Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan kripto para açıklaması

Çeşitli internet sitelerinde yer alan “Bakanlık kripto para platformlarından kullanıcı bilgilerini talep etti” haberleri üzerine Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan konuya ilişkin açıklama geldi. Bakanlık, açıklamasında, bilginin MASAK için istendiğini doğruladı.

Haber Merkezi / Hazine ve Maliye Bakanlığı, yayımladığı açıklamada, kripto varlıkların terörizm faaliyetlerinde kullanılabildiğini belirterek, “Kripto varlıkların alım-satım faaliyetlerini incelemek MASAK’ın görev ve yetkisi içindedir” ifadelerine yer verdi.

Bakanlık, MASAK’ın bu suçları önlemek ve takip etmek adına platformlardan bilgi talep edebildiğini belirtti.

Bakanlıktan yapılan açıklama şöyle:

“Bugün bazı internet siteleri ve sosyal medya mecralarında kripto varlıklarla ilgili Bakanlığımıza yönelik bazı haberler ve yorumlar yer almıştır. Söz konusu haberler üzerine bir açıklama yapılması gerekli görülmüştür.

Günümüz dünyasında birçok ülkede mali istihbarat birimleri (Financial Intelligence Unit – FIU) suç gelirlerinin aklanmasıyla ve terörizmin finansmanıyla mücadele etmektir.

Ülkemizde bu mücadele esas itibariyle, Bakanlığımız bünyesinde Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) Başkanlığı’nca yürütülmektedir. MASAK, anılan fonksiyonları icra edebilmek için uygulama stratejileri geliştirmekte, ilgili kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyon sağlamakta, görüş ve bilgi alışverişinde bulunmaktadır.

MASAK mali ve finansal birçok alanda çalışma yürütmektedir. Bu anlamda son yıllarda gündemde yer alan kripto varlıklar, özellikleri itibariyle kullanıcılarına bazı kolaylıklar sağlıyor olsa da, özellikle anonim bir yapıda olmaları dolayısıyla suç gelirlerinin aklanması ve terörizmin finansmanı faaliyetlerinde de yoğun olarak kullanılabilmektedir.

MASAK’ın görev ve yetkileri çerçevesinde ve söz konusu suçlarla mücadele kapsamında kripto varlık alım-satım platformları gibi bu alanda faaliyet gösteren piyasa aktörlerinden konuya ilişkin olarak bilgi talep edilebilmektedir. Yapılan çalışma da MASAK’ın bahsedilen görev ve sorumlulukları içerisinde bulunmaktadır.”

Paylaşın

İstanbul’un enflasyon rakamları belli oldu!

İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) açıkladığı verilere göre, İstanbul’da Mart ayında geçen yılın aynı ayına kıyasla perakende fiyatlar yüzde 16,37 artarken, bir önceki aya göre de yüzde 1,13 artış kaydetti.

Haber Merkezi / İstanbul Ticaret Odası (İTO), Mart 2021 Fiyat İndeksleri araştırmasını açıkladı. Açıklanan araştırmaya göre; İstanbul’da Mart ayında geçen yılın aynı ayına kıyasla perakende fiyatlar yüzde 16,37 artarken, bir önceki aya göre de yüzde 1,13 artış kaydetti.

İTO’nun resmi web sitesinden yapılan araştırma sonuçları şöyle;

2021 Mart ayında İstanbul’da; perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi bir önceki aya göre yüzde 1,13, toptan fiyat hareketlerini yansıtan Toptan Eşya Fiyatları indeksi ise yüzde 3,10 oranında arttı.

2020 Mart ayına göre 2021 Mart ayında yaşanan fiyat değişimlerini gösteren bir önceki yılın aynı ayına göre değişim oranı İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksinde yüzde 16,37, Toptan Eşya Fiyatları İndeksinde ise yüzde 17,67 olarak gerçekleşmiştir.

Mart ayında; Giyim Harcamalarında yüzde 4,14, Ev Eşyası Harcamalarında yüzde 1,44, Konut Harcamalarında yüzde 1,23, Gıda Harcamalarında yüzde 1,08, Sağlık ve Kişisel Bakım Harcamalarında yüzde 0,28 artış, Ulaştırma ve Haberleşme harcamalarında yüzde -0,31, Kültür Eğitim ve Eğlence Harcamalarında yüzde -0,21 azalış görülmüştür.

Diğer Harcamalar grubunda fiyat değişimi izlenmemiştir. Mart 2021’de toptan fiyatlarda bir önceki aya göre; Kimyevi Maddeler Grubunda yüzde 6,69, Madenler Grubunda yüzde 5,57, İnşaat Malzemeleri Grubunda yüzde 5,07, İşlenmemiş Maddeler Grubunda yüzde 4,72, Yakacak ve Enerji Maddeleri Grubunda yüzde 4,56, Gıda Maddeleri grubunda yüzde 0,98, artış, Mensucat Grubunda ise fiyat değişimi izlenmemiştir.

Paylaşın

Dış ticaret açığı Şubat’ta 3 milyar 299 milyon dolara yükseldi

Türkiye İstatistik Kurumu ile Ticaret Bakanlığı verilerine göre, dış ticaret açığı şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8,7 artarak 3 milyar 36 milyon dolardan, 3 milyar 299 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2020 şubat ayında yüzde 82,8 iken, 2021 Şubat ayında yüzde 82,9’a yükseldi.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Ticaret Bakanlığı işbirliğiyle oluşturulan genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2021 yılı Şubat ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9.6 artarak 16 milyar 9 milyon dolar, ithalat yüzde 9.4 artarak 19 milyar 308 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Ocak-Şubat döneminde ihracat yüzde 5.9, ithalat yüzde 1.4 arttı

Genel ticaret sistemine göre ihracat 2021 yılı Ocak-Şubat döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5.9 artarak 31 milyar 38 milyon dolar, ithalat yüzde 1.4 artarak 37 milyar 388 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ihracat, 2021 Şubat ayında yüzde 9.7 artarak 13 milyar 955 milyon dolardan, 15 milyar 307 milyon dolara yükseldi.

Şubat ayında enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ithalat yüzde 17.9 artarak 13 milyar 172 milyon dolardan, 15 milyar 531 milyon dolara yükseldi.

Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç dış ticaret açığı Şubat ayında 224 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret hacmi yüzde 13.7 artarak 30 milyar 839 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu ayda enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 98.6 oldu.

Dış ticaret açığı Şubat ayında yüzde 8.7 arttı

Şubat ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8.7 artarak 3 milyar 36 milyon dolardan, 3 milyar 299 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2020 Şubat ayında yüzde 82.8 iken, 2021 Şubat ayında yüzde 82.9’a yükseldi.

Dış ticaret açığı Ocak-Şubat döneminde yüzde 15.9 azaldı

Ocak-Şubat döneminde dış ticaret açığı yüzde 15.9 azalarak 7 milyar 548 milyon dolardan, 6 milyar 350 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2020 Ocak-Şubat döneminde yüzde 79.5 iken, 2021 yılının aynı döneminde yüzde 83.0’a yükseldi.

Şubat ayında imalat sanayinin toplam ihracattaki payı yüzde 94.2 oldu

Ekonomik faaliyetlere göre ihracatta, 2021 Şubat ayında imalat sanayinin payı yüzde 94.2, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 3.6, madencilik ve taş ocakçılığı sektörünün payı yüzde 1.8 oldu.

Ocak-Şubat döneminde ekonomik faaliyetlere göre ihracatta imalat sanayinin payı yüzde 94.0, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 3.8, madencilik ve taş ocakçılığı sektörünün payı yüzde 1.7 oldu.

Şubat ayında ara mallarının toplam ithalattaki payı yüzde 75.1 oldu

Geniş ekonomik gruplar sınıflamasına göre ithalatta, 2021 Şubat ayında ara mallarının payı yüzde 75.1, sermaye mallarının payı yüzde 13.7 ve tüketim mallarının payı yüzde 10.9 oldu.

İthalatta, 2021 Ocak-Şubat döneminde ara mallarının payı yüzde 75.7, sermaye mallarının payı yüzde 13.8 ve tüketim mallarının payı yüzde 10.3 oldu.

Şubat ayında en fazla ihracat yapılan ülke Almanya

Şubat ayında ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 498 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 965 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 917 milyon dolar ile ABD, 833 milyon dolar ile İtalya, 755 milyon dolar ile Fransa takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 31’ini oluşturdu.

Ocak-Şubat döneminde ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 2 milyar 952 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 1 milyar 849 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 778 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 1 milyar 698 milyon dolar ile İtalya ve 1 milyar 492 milyon dolar ile Fransa takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 31.5’ini oluşturdu.

İthalatta ilk sırayı Çin aldı

İthalatta Çin ilk sırayı aldı. Şubat ayında Çin’den yapılan ithalat 2 milyar 241 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 1 milyar 706 milyon dolar ile Rusya, 1 milyar 701 milyon dolar ile Almanya, 931 milyon dolar ile İtalya, 850 milyon dolar ile ABD izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 38.5’ini oluşturdu.

Ocak-Şubat döneminde ithalatta ilk sırayı Çin aldı. Çin’den yapılan ithalat 4 milyar 440 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 3 milyar 534 milyon dolar ile Rusya, 3 milyar 212 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 602 milyon dolar ile İtalya, 1 milyar 579 milyon dolar ile ABD izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 38.4’ünü oluşturdu.

Paylaşın

Ekonomik güven endeksi 98,9’a yükseldi

TÜİK verilerine göre, ekonomik güven endeksi Şubatta 95.8 iken Martta yüzde 3.3 artarak 98.9 değerine yükseldi. Ekonomik güven endeksindeki artış, tüketici, reel kesim (imalat sanayi), hizmet ve perakende ticaret sektörü güven endekslerindeki artışlardan kaynaklandı.

Haber Merkezi / Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Mart ayına ilişkin ekonomik güven endeksi verilerini açıkladı. Açıklanan verilere göre, ekonomik güven endeksi Şubatta 95.8 iken Martta yüzde 3.3 artarak 98.9 değerine yükseldi.

“Ekonomik güven endeksindeki artış, tüketici, reel kesim (imalat sanayi), hizmet ve perakende ticaret sektörü güven endekslerindeki artışlardan kaynaklandığı” belirtilen veriler şöyle;

“Ekonomik güven endeksi Şubat ayında 95,8 iken, Mart ayında yüzde 3,3 oranında artarak 98,9 değerine yükseldi. Ekonomik güven endeksindeki artış, tüketici, reel kesim (imalat sanayi), hizmet ve perakende ticaret sektörü güven endekslerindeki artışlardan kaynaklandı.

Tüketici güven endeksi bir önceki aya göre Mart ayında yüzde 2,5 oranında artarak 86,7 değerini, reel kesim güven endeksi bir önceki aya göre yüzde 1,4 oranında artarak 110,2 değerini, hizmet sektörü güven endeksi yüzde 5,1 oranında artarak 105,5 değerini, perakende sektörü güven endeksi yüzde 0,2 oranında artarak 109,2 değerini aldı. İnşaat sektörü güven endeksi ise yüzde 4,0 oranında azalarak 79,8 değerini aldı.”

Paylaşın

Açlık sınırı 3 bin 396 TL’ye, yoksulluk sınırı 11 bin 575 TL’ye yükseldi

Ekonomide yaşanan krizin boyutunu gösteren bir araştırmada Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu tarafından yayınlandı. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nun mart ayı açlık ve yoksulluk araştırmasına göre; açlık sınırı 3 bin 396 liraya, gıda dışı gereksinimleri için yapılması gereken harcama 8 bin 179 liraya yükselirken yoksulluk sınırı da 11 bin 575 lira oldu.

Haber Merkezi / Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu KAMU-AR, mart ayı açlık ve yoksulluk araştırmasını yayınladı. Araştırmaya göre açlık sınırı 3 bin 396 liraya, gıda dışı gereksinimleri için yapılması gereken harcama 8 bin 179 liraya yükselirken yoksulluk sınırı da 11 bin 575 lira oldu.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu araştırmasına göre; Şubat enflasyonu 29.7 artış, Mart enflasyonu yılın ilk üç aylık döneminde yüzde 9.2, son bir yılda ise yüzde 29.2 oranında artış yaşandı.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu KAMU-AR tarafından yayınlanan ve mart ayında açlık sınırının yüzde 2.5 artığı belirtilen araştırma sonuçları şöyle;

Gıda fiyatlarında son aylarda yaşanan hızlı fiyat artışı dengeli ve sağlıklı beslenebilmek için yapılması gereken aylık gıda harcaması tutarını, diğer bir ifadeyle açlık sınırını Martta bir önceki aya göre yüzde 2,5 oranında artırarak 3 bin 396 liraya kadar çıkardı. Gıda dışı gereksinimleri için yapılması gereken harcama ise 8 bin 179 liraya yükselirken yoksulluk sınırı da 11 bin 576 lira oldu.

Açlık sınırı Martta bir önceki aya göre 83 lira, gıda dışındaki ihtiyaçlar için yapılması gereken harcama 26 lira ve yoksulluk sınırı da 109 lira arttı. Bu yılın ilk üç aylık döneminde ise açlık sınırı 250 lira, gıda dışındaki ihtiyaçlar için yapılması gereken harcama ise 138 lira arttı.  Ailelerin gıda ve gıda dışı ihtiyaçlarını insan onuruna yaraşır bir şekilde yoksunluk hissi çekmeden karşılayabilmesi için yapması gereken toplam harcama tutarını gösteren yoksulluk sınırı da ocak-mart döneminde toplam 388 liralık artışla 11 bin 575 liraya yükseldi.

Açlık sınırı 3 bin 396 lira

Gıda fiyatlarında yaşanan artış, dört kişilik bir ailenin dengeli ve sağlıklı beslenebilmesi için alması gereken kaloriyi sağlayacak gıda maddelerinden oluşturulan bir sepete göre hesaplanan açlık sınırının martta 3 bin 396 liraya yükselmesine yol açtı. Bu yıl şubatta 3 bin 313 lira ola dört kişilik bir ailenin açlık sınırının martta bu düzeye yükselmesinde, et, süt yoğurt, peynir, taze sebze fiyatlarındaki artışlar etkili oldu.

Ankara’da en fazla alışveriş yapılan pazar ve marketlerden derlenen fiyatlara göre sağlıklı beslenebilmek için martta et-yumurta için harcanması gereken para bir önceki aya göre 14 lira, geçen yıl aralık ayındaki düzeyine göre 27 lira  ve son bir yılda ise 126 lira artarak 950 liraya yükseldi. Kuru bakliyat için yapılması gereken harcama önceki aya göre 3 lira azaldı, geçen yılın aynı ayına göre ise 2 liralık artışla 80 lira oldu.

Süt, yoğurt ve peynir için yapılması gereken harcama martta bir önceki aya göre 33 lira, ilk üç aylık dönemde 169 lira ve geçen yılın mart ayına göre ise 279 lira artarak 833 liraya yükseldi. Meyve harcaması için ayrılması gereken para martta 3 lira azaldı, bu yılın ilk üç aylık döneminde 16 lira arttı, son bir yılda ise 36 lira azalarak 348 olurken, dört kişinin yapması gereken sebze harcamasının parasal tutarı da martta 348 liraya çıktı. Sebze harcamalarında son bir ayda 17 lira artış kaydedilirken.  Yılın ilk üç ayı itibariyle 5 lira. Son bir yıllık dönemde de 45 lira azaldı.

Yapılan hesaplamalara göre şubatta olduğu gibi martta da değişmeyip 454 lirada kalan dört kişilik ailenin ekmek, un ve makarna için bir ayda yapması gereken harcamada son bir yıllık dönemde ise 81 liralık artış yaşandı. Pirinç ve bulgur harcamaları martta yine değişmedi ancak son bir yılda 14 lira artarak 87 lira oldu. Sıvıyağa yapılması gereken harcama martta 6 lira daha artarken, son bir yılda ise 22 lira artarak 75 liraya çıktı.

Şeker, bal, pekmez, reçel gibi gıda maddelerine yapılması gereken harcama da martta 17 lira artarak 214 lirayı bulurken, son bir yıllık artış ise 41 lira oldu.  Aynı ailenin zeytin için yapması gereken harcama da değişmedi ve 55 lirada kaldı. Martta açlık sınırı yetişkin bir erkek için 976 lira, yetişkin bir kadın için 781 lira, çocuk için 686 lira ve genç için de 1.054 lira oldu.

Gıda dışı harcamalar

Diğer açlık ve yoksulluk sınırı araştırmalarından farklı olarak, yoksulluk sınırının belirlenmesinde gıda dışı harcamaların fiyat artışları da esas alınarak yapılan araştırmaya göre, dört kişilik bir ailenin gıda dışındaki gereksinimlerini karşılayabilmesi için gereken harcama tutarı da martta, 8 bin 179 liraya çıktı.

Martta giyim ve ayakkabı harcamaları 604 liraya indi. Barınma (kira dahil) harcamaları bin 728 liraya yükseldi. Ev eşyası harcamaları 969 liraya çıkarken, sağlık harcamaları 379 lira oldu. Ulaştırma harcamaları bin 709 liraya, haberleşme harcamaları 509 liraya yükseldi. Eğlence ve kültür harcamaları 327 liraya indi. Eğitim harcamaları 249 lira olurken, otel harcamaları 660 lira, diğer mal ve hizmetlerle ilgili harcamalar 511 lira olarak hesaplandı. Alkollü içki ve sigara harcamaları ise 534 lira oldu. Gıda dışı harcamalarda bu yılın ilk üç aylık döneminde 138 lira son bir yılda ise bin 53 liralık artış yaşandı.

Yoksulluk sınırı

Dört kişilik bir ailenin insan onuruna yaraşır bir şekilde yaşayabilmesi için yapması gereken zorunlu gıda ile gıda dışı harcamaların toplam tutarını gösteren yoksulluk sınırı ise martta 11 bin 575 liraya çıktı. Yoksulluk sınırında, bu yılın ilk üç aylık döneminde 388 liralık artış yaşandı. Yıllık artış ise bin 552 lira oldu.

Paylaşın

TÜSİAD’dan iktidara sert eleştiriler!

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Olağan Genel Kurul toplantısı gerçekleştirildi. Toplantının açılış konuşmaları TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski ve TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan tarafından yapıldı. Kaslowski ve Özilhan, konuşmalarında hükümete sert eleştirilerde bulundular.

Haber Merkezi / Konuşmasında ekonomi gündemine dair önemli açıklamalarda bulunan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, kredi genişlemesine bağlı gerçekleşen istisnai büyüme ile enflasyonist baskının arttığı, hem faiz hem kurun yükseklerde seyrettiği bir ekonomik ortam olduğunu belirtti.

“TL’nin zayıflığı dışsal şoklar karşısında bizi korunmasız bırakacaktır. TL’ye güveni yeniden kazandırmalıyız, aksi takdirde had safhaya varan işsizlik, alım gücünde azalma, büyümenin finansmanı gibi temel sorunların çözülmesi mümkün değil. İşsizlik toplumu korkutucu boyutta tehdit etmekte; rezervlerimiz azaldı. Gıda enflasyonunun özel olarak ele alınması, tarım sektörünün sorunlarını kalıcı çözecek bir programın hazırlanmasının gereğine inanıyoruz.” açıklamasında bulunan Kaslowski, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının da düzeltilmesi gereken bir karar olarak değerlendirdiklerini söyledi.

“Hepimiz son aylarda art arda gelen beklenmedik gelişmeleri anlamaya çalışıyoruz.” diyen TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan ise, “Ortalığın toz duman olduğu, yetki ve sorumlulukların sınırlarının bulanıklaştığı durumlarda karar nasıl alınır; nereye gittiğimiz konusunda kafamızda bir cevap yoksa plan nasıl yapılır? Kurumsal yapıların öngörüldüğü gibi çalışacağı varsayımı olmadan yarın ne olacağı nasıl bilinir; ilan edilmiş olan kurallar yarın değişebilirse, yarına ilişkin kararlar nasıl alınır?” dedi.

TÜSİAD Olağan Genel Kurul toplantısı bugün gerçekleştirildi. Toplantının açılış konuşmaları TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski tarafından yapıldı. Pandemi nedeniyle alınan tedbirler kapsamında toplantı webinar sistemi ile canlı yayınlandı.

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simon Kaslowski konuşmasında ekonomi gündemine dair önemli açıklamalarda bulundu.

Kredi genişlemesine bağlı gerçekleşen istisnai büyüme ile enflasyonist baskının arttığı, hem faiz hem kurun yükseklerde seyrettiği bir ekonomik ortam olduğunu belirten Kaslowski, “Şeffaflık, hesap verilebilirlik, kurumsal özerklik, istişare, çoğulculuk, mutabakat arayışı gibi konuların önemini vurgulamaya devam edeceğiz. Kalkınmanın ön koşulu istikrardır, son 2.5 yılda TÜİK başkanı 4 kez, TCMB başkanı 3 kez değişmiştir.” dedi.

TL’nin zayıflığı dışsal şoklar karşısında bizi korunmasız bırakacaktır”

Bu tür görev değişikliklerinde, ancak şeffaflık ve hesap verilebilirlik dikkate alındığında piyasa ekonomisinin daha sağlıklı çalışabileceğini belirten Kaslowski, “TL’nin zayıflığı dışsal şoklar karşısında bizi korunmasız bırakacaktır. TL’ye güveni yeniden kazandırmalıyız, aksi takdirde had safhaya varan işsizlik, alım gücünde azalma, büyümenin finansmanı gibi temel sorunların çözülmesi mümkün değil. İşsizlik toplumu korkutucu boyutta tehdit etmekte; rezervlerimiz azaldı. Gıda enflasyonunun özel olarak ele alınması, tarım sektörünün sorunlarını kalıcı çözecek bir programın hazırlanmasının gereğine inanıyoruz.” açıklamasında bulundu.

Kaslowski, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının da düzeltilmesi gereken bir karar olarak değerlendirdiklerini belirtti.

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan da önemli açıklamalarda bulundu. “Hepimiz son aylarda art arda gelen beklenmedik gelişmeleri anlamaya çalışıyoruz.” diyen Özilhan konuşmasında,”Ortalığın toz duman olduğu, yetki ve sorumlulukların sınırlarının bulanıklaştığı durumlarda karar nasıl alınır; nereye gittiğimiz konusunda kafamızda bir cevap yoksa plan nasıl yapılır? Kurumsal yapıların öngörüldüğü gibi çalışacağı varsayımı olmadan yarın ne olacağı nasıl bilinir; ilan edilmiş olan kurallar yarın değişebilirse, yarına ilişkin kararlar nasıl alınır?” diye sordu.

“Kendi aramızda kavga ettikçe herkes kaybediyor”

1970’li yıllardaki gibi iç ve dış mihrak sorununun, cari açık ve finansman sorununun devam ettiğini söyleyen Özilhan, “Bugun ile 1970’ler arasında ciddi paralellikler var. Pandeminin yol açtığı ekonomik zorluklar zaten var olan yapısal zorlukların üzerine ekleniyor; yolun bir yanı istikrarsızlık, bir yanı ekonomik daralma, işsizlik ve geçim sıkıntısı, ülke olarak hepimiz bu arabanın içindeyiz. Kendi aramızda kavga ettikçe herkes kaybediyor, birleştirici olmak lazım. İstikrarı korumanın yolu keskin manevra yerine net, öngörülebilir ve tüm kesimlere güven veren bir yol haritası koymaktan geçiyor.” ifadelerini kullandı.

Sonuncu reform paketinde ele alınan reformların hepsi yerinde olduğunu ancak reformların uzun ve meşakkatli süreçler olduğunu vurgulayan Özilhan, “Israrlı uygulama ve takip gerektirir; bu yüzden reform süreçleri siyaset ve bürokrasideki değişikliklere hassastır. Yüksek faiz oranları tasarruf açığının sonucudur, tasarrufları artırmazsak, TL’ye güveni tesis edip uzun vadeli dış kaynak çekmezsek, hiçbir faiz indirimi kalıcı olmaz. Yatırımcı güveni tesis edilemeyince uzun dönemli yatırım kararı da alınamıyor. Yatırımcı güven ister, sık sık değişmeyen kurallar ister. TL’deki değer kaybının bir nedeni döviz geliri üretme kapasitesinin düşüklüğü ise diğer neden geleceğe ilişkin belirsizlik ve güvensizlik.

“Hukuk devleti ve demokrasi standartları”

Sorun şiddetlenince rezervlerden döviz satarak TL’nin değerini korumaya çalışmak ancak kısa süre için işe yarar; sorunun hep tekrarlamaması için ekonomik yapının dönüşüp döviz gelirlerinin artırılması ve ekonomi yönetiminin güven sağlaması gerekir. Fiyat artışı ile mücadele için fiyat kontrollerinin yetmediğini tecrübe ile biliyoruz.

Reform programları ve verilen teşviklere rağmen bir türlü halledilemeyen bir diğer sorun ise yüksek işsizlik. Üretim yapısını dönüştüremezsek küresel ekonomideki yerimizin yükselmesi bir yana, düşmesi kaçınılmaz olacak. Etraflıca düşünülmemiş, ilgili tüm tarafların görüşleri alınmamış, aceleye getirilmiş kararlar çok çabuk değiştiriliyor bu da güvensizlik yaratıp öngörü ufkunu daraltıyor. Ekonomik reformlar gibi yargı reformları da iyi, ama şimdiye kadar ilan edilen yargı reformları bizi arzu edilen hukuk devleti ve demokrasi standartlarına yaklaştıramadı.” açıklamasında bulundu.

Simone Kaslowski’nin konuşmasının tamamı için TIKLAYIN

Tuncay Özilhan’ın konuşmasının tamamı için TIKLAYIN

 

Paylaşın

Petrol fiyatları yatay seyrediyor!

Petrol fiyatları, son iki günü de yükselişle kapattıktan sonra kazançlarını korudu. Brent petrolün varili 64,60 dolardan işlem görürken, Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili ise 61,30 dolardan alıcı buldu.

Haber Merkezi / Petrol fiyatları, yatırımcıların bu hafta yapılacak OPEC+ toplantısına odaklanması ve grubun üretim kesintilerine devam edeceği beklentileriyle kazançlarını korudu. Brent petrolün varili 65 dolar seviyesinde işlem görürken, Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili ise 61 dolar civarında alıcı buldu.

Mayıs vadeli Batı Teksas Petrolü, Nymex piyasasında, yüzde 0,3 yükselişle varil başına 61,73 dolara yükseldi. Mayıs vadeli Brent petrol, Londra ICE Futures Europe piyasasında, yüzde 0,3 değer kazanarak varil başına 65,16 dolara ulaştı.

Amerikan Petrol Enstitüsünün bugün açıklayacağı tahminde, ABD’nin ticari ham petrol stoklarında düşüşe işaret edilirse fiyatların yükselmesi bekleniyor. Brent petrolde teknik olarak 64,82 ile 65,08 dolar aralığının direnç, 64,39 ile 64,22 dolar aralığının ise destek bölgesi olarak izlenebileceği belirtiliyor.

Dolar ve Euro

Haftaya değer artışıyla başlayan çeyrek ve gram altın fiyatları haftanın ikinci işlem gününde de yukarı yönlü seyrini sürdürüyor. Dolar/TL’deki yükselişle 456 TL’ye kadar tırmanan gram altın, küresel altın fiyatlarındaki düşüşün dolar/TL’deki yükselişi dengelemesiyle 452.7 TL civarında bulunuyor.

Aynı dakikalarda çeyrek altın 742 lira, Cumhuriyet altını da 3.020 liradan satılıyor. Altının ons fiyatı ise dün yüzde 1,2 değer kaybetmesinin ardından bugün de yüzde 0,6 azalışla 1.702 dolardan alıcı buluyor. Dolar/TL’deki yükseliş ile beraber geçen hafta değer kazanan gram altın, 470 TL seviyesine kadar tırmandıktan sonra gerilemişti.

Altın

Haftaya değer artışıyla başlayan çeyrek ve gram altın fiyatları haftanın ikinci işlem gününde de yukarı yönlü seyrini sürdürüyor. Dolar/TL’deki yükselişle 456 TL’ye kadar tırmanan gram altın, küresel altın fiyatlarındaki düşüşün dolar/TL’deki yükselişi dengelemesiyle 452.7 TL civarında bulunuyor.

Aynı dakikalarda çeyrek altın 742 lira, Cumhuriyet altını da 3.020 liradan satılıyor. Altının ons fiyatı ise dün yüzde 1,2 değer kaybetmesinin ardından bugün de yüzde 0,6 azalışla 1.702 dolardan alıcı buluyor. Dolar/TL’deki yükseliş ile beraber geçen hafta değer kazanan gram altın, 470 TL seviyesine kadar tırmandıktan sonra gerilemişti.

Paylaşın

Dolar ve Euro’da son durum!

Dolar ve Euro karşısında değer kayı devam eden Türk Lirası, gün içerisinde en fazla değer kaybeden gelişen ülke para birimi oldu. Haftaya 8,07’den başlayan dolar/TL bugün 8,31 seviyesini gördü. Euro/TL 9,74’lerde değerleniyor.

Haber Merkezi /  Türk Lirası (TL) yeni işlem gününde gelişen ülke para birimlerine kıyasla negatif ayrışma sergileyerek gün içerisinde en fazla değer kaybeden gelişen ülke para birimi oldu.

Dolar kuru, TCMB’de yaşanan yönetim değişikliği sonrası yukarı yönlü hareketine haftanın 2. işlem gününde de devam ediyor. ABD tahvil faizlerinin tekrar 1.76 seviyelerine yükselmesi de dolar kurunda yaşanan artışta etkili oldu. Haftaya 8,07’den başlayan dolar/TL bugün 8,31 seviyesini gördü. Euro/TL 9,74’lerde değerleniyor.

Altın

Haftaya değer artışıyla başlayan çeyrek ve gram altın fiyatları haftanın ikinci işlem gününde de yukarı yönlü seyrini sürdürüyor. Dolar/TL’deki yükselişle 456 TL’ye kadar tırmanan gram altın, küresel altın fiyatlarındaki düşüşün dolar/TL’deki yükselişi dengelemesiyle 452.7 TL civarında bulunuyor.

Aynı dakikalarda çeyrek altın 742 lira, Cumhuriyet altını da 3.020 liradan satılıyor. Altının ons fiyatı ise dün yüzde 1,2 değer kaybetmesinin ardından bugün de yüzde 0,6 azalışla 1.702 dolardan alıcı buluyor. Dolar/TL’deki yükseliş ile beraber geçen hafta değer kazanan gram altın, 470 TL seviyesine kadar tırmandıktan sonra gerilemişti.

Petrol

Petrol fiyatları, yatırımcıların bu hafta yapılacak OPEC+ toplantısına odaklanması ve grubun üretim kesintilerine devam edeceği beklentileriyle kazançlarını korudu. Brent petrolün varili 65 dolar seviyesinde işlem görürken, Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili ise 61 dolar civarında alıcı buldu.

Mayıs vadeli Batı Teksas Petrolü, Nymex piyasasında, yüzde 0,3 yükselişle varil başına 61,73 dolara yükseldi. Mayıs vadeli Brent petrol, Londra ICE Futures Europe piyasasında, yüzde 0,3 değer kazanarak varil başına 65,16 dolara ulaştı.

Amerikan Petrol Enstitüsünün bugün açıklayacağı tahminde, ABD’nin ticari ham petrol stoklarında düşüşe işaret edilirse fiyatların yükselmesi bekleniyor. Brent petrolde teknik olarak 64,82 ile 65,08 dolar aralığının direnç, 64,39 ile 64,22 dolar aralığının ise destek bölgesi olarak izlenebileceği belirtiliyor.

 

Paylaşın

Altın, yukarı yönlü seyrini sürdürüyor!

Haftaya değer artışıyla başlayan altın fiyatları haftanın ikinci işlem gününde de yukarı yönlü seyrini sürdürüyor. Gram altın 452,7 liradan işlem görürken, çeyrek altın 742 lira, Cumhuriyet altını da 3.020 liradan satılıyor.

Haber Merkezi / Haftaya değer artışıyla başlayan çeyrek ve gram altın fiyatları haftanın ikinci işlem gününde de yukarı yönlü seyrini sürdürüyor. Dolar/TL’deki yükselişle 456 TL’ye kadar tırmanan gram altın, küresel altın fiyatlarındaki düşüşün dolar/TL’deki yükselişi dengelemesiyle 452.7 TL civarında bulunuyor.

Aynı dakikalarda çeyrek altın 742 lira, Cumhuriyet altını da 3.020 liradan satılıyor. Altının ons fiyatı ise dün yüzde 1,2 değer kaybetmesinin ardından bugün de yüzde 0,6 azalışla 1.702 dolardan alıcı buluyor. Dolar/TL’deki yükseliş ile beraber geçen hafta değer kazanan gram altın, 470 TL seviyesine kadar tırmandıktan sonra gerilemişti.

Dolar ve Euro

Türk Lirası (TL) yeni işlem gününde gelişen ülke para birimlerine kıyasla negatif ayrışma sergileyerek gün içerisinde en fazla değer kaybeden gelişen ülke para birimi oldu.

Dolar kuru, TCMB’de yaşanan yönetim değişikliği sonrası yukarı yönlü hareketine haftanın 2. işlem gününde de devam ediyor. Haftaya 8,07’den başlayan dolar/TL bugün 8,31 seviyesini gördü. Euro/TL 9,74’lerde değerleniyor.

Petrol

Petrol fiyatları, yatırımcıların bu hafta yapılacak OPEC+ toplantısına odaklanması ve grubun üretim kesintilerine devam edeceği beklentileriyle kazançlarını korudu. Brent petrolün varili 65 dolar seviyesinde işlem görürken, Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili ise 61 dolar civarında alıcı buldu.

Mayıs vadeli Batı Teksas Petrolü, Nymex piyasasında, yüzde 0,3 yükselişle varil başına 61,73 dolara yükseldi. Mayıs vadeli Brent petrol, Londra ICE Futures Europe piyasasında, yüzde 0,3 değer kazanarak varil başına 65,16 dolara ulaştı.

Amerikan Petrol Enstitüsünün bugün açıklayacağı tahminde, ABD’nin ticari ham petrol stoklarında düşüşe işaret edilirse fiyatların yükselmesi bekleniyor. Brent petrolde teknik olarak 64,82 ile 65,08 dolar aralığının direnç, 64,39 ile 64,22 dolar aralığının ise destek bölgesi olarak izlenebileceği belirtiliyor.

Paylaşın

MB Başkan Yardımcısı Çetinkaya görevden alındı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkan Yardımcısı Murat Çetinkaya görevden alınarak yerine Mustafa Duman atandı. Geçtiğimiz günlerde de Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal görevden alınıp yerine Şahap Kavcıoğlu atanmıştı.

Haber Merkezi / Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkan Yardımcısı Murat Çetinkaya, Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile görevden alınarak yerine Mustafa Duman atandı. Geçtiğimiz günlerde Naci Ağbal’ın Merkez Bankası Başkanlığı görevinden alınıp yerine Şahap Kavcıoğlu atanmıştı.

Resmi Gazete’de yayınlanan görevden alma ve atama kararında şu ifadeler yer aldı:

“Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkan Yardımcısı (Guvernör) Murat Çetinkaya, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamesinin ek 35’inci maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2’inci maddesi gereğice görevden alınmış ve bu suretle boşalan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkan Yardımcılığına (Guvernör) 1211 sayılı Kanunun 29’uncu maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin2,3 ve 7’inci maddeleri gereğince Mustafa Duman atanmıştır.”

Paylaşın