İYİ Parti Lideri Akşener’den Yeniden ‘Kazanacak Aday’ Vurgusu

‘Altılı Masa’nın cumhurbaşkanı adayına ilişkin değerlendirmelerde bulunan İYİ Parti Lideri Akşener, “Kapsayıcı olacak, kutuplaştırmayacak, ciddi bir devlet deneyimi olacak, çılgın olmayacak, gece rüya görüp ertesi gün onları hayata geçirmeye çalışmayacak. Bu ülkeyi tekrar demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, yandaş kayırmanın dışına çıkmaya, şeffaflığın önemine inanmış bir arkadaşımız olacak. Ve de kazanacak.” dedi ve ekledi:

“Parlamenter sistemi konuşacağımız son seçim. Masayı kuran sayın Kılıçdaroğlu. Hepimizi masanın etrafına davet eden kendisi. Bu masanın cumhurbaşkanı adayını seçeceğini de ilan eden kendisi. Bizde olumlu baktık, yanında durduk.”

Akşener, konuya ilişkin açıklamasının devamında, “Kaybedersek parlamenter sistem bir daha bu konuşulmayacak. Kararnamelerle yönetilen bir ülke olacak. Erdoğan’ın son seçimi. Bir daha sayın Erdoğan aday olmayacak, olamayacak. Bu anlayış üzerinden dişini sıka sıka duran bir insan topluluğu olacak. Biz biliyoruz ki AK Parti’nin adayı seçilmeyecek. Benim Cumhurbaşkanı adayımızda olmazsa olmaz dediğim özellik ‘kazanması’ Bu vasıflara uyan pek çok insan var. Ama ‘kazanmak’ önemli. Henüz masada o noktaya gelmedik.” ifadelerini kullandı.

Halk TV’de İsmail Küçükkaya ile Yeni Bir Sabah programına katılan Akşener partisine katılımlardan, ‘Altılı Masa’nın çalışmalarına kadar pek çok soruya yanıtlar verdi. İşte Akşener’in açıklamalarından öne çıkan mesajlar:

“Başörtüsü çözülmüş bir konu. Yani bunun hukuki bir alt yapısının olması, olmaması meselesi değildi. Kapanmış yaraları yeniden açmak yerine, kanayan yaralara bakmak durumundayız. Ben saygı duyuyorum elbette sayın Kılıçdaroğlu’nun bu tavrına ama bugün neyi tartışıyoruz? Anayasaya koyulmayı, başörtüsü içinden yeni bir kavgayı tartışıyoruz. Kılıçdaroğlu’nun duruşunu biliyoruz zaten. Bence gerek yoktu.

Sayın Erdoğan seçimi kaybedeceğini gördü her bir manevi konuya, somut kavrama iki eliyle sarılıyor. Anayasalar bu Meclis’te olmaz çünkü gidiyor, seçime kalmış 7-8 ay… Böyle bir durumda anayasalar vaattir. Seçime giderken bunları söylersiniz, kazandıktan sonra da bu vaadi yerine getirirsiniz. 2010’da aklına gelmemiş sayın Erdoğan’ın, 2017’de de aklına gelmemiş, şu anda aklına geldi. Derhal seçim kararı alsınlar, bu vaatle gitsinler, seçimi kazanırlarsa yerine getirirler. Bizim bakış açımız bu.

(İYİ Parti’ye yeni katılımlar): Bakcez duruma. Bakcez gari. Şu anda da görüştüğümüz isimler var… İYİ Parti vatandaş nezdinde çok ciddi bir teveccüh ile karşı karşıya. Bu partinin büyümesi lazım. Biz kurumsallaştırmaya, kalıcı hale getirmeye gayret ediyoruz. Bu ülkenin yetiştirdiği çok kıymetli insanlar var. Partimizde değerlendirmeleri için görüşmeler yapıyorum ben. Bir kısmı aktif olarak yer alıyor, bir kısmı bilgi ve birikimlerini projeler bazında, bilgi iletimi bazında, benim yaptığım çalışmalara katkı çerçevesinde dile getiriyorlar. Böyle bir çalışma biçimimiz var. Bu görüşmelerimize devam ediyoruz. Arkadaşlarımızın partimize kattıkları güçle kuvvetlenerek yolumuza devam ediyoruz.

Katılımlarda “gelin” siyaset

(Fakıbaba’nın katılımı): Ortak dostlarımız var bizim. Hakikaten bir gün telefon açtım görüşmeyi yapabilmek için ama evden bilgi sahibiyim bu arada. Gaziantepli eşi, çok güzel bir yumurtalı çiğ köfte yaptığına dair bilgim vardı. Direkt aradım, ‘Sayın bakanım ben oralarda yalnız, gariban koca İstanbul’da… Aç geziyorum.. Ben hanımefendiden şöyle bir şey rica ediyorum’ dedim. Sonra gittik. Şu anda da görüştüğümüz isimler var. Sadece AK Parti’den bahsetmiyorum. Türkiye’ye katkıda bulunmuş, genç yaşlı ve bundan sonrada bulunabilecek insanların her biriyle görüşüyorum… Ben gelinlerden istiyorum. Şimdi de öyle hanımefendilerden istiyorum.

Altılı Masa

Masayı muhafaza et, sürdürülmesine gayret et. Adamlar arasında arıza çıktığında düzelt’ dediler. ‘Jandarma Genel Komutanlığı’na çevirdiniz beni’ dedim. Masa çok iyi gidiyor. Cumhur İttifakı’nın masasıyla, altılı masa ittifaka dönüştüğü taktirde Millet İttifakı sistemi… Biz rasyoneliz, Cumhur İttifakı çok hissi. Yani tek parti gibi. Bizimki farklılıklar gören, saygı duyan ayrı ayrı alanlardan geliyoruz. Bu farklılıkları zenginlik olarak gören, kapsayıcı bir tutum alan, birbirini anlayan ve güvenen bir masa orası. Masa sürekli olarak üretiyor.

Altı genel başkan ve onların partileri oluşturdukları çeşitli komisyonlarla ortak çalışmalar yapıyor ve her biri kendi partisini eğitiyor. Parlamenter sisteme geçişin yol haritası nasıl olacak o çalışıyor. 2017 referandumunun sonuçları ortadan kaldırılması gerekiyor onunla ilgili bir Anayasa Komisyonumuz var.

Kapsayıcı olacak, kutuplaştırmayacak, ciddi bir devlet deneyimi olacak, çılgın olmayacak, gece rüya görüp ertesi gün onları hayata geçirmeye çalışmayacak. Bu ülkeyi tekrar demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, yandaş kayırmanın dışına çıkmaya, şeffaflığın önemine inanmış bir arkadaşımız olacak. Ve de kazanacak.

Parlamenter sistemi konuşacağımız son seçim. Masayı kuran sayın Kılıçdaroğlu. Hepimizi masanın etrafına davet eden kendisi. Bu masanın cumhurbaşkanı adayını seçeceğini de ilan eden kendisi. Bizde olumlu baktık, yanında durduk.

Kaybedersek parlamenter sistem bir daha bu konuşulmayacak. Kararnamelerle yönetilen bir ülke olacak. Erdoğan’ın son seçimi. Bir daha sayın Erdoğan aday olmayacak, olamayacak. Bu anlayış üzerinden dişini sıka sıka duran bir insan topluluğu olacak. Biz biliyoruz ki AK Parti’nin adayı seçilmeyecek. Benim Cumhurbaşkanı adayımızda olmazsa olmaz dediğim özellik “kazanması” Bu vasıflara uyan pek çok insan var. Ama “kazanmak” önemli. Henüz masada o noktaya gelmedik.

Muhalefet psikolojik üstünlüğü kayıp mı etti sorusuna): Doğrudur. Algılar olgular bunu sağlar. Bir şımarıklık çöktü ama siyasilere değil. Genellikle CHP’yi destekleyen ve onu tanzim etmeye çalışan insanlarda… Sağcılar diye bir kavram çıktı. İpin ucu kaçtı. Gazetecilik yapan insanlar olmayan şeyleri söylediğinde incinir insanlar. CHP’den gelen 15 milletvekili öyle hale döndü ki bu arkadaşlar tarafından…. O 15 milletvekilinin herkese en önemlisi Türkiye’ye faydası oldu. CHP’nin anti demokratik olarak kabul edilen algısını yıkan bir iştir. Teklif eden benim, kabul eden Kemal bey.

Masaya davet ettiniz geldik. Sağcı istemiyorsanız etmeyin kardeşim. Problem yok biz bunları anlıyoruz ama sonuçları itibariyle bu zararı herkes görür. Kazanılamadığı taktirde bu zararı herkes görür.

(Küçükkaya’nın AKP’nin gazetecilere davetini hatırlatması üzerine): Bence katılın ama ilginç olanı şu acaba sayın Erdoğan ve yanındaki muhteremler gazetecimsi, akademisyenimsi arkadaşların kendilerine verdiği zararı anlamış olabilirler mi? Bir istibdat yasası çıktı, onu örtmek amacıyla olabilir ama her ikisi halinde de gidin.

2018’de CHP de ekstra kazandı

(2018’deki ittifak): İYİ Parti kuruldu 2018 seçimlerine katıldık. Bizi seçimlere sokmayacaklardı, bir dümen oluşmuştu. Sayın Kılıçdaroğlu’ndan 15 milletvekili talep ettim kendisi buna hiç sektirmeden ‘evet’ dedi. O 15 milletvekili arkadaşımızın bize katılmasıyla birlikte grup kurmuş olduk… CHP bu ittifak sisteminden ekstra kazandı, biz 4 milletvekili ekstra kazandık. Sonuçta Cumhur İttifakı çoğunluğunu kaybetti. Bugün biz Türkiye’de yan yana gelmiş siyasi partilerin bir sürü çalışmaları konuşmak yerine ‘Adayınız kimdir?’ diyorsa o zaman 13. Cumhurbaşkanı bizim masanın önerdiği kişi olacak inancımı karşı taraftan da kabul edildiğini gösteriyor.

(Kadınlara konut desteği): Mantık doğru 300 bin lira ev. Ama 3 çocuk yanlış. 1 ya da 2 çocuklu olan kadınlara neden yok. Burada bir dümen var. Demek ki 3 çocuklu kadınların sayısı az. Talimatları var. Vay patronun sözü yere düşmesin. derseniz siz çok büyük ayrımcılık olur.

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir