Ş. Avni Ölez kimdir? Hayatı, Eserleri

1932 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Şecaeddin Avni Ölez, 18 Aralık 2010’da İzmir’de hayatını kaybetmiştir. Ş. Avni Ölez, Nişantaşı 52. İlkokulu, Nişantaşı Ortaokulu ve Taksim Lisesi’nde okumuştur. Ortaokul ve lise yıllarında Salah Birsel, Zahir Güvemli, Reşat Nuri Güntekin ve Esat Mahmut Karakurt’tan dersler almıştır. İlk şiiri 1955’te Onüç dergisinde yayımlanmıştır.

Haber Merkezi / Şiire yönelmesinde Tevfik Fikret’in süt anneliğini yapmış ninesinin büyük rolü olmuştur. 1957-1958 yıllarında yaptığı askerliğinin ikinci yılını Kore’de geçirmiştir. 1958 -1965 yılları arasında İstanbul’da bir sanayi firmasında yönetici olarak çalışmıştır.

1965’te Almanya’ya giden şair, 34 yıl burada çeşitli işlerde işçi olarak çalışmış, bu sürede yazı çalışmalarını da sürdürmüştür. 1999’da yurda dönen şairin şiirleri Onüç, Çağrı, Pazar Postası, Yelken, Beşgen, Denge, Varlık, Beşkaza, Kıyı, Su, Karşı, Çağdaş, Çatı, İnsancıl, İmece, Ataç, Yeni İnsan, Yaprak, Edebiyat Gazetesi, Kök, Düzlem, Aydınlık, Otağ, Çığ, Ayça, Oturum, Gençlik, Beşparmak, Şiir Ok’u, Evrensel Kültür, Çağdaş Türk Dili, Papirüs, Ardıçkuşu, Berfin Bahar, Söylem, Pencere, Yaba Edebiyat, Türk Dili, Bahçe, Islık, Dize, Haliç gibi dergilerde şiirleri ve kısa hikâyeleri yayımlanmıştır.

Ş. Avni Ölez, bütün şiirlerini Gülün Kara Yazıtı ve Yaprakdökümü adlı kitaplarda toplamıştır. İçerik olarak toplumcu, biçimce yenilikçi bir şiir anlayışına  ve kendine özgü bir dile sahip sahip olan Ölez, kendi kulvarında yalnız koşan bir şair görünümündedir. Şiirlerine dikkat çekici, farklı adlar veren şairin kendine has bir şiir dili, anlatım tekniği ve dize yorumu vardır.

Yoksulların yaşantısından izler taşıyan şiirlerinde umut, umutsuzluk, özgürlük gibi izlekleri, uzun dizelerden oluşturduğu uzun şiirlerde soyut söyleyişlerle ve kendine özgü sözcüklerle vermiştir. Şiirlerinde imge ile şiir dilinin sıkı bir ilişki içinde olduğu görülür. Şiirde harf, sözcük ve dize sayısına özen gösteren, şiirde matematiği ve biçimi önemseyen bir şair olan Ölez, şiirlerini oluştururken uzun dizelerin yanı sıra, kırık mısralara ve kesik cümle yapılarına da başvurarak yer yer Nazım Hikmet’in ve Ercüment Behzat Lav’ın şiirlerini hatırlatan bir şiir tekniği kullanmıştır. Şair, gündelik Türkçede kullanılmayan farklı sözcük ve sözcük gruplarına şiirlerinde yer vererek kendine özgü bir dil kurmuştur.  (Kaynak: teis.yesevi.edu.tr)

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir