Alkalen Fosfataz (ALP) Testi Nedir? Bilinmesi Gereken Her Şey

Kanınızdaki bir enzim olan Alkalin Fosfatın miktarını ölçmek için yapılan Alkalin Fosfataz Testi, karaciğer ve kemik hastalıklarının teşhisi için ölçülür.

Alkalen Fosfataz; karaciğerde, kemiklerde, endometriumda, bağırsakta, plasentada, akciğerde ve pek çok dokuda, aslında temelde kanda bulunan bir enzime verilen addır. Yetişkin kişilerde bulunan alkalen fosfatazın yarısı karaciğerden diğer yarısı da kemikten kaynaklanmaktadır.

Kaynaklandığı yerlere göre pek çok farklı şekilde alabilen Alkalen Fosfataz, yani ALP vücuttaki proteinlerin parçalanmasına yardım eder. Hamilelerde plasentada yapılan Alkalen Fosfataz, diğer kişilerde genelde karaciğer olmak üzere, kemikler, bağırsaklar ve böbreklerde de bir miktar yapılır.

Alkalen Fosfataz (ALP) Testi neden yapılır?

Kişinin karaciğerinin ne kadar iyi çalıştığını test etmek ya da kemiklerin genel sağlık durumunu belirlemek amacıyla yapılmaktadır. Bununla birlikte safra salgısı bozukluklarında, safra yolları tıkanıklığında da tanı amacıyla alkalen fosfataz testine başvurulur. Bu test ile kandaki alkalen fosfataz enzimi miktarı ölçülür. Genel olarak basit bir kan testi olduğundan, diğer kan testlerinin bir parçası olarak uygulanabilir.

Normal Alkalen Fosfataz (ALP) değerleri;

Yetişkinler için normal seviyeler: 25-100 U/L
Çocuklar için normal seviyeler: 350 U/L’ den düşük

Alkalen Fosfataz (ALP) yüksekliği ne anlama gelir?

ALP (Alkalen Fosfataz) kemikler, bağırsaklar, böbrekler ve hamile kadınlarda plasenta tarafından üretilebilir. Alkalen fosfataz yüksekliği bu organların herhangi birinde sorun olabileceği anlamına gelir.

Alkalen Fosfataz (ALP) yüksekliğinin nedenleri;

Sigara ve tütün kullanımı
Kalp krizi
Bağırsak iltihaplanması
Zona gibi ciddi enfeksiyonlar
Eklem iltihabı
Sarkodoz
Kemik kanseri

Paget hastalığı
Kemik yumuşaması ve raşitizm
Kemik kırılması
Kemik metastazı
Renal osteodistrofi
Kemik büyümesi sırasında kemik osteoklatı aktivitesinde artış

Hamilelik
Testis kanseri gibi diğer kanser çeşitleri
Kolestaz, çok az veya hiç safra sıvısı üretilmemesi veya safra kanallarının tıkanması
Hepatit hastalığı
Kontrol edilmeyen şeker hastalığı
Antibiyotik, antiepileptik, antidepresan ve iltihap önleyici ilaçların aşırı kullanımı

Doğum kontrol haplarının aşırı kullanımı
Aşırı alkol tüketimi
Hipertiroid veya paratiroid bezinin fazla çalışması
Miyokardinal veya akciğer enfarktüsü
Sindirim sistemi iltihapları

Alkalen Fosfataz (ALP) düşüklüğü ne anlama gelir?

ALP düşüklüğü, yüksekliğin aksine herhangi bir sorun olarak değerlendirilmez. Uygun olmayan diyet ve besin değeri düşük yiyecek seçimi B6 vitamini, folik asit, C vitamini, fosfor ve çinko yetersizliğine sebep olarak alkalen fosfataz düşüklüğüne yol açar. Alkalen Fosfataz değerlerinin normal değerlerin altında çıkmasının hiçbir anlamı ve zararı yoktur.

Alkalen Fosfataz (ALP) düşüklüğünün nedenleri;

Kansızlık
Tiroid hormonu yetersizliği
Fosfat değerinin düşük olması
B12, çinko, magnezyum eksikliği
Beslenme bozuklukları
Çölyak hastalığı

C vitamini eksikliğine bağlı olarak gelişen skorbüt hastalığı
D ve B vitaminin vücuda fazla alınması
Persiniyöz anemi
Menapoz dönemlerinde uygulanan östrojen tedavileri

Alkalen Fosfataz (ALP) ve karaciğer ilişkisi

Karaciğer fonksiyon testinin rutin bir parçası olarak da kanda ALP testi yapılır. Eğer sarılık, bulantı, kusma ve karın ağrısı gibi şikayetleriniz varsa karaciğer veya safra kesinizde bir sorun olduğundan şüphe edilir. Bu durumda ALP testi sonuçları önemlidir. Özellikle; hepatit, siroz, kolesistit ve safra kanalları sorunlarında alkalen fosfatazın yüksekliği karaciğer ile bağlantılıdır.

Hepatit; inflamasyon ya da karaciğer enfeksiyonu ile ilgilidir.

Siroz; karaciğerde doku ölümü gerçekleşmesi durumunda oluşur.

Kolesistit; safra kesesi inflamasyonudur.

Safra kanalları sorunları; safra kesesinde taş, inflamasyon ya da kanserli oluşum durumlarında ortaya çıkar.

Alkalen Fosfataz (ALP) ve kemik ilişkisi

Alkalen fosfataz testi sonucu ile kemiklerle bağlantılı olan; raşitizm, osteomalasi, paget rahatsızlığı sorunlarında tanı konabilir.

Raşitizm; D vitamini, kalsiyum ya da fosfat eksikliğinde ortaya çıkar.

Osteomalasi; D vitamini eksikliğinde ya da yeterli D vitamini olduğu halde vücudun bunu parçalayamadığı durumlarda ortaya çıkar.

Paget rahatsızlığı; kemik parçalanması ve sonrasında tekrardan büyümesi ile ilgili sorunlarla ilişkilidir.

Paylaşın

Ayva Boranı, Malzemeleri, Hazırlanışı

Ayva Boranı; herkesin mutlaka tatması gereken bir lezzettir. Yapımı o kadar zor olmayan tarifimiz ellerinizle buluştuğunda daha da lezzetlenecektir. Öyleyse hemen verilen adımları takip edin ve bu kolay tarifi sevdikleriniz için yapın! 

Haber Merkezi / Ortalama 30 dakikada hazırlayacağınız bu tarifi denedikten sonra yorum bölümüne değerlendirebilirsiniz.

Malzemeleri;

Kıyma
Ayva
Soğan
Biber
Salça
Şeker ve tuz

Hazırlanışı;

Kuşbaşı şeklinde doğranmış et tencerede biraz kavrulur. Daha sonra etin üzerine dilim dilim ayva doğranır.

Soğan, biber, salça ve yeteri kadar su ilave edilir. Pişmeye yakın şekeri ve tuzu katılır. Piştikten sonra ateşten indirilerek servis yapılır. (şeker yerine pekmezde katılabilir)

Paylaşın

Ayran Çorbası, Malzemeleri, Hazırlanışı

Ayran çorbası, herkesin mutlaka tatması gereken bir lezzettir. Yapımı o kadar zor olmayan tarifimiz ellerinizle buluştuğunda daha da lezzetlenecektir. Öyleyse hemen verilen adımları takip edin ve bu kolay tarifi sevdikleriniz için yapın! 

Haber Merkezi / Ortalama 30 dakikada hazırlayacağınız bu tarifi denedikten sonra yorum bölümüne değerlendirebilirsiniz.

Malzemeleri:

1 çay bardağı yarma ( aşurelik buğday )
1 fincan ( kahve ) yeşil mercimek
1 fincan  nohut, 500 gr, süzme yoğurt
1 yumurta
2 kaşık tereyağı
Kırmızı biber, nane , tuz.

Hazırlanışı:

Süzmeyi 6 su bardağı su ile sulandırıyoruz.1 yemek kaşığı un, 1 adet yumurta katarak iyice çırpıyoruz.Akşamdan ıslattığımız yarma, nohut ve yeşil mercimeği de karıştırıyoruz.

Ocağın üstüne koyup, orta ateşte sürekli karıştırarak kaynatıyoruz.( Tahta kaşık ile aynı yöne çevrilerek )Kaynamaya başlayınca karıştırma işlemi bırakılır.Yarım saat piştikten sonra tereyağını eritip, nane ve pul biberle karıştırıp, çorbanın üzerine dökülür.

Paylaşın

Çullama, Malzemeleri, Hazırlanışı

Çullama, herkesin mutlaka tatması gereken bir lezzettir. Yapımı o kadar zor olmayan tarifimiz ellerinizle buluştuğunda daha da lezzetlenecektir. Öyleyse hemen verilen adımları takip edin ve bu kolay tarifi sevdikleriniz için yapın! 

Haber Merkezi / Ortalama 30 dakikada hazırlayacağınız bu tarifi denedikten sonra yorum bölümüne değerlendirebilirsiniz.

Yağsız küçük küçük doğranmış etler (tavuk eti de olabilir) suda haşlanır. Etin suyu ayrılır. Un ile et suyu bir kapta çırpılır, tuz atılır. Bulamaç haline gelir.

Tencerede haşlanmış et parçaları da katılarak sürekli karıştırmak suretiyle pişirilir. Muhallebi kıvamından biraz daha sulu hale gelince ateşten indirilir. Tavada biber ve tereyağ yakılır. Bulamacın üzerine dökülür ve servis yapılır.

Paylaşın

Keşkek, Malzemeleri, Hazırlanışı

Keşkek, herkesin mutlaka tatması gereken bir lezzettir. Yapımı o kadar zor olmayan tarifimiz ellerinizle buluştuğunda daha da lezzetlenecektir. Öyleyse hemen verilen adımları takip edin ve bu kolay tarifi sevdikleriniz için yapın! 

Haber Merkezi / Ortalama 30 dakikada hazırlayacağınız bu tarifi denedikten sonra yorum bölümüne değerlendirebilirsiniz.

Döğülmüş buğday birkaç gün ıslatılır. Kabarınca bir kepçe ile ezilir. İnce lif haline getirilmiş yağlı etle muhallebi kıvamına gelinceye kadar pişirilir. Üzerine salçalı yağ dökülüp servis yapılır.

Paylaşın

Akupunktur Nedir, Nasıl Yapılır?

Vücutta oluşan hastalıkları veya fonksiyon bozukluklarını ortadan kaldırmak amacıyla yapılan Akupunktur, belirli vücut bölgelerine ince iğnelerin batırılmasını içeren geleneksel bir şifa tekniğidir.

Bütünsel bir şifa yöntemi olan Akupunktur, bundan yaklaşık 3000 yıl önce Çin’de geliştirilmiştir. Günümüzde tıbbi tedaviye ek olarak sıklıkla kullanılmaktadır.

Doktor tarafından yapılmasına dikkat edin

Akupunktur işlemine başlanmadan, hastanın akupunkturist doktor tarafından öyküsü alınır. Hasta muayene edilir, gerekli laboratuvar ve görüntüleme tetkikleri yapılır. Hastanın yaşı, yaşam stili, beslenme durumu, uyku düzeni, genel durumu, hastalıkları, belirtileri, aldığı tedaviler, tedavilere bağlı yan etkiler gibi birçok faktör göz önünde bulundurularak bir tedavi planı hazırlanır. Seansların sayısı, süresi ve uygulanacak yöntem belirlenir.

Akupunktur tedavisi nasıl yapılır?

Akupunktur tedavisinde iğneler tedavisi planlanan hastalığa bağlı olarak seçilen noktalara batırılır. Tedavide steril ve tek kullanımlık son derece ince iğneler kullanılır. Hasta genellikle sadece iğnelerin ilk girişinde çok hafif bir ağrı hisseder. Bir süre sonra, tedavi edilen bölgelerde hafif bir sıcaklık hissi gelişebilir. İğneler ciltte yaklaşık 20 ila 30 dakika kalır. Belirli etkilerin elde edilmesi için özel stimülasyon teknikleri kullanılır. Bunun için iğneler ilave olarak ısıtılabilir, bilinçaltı uyarma akımıyla uyarılabilir veya yukarı ve aşağı hareket ettirilebilir.

Akupunktur noktalarını kullanarak uygulanan başka tedavi prosedürleri de vardır. Akupresör yöntemi, akupunktur noktalarına parmaklarla masaj yapılarak bölgede toplanan enerji yoğunluğunun dağıtılması ve ilgili noktalarla bağlantılı olduğu düşünülen organların bu şekilde rahatlatılması esasına dayanır.

Akupunktur noktaları ciltte değişik bölgelere göre değişen derinin 2 mm ila 4 cm’ye kadar derinliğinde bulunur. Lazer akupunkturunda ilgili noktalara lazer iğne denilen, aslında gerçek bir iğne olmayan, bir lazer ışığı darbesiyle ulaşılarak uyarım sağlanır. Lazer akupunkturu iğnelerden rahatsız olanlar ve çocuklar arasında popüler olan hafif ve ağrısız bir yöntemdir.

Akupunktur tedavisinin etkili olduğu alanlar;

Kilo verme
Menopozal şikayetler
Baş ağrıları
Sigara bırakma
Çocuklarda idrar kaçırma
Kas, eklem ve bel ağrıları
Sebebi belli olmayan hipertansiyon
Böbrek ağrısı

Yüz felci
Stres, panik atak ve depresyon gibi duygu durum bozuklukları
Uykusuzluk
Doğum ağrısının azaltılması
Adet ağrıları
Spastik kolon
Sınav korkusu ve uçak korkusu

Akupunkturun yan etkileri nelerdir? 

Akupunktur ülkemizde sadece sertifikalı doktorlar tarafından uygulanmaktadır. Bu alanda yetkin bir hekim tarafından yapıldığı takdirde ciddi yan etkilerle karşılaşılma olasılığı oldukça düşüktür. Genellikle iğne batırılan noktalarda hafif ağrı ve kanama, hafif düzeyde çarpıntı gibi basit yan etkiler görülür. Nadiren ciltteki sinirlerde yaralanma sonucu 4 haftaya kadar süren ağrılar görülebilir. Fakat ehil olmayan kişilerce hijyenik olmayan şartlarda uygulanırsa tehlikeli enfeksiyonlar ve başka ciddi komplikasyonlar görülecektir.

Akupunktur ile zayıflama 

Kilo kaybı için akupunktur tedavisinin çeşitli mekanizmalar ile etkili olduğu düşünülmektedir. Akupunkturun, vücudun enerji akışını etkileyerek aşağıdaki mekanizmalarla zayıflamaya yardım ettiği düşünülmektedir;

Metabolizmayı hızlandırmak
İştahı azaltmak
Beyindeki açlık merkezini baskılamak
Stresi azaltmak

Geleneksel Çin tıbbına göre kilo alımı, vücuttaki dengesizlikten kaynaklanır. Eski öğretilere göre bu dengesizlik karaciğer, dalak, böbrek, tiroid bezi ya da hormonal bir işlev bozukluğundan kaynaklanır. Bu nedenle, kilo kaybı için, akupunktur tedavileri genellikle vücudun bu alanlarını hedef alır.

Diyet ve egzersiz olmadan tek başına akupunktur ile kilo vermek mümkün değildir. Bu nedenle spor ve diyetle birlikte kullanılır. Kilo vermek için en önemli akupunktur noktaları kulakta bulunur. Kulakta insan vücudundaki tüm organlar uyaran noktalar bulunur. Ayrıca kulakla beyin arasındaki mesafe kısa olduğu için kulaktaki akupunktur noktaları oldukça etkilidir.

Kulaktaki akupunktur noktaları vücutta yağ birikimlerinin bulunduğu bölgelere göre uyarılır. Olası eşlik eden belirtiler, örneğin diz eklemi osteoartriti, sırt ağrısı veya gastrointestinal problemler göz önünde bulundurulur ve tedavi konseptine dahil edilir. Amaç her zaman kalıcı bir sonuç elde etmektir. Bulgulara bağlı olarak iğneler 10 güne kadar kulakta kalır. Kulaktaki akupunktur noktalarına batırılan iğnelerin etkiler;

Daha hızlı tokluk hissedilir.
Açlık hissinde azalma olur.
Aşırı yeme ortadan kalkar
Metabolizma ve yağ yakımı hızlanır.
Toksinler vücuttan atılır.
Hastalar kendilerini daha sakin, daha dengeli ve aynı zamanda daha aktif hissederler.

İnsanların kilo almasının temel nedeni beslenme alışkanlıklarındaki hatalardır.  Beslenme alışkanlıklarının değiştirmesi hiç kolay olmaz. Diyet yaparken oluşan ve sonunda diyeti bırakmaya neden olan halsizlik, mide problemleri, baş ağrısı, baş dönmesi, stres ve sinirlilik gibi şikâyetler akupunktur tedavisi ile kontrol altına alınır.

Akupunktur diyete uyum sağlama konusunda hastaya büyük kolaylıklar sağlar. Beyinde noradrenalin seviyesini düşürüp, serotonin ve endorfin adı verilen mutluluk hormonunu seviyelerini artırarak yemek yemeden de mutlu olmayı sağlar. Metabolizmayı hızlandırdığı için normalden daha fazla kalori yakılır ve böylece daha hızlı kilo verilir.

Akupunkturun aynı zamanda sindirimi düzenlediği, mide asidini azalttığı, insülin ve diğer hormonları dengelediği düşünülmektedir. Kilo verme, bölgesel zayıflama gibi konularda ancak iyi bir egzersiz planı ve sağlıklı bir diyet programı ile birlikte akupunktur tedavisi uygulanırsa daha hızlı ve kalıcı sonuçlar elde edilebileceği akıldan çıkarılmamalıdır. Bu şekilde uygulanan bir programla 2 ay gibi bir sürede kilonuzun yaklaşık %10 – 15’ini verebilirsiniz.

Paylaşın

Su Böreği, Malzemeleri, Hazırlanışı

Su böreği, herkesin mutlaka tatması gereken bir lezzettir. Yapımı o kadar zor olmayan tarifimiz ellerinizle buluştuğunda daha da lezzetlenecektir. Öyleyse hemen verilen adımları takip edin ve bu kolay tarifi sevdikleriniz için yapın! 

Haber Merkezi / Ortalama 30 dakikada hazırlayacağınız bu tarifi denedikten sonra yorum bölümüne değerlendirebilirsiniz.

Malzemeleri;

6 adet yumurta
2 kaşık tereyağı
1 fiske tuz
Alabildiği kadar un

Harcı için:

Peynir
Kıyma
Maydanoz.

Yapılışı:

Yumurtalar kırılıp tuz eklenir ve unda katılarak biraz katıca bir hamur eldi edilir. ( Yapışmaması için ele biraz zeytin yağ alınarak yoğrulur. ) Daha sonra 12 bezeye ayrılır ve biraz dinlendirilir. Bezelerden ince yufkalar açılır genişçe bir tencereye önceden su doldurulup içine tuz atarak kaynatılır.

Kaynayan suyun içine yufkalar tek tek atılarak 30 saniyeye kadar pişirilip soğuk su dolu başka bir kabın içine atılıp yufkaların suyu alınarak altı yağlanmış tepsiye serilir. Yufkaların altı tanesi için aynı işlem uygulanır ( iki yufka arasında sıvı yağ veya tere yağ gezdirilir ) hazırlanan peynirli veya kıymalı harç orta kata serilir , kalan altı yufka içinde yine ilk pişirme işlemi uygulanarak serilir en üst kata yine biraz zeytinyağı veya tereyağı gezdirilir ve üstten bıçaklarla delikler açılır ve orta ısıdaki fırınında pembeleşinceye kadar pişirilir.

Paylaşın

Kedi Batmaz, Malzemeleri, Hazırlanışı

Kedi batmaz, herkesin mutlaka tatması gereken bir lezzettir. Yapımı o kadar zor olmayan tarifimiz ellerinizle buluştuğunda daha da lezzetlenecektir. Öyleyse hemen verilen adımları takip edin ve bu kolay tarifi sevdikleriniz için yapın! 

Haber Merkezi / Ortalama 30 dakikada hazırlayacağınız bu tarifi denedikten sonra yorum bölümüne değerlendirebilirsiniz.

Sulanmamış yufka ekmeği tabağa ufalanarak küçültülür, tereyağı eritip üstüne pekmez dökülür, bunlar karıştırıldıktan sonra yufkanın üzerine dökülür. Ondan sonra sıcak veya soğuk olarak servis yapılır.

Paylaşın

Kuru Patlıcan Yemeği, Malzemeleri, Hazırlanışı

Kuru patlıcan yemeği, herkesin mutlaka tatması gereken bir lezzettir. Yapımı o kadar zor olmayan tarifimiz ellerinizle buluştuğunda daha da lezzetlenecektir. Öyleyse hemen verilen adımları takip edin ve bu kolay tarifi sevdikleriniz için yapın! 

Haber Merkezi / Ortalama 30 dakikada hazırlayacağınız bu tarifi denedikten sonra yorum bölümüne değerlendirebilirsiniz.

Malzemeleri:

250 gr. kurutulmuş patlıcan
250 gr. tavuk
3 yemek kaşığı sıvı yağ
1 adet kuru soğan
5-6 diş sarımsak
1 yemek kaşığı salça
Kırmız biber
Karabiber, tuz

Hazırlanışı:

Yağ, soğan, doğranmış tavuklar ve salça kavrulur. Tuz ve baharat atılır. Önceden hafif haşlanmış patlıcanlar ve sarımsak ilave edilir. Üzerine su katılarak orta ateşte pişirilir.

Paylaşın

İçli Saç Böreği, Malzemeleri, Hazırlanışı

İçli saç böreği, herkesin mutlaka tatması gereken bir lezzettir. Yapımı o kadar zor olmayan tarifimiz ellerinizle buluştuğunda daha da lezzetlenecektir. Öyleyse hemen verilen adımları takip edin ve bu kolay tarifi sevdikleriniz için yapın! 

Haber Merkezi / Ortalama 30 dakikada hazırlayacağınız bu tarifi denedikten sonra yorum bölümüne değerlendirebilirsiniz.

Malzemeleri:

1 çay bardağı sulu yoğurt
3 su bardağı su
1 fiske tuz
Yeterince un.

İç malzemesi:

3 adet orta boy patlıcan
2 adet orta boy soğan
3-4 adet sivri biber
3 adet domates
1 kaşık salça
1 tutam maydanoz
Baharat ve tuz
Tercihe göre kıyma da olabilir

Hazırlanışı:

Yukarıdaki hamur malzemeleri ile orta katılıkta bir hamur elde edilir. Hamur 15 dakika dinlendirilir ve yumurta büyüklüğünde beziler alınır.

Harcın hazırlanışı: Küp küp soğanlar 3 kaşık sıvıyağda pembeleşinceye kadar kavrulur . Salça eklenir , küp küp doğranan patlıcanlar , biberler katılıp biraz daha kavrulur , domates tuz ve isteğe bağlı baharat eklenir biraz daha kavrulduktan sonra altı kapatılıp soğumaya bırakılır.

Beze yapılmış hamurlardan çok ince olmayan 30 cm. çapında yufkalar açılıp yufkanın yarısına harçtan konulur diğer yarısı üstüne kapatılıp kenarları elle bastırılarak yapışması sağlanır. Daha sonra sacta veya teflon tavada arkalı önlü pişirilir.

Paylaşın