Merkez Bankası Açıkladı: Konut Fiyatları Yüzde 75,5 Arttı

Konut fiyatları aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 1,15, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 75,5 arttı. Üç büyük il incelendiğinde, konut fiyatları, İstanbul, Ankara ve İzmir’de sırasıyla yüzde 61,8, 92,3 ve 75,6 arttı.

Haber Merkezi / Konut fiyatlarının en çok arttığı iller ise Ağrı, Ardahan Iğdır ve Kars oldu. Bu illerde konut fiyatları yıllık yüzde 118,7 artış gösterdi. Ayrıca, Çankırı, Kastamonu ve Sinop’ta konut fiyatları yüzde 115,2 artarken, Zonguldak, Bartın ve Karabük’te yüzde 111,3 arttı.

Türkiye genelinde ortalama bir konutun metrekare fiyatı 30 bin 487,3 lira olurken, ülke çapında 100 metrekarelik bir konutun fiyatı ortalama 3 milyon 487 bin lira oldu. 100 metrekarelik bir konutun ortalama fiyatı Ankara’da 2 milyon 385 bin TL, İstanbul’da 4 milyon 429 bin TL, İzmir’de ise 3 milyon 564 bin lira olarak kayıtlara geçti.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) 2023 Kasım ayına ilişkin Konut Fiyat Endeksini (KFE) açıkladı.

Buna göre; Türkiye’deki konutların kalite etkisinden arındırılmış fiyat değişimlerini izlemek amacıyla hesaplanan Konut Fiyat Endeksi (KFE) aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 1,1 oranında artarak 1163,2 seviyesinde gerçekleşti.

Bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 75,5 oranında artan KFE, aynı dönemde reel olarak yüzde 7,1 oranında artış gösterdi.

İstanbul, Ankara ve İzmir’in konut fiyat endekslerindeki gelişmeler değerlendirildiğinde, 2023 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre, sırasıyla yüzde 0,1, 2,5 ve 3,5 oranlarında artış gözlemlendi. Endeks değerleri bir önceki yılın aynı ayına göre, İstanbul, Ankara ve İzmir’de sırasıyla yüzde 61,8, 92,3 ve 75,6 oranlarında artış gösterdi.

Paylaşın

TÜİK: Türkiye’nin En Önemli Sorunu Hayat Pahalılığı

2023 yılında Türkiye’nin en önemli sorunu sıralamasında hayat pahalılığı yüzde 33,8 ile ilk sırada yer alırken, yüzde 16,5 ile eğitim ikinci sırada ve yoksulluk yüzde 13,4 ile üçüncü sırada yer aldı.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Yaşam Memnuniyeti Araştırması 2023 verilerini açıkladı.

Buna göre; Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre, mutlu olduğunu beyan eden 18 ve üzeri yaştaki bireylerin oranı, 2022 yılında yüzde 49,7 iken 2023 yılında 3,0 puan artarak yüzde 52,7 oldu. Mutsuz olduğunu beyan eden bireylerin oranı ise 2022 yılında yüzde 15,9 iken 2023 yılında 2,2 puan azalarak yüzde 13,7 olarak gerçekleşti.

Mutlu olduğunu beyan eden erkeklerin oranı, 2022 yılında yüzde 46,5 iken 2023 yılında yüzde 50,3 oldu. Kadınlarda ise bu oran, 2022 yılında yüzde 52,7 iken 2023 yılında yüzde 55,1 oldu.

Evli bireylerin, evli olmayan bireylere göre daha mutlu olduğu görüldü. Mutlu olduğunu belirten evli bireylerin oranı, 2023 yılında yüzde 56,4 iken evli olmayanlarda bu oran, yüzde 45,8 olarak gerçekleşti. Evli olanların mutluluk düzeyi cinsiyete göre incelendiğinde; evli erkeklerin yüzde 53,2’sinin, evli kadınların ise yüzde 59,5’inin mutlu olduğu gözlendi.

Yaş gruplarına göre mutluluk düzeyi incelendiğinde; 18-24 yaş grubunda mutluluk oranı, 2022 yılında yüzde 47,9 iken 2023 yılında 6,1 puan artarak yüzde 54,0 oldu.

Mutluluk oranının 55 ve daha yukarı yaştaki bireylerde ise azaldığı gözlendi. Mutluluk oranı 55-64 yaş grubunda bir önceki yıla göre 2,8 puan azalarak yüzde 49,7 olarak tahmin edildi. 65 ve daha yukarı yaştaki bireylerde ise 2022 yılında yüzde 57,7 iken 2023 yılında 1,7 puan azalarak yüzde 56,0 oldu.

Bireylerin mutluluk kaynağı olan kişiler incelendiğinde; en çok ailelerinin mutlu ettiğini belirtenlerin oranı, 2023 yılında yüzde 69,9 olurken bunu sırasıyla; yüzde 15,0 ile çocukları, yüzde 5,4 ile kendisi, yüzde 3,8 ile eşi, yüzde 2,9 ile annesi/babası ve yüzde 1,8 ile torunları takip etti.

Bireylerin mutluluk kaynağı olan değerler incelendiğinde; kendilerini en çok sağlıklı olmanın mutlu ettiğini ifade edenlerin oranı, 2023 yılında yüzde 69,5 olurken bunu sırasıyla; yüzde 13,2 ile sevgi, yüzde 9,2 ile başarı, yüzde 5,3 ile para ve yüzde 2,6 ile iş takip etti.

Her 100 kişiden 67’si geleceğinden umutlu

Kendi geleceklerinden umutlu olduğunu beyan eden bireylerin oranı, 2023 yılında yüzde 67,1 oldu. Erkeklerin geleceklerinden umutlu olma oranı yüzde 67,2 iken kadınlarda bu oran yüzde 67,1 oldu.

Bireylerin hayatlarını bir bütün olarak düşündüklerinde hissettikleri yaşam memnuniyet düzeyini hesaplamak amacı ile; hiç memnun olmayanlar için “0”, çok memnun olanlar için “10” arasında bir değer alınarak ortalama hesaplandı.

Bireylerin ortalama yaşam memnuniyet düzeyi 2022 yılında 5,5 hesaplanırken 2023 yılında 0,2 puan artış ile 5,7 oldu. Erkeklerde ortalama yaşam memnuniyet düzeyi 2023 yılında 5,6, kadınlarda ise 5,8 oldu.

Kamu hizmetlerinden memnuniyet düzeyleri incelendiğinde; 2023 yılında asayiş hizmetlerinden memnun olduğunu beyan edenlerin oranı yüzde 74,6 olurken bunu sırasıyla yüzde 68,2 ile ulaştırma, yüzde 65,4 ile sağlık, yüzde 61,0 ile Sosyal Güvenlik Kurumu, yüzde 58,6 ile adli ve yüzde 57,7 ile eğitim hizmetlerinden memnuniyet takip etti.

Ülkenin en önemli sorunu incelendiğinde; 2020 yılında birinci sırada yüzde 18,5 ile işsizlik, ikinci sırada yüzde 17,3 ile hayat pahalılığı, üçüncü sırada yüzde 17,2 ile eğitim yer aldı. 2023 yılında hayat pahalılığı yüzde 33,8 ile ilk sırada yer alırken, yüzde 16,5 ile eğitim ikinci sırada ve yoksulluk yüzde 13,4 ile üçüncü sırada yer aldı.

Paylaşın

Yolsuzluk Algı Endeksi: Türkiye, 180 Ülke Arasında 115. Sırada

Türkiye, 2023 Yolsuzluk Algı Endeksi’nde 34 puanla 180 ülke arasında 115’inci sırada yer aldı. Türkiye’nin puanı 2014’e göre yüzde 11 ve 2018’e göre yüzde 7 oranında geriledi.

Yolsuzluk Algı Endeksi’nde Danimarka, altıncı yıl üst üste 90’lık skorla ilk sıradaki yerini korurken Danimarka’yı 87 ve 85’lik skorla Finlandiya ve Yeni Zelanda izledi. Son sırada ise 11’lik skorla Somali yer aldı. Somali’yi 13’er puanla Venezuela ve Suriye izledi.

Yolsuzlukla mücadele alanında çalışmalarıyla bilinen Uluslararası Şeffaflık Örgütü, 2023 yılına dair Yolsuzluk Algı Endeksini (CPI) açıkladı. DW Türkçe’nin aktardığına göre; Türkiye, yolsuzluk alanında en sert düşüşün yaşandığı ülkeler arasında bulunuyor.

En “temiz” ülkenin 100 skoruyla değerlendirildiği skalada Türkiye 34 puanla 180 ülke arasında 115’inci sırada yer aldı. Türkiye’nin puanı 2014’e göre yüzde 11 ve 2018’e göre yüzde 7 oranında geriledi.

Türkiye’nin de yer aldığı Doğu Avrupa ve Orta Asya bölgesinde ortalama skor 35’e kadar düştü. Bu bölgede hukukun üstünlüğünde işlevsizlik, artan otoriterleşme ve sistematik yolsuzluğun etkili olduğuna işaret edildi. Raporda bölgede son on yılda skorunu iyileştirmeyi başaran beş ülke ve gerileyen üç ülke bulunduğu, geri kalanının durumunun aynı kaldığı kaydedildi.

Gerileme kaydeden üç ülke, 35 puana gerileyen Bosna-Hersek, 34’e gerileyen Türkiye ve 18’e gerileyen Türkmenistan olarak sıralandı. Türkiye, Rusya ve Tacikistan’ın şimdiye kadarki endekslerdeki en düşük seviyelerini kaydettikleri belirtildi.

Raporda üst düzey yolsuzluklarda, yerel yargı sistemlerinin suçluları takip edecek imkan ya da isteğe sahip olmadığına ve cezasızlığın yolsuzluğu da teşvik ettiğine işaret edildi. Yolsuzluğun norm haline geldiği düzenlerde mağdur konumdakilerin adalete erişiminin engellendiğine, adalet kurumlarının siyasi, ekonomik ya da özel çıkar gruplarının etkisi altına girebildiğine dikkat çekildi.

En aşırı durumlarda üst düzey yolsuzluklar ve hükümet etkisinin adalet sistemlerini baskı aracına dönüştürebildiği, yolsuzluklara bulaşmış elitlerin yargı üzerindeki nüfuzlarını iktidarlarını korumak ve insanların haklarını gasp etmek üzere kullandıkları da kaydedildi.

Raporda, “Bazı hükümetler yargı sistemlerini muhalefeti ve diğer eleştirel sesleri bastırmak için kullanmaktadır. Bu rejimler genelde polis güçlerini, savcıları, yargı mensuplarını kendi yandaşlarından tayin etmekte ve onları kendilerine karşı sesini yükseltenleri susturmak, dezavantaja uğratmak ve hapse atmak için kullanmaktadır” ifadelerine yer verildi.

Uluslararası Şeffaflık Örgütü Başkanı François Valérian Chair, “Adalet sistemleri yanlışları cezalandırıp hükümetleri kontrol edebilecek duruma gelene kadar yolsuzluklar da artmaya devam edecektir. Adalet satın alındığında ya da siyasi müdahaleye maruz kaldığında bunun acısını çeken halktır. Liderler, hukuku savunan kurumların bağımsızlığını güvenceye almalı ve buna yatırım yapmalı, yolsuzlukla mücadele etmelidir” dedi.

Dünya çapında bağımsız 13 veri kaynağından yararlanılan endekste söz konusu ülkelerde kamu sektörlerindeki yolsuzluk seviyesi ile ilgili iş dünyası ve ülke uzmanlarının algıları ölçülüyor.

2023 Yolsuzluk Algı Endeksinde, 2016 yılından bu yana küresel çapta adalet ve hukukun üstünlüğünde gerileme yaşandığı, demokratik ülkeler dahil olmak üzere bazı ülkelerdeki otoriterleşmenin bu eğilimi güçlendirdiği kaydedildi.

Hükümetler üzerindeki kontrol mekanizmalarının zayıfladığı, siyasi yelpazenin her kesiminden hükümetlerin yargı sistemlerini zayıflatma ve yurttaş haklarını kısıtlama yoluna gittiği, ayrıca Covid-19 pandemisi dahil olmak üzere karşılarındaki sınamalara karşı demokratik olmayan stratejilere bel bağladıkları kaydedildi.

Endekste incelenen 180 ülkeden sadece 28’inde olumlu yönde gelişme kaydedilirken 34 ülkede durum belirgin bir şekilde kötüleşti. Dünya nüfusunun yüzde 80’lik bölümünün, 43 puanlık ortalama skorun altındaki ülkelerde yaşadığına, en iyi durumdaki 25 ülkenin ise dünya nüfusunun sadece yüzde 10’unu barındırdığına işaret edildi.

Danimarka birinci, Somali sonuncu

Bir ülkedeki demokrasi seviyesiyle yolsuzluk arasında ters orantı bulunduğuna dikkat çekilen raporda, ortalama olarak “tam demokrasi”lerin 73, “kusurlu” demokrasilerin 48 ve “demokratik olmayan rejimlerin” 32 puana sahip olduğu kaydedildi.

Dünya genelinde Danimarka, altıncı yıl üst üste 90’lık skorla ilk sıradaki yerini korurken Danimarka’yı 87 ve 85’lik skorla Finlandiya ve Yeni Zelanda izledi. Son sırada ise 11’lik skorla Somali yer aldı. Somali’yi 13’er puanla Venezuela ve Suriye izledi.

31 ülkenin yer aldığı Batı Avrupa ve AB grubunda ise ortalama skor 65 oldu. Bu bölge dünya çapında en iyi skora sahip olmayı sürdürmesine rağmen denge ve denetim mekanizmalarındaki zayıflama ve siyasi iradedeki erime nedeniyle gerileme kaydedildi.

Avrupa’da sadece altı ülkenin skorunda iyileşme kaydedilirken sekiz ülkede gerileme yaşandı. Daha önce iyi skora sahip olan İsveç (80), Hollanda (79), İzlanda (72) ve Birleşik Krallık’ın (71) şimdiye kadarki en düşük skorlarına geriledikleri kaydedildi. En büyük düşüşler ise Macaristan (42), Romanya (46) ve Bulgaristan’da (45) kaydedildi.

Paylaşın

Yükseköğretim Mezunlarının Yüzde 3,2’si Yoksul

Okur – yazar olmayan fertlerin yüzde 27,8’i, bir okul bitirmeyenlerin yüzde 24,7’si, lise altı eğitimlilerin yüzde 14,0’ı, lise ve dengi okul mezunlarının yüzde 7,7’si, yükseköğretim mezunları ise yüzde 3,2’si yoksul olarak hesaplandı.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistikleri 2023 verilerini açıkladı.

Buna göre; Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistiklerinin hesaplandığı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması 2023 yılı sonuçlarına ilişkin gelir bilgileri, bir önceki takvim yılı olan 2022 yılını referans almaktadır. Gelir ve yoksulluk hesaplamalarında; hanehalkı gelirleri, büyüklüğü ve kompozisyonu dikkate alınarak eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine dönüştürülmektedir.

Toplumun genel düzeyine göre belirli bir sınırın altında gelire sahip olan bireyler göreli anlamda yoksul sayılmaktadır. Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı 2023 yılında 0,5 puan azalarak yüzde 13,9 oldu.

Medyan gelirin yüzde 60’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre hesaplanan yoksulluk oranı ise son yılda 0,1 puan artarak yüzde 21,7 olarak gerçekleşti.

Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 40’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 0,2 puanlık azalış ile yüzde 7,4 olarak gerçekleşti. Medyan gelirin yüzde 70’i dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre hesaplanan yoksulluk oranı ise bir önceki yıla göre 0,4 puanlık artış ile yüzde 29,7 oldu.

Hanehalkı tipine göre eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranlarına bakıldığında; çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hanehalklarında yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 3,7 puan azalarak yüzde 8,0, tek kişilik hanehalklarında ise 2,0 puan artarak yüzde 9,5 olmuştur.

En az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hanehalklarının yoksulluk oranı 2,1 puan azalarak yüzde 17,5, tek çekirdek aileden oluşan hanehalklarının yoksulluk oranı ise 0,3 puan azalarak yüzde 13,6 oldu.

Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranına göre; okur-yazar olmayan fertlerin yüzde 27,8’i, bir okul bitirmeyenlerin yüzde 24,7’si, lise altı eğitimlilerin yüzde 14,0’ı, lise ve dengi okul mezunlarının ise yüzde 7,7’si yoksul olarak hesaplandı. Yükseköğretim mezunları ise yüzde 3,2 ile en düşük yoksulluk oranına sahip grup oldu.

Maddi ve sosyal yoksunluk oranı hesabında hane düzeyinde sorgulanan değişkenler; otomobil sahipliği, ekonomik olarak beklenmedik harcamaları yapabilme, evden uzakta bir haftalık tatil masrafını karşılayabilme, kira, konut kredisi ve faizli borçları ödeyebilme, iki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek yiyebilme, evin ısınma ihtiyacını karşılayabilme ve mobilyaları eskidiğinde değiştirebilme durumudur.

Bu oran için fert düzeyinde toplanan değişkenler ise; eskimiş giysileri yerine yenisini alabilme, düzgün iki çift ayakkabıya sahip olabilme, ayda en az bir kez tanıdıkları ile toplanabilme, ücretli boş zaman faaliyetlerine katılabilme, kendini iyi hissetmek için bir miktar para harcayabilme ve kişisel amaçlı kullanım için internet sahipliği olarak belirlenmiştir.

Yukarıda belirtilen on üç maddenin en az yedisini karşılayamayanların oranı olarak tanımlanan maddi ve sosyal yoksunluk oranı; 2022 yılında yüzde 16,6 iken 2023 yılı anket sonuçlarında 2,2 puan azalarak yüzde 14,4 olarak tahmin edildi.

Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan sürekli yoksulluk oranı, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60’ına göre son yılda ve aynı zamanda önceki üç yıldan en az ikisinde de yoksul olan fertleri kapsamaktadır. Buna göre, 2023 yılı anket sonuçlarına göre sürekli yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 1,7 puan azalarak yüzde 12,3 oldu.

Ülkemizde yaşanan deprem nedeni ile 2023 yılında TR63 (Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye) bölgesinde alan çalışması yapılamadığı için İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması (İBBS) ayrımında verilen bölgesel sonuçlar 25 bölgeyi kapsamaktadır.

İBBS 2. Düzey bölgelerinin her biri için eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’sine göre hesaplanan yoksulluk sınırına göre, gelire dayalı göreli yoksulluk oranının en yüksek olduğu bölgeler; yüzde 16,1 ile TRA2 (Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan), %14,0 ile TR41 (Bursa, Eskişehir, Bilecik) ve yüzde 13,9 ile TR82 (Kastamonu, Çankırı, Sinop) oldu.

Göreli yoksulluk oranı en düşük olan İBBS 2. Düzey bölgeleri ise %4,8 ile TRC1 (Gaziantep, Adıyaman, Kilis), yüzde 7,1 ile TRC3 (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) ve yüzde 8,0 ile TRC2 (Şanlıurfa, Diyarbakır) oldu.

Yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında olanlar; göreli yoksulluk, maddi ve sosyal yoksunluk ve düşük iş yoğunluğu göstergelerinin en az birinden yoksun olanları ifade etmektedir.

Son yıl sonuçlarına göre fertlerin yüzde 31,0’ı yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında kaldı. Bu oran yaş gruplarına göre incelendiğinde; 0-17 yaş grubunda yüzde 39,7, 18-64 yaş grubunda yüzde 28,0, 65 ve üstü yaş grubunda ise yüzde 26,6 olarak tahmin edildi.

Oturulan konuta sahip olanların oranı geçen yıla göre 0,5 puan azalarak 2023 yılında yüzde 56,2 olarak hesaplanırken, kirada oturanların oranı yüzde 27,8, lojmanda oturanların oranı yüzde 0,9, kendi konutunda oturmayıp kira ödemeyenlerin oranı ise yüzde 15,1 oldu.

Kurumsal olmayan nüfusun yüzde 32,6’sı konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu yaşarken yüzde 32,0’ı ise sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçeveleri vb. problemlerle, yüzde 19,8’i trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlarla karşılaştı.

Geçen yıla göre konut alımı ve konut masrafları dışında borç veya taksit ödemesi olanların oranı 1,4 puan azalarak yüzde 58,0 oldu. Nüfusun yüzde 5,7’sine bu ödemeler yük getirmezken yüzde 14,9’una çok yük getirdi.

Konut masraflarının çok yük getirdiği hanelerin oranı 0,3 puan artarak yüzde 17,5 olurken, bu masrafların biraz yük getirdiği hanelerin oranı 8,8 puan artarak yüzde 66,5 oldu. Konut masrafların yük getirmediğini belirten hanelerin oranı geçen yıla göre 9,2 puan azalış ile yüzde 15,9 hesaplandı.

Hanelerin yüzde 58,8’i evden uzakta bir haftalık tatil masraflarını, yüzde 39,2’si iki günde bir et, tavuk ya da balık içeren yemek masrafını, yüzde 31,8’i beklenmedik harcamaları, yüzde 19,5’i evin ısınma ihtiyacını, yüzde 64,2’si eskimiş mobilyaların yenilenmesini ekonomik olarak karşılayamadığını beyan etti.

Paylaşın

TÜİK Açıkladı: Gelir Dağılımında Bozulma Tarihi Zirvede

Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan Gini katsayısı, 2023 yılında bir önceki yıla göre 0,018 puan artış ile 0,433 olarak tahmin edildi. Tüm sosyal transferler hariç tutulduğunda Gini katsayısı 0,520, emekli ve dul yetim maaşı dahil diğer tüm sosyal transfer gelirleri hariç tutulduğunda ise 0,445 olarak tahmin edildi.

Haber Merkezi / Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan Gini katsayısı, sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, bire yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade etmektedir. Gini katsayısı hesabında hanenin ve fertlerin elde ettiği yıllık gelirlerin toplamından, gelir referans döneminde ödenen vergiler ve diğer hane veya kişilere yapılan düzenli transferler düşüldükten sonra bulunan hanehalkı kullanılabilir geliri kullanılmaktadır.

Daha önceki yıllarda eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri üzerinden hesaplanan Gini katsayısı; yapılan sosyal transferlerin gelir dağılımı üzerindeki etkisini görmek amacıyla tüm sosyal yardımlar hariç ve emekli ve dul-yetim maaşı dahil diğer tüm sosyal transferler hariç tutularak iki farklı yöntemle de ayrıca hesaplandı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Gelir Dağılımı İstatistikleri 2023 verilerini açıkladı. Buna göre; Son yapılan araştırma sonuçlarına göre; en yüksek eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay bir önceki yıla göre 1,8 puan artarak yüzde 49,8’e çıkarken, en düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun aldığı pay 0,1 puan azalarak yüzde 5,9 oldu.

Gini katsayısı bir önceki yıla göre 0,018 puan artış ile 0,433 olarak tahmin edildi. Tüm sosyal transferler hariç tutulduğunda Gini katsayısı 0,520, emekli ve dul yetim maaşı dahil diğer tüm sosyal transfer gelirleri hariç tutulduğunda ise 0,445 olarak tahmin edildi.

Toplumun en yüksek gelir elde eden %20’sinin elde ettiği payın en düşük gelir elde eden yüzde 20’sinin elde ettiği paya oranı şeklinde hesaplanan P80/P20 oranı 7,9’dan 8,4’e, gelirden en fazla pay alan yüzde 10’unun elde ettiği gelirin en az pay alan %10’unun elde ettiği gelire oranı şeklinde hesaplanan P90/P10 oranı ise 14,2’den 15,0’a yükseldi.

Türkiye’de yıllık ortalama hanehalkı kullanılabilir geliri 2023 yılı anket sonuçlarına göre yüzde 70,7 artarak 167 bin 983 TL oldu. Türkiye’de yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri bir önceki yıla göre yüzde 72,3 artarak 48 bin 642 TL’den 83 bin 808 TL’ye yükseldi.

Yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirlerinde en yüksek gelir, geçen yıla göre 37 bin 522 TL artarak 100 bin 076 TL ile tek kişilik hanehalklarının oldu. Çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hanehalklarının yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri 99 bin 916 TL iken tek çekirdek aileden oluşan hanehalklarında bu değer 85 bin 758 TL oldu. En düşük yıllık ortalama eşdeğer kullanılabilir hanehalkı fert gelirine sahip hanehalkı tipi ise 66 bin 001 TL ile en az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hanehalkları oldu.

Toplam gelir içerisinde en yüksek payı, yüzde 48,5 ile bir önceki yıla göre 2,3 puan artan maaş ve ücret geliri aldı. İkinci sırayı yüzde 22,1 ile önceki yıla göre 1,1 puan artan müteşebbis geliri alırken üçüncü sırayı yüzde 17,6 ile önceki yıla göre 2,6 puanlık azalış gösteren sosyal transfer geliri oluşturdu.

Tarım gelirinin müteşebbis geliri içindeki payı yüzde 20,5 olurken, emekli ve dul-yetim aylıklarının sosyal transferler içindeki payı ise yüzde 88,4 olarak gerçekleşti.

Yıllık ortalama esas iş gelirleri sırasıyla yükseköğretim mezunlarında 157 bin 851 TL, lise ve dengi okul mezunlarında 114 bin 374 TL, lise altı eğitimlilerde 89 bin 012 TL, bir okul bitirmeyenlerde 63 bin 425 TL ve okur-yazar olmayan fertlerde 45 bin 637 TL olarak hesaplandı. Geçen yıla göre yıllık ortalama esas iş gelirinde en yüksek artış yüzde 89,7 ile lise altı eğitimli, en düşük artış ise yüzde 79,6 ile okur-yazar olmayan fertlerde oldu.

Esas iş gelirleri sektörel ayrımda incelendiğinde; en yüksek yıllık ortalama gelirin 121 bin 013 TL ile hizmet sektöründe, en düşük yıllık ortalama gelirin ise 92 bin 632 TL ile tarım sektöründe olduğu görüldü. Bir önceki yıla göre; yıllık ortalama esas iş gelirinde en yüksek artış yüzde 100,9 ile tarım sektöründe gözlenirken, bunu yüzde 86,7 ile sanayi sektörü izledi. Diğer taraftan hizmet sektöründe yüzde 83,2, inşaat sektöründe ise yüzde 74,3 artış gözlendi.

Yıllık ortalama esas iş gelirleri sırasıyla işverenlerde 408 bin 174 TL, kendi hesabına çalışanlarda 115 bin 622 TL, ücretli maaşlılarda 102 bin 821 TL ve yevmiyelilerde 53 bin 334 TL olarak hesaplandı. Geçen yıla göre en yüksek artış %108,1 ile yevmiyelilerde, en düşük artış ise yüzde 80,7 ile ücretli maaşlılarda oldu.

Ülkemizde yaşanan deprem nedeni ile 2023 yılında TR63 (Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye) bölgesinde alan çalışması yapılamadığı için İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması (İBBS) ayrımında verilen bölgesel sonuçlar 25 bölgeyi kapsamaktadır.

En düşük gelir Van, Muş, Bitlis, Hakkari bölgesinde

Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’de yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri 2023 yılında 83 bin 808 TL iken, İBBS 2. Düzey bölgeleri itibarıyla en yüksek olduğu bölge 114 bin 634 TL ile TR10 (İstanbul) bölgesi oldu. Bu bölgeyi, 108 bin 036 TL ile TR51 (Ankara) bölgesi ve 101 bin 372 TL ile TR21 (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli) bölgesi izledi. En düşük yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri ise 39 bin 173 TL ile TRB2 (Van, Muş, Bitlis, Hakkari) bölgesinde gerçekleşti.

Son yapılan araştırma sonuçlarına göre P80/P20 oranı Türkiye’de 8,4 iken, bu değerin en düşük olduğu İBBS 2. Düzey bölgesi 5,3 ile TR81 (Zonguldak, Karabük, Bartın) olurken bu bölgeyi 5,4 ile TR42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova) ve 5,5 ile TRB2 (Van, Muş, Bitlis, Hakkari) bölgeleri izledi.

P80/P20 oranının en yüksek olduğu İBBS 2. Düzey bölgeleri ise 9,4 ile TRA2 (Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan), 8,4 ile TR10 (İstanbul) ve TR51 (Ankara) oldu.

Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine göre sıralı yüzde 10’luk gelir grupları itibarıyla fertlerin bir önceki yıla göre yüzdelik geçişleri incelendiğinde; bir önceki yılda birinci yüzde 10’luk grupta olan fertlerin 2023 yılında yüzde 49,2’sinin, son yüzde 10’luk grupta olan fertlerin ise yüzde 66,5’inin gelir grubu değişmedi. Ayrıca 2022 yılında birinci yüzde 10’luk grupta olan fertlerin yüzde 29,9’unun 2023 yılında gelir grubu birden fazla yükseldi. Son yüzde 10’luk grupta olan fertlerin ise yüzde 13,1’inin gelir grubu birden fazla düştü.

Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması panel veriden elde edilen sonuçlara göre 2022 yılında işsiz olan fertlerin yüzde 42,4’ü 2023 yılında çalışmaya başladı. Faaliyet durumu 2022 yılında çalışan olarak belirlenen fertlerin 2023 yılında yüzde 90,5’i çalışma hayatına devam etti. Bir önceki yıl işgücüne dahil olmayan fertlerin ise yüzde 10,1’i işgücüne katıldı.

Gelir Dağılımı İstatistiklerinin hesaplandığı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması 2023 yılı sonuçlarına ilişkin gelir bilgileri, bir önceki takvim yılı olan 2022 yılını referans almaktadır. Gelir hesaplamalarında; hanehalkı gelirleri, büyüklüğü ve kompozisyonu dikkate alınarak eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine dönüştürülmektedir.

Paylaşın

Merkez Bankası Duyurdu: Konut Fiyatları Yüzde 82,8 Arttı

Konut fiyatları kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 1,9, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 82,8 arttı. Üç büyük il incelendiğinde, konut fiyatları, İstanbul, Ankara ve İzmir’de sırasıyla yüzde 69,2, 96,3 ve 76,9 arttı.

Haber Merkezi / Konut fiyatlarının en çok arttığı iller ise Ağrı, Ardahan Iğdır ve Kars oldu. Bu illerde konut fiyatları yıllık yüzde 130,7 artış gösterdi. Ayrıca, Çankırı, Kastamonu ve Sinop’ta konut fiyatları yüzde 128,5 artarken, Zonguldak, Bartın ve Karabük’te yüzde 127 arttı.

Türkiye genelinde ortalama bir konutun metrekare fiyatı 30 bin 318,6 lira olurken, ülke çapında 100 metrekarelik bir konutun fiyatı ortalama 3 milyon 318 bin lira oldu. 100 metrekarelik bir konutun ortalama fiyatı Ankara’da 2 milyon 329 bin TL, İstanbul’da 4 milyon 453 bin TL, İzmir’de ise 3 milyon 354 bin lira olarak kayıtlara geçti.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) 2023 Kasım ayına ilişkin Konut Fiyat Endeksini (KFE) açıkladı.

Buna göre; Türkiye’deki konutların kalite etkisinden arındırılmış fiyat değişimlerini izlemek amacıyla hesaplanan Konut Fiyat Endeksi (KFE), kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 1,9 oranında artarak 1150,4 seviyesinde gerçekleşti.

Bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 82,8 oranında artan KFE, aynı dönemde reel olarak yüzde 12,4 oranında artış gösterdi.

İstanbul, Ankara ve İzmir’in konut fiyat endekslerindeki gelişmeler değerlendirildiğinde, kasım ayında bir önceki aya göre, sırasıyla yüzde 0,8, 1,8 ve 2,8 oranlarında arttı. Endeks değerleri bir önceki yılın aynı ayına göre, İstanbul, Ankara ve İzmir’de sırasıyla yüzde 69,2, 96,3 ve 76,9 oranlarında arttı.

Paylaşın

2023 yılında Her Gün 5 İşçi İş Kazalarında Hayatını Kaybetti

2023 yılında her gün “en az” 5 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti: Ocak ayında 115, Şubat ayında 261, Mart ayında 130, Nisan ayında 123, Mayıs ayında 147, Haziran ayında 160, Temmuz ayında 184, Ağustos ayında 206, Eylül ayında 154, Ekim ayında 151, Kasım ayında 145 ve Aralık ayında 156.

Haber Merkezi / İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG Meclisi), 2023 İş Cinayetleri raporunu açıkladı. Yüzde 66’sı ulusal basından; yüzde 34’ü ise işçilerin mesai arkadaşları, aileleri, iş güvenliği uzmanları, işyeri hekimleri, sendikalar ve yerel basından öğrenildiği kadarıyla 2023 yılında en az 1932, her gün “en az” 5 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.

2023 yılında iş cinayetlerinin aylara göre dağılımı şöyle: Ocak ayında en az 115 işçi, Şubat ayında en az 261 işçi, Mart ayında en az 130 işçi, Nisan ayında en az 123 işçi, Mayıs ayında en az 147 işçi, Haziran ayında en az 160 işçi, Temmuz ayında en az 184 işçi, Ağustos ayında en az 206 işçi, Eylül ayında en az 154 işçi, Ekim ayında en az 151 işçi, Kasım ayında en az 145 işçi ve Aralık ayında en az 156 işçi.

2023 yılında iş cinayetlerinin işkollarına göre dağılımı şöyle: İnşaat, Yol işkolunda 389 işçi; Tarım, Orman işkolunda 371 emekçi (194 işçi ve 177 çiftçi); Taşımacılık işkolunda 221 işçi; Konaklama, Eğlence işkolunda 157 işçi; Ticaret, Büro, Eğitim, Sinema işkolunda 116 emekçi; Belediye, Genel İşler işkolunda 100 işçi; Metal işkolunda 97 işçi; Gıda, Şeker işkolunda 58 işçi; Sağlık, Sosyal Hizmetler işkolunda 55 işçi; Madencilik işkolunda 51 işçi; Gemi, Tersane, Deniz, Liman işkolunda 47 işçi; Enerji işkolunda 44 işçi; Petro-Kimya, Lastik işkolunda 39 işçi; Savunma, Güvenlik işkolunda 30 işçi; Tekstil, Deri işkolunda 29 işçi; Çimento, Toprak, Cam işkolunda 28 işçi; Ağaç, Kâğıt işkolunda 24 işçi; Basın, Gazetecilik işkolunda 10 işçi; Banka, Finans, Sigorta işkolunda 3 işçi; İletişim işkolunda 2 işçi; Elimizdeki veriler ışığında çalıştığı işkolunu belirleyemediğimiz 61 işçi.

2023 yılında iş cinayetlerinin nedenlerine göre dağılımı şöyle: Trafik, Servis Kazası nedeniyle 444 işçi; Ezilme, Göçük nedeniyle 291 işçi; Yüksekten Düşme nedeniyle 259 işçi; Kalp Krizi, Beyin Kanaması nedeniyle 218 işçi; Deprem nedeniyle 158 işçi; Elektrik Çarpması nedeniyle 105 işçi; Şiddet nedeniyle 85 işçi; Patlama, Yanma nedeniyle 80 işçi; Zehirlenme, Boğulma nedeniyle 64 işçi; İntihar nedeniyle 64 işçi; Nesne Çarpması, Düşmesi nedeniyle 35 işçi; Kesilme, Kopma nedeniyle 17 işçi; Diğer nedenlerden dolayı 112 işçi.

2023 yılında iş cinayetlerinin cinsiyetlere göre dağılımı şöyle: 147 kadın işçi ve 1785 erkek işçi.

2023 yılında iş cinayetlerinin yaş gruplarına göre dağılımı şöyle: 14 yaş ve altı 22 çocuk işçi, 15-17 yaş arası 32 çocuk/genç işçi, 18-29 yaş arası 396 işçi, 30-49 yaş arası 770 işçi, 50-64 yaş arası 454 işçi, 65 yaş ve üstü 95 işçi, yaşını bilmediğimiz 163 işçi.

AK Parti’nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002 tarihinden bugüne iş cinayetlerinde en az 32 bin 478 işçi hayatını kaybetti: 2002 yılının son iki ayında en az 146 işçi, 2003 yılında en az 811 işçi, 2004 yılında en az 843 işçi, 2005 yılında en az 1096 işçi, 2006 yılında en az 1601 işçi, 2007 yılında en az 1044 işçi, 2008 yılında en az 866 işçi, 2009 yılında en az 1171 işçi, 2010 yılında en az 1454 işçi, 2011 yılında en az 1710 işçi, 2012 yılında en az 878 işçi, 2013 yılında en az 1235 işçi, 2014 yılında en az 1886 işçi, 2015 yılında en az 1730 işçi, 2016 yılında en az 1970 işçi, 2017 yılında en az 2006 işçi, 2018 yılında en az 1923 işçi, 2019 yılında en az 1736 işçi, 2020 yılında en az 2427 işçi, 2021 yılında en az 2170 işçi, 2022 yılında en az 1843 işçi ve 2023 yılında en az 1932 işçi.

NOT: İSİG Meclisi, iş kazalarını, iş cinayetleri olarak tanımlıyor.

Paylaşın

2023 Yılında Yaşanan Doğal Afetlerde 74 Bin Kişi Hayatını Kaybetti

2023 yılında dünya genelinde yaşanan deprem, kasırga, sel, fırtına ve diğer doğa olayları nedeniyle 74 bin kişi yaşamını yitirirken, 250 milyar dolarlık maddi hasar meydana geldi.

Doğal afetler sonucu kaydedilen ölüm sayısının 2010 yılından bu yana görülen en yüksek rakama ulaşırken, bunun başlıca nedeni Türkiye’de meydana gelen ve 58 bin kişinin hayatına mal olan deprem oldu.

Almanya merkezli reasürans şirketi Munich Re’nin Salı günü yayınladığı yıllık doğal afet raporuna göre 2023 yılında dünya genelinde deprem, kasırga, sel, fırtına ve diğer doğa olayları nedeniyle 74 bin kişi yaşamını yitirdi, 250 milyar dolar maddi hasar meydana geldi.

Raporun güncel baskısında yer alan bilgilere göre 6 Şubat 2023’te Türkiye ve Suriye’de meydana gelen yıkıcı depremler en fazla can kaybına yol açan felaketler oldu. Raporda, söz konusu depremlerin 50 milyar dolarlık toplam zarara ve 5,5 milyar dolarlık sigorta kapsamındaki zarara neden olan küresel ölçekteki en yıkıcı olay olduğuna vurgu yapıldı.

Ayrıca Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) çok sayıda aşırı şiddetli bölgesel fırtınanın da can ve mal kayıplarına yol açtığı kaydedildi. Kuzey Amerika’da geçen kasırga sezonunun nispeten ılımlı geçmesine rağmen kayıpların devam ettiği belirtilirken, bilim insanları atmosferdeki ısınmanın önümüzdeki on yıllarda daha fazla hasara yol açacağını hesaplıyor.

DW Türkçe’nin aktardığına göre; Munich Re Baş Yerbilimcisi Ernst Rauch doğal afetler sonucu kaydedilen ölüm sayısının 2010 yılından bu yana görülen en yüksek rakama ulaştığını söyledi. Rauch, “Bunun başlıca nedeni Türkiye’de meydana gelen ve 58 bin kişinin hayatına mal olan depremdir” diye konuştu.

Şirketten yapılan açıklamada, 250 milyar dolar (yaklaşık 228 milyar euro) tutarındaki ekonomik kaybın, son beş yıla ait verilerin ortalaması alınarak tespit edildiği bildirildi.

Raporda, uzun vadeli eğilimin yukarıya işaret ettiğine vurgu yapılarak, enflasyondan arındırılmış olarak, 1993-2022 yılları arasındaki 30 yılda ortalama maddi hasar 180 milyar ABD doları iken, 2013-2022 yılları arasındaki son on yıllık ortalamanın ise 230 milyar ABD doları olarak tespit edildiği belirtildi.

Reasürans şirketi nedir?

Munich Re, sigorta primlerinin hesaplanmasında önemli olduğu için on yıllardır doğal felaketlerin dünya çapında yol açtığı yıkımı belgeliyor. Reasürans, sigorta şirketlerinin taşıdığı poliçe risklerini başka bir sigorta şirketine sigortalatmasına denir. Halk arasında sigorta şirketlerini de sigortalayan sistem olarak da bilinir.

Paylaşın

2023 Yılında Konkordatoya Başvuran Firma Sayısı 519

2023 yılının tamamında konkordato geçici mühlet kararı verilen dosya sayısı 519 adet olurken, bu sayı iflas ertelemenin kaldırılmasıyla 2018 ve 2019 yıllarında yaşanan konkordato fırtınasından sonraki en yüksek seviye olarak ölçüldü.

Yanı sıra geçen yılın ocak-kasım döneminde, kapanan şirket sayısı yüzde 7,2 artarak 19 bin 931’e dayanırken, tasfiye başvurusunda bulunan şirket sayısı 24 bini geçti.

Sözcü’nün haberine göre, Akkuyu Nükleer Santrali ile Enerji Bakanlığı’na bağlı Türkiye Elektrik İletim AŞ’nin (TEİAŞ) elektrik iletim hatları başta olmak üzere çok sayıda kamu ve özel şirkete iş yapan Oskar Holding’in 4 şirketi ile holdingin sahibi Osman Karagöz, konkordato ilan etti.

641 farklı şirket ve kişiye 2 milyar lirayı aşkın borcu olan holding, konkordato gerekçesini kamudan alacaklarını tahsil edememesi, ekonomik kriz, yüksek enflasyon ve banka kredilerinin son dönemde kısılmasına bağladı.

Son yıllarda yurtiçi kargo taşımacılığında payını artıran GKN Kargo Lojistik Dağıtım ve Depolama da konkordato istedi.

Halk TV’nin haberine göre, ailenin ikinci kuşak temsilcilerinden Gökhan Akyürek’in yönetim kurulu başkanı olduğu şirket 4 Ocak günü konkordato talebinde bulundu. İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde yapılan başvuruda, şirketin olası hacizlere karşı korunması talep edildi.

Başvuruya göre şirketin toplam borcu 508 milyon lira seviyesinde. Dava dilekçesine göre, şirketin yaşadığı mali sıkıntının temelinde Galatasaray ile yapılan sponsorluk anlaşma. Dilekçeye göre bu anlaşma mali dengenin bozulmasına neden oldu.

Ekonomim’de yer alan habere göre, 2023 iflas ertelemenin kaldırıldığı 2018 ve 2019’daki “konkordato fırtınası”nın ardından 519 başvuru ile rekorun kırıldığı yıl oldu.

2023 yılının tamamında konkordato geçici mühlet kararı verilen dosya sayısı 519 adet olurken, bu sayı iflas ertelemenin kaldırılmasıyla 2018 ve 2019 yıllarında yaşanan konkordato fırtınasından sonraki en yüksek seviye olarak ölçüldü.

Yanı sıra geçen yılın ocak-kasım döneminde, kapanan şirket sayısı yüzde 7,2 artarak 19 bin 931’e dayanırken, tasfiye başvurusunda bulunan şirket sayısı 24 bini geçti.

Paylaşın

2023 Yılında Dış Ticaret Açığı 106 Milyar Dolar

2023 yılında ihracat ondan önceki yıla göre yüzde 0,64 oranında artarak 255 milyar 809 milyon dolar, ithalat ise yüzde 0,51 oranında azalarak 361 milyar 847 milyon dolar oldu. Başka bir ifadeyle 2023 yılının tamamında ticaret açığı 106 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Haber Merkezi / 2023 yılında en fazla ihracat yaptığımız ülkeler sırasıyla Almanya (21 milyar 94 milyon dolar), ABD (14 milyar 834 milyon dolar), Irak (12 milyar 789 milyon dolar) olurken, aynı döneminde en fazla ithalat yaptığımız ülkeler sırasıyla Rusya Federasyonu (45 milyar 611 milyon dolar), Çin (44 milyar 980 milyon dolar), Almanya (28 milyar 685 milyon dolar) oldu.

Ticaret Bakanlığı, Aralık 2023 Dış Ticaret verilerini açıkladı. Buna göre; 2023 yılı aralık ayında geçen yılın aynı ayına göre; İhracat, yüzde 0,44 oranında artarak 22 milyar 999 milyon dolar, ithalat, yüzde 10,73 oranında azalarak 29 milyar 111 milyon dolar, dış ticaret hacmi, yüzde 6,13 oranında azalarak 52 milyar 110 milyon dolar oldu.

2023 yılında bir önceki yılın aynı dönemine göre; İhracat, yüzde 0,64 oranında artarak 255 milyar 809 milyon dolar, ithalat, yüzde 0,51 oranında azalarak 361 milyar 847 milyon dolar, dış ticaret hacmi, v0,04 oranında azalarak 617 milyar 656 milyon dolar oldu.

2023 yılı Aralık ayında geçen yılın aynı ayına göre; İhracatın ithalatı karşılama oranı 8,78 puan artarak yüzde 79,00 olarak kayıtlara geçti. Enerji verileri hariç tutulduğunda, ihracatın ithalatı karşılama oranı 7,67 puan artarak yüzde 95,73 oldu. Enerji ve altın verileri hariç tutulduğunda ise, ihracatın ithalatı karşılama oranı 2,59 puan artarak yüzde 101,19 oldu.

Aralık ayında en fazla ihracat yapılan ülkeler sırasıyla; Almanya (1 milyar 679 milyon dolar), ABD (1 milyar 314 milyon dolar) ve Irak (1 milyar 254 milyon dolar) oldu. Aralık ayında ihracatta en çok paya sahip ilk 10 ülkenin toplam ihracat içerisindeki payı yüzde 46,08 oldu.

2023 yılında en fazla ihracat yapılan ülkeler sırasıyla Almanya (21 milyar 94 milyon dolar), ABD (14 milyar 834 milyon dolar), Irak (12 milyar 789 milyon dolar) oldu. Ocak-Aralık döneminde ihracatta en çok paya sahip ilk 10 ülkenin toplam ihracat içerisindeki payı yüzde 47,30 oldu.

2023 yılında en fazla ihracat yapılan ülke grupları sırasıyla; Avrupa Birliği (AB-27) (104 milyar 329 milyon dolar), Yakın ve Ortadoğu Ülkeleri (45 milyar 758 milyon dolar) ve Diğer Avrupa Ülkeleri (39 milyar 665 milyon dolar) oldu.

Aralık ayında en fazla ihracat yapılan ülke grupları sırasıyla; Avrupa Birliği (AB-27) (8 milyar 748 milyon dolar), Yakın ve Ortadoğu Ülkeleri (4 milyar 537 milyon dolar) ve Diğer Avrupa Ülkeleri (3 milyar 564 milyon dolar) oldu.

Aralık ayında en fazla ithalat yapılan ülkeler sırasıyla; Rusya Federasyonu (4 milyar 216 milyon dolar), Çin (3 milyar 269 milyon dolar) ve Almanya (2 milyar 515 milyon dolar) oldu. Aralık ayında ithalatta en çok paya sahip ilk 10 ülkenin toplam ithalat içerisindeki payı yüzde 58,50 oldu.

2023 yılında en fazla ithalat yapılan ülkeler sırasıyla Rusya Federasyonu (45 milyar 611 milyon dolar), Çin (44 milyar 980 milyon dolar), Almanya (28 milyar 685 milyon dolar) oldu. Ocak-Aralık döneminde ithalatta en çok paya sahip ilk 10 ülkenin toplam ithalat içerisindeki payı yüzde 58,50 oldu.

Aralık ayında en fazla ithalat yapılan ülke grupları sırasıyla; Avrupa Birliği (AB-27) (9 milyar 290 milyon dolar), Diğer Avrupa Ülkeleri (6 milyar 368 milyon dolar) ve Asya Ülkeleri (6 milyar 362 milyon dolar) oldu.

2023 yılında en fazla ithalat yapılan ülke grupları sırasıyla; Avrupa Birliği (AB-27) (105 milyar 956 milyon dolar), Diğer Asya Ülkeleri (90 milyar 712 milyon dolar) ve Diğer Avrupa Ülkeleri (78 milyar 373 milyon dolar) oldu.

Paylaşın