26. Metin Göktepe Gazetecilik Ödülleri’nin Sahipleri Belli Oldu

8 Ocak 1996 yılında İstanbul’da gözaltında işkence yapılarak öldürülen Evrensel gazetesi muhabiri Metin Göktepe adına verilen gazetecilik ödülleri, İstanbul’un Şişli’de bulunan Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde yapılan törenle sahiplerini buldu. 

Kazananları Banu Tuna, Celal Başlangıç, Meltem Akyol, Hüseyin Aykol, Mustafa Kemal Erdemol, Nazım Alpman, Pelin Ünker, Semra Kardeşoğlu ve Yücel Göktürk’ten oluşan jürinin belirlediği ödüller; Metin Göktepe’nin doğum gününde verildi.

Törene Metin Göktepe’nin annesi Fadime Göktepe ile Türkiye İşçi Partisi’nden milletvekili adayı olan ablası Meryem Göktepe ile birlikte Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Ali Şeker, TİP Genel Başkanı Erkan Baş, SOL Parti PM üyesi Alper Taş, Halkların Demokratik Partisi (HDP)  İstanbul Milletvekilleri Musa Piroğlu, Züleyha Gülüm, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş, DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren, Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) Başkanı Adnan Özyalçıner, Cumartesi Anneleri, Yeşil Sol Parti Milletvekili adayı Keren Fırtına, Evrensel gazetesi çalışanları ve çok sayıda gazeteci katıldı.

Sunuculuğunu gazeteci Nazım Alpman’ın üstlendiği bu yılki ödül töreninde ilk ödülü Dersim Gazetesi’nde yayımlanan “Herkesin sesini duyan var, onların yok: Abdallar depremde de ayrımcılığa uğruyor” başlıklı haberiyle Yerel Gazetecilik Ödülü’ne layık görülen Murat Güneş, ödülünü Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin’in elinden aldı. Keskin, “O dönemleri yaşamış bir arkadaşınız olarak Metin Göktepe gibi önemli bir muhabirimizi, gazetecimizi 26 yıldır unutturmayan ona katkı sunan emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür ederim. Bizim görevimiz de bunları unutturmamak” dedi.

Keskin ardından ödülünü alan Güneş ise “Bize ısrarla dayatılmak istenen karanlığa karşı ülkenin aydınlık yüzleriyle burada olmaktan mutluluk duyuyorum. Harekete geçmiş örgütlü bir kötülüğün karşısında iyiliğin de bulaşıcı olduğunu bilen gazetecilerden biriyim. İşte Metin’de o gazetecilerden birisiydi. Kendisini özlemle anıyorum. 15 Mayıs sabahı adaletin, demokrasinin, aydınlığın olduğu bir ülkeyi hep birlikte kucaklayacağımıza olan inancımla beni ödüle layık gören jüriye teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

“Metin Göktepe ismi gazetecilikle birlikte hep anılacak”

“Ferhat Encü’ye tokat, gazetecilere engelleme” başlıklı haberiyle Görüntülü Haber Ödülü’ne layık görülen Artı TV’den Mehmet Zeki Kaya ödülünü gazeteci Elif Ilgaz’ın elinden aldı. Gazeteciler olarak Göktepe’nin anısını ve ismini yaşatmak için mücadele verdiklerini söyleyen Ilgaz, “Metin Göktepe ismi gazetecilikle birlikte hep anılacak” dedi.

Söz alan Kaya da toplumsal olay, miting, eylem ve etkinliklerde ilk engellenenlerin gazeteciler olduğuna işaret etti. Görüntüyü çektiği gün de engellendiğini dile getiren Kaya, buna rağmen haber takibini sürdüğünü dile getirdi. Kaya, “Türkiye’de son 30 yılda birçok gazeteci katledildi. Ama özgür basın susmadı” diye belirtti. Kaya, ayrıca ödülünü Artı TV çalışanı kameraman Bilal Meyveci ve Özgür Söylemez ile paylaşmak istediğini söylerken, “Çünkü adalet nöbetinin çoğunu onlar takip etti. Ben olmasaydım onlar olsaydı aynı şekilde bu reflekse bu görüntüyü alabileceklerdi” diye konuştu.

“Gazetecilik mesleği var oldukça Metin adını hepimiz anacağız”

Görüntülü Haber Ödülü dalında “Met Çıkmazı” başlıklı haberiyle Jüri Özel Ödülü’ne layık görülen Voys Media Youtube kanalından muhabir Tunca Öğreten, kameramanlar Murat Baykara ve Ömer Çakan ödülünü TGC Genel Sekreter Yardımcısı Nuray Karagöz’ün elinden aldı. Karagöz, “Türk basın tarihinde adı her zaman anılıcak bir arkadaşımız. Gazetecilik mesleği var oldukça Metin adını hepimiz anacağız” dedi.

Öğreten, “Göktepe adına verilen bu ödülü almak onur verici. Yıllar sonra umarım bende onun kadar anılan iyi bir gazeteci olurum” dedi.  Baykara ise Göktepe adına ödül almaktan mutluluk duyduğunu söyledi.

Bu yıl ki Fotoğraf Ödülü’nü ise BirGün’DE yayımlanan “Biz de öldük ama gömülmedik” fotoğrafıyla Uğur Şahin kazandı. Şahin, ödülünü, Metin Göktepe’nin annesi Fadime Göktepe’den aldı. Şahin, Göktepe adına ödül almanın gurur verici olduğunu söyledi. Göktepe’nin hatırasının yaşatılmasının gazeteciler için bir ödül olduğunu söyleyen Şahin, ödülünü ise fotoğrafı çektiği deprem bölgesindeki yaşamını yitiren ve mağdur olan insanlara adadı.

Jüri, bu sene ayrıca 2 Jüri Özel Ödülü daha verilmesine karar verdi. Son dönemde toplu tutuklamalara maruz kalan Mezopotamya Ajansı ve Jin News muhabirlerine, Jüri Özel Ödülü verilmesi kararlaştırıldı. Ödülü, gazeteciler adına Yeni Yaşam Gazetesi’nden Mehmet Şahin, gazeteci Pelin Ülker’den aldı. Ülker, “Artık umarım gazetecilerin hapsedilmediği, mesleki faaliyetlerin özgürce devam ettiği bir Türkiye’ye kavuşuruz” derken, Şahin ise iktidarın gerçeğin duyurulmasından, görünmesinden hoşlanmadığını ancak Musa Anter ve Metin Göktepe’nin geleneğini sürdüren gazetecilerin her türlü zorluğa rağmen gerçeği peşinden gittiğini ve yansıttığını dile getirdi.

Jüri, depremde hayatını kaybeden gazetecileri anmak ve yaralanan gazeteciler adına depremde yaralanan gazetecilerden İskenderun Ses muhabiri Akın Bodur’a Jüri Özel Ödülü verilmesini kararlaştırdı. 6 Şubat depremlerinde İskenderun Ses gazetesinin sahibi ve kurucusu, sürekli basın kartı sahibi Ayşe Figen Arlı da hayatını kaybetmişti.

Bodur’un ödülünü almak üzere Ses gazetesi sahibinin kızı Meral Güneş Arlı ve Bodur’un kızı aldı. Törende Bodur’un mesajı da okundu. Bodur, depremde yaşamını yitiren gazetecilere dikkat çekti.

BirGün Gazetesi’nde yayımlanan “Karanlık dünya bir çocuğu yuttu” başlıklı haberiyle Yazılı Haber Ödülü’ne layık görülen Timur Soykan, ödülünü TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş’un kızı Roza Durmuş’un elinden aldı. Burada söz alan Durmuş, “Kızımla geldik ödülü vermeye çünkü bu kız çocuklarının geleceğe daha güvenle bakabilmesi için gazetecilerin bu tarz haberleri yapması gerekiyor ve gerçekleri ortaya çıkarıp gereken cezanın verilmesi gerekiyor” diye konuştu.

Söz alan Soykan ise “Gazeteciler olarak çok öldürüldük, hapsedildik, işsiz bırakıldık, tehdit edildik. Üzerimizde her yerde çok yoğun bir baskı var. Ama bir de gerçek var; Metin Göktepe’nin izinden hiçbir zaman ayrılmadık. Usta dediğimiz gazetecilerin izinden hiç ayrılmadık. Bu ülkenin gazetecileri gerçekten çok büyük direniş sergilediler. Asla hakikat mücadelesinden vazgeçmediler” ifadelerini kullandı.

Soykan’ın konuşması ardından çekilen toplu fotoğraf  ardından Göktepe’nin 55. yaşı için doğum günü pastası kesildi.

(Kaynak: İleri Haber)

Paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir