“AKP’de Erdoğan’ın Yeniden Aday Olabilmesinin Hesapları Yapılıyor” İddiası

Adalet ve Kalkınma Partisi’nde (AK Parti) Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı aday olabilmesinin hesaplarının yapıldığı öne sürüldü. Parti içerisinde tartışılan formüle göre AK Parti’nin erken seçim için TBMM’ye teklif verilmesinin konuşulduğu ifade edildi.

Gazete Pencere yazarlarından Nuray Babacan, Erdoğan’ın tekrar cumhurbaşkanı aday olabilmesi için 2028’te yapılması gereken seçimlerden bir yıl önce TBMM’nin (Türkiye Büyük Millet Meclisi) seçimlerin yenilenmesi kararı alabilmesi adına teklif verileceğini iddia etti.

“AKP’liler parmak hesabıyla Erdoğan’ın yeniden seçilmesine kapı açacak erken seçim kararında, ‘kim destekler, kim desteklemez?’ sohbetleri yapıyor” ifadelerini kullanan Babacan, yazısının ilgili bölümünde şunları kaydetti:

“Gelelim AKP’lilerin, Erdoğan’ın yeniden seçilmesine olanak sağlama hesaplarına ve yeni Anayasa için yapılan planlara… Erdoğan’ın yeniden adaylığının yolunun açılması için partide tartışılan formüle göre, 2028 Mayıs ayında yapılması gereken seçimlerden bir yıl önce TBMM’nin seçimlerin yenilenmesi kararı alınması için teklif verilecek.

Anayasa’ya göre TBMM’nin seçim kararı alabilmesi için 360 milletvekilinin desteği gerektiğinden ‘kimlerden destek alınabilir’ sohbetleri yapılıyor. Cumhur İttifakı’nın sandalye sayısı bu kararın alınmasına yetmiyor. Ancak, parti kurmayları, ‘Seçimlerin yenilenmesi gündeme gelirse muhalefetin de destek vereceğini düşünüyoruz. Seçimden kaçamazlar’ yorumunu yapıyorlar.

“Muhalefet, bugünden bu topa girmiyor”

Partililer, seçimlerin yenilenmesi kararının alınması için TBMM’ye MHP ile birlikte ortak bir teklif sunabileceklerini dile getiriyorlar. Muhalefet, bugünden bu topa girmiyor. Mevcut duruma göre, AKP ve MHP’nin toplam sandalye sayısı 313. İYİ Parti’nin destek vermesi durumunda bu sayı 351’e ulaşıyor.

HÜDA-PAR’ın 4, YRP’nin 4 sandalyesi bulunuyor. Bu partilerin de ortak hareket etmesi durumunda sayı 359 oluyor. Bazı bağımsız milletvekillerinin de desteği ile TBMM’nin erken seçim kararı almasının önü kıl payı açılabilir. Yapılan hesaplar şimdilik böyle…

Ara sıra gündeme bir girip, bir çıkan diğer konu ise yeni Anayasa. İktidarın ihtiyacına göre gündemin aralarına serpiştiriliyor. Bu konuda TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başrol olmak istiyor. Genel olarak inisiyatif almaktan kaçan Kurtulmuş, tüm partilere ve STK’lara yeni anayasa konusunda çağrı yapacak ve varsa önerilerini isteyecek.

AKP’liler, diğer yandan partileri ziyaret ederek yeni anayasa çağrısı yapmayı planlıyorlar. Parti kurmayları, “Tüm bu öneriler toplandıktan sonra ortaya ortak bir metin çıkmasını hedefliyoruz. Ortak öneriler bir araya getirilecek ve anayasa değişikliği metni hazırlanacak” iddiasındalar.

Yeni anayasanın en fazla 100 maddeden oluşması, ikincil mevzuat konusu olabilecek düzenlemelerin anayasa dışına bırakılması planlanıyor. Gerçekleşmesi hayal gibi görünen yeni anayasa, biz gazetecilerin onlarca kez yazacağı bir konu olmaya devam edecek gibi…”

Paylaşın

Erbakan’dan Erdoğan’a Yanıt: Birileri Yolunu Kaybetmiş…

Erbakan, Erdoğan’ın Suat Pamukçu’ya rozet takmasına tepki göstererek, “Birileri yolunu kaybetmiş bazı şahıslara roket takıyor. Siz bir tane yolunu kaybetmişe rozet taktınız, biz 6 ayın içerisinde 260 bin memleket evladına rozet taktık” dedi.

Erbakan, hükümetin İsrail ile ticari ilişkileri eleştirerek, “Bu ticareti yapmak bize yakışıyor mu? Yazıklar olsun. İsrail, çimento ihtiyacının yüzde 95’ini Türkiye’den karşılıyor. O dikenli teller Mescid-i Aksa’nın etrafınık örüyorlar. Bu vebalden de dünyada ve ahirette kurtulamazsınız. Size biz kaybettirmiyoruz. Size İsrail ile ticaretiniz kaybettiriyor” ifadelerini kullandı.

31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlere günlere kala, Yeniden Refah Partisi (YRP) ile Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) arasında çatışma sürüyor. İki partinin de aynı gün İstanbul mitingi yapması dikkat çekti.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘Yeniden Büyük İstanbul’ mitingine başlamadan önce kürsüye bir ay önce YRP’den ‘kuruluş inanç ve felsefeden uzaklaşılması’ gerekçesi ile istifa eden İstanbul Milletvekili Suat Pamukçu’yu çağırarak AK Parti rozeti taktı ve partiye katıldığını açıkladı.

Aynı gün yine İstanbul’da partisinin mitinginde konuşan Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkanı Fatih Erbakan, Erdoğan’ın Pamukçu’ya rozet takmasına tepki göstererek, “Birileri yolunu kaybetmiş bazı şahıslara roket takıyor. Siz bir tane yolunu kaybetmişe rozet taktınız, biz 6 ayın içerisinde 260 bin memleket evladına rozet taktık” dedi.

Fatih Erbakan ardından hükümetin İsrail ile ticari ilişkileri eleştirerek, “Bu ticareti yapmak bize yakışıyor mu? Yazıklar olsun. İsrail, çimento ihtiyacının yüzde 95’ini Türkiye’den karşılıyor. O dikenli teller Mescid-i Aksa’nın etrafını örüyorlar. Bu vebalden de dünyada ve ahirette kurtulamazsınız. Size biz kaybettirmiyoruz. Size İsrail ile ticaretiniz kaybettiriyor” ifadelerini kullandı.

“İsrail’le Ticareti Durdur” pankartı

Yeniden Refah Partisi’nin İstanbul’daki mitinginde “İsrail’le Ticareti Durdur” pankartı, polis ekipleri müdahale etmesin diye protokolün hemen arkasında partililerce koruma altına alındı. Daha önce Erdoğan’ın Ankara mitinginde bir grup “İsrail ile ticareti kes” pankartı açmıştı. Pankartı açanlara fiili gözaltı işlemi uygulanmıştı.

Paylaşın

YRP’den Ankara, İstanbul Ve İzmir’de Cumhur İttifakı’nı Destekleme Kararı

31 Mart’ta yapılması planlanan yerel seçimler yaklaştıkça, partilerde konumlarını netleştiriyor. Son olarak YRP’nin büyükşehirler de aday çıkarmayarak Cumhur İttifakı’nın adaylarını destekleme kararı aldığı öne sürüldü.

Destek karşısında Yeniden Refah Partisi’ne (YRP) “belediye meclis üyeliği” ve birkaç yerde ilçe belediye başkanlığı teklif edildiği ileri sürüldü.

14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerine Cumhur İttifakı çatısı altında katılan Yeniden Refah Partisi’nin (YRP) yerel seçimlere ilişkin AK Parti ile yaptığı işbirliği görüşmeleri “tıkanmıştı.”

YRP’nin genel başkanvekili Prof. Dr. Doğan Aydal’ın, AK Parti ile yürütülen ittifak görüşmelerine ilişkin “Onların bizimle yaptığı toplantıların havanda su dövme toplantıları olduğunu fark ettik. Biz, AK Parti’yi kazandırmak için var olan bir parti değiliz” sözleri, AK Parti ile YRP arasında “krize” neden olmuştu.

YRP ile AK Parti’nin heyetleri, yaşanan kriz sonrasında önceki gün yeniden bir araya geldi. Edinilen bilgiye göre görüşmede “YRP’nin Ankara, İstanbul ve İzmir’de aday çıkarmayarak Cumhur İttifakı’nın adaylarını destekleme kararını aldığı” ifade edildi.

Cumhuriyet gazetesinden Selda Güneysu’yun haberine göre; AK Parti’nin, destek karşısında YRP’ye ise “belediye meclis üyeliği” ve birkaç yerde ilçe belediye başkanlığı teklif ettiği ileri sürüldü.

Paylaşın

Yeniden Refah İle AK Parti’nin İttifak Görüşmelerinde İlerleme Yok

31 Mart’ta yapılması planlanan yerel seçimler yaklaştıkça, partilerin de seçime yönelik çalışmaları hız kazandı. Bu kapsamda Yeniden Refah Partisi (YRP) ile Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) arasında yürütülen ittifak görüşmelerinde ilerleme sağlanamadı.

Yerel seçimlerde Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) yanı sıra, 14 Mayıs seçimlerindeki ittifak ortakları ile de seçim işbirliğini genişletmek isteyen AK Parti, YRP dışındaki partilerle uzlaşma sağladı.

AK Parti adaylarına destek için bazı büyükşehir ve ilçe şehirlerini istediği kulislere yayılan YRP ile görüşmeler bir süredir kesilmişti.

AK Parti’den genel başkan yardımcıları Efkan Ala, Ali İhsan Yavuz ve Yusuf Ziya Yılmaz, YRP’den genel başkan yardımcıları Doğan Bekin ve Nureddin Gül’den oluşan heyetler dün yeniden bir araya gelerek seçim işbirliği olanaklarını ele aldı. YRP İstanbul’un bazı ilçeleri ve Malatya’da ısrarlı oldu.

Edinilen bilgiye göre YRP, AK Parti’nin adayını açıkladığı Malatya’nın yanı sıra, İstanbul’da Arnavutköy, Sultangazi, Sultanbeyli’nin de aralarında bulunduğu partinin güçlü olduğu ilçeler ile Ankara’da da Çubuk’un kendilerine bırakılmasını istedi. AK Parti’nin ise YRP’nin Bursa’da kendilerine destek vermesini istediği öğrenildi.

Taraflar görüşmede ilerleme sağlayamazken, AK Parti heyeti, YRP’nin önerilerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ileteceklerini bildirdiler.

Kulislere yansıyan bilgilere göre görüşmede, özellikle İstanbul’da YRP’nin destek vermemesi halinde seçimin kaybedilme olasılığı da değerlendirildi. YRP heyeti, Ankara, İstanbul ve İzmir’in halen CHP tarafından yönetildiğine işaret ederek, “seçim işbirliği olmazsa bir kaybettiren olmayacaklarını, ama uzlaşma sağlanırsa, AKP’nin seçilmesini sağlayabilecekleri” görüşünü ilettiler.

Görüşmelerden sonuç alınamaması üzerine Erdoğan’ın, bir kez daha YRP Genel Başkanı Fatih Erbakan’la görüşebileceği belirtilirken, YRP kaynakları, bundan sonra heyetler arası görüşme olmasını beklemediklerini söylediler.

YRP’den “sürpriz adaylar” açıklaması

BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’a konuşan YRP’li bir parti yöneticisi, uzlaşma sağlanamaması halinde Şanlıurfa’nın yanı sıra Ankara, İstanbul ve İzmir’de “sürpriz adaylar” çıkaracaklarını söyledi.

YRP’nin ilk sürpriz adayı ise kısa süre önce AK Parti’den istifa eden MKYK üyesi ve eski Şanlıurfa Milletvekili Kasım Gülpınar oldu. AK Parti’nin yeniden mevcut başkan Beyazgül’ü Şanlıurfa Büyükşehir adayı olarak göstermesi nedeniyle Gülpınar, partiden istifa etmişti. Gülpınar’ın adaylığını Genel Başkan Fatih Erbakan sosyal medya hesabından da duyurdu.

Paylaşın

12. Kalkınma Planı TBMM Genel Kurulu’nda Kabul Edildi

12. Kalkınma Planı, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda, Adalet Ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) oyları ile bu gece kabul edildi.

ANKA’nın aktardığına göre; 12. Kalkınma Planı’na göre iktidarın 2023 hedefi olan Türkiye’nin ilk 10 ekonomi arasına girmesi, 2053 yılına kalacak. Planda, Türkiye’nin 2053 yılında ilk 10 ekonomi arasına gireceği belirtilirken, yine 2053 yılında Türkiye’nin insanı gelişmişlik endeksinde de ilk 20 ülke arasında yer alacağı savunuldu.

Planda, 2028 yılında dijital Türk lirasının tedavüle gireceği kaydedilerek, “2028 yılında fiziksel parayla birlikte kullanıma sunulacak olan dijital Türk lirası tüm ekonomik, sosyal ve toplumsal boyutlarıyla geliştirilerek tedavüldeki tek para haline gelecek, finans sektörü, 2053’e giden süreçte teknoloji ihraç eder konumda olacaktır” denildi.

Planda yargı alanında yapılacaklar da açıklandı. “Adalet Hizmetleri” alanında hedeflenen politika ve tedbirler şöyle sıralandı: “Çağın gereklerine uygun, daha özgürlükçü, kapsayıcı ve demokratik bir Anayasa hazırlanacaktır. Anayasada güvence altına alınan temel hak ve özgürlükler güçlendirilecektir. Katılımcı bir hazırlık süreciyle yeni bir ‘Yargı Reformu Stratejisi’ ve ‘İnsan Hakları Eylem Planı’ hazırlanacaktır. İfade özgürlüğünün güçlendirilmesi amacıyla uygulamadaki eksiklerin tespitine yönelik çalışmalar yapılacaktır. Ülkemizde insan hakları alanında çalışan kurumların kurumsal kapasiteleri geliştirilecektir.

BM, Avrupa Konseyi, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) nezdindeki insan hakları mekanizmaları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile yapıcı işbirliği sürdürülecektir.”

On Birinci Kalkınma Planı’nda “BM, Avrupa Konseyi, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı nezdindeki insan hakları mekanizmaları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile yapıcı işbirliği sürdürülecek ve alınan kararlarda söz sahibi olmak üzere aktif rol üstlenilecektir” ifadeleri yer almıştı. AİHM kararları ile ilgili olarak yeni planda, “alınan kararlarda söz sahibi olmak üzere aktif rol üstlenilecektir” hedefine yer verilmedi.

“Adalet Hizmetleri” alanında belirlenen diğer bazı politika ve tedbirler ise şöyle: “Uluslararası insan hakları mekanizmalarının gündeminde bulunan veya gündeme getirilmesinde yarar görülen konularda kabul edilecek kararlara ortak sunucu olma yönünde faaliyetler yürütülecektir. Ayrımcılık ve nefretle mücadele güçlendirilecektir. Ayrımcılık ve nefretle mücadele alanında izleme ve denetim mekanizmaları güçlendirilecektir. Yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı ve şeffaflığı güçlendirilecektir.

“Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı”

Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı bakımından sorun oluşturan unsurların tespiti için durum analizi yapılacak, bu husustaki iyi uygulama örnekleri ile uluslararası standartlar incelenerek rapor hazırlanacaktır. Hâkim ve savcılara ilişkin disiplin süreci hukuki öngörülebilirlik, hâkimlik teminatı ve hak arama hürriyeti çerçevesinde gözden geçirilecektir. Lekelenmeme hakkının daha etkin korunması için Cumhuriyet savcılarının takdir yetkilerinin genişletilmesine yönelik çalışma yapılacaktır.”

Plana göre tamamlayıcı emeklilik ve sağlık sigortası yaygınlaştırılacak. Planda, sosyal güvenlik alanında yapılması hedeflenen bazı uygulamalar şöyle: “Nüfusun yaşlanmasının sosyal güvenlik sistemi üzerindeki etkilerinin azaltılması için bakım sigortası ve mesleki rehabilitasyon uygulamaları hayata geçirilecektir. Yaşlı bakım hizmetlerinin finansmanı için bakım sigortası kurulacaktır.

Sosyal güvenlik sistemi, emekli refahının artırılması ve kişilere ilave sağlık güvencesi sağlanması amacıyla tamamlayıcı emeklilik ve sağlık sistemleriyle desteklenecektir. Genel Sağlık Sigortası sisteminin sürdürülebilirliğinin güçlendirilmesi, kişilere alternatif bir sağlık güvencesi sağlanması ve sağlık hizmet sunumundaki kapasitenin etkin kullanımı için tamamlayıcı sağlık sigortacılığı teşvik edilecektir.”

Planda öncelikli gelişme alanları arasında gösterilen enerji konusunda yapılacaklar da sıralandı. Planda Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin devreye alınacağı belirtilirken şu ifadelere yer verildi:

“Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) bütün üniteleri ile elektrik üretimine başlayacaktır. Nükleer santral kurulu gücünün artırılmasına yönelik çalışmalara devam edilecektir. Küçük modüler reaktörler, füzyon teknolojileri ve ileri nesil reaktörler gibi yeni teknolojilere yönelik çalışmalar yapılacaktır. Nükleer atıkların güvenli bir şekilde bertarafı için atık tesisi kurulmasına yönelik çalışmalar yürütülecektir.”

Planda eğitim konusunda hayırseverlerin teşvik edilmesi hedefi de yer aldı. Planda bu hedef; “Hayırseverlerden ve özel sektörden gelen desteklerin öncelikle okul öncesi eğitim alanına yönlendirilmesi teşvik edilecektir. Fiziki mekan ihtiyacı olmayan bölgelerde hayırseverlerin yaptıkları finansal katkıların eğitim destekleri, öğretim materyalleri gibi cari harcamalara yönlendirilmesi sağlanacaktır. Üniversitelere yapılacak yardım ve bağışlar teşvik edilecektir” denildi.

Ayrıca planda, öğretim programlarında “milli, manevi, ahlaki” değerlerinin esas alınacağı da “Öğretim programları milli, manevi, ahlaki ve evrensel değerler esas alınarak küresel gelişmelere ve ihtiyaçlara uygun olarak güncellenecek, dijital içeriklerin niteliği ve niceliği geliştirilecektir” diye ifade edildi.

Planda çocuklar için yapılacaklar da sıralanırken, “Yoksulluğun nesiller arası aktarımını azaltmak ve fırsat eşitliğini artırmak üzere çocukların bireysel ihtiyaçlarına yönelik uygulamalar hayata geçirilecektir” denildi. Planda sosyal yardımlara ilişkin yapılacaklar arasında şunlar da yer aldı:

“Sosyal yardım sistemi gözden geçirilecek, iş gücüne katılıma mani olmayacak şekilde bütünleşik bir yapıda, aile odaklı ve fert başına asgari bir geliri garanti edecek şekilde yeniden kurgulanacaktır. Sosyal yardımlar fırsat eşitliği gözetilerek yürütülecektir.”

Planda taşınmazların güncel değerlerini ilgili kurumlarla koordinasyon ile kayıt altına alan bir veri tabanı oluşturulacağı da belirtildi. Planda, “Gayrimenkul değerlemesi için taşınmazların güncel değerlerini ilgili kurumlarla koordinasyon ile kayıt altına alan bir veri tabanı oluşturulacak ve bilgisayar destekli toplu değerleme yöntemlerinin uygulanmasına yönelik çalışmalar yürütülecektir” denildi.

Marmara Bölgesi’nde olası depreme karşı yapıların güçlendirileceğine de planda yer verildi. Planda, İstanbul’a ilişkin “İstanbul başta olmak üzere riskli yapı stokunun dönüşümünün hızlandırılması amacıyla mevzuat düzenlemesi gerçekleştirilecektir” denildi.

Planda, dar ve orta gelirlilere yönelik TOKİ’nin ürettiği konut sayısının 2022 yılında 60 bin 440 olduğu ve bu sayının 2028 yılında 500 bine çıkarılacağı hedefine de yer verildi. Planda, ülkedeki konut sorununa ilişkin yapılacaklardan bazıları ise şöyle ifade edildi

“Özellikle kentlerdeki barınma sorununa sağlıklı çözümler üretilebilmesi için dar gelirlilere, kadınlara, engellilere ve gençlere yönelik toplu konut uygulamaları yürütülecektir. Afetler sonrasında acil barınma ihtiyacını ivedilikle karşılamak için gerçekleştirilen ve imar mevzuatını değiştiren düzenlemeler, sürdürülebilir konut çevresi, uygulamada etkinlik, afetlere karşı risk azaltma ve dirençlilik, eskisinden daha sağlam inşa prensipleri doğrultusunda yeniden gözden geçirilecektir. Kaçak yapı stoku ortaya konulacak ve kaçak yapılaşmayı önleyici tedbirler alınacaktır. Afet konutlarının yapımında afetzedelerin barınma ihtiyacını en kısa zamanda karşılayacak şekilde hak sahipliği, geri ödeme ve finansman yöntemleri ile ilgili mevzuat yeniden ele alınacaktır.”

Planda kamuda işe alımlarda yapılacak uygulamalar da şöyle ifade edildi: “Kamu görevlerine ilk defa atanacaklar için mevcut sınav sistemi mevzuat ve uygulama boyutlarıyla birlikte gözden geçirilerek, sözlü sınavların atamaya konu olan görevin niteliğinin gerekli kıldığı hallerle sınırlı olarak yapılması sağlanacak, sınav kurullarının tarafsızlığının korunması, şeffaflık, adalet ve hakkaniyet ilkelerini güçlendirecek düzenlemeler hayata geçirilecektir.”

Paylaşın

AK Partili ve CHP’li Vekiller Arasında ‘Cumhuriyetin 100. yılı’ Tartışması

Meclis Genel Kurulu’nda Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Gökan Zeybek ile Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Muğla Milletvekili Kadem Mete arasında, Cumhuriyetin yüzüncü yılı kutlama tartışması yaşandı.

Cumhuriyet’in aktardığına göre; CHP Milletvekili Gökan Zeybek, Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşmelerinde, “Bütün dünyada, gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerin tümünde 50’inci, 75’inci ya da 100’üncü yıl kutlamalarında sadece bir ikramiye değil; geniş çapta bir af, özellikle de yoksul ve alt gelir grubundaki yurttaşları ilgilendiren düzenlemeler parlamentoların gündemine gelir.

Sizin gündeminizde ne yoksullarla ve emekçilerle ilgili, cezaevinde yatan insanlarla ilgili bir düzenleme getirme teklifi var ne de Cumhuriyetin 100’üncü yılını kutlamak için alanlarda, sokaklarda, meydanlarda bir çalışma var; bu da sizin hanenize bir not olarak yazılacaktır” diye konuştu.

CHP’li Zeybek’in konuşmasına AK Parti sıralarından Muğla Milletvekili Kadem Mete’den sataşma geldi. Kadem Mete, “Sanatçı çağırdık zaten, konserler yaparsınız, kutlarsınız” dedi.

Mete’nin bu sözlerini meclis kürsüsünden sert eleştiren CHP’li Zeybek, “Evet, sen cumhuriyetin 100’üncü yıl kutlamasını bir konser olarak idrak edecek kadar cumhuriyetin fikriyatını anlamamış bir milletvekilisin, böyle anladığın için de yazıklar olsun diyorum sana” ifadelerini kullandı.

Paylaşın

Erdoğan İle Bahçeli Görüştü: Cumhur İttifakı Yerel Seçim Çalışmalarına Başlıyor

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan le MHP Lideri Bahçeli bir araya gelerek, 31 Mart 2024’te yapılması planlanan yerel seçimlere dair stratejileri ele aldı. İki partinin kurmayları büyükşehirlerde gösterilecek adayları belirleyip liderlerin onayına sunacak.

Adalet ve Kalkınma Partisi’nde (AKP) kendi belediye başkanlarının performanslarının değerlendirildiği çalışmalar da başladı. Aynı şekilde Milliyetçi Hareket Partisi’nde (MHP) de eldeki belediye başkanlarına dair değerlendirme adımları atılıyor.

DW Türkçe’den Kıvanç El‘in haberine göre; Mayıs ayındaki cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerinde birlikte hareket eden AKP ve MHP, yerel seçimlerde de birlikte yapacağı çalışmaları görüşmeye başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi ziyaret ederken, bir saat süren buluşmada yerel seçim süreci ele alındı. Görüşmeler AKP kongresinin ardından, iki liderin yanı sıra kurmaylar tarafından da devam ettirilecek.

AKP’nin Pazartesi günü gerçekleşen Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyeleri başta olmak üzere adayların ve stratejinin belirlenmesi için yerel seçim çalışmalarının başlatılması talimatını verdi. “Cumhur İttifakı” yönetiminde olmayan belediyelere dair değerlendirmeler yapan Erdoğan’ın bu illerin “Cumhur İttifakı” yönetiminde olan illere göre daha geri planda kaldığını savundu. Erdoğan ayrıca, söz konusu illere yönelik, doğru adayların belirlenmesi adına tüm süreçlerin işletilmesi için çalışmalara başlatılması talimatını da verdi.

MKYK toplantısında AKP 4. Olağanüstü Kongresi’nin 7 Ekim tarihinde yapılması kararı da alındı. Kongrede parti yönetiminde de geniş çerçevede değişiklik yapılması ve partideki bu yeni yönetimin AKP’yi yerel seçimlere hazırlaması öngörülüyor. Kongreye dair hazırlıkları görüşmek üzere “Strateji ekibi” de Perşembe günü bir toplantı yapacak.

Erdoğan-Bahçeli ne konuştu?

MKYK toplantısının ertesi günü Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli’yi Ankara’daki evinde ziyaret ederek bir saatlik bir görüşme gerçekleştirdi. AKP kurmaylarından edinilen bilgiye göre görüşmenin ana çerçevesini de yerel seçimlere dair çalışmalar oluşturdu.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, geçen hafta sonu Kocatepe’de AKP, CHP, MHP dahil tüm partilere, seçimlere “ayrı ayrı girelim” çağrısı yapmıştı. Pazartesi günü buna yazılı bir açıklama ile yanıt veren Devlet Bahçeli, Akşener’in çağrısının “akıl tutulması” olduğunu ifade ederek, “Ayrı ayrı seçime girme çağrısının bizim nazarımızda ciddiye alınacak bir tarafı yoktur. Seçime ayrı girmek isteyenlerin elinden tutan, önüne geçen de yoktur” demişti.

Erdoğan-Bahçeli zirvesinde Akşener’in bu çağrısı da gündeme geldi. Bahçeli’nin ardından önümüzdeki günlerde Erdoğan’ın da seçimlere, “Cumhur İttifakı” birlikteliği ile gidileceğine dair vurgu yapan bir açıklama yapması bekleniyor. İki liderin görüşmesinde 7 Ekim’deki kongrenin ardından AKP ve MHP’li kurmayların liderlerin görevlendirmesi ile bir araya gelerek, 30 büyükşehir ve 51 il belediyesi ile ilçelere dair aday belirleme çalışmalarının da başlatılması planlanıyor. Bu konuda AKP ve MHP’nin yanı sıra Cumhur İttifakı ortakları; Yeniden Refah Partisi, Büyük Birlik Partisi ile ittifaka dışarıdan destek veren DSP ve HÜDAPAR ile de görüşmelerin yapılması bekleniyor.

AKP’de kendi belediye başkanlarının performanslarının değerlendirildiği çalışmalar da başladı. Aynı şekilde MHP’de de eldeki belediye başkanlarına dair değerlendirme adımları atılıyor.

AKP’de 2019 yerel seçimlerinde ortak aday gösterilen yerlerde neden kaybedildiğine dair analizler de yapıldı. Bu analizler MHP ile de paylaşılacak ve aday belirleme süreçlerinde bu verilerden de faydalanılarak, hangi ilde nasıl bir iş birliği yapılacağı netleştirilecek. Adayların Kasım ayı itibarıyla açıklanmaya başlanması ve Ocak ayı içinde de büyükşehir adaylarının açıklanarak seçim çalışmalarının resmen başlatılması hedefleniyor.

2019 Yerel Seçimleri’nde 30 büyükşehirden Adana, Mersin ve Manisa’da MHP; diğer 27 ilde de AKP aday göstermişti. AKP ve MHP toplamda 51 ilde iş birliği yaparak seçime girmişti. Büyükşehirlerde MHP adaylarının desteklendiği yerlerden sadece Manisa kazanılırken Adana ve Mersin ise kaybedilmişti. AKP içerisinde, Adana’da “MHP yerine AKP adayı gösterilseydi seçimlerin kaybedilmeyeceğine” dair görüş uzun süre tartışıldı. 2024 seçimlerinde Adana’da AKP’nin mi yoksa MHP’nin mi aday çıkaracağı konusu da yine yapılacak görüşmelerde netleştirilecek. Ancak şu anda AKP’deki görüş Manisa dışındaki büyükşehirlerin MHP’ye bırakılmaması yönünde.

Ana hedef İstanbul ve Ankara

Tüm bu yerel seçime dair çalışmalarda Cumhur İttifakı’nın birincil hedefi ise İstanbul ve Ankara’yı alabilmek. İki büyükşehirde de AKP adayını desteklemesine kesin gözüyle bakılan MHP’nin bir isim önermeyeceği ancak Erdoğan’ın isimlere dair Bahçeli’den fikir alacağı belirtiliyor. Ankara için Mansur Yavaş’ın karşısına ülkücü geçmişi olan bir ismin aday yapılması da konuşulanlar arasında.

AKP kurmayları, muhalefetin “dağınık” ve “karmaşık” görüntüsü içerisinde olduğunu belirtirken çalışmalara erken başlamanın seçmene bir güven vereceğini de düşünüyor. Bu nedenle sistematik çalışma yapılmasının önemine vurgu yapan kurmaylar, yeni yıl ile birlikte ekonomide olumlu bir tablonun da ortaya çıkacağını ve bu durumun seçimlere de etki edeceğini savunuyor.

Paylaşın

Erdoğan İle Putin Soçi’de Görüşecek

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Rusya’nın Karadeniz kıyısında bulunan Soçi kentinde görüşeceğini söyledi.

Görüşme tarihi konusunda bir bilgi vermeyen Ömer Çelik, Türkiye’nin görüşmeler yoluyla “yaklaşan bir gıda krizini” önlemeyi umduğunu söyledi. Kremlin sözcüsü Dimitri Peskov da gazetecilere yaptığı açıklamada iki lider arasında gerçekleşmesi planlanan görüşmenin tarihi konusunda bilgi vermezken, “hazırlık için yoğun bir çalışma yürütüldüğünü” söyledi.

Haber kanalı Bloomberg ise Türkiye Cumhurbaşkanı’nın Hindistan’daki G20 zirvesine giderken 9 Eylül’de Rusya’ya uğrayabileceğini duyurdu.

Geçen ay Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski’nin Türkiye ziyareti sırasında Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ağustos’ta Türkiye’ye ziyaret gerçekleştireceğini açıklamıştı.

Bu ay ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eylül ayı içerisinde Hindistan’da G-20 toplantısı, ABD’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu var. Bu yoğunluk içerisinde fırsat bulursak Sayın Putin ile yüz yüze biraraya gelip konuşacağız” ifadelerini kullanarak Eylül ayını işaret etmişti.

Moskova, Temmuz ayı ortasında Ukrayna’nın Karadeniz üzerinden tahıl nakliyatına izin veren Tahıl Anlaşması’ndan çekildiğini duyurmuştu. Bunun üzerine Ukrayna, Rusya’nın tehditlerine rağmen Ağustos ayı başında Karadeniz’deki bazı limanlarını gelen ve giden ticari gemilere açtı.

Rusya ile Tahıl Anlaşması’nın sona ermesinden sonra ikinci gemi Pazartesi günü Ukrayna’nın güneyindeki Odessa limanından ayrılarak İstanbul’a geldi. Gemi takip portallarına göre Liberya bandıralı “Primus” adlı yük gemisi Pazartesi günü Türkiye’deki limanına ulaştı. Singapurlu bir nakliye şirketine ait olan gemi Pazar günü Odessa’dan ayrılmıştı.

Rusya’nın Tahıl Anlaşması’ndan çekilmesinden sonra Karadeniz’deki askeri gerilim arttı. Rusya, Ukrayna’nın kıyı ve Tuna’daki liman altyapısına saldırırken Kiev de Rus askeri gemilerini bombaladı. İki hafta önce Rus donanması Karadeniz’de bir Türk gemisine ateş açarak durmaya zorladı.

Türkiye anlaşmayı yeniden canlandırmaya çalışıyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Cuma günü Kiev’e gerçekleştirdiği ziyaret sırasında anlaşmanın “alternatifi olmadığını” söyledi. Fidan’ın önümüzdeki günlerde Kremlin’in taleplerini görüşmek üzere Moskova’ya gitmesi bekleniyor.

Bu arada Ukrayna, bazı Doğu Avrupa ülkelerinin AB anlaşmasının sona ermesinin ardından da Ukrayna tahılına yönelik ithalat kısıtlamalarını sürdüreceklerini açıklamalarını kınadı.

Prag’ı ziyaret eden Ukrayna Dışişleri Bakanı Dimitro Kuleba, “Bunu kategorik olarak reddediyoruz çünkü bu önlem ortak pazar kurallarını ihlal eder” dedi. Kuleba, kısıtlamaların uzatılmasının “sadece Kiev ile Brüksel arasındaki ortaklık anlaşmasını değil, öncelikle Avrupa Birliği’nin üzerine inşa edildiği dayanışma ilkesini ihlal edeceği” uyarısında bulundu.

Brüksel; Polonya, Bulgaristan, Macaristan, Slovakya ve Romanya tarafından imzalanan Ukrayna tahılına yönelik geçici ithalat kısıtlamalarının uzatılması yönünde görüş bildirdi. AB ile mevcut anlaşma 15 Eylül’de sona eriyor. Söz konusu ülkeler Ukrayna’dan yapılan ithalat nedeniyle fiyatların düşmesine karşı çiftçilerini korumak istiyor. Ukrayna ise ithalatın durdurulmasını sert bir dille eleştiriyor.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

AK Parti, İstanbul Ve Ankara İçin Kamuoyunun Nabzını Ölçüyor

31 Mart 2024’te yapılması planlanan yerel seçimler yaklaştıkça, partilerinde seçim stratejileri netleşmeye başlıyor. Adalet Ve Kalkınma Partisi (AK Parti), yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara’yı kazanmak için aday adayı isimleri örgütte ve kamuoyunda tartıştırıp nabız ölçüyor.

En çok almak istediği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için şu ana kadar en çok ismi geçenler Murat Kurum ve Fahrettin Koca’ydı. Ancak son hafta içinde Fahrettin Koca’nın tarikatlardan ve muhafazakâr Kürtlerden oy alma kapasitesi olsa da Karadenizli oyların İmamoğlu’na gitmesi ile durumun dengeleneceği düşünülerek farklı isimlere yönelindi.

İmamoğlu’nun önünü kesmek için Karadenizli bir adayı gündemine alan AK Parti, eski İçişleri Başkanı Süleyman Soylu çok istese de onu aday yapmayı düşünmüyor. Kentli seçmenin kutuplaştırıcı siyasete uzak durduğu göz önüne alınarak Soylu yerine başka Karadenizli aday isimleri masaya yatırıldı. Son olarak il başkanı Osman Nuri Kabaktepe’nin ismi ön plana çıktı.

Öte yandan İYİ Parti’de yerel seçimlerde pazarlıkta bu kez el yükselme adına partinin yönetim kademelerinden CHP’ye yönelik sert eleştiriler ve ittifak olmayacakmış gibi açıklamalara ağırlık veriliyor. Ancak İYİ Parti’nin ittifaksız seçime girmesi halinde il ve ilçe belediyesi kazanma şansı görülmediğinden seçim öncesinde ittifaka girileceği ancak bu kez pazarlığın sıkı tutulacağı söyleniyor.

CHP ile ittifakta, geçen seçimlerde aldığı şehirlerde başarı kazanamayan İYİ Parti’nin bu kez garanti il ve ilçelerden pay isteyeceği konuşuluyor. İstanbul’dan Bakırköy, Eyüp, Çatalca ve Üsküdar’ı isteyeceği konuşulan İYİ Parti, büyükşehirlerden de Balıkesir, Bursa, Denizli, Mersin dışında İzmir’i hedefe koymuş görünüyor.

Cumhuriyet’ten Miyase İlknur‘un haberine göre AKP, yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara’yı kazanmak için aday adayı isimleri örgütte ve kamuoyunda tartıştırıp nabız ölçüyor. En çok almak istediği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için şu ana kadar en çok ismi geçenler Murat Kurum ve Fahrettin Koca’ydı. Ancak son hafta içinde Fahrettin Koca’nın tarikatlardan ve muhafazakâr Kürtlerden oy alma kapasitesi olsa da Karadenizli oyların İmamoğlu’na gitmesi ile durumun dengeleneceği düşünülerek farklı isimlere yönelindi.

İmamoğlu’nun önünü kesmek için Karadenizli bir adayı gündemine alan AKP, eski İçişleri Başkanı Süleyman Soylu çok istese de onu aday yapmayı düşünmüyor. Kentli seçmenin kutuplaştırıcı siyasete uzak durduğu göz önüne alınarak Soylu yerine başka Karadenizli aday isimleri masaya yatırıldı. Son olarak il başkanı Osman Nuri Kabaktepe’nin ismi ön plana çıktı.

İstanbul’da Sivas ve Kastamonuluların ardından üçüncü sırada Orduluların gelmesi ve il başkanı Osman Nuri Kabaktepe’nin de Ordulu olması diğer Karadenizli isimlere oranla onu avantajlı kılıyor. Refah Partisi kökeninden gelen Osman Nuri Kabaktepe’nin Saadet Partisi ve Yeniden Refah Partisi oylarını çekebilecek aday olmasının dışında örgütü motivasyonla çalıştıracak isim olması da avantajını artırıyor.

İzmir’de AKP için Mahmut Özgener adı sıklıkla dillendirilse de sosyal demokrat tabana daha yakın, Kürt ve Alevilerden oy alabilme özelliklerine sahip başka isimler üzerinde duruluyor.

İYİ Parti İle CHP

İYİ Parti’de yerel seçimlerde pazarlıkta bu kez el yükselme adına partinin yönetim kademelerinden CHP’ye yönelik sert eleştiriler ve ittifak olmayacakmış gibi açıklamalara ağırlık veriliyor. Ancak İYİ Parti’nin ittifaksız seçime girmesi halinde il ve ilçe belediyesi kazanma şansı görülmediğinden seçim öncesinde ittifaka girileceği ancak bu kez pazarlığın sıkı tutulacağı söyleniyor.

CHP ile ittifakta, geçen seçimlerde aldığı şehirlerde başarı kazanamayan İYİ Parti’nin bu kez garanti il ve ilçelerden pay isteyeceği konuşuluyor. İstanbul’dan Bakırköy, Eyüp, Çatalca ve Üsküdar’ı isteyeceği konuşulan İYİ Parti, büyükşehirlerden de Balıkesir, Bursa, Denizli, Mersin dışında İzmir’i hedefe koymuş görünüyor.

Anketlerde parti tabanının İzmir Büyükşehir adaylığı için en çok istenen isim olarak gösterdiği İzmir milletvekili Ümit Özlale, bir süreden beri İzmir’de sivil toplum örgütleri ve kanaat önderleri ile görüşüp nabız yokluyor.

Mahalle delege seçimlerinden sonra ilk geçen hafta sonu yapılan ilçe belediye başkanlığı seçimlerine dün de devam edildi.

Kurultaya en çok delege gönderecek il olması nedeniyle gözler İstanbul’daki ilçe başkanlığı seçimlerine çevrilmiş durumda. Geçen haftaki takvime göre İmamoğlu’nu destekleyen mahalle delegelerin ağırlıkta olduğu ilçelerde seçim yapılmış, Ataşehir dışında, Tuzla, Gaziosmanpaşa, Beylikdüzü ve Zeytinburnu ilçelerini beklendiği gibi kazanmışlardı.

Dün de Avcılar, Bağcılar, Bakırköy, Başakşehir, Silivri, Çatalca, Esenyurt, Çekmeköy, Sancaktepe, Beşiktaş, Bayrampaşa ve Büyükçekmece seçimleri tamamlandı.

İlk sonuç Kılıçdaroğlu taraftarlarının ağırlıkta olduğu Bakırköy’de alındı. Tek liste ile girilen seçimde 12 il delegesi Kılıçdaroğlu 3 il delegesi de İmamoğlu yandaşları arasından seçildi.

Çatalca, Beşiktaş, Silivri ve Sancaktepe’de de seçime tek liste ile gidildi. Beşiktaş, Silivri, Bağcılar ve Başakşehir ilçelerini Değişimciler, Çekmeköy, Avcılar Sancaktepe’yi Genel Merkeze yakın ekip kazandı. Çatalca iki gruba da eşit mesafede gibi duruyor. Esenyurt’ta ise mevcut ilçe başkanı Hüseyin Ergin’i istemeyen Belediye Başkanı Kemal Deniz ayrı liste çıkardı ama seçimi değişim grubuyla ittifak yapan Hüseyin Ergin kazandı.

Paylaşın

AK Parti, Yerel Seçimlere Dört Aşamalı Planla Gidecek

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) yerel seçimlere 4 aşamalı planla gidecek. İlk aşamada, Erdoğan, genel seçim sonrası başlattığı il ziyaretlerini artıracak, en çok oy alınan il ve ilçelere gidecek.

İkinci aşamada şehir buluşmalarına ağırlık verilecek. Üçüncü aşamada milletvekilleri, belediye başkanları ve teşkilat üyeleri etkin çalışacak.

Dördüncü aşama deprem bölgesine yönelik olacak. Depremzedeler için özel çalışma yapılacak.

AK Parti, 31 Mart 2024’te yapılması planlanan yerel seçimler için yol haritasını belirledi. 14-28 Mayıs seçimlerinden sonra parti yöneticilerine rehavete kapılmaması yönünde uyarılarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim çalışmalarının başlaması için talimatları verdi.

Bu doğrultuda 922 ilçe, 32 bin 260 mahallede seçmenin nabzı tutuluyor. Vatandaşın istek ve talepleri listeleniyor. Hazırlanan raporlar toplantılarda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunuluyor.

TRT Haber’in aktardığı bilgilere göre, AK Parti, yerel seçime 4 aşamalı planla gidecek.

İlk aşamada, Erdoğan, genel seçim sonrası başlattığı il ziyaretlerini artıracak, en çok oy alınan il ve ilçelere gidecek. Erdoğan’ın 15 Ağustos’tan sonra en çok oy aldığı Sincik, Gerger, Kahta ve Samsat’a gitmesi bekleniyor.

İkinci aşamada şehir buluşmalarına ağırlık verilecek. Kabine üyeleri, MYK ve MKYK üyeleri de sahaya inecek. Şehirlerde sorunlar dinlenip not edilecek.

Üçüncü aşamada milletvekilleri, belediye başkanları ve teşkilat üyeleri etkin çalışacak. Özellikle kırsalda yoğun çalışma yürütülecek. Köylere kadar uzanan ziyaretler planlanacak.

Dördüncü aşama deprem bölgesine yönelik olacak. Depremzedeler için özel çalışma yapılacak. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanan konut projelerinin teslimi hızlanacak. Bölgenin talepleri alınacak, sonuca bağlanacak.

Paylaşın