Açlık Sınırı 9 Bin 591, Yoksulluk Sınırı 31 Bin 241 Liraya Yükseldi

İktidar ekonomide pembe tablolar çizmeye çalışsa da açıklanan her veri yaşanan derin ekonomik krizi gözler önüne seriyor. TÜRK-İŞ’in açıkladığı verilere göre, açlık sınırı 9 bin 591, yoksulluk sınırı 31 bin 241 liraya yükseldi. 

Haber Merkezi / Türk-İş’e göre gıda fiyatları mart ayında aylık bazda yüzde 1,76, yıllık bazda ise yüzde 94,62 yükseldi.

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), Mart Ayı ‘Açlık ve Yoksulluk Sınırı’ araştırma verilerini açıkladı.

Buna göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 9 bin 591 lira oldu.

Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı (yoksulluk sınırı) 31 bin 241 liraya yükseldi.

Bekar bir çalışanın aylık yaşama maliyeti ise 12 bin 459 lira oldu.

Süt 25 lirayı buldu, kırmızı et 250 lirayı geçti 

Raporda, gıda enflasyonunda iki aylık değişim oranı yüzde 17,96, on iki ay itibariyle değişim oranı yüzde 94,62, on iki aylık ortalamalara göre değişim oranı yüzde 114,03 olarak hesaplandı.

Peynir ve yoğurt fiyatları gerilerken sütün fiyatı artarak ilk kez litresi 25 liranın üzerine çıktı.

Bir ayda dana etinde yüzde 13, kuzu etinde yüzde 18, tavukta yüzde 4, yumurtada yüzde 16, balıkta yüzde 8 fiyat yükselişleri gerçekleşti.

Dana eti ilk kez ortalama 250 liranın üzerine çıktı. Baklagillerden fasulye fiyatı yüzde 10 geriledi. Yeşil ve kırmızı mercimek fiyatları yüzde 4 yükseldi. Nohudun sınırlı düzeyde fiyatı arttı.

300 gramlık ramazan pidesi Ankara’da 9 liradan satılmaya başlandı. Bir ayda pirinç, makarna un, irmik fiyatlarında sınırlı düzeyde artış gözlemlendi. Bulgur hafif düzeyde geriledi.

Semt pazarlarında yeşil soğan, kıvırcık gibi salata yeşilliklerinin ve pırasa, lahana gibi yeşil yapraklı sebzelerin fiyatları geriledi.

Patates 12,5 liradan satılmaya devam etti. Örtü altı sebzelerden kabak, sivribiber, domates, salatalık fiyatları düştü. Balkabağı zamlandı. Kış meyvelerinden portakal mandalina ve greyfurtun fiyatları da azaldı.

Ayva ve nar fiyatları arttı. Ortalama sebze kilogram fiyatı 19,63 lira, ortalama meyve kilogram fiyatı 18,15 lira oldu.

Son bir ayda ayçiçek yağı ve tereyağı sınırlı düzeyde zamlandı, margarin ve zeytinyağı hafif şekilde fiyat gerilemesi yaşadı.

Bir ayda ıhlamur yüzde 13, yeşil zeytin yüzde 7, pekmez yüzde 9 zamlandı. Reçel, salça, siyah zeytin fiyatları sınırlı düzeyde yükseldi. Bal, baharatlar, çay ve şeker fiyatı sabit kaldı.

Paylaşın

Uluslararası Çalışma Örgütü’nden Deprem Bölgelerinde Acil İstihdam Uyarısı

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremler nedeniyle Türkiye ve Suriye’de çok sayıda kişinin işini kaybettiğini kaydetti. ILO, istihdam için acil önlemler alınması çağrısında bulundu.

ILO Genel Direktörü Gilbert F. Houngbo, deprem bölgesinde istihdamın teşvik edilmesinin önemini vurgularken, “İnsanlar ancak geçim kaynaklarını yeniden inşa ettiklerinde hayatlarını yeniden kurmaya başlayabilirler. Sosyal adalet ve insana yakışır iş ilkelerinin toparlanma ve yeniden inşa sürecine sağlam bir şekilde yerleştirilmesini sağlamak, depremde çok şey kaybedenlere borcumuzdur” ifadelerini kullandı.

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından hazırlanan bir raporda, 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli şiddetli depremler nedeniyle Türkiye ve Suriye’de yüz binlerce insanın işini kaybettiğine işaret edilerek acilen yeni iş alanlarının yaratılması gerektiği belirtildi.

Raporda deprem nedeniyle işini kaybedenlere acilen yeni istihdam olanaklarının oluşturulmaması halinde söz konusu bölgelerde yoksulluk ve çocuk işçiliği risklerinin artacağına vurgu yapıldı.

ILO’nun Salı günü yayımladığı rapora göre Türkiye’nin depremden etkilenen bölgelerinde en az 658 bin çalışan artık geçimini sağlayamayacak duruma düşerken 150 binden fazla işyeri ise kullanılamayacak hale geldi. Örgüt tarafından yapılan tahmini hesaplamaya göre bu durum çalışanlar için ayda ortalama 230 dolarlık gelir kaybına yol açtı. Genel olarak da çalışanların net gelirlerindeki azalmanın ayda yaklaşık 150 milyon doları (139 milyon euro) bulduğu tahminine yer verildi.

12 yıl süren iç savaş nedeniyle halihazırda büyük ekonomk ve sosyal sıkıntıların yaşandığı Suriye’de ise depremler nedeniyle 170 bin kişi işini kaybetti. Söz konusu çalışanların kazançlarıyla aile ve yakın çevrelerinden yaklaşık 725 bin kişiye baktıkları belirtildi.

Depremler nedeniyle meydana gelen tahmini gelir kaybını ise aylık 5.7 milyon euro olarak hesaplayan ILO, felaketten etkilenen bölgelerdeki şirketlere hızlı bir şekilde iş imkanı sunabilmeleri için destek olmak istediklerini kaydetti.

Raporda değerlendirmelerine yer verilen ILO Genel Direktörü Gilbert F. Houngbo, deprem bölgesinde istihdamın teşvik edilmesinin önemini vurgularken, “İnsanlar ancak geçim kaynaklarını yeniden inşa ettiklerinde hayatlarını yeniden kurmaya başlayabilirler. Sosyal adalet ve insana yakışır iş ilkelerinin toparlanma ve yeniden inşa sürecine sağlam bir şekilde yerleştirilmesini sağlamak, depremde çok şey kaybedenlere borcumuzdur” ifadelerini kullandı.

6 Şubat’ta Türkiye’nin 11 ili ve Suriye’nin kuzeybatısında büyük yıkıma yol açan depremlerde yaklaşık 57 bin kişi hayatını kaybetti, milyonlarca kişi de evsiz kaldı.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

TÜİK Açıkladı: İşsizlik Yüzde 10,4’e Düştü

2022 yılında 15 ve daha yukarı yaştaki kişiler arasında işsiz sayısı bir önceki yıla göre 337 bin kişi azalarak 3 milyon 582 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 1,6 puanlık azalış ile yüzde 10,4 seviyesinde gerçekleşti.

Haber Merkezi / İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 8,9 iken kadınlarda ise yüzde 13,4 olarak tahmin edildi.

İşgücü 2022 yılında bir önceki yıla göre 1 milyon 618 bin kişi artarak 34 milyon 334 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 1,7 puanlık artış ile yüzde 53 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 71,4, kadınlarda ise yüzde 35 oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), İşgücü İstatistikleri 2022 verilerini açıkladı.

Açıklanan verilere göre, 15 ve daha yukarı yaştaki kişiler arasında işsiz sayısı 2022 yılında bir önceki yıla göre 337 bin kişi azalarak 3 milyon 582 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 1,6 puanlık azalış ile yüzde 10,4 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 8,9 iken kadınlarda ise yüzde 13,4 olarak tahmin edildi.

Buna göre işgücü 2022 yılında bir önceki yıla göre 1 milyon 618 bin kişi artarak 34 milyon 334 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 1,7 puanlık artış ile yüzde 53 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 71,4, kadınlarda ise yüzde 35 oldu.

15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı 2022 yılında bir önceki yıla göre 3,2 puan azalarak yüzde 19,4 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 16,4, kadınlarda ise yüzde 25,2 olarak tahmin edildi.

İstihdam edilenlerin sayısı 2022 yılında bir önceki yıla göre 1 milyon 955 bin kişi artarak 30 milyon 752 bin kişi, istihdam oranı ise 2,3 puanlık artış ile yüzde 47,5 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 65 iken kadınlarda yüzde 30,4 olarak gerçekleşti.

İstihdam edilenlerin yüzde 15,8’i tarım, yüzde 21,7’si sanayi, yüzde 6’sı inşaat, yüzde 56,5’i ise hizmet sektöründe yer aldı

Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2022 yılında bir önceki yıla göre 3,1 puan azalarak yüzde 21,3 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 14,6 iken, işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı yüzde 17,4 olarak gerçekleşti.

Paylaşın

Çerkezoğlu, “CHP’den Milletvekili Adaylığı” İddialarını Yalanladı

CHP’den milletvekili adayı olacağı iddia edilen DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Gündemimizde bir milletvekilliği adaylığı yok” ifadelerini kullandı.

14 Mayıs’ta gerçekleştirilecek olan cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimleri için çalışmalarını sürdüren CHP’nin çok sayıda isimle milletvekili adaylığı için görüştüğü bu isimlerden birinin de Arzu Çerkezoğlu olduğu iddia edilmişti. DİSK’in eski başkanlarından Süleyman Çelebi de CHP’den milletvekili seçilmişti.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, konuya ilişkin BirGün’e yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Dün gerçekleştirdiğimiz DİSK Başkanlar Kurulu’nda da değerlendirildiği gibi DİSK bu seçimlerin son derece tarihsel olduğunu görüyor. Yıllardır işçi haklarına darbe vuran, adaleti, demokrasiyi tahrip eden Başkanlık Sistemi’ni değiştirecek ve demokratik bir Cumhuriyet için adım olacak bir seçim bu.

DİSK bu süreçte Genel Başkanından üyesine kadar etkili sorumluluk ve görevler almaya hazırdır. Böylesine bir yeniden kuruluş sürecinde bu sürecin, bu mücadelenin etkin bir parçası olacaktır. Ancak, gündemimizde bir milletvekilliği adaylığı yoktur” dedi.

Ne olmuştu?

Birgün gazetesinde yer alan bir habere göre CHP’nin 14 Mayıs’ta yapılacak olan milletvekilliği seçimi için çok sayıda sürpriz isimle görüştüğü iddia edilmişti.

CHP yönetiminin “sanatçı kontenjanı”ndan Candan Erçetin’i aday olarak göstermeyi tartıştığı, Erçetin’in yetkili isimlerle ön görüşme yaptığı ancak kesin karara varılmadığı iddia edilmişti.

CHP’nin gündemindeki bir diğer isimin ise Arzu Çerkezoğlu olduğu öne sürülmüştü.

Diyarbakır Barosu eski Başkanı Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi’ye de adaylık için teklif götürüldüğü, Türkan Elçi ile görüşmelerin olumlu seyrettiği ve yakın zaman içerisinde açıklama yapılacağı belirtilmişti.

CHP’nin adaylık teklifi götürmeyi planladığı bir diğer isminin ise Mısra Öz olduğu iddia edilmişti.

Paylaşın

Açlık Sınırı 9 Bin 234, Yoksulluk Sınırı 31 Bin 939 Lira

4 kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için şubat ayında yapması gereken harcama tutarını yani açık sınırı 9 bin 234 lira, eğitim, sağlık, barınma, eğlence, ısınma, ulaşım gibi giderler ile birlikte bir ailenin yapması gereken harcama tutarı yani yoksulluk sınırı 31 bin 939 lira oldu.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Birleşik Metal-İş Sınıf Araştırmaları Merkezi (BİSAM) dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesinin bir günlük maliyetinin 300 lirayı aştığını, açlık sınırının 9 bin 234 lirayı bulduğunu açıkladı.

TÜİK şubat 2023 harcama gruplarına göre endeks rakamları, İstanbul Halk Ekmek, zincir market cari ay internet fiyatları ve BİSAM Beslenme Kalıbı üzerinden yapılan hesaplamanın sonuçlarını paylaşan BİSAM, dört kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için şubat ayında yapması gereken harcama tutarını 9 bin 234 lira olarak açıkladı.

Bu harcama tutarının sadece gıda için yapılması gereken minimum tutar olduğunu belirten BİSAM, “Bu tutar söz konusu ailenin sadece gıda için yapması gereken zorunlu harcama tutardır. Eğitim, sağlık, barınma, eğlence, ısınma, ulaşım gibi giderler ile birlikte bir ailenin yapması gereken harcama tutarı (yoksulluk sınırı) 31 bin 939 liraya ulaşmaktadır” dedi.

Evrensel’in aktardığına göre sağlıklı beslenmek için her aile ferdinin alması gereken kalori miktarının farklılık gösterdiğine dikkat çeken BİSAM, bir aile için sağlıklı ve dengeli beslenme maliyetinin günlük 300 lirayı aştığını vurguladı.

Paylaşın

TÜİK Bildirdi: Ücretli Çalışan Sayısı Yıllık Yüzde 7,8 Arttı

Ücretli çalışan sayısı ocakta bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7,8 arttı. Ücretli çalışan sayısı bir önceki yılın aynı ayında 13 milyon 560 bin 968 kişi iken, 2023 yılı Ocak ayında 14 milyon 625 bin 242 kişi oldu.

Haber Merkezi / Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; ücretli çalışan sayısı yıllık olarak sanayi sektöründe yüzde 4,9, inşaat sektöründe yüzde 18,1 ve ticaret-hizmet sektöründe yüzde 7,9 arttı.

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı bir önceki aya göre yüzde 0,5 arttı.

Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; ücretli çalışanlar aylık olarak sanayi sektöründe yüzde 0,2 azaldı, inşaat sektöründe yüzde 3,6 ve ticaret-hizmet sektöründe yüzde 0,3 arttı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ücretli Çalışan İstatistikleri Ocak 2023 verilerini açıkladı.

Buna göre, Ücretli Çalışan İstatistiklerinin hesaplanmasında Muhtasar ve Prim Hizmet beyannamesinden elde edilen veriler kullanılmaktadır.

Ülkemizin yaşamış olduğu deprem felaketinden etkilenen illerde mücbir sebep ilan edilmiş ve beyannameler ertelenmiştir.

Bu nedenle, 2023 Ocak ayına ilişkin hesaplamalarda eksik gözlemler için istatistiksel yöntemler kullanılarak tahmin yapılmıştır. Bu yöntemlerle tahmin edilen büyüklüğün toplam içindeki payı yüzde 4,48’dir.

Ücretli çalışan sayısı yıllık yüzde 7,8 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2023 Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7,8 arttı. Ücretli çalışan sayısı bir önceki yılın aynı ayında 13 milyon 560 bin 968 kişi iken, 2023 yılı Ocak ayında 14 milyon 625 bin 242 kişi oldu.

Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2023 yılı Ocak ayında ücretli çalışan sayısı yıllık olarak sanayi sektöründe yüzde 4,9, inşaat sektöründe yüzde 18,1 ve ticaret-hizmet sektöründe yüzde 7,9 arttı.

Ücretli çalışan sayısı aylık olarak yüzde 0,5 arttı

Sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında ücretli çalışan sayısı 2023 Ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 0,5 arttı.

Ücretli çalışanların alt detaylarına bakıldığında; 2023 yılı Ocak ayında ücretli çalışanlar aylık olarak sanayi sektöründe yüzde 0,2 azaldı, inşaat sektöründe yüzde 3,6 ve ticaret-hizmet sektöründe yüzde 0,3 arttı.

Paylaşın

TÜİK Açıkladı: İşsizlik Oranı Yüzde 9,7

Ocak ayında 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı bir önceki aya göre 166 bin kişi azaldı ve 3 milyon 424 bin kişi oldu. İşsizlik oranı 0,5 puan azalarak yüzde 9,7 seviyesinde gerçekleşti.

Haber Merkezi / İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 7,7 iken kadınlarda yüzde 13,7 olarak tahmin edildi.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) İşgücü İstatistikleri Ocak 2023 verilerini yayınladı.

Buna göre, ocak ayında 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı bir önceki aya göre 166 bin kişi azaldı ve 3 milyon 424 bin kişi oldu. İşsizlik oranı 0,5 puan azalarak yüzde 9,7 seviyesinde gerçekleşti.

İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 7,7 iken kadınlarda yüzde 13,7 olarak tahmin edildi.

Geniş tanımlı işsizlik yüzde 21,9

Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı Ocak’ta Aralık’a göre 0,6 puanlık artış ile yüzde 21,9 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 15,3 iken potansiyel işgücü ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 16,7 olarak tahmin edildi.

İstihdam oranı yüzde 48,9

İstihdam edilenlerin sayısı Ocak’ta bir önceki aya göre 354 bin kişi artarak 31 milyon 837 bin kişi, istihdam oranı ise 0,5 puan artarak yüzde 48,9 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 66,9 iken kadınlarda yüzde 31,2 olarak gerçekleşti.

İşgücü de bir önceki aya göre 188 bin kişi artarak 35 milyon 260 bin kişi oldu. İşgücüne katılma oranı ise 0,2 puanlık artış ile yüzde 54,1 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 72,5 iken kadınlarda yüzde 36,1 oldu.

Genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 20,2

15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,5 puanlık artış ile yüzde 20,2 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 16,5, kadınlarda ise yüzde 26,6 olarak tahmin edildi.

Haftalık ortalama fiili çalışma süresi 44,9 saat

İstihdam edilenlerden referans döneminde işbaşında olanların, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi Ocak’ta bir önceki aya göre 0,7 saat artarak 44,9 saat olarak gerçekleşti.

Paylaşın

Son İki Ayda En Az 301 İşçi İş Kazalarında Hayatını Kaybetti

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, Ocak ve Şubat aylarında en az 301 işçinin çalışırken hayatını kaybettiğini açıkladı. İSİG Meclisi, iş kazalarını iş cinayetleri olarak yorumluyor.

Depremler nedeniyle, kurumsal ve bireysel üretenlerinin deprem bölgesinde ya da bulundukları şehirlerde dayanışma faaliyetlerine katılması nedeniyle Ocak ayı iş cinayetleri raporunu çıkarmadıklarını kaydeden İSİG Meclisi, bu depremlerde yıkılan ve hasar gören işyerlerinde gece vardiyasında çalışırken hayatını kaybeden tüm işçiler ve bölgedeki otellerde eğitim seminerleri ve geçici görevlendirme ile kalırken hayatını kaybeden işçilere ve deprem bölgesindeki işçi ve halk sağlığı sorunlarına odaklandıklarını belirtti.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), iş cinayetlerine dair hazırladığı ocak ve şubat ayı raporunu yayımladı. Rapordan öne çıkanlar şöyle:

Deprem esnasında işyerinde ya da patronun talimatıyla bölgede olan (geçici görevlendirme, seminer vb. faaliyetler nedeniyle) bütün işçilerin ölümü iş cinayeti (resmi terimle iş kazası) kapsamına girer. Bu noktada İskenderun Devlet ve Hatay Eğitim Araştırma ile Özel Akademi, Defne ve Megapark hastanelerinin veya belli bölümlerinin yıkıldığını biliyoruz. Yine yıkılan otel, lokanta, oto tamir, belediye, genel işler vb. işyerleri var. Buralarda gece vardiyasında çalışırken hayatını kaybeden tüm işçiler de yine bölgedeki otellerde eğitim seminerleri ve geçici görevlendirme ile kalırken hayatını kaybeden işçi arkadaşlarımız da iş cinayetleri kapsamındadır.

Depremde birçok işçi arkadaşımız hayatını kaybetti. Kalanlar yakınlarını kaybetti, evleri yıkıldı ve bu sürecin tüm psikolojik yüküyle karşı karşıya. Diğer yandan da geleceksizlik, güvencesizlik… Bu noktada “işe gelmeyen işçilerin işten çıkarılması”, “depremde hasar alan işyerlerinde üretime devam edilmesi”, “çalışma baskısı” gibi birçok uygulama ile karşılaştık. Hatta Kahramanmaraş’ta hasarlı bir metal fabrikasında patronun görevlendirmesiyle tencere-tabak paketlerini çıkaran işçilerin üzerine kolon ve kirişler çöktü, bir arkadaşımızı kaybettik ve dört arkadaşımız yaralandı.

Şu an yüzbinlerce insanımız çadırlarda kalmaktadır. Ancak çadırların belirli fiziki ve insani standartları bulunmalıdır:

“Her 1000 kişi için 3-4 hektar alan ayrılmalıdır. Çadırlar arasında en az 8 metre, çadırlar ile yol arasında en az 2 metre mesafe olmalıdır. Çadırlar arasındaki yollar 10 metre genişliğinde olmalıdır. Her çadır için 3,5 metrekare oturma alanı olmalıdır. Çadırlardan en az 30, en fazla 50 metre uzaklıkta, ortalama 25 kişiye bir kabin düşecek sayıda tuvalet kurulmalı, tuvaletler için lağım sistemi veya yeterli büyüklükte tuvalet çukuru açılmalıdır. Tuvaletler, el yıkama musluklarına 100 metreden uzak olmamalıdır. Kabin yerleşimlerinde kadın-erkek farklılığı ve kadınların güvenliği göz önünde bulundurulmalıdır. Tuvaletler, günlük 100 kişinin kullanabileceği düşünülerek hazırlanmalıdır. (TTB)”

Asbest ve halk sağlığı

Geçmiş yıllarda birçok açıklamamızda asbest ve sonuçlarına değindik. Burada akut bir duruma dair bazı satırbaşları ifade etmemiz gerekiyor. Şu an için asbest içeren büyük bir enkaz (ki toplamının Erciyes Dağı boyutlarında olduğu tahmin ediliyor), uygun olmayan bir yıkım ve enkaz kaldırma faaliyeti ile atıkların atıldığı yerlerin uygun olmadığını görüyoruz. İlk etapta dikkat edilmesi gereken acil husular:

“Enkazlar profesyonel ekiplerce kaldırılmalıdır. İş makinelerinin çalıştırılma şekli etrafa asbest yayılmasını azaltabilecektir. Uygunsuz ve aşırı toz çıkmasına yol açacak biçimde yapılan enkaz kaldırma çalışmaları engellenmelidir. Enkaz kaldırma çalışmalarında sulama yapılması kaldırılan tozun etkisini azaltacaktır. Bu nedenle enkaz çalışmalarına sulama eşlik etmelidir. Kaldırılan enkazın döküleceği yerler doğru ve merkezi bir planlama ile belirlenmeli, rastgele hafriyat dökülmesi engellenmelidir. Enkaz kaldırma çalışmasına katılanların “FFP2” veya “FFP3” tipi yüksek koruyucu maske kullanması, sağlık açısından bir zorunluluktur. Bu bağlamda bu tür maskelerin bölgeye ulaştırılması gerekmektedir. Pandemi döneminde yaygın kullanıma giren basit cerrahi maskeler bu maddelere karşı koruyucu değildir. (TTB)”

İskenderun Limanı’ndaki yangın

“İskenderun Limanı’nda deprem sonrası çıkan ve beş gün süren yangın Limak Holding’e ait LimakPort’un gerekli altyapı ve güvenlik önlemi olmadan kabul ettiği IMO’lu konteynerlerden kaynaklandı. Hiçbir limanın kabul etmediği tehlikeli ve yanıcı maddelerin içinde olduğu 300 IMO’lu konteynerler Hollanda ve Belçika’dan gelmişti. İçlerinde ayakkabı, giysi, kumaş, plastik yapımında kullanılan yanıcı kimyasallar bulunuyordu. Sadece LimakPort’un kabul ettiği bu konteynerlerin transit geçişi yapılıyor. Burada yükleniyor, Irak veya Suriye’de işleniyor. Tehlikeli yük taşıma faaliyetinde bulunan tüm taraflar; taşımacılığı emniyetli, güvenli ve çevreye zararsız şekilde yapmak, kazaları engellemek ve kaza olduğunda zararı olabildiğince aza indirmek için gerekli olan tüm önlemleri almak zorundadırlar.” Ancak bu yangın deprem gibi durumlarda bizi ne gibi başka tehlikelerin de beklediğinin bir habercisi oldu.

En az 301 iş cinayeti

Deprem sonucu meydana gelen yıkımın tarifi yok. Bazı bölgeler neredeyse haritadan silinmiş ve birçok çekirdek aile artık aramızda değil. Diğer yandan AFAD’ın gecikmeli ve yetersiz arama kurtarma faaliyetleri sonucu birçok canımızı da enkazdan çıkaramadık. Tam olarak kaç kişinin öldüğü, isimleri belli değil. Belli ise de devlet tarafından isim isim açıklanması gerekiyor. Bu yüzden gece vardiyasında olan kaç işçinin öldüğünü bilmiyoruz. Örneğin “11 sene önce depreme dayanıklı değildir” raporu verilen İskenderun Devlet Hastanesi’nde şu ana kadar 10 sağlık emekçisinin kmliğini tespit edebildik. Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ise 4 arkadaşımızın kimlik bilgisine ulaştık. Yine Akademi, Defne, Megapark gibi yıkılan özel hastaneler mevcut. Bu noktada Sağlık Bakanlığı’nın kimlik bilgileri ile hangi hastanede kaç sağlık emekçisinin hayatını kaybettiğini açıklaması gerekiyor.

Diğer yandan gece vardiyasında çalışan otel, lokanta, belediye, oto tamir vb. tüm işçilere dair neredeyse hiçbir bilgi yok. Belirleyebildiğimiz kadarıyla eğitim faaliyetleri kapsamında Adıyaman’da Arsemas Hotel’de kalan 32 kimya işçisi ve İsias Hotel’de kalan 31 turist rehberini kaybettik. Yine geçici görevlendirme ile gelen farklı mesleklerden kaybettiğimiz sağlık emekçileri var.

Şu ana kadar depremde iş cinayeti kapsamında kaybettiğimiz 97 emekçiyi tespit edebildik. Önümüzdeki günlerde araştırmalarımız devam edecek ama devlet açıklamadığı sürece kaybettiğimiz yüzlerce emekçinin kimliklerine ulaşmamız neredeyse imkansız. (Bu noktada farklı meslek gruplarımızdan genel kayıplarımızı paylaşıyoruz. Ancak evlerinde hayatını kaybeden arkadaşlarımızı iş cinayeti kapsamında değerlendiremiyoruz. Daha genel anlamda depremdeki tüm ölümler için “sosyal cinayet” kavramını kullanabiliriz.)

Deprem bölgesindeki şçi sağlığı ve güvenliği

Deprem bölgesindeki tehlikeli kimyasallar, halk sağlığını tehdit ettiği gibi deprem bölgesinde çalışan işçileri de doğrudan etkilemekte ve ciddi sağlık riskleriyle karşı karşıya bırakmaktadır. Bu noktada gerek üretim ve hizmet sürecinin gerek halk yaşamı ve sağlığı için yapılan çalışmaların işçilerin sağlığı ve güvenliğine zarar vermeyecek şekilde gerçekleştirilebilmesi için alanda temel önlemlerinin alınması elzemdir:

İşçilere, her işe uygun kişisel koruyucu donanım yeteri miktarda ve eksiksiz temin edilmelidir. İşçilerin fiziki sağlığının korunması ve işin verimli ilerleyebilmesi için işçilere barınma, ısınma ve yemek imkanlarına ulaşabilecekleri bir ortam sağlanmalıdır. Bulaşıcı hastalıklardan ve diğer maruziyetlerin sebep olabileceği hastalıklardan korunmak için işçilere hijyen malzemeleri ile duş, tuvalet, el yıkama alanlarının olduğu hijyen ortamları oluşturulmalı ve kuduz ve tetanoz aşılarının yapılması sağlanmalıdır. Çalışma saatleri mevcut duruma göre düzenlenmelidir. İşçiler ağır hasarlı hiçbir işyerine sokulmamalıdır. Verilen maddi desteklerin miktarı yükseltilmelidir. İşten atmalar yasaklanmalı (Kod-29 sürecine mahal vermeyen bir şekilde) ve yasağa aykırı hareket eden patronlara daha ağır cezalar verilmelidir.

İşçilerin fiziksel durumlarının yanında ruhsal durumları da bir o kadar ciddiye alınmalıdır. Deprem bölgesinden intihar haberleri almaktayız ve bu önümüzdeki dönem artabilir. Bu noktada psikolojik destek süreçleri geliştirilmelidir. Ancak sorun sadece psikolojik destek ile çözülemez. Mutlaka ve mutlaka toplumsal dayanışmayı güçlendirmeliyiz. Yine işçilerin ve ailelerinin yas süreçlerine saygı gösterilmelidir.

Bölgede yoğun bir inşa faaliyetine başlanmaktadır. İnşaatların hızlı bir biçimde yapılması kaçınılmaz olarak iş cinayetlerini artırmaktadır. İnşaatlardaki bu süreçlerde başta işçilerin örgütlülüğü olmak üzere bu alanda gerekli adımları atmalıyız. Yeniden inşa sürecinde kentsel yaşam, gıda hakkı, ekolojik denge, tarımsal üretim, göç süreçleri gibi birçok çalışma alanı bizi beklemektedir.

Paylaşın

“Emeklilikte Yaşa Takılanlar” Kanunu Yürürlüğe Girdi

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kabul edilen Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) Kanunu, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı EYT kapsamında ilk maaşların Nisan ayında yatırılacağını duyurdu.

Haber Merkezi / Emeklilikte Yaşa Takılanlarla (EYT) ilgili düzenlemeleri içeren Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Kanundaki düzenleme ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na geçici madde eklenerek ilgili kanunlara göre kanunun yürürlük tarihinden sonra aylık bağlanması talebinde bulunanlardan yaşlılık veya emekli aylığı bağlanacak olanlar, söz konusu hükümlerde yaş dışındaki diğer şartları taşımaları halinde yaşlılık veya emekli aylığından yararlanacak.

Bu hüküm esas alınarak geriye dönük herhangi bir ödeme yapılmayacak ve geriye dönük hak talep edilemeyecek. İlk kez yaşlılık veya emekli aylığı bağlananlardan, yaşlılık veya emekli aylığı talebi nedeniyle işten ayrılış bildirgesi verilenlerin işten ayrılış tarihini takip eden 30 gün içinde en son çalışılan özel sektör iş yerinde sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmaya başlamaları halinde, çalışılmaya başlandığı tarihten itibaren, sosyal güvenlik destek primi işveren hissesinin 5 puanlık kısmına isabet eden tutar Hazine tarafından karşılanacak.

Sosyal güvenlik destek primi işveren hissesi indiriminden yararlanılan sigortalının işten ayrılması halinde, bu indirimden tekrar yararlanılamayacak.

Kamu kurum ve kuruluşlarında kadroya alınan işçiler, il özel idareleri ve belediyeler ile bağlı kuruluşlarında ve bunların üyesi olduğu mahalli idare birliklerinde, birlikte veya ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlası il özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluşlarına ait şirketlerde işçi statüsüne geçirilenlerin; emeklilik, yaşlılık veya malullük aylığı almaya hak kazanmaları halinde, çalıştırıldıkları kamu kurum ve kuruluşları veya şirketlerce iş sözleşmelerinin feshedilmesini zorunlu tutan düzenlemeler yürürlükten kaldırılacak.

İlk maaşlar nisan ayında yatırılacak

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı EYT kapsamında ilk maaşların nisan ayında yatırılacağını duyurdu.

Bakanlık, “Vatandaşlar yasanın yürürlüğe girmesinin ardından başvuruda bulunabilecek ve başvuruyu takip eden ay maaşları hesaplarına yatacak” açıklamasını yaptı.

Düzenlemeyle birlikte işverene kıdem tazminatı için kredi desteği de sağlanacak.

İlk kez yaşlılık veya emekli aylığı bağlananlardan, yaşlılık veya emekli aylığı talebi nedeniyle işten ayrılış bildirgesi verilenlerin işten ayrılış tarihini takip eden 30 gün içinde en son çalışılan özel sektör iş yerinde sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmaya başlamaları halinde, çalışılmaya başlandığı tarihten itibaren, sosyal güvenlik destek primi işveren hissesinin 5 puanlık kısmına isabet eden tutar Hazine tarafından karşılanacak.

AKP Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, daha önce teklifin detaylarını kamuoyuyla paylaşmıştı.

Meclis’te gazetecilere konuşan Akbaşoğlu, düzenlemeyle bu yıl 2 milyon 250 bin, toplamda ise 5 milyon çalışanı ilgilendirdiğini söylemişti.

Düzenlemenin dört maddeden oluştuğunu söyleyen Akbaşoğlu, “Prim gününü dolduran herkes kendi mevzuatı çerçevesinde emekli olabilecek” diye konuşmuş ve şöyle devam etmişti:

“İster BAĞ-KUR’lu, ister SSK’lı, ister Emekli Sandığı hangi noktada olursa olsun bu konuda emeklilikte yaşa takılma meselesi bu kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren artık tarihe karışmış olacak. 8 Eylül 1999 bu tarih dahil olmak üzere yani 9 Eylül 1999’dan önceye sigortalılık süresini mevcut mevzuata göre götürebilen her bir çalışanımız artık yaş şartına bağlı olmaksızın emekli olabilecek.”

Akbaşoğlu, maaşların en düşük emekli maaşı olan 5 bin 500 liradan başlayacağını da aktarmıştı.

Emeklilikte Yaşa Takılanlar, sigortalı çalışırken 8 Eylül 1999’daki bir yasal değişiklikten sonra emekli olma koşulları büyük oranda değişen kişilere deniyor.

Sigorta başlangıç tarihi 9 Eylül 1999’dan önce olanları ve emekli olmak için gereken prim günü ve sigortalılık süresi şartını sağlamış olanlar, getirilen yaş zorunluluğu sebebiyle emekli olamamıştı.

Kanundaki değişiklik öncesi kadınlarda 20 yıl, erkeklerde ise 5 bin gün prim şartı ve 25 yıl sigortalılık süresi yeterliydi.

Dolayısıyla 18 yaşında çalışmaya başlayan bir kadın 38, 18 yaşında çalışmaya başlayan bir erkek ise 43 yaşında emekli olabiliyordu.

1999 yılında yapılan değişiklikle ise kadınlarda emeklilik yaşı 58, erkeklerde 60 olmuş; 2008 yılında ise ilk kez sigortalı olarak işe başlayacaklar için emeklilik yaşı 65’e yükseltilmişti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yıllarca EYT’lerin taleplerine net şekilde karşı çıkmış, 28 Aralık 2022’deki kabine toplantısı sonrası “Bugün 2 milyon 250 bin vatandaşımız emekli olma hakkına kavuşuyor. Emeklilik hakkının kullanılması hususunda herhangi bir yaş sınırı uygulanmayacaktır” demişti.

Başvuru nasıl olacak?

EYT başvuruları, kanun teklifinin Meclis’ten geçmesi ve Resmi Gazete’de yürürlüğe girmesiyle birlikte başlayacak. Koşulları yerine getirenler, süre sınırı olmaksızın, SGK ve e-Devlet’ten başvuru yapabilecek. Yasanın yürürlüğe girmesiyle emeklilik başvuruları yapılacak. EYT’liler ilk maaşlarını nisanda alabilecek.

EYT düzenlemesinden yararlanmak isteyenler emeklilik için başvuru dilekçesi verecek.

Tüm süreçler tamamlanıp Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdikten sonra SGK’den aylık talebinde bulunulması halinde aylık bağlama işlemleri en kısa sürede sonuçlandırılacak.

e-Devlet sistemine giriş yaptıktan sonra ‘gelir, aylık ödenek talep belgesinin verilmesi belgesi’ne tıklayın. Ardından sayfada çıkan yeni başvuru sekmesine tıklayın. Tahsis talep türü olarak ise ‘yaşlılık aylığını” seçin.

SSK kapsamında aylık talep edeceklerin ‘4A’, Bağkur kapsamına girenlerin ise ‘4B’ seçeneğini işaretlemesi gerekiyor. Seçim yaptıktan sonra ‘başvur’ butonu tıklayın.

Maaş ödemesinin yapılacağı bankayı seçtikten sonra açıklama kısmına maaşınızı almak istediğiniz şubeyi yazın.

Paylaşın

Altı Ana Başlıkta “Emeklilikte Yaşa Takılanlar” İçin Yol Haritası

Prim günü ve sigortalılık süresi şartını sağlamış olsa dahi yaşından dolayı emekli olamayan ve kamuoyunda “Emeklilikte Yaşa Takılanlar” olarak bilinen sorunda sona gelindi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) ile ilgili yasa teklifini görüştü. Teklifin emeklilik ile ilgili hükümleri, TBMM’ye sunulan haliyle aynen kabul edildi.

Habertürk’ten Ahmet Kıvanç’ın haberine göre EYT’yle ilgili 6 önemli başlık şöyle:

1- Resmi Gazete’de yayınlanacak

Kanun, Cumhurbaşkanı tarafından onaylandıktan sonra Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girecek. Kanunun Resmi Gazete’de yayımlanmasını takiben koşulları tamamlamış EYT’liler emeklilik dilekçesi verebilecekler.

2 – Emekli olacak EYT’liler…

TBMM’de kabul edilen kanun ile 8 Eylül 1999 tarihinden önce sigortalı çalışmaya başlayanların emekliliğinde yaş koşulu kaldırıldı. Söz konusu tarihten önce çalışmaya başlayanlardan, yaş dışındaki koşulları sağlayanlar hemen emekli olabilecekler.

EYT’li SSK’lılarda 5000 – 5975 prim günü ve kadınlarda 20, erkeklerde 25 yıl sigortalılık süresi aranacak. BAĞ-KUR’lu ve Emekli Sandığı’na tabi erkekler 9000, kadınlar 7200 prim gününü tamamlayarak emekliliğe hak kazanacaklar.

Sigortalı çalışmaya başlama tarihine göre, EYT’li SSK’lıların emeklilik için gerekli prim gün sayıları şöyle:

3 – Martta dilekçe 1 Nisan’dan itibaren aylık

Kanunun Resmi Gazete’de yayımlandığı günden itibaren, koşulları yerine getirmiş olan EYT’liler emeklilik dilekçesi verebilecekler. Dilekçeyi mart ayının herhangi bir gününde verenlerin emekli aylıkları, 1 Nisan’dan geçerli olmak üzere bağlanacak. Dilekçeyi ayın 1’inde veya 31’inde vermek fark etmeyecek.

4A (SSK) statüsünde çalışanlar önce işyerinden ayrılıp sonra emeklilik dilekçesi verecekler. 4C (Emekli Sandığı) kapsamındaki kişiler ise çalıştıkları kurumdan emekliye sevk onayı aldıktan sonra emekli olabilecekler.

Koşulları yerine getirmemiş EYT’lilere ise koşulları tamamladıkları tarihten itibaren emeklilik dilekçesi verdiklerinde, dilekçe tarihini izleyen ay başından itibaren aylıkları bağlanacak.

4 – Aylıkların ilk ödemesi ne zaman yapılacak?

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), normal yıllarda emekli aylığı başvurularını iki hafta içinde sonuçlandırıyor. Aynı anda yüz binlerce EYT’linin emeklilik başvurusunda bulunacak olması nedeniyle bu yıl incelemelerin zaman alması, bu nedenle ilk aylık ödemesinde gecikmeler yaşanması muhtemel görünüyor.

Bununla birlikte, ilk aylık ödemesi ne zaman yapılırsa yapılsın 1 Nisan’dan geçerli olmak üzere toplu ödeme yapılacak. Hak kaybı olmayacak. Mart ayında dilekçe veren EYT’liler, nisan ayındaki Ramazan Bayramı dolayısıyla 1.100 lira tutarındaki ikramiyeyi de alacaklar.

5 – Başvurular e-devlet’e

Sosyal Güvenlik Kurumu uzun süredir EYT kanunu için hazırlıklarını sürdürüyor. Yıl başından önce borçlanmalarda olduğu gibi sosyal güvenlik merkezleri önünde yığılmalar yaşanmaması için EYT’lilerin emeklilik dilekçelerini e-Devlet üzerinden yapabilmeleri amacıyla gerekli altyapı hazırlandı. EYT’liler, sosyal güvenlik merkezlerine gitmeden emeklilik başvurularını yapabilecekleri gibi, emeklilik ile ilgili tüm işlemleri de buradan takip edebilecekler.

6 – On günlük süre 30 güne çıkartıldı

Kanuna göre, emekli olduktan sonra aynı işyerinde çalışmaya devam eden EYT’liler için sosyal güvenlik destek primi işveren payında 5 puan indirim yapılacak. TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen önerge uyarınca, 5 puanlık prim indirimi uygulanabilmesi için emekli olduktan sonra ayni işyerinde işe başlamak için tanınan on günlük süre 30 güne çıkartıldı.

Buna göre, emekli olduktan sonra aynı işyerinde çalışmak isteyen EYT’lilerin, işten ayrıldıkları tarihten itibaren 30 gün içinde yeniden çalışmaya başlaması halinde sosyal güvenlik destek primi işveren payında 5 puan indirim uygulanacak. Beş puanlık prim indirimi, işçi işten ayrılıncaya kadar devam edecek. Başka işyerinde çalışan emekli EYT’liler için prim indirimi yapılmayacak.

Paylaşın