Kuruköprü Anıt Müzesi ve Geleneksel Adana Evi
Kuruköprü Anıt Müzesi ve Geleneksel Adana Evi; Adana’nın Seyhan İlçesi, Kuruköprü Mahallesi, Ziyapaşa Bulvarı üzerinde yer almaktadır. Dolmuş, Taksi ve Belediye Otobüsleri ile ulaşım sağlanabilmektedir.
1839 yılında ilan edilen Tanzimat Fermanı, Gayrimüslimlere kendilerini yönetebilme, okul ve ibadet yerleri inşa edebilme olanağı sağlamıştır. Bu dönemde, Anadolu kentlerinde dikkat çekici ölçüde kilise inşa edilmiştir. Batıdaki kapı üstünde, mermer levha üzerindeki Rumca dokuz satırlık kitabeye göre yapı, 1845 yılında Rum cemaati tarafından yaptırılmıştır.
Bölgenin arkeolojik zenginliklerini sergilemek amacıyla,1924 yılında, Adana Eski Eserler Müzesi’nin kurulmasına karar verilmiş ve müze müdürlüğü için “Alyanak” lakabıyla tanınan Halil Kâmil Bey görevlendirilmiştir. Müze binası için, ilk olarak Taş Köprü’nün yakınlarında bulunan Cafer Ağa Medresesi uygun görülmüştür. Bir süre hizmet verildikten sonra kullanılamayacak durumda olan yapının yıkılmasının ardından, Rum Kilisesi’ne taşınmıştır.
1937 yılında, Müze Müdürü A. Rıza Yalgan’ın, Çukurova’nın Etnografyasını anlatmak amacıyla müzeye yeni bir bölüm eklemesiyle birlikte, “Adana Arkeoloji Müzesinin” yanı sıra “Etnografya Müzesi” adını da almıştır. A.R. Yalgan böylece, yurdumuzda ilk açık hava müzesini kurmuştur. 1950 yılından itibaren Adana Müzesi olarak hizmet veren bina, 1972 yılında Arkeoloji Müzesinin açılıp birçok eserin yeni müzeye taşınmasıyla müze deposu olarak işlev görmüştür.
1983 yılındaki restorasyon çalışmasıyla Etnografya Müzesi adı ile tekrar Müze işlevi kazandırılmıştır. 2008 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığınca binada restorasyon çalışmalarının başlatılmasından dolayı etnografik eserler, mevcut Arkeoloji Müzesine taşınarak 2013 yılında başlayan restorasyon çalışmaları, 2015 yılında tamamlanmış olup, Adana Kuruköprü Kilise Anıt Müzesi olarak hizmete açılması planlanmaktadır.
Adana’nın Kısa Tarihi
Adana’nın tarihi, Hititler dönemine kadar uzanmaktadır. MÖ 18. yüzyılda Hitit İmparatorluğu’nun bir parçası olan Adana, daha sonra Asur, Pers ve Makedonya İmparatorluğu gibi farklı medeniyetler tarafından kontrol edildi ve MÖ 333’te Büyük İskender’in Pers İmparatorluğu’nu yenmesiyle Adana, Makedonya Krallığı’nın bir parçası oldu.
Roma ve Bizans Dönemi: MÖ 64’te Roma İmparatorluğu tarafından ele geçirilen Adana, önemli bir Roma eyaleti olan Kilikya’nın başkenti oldu. Roma döneminde Adana, önemli bir ticaret merkezi haline geldi ve zenginleşti. Ancak, 5. yüzyılda Bizans İmparatorluğu’nun doğu sınırlarını savunan şehir, Pers İmparatorluğu tarafından ele geçirildi ve 7. yüzyılda Müslümanlar tarafından fethedildi.
7. yüzyılda Arap Müslümanlar tarafından fethedilen Adana, daha sonra Abbasiler, Emeviler ve Selçuklular gibi farklı İslam devletlerinin yönetimine girdi. Selçuklular döneminde, şehir önemli bir ekonomik merkez olarak gelişti ve kültürel açıdan da zenginleşti. 12. yüzyılda ise Haçlı seferleri sırasında Adana, Haçlılar tarafından işgal edildi, ancak daha sonra tekrar Selçuklu hâkimiyetine geçti.
1517’de Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliğine giren Adana, bu dönemde de önemini sürdürdü ve Osmanlılar döneminde Adana, tarım ve ticaret alanında büyük bir gelişme kaydetti. 19. yüzyılda ise şehir, modernleşme sürecine paralel olarak Avrupa etkilerini hissetmeye başladı. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde ise Adana, birçok etnik ve siyasi olaya tanıklık etti.
1920’de Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla Adana, modern Türk devletinin bir parçası oldu. Cumhuriyet döneminde Adana, ekonomik, kültürel ve sosyal açıdan önemli gelişmeler kaydetti. 1920’lerde başlayan tarım reformlarıyla Adana, modern tarım tekniklerine geçti ve tarım sektörü önemli bir ekonomik faaliyet haline geldi. Şehirdeki sanayi, ticaret ve ulaşım da hızla gelişti. Adana, Türkiye’nin önemli bir sanayi merkezi haline geldi ve birçok fabrika ve işletme burada faaliyet göstermeye başladı.
Ayrıca, Adana’nın kültürel ve sosyal hayatı da Cumhuriyet dönemiyle birlikte ivme kazandı. Şehirde, modern eğitim kurumları, kültürel etkinlikler ve sanat faaliyetleri arttı. Adana, üniversite ve araştırma merkezleri açısından da gelişti ve birçok bilim insanı, yazar, şair ve sanatçı burada yetişti.
Günümüzde Adana, Türkiye’nin önemli şehirlerinden biridir. Ekonomik, ticari, kültürel ve sosyal açıdan canlı bir şehir olan Adana, aynı zamanda turistik potansiyeli de yüksek bir yerdir. Çeşitli tarihi ve kültürel mekanları, festivalleri, doğal güzellikleri ve gastronomik zenginlikleriyle ziyaretçileri çekmektedir.






























