Sırrı Süreyya Önder’e 301’den Hapis Talebi

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla 4 Kasım 2016’da gözaltına alınan HDP eski Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in, o sırada verdiği ifadede kullandığı “Şaibelerle dolu bir siyasi geçmişe sahip olan Erdoğan emretti diye başlatılan bu yargılama faaliyetini kabul etmem mümkün değildir” sözlerine 301’den ceza istendi.

Aynı sözlere, “Cumhurbaşkanına hakaretten” 10 aylık hapis cezası verilmesinin ardından; bu sefer de Türk Ceza Kanunu’nun 301’inci maddesine göre 2 yıla kadar Önder’in hapsi istendi.

Savcıdan mütalaa

MA’daki habere göre, 21 Haziran’da Diyarbakır 12 Asliye Ceza Mahkemesi tarafından söz konusu sözler nedeniyle 10 hapis cezası verilen Önder’in aynı sözlerinden dolayı, “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, devletin kurum ve organlarını aşağılama” iddiasıyla Diyarbakır 4’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davanın duruşmasında savcı ceza istemiyle mahkemeye mütalaasını sundu.

Önder’in katılmadığı duruşmada avukatı Serdar Çelebi, davaya ilişkin tevsii tahkikat taleplerinin olmadığını belirterek, eksikliklerin giderilmesini istedi.

Avukat süre talep etti

Ardından söz alan iddia makamı, esas hakkındaki mütalaasını mahkemeye sundu. Savcı mütalaasında Önder’in davanın iddianamesinde yer alan sözleriyle TCK 301’inci maddesinde düzenlenen “Türkiye Cumhuriyeti devletini, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ve devletinin yargı organlarını alenen aşağılamak” suçunu işlediğinin sabit olduğunu ileri sürdü.

Savcı, Önder’in üzerine atılı suçu değişik zamanlarda birden fazla işlediğini ileri sürerek, hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasını talep etti. Savcı esas hakkındaki mütalaada, Önder’in hangi sözlerinin suç olduğuna değinmedi.

Avukat Serdar Çelebi, esas hakkındaki savunmalarını hazırlamaları için süre talep etti. Mahkeme, Önder’in avukatının esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasını hazırlaması için duruşmayı 21 Eylül’e bırakıldı.

Ne olmuştu?

Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillilerinin geçmişe dönük yapılan bir Anayasa değişikliğiyle dokunulmazlıklarının kaldırılmasından sonra, 4 Kasım 2016’da Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla gözaltına alınan HDP eski Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in o sırada verdiği ifadede kullandığı “Geçmişi şaibelerle dolu Erdoğan’ın” sözlerine ceza verilmişti.

Önder’in sarf ettiği sözler nedeniyle ifadesini alan savcı tarafından “Cumhurbaşkanı’na hakaretten” başlatılan soruşturma sonucu açılan dava, Diyarbakır 12’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde 21 Haziran’da görülmüştü.

Önder’in avukatı Serdar Çelebi, müvekkilinin gözaltına alındığı dönemde milletvekili olduğunu, bunun yasal olmadığını, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) HDP milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin verdiği ihlal kararını hatırlatmıştı.

Müvekkilinin milletvekili olduğu halde gözaltına alınmasına karşı eleştirisini dile getirdiğini vurgulayan Çelebi, “Siyasi bir rakibine karşı söylemde bulunmasını hakaret olarak algılanmasını kabul etmiyoruz. Müvekkilimin suç tarihinde milletvekili olduğu göz önünde bulundurulmasını talep ediyoruz” demişti.

AİHM’in Şorli kararından sonra Cumhurbaşkanına hakaret suçunun fiilen işlenemez hale geldiğini dile getiren Çelebi, bu karardan sonra verilecek bu suçlamadan dolayı verilecek tüm kararların usule aykırı bir şekilde verileceğinin ortada olduğunun altını çizerek müvekkilinin beraatini istemişti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı da Önder’in hapis cezası ile cezalandırılmasını istemişti.

Mahkeme, Önder’in eyleminin Cumhurbaşkanına hakaret suçunu işlediğinin sabit olduğu hükmüne vararak Önder’e 1 yıl hapis cezası verdi. Mahkeme takdiri indirim hakkını kullanarak Önder’in cezasını 10 aya düşürdü. Mahkeme, verilen cezanın hükmünün açıklanmasını ise geri bırakmıştı.

TCK 301

Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini, Devletin yargı organlarını, askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır. Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.

(Kaynak: Bianet)

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir