İmamoğlu’nun “Diploma” Davası 8 Aralık’a Ertelendi
Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında 8 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep edilen diploma davası 8 Aralık’a ertelendi.
Tutuklanarak görevden uzaklaştırılan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, üniversite diplomasının sahte olduğu iddiasıyla açılan davanın ikinci duruşması salon tartışmaları arasında ertelendi.
Duruşma salonunun küçüklüğü gerekçesiyle davayı izlemek isteyen gazeteci ve avukatların salona alınmamasının ardından Ekrem İmamoğlu duruşmaya katılmama kararı aldı. Duruşma sonrasında daha büyük bir salona taşındı ve hakim İmamoğlu’nun salona getirilmesine karar verdi. Ancak bu salon da ilk duruşmanın görüldüğü en büyük salon değildi.
İmamoğlu mahkemede, “Salon değişikliğinden bu sabah haberimiz oldu. Kalabalık avukat ve seyirci kitlesi diğer salonu düşünüp geldiler. En dar salona alınmasından dolayı birçok avukat içeri giremedi. Aralarında benim müdafilerim vardı” dedi.
İmamoğlu, “içeri giremeyen müdafilerinden dolayı savunma yapmasının mümkün olmadığını” söyledi ve duruşmanın ertelenmesini talep etti.
İmamoğlu’nun savunma yapmadığı duruşma 8 Aralık’a ertelendi.
Silivri’de kameraların karşısına geçen CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, “Ekrem İmamoğlu’nun zorla salona getirilmesi söz konusu olamaz. Ekrem İmamoğlu müdafiileri ile müzakere içerisinde bu kararı almıştır. Olağan yargılama koşulları söz konusu olduğunda Ekrem İmamoğlu salonda yerini alacaktır” dedi.
Duruşmanın küçük bir salona taşınmasını keyfi olarak değerlendiren Günaydın, “Olağanüstü koşullar söz konusu olduğu sürece buraya çıkmayacağız” dedi.
Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan’un tutuklu olduğunu da hatırlatan Günaydın, “Avukatının bu duruşmaya SEGBİS’le bağlanması dahi son dakika kararı ile oradan kaldırılmıştır” dedi.
İddianamede neler var?
İmamoğlu 1990’da Kıbrıs’ta öğrenim gördüğü Girne Amerikan Üniversitesi’nden (GAÜ) İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçiş yapmış ve 1994’te işletme fakültesinden mezun olmuştu. İddianamede, GAÜ’nün 1990 yılında YÖK tarafından tanınan bir üniversite olmadığı, 1993 yılında tanındığı vurgulandı.
O yıllarda Kıbrıs’ta faaliyet gösteren kurumlardan sadece Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin tanındığı, ancak “yatay geçiş kontenjanlarının usulsüz olarak arttırıldığı” iddia edildi.
İmamoğlu’nun yatay geçiş sürecinde İstanbul Üniversitesi’ne ibraz ettiği belgelerin, Doğu Akdeniz Üniversitesi’ne ait olmadığı ifade edildi.
“İstanbul Üniversitesi tarafından İmamoğlu’nun kaydının Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisi olarak yapıldığı, gerçeğe aykırı resmi belgenin açık bir hile ile düzenlendiği” iddia edilen belgenin “şeklen doğru ancak içerik bakımından sahte” olduğu savunuldu.
İddianamede, İmamoğlu’nun “resmi belgede sahtecilik” suçunu “zincirleme şekilde” işlediği, “hileli bir şekilde aldığı evrakı” yüksek lisans amacıyla İstanbul Üniversitesi’ne, askerlik hizmeti için Milli Savunma Bakanlığı’na ve Yüksek Seçim Kurulu’na sunduğu iddia edildi.






























