SP Lideri Karamollaoğlu: Değişiklik Yapmaya Mecburuz

Millet İttifakı’nın İstanbul mitinginde konuşan SP Lideri Karamollaoğlu’nun eleştirileri arasında Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi vardı. Karamollaoğlu, 6 Şubat’taki depremlere geç müdahale edilmesinin “başkanlık sistemi” nedeniyle yaşandığını söyledi.

Haber Merkezi / Bu sistemin mutlaka değişmesi gerektiğinin altını çizen Karamollaoğlu, “Mecburuz. Sizin dertlerinizle dertlenebilmek için bu değişiklikleri yapmaya mecburuz. Şunu bilin bütün dertler sıralandı. Adalet başta olmak üzere her konuya el atacağız” dedi.

Millet İttifakı, 14 Mayıs seçimlerine sekiz gün kala İstanbul Maltepe sahilinde, tüm siyasi liderlerinin katılımıyla büyük bir miting düzenledi.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sırasıyla birer konuşma yaptı.

Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, mitingde yaptığı konuşmada, şunları söyledi:

“Sizin şu ortaya koyduğunuz tablodan da inşallah 14 Mayıs’ta mührü Millet İttifakı’na vereceğinizin işaretini görüyorum. İnşallah 15 Mayıs yeni bir dönemin başlangıcı, Sayın Kılıçdaroğlu’nun da Cumhurbaşkanlığı’nın tescili olacak.

Muhterem kardeşlerim, hava biraz serin. İlk konuşmayı da bana verdiler Canan hanımdan sonra sizi çok uzun zaman burada tutmayı arzu etmiyorum. Sadece birkaç kelimeyle düşüncelerimi, fikirlerimi, hissiyatımı size arz etmek istiyorum. Biz altı siyasi parti olarak bir araya geldik. Ülkemizin son 21 yıldır içine sürüklenmiş olduğu sıkıntılardan kurtulabilmek için.

Sizin sıkıntılarınızı biliyoruz. Onlara derman olacak projeleri, ilkeleri de son 1,5 yıldır hazırladık ve inşallah 15 Mayıs’tan sonra da bunları tatbikata başlayacağız. Bizim derdimiz belli bir makama, mevkiye gelmek değil. Bizim derdimiz, sizin derdinizle dertlenebilmek, sizin içine sürüklenmiş olduğunuz problemlerden bir an önce kurtulmanızı sağlayabilmek.

“Herkesin dert babası olacağız”

Muhterem kardeşlerim, en önemli meselelere yaklaşırken düşüncemiz, hissiyattan kurtulmak. Hislerimiz değil, aklımız, vicdanımız, tecrübelerimiz bu ülkenin içine sürüklenmiş olduğu problemlerden nasıl kurtulacağımızı bize gösterecek. Bizim her konuda; kanun hükmünde kararname mağdurları, atanamayan öğretmenler, bunun dışında farklı sebeplerle mahkemelere gidip haklarını almalarına haklarını mahkemede alıp, devlet nezdinde alamayanların derdi de bizim derdimiz.

Her mağdur insanın derdiyle dertlenmeyi kendimize ilke kabul ettik. Elbette toplum kesimleri, her birinin birbirinden farklı sıkıntıları var. Sözgelimi esnaf, bizim memleketimizin bel kemiğini oluşturur. Türkiye’mizin tamamını düşündüğümüzde milyonun üzerinde esnaf kardeşlerimiz var. İstanbul’da 300 binden fazla esnafımız var.

Esnafımız aslında toplumun temel direklerinden bir tanesi ama derdiyle dertlenenler maalesef şu anda yok. İktidarda bulunanlar onların derdini kendilerine sadece hatırlatmak için bir vazife olarak görüyorlar. Ama 21 yıllık iktidarları esnasında esnafın problemini çözmediler, çözemediler. Tam tersi arttırdılar.

Bundan dolayıdır ki, sözgelimi esnafın derdiyle dertlenmek, onun kredi problemlerini, ödeyemedikleri vergi problemlerini halletmek bizim en önemli görevimiz olacak. Şundan emin olun, biz sadece vaatte bulunmuyoruz. Biraz önce de ifade ettim, çok farklı programları olan altı siyasi parti Genel Başkanları olarak bir araya geldik.

Meselelerimizi birlikte mütalaa ettik, komisyonlar kurduk. Arkasından da bu problemlerin üstesinden nasıl geleceğimizi kamuoyuna deklare ettik. Açıkladık. Gizli kapaklı bir şeyimiz yok. Onun için mağdur olan kim olursa olsun, siyaseten bizim aynı duygu ve düşünceleri paylaşmasa bile onun derdini biz kendi derdimiz bileceğiz, bundan emin olun.

Herkesin dert babası olacağız. Mutlaka dertli olan insanlarla dertleşeceğiz. Mutlaka her kesimin problemlerini çözeceğiz. Türkiye’yi biz bir bütün olarak görüyoruz. Diyarbakır’dan Edirne’ye kadar, Kars’tan ta Muğla’ya kadar her bölge bizim derdimiz.

Bir deprem yaşadık. 11 ilimiz yerle bir oldu. Sırf bugünkü başkanlık sisteminden dolayı müdahaleye bu iktidar iki gün geç teşebbüs edebildi. Düşünebiliyor musunuz, bir depreme bile bugünkü sistemden dolayı iki gün geç müdahale eden bu iktidar, mutlaka değişmesi icap eden bir yapı hâline geldi. Mecburuz. Sizin dertlerinizle dertlenebilmek için bu değişiklikleri yapmaya mecburuz. Şunu bilin, bütün dertler sıralandı. Adalet başta olmak üzere, her konuya el atacağız.

Mutlaka sanayide bir devrim yapacağız. Neye ihtiyacınız varsa, ihtiyacımız varsa, mutlaka onu gidereceğiz. Ülkemizin her bölgesinde her ilinde yatırımlar gerçekleştireceğiz. Herkes iş bulmak, karnını doyurmak için İstanbul’a gelmek mecburiyetini hissetmeyecek. Biz herkes iline dönsün demiyoruz. Ama her ilinde yaşayan insan, kendi karnını kendi ilinde mutlaka doyursun istiyoruz. Onun için planlı çalışmaya ihtiyacımız var. Gündelik taleplere uyarak problemler çözülemez.

Hasbelkader, ben hayata devlet dairelerinde başlarken, Devlet Planlama Teşkilatı’nda başladım. Şunu gördüm, plansız ne yaparsanız yapın, boşa gider, emeğinizin büyük bir kısmı. Planı doğru yaparsanız o da. Doğru yapmazsanız zaten bu memleketin kurtulmasını sağlamak mümkün değildir.

“Var mısınız?”

14 Mayıs için bir taahhüt istiyoruz. Eğer bu taahhütte bulunur, yetkiyi Millet İttifakı’na verirseniz, gelecek sene bu mevsimde bir araya gelirsek, Allah nasip ederse problemlerinizin büyük bir kısmının çözülmüş olduğunu hep birlikte göreceğiz. Bu desteği görmekte sizden taahhüt istiyorum. Var mısınız? Var mısınız? Var mısınız? İnşallah ülkemizin bugünkü sıkıntılardan kurtulacağı günleri çok kalmadı, kısa bir zaman sonra birlikte idrak edeceğiz. Başarıya da ulaşacağız.”

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir