İzmir: Arap Hanı

Arap Hanı; İzmir’in Konak İlçesi, Güzelyurt Mahallesi, Anafartalar Caddesi üzerinde yer alır. Küçük Karaosmanoğlu Hanı’nın yanında bulunan bu hanın kitabesi bulunmadığından kesin yapım tarihi bilinmemektedir.

Aydın Vilayetinin 1890–1891 tarihli Salnamelerinde hanın ismi geçmektedir. Buna dayanılarak ve mimari yapısı da göz önüne alınarak XIX. yüzyılın ikinci yarısında yapıldığı sanılmaktadır.

Hanın içinde , aynı yüzyılın sonlarında Yahudice yayımlanan Esperans gazetesinin matbaası da bulunmaktaydı. Ancak han genellikle, bölgenin aktivitesine uygun olarak ayakkabı imali ve satışında uzmanlaşmış ticarethaneleri bulunmaktaydı. Günümüzde genellikle manifatura işleri ile ilgili dükkanlar bulunmaktadır.

Kesme taş, moloz taş ve tuğladan yapılan han dikdörtgen planlı, avluludur. Avlunun içerisinde bir de mescidi bulunmaktadır. Hanın giriş cephesi iki katlı, avlu kanatları ise tek katlıdır.

İkinci kattaki odalardan sadece girişin üzerinde olanı günümüze gelebilmiş diğerleri orijinal durumlarından uzaklaşmıştır. İkinci kattaki odalar ahşap tavanlı koridora birer kapı ve pencere ile açılmıştır. Handaki eski dükkânların sayısı kesin olarak bilinmemekle beraber, Prof.Dr.Münik Aktepe hanın her iki kanadında yedişerden 14 dükkân olduğunu belirtmiştir.

İzmir

Türkiye’nin üçüncü büyük kenti olan İzmir; çağdaş ve gelişmiş bir kent olmasının yanı sıra önemli bir kültür, sanat, turizm ve ticaret merkezidir. Ege Denizi, lacivertten turkuaza mavinin tüm renklerine hakim koyları ve plajlarıyla bir dantel zarafetinde ilin batı kıyısı boyunca uzanır.

“Güzel İzmir” olarak da adlandırılan İzmir; 8500 yıllık tarihi ile Anadolu yarımadasının batısında uzun ve dar bir körfezin başlangıcında yer alır. Antik Dönem’in ünlü tarihçisi Herodot, tipik Akdeniz ikliminin yaşandığı kenti binlerce yıl öncesinde; “Onlar kentlerini bizim yeryüzünde bildiğimiz en güzel gökyüzü ve en güzel iklimlerinde kurdular…” ifadesiyle tanımlamıştır.

Şehrin güneyinde yer alan Efes ve kuzeyinde yer alan Bergama, Antik Çağ’ın en büyük ve en ünlü kentleri arasında yer almaktaydı. Tüm İyon kültürünün zenginliklerini bünyesinde barındıran bu kentler yoğun sanatsal, kültürel, ticari ve dini etkinliklerle de adını duyuruyordu. Günümüzde de dünyaca bilinen Efes ve Bergama Antik Kentleri tarih meraklıları için büyüleyici birer çekim merkezidir. Şairlerin ustası Homeros’un doğduğu yer olan İzmir, Anadolu’nun hızla değişen tarihi ile Ege’nin renkli tarihinin bir harmanıdır. Kent, modern Türkiye’nin batıya açılan çağdaş yüzü olarak kültür, sanat, turizm, ticaret ve sanayi alanlarındaki gelişimini hızla sürdürmektedir.

İzmir; Tepekule(Bayraklı), Symrna, Efes, Pergamon(Bergama), Teos (Sığacık), Lebedos (Ürkmez), Kyme (Aliağa), Allianoi (Yortanlı), Thyrea (Tire), Phokaia (Foça), Kolophon (Değirmendere), Erythrai (Çeşme), Klazomenai (Urla), Metropolis (Torbalı), Claros (Ahmetbeyli) ve Myrina (Aliağa) gibi tarihte hüküm sürmüş olan uygarlıkların yaşadığı topraklara ve hâlâ gün yüzüne çıkmamış pek çok uygarlık merkezinin miraslarına sahip binlerce yıllık yerleşim yeridir.

İzmir tarihin her döneminde insan sağlığına hizmet etmiş dünyaca bilinen Agamemnon, Asklepion, Allianoi, Karakoç ve Çeşme-Şifne, Ilıca vb. şifa merkezleri ile günümüzde de özellikle İskandinav ülkelerinden ve dünyanın her yerinden gelen ziyaretçilerine sağlıklı yaşam alternatiflerini sunan ve potansiyeli çok yüksek olan sağlık ve termal turizm merkezidir.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir