Sivas: Kesik Köprü

Kesik Köprü; Sivas’ın Merkez İlçesi, Karşıyaka Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. Kent meydanına 4 km mesafededir.

Eski Sivas-Kayseri yolu üzerinde bulunan Kızılırmak üzerindeki köprü iki kısımdan meydana gelmiş olup, birinci köprü yuvarlak ve sivri kemerli 17 gözden oluşmuştur.

İkinci bölümü yaklaşık 10 m uzaklıkta olup yuvarlak kemerli iki gözden oluşmuştur. İkinci kısım, altından su akmamasına rağmen birinci köprünün devamı olması nedeniyle kullanılmaktadır. Köprü gözleri sivri kemerlidir.

Menba yönünden kemer ayakları üçgen dış taşıntılı selyaranlara sahiptir. Kemer üzerinde korniş (plent)  uzanır. Korniş zerinde iki kesme blok taşlardan yapılmış korkuluğu vardır. Ortada yükselen gözler yanlara doğru alçalarak devam eder ve uçlarda yol seviyesi ile birleşir.

Köprü uzunluğunun tamamı 326.35 m, eni 4.95 m’dir. En büyük kemer açıklığı 7.90 m’dir. Köprünün tamamı kesme taşlarla inşa edilmiştir. Mansab yönünde ise topuklar bulunmaz.

Yapım kitabesi yoktur; ancak yazılı kaynaklarda Selçuklu dönemine ait olduğu belirtilmektedir. Onarım Kitabesinden anlaşıldığına göre köprü Sultan Abdülaziz zamanında 1292 H (M. 1875) yılında onarılmıştır.

XX. yüzyıl başlarında yıkılan ve bir kısım taşları Gök Medrese’ye nakledilen Sivas Şahna Künbeti taşları da bu onarımda kullanılmıştır. Halen araç trafiğine açık olan köprünün restore edilerek yaya trafiğine açılması gerekmektedir.

Paylaşın

Her mevsim farklı güzel “Dipsiz Göl Şelalesi”

Dipsiz Göl ve Dipsiz Göl Şelalesi; Sivas’ın Doğanşar İlçesi, Asmalı Dağı Mevkii’nde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. İlçe merkezine uzaklığı 16 km. mesafededir.

Dağlık bir arazı yapısının egemen olduğu Doğanşar İlçesi’nde yaylalar büyük bir alanı kaplamaktadır. Bitki örtüsü Sivas ve çevresine göre daha zengindir.

Kayın, köknar, sarıçam ormanları bu bakımdan en önemli özelliğini oluşturur. Dipsiz Göl, küçük bir alana sahip olmakla birlikte etrafındaki koruluk ve kır manzaralarıyla gezilip görülmeye değer güzelliktedir.

Dipsiz Göl Şelalesi, kışın donan sarkıtlarıyla, yazın yeşile bürünen doğasıyla ziyaretçilerin ilgi odağı haline gelmektedir.

Yaz aylarında ziyaretçi yoğunluğu yaşanan şelale, gölden gelen suyun yaklaşık 50 metre yükseklikten dökülmesiyle oluşuyor.

Dipsiz Göl ve şelalesi yayla evleri, çeşmeleri, piknik alanları, içerisinde sarkıtları bulunan küçük çaplı mağaraları ve doğal güzelliğiyle doğaseverler ve piknikçilerin uğrak yeri olmuştur.

Özçekim yaparak bu güzellikleri fotoğraflayan ziyaretçiler, şelalenin buz gibi suyunda sıcak yaz günlerinde serinleme imkanı bulmaktadırlar.

Kayalık yamaç üzerinden yaklaşık yüz metre uzunluğa sahip demir merdivenle inilen şelalenin zeminindeki ahşap köprü de ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir.

Paylaşın

Sivas: Ziya Bey Yazma Eserler Kütüphanesi

Ziya Bey Yazma Eserler Kütüphanesi; Sivas’ın Merkez İlçesi, Çarşıbaşı Mahallesi, Harbaşı Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Ziya Bey Kütüphanesi, Mütevellioğlu  Yusuf  Ziya Başara tarafından 1908 yılında kendisi otuz sekiz yaşında iken şahsi gayretleri ile özel kütüphane olarak kullanılmak üzere yapılmıştır. Bina, 19. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde ortaya çıkan  Batılılaşma hareketleri sonucu Geç Osmanlı Mimari yapı tarzına aittir. Geç Osmanlı devrin eserleri, soğuğa ve sıcağa dayanıklı kesme taşlarla yapılmıştır.

Kütüphaneyi yaptırmak için Ziya Bey Tuzla hisselerinden gelen nakit parayı kullanmış, 1906 yılında yapılmaya başlanan bina, 1.5-2 yıl gibi kısa zamanda bitirilmiştir.  Kütüphâne , 1908 yılında kurulmuş olup belki de emsâlinin en genci durumundadır. Kütüphâne olarak yapılmış özel ve müstakil bir binâya sahip oluşuyla , Türkiye’nin en şanslı birkaç kütüphanesinden birisi özelliğine sahiptir.

Cumhuriyetin ilk yıllarında Ziya Bitik Evi olarak anılmıştır. 1943 yılında Ziya Bey’in ölümünden sonra vasiyeti gereği kütüphanesinin yönetimi büyük oğluna bırakılmıştır. Alt kattaki altı dükkandan alınan kira ile bir memur tutulmuş ve kitaplığa kitap temin edilerek her türlü gideri karşılanmıştır. Ziya Bey döneminde kütüphanede bulunan kitap sayısı 3000 civarında idi. 13 Mart 1978 yılına kadar özel mülk olarak devam eden bina, bu tarihten sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü’nce eski eser kabul edilmiştir. Kütüphane 7 Nisan 1980 yılında  kamulaştırılmıştır.

Kütüphane 1981-82 yılında Kültür ve Turizm Müdürlüğünce  onarıma alınarak 1983 ‘ de tamamlanmış, alt kattaki altı dükkanın yeri Güzel Sanatlar Galerisi , üst katı da yine ihtisas kütüphanesi olarak düzenlenmiştir. Tasnif ve diğer teknik işlemlerle yürütülen yoğun bir çalışma döneminden sonra 16 Nisan 1985 tarihinde okuyucu hizmetine açılmıştır. Sivas Valiliği İl Özel İdaresi tarafından 2005-2006 yıllarında tekrar bakım onarımı yapılarak 2006 Temmuz ayında okuyucu hizmetine açılmıştır.

Yusuf Ziya Bey Kimdir?

Yusuf Ziya Bey, Hicri 1284, (1869.M)  yılında Sivas’ da  dünyaya gelmiştir. Babası Sivas eşrafından Mütevellioğlu  Mahmut Efendi, annesi Rukiye Hanım’dır. Ziya Bey iyi bir eğitim almıştır. Mekteb-i İbtidai , Mekteb-i Rüştiye ve Medrese tahsili yapmıştır. Mekteb-i Rüştiyeyi bitirdikten sonra Sivas Mektubi Kalemine girmiş ve mümeyyizliğe kadar yükselerek on üç yıl bu görevde kalmıştır. Daha sonra mektupçuluk ve kaymakamlık  vekaletlerinde, Milli Eğitim ve Evkaf Müdürlüğü ile üyeliklerinde, Sivas Mekteb-i Sanayi (Sanat Okulu) öğretmenliği ve müdürlüğünde , Vilayet İaşe Müdürlüğünde bulunmuş, yine Koyulhisar ve Divriği’ de memurluk yapmış, Sivas Vilayet Gazetesi’nde muhabir olarak çalışmıştır.

1902 yılında Hicaz Demiryolu için yardım toplama kampanyasında gösterdiği başarıdan dolayı madalya almış, daha sonra Sivas Vilayet Meclisi’nde Hamidiye- Hicaz Demiryolu Komisyonunda görev yapmıştır. Yusuf Ziya Bey, Meşrutiyet döneminde Osmanlı Mebusan Meclisi’nde Mebusanlık , Cumhuriyet yıllarında 23 Nisan 1920 yılında Sivas milletvekili seçilmiş TBMM’de yedi dönem milletvekillik  yapmıştır. Ziya Bey, arkasında kendisinin hayırla yad edilmesini sağlayan bir kütüphane bırakarak  19 Temmuz 1943 senesinde seksen yaşında  zatürreden vefat etmiştir.

Paylaşın

Sivas: Akaylar Konağı

Akaylar Konağı; Sivas’ın Merkez İlçesi, Gökmedrese Mahallesi, Serçeli Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Zemin+2 katlı olan yapının temeli kesme taş örgülüdür. Diğer kısımlar ahşap arası kerpiç dolgulu ve tatlı kireç sıvalıdır. Temeli düzgün kesme taşlarla örülü, yerden yaklaşık 1 m. yüksekliğe kadar devam etmektedir.

Zemin kat üzerine iki katlı olarak inşa edilmiştir. Ahşap dikme araları kerpiç dolgu olup üzeri kireçle sıvalıdır.  Çatısı oluklu kiremitle kaplıdır.

Güney ve batı yönünde bulunan kapılarla genişçe bir avluya girilmektedir. Asıl girişi kuzey yönünde bulunan çift kanatlı ahşap kapıdan sağlanmaktadır. Batı yönündeki kapı sonradan açılmıştır.

Güneydeki avlu kapısından girildiğinde avlu tabanının kesme taşlarla döşeli olduğu görülür. Yapının Sivas Konaklarının karakteristik özellikleri olan cumbası, dışa çıkmaları, dikdörtgen pencereleri ilk bakışta göze çarpar.

Birinci katta bulunan mekanlarda süslemeye pek önem verilmemiştir. Üst katta ise orijinal şerbetlikler, nişler her odada bulunmaktadır. Orta salon tavanı ahşap süslemelidir. Daire biçimli tavan Sivas Konaklarının genel karakteristiğini taşımaktadır.

Orijinal elemanlarını henüz yitirmemiş olan konak 2002 yılında Güzel sanatlar eğitiminde kullanılmak üzere Cumhuriyet Üniversitesine on yıllığına tahsis edilmiştir. 2003 yılında Cumhuriyet Üniversitesi tarafından restore edilmiştir.

Paylaşın

Sivas: Taşhan

Taşhan; Sivas’ın Merkez İlçesi, Eskikale Mahallesi, Fevzi Çakmak Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

İki katlı, tamamen kesme taştan inşa edilmiş, ortası açık avlulu, dikdörtgen planlı, üç girişi bulunan bir handır. Doğu, güney ve kuzey yanlarındaki girişler yuvarlak kemerli ve demir kanatlıdır.

Tabanı blok taş döşemeli orta avluda, elips şeklinde taş bir havuz, ortada zıt yönde çift başlı aslanların ağzından su akmaktadır. Orta avlunun güney ve kuzey yönünde, tek parça silindirik gövdeli altı büyük sütunların oluşturduğu revak bölümünün gerisinde dükkânlar sıralanmıştır. Sütunlar birbirlerine düz olarak bağlanmıştır.

Üst kata güney ve doğu yönündeki girişlerin hemen yanındaki taş basamaklı merdivenler yardımı ile çıkılmaktadır. Üst kat da alt kat gibi altı sütunlu ve revaklı olup sütunlar birbirlerine yuvarlak kemerlerle bağlanmıştır. Revak gerisindeki odalar ve revak üzeri beşik tonoz örtülüdür. Dıştan ise her mekânın üzeri kırma çatılı ve oluklu kiremit kaplıdır.

Alt kat dükkânlar boydan boya camekânlı, kuzeydekiler hem içe hem de dışa dönüktür. Üst kat odaları ise dikdörtgen pencereli demir şebekelidir. Kırma çatıların dış üçgen alınlıklarına elips şeklinde birer pencere yerleştirilmiştir. 2010 yılında çatısı onarılmıştır.

Paylaşın

Sivas: Ahi Emir Ahmet Kümbeti

Ahi Emir Ahmet Kümbeti; Sivas’ın Merkez İlçesi, Tokmakkapı Mahallesi. Arapşeyh Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Ahi Emir Ahmed vakfiyelerinden hareketle kümbetin yapımı 14. yüzyılın ilk yarısına tarihlendirilebilir. Kesme taştan sekizgen olarak yapılmıştır. İçeri giriş beş basamaklı merdivenle olmaktadır. Giriş kapısı dar ve basıktır. İçeride güney tarafta Selçuk devri özelliği gösteren bir mihrap vardır. Kümbet çatısı konik şekilli olup, taşla kaplıdır. Saçak altında yer alan sülüs hatla yazılmış kitabesi okunamayacak derecede yıpranmıştır.

Sivas’ta Ahilik teşkilatının büyük isimlerinden biri olan “Ahi Emir Ahmed’in türbesinin kitabesinde ve vakıf senedindeki kayıtta ismi Ahî Emir Ahmed bin Zen-el-Hac olarak geçmektedir. Konuyla ilgi yapılan araştırmalardan Ahi Emir Ahmed’in 13. yüzyılın ikinci yarısı ile 14. yüzyılın ilk yarısında Sivas’ta yaşadığı anlaşılmaktadır.

Türbeye giriş geniş beş basamaklı merdivenle olmaktadır. Giriş kapısı dar ve basık olup kesme taştan kemerli olarak inşa edilmiştir. İçerde güney tarafında Selçuk Devri özelliği gösteren bir mihrap vardır. Bugün orijinalliğini kaybetmemiştir. Çatısı taşla kaplı olan kümbet koni şeklindedir. Sekizgen pramidal külahının saçak altında, yer yer harap olmuş tarihsiz bir kitabe vardır. Kitabe sağlıklı okunamamaktadır.

Türbe, kare kaide üzerinde sekizgen planlı olarak inşa edilmiştir. Sekizgen gövdenin kuzey yönüne giriş doğu ve batı yönlerine süslemesiz sade sivri kemerli pencereler açılmıştır. Kare kaideden sekizgen gövdeye geçişler pahlanmış ters üçgenler yardımı ile sağlanmıştır. Asıl mezar hücresine giriş kapısı doğu yönündedir. Üzeri çapraz tonozla örtülü olup içerisinin aydınlığı doğu ve batı yönündeki dar dehliz pencerelerle sağlanmıştır. 1985–1991 yıllarında Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nce yapılan onarım sırasında parçalanan sandukası da yenilenmiş, kemikler bir araya getirilmiş özenle sandukaya yerleştirilmiştir.

1985-86, 1989, 1995 ve 2005 yıllarında onarım görmüştür. 2005 yılında yapılan onarımda beden duvarları derzlenmiş ve temizlenmiştir. Hasarlı taşlar çürütülmüş, merdivenler taşla kaplanmış, türbe içerisinde bozulan döşeme taş kısımlar elden geçirilmiştir.

Paylaşın

Sivas: Ayanağa Konağı

Ayanağa Konağı; Sivas’ın Divriği İlçesi, Kara Yusuf Mahallesi, Kara Yusuf Sokak üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

1838 yılı civarında yapıldığı tahmin edilmektedir. Konağı Karamahmud oğlu Mehmed Ağa yaptırmıştır. Büyük bir konak olarak inşa edilen yapı tahribata rağmen Divriği’nin eski evlerinin en dikkate değerlerindendir. İnşaatta yerli ustalar ile birlikte Sivas’tan ve Trabzon’dan getirilen ustalar da çalışmıştır. Bugün sekiz ayrı kapı numarası olan yapı orjinalde tek ve bütün bir konak olarak yapılmıştır.

Konağın orijinal plan şekli; selamlık, arkada avluya bakan ‘mabeyn’, daha arkada ara sokak boyunca uzayan harem olmak üzere üç ana bölümden meydana gelmiştir. Ancak bu orijinal plan şekli korunamadığı gibi günümüzde ancak Selamlık bölümünün bir kısmı restore edilerek ziyarete açılmıştır. Bu üç bölüm alt ve üst katta birbirine sofalar, dehlizler ve kapılarla bağlıdır ancak bugüne bu bütünlük ve bağlantı kalmamıştır. Avlular da birer ara duvarı ile bölünmüştür. En büyük tahribat ise selamlıkla mabeyn daireleri arasındaki bağlantıda olmuş, burada mevcut bulunan büyük divanhane ve dört oda ile alttaki ahır tamamen yıkılmıştır.

Konağın orijinal yapısında avlusu iki kanatlı kapı ile sokağa açılmaktadır. Bu kapılardan kuzeyde kalan kapı asıl cümle kapısıdır. Diğer kapı ise daha çok hizmetlilerin ve hayvanların giriş çıkışı için kullanılmıştır. İki katlı olan selamlık bölümünün alt katı ahır, depo ve hizmetli odasından oluşmaktadır. Üst kata çıkan ‘ayakçak’, bunun bağlı olduğu ‘ayakçakbaşı’, ‘divanhane’ ve divanhanenin altında bulunan ‘at örtmesi’ kısımları yıkılmış durumdadır.

Konağın orijinal planında üst katta geniş bir ‘selamlık sofası’, sokak cephesinde bir ‘başoda’ (büyük yaz odası), kahve ocağı, yaz odası ve bir oda daha bulunmaktadır. Başodanın avlu tarafında büyük kış odası ve selamlık sofasının etrafında beş oda daha vardır. Günümüze ön cephedeki başoda, kış odası, kahve ocağı, ikinci yaz odası ve arka odalardan bir tanesi kalmıştır. Başoda Divriği evlerinde selamlığın en önemli bölümüdür.

Paylaşın

Sivas: İnönü Konağı

İnönü Konağı; Sivas’ın Merkez İlçesi, İnönü Mahallesi, Ali Baba Caddesi üzerinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür.

Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran kadronun önde gelen şahsiyetlerinden biri ve 2. Cumhurbaşkanı olan İsmet İnönü’nün 1891-1897 yılları arasında orta öğrenim gördüğü dönemde yaşadığı konak Sivas Belediyesi tarafından 1945 yılında satın alınıp müzeye dönüştürülmüş ve uzun yıllar müze olarak kullanıldıktan sonra Sivas İl Özel İdaresine devredilmiştir. 2014 yılında restorasyona alınan konakta Sivas Hizmet Vakfı görev yapmaktadır.

Temeli taş örgülü bodrum kat üzerine iki katlı olarak yapılmıştır. Ahşap dikme araları kerpiç dolma sistemiyle yapılmış olup üzeri kireç sıvalıdır. Çatısı Marsilya tipi kiremitle kaplı olan yapının birinci ve ikinci katlarında çıkıntılar mevcuttur.

 1945 yılında Sivas Belediyesi tarafından mülk sahiplerinden satın alınarak “İnönü Müzesi” adı altında ziyarete açılan konak daha sonra İl Özel İdaresine devredilmiştir. 2006 yılında İl Özel İdaresi tarafından restore edilen konağın bir odasıyla sofasında, 1891–1897 yılları arasında bu konakta oturmuş ve çocukluğunu geçirmiş olan İkinci Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü’nün eşya ve fotoğraflarının sergilendiği bir bölüm oluşturulmuş ve diğer odalarla birlikte ziyarete açılmıştır. Konağın oldukça geniş olan bahçesi ziyaretçilerin dinlenmesine yönelik olarak yeniden düzenlenmiştir. İki katlı ahşap yapının bir de bodrumu bulunmaktadır. Yapı kırma çatılı ve oluklu kiremit kaplıdır.

Paylaşın

Sivas: Mihrali Bey Konağı

Mihrali Bey Konağı; Sivas’ın Ulaş İlçesi, Acıyurt Köyü, Konak Mezrası sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. 

Konak, Türk evlerinin özelliklerini taşımaktadır. Zemin kat; haremlik, depo ve kiler olarak kullanılmıştır. Konağın zemin kat temeli 1 m yüksekliğe kadar kesme taştan, kalan kısmı moloz taştan, 1 kat ise ahşap ve kerpiç malzemeden yapılmıştır.

1995 yılına kadar içinde insanların yaşadığı, Mihrali Bey Konağı, sahiplerinin İstanbul’a yerleşmesi sonucu kaderi ile baş başa kalmış; ancak 2004-2006 yılları arasında onarılarak, yeniden tarih severlerin ziyaretine açılmıştır.

Mihrali Bey, Gürcistan’da doğmuş, 1877 Osmanlı-Rus Harbinde büyük kahramanlık göstermiş ve daha sonra devlet tarafından maiyetiyle Sivas’a gönderilerek Ulaş’a yerleştirilmiş Kara Papak kökenli bir halk kahramanıdır.

Bir süre Acıyurt’taki konağında kaldıktan sonra Hamidiye alayları içinde yer alan birliğiyle isyanları bastırmak üzere Yemen’e görevlendirilir ve orada şehit düşer. Meşhur “İndi m’ola Mihrali Bey Yemene” türküsü onun için söylenmiştir.

Paylaşın

Sivas: Güdük Minare (Şeyh Hasan Künbedi)

Güdük Minare (Şeyh Hasan Künbedi); Sivas’ın Merkez İlçesi, Güdük Minare Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. 

Basık bir minareye benzediği için halk arasında ismi Güdük Minaredir. Türbe kare şeklinde olup100 m²lik bir alan üzerinde yapılmıştır. Yapımında kesme taş ve tuğla kullanılmıştır. Gövdesi yuvarlaktır. Ziyaret hücresinin kuzeyinde kapısı diğer yönlerde birer penceresi vardır. Beylikler Dönemi mimarisinin önemli örneklerinden biri olan yapının çatısı tuğla ile örtülüdür.

Selçuklu Devletinin parçalanmasından sonra kurulan beylikler içerisinde Eratna Beyliği merkezi Sivas olmak üzere kurulmuştur. Bu eser bu devre aittir. Türbe üç kısımdır: I. Kriptah. 2. Ziyaret yeri. 3. Örtü sistemi.

Türbe kriptesi sivri tonozla örtülü haç planlı bir hücredir. Üç tarafında birer dar pencere vardır.

Türbe içinde iri ve yüksek kabartma rozetler bulunur. Üzerleri geometrik ve nebati motiflerle süslenmiştir. Pandantifler üç katlı bir kasnağa oradan da silindirik yüksek tanbura geçilir. Siyah mermerden mezar sandukaları burada bulunur. Çatı örtüsü tuğladır.

Türbenin kare şekilli kesme taştan yapılmış alt kısmından sonra üzerinde silindirik tuğla ve çini işlemeli silindirik gövdesi bulunur. Hali hazırda bakımlı ve sağlamdır. 

1963, 1998, 2006 yıllarında onarım görmüştür. 2006 onarımında kaidedeki yonu taşı yüzeylerindeki çatlaklar giderilmiş, türbenin bozuk olan tuğlaları itina ile sökülerek orijinaline uyumlu şekilde yeniden örülmüştür. Türbenin külahı kurşun kaplanmış, tuğla ve taş yüzeyler temizlenmiş ve çevre düzenlemesi parsel sınırları çerçevesinde yapılarak, duvar ile koruma altına alınmıştır.

Paylaşın