HDP’li Buldan: Bu Onurlu Mücadele Kesinlikle Kazanacaktır

Partisinin 4’üncü olağanüstü kongresinde konuşan Pervin Buldan, “Bana yoldaşlık eden, bütün bu süreç içinde yanımda olan, bana arkadaş ve can olan, yol gösteren, başta cezaevindeki arkadaşlarımız olmak üzere, kadın arkadaşlarıma, Barış Annelerine, halkıma, bütün arkadaşlarıma sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Her daim yanınızda olacağımın sözünü veriyorum. Bu onurlu mücadele kesinlikle kazanacaktır. Zalimler kaybedecek, mazlum kazanacaktır” dedi.

Haber Merkezi / Anayasa Mahkemesi’nde (AYM) devam eden kapatma davasının yarattığı risk nedeniyle siyasi çalışmalarına Yeşil Sol Parti çatısı altında sürdürecek olan Halkların Demokratik Partisi (HDP), 4’üncü olağanüstü kongresini Ankara’da, Dünya Ticaret Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Kongrede eş genel başkanlık için aday olmayan Pervin Buldan ve Mithat Sancar, birer konuşma yaptılar. Pervin Buldan, konuşmasında şunları söyledi:

“Bugün 4’üncü Olağanüstü Kongremizi gerçekleştiriyoruz. Bu kürsüden cezaevindeki arkadaşlarımıza, sürgünde ve aramızda olmayan bütün arkadaşlarımıza selamlarımızı gönderiyorum. Sevgili Deniz Poyraz şahsında bu mücadelede yaşamını yitiren bütün yoldaşlarımızı saygı ve minnetle anıyorum.

Hakkari’den Van’a giderken trafik kazası geçiren Barış Anneleri Perişan Akçelik ve Adalet Safalı annemize rahmet diliyorum. Bu kongremizi barış mücadelesi yürüten Barış Annelerine atfettiğimizi buradan ifade ediyorum. Onlara sözümüzdür; bu topraklara barış gelene kadar, annelerimizin gözyaşı dinene kadar, kayıp anneleri çocuklarına kavuşana kadar bu mücadele mutlaka devam edecek ve bu topraklarda barış, annelerimizin eliyle gerçekleşecek.

Bugün burada küçük bir kongre yaptığımızın, bir değişikliğe dönüşüme gittiğimizin farkındayız. Ancak HDP toprağa düşen cemre gibi umudun içinde filizlenen bir sevgi fidanıdır. Bu fidana göz dikenler, toprağın içinden fışkıran bu cemreyi yok etmeye çalışanlar iyi bilsinler ki; operasyonlarla, kayyım darbeleriyle, kumpas davalarıyla ve kapatma davalarıyla bu mücadeleyi bitiremezler.

Bütün bu operasyonlara karşı dimdik ayakta olduğumuzu görsünler, bilsinler. Mücadelemiz her yerdedir; meydanlardadır, sokaklardadır, tarlalardadır, cezaevlerindedir, mahkeme salonlarındadır. Mücadelemiz bu ülkede barışı talep eden, demokrasiyi savunan her insanın yüreğindedir, yaşamın her alanındadır. O yüzden de bizleri bitirmeye çalışanlara, bizleri yok etmeye çalışanlara dimdik ayakta olduğumuzu göstermenin bir anıdır!

Fırtınalara karşı hem direndik hem de mücadele ettik. Umudu çoğalttık asla vazgeçmedik. Geri adım atmadık, bir an bile tereddüt etmedik. Tıpkı Mehmet Sincar gibi, tıpkı Musa Anter ve Vedat Aydın gibi, bu ülkede yaşamını yitiren bütün yoldaşlarımız gibi, İbrahim Ayhanlar gibi dimdik ayakta durduk, bir an bile tereddüt etmedik. HDP’yi anlamayanlar mücadele geçmişine bakarak nasıl dimdik ayakta olduğumuzu görürler. Bize karşı çökertme planı uygulayanlar da gördü ki biz diz çökmedik ama onların çökertme planları çöktü, çökmeye devam ediyor.

Ülke olarak ağır bir süreçten geçtiğimizin farkındayız. Ülkenin her alanında krizlerin ve kaosların ortaya çıkmasının birçok nedeni var. Kürt sorunu, eşitlik sorunu, tecrit sorunu, kayyım darbesi, kadın kırımı, talan sorunu, yolsuzluk sorunu, gerçek adalet ve gerçek demokrasi sorunu bu ülkenin sorunlarının başında gelir. İşte mücadeleyi büyütmek ve dimdik ayakta tutmak, bu sorunları gidermek açısından oldukça önemlidir.

HDP bunun için kurulmuş bir partidir. Onurlu barış mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Kürt sorununun müzakere ve diyalog yoluyla çözülmesi için mücadelemize daha sıkı sarılacağız, bu mücadeleyi büyüteceğiz. Mutlak tecrit karşısında mücadeleyi daha kararlı yürüteceğimizin sözünü veriyorum. İmralı’da Sayın Öcalan’a mutlak tecrit uygulayan devlet aklı bilsin ki çözümün ve barışın yolunu asla tıkayamazsınız. Tecridi mücadelemizle yıkacağımızın sözünü bir kez daha haklarımıza veriyoruz.

“Mücadeleyi büyüteceğimizin sözünü veriyoruz”

Burada en büyük kanalın barışta ısrar eden halkımız olduğunu biliyoruz. Barışta ısrar eden bir halka karşı tecrit uygulanmasını kabul etmiyoruz. Çünkü Sayın Öcalan’a uygulanan tecrit aynı zamanda barışa, demokrasiye, ülkenin geleceğine uygulanan bir izolasyondur, tecrittir. Bu ülkede bütün halkların, inançların ve kimliklerin anadili hakkı ve inanç özgürlüğü için mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğimizi belirtmek istiyorum. Engelli arkadaşlarımızın mücadelesinde yanlarında olacağız.

Kürdün, Alevi’nin, Ermeni’nin, Süryani’nin, Êzidî’nin, Roman’ın, Çerkes’in, Laz’ın, Pomak’ın hakları için mücadeleyi daha da büyüteceğimizin sözünü veriyoruz. Sivil demokratik çoğulcu bir anayasanın bu ülkede yer bulmasının mücadelesini vereceğimizin sözünü veriyorum. Yoksulluk ve sefalet dayatmasına karşı eşit bölüşüm için, emeğin hakkı için emekçilerle 1 Mayıs’ta olduğu gibi yürüyeceğimizin ve işçinin emekçinin yanında olacağımızın sözünü veriyoruz.

Kayyım rejimine karşı büyük bir mücadele yürüteceğimizin, kayyımları sandıklarda da meydanlarda da yok edeceğimizin sözünü veriyoruz. Doğanın talanı karşısında Cudi ve Akbelen’deki bir ağacın direnci gibi dirileceğimizin sözünü veriyorum. Bu yüzden gerçek muhalefet odağı olan HDP’nin temsil ettiği çizgi bu meselelerin özünde yatıyor.

Kürt halkını, kendisini ve temsilcisini tanımayanlara karşı birlik ve beraberlik içinde olmaya davet ediyorum. Demokratik birliğin kaçınılmaz olduğunu önemle belirtmek istiyorum. Newroz duruşu ve iradesiyle birlik olalım. Bu ülkede Kürt halkını yok sayanlara karşı, Kürt halkını bitirmeye çalışanlara karşı, dilimizi ve kültürümüzü inkar edenlere karşı Kürt halkının birliğini zamana yaymadan kuralım ve buna öncülük edelim. “Her bijî yekitiya gelê kurd” diyene kadar bu mesele üzerinde duralım.

Sevgili kadınlar; HDP gerçek bir kadın partisidir. Kadınlar HDP ile büyük kazanımlar elde etti ve çok büyük mücadeleler elde etti. Elbette büyük kazanımlarımız oldu. Tarih kadınlarla yol alacak, kadınlar yaşamın her alanında öncülük etmeye ve yol almaya, cesaret vermeye devam edecek. Her ne olursa olsun kadınlar artık durdurulamayacak bir değişim gücüdür. Değiştireceğiz, inşa edeceğiz ve kazanacağız. “Jin jiyan azadi” sloganını dünyanın her yerinde dillendirip yankılandıracağız.

“Bu yolda yürümeye ant içtim”

Bu çatı altında mücadele yürütmekten, HDP fikriyatının bir emektarı, bir ferdi olmaktan her zaman büyük onur duydum. Bu dava son nefesini verirken dahi “borçlu gidiyorum” diyenlerin davasıdır, partisidir. İşte ben de son nefesimi verene kadar bu mücadelenin bir ferdi olarak sizlerle birlikte mücadele etmeye, bu yolda yürümeye ant içtim. Bu mücadelenin parçası olmaya ant içtim.

Bizler her zaman şunun farkındaydık; ne yaparsak yapalım az kalır eksik kalır. 5 yıla yakındır bu partide eş genel başkanlık görevini sürdürüyorum. Şimdi büyük bir değişim ve dönüşüm zamanıdır dedik. Son seçimde aldığımız oy hiç birimizin kabul edeceği bir oy değildir. Yeterli değildir, eksiktir, azdır. Eleştirileri almak için il ve ilçe yöneticilerimizle, kadın ve gençlik meclislerimizle, Parti Meclisimizle, halkımızla yaptığımız buluşmaların ve toplantıların sonucunda bugün burada 4. Olağanüstü Kongremizi gerçekleştiriyoruz.

Bana yoldaşlık eden, bütün bu süreç içinde yanımda olan, bana arkadaş ve can olan, yol gösteren, başta cezaevindeki arkadaşlarımız olmak üzere, kadın arkadaşlarıma, Barış Annelerine, halkıma, bütün arkadaşlarıma sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Her daim yanınızda olacağımın sözünü veriyorum. Bu onurlu mücadele kesinlikle kazanacaktır. Zalimler kaybedecek, mazlum kazanacaktır. Hepimizin yolu açık olsun. An serkeftin an azadi an azadi!”

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir