Sindirim Sistemine Zarar Veren Kötü Alışkanlıklar

Sindirimi iyileştirmek ve yiyeceklerin hazmını kolaylaştırmak için yemek sırasında ve sonrasında bazı maddelerden uzak durmak, bazı içecekleri tüketmek gerekiyor.

Haber Merkezi / Başka bir ifadeyle, sindirim sistemine zarar verebilecek kötü alışkanlıklar, günlük yaşamda farkında olmadan yapılan ve uzun vadede ciddi sorunlara yol açabilen davranışlardır.

Sindirim sorunlarına yol açan kötü alışkanlıklar arasında şunlar yer alır:

Düzensiz ve hızlı yemek yeme: Yemekleri yeterince çiğnemeden hızlıca yutmak, sindirimi zorlaştırır ve mideye fazladan yük bindirir. Bu, hazımsızlık ve şişkinliğe neden olabilir.

Aşırı işlenmiş gıdaların tüketimi: Fast food, şekerli içecekler ve paketli gıdalar gibi işlenmiş ürünler, lif bakımından fakir olduğundan bağırsak hareketlerini yavaşlatır ve kabızlığa yol açabilir.

Az su tüketmek: Su, sindirimin temel bileşenlerinden biridir. Yetersiz hidrasyon, bağırsakların düzgün çalışmasını engeller ve sert dışkıya neden olabilir.

Geç saatlerde yemek yeme: Gece geç saatlerde ağır yemekler yemek, mide asidinin yemek borusuna kaçmasına (reflü) ve sindirim sisteminin dinlenememesine sebep olabilir.

Aşırı alkol ve kafein tüketimi: Alkol mide zarını tahriş edebilir, ülser riskini artırabilir. Fazla kafein ise mide asidi üretimini artırarak gastrit veya reflüyü tetikleyebilir.

Sigara içmek: Sigara, mide asidi üretimini artırır, yemek borusu sfinkterini zayıflatır ve reflüye yol açar. Ayrıca bağırsak florasına zarar verebilir.

Hareketsiz yaşam tarzı: Fiziksel aktivite eksikliği, bağırsak hareketlerini yavaşlatır ve sindirim sisteminin verimliliğini düşürür.

Stres ve anksiyete: Kronik stres, sindirim sistemini doğrudan etkileyerek iştah kaybı, mide krampı veya irritabl bağırsak sendromu (IBS) gibi sorunlara neden olabilir.

Yetersiz lif alımı: Sebze, meyve ve tam tahıl gibi lifli gıdaları az tüketmek, bağırsak sağlığını bozar ve kabızlık riskini artırabilir.

Öneriler:

Yemekleri yavaş yiyin ve iyi çiğneyin.
Dengeli bir diyetle lif alımını artırın.
Bol su için ve düzenli egzersiz yapın.
Stresi yönetmek için rahatlama tekniklerini deneyin.

Paylaşın

Mide Yanmasına Neden Olabilecek Yedi Yiyecek

Sindirim sisteminde sık görülen rahatsızlıklarından biri olan “mide yanması”, ilaç almanın yanı sıra belirli yiyeceklerden uzak durulması ile kolaylıkla tedavi edilebilir.

Haber Merkezi / Mide yanması, göğüste yanma hissine neden olan sindirim sistemiyle ilgili bir sorundur.

Çoğunlukla göğüs kemiğinin arkasında hissedilen bu sorunun neden olduğu yanma hissine, boğazın arka kısmında ekşi tat, boğaza yemek yapışıyormuş hissi, öksürük, hıçkırık ve ses kısıklığı gibi başka belirtiler de eşlik edebilir.

Mide yanması genellikle mide asidi reflüsünden kaynaklanır. Reflü, midenin üst kısmındaki sfinkter (LES) adı verilen dairesel kasın gevşemesi ve tamamen kapanmaması sonucu ortaya çıkar.

Bu sorunun ortaya çıkmasıyla birlikte asit ve sindirim enzimleri, safra tuzları ve sindirilmeyen besinlerin de dahil olduğu mide içeriği yemek borusuna dönebilir ve göğüste yanma hissine neden olabilir.

Yemek borusunun mide asidine karşı koruma özelliği bulunmadığından, mide içeriği yemek borusuna girdiğinde iltihaplanma ve yanma hissi meydana gelir. Bazen mide yanması aynı şekilde yemek borusu iltihabına neden olan maddelerin tüketiminden de kaynaklanır.

7 yiyecek faktörü mide yanmasına neden olabilir:

Yüksek yağlı gıdalar, özellikle kızartılmış gıdalar, alt yemek borusu sfinkterindeki (LES) basıncı azaltarak asidin mideden yemek borusuna geri dönmesine neden olabilir. Yüksek yağlı gıdalar ayrıca mide boşalma hızını azaltarak ve LES üzerindeki baskıyı artırarak mide yanmasına neden olur.

Baharatlı yiyecekler genellikle mide yanmasına neden olur; Özellikle bu besinleri sık kullanmayan kişilerde. Baharatlı yiyecekler yemek borusunun iç yüzeyini doğrudan uyararak tahrişe neden olur. Mide ekşimesi semptomlarını kötüleştirebilen kapsais baharatlı yiyeceklerin önemli bir bileşenidir.

Alkol alt özofagus sfinkterini (LES) gevşetir, mide asidini arttırır, özofagus hareketlerini azaltır ve gıdanın mideye transferini yavaşlatır ve mide boşalma hızını azaltır.

Soda ve diğer gazlı içecekler mide yanmasına neden olabilir. Alkol gibi, bu içecekler de alt özofagus sfinkteri (LES) basıncını azaltabilir. Ayrıca bu içecekler mide genişlemesine neden olabilir.

Asitli meyve ve sebzeler mide ekşimesi semptomlarını şiddetlendirebilir. Bu gıdaların asitliği yemek borusunu tahriş eder ve daha hassas hale getirir.

Kahve ve çay gibi kafeinli içeceklerin tüketilmesi de mide yanmasına neden olabilir. Çok fazla kafein, alt özofagus sfinkteri (LES) basıncının azalmasına neden olabilir.

Çikolata kakao ve kafein içerir ve mide yanmasına neden olabilir. Çikolata aynı zamanda alt yemek borusu sfinkterindeki (LES) basıncı da azaltarak yemek borusunun midenin asidik içeriğiyle temasına neden olabilir.

Mide ekşimesi sıklıkla yemekten sonra veya geceleri ortaya çıkar. Beslenme değişiklikleri mide yanmasını önlemeye yardımcı olabilir.

Haftada ikiden fazla mide yanması semptomlarınız varsa, göğüs ağrınız kötüleşirse ve buna kol ağrısı, nefes darlığı veya soğuk terleme gibi diğer semptomlar da eşlik ediyorsa derhal doktora görünün.

Paylaşın

Sindirim Sistemi İçin En İyi Beş “Probiyotik”

Yiyecekler veya takviyeler yoluyla alınabilen probiyotikler, bağırsak mikrobiyomunuzun çeşitliliğini artırmaya yardımcı olabilir, sindirim ve bağışıklık sisteminizi, zihin sağlığınızı destekleyebilir.

Haber Merkezi / Probiyotikler, kefir, yoğurt ve lahana turşusu gibi fermente gıdalarda bulunur…

Kefir: Kefir, birçok probiyotik içeren fermente edilmiş bir süt içeceğidir. Ekşi bir tada sahip olan kefir, bir tür içilebilir yoğurt olarak da tanımlanabilir. Ayrıca iyi bir protein ve kalsiyum kaynağı olan kefir, genellikle D vitamini ile güçlendirilir.

İşlenme şekli nedeniyle kefirin laktoz oranı genellikle düşüktür, bu nedenle laktoz intoleransı olan çoğu kişi kefiri tolere edebilir.

Lahana turşusu: Lahana, probiyotik görevi gören laktik asit bakterilerinde fermente edilir. Bir araştırma, lahana turşusunun fermentasyon süreci ve paketleme boyunca faydalı bakterilerinin çoğunu koruduğunu ve bu sayede harika bir probiyotik yiyecek olduğunu ortaya koymuştur.

Yoğurt: Probiyotiklerin en yaygın kaynaklarından biri de yoğurttur. Yoğurtta Kefir’e benzer fermente bir süt ürünüdür. Yoğurt ayrıca, kalsiyum ve D vitamini içerir.

Kombucha: Kombucha, çay, şeker ve mayadan yapılan karbonatlı, fermente bir içecektir. Hamileler ve bağışıklık sistemi zayıf olanlar, kombucha tüketmeden önce bir sağlık uzmanıyla görüşmelidir.

Kimchi: Kore’nin en popüler yiyeceklerinden biri olan kimchi, sebzelerin fermente edilmesi ile yapılan bir tür çeşnidir. Lahana, turp, salatalık ve soğan gibi sebzeleri içeren kimchi, özellikle bir probiyotik türü olan laktik asit açısından zengindir.

Yapılan araştırmalar, kimchinin zararlı bağırsak bakterileri azaltmaya yardımcı olduğunu ve kan şekeri, kan basıncı ve kolesterol seviyesini desteklediğini ortaya koymuştur.

Kimchi sadece iyi bir probiyotik kaynağı olmakla kalmaz, aynı zamanda bağırsak sağlığı için bir diğer önemli besin olan lif açısından da zengindir.

Paylaşın