindeki toplam oy oranı 35,48’e düştü.

Paylaşın

DEM Parti’den Abdullah Zeydan Kararının İptali İçin YSK’ya Başvuru

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Van Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Abdullah Zeydan’ın mazbatasının Adalet ve Kalkınma Partili (AK Parti) Abdulahat Arvas’a verilmesi kararının iptal edilmesi için Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvurdu.

Haber Merkezi / Yüksek Seçim Kurulu’na yapılan başvuruda, Zeydan’ın memnu haklarının iadesi kararının 4 Nisan 2023’te verildiği belirtildi. Başvuruda şu ifadelere yer verildi:  “Memnu hakların iadesine ilişkin kararı Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğüne gönderen de mahkemenin kendisidir. Bu konuda da müvekkilin bir kusurundan bahsedilemez.

Memnu hakların iadesi kararını kontrolünü yaptıktan sonra Adli Sicil Kaydına işleyen ise Adalet Bakanlığı personelleri olup bu hususta da müvekkilin bir dahli bulunmamaktadır. Keza bu Adli sicil kaydını yaklaşık 1 yıl boyunca bu şekilde muhafaza eden de yine Adalet Bakanlığıdır. Müvekkile, Van İl Seçim Kuruluna sunulmak üzere, sabıkası olmadığını gösteren Adli Sicil Kaydı Belgesini veren de Adalet Bakanlığıdır.”

Neler yaşandı?

Pazar günü yapılan yerel seçimlere resmi olmayan sonuçlara göre Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı yüzde 55,48 oyla DEM Parti adayı Abdullah Zeydan kazanmıştı. AK Parti adayı Abdulahat Arvas oyların yüzde 27,15’ini, Yeniden Refah Partisi adayı Abdullah Sadıksoy da yüzde 5,37’sini almıştı. Van’ın tüm ilçelerinde de, yerel seçimleri DEM Parti kazanmıştı.

DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Adalet Bakanlığı’nın başvurusu üzerine, Pazar günü yapılan yerel seçimlerde Van Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Abdullah Zeydan’ın memnu (yasaklı) haklarının geri alındığını açıklamıştı. Memnu haklarının elinden alınması, Zeydan’ın seçilme hakkını yitirmesi, itiraz başvurularından sonuç çıkmazsa mazbatasının verilmemesi anlamına geliyor.

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, halkın ortaya koyduğu iradeye saygı duyulması gerektiğini söyledi. Doğan, “Bu hukukun gereğidir, bu bir lütuf değildir. Alınan bu yanlış karardan derhal geri dönülsün” dedi.

Parti MYK’sından yapılan yazılı açıklamada da, partinin Van’da büyükşehir dahil, 14 belediyenin tümünü kazandığı anımsatıldı. Açıklamada, “Van halkı iradesini net ve en güçlü şekilde sandığa yansıtmıştır. Bu güçlü irade, aynı zamanda kayyım rejimine verilen bir cevaptır” denildi.

Ayrıca Adalet Bakanlığı’nın itirazı üzerine, Abdullah Zeydan’ın memnu hakkının iadesi kararının hiçe sayıldığı vurgulandı: “Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanımız Abdullah Zeydan, tüm hukuki prosedürlerini tamamlayarak Yüksek Seçim Kurulu’na başvurmuş, adaylığı yapılan incelemeler sonucu YSK tarafından kabul edilmiştir. Zeydan, Van’da halkın büyük çoğunluğunun desteğini alarak seçilmiştir.

Ancak 29 Mart 2024 Cuma günü mesai bitimine 5 dakika, seçime 2 gün kala Adalet Bakanlığı idari bir karar ve yazıyla, 2022 yılında memnu haklarını alan ve tüm yasal denetimlerden geçen Zeydan’ın memnu haklarına itiraz etmiştir. Yetkili savcılık, talimat niteliğindeki bu idari itiraz yazısı üzerine kesinleşmiş memnu hak kararını veren mahkemeye yeniden başvurmuştur.

Mahkeme aynı gün kesinleşmiş memnu hak kararını geri almış ve memnu hak talebini reddetmiştir. Karar henüz kesinleşmeden, yani itiraz ve temyiz hakkı kullanılmadan hemen YSK’ye bildirimde bulunmuştur.”

Mahkemenin kararında temyiz beklenmedi

Zeydan 2021’de terör propagandası suçundan hüküm giydiği için seçilme hakkını kaybetmiş, ancak mahkeme 4 Nisan 2023 tarihinde bu suçtan kaynaklı memnu (yasaklanmış) haklarının geri verilmesine hükmetmişti. Mahkeme kararına yasal süre içinde itiraz gelmemiş ve Zeydan’ın adaylığı Yüksek Seçim Kurulunca da kabul edilmişti.

Adalet Bakanlığı’nın seçimlerden üç gün önce yaptığı itiraz üzerine mahkeme aynı gün, 29 Mart’ta Zeydan’a haklarının geri verilmesi yönünde kendi verdiği kararı geri almıştı. Bunun üzerine mazbata, seçimde ikinci gelen AKP’nin adayı Abdulahat Arvas’a verildi. Mahkemenin tutumunu eleştirenler, karara Yargıtay’da temyiz yolu açık olmasına rağmen bu sürecin beklenmemesini eleştiriyor.

Zeydan’ın seçilme hakkının elinden alınmasına karşı Van’ın yanı sıra Diyarbakır ve Şırnak gibi çeşitli illerde protesto gösterileri düzenlendi. Yer yer polisin müdahale ettiği gösterilerde gözaltına alınanlar oldu.

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu’ndan tepki

Van’da yaşananlara Cumhuriyet Halk Partisi de tepki gösterdi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “İkinci olana mazbata verme rezaleti Van halkının iradesine pusu kurmaktır. Van halkının iradesine saygılı olmak hepimizin boynunun borcudur” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, yaptığı balkon konuşmasında sonuçlara saygılı davranacağı şeklindeki sözünü hatırlatan Özel, “Orada öyle konuşup da sonra rakibinin üç katı kadar oy alan bir büyükşehir belediye başkanı varken ona tuzak kurup ikinci olana mazbatayı verme rezaletine kalkışırlarsa söylediği bütün sözler hükümsüz hale gelmiş olur” dedi.

CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu da hükümeti ve yargıyı halkın iradesine saygı duymaya çağırdı. İmamoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Hukukçuların bütünüyle hukuk dışı buldukları bir karar gerekçe gösterilerek Van Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen DEM Parti adayına mazbatasının verilmemesi Van halkının iradesini tanımamaktır.

Bu kabul edilemez. Seçimlerin siyasi maksatlı yargı kararlarıyla gölgelenmesine karşı hep birlikte tepki göstermek ve demokrasiden yana tavır almak zorundayız. Milli iradenin üstünlüğü Cumhuriyetimizin temel değerlerinden biridir. Hükümeti ve mahkeme heyetlerini, son yıllardaki tavırları artık terkedip, asıl ve en büyük irade olan halk iradesine saygı duymaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.

Van’da gösteri ve toplantılar yasaklandı

Van’da valilik her türlü toplantıyı ve gösterilere katılması muhtemel kişilerin kente girişini 15 gün yasakladı. Valilik, şu açıklamayı yaptı:

“Van ili coğrafi sınırları içerisinde 03/04/2024 tarihinden geçerli 17/04/2024 tarihi de dâhil olmak üzere (15) gün süre ile; Valilik ve Kaymakamlık makamlarınca uygun görülenler hariç olmak üzere, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu hükümlerine göre düzenlenecek gösteri yürüyüşü, açık hava toplantıları ve kapalı yer toplantılarının 2911 Sayılı Kanunun ilgili hükümlerine istinaden yasaklanması, yine Valilik ve Kaymakamlık makamlarınca uygun görülenler hariç olmak üzere, basın açıklaması, oturma eylemi ve anket yapılması, çadır ve stant kurulması/açılması, imza kampanyası düzenlenmesi, bildiri, broşür ve el ilanı dağıtılması ve her türlü protesto eylemi şeklindeki faaliyetlerin de 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 11. Maddesinin (a) ve (c) fıkra hükümleri gereğince belirtilen tarihler arasında yasaklanması,

yine yukarıda belirtilen tarihler arasında, ilçelerimizden veya çevre illerden bireysel veya toplu olarak veya ilimiz güzergâhını kullanarak, başta yukarıda belirtilen paylaşımlarda bahsedilen konu ve benzer konulara ilişkin her türlü kanuna aykırı eylem/etkinliklere katılım sağlanmasının önlenmesi amacıyla, kanuna aykırı eylem/etkinliklere katılması muhtemel şahıs/şahıslar/grup/grupların 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 11. Maddesinin (c) fıkra hükümleri gereğince, ilimiz ve ilçelerimize girişlerine, buralardan bireysel veya toplu olarak çıkışlarına izin verilmemesi hususunda Valilik makamınca karar alınmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

Paylaşın