Merkez Bankası (TCMB), politika faizini yüzde 46 seviyesinde sabit tuttu. Banka, nisan ayındaki toplantıda politika faizini 350 baz puan artırılarak yüzde 46 seviyesine yükseltilmişti.
Haber Merkezi / Merkez Bankası, bu yıl izlenecek politikalara dair yol haritası niteliği taşıyan 2025 Yılı Para Politikası’nı 25 Aralık’ta yayımlamıştı. Buna göre, 2025’te Para Politikası Kurulu (PPK) açıklanacak takvim çerçevesinde 8 toplantı yapacak. Ekonomistlerin 2025 yıl sonu politika faizi beklentilerinin ortalaması ise yüzde 29,50.
PPK, 23 Ocak tarihli yılın ilk toplantısında politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 250 baz puan düşürerek yüzde 47,5’ten yüzde 45’e indirilmesine karar vermişti. PPK, bu karar ile 18 ay sonra faiz indirimine başlamıştı. Kurul, 6 Mart tarihinde yaptığı ikinci toplantısında, politika faizini 250 baz puan indirerek bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 45’ten yüzde 42,5 olarak belirlemişti.
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) Fatih Karahan başkanlığında toplandı. Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizini yüzde 46 seviyesinde sabit tuttu.
Merkez Bankası (TCMB) tarafından karara ilişkin yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 46’da sabit tutulmasına karar vermiştir. Kurul ayrıca, Merkez Bankası gecelik vadede borç verme faiz oranını yüzde 49’da, gecelik vadede borçlanma faiz oranını ise yüzde 44,5’te sabit tutmuştur.
Enflasyonun ana eğilimi mayıs ayında gerilemiştir. Öncü veriler ana eğilimdeki düşüşün haziran ayında da sürdüğüne işaret etmektedir. İkinci çeyreğe ait veriler yurt içi talebin yavaşladığını göstermektedir. Jeopolitik gelişmelerin ve küresel ticarette artan korumacılığın dezenflasyon sürecine olası etkileri yakından takip edilmektedir. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir.
Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile dezenflasyon sürecini güçlendirmektedir. Maliye politikasının artan eşgüdümü de bu sürece önemli katkı sağlayacaktır. Enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürülecektir. Bu doğrultuda, politika faizi; enflasyon gerçekleşmeleri, ana eğilimi ve beklentileri göz önünde bulundurularak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecektir. Kurul politika faizine ilişkin atılacak adımları enflasyon görünümü odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla belirleyecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda tüm para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır.
Kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması halinde parasal aktarım mekanizması ilave makroihtiyati adımlarla desteklenecektir. Likidite koşulları yakından izlenmeye ve likidite yönetimi araçları etkili şekilde kullanılmaya devam edilecektir.
Kurul, politika kararlarını parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de dikkate alarak, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir. Bu doğrultuda, tüm para politikası araçları kararlılıkla kullanılacaktır. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır.”