Erdoğan’ın Gündemi Yine CHP: Figüranlar Dışında Hiçbir Şey Değişmedi

Partisinin grup toplantısında konuşan AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim gündemimizde sadece ülkeye, millete, insanlığa hizmet var. Muhalefetin gündemimde ise bolca ayak oyunu var. Kimin kimi hançerlediği muamması, her gün bir yenisi patlak veren skandallar var. Muhalefet cephesinde yaşananları sadece yüzümüz kızararak değil üzülerek izliyoruz” dedi ve ekledi:

“Milletimiz artık hançer siyasetinden bıktı. Adlarını duymak yüzlerini dahi görmek istemiyor. Seçim sonuçlarından sonra biraz umutlanmıştık. Belki hatalarını anlarlar dedik ama değişen hiçbir şey olmadı. 28 Mayıs seçimlerinde ağır yenilginin tüm faturasını cumhurbaşkanı adaylarına kestiler. Aynı tas, aynı hamam. Yollarına pişkince devam ettiler. Şimdi de devletin bakanlıklarını teneke malı gibi ona buna dağıttıkları gizli mutabakat gibi aynı taktiği uyguluyorlar. Utanmasalar seçim gecesi 10 dakikada bir ‘Kazanıyor’ yalanını da inkar edecekler.”

Erdoğan, konuşmasının devamında, “CHP’de genel başkan değişti ama CHP’de siyaset yapış tarzında zerre değişiklik olmadı. Dün de milletin aklı ile alay ediyorlardı bugün de halkı hafife alıyorlar. Tüm umutlarını masa başı senaryolara bağlamış durumdalar. Figüranlar dışında hiçbir şey değişmedi. Sahne önündekiler yenilendi ama sahne gerisindeki akıl daneleri aynı kaldı. Figüranlar dışında hiçbir şey değişmedi. Kendilerince güya bazı atamalar yapmışlar. Seçimlerde de erken gaza gelip kendilerini komik duruma düşürdüler. Kolpa da olsa içlerinden birilerini görevlendirmelerini olumlu karşıladık. Bakan arkadaşlarımızı izleyerek ülkeye nasıl hizmet edileceğini öğrenirler diye düşündük” ifadelerini kullandı.

AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu. Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“Yedi Güzel Adam’dan biri merhum Erdem Beyazıt, duygularımıza ne güzel tercüman oluyor. Yine sizlerin vasıtasıyla alınlarındaki her kırışık zalimlerden sorulacak bir hesabı anlatan Filistinli kardeşlerimi en kalbi muhabbetlerimle selamlıyorum. Gazzeli kardeşlerimiz 7 Ekim’den beri insanlık tarihinin en kalleş, en menfur saldırılarına maruz kaldılar. Camiler bombalandı, okulları harabeye çevrildi, hastaneleri yerle yeksan edildi. Sığındıkları mülteci kampları bilinçli şekilde hedef alındı. Göç edilen sivillerin üzerine bombalar yağdırıldı. Analarının öpüp koklamaya kıyamadığı sabiler hunharca katledildi. Babalara gözü gibi sakındıkları yavrularının parçalarını toplattılar.

Adeta soykırım uyguladılar. Tüm dünyanın gözü önünde 50 gün boyunca Gazze’yi yaktılar, yıktılar. İnsanlık tarihine kara birer leke olarak geçen her türlü zulmü yaptılar. 7 Ekim’den beri yaşadıkları tam bir cehennemdi. Yaklaşık 16 bin kardeşimiz İsrail’in saldırıları sonucunda şehit oldu. Şehitlerin her birini rahmetle yad ediyorum. Gazze’deki binaların 3/2’si yıkıldı. Gazze’deki sağlık ve eğitim altyapısı tamamen çökmüş durumda. Gazze’de son asrın en büyük zalimlerinden birini yapan Netanyahu, adını tarihe şimdiden ‘Gazze kasabı’ olarak yazdırmıştır. Bu utanç lekesi hiçbir zaman temizlenmeyecektir.

Türkiye olarak tarih boyunca olduğu gibi bugünde tüm imkanlarımızla Gazzeli kardeşlerimizin yanındayız. Uluslararası temaslarımızın ilk ve en önemli konusu Gazze’deki savaştır. Cezayir seyahatimizde bu meseleyi tüm yönleriyle konuştuk. Yarın Birleşik Arap Emirlikleri’ne gidiyoruz. Gazze için neler yapabileceğimizi değerlendireceğiz. Gazze için temas trafiğimizi sürdüreceğiz. Cuma günü başlayan esir takaslarını ve akan kanı bir nebze olsun durdurması açısında müspet bir gelişme olarak görüyoruz. Mutabakatın tesisine katkı veren tüm kardeş ülkelere teşekkür ediyoruz.

İsrail, iyice köşeye sıkışan Netanyahu’nun siyasi ömrünü uzatmak için daha çok kan dökmesinin önüne mutlaka geçilmelidir. Netanyahu, işlediği cinayetlerle antisemitizm körükleyerek İsrail halkıyla birlikte tüm Yahudilerin güvenliğini tehlikeye atıyor. Dünyada islam düşmanlığı da yükseliyor. Batılı ülkelerin sorumsuz söylemlerinin bedelini bu ülkelerde yaşayan göçmenler ödüyor. Kuranı kerimi yakanlara gösterilen müsamakar tavır iyi niyetli değil. Bugün de bir Müslüman sorunu icat edilmeye çalışılmakta. Gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Tek bir vatandaşımızın dahi burnunun kanamasına izin vermeyeceğiz.

Gazzeli kardeşlerimize yönelik yardımlarımız devam ediyor. 1500 ton insani yardım malzemesi taşıyan ikinci gemimiz bugün yola çıkıyor. Kanser hastaları ve çocuklar başta olmak üzere Türkiye’ye getirerek tedavileri ile ilgileniyoruz. İnşallah bundan sonra da girişimlerimiz çok boyutlu olarak sürecek. Ateşkesin kalıcı olması için temaslarımıza hız vereceğiz.

Son grup toplantımızın ardından gerçekleştirdiğimiz Almanya ve Cezayir ziyaretlerinde muhataplarımızla ikili ticari, beşeri, siyasi ve savunma konularını ele aldık. Almanya ile 50 milyar dolar seviyesinde olan ikili ticaretimizi kısa sürede 60 milyar dolara çıkarmak istiyoruz. Cezayir ile bu sene 6 milyar doları bulacak ticaret hacmimizi ise 10 milyar dolar seviyesine taşımayı hedefliyoruz. Önceki gün Maldivler Cumhurbaşkanı’nın ziyareti vesilesiyle Ankara’da ağırladık. Maldivlerle de turizm, savunma ve ekonomik işbirliğimizi geliştireceğiz. Dış politikada dostlarımızın sayısı arttırma, hasımlarımızın sayısını azaltma stratejimizi başarıyla uyguluyoruz. Buradaki çizgimiz gayet açıktır.

Komşularımızla aşılamayacak hiçbir sorunumuz olmadığı inancındayız. 7 Aralık’ta yapmayı planladığımız Yunanistan ziyaretine yaklaşımımız bu yöndedir. Yunanistan ile itilaflarımız dünde vardı yarın da olacak. Aynı şekilde bu itilaflardan çıkar sağlama peşinde olanlar da olacak. İşbirliğimizi geliştirebileceğimiz çok sayıda başlık vardır. Yunanistan seyahatimizin şimdiden ülkelerimiz adına yeni sayfalar açılmasına vesile olmasını diliyorum.

Muhalefetin kara propagandalarına rağmen firmalarımız dünya çapında başarılara imza atıyor. Diğer firmalarımıza da ilham kaynağı oluyor. Dünyadaki krizlere rağmen bu ivmeyi değerli buluyoruz. Bu iklimin güçlenmesi için iş dünyamıza her türlü desteği sağlıyoruz. Her girişimcimizin yanındayız. Merkez Bankamız bu amaçla yeni yatırım taahhütlü kredi programına 100 milyar dolarlık limit tahsil edildi. 3 yıl boyunca toplam 300 milyar lira limit ayrılacak. İhracatçılarımız için günlük reeskont limitlerini 10 kat artırıp 3 milyar seviyesine çıkardık. Her iki kararın özel sektörümüze hayırlı olsun. İhracatımızın da Eylül 2014’ten bu yana 134 milyar dolara çıktığının müjdesini veriyorum.

“Ekonomik hayattaki deprem fırsatçılarına göz açtırmıyoruz”

Deprem bölgemizde fahiş fiyat uygulayanlara yönelik meseleyi konuşmaktan bile hicap duyuyoruz. Ülkemizde maalesef depremi siyaseten fırsata çevirmek isteyenler olduğu gibi ekonomik kazanca dönüştürmek isteyen tamahkarlar da var. Milletin acısını istismar eden deprem turistleri son seçimlerde sandıkta derslerini aldılar, milli iradenin şamarını yediler. Ekonomik hayattaki deprem fırsatçılarına ise biz göz açtırmıyoruz. Tamamen aç gözlülükten kaynaklanan bu vicdansızlığın üzerine gitmekte kararlıyız. Fırsatçılarla mücadele ederken deprem konutlarını tamamlamak için bölgede çalışan firmalarımıza destek vereceğiz. Önümüzdeki aydan itibaren yapımı tamamlanan deprem konutlarının teslimine başlıyoruz.

24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesiyle, öğretmenlerimizle bir araya geldik. Ulvi bir mesleği azimle, gayretle, başarıyla icra eden tüm öğretmenlerimize kalpten teşekkür ediyorum. Şehit öğretmen Şenay Aybüke Yalçın’ın hayat hikayesini, mücadelesini ve umutlarını beyaz perdeye aktaran filmi gençlerimizin mutlaka izlemesini tavsiye ediyorum. Emekliler ile ilgili müjdemizi de paylaştık. Çalışan emeklilerimize de 5 bin lira ödemeyi teşmil ediyoruz. Meclis onayını da aldıktan sonra çalışan emeklilerimize ödemesini yapacağız. Teklif yasalaşınca ilk düzenlemeden faydalanamaya 4 milyon emeklilerimizin hesabına 5 bin lira yatıracağız. 76 milyar lira ilave kullanarak 15 milyon emeklimize 5 bin lira ödemiş olacağız

İstanbul Sözleşmesi’nden ülkemizin çekilmesine dair marjinal çevrelerce yürütülen kampanyaların hiçbir temeli yoktur. Şiddet meselesini bu sözleşmeyle irtibatlandıranların amacının kadına yönelik şiddet olmadığını çok iyi biliyoruz. Bunlar kadına şiddetten rahatsız olsalardı bölücü terör örgütünün kuyruğa takılmazlardı. Bölücü örgüte sempatiyle bakanlarla opera dinlemeyi, kahvaltı yapmayı, seçim ittifakı kurmayı maharet saydılar. Şimdi el, etek öptükleri için onur duyduklarını ifade ediyorlar.

Varsın onlar bu şekilde devam etsinler biz şehit analarıyla yol arkadaşlığı yapmaya devam edeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’ni dillerine dolayanların aile kurumunu güçlendirmeye yönelik adımlarımızdan rahatsız olmaları da tesadüf değildir. Sapkın ve sapık akımların en büyük destekçisi olan bu kesimlerin temel hedefi toplumsal yapımızı çökertmektir. Her halde ne demek istediğimi anlıyorsunuz; LGBT… Sapkın kesimlerin hedefi toplumsal kurumlarımızı çökertmek amacı. Bu sapkın akım karşısında tek dik duran Cumhur İttifakı’dır.

Bunlara meydanı bırakmayacağız. Aile kurmak isteyen gençlerimize finans desteğine başlıyoruz. Kanın bugün resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Fonu ilk etapta deprem bölgesinde hayata geçireceğiz. Gençlerimize 150 milyar liralık evlilik kredisi sunacağız. 2 yıl boyunca aile danışmanlık hizmetinden de faydalanacaklar. Seçim vaatlerimizden olan bu fonun hayırlı olmasını diliyorum.

Ücretsiz doğal gaz desteğimiz sürüyor. Vatandaşlarımızın doğal gaz faturasını biz ödemiştik. Şimdiye kadar toplam 87 milyar liralık doğrudan destek sağlamış olduk. Bu uygulamayı Nisan 2024’e kadar devam ettireceğiz. Katkılar sadece doğal gaz ile sınırlı değil. Farklı adlar altında elektrik ve gaz abonelerine destek verdik. Bu sadece enerji alanındaki destekler. Çok farklı desteklerimiz de var. Büyüyen Türkiye’nin her vatandaşımızın istifade etmesi için gayret ediyoruz. Bundan sonra da devletin kaynaklarını milletin emrine vereceğiz.

“Milletimiz artık hançer siyasetinden bıktı”

Bizim gündemimizde sadece ülkeye, millete, insanlığa hizmet var. Muhalefetin gündemimde ise bolca ayak oyunu var. Kimin kimi hançerlediği muamması, her gün bir yenisi patlak veren skandallar var. Muhalefet cephesinde yaşananları sadece yüzümüz kızararak değil üzülerek izliyoruz. Milletimiz artık hançer siyasetinden bıktı. Adlarını duymak yüzlerini dahi görmek istemiyor. Seçim sonuçlarından sonra biraz umutlanmıştık. Belki hatalarını anlarlar dedik ama değişen hiçbir şey olmadı.

28 Mayıs seçimlerinde ağır yenilginin tüm faturasını cumhurbaşkanı adaylarına kestiler. Aynı tas, aynı hamam. Yollarına pişkince devam ettiler. Şimdi de devletin bakanlıklarını teneke malı gibi ona buna dağıttıkları gizli mutabakat gibi aynı taktiği uyguluyorlar. Utanmasalar seçim gecesi 10 dakikada bir ‘Kazanıyor’ yalanını da inkar edecekler. CHP’de genel başkan değişti ama CHP’de siyaset yapış tarzında zerre değişiklik olmadı. Dün de milletin aklı ile alay ediyorlardı bugün de halkı hafife alıyorlar.

Tüm umutlarını masa başı senaryolara bağlamış durumdalar. Figüranlar dışında hiçbir şey değişmedi. Sahne önündekiler yenilendi ama sahne gerisindeki akıl daneleri aynı kaldı. Figüranlar dışında hiçbir şey değişmedi. Kendilerince güya bazı atamalar yapmışlar. Seçimlerde de erken gaza gelip kendilerini komik duruma düşürdüler. Kolpa da olsa içlerinden birilerini görevlendirmelerini olumlu karşıladık. Bakan arkadaşlarımızı izleyerek ülkeye nasıl hizmet edileceğini öğrenirler diye düşündük.

Belediye başkan adaylıkları için başvurular sona erdi. Elektronik ortamda illerimizin temayül yoklamalarını yaptık. Cumhur İttifakı’ndaki ortağımız MHP ile görüşmelerimiz karşılıklı anlayış temelinde ilerliyor. 15 Temmuz gecesi meydanlarda kurduğumuz ve bugüne kadar çeşitli fitne girişimlerine rağmen güçlendirerek devam ettiğimiz Cumhur İttifakı’nın 31 Mart seçimlerinden de alnının akıyla çıkacağına inanıyorum.”

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir