Yabancı Bankalar, Türkiye İçin Faiz Beklentilerini Değiştirdi

Finans kuruluşları, şubat ayında enflasyon rakamlarının beklentilerin üzerinde açıklanması sonrası, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz artıracağına ilişkin beklentilerini değiştirdi.

Deutsche Bank, TCMB’nin mart ayındaki toplantıda 500 baz puanlık faiz artışının ‘yüksek ihtimal’ olduğunu ve faizin yüzde 45’ten yüzde 50’ye çıkabileceğini belirtti. Bank of America (BofA) “Nisan ayında 300-500 baz puanlık bir artırımı mümkün görüyoruz” açıklamasında bulundu.

JPMorgan da TCMB’nin nisanda politika faizini 500 baz puan daha artırarak yüzde 50’ye çıkaracağını tahmin etti.

Merkez Bankası (TCMB), Hafize Gaye Erkan’ın yerine göreve atanan Fatih Karahan başkanlığında yaptığı ilk toplantıda politika faizini yüzde 45 düzeyinde sabit tutma kararı almıştı.

Geçen yıl Mayıs ayındaki seçimler öncesi Türkiye’de politika faizi yüzde 8,50’ydi. Seçimler sonrası ise Haziran ayından bu yana parasal sıkılaşma politikalarının sonucu olarak Merkez Bankası politika faizini 3650 baz puan yükseltti.

TCMB’nin uzun süre faizlerin yüksek tutulacağına dair mesajlarına rağmen piyasada yıl sonuna doğru faiz indirimlerine başlanacağı beklentisi var.

Politika faizinin yıl sonunda yüzde 37,5 seviyesinde olması bekleniyor. Merkez Bankası’nın düzenlediği ankete katılan ekonomistlerin yıl sonu politika faizi beklentilerinin medyanı ise yüzde 36,25 oldu.

Gazete Duvar’da yer alan habere göre; Şubat enflasyonunun beklentilerin çok üzerinde gelmesi sonrası bazı yabancı bankalar Türkiye için faiz beklentilerini değiştirdi. Bu kapsamda ekonomistlerin bazıları, Merkez Bankası’nın (TCMB) bu ay veya gelecek ay faiz artışına gidebileceğini yazdı.

TCMB Para Politikası Kurulu ise Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan başkanlığında 21 Mart Perşembe günü toplanacak. Aynı gün saat 14.00’te faiz kararı açıklanacak.

Son olarak ocak ayında faiz artışı yapan TCMB Para Politikası Kurulu, son toplantıda faiz artışını pas geçmiş ve faizleri yüzde 45 seviyesinde sabit tutmuştu.

Ancak şubat ayında Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) şubatta yıllık olarak yüzde 67,07 artarak, yüzde 66’lık beklentiyi aşmıştı. TÜFE şubatta aylık bazda ise yüzde 3,8’i aşarak yüzde 4,53 artmıştı.

Enflasyonun beklentilerden yüksek seviyede seyretmesi ise son toplantıda faiz artışını pas geçen TCMB’nin tekrar sıkılaştırma hamlelerine dönebileceği ihtimallerini gündeme getirmişti.

Yabancı bankaların konu ile ilgili analizleri ise şöyle oldu:

Deutsche Bank: Türkiye’de enflasyon dinamiklerindeki kötüleşme nedeniyle politika faizi tahminini revize eden Deutsche Bank analistleri, TCMB’nin mart ayındaki toplantıda 500 baz puanlık faiz artışının ‘yüksek ihtimal’ olduğunu ve faizin yüzde 45’ten yüzde 50’ye çıkabileceğini belirtti.

BofA: Bank of America (BofA) ekonomistleri Zumrut İmamoğlu, David Hauner ve Claudio Irigoyen geçtiğimiz hafta Türkiye’ye yaptıkları gezinin ardından “Türkiye gezi notları: Artış döngüsü bitmiş olabilir ancak sıkılaşma devam ediyor” başlıklı bir not kaleme aldı.

BofA ekonomistleri son kaleme aldıkları notta, “Nisan ayında 300-500 baz puanlık bir artırımı mümkün görüyoruz, ancak bu henüz bizim baz senaryomuz değil ve mart ayı enflasyonuna bağlı olacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

JPMorgan: JPMorgan da TCMB’nin nisanda politika faizini 500 baz puan daha artırarak yüzde 50’ye çıkaracağını tahmin etti. ABD’li banka, daha önce TCMB’nin politika faizini yüzde 45’e yükselttiği faiz artışıyla faiz artışı döngüsünü sonlandıracağını öngörüyordu.

JPMorgan yayımladığı araştırma notunda, “Manşet enflasyon, şubat ayında aylık yüzde 4,5 ile bizim beklentimiz olan yüzde 4,2’nin ve piyasa beklentisi olan yüzde 3,8’in çok üzerinde gerçekleşti” dedi.

JPMorgan, yıl sonu politika faizi tahminini ise yüzde 45’te tuttu. Banka analistleri, TCMB’nin kasım ve aralık aylarında faizi indirebileceğini belirtti.

Morgan Stanley: ABD’li banka Morgan Stanley kasım ve aralık aylarında TCMB’den faiz indirimi beklentisini baz senaryosundan çıkararak TCMB’den ilk faiz indirimini 2025 yılının ilk çeyreğinde beklediklerini bildirdi.

Ekonomist Hande Küçük tarafından yazılan notta şubatta beklentiden yüksek gelen enflasyon verisi sonrası baz senaryoda değişikliğe gidildiği aktarıldı.

Açıklamada, “Enflasyonda genele yayılan ivmelenme, Merkez Bankası’nın enflasyon projeksiyonları için yukarı yönlü risk oluşturuyor. Bu da, verilere ve diğer politika tedbirlerine bağlı olarak 2024’ün 2. çeyreğinde politika faizinde yükselişe neden olabilir.” ifadesi yer aldı.

Küçük, TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın enflasyon raporu toplantısındaki söylemine de atıfta bulunarak, TCMB’nin ek faiz artırımından önce mart ayı enflasyon verilerini de görmek isteyeceğini belirtti.

HSBC: HSBC Orta-Doğu Avrupa, Ortadoğu, Afrika Ekonomisti Melis Metiner ise Türkiye ile ilgili hazırladığı raporda, seçimlerden sonra politikada büyük bir değişiklik öngörmedi.

Raporda, “Temel faiz oranının bu yıl yüzde 45’te kalmasını bekliyoruz ancak senaryomuzdaki riskler hâlâ daha fazla artışa alan bırakıyor. Enflasyon tahminlerimiz göz önüne alındığında, sadece 2025’in ilk çeyreğinden itibaren faiz indirimi için alan görüyoruz” ifadelerine yer verildi.

HSBC, 2024 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 47,9’dan yüzde 49,4 seviyesine yükseltirken 2025 enflasyon beklentisini ise yüzde 29 seviyesinde sabit bıraktı.

Paylaşın

Morgan Stanley’den Merkez Bankası İçin Faiz Tahmini: Yüzde 37,50

ABD merkezli yatırım bankası Morgan Stanley, Merkez Bankası’nın (TCMB) kasım toplantısında politika faizinin 250 baz puan artışla yüzde 37,50 seviyesine çıkacağı tahmininde bulundu.

Avrupa merkezli finans şirketlerinden Societe Generale (SocGen), Merkez Bankası’nın (TCMB) kasım toplantısında politika faizinin 250 baz puan artışla yüzde 37,50 seviyesine çıkacağı beklentisini paylaşmıştı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) sıkılaşmaya daha yavaş bir tempoyla devam edeceğini öngören kurumlar arasına Morgan Stanley de katıldı.

BloombergHT’nin aktardığına göre; Morgan Stanley CEEMEA Ekonomisti Hande Küçük tarafından hazırlanan notta önümüzdeki toplantıda politika faizinin 250 baz puan artırılacağı tahmin edildi.

TCMB Para Politikası Kurulu’nun son açıklaması ve TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın Enflasyon Raporu sunumunda yaptığı açıklamaların enflasyona ilişkin ilave sıkılaştırma adımlarının sinyali olduğunu belirten Morgan Stanley, ancak ileriye dönük spesifik bir yönlendirme yapılmadığının da altını çizdi.

Notta TCMB’nin sıkılaştırma döngüsünde yavaş bir tempoya geçebileceği yönünde bir yönlendirme olmasa da banka temponun yavaşlayacağını öngördü.

Morgan Stanley, parasal duruş büyük ölçüde normalleştiğinden ve şimdiye kadar yapılan sıkılaştırmanın etkisi önümüzdeki aylarda daha görünür hale geleceğinden, bir sonraki toplantıda 250 baz puanlık daha küçük bir artış beklediğini ifade etti.

Notta, “Büyümede ılımlı bir ayarlamaya yönelik politika tercihi ve parasal aktarımdaki gecikmeler göz önüne alındığında, TCMB’nin artış hızını azaltması ve birikimli sıkılaştırma adımlarının ekonomik aktivite ve enflasyon üzerindeki etkisini değerlendirmesi muhtemel” değerlendirmeleri yer aldı.

Faizde zirve beklentisi

Ayrıca 20 kurum 2024 yılına ilişkin faizde zirve beklentisini paylaştı. Buna göre 2024 yılında politika faizinin yüzde 40 seviyesinde zirve yapması bekleniyor. 2024 yılında zirve seviyeye ilişkin maksimum beklenti yüzde 50 olurken, minimum beklenti yüzde 38’de gerçekleşti.

Son olarak anket katılımcılarına faizde ilk indirim beklentileri de soruldu. Buna göre tahminini paylaşan 15 kurumun 7’si Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan ilk hamleyi 2024’ün son çeyreğinde bekliyor.

TCMB Para Politikası Kurulu Ekim’de bir haftalık repo faizini 500 baz puanlık artışla yüzde 30’dan yüzde 35’e yükseltmişti. Son artışla TCMB, yeni yönetiminde 5. faiz artışına imza atmıştı.

Paylaşın

Morgan Stanley’den Merkez Bankası İçin Faiz Tahmini: Yüzde 35

Deutsche Bank’ın Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) için öngördüğü yüzde 40’lık politika faizi beklentisini yıl sonuna çekmesinin ardından Morgan Stanley’de Merkez Bankası’nın (TCMB) 26 Ekim’de politika faizini yüzde 30’dan yüzde 35’e yükselteceğini öngördü.

Cumhuriyet’te yer alan habere göre; Morgan Stanley, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu’nun (PPK) kasım ayında da faizin yüzde 37,50 seviyesine yükseltileceğini tahmin etti.

Morgan Stanley yayınladığı raporda, “TCMB’nin kısa vadeli hedeflerinde önemli bir yukarı yönlü revizyon yapacağına inanıyoruz. Enflasyon tahminlerini 2 Kasım’da açıklayacağı yeni Enflasyon Raporu’nda paylaşacak. Eylül ayında yayınlanan Orta Vadeli Program’da (OVP) 2023 yılsonu tahmini yüzde 65 ile daha da yüksekti. Bizim yılsonu için yüzde 67,1 olan tahminimiz ve yüzde 68,0 olan anket beklentileri göz önüne alındığında, TCMB’nin daha önce yüzde 58 olan yılsonu tahminlerini bu seviyelere yaklaştırmasını bekliyoruz” dedi.

Morgan Stanley, TCMB’nin Kasım’dan sonra faiz artırımlarına ara vereceğini, 2024’ün ilk faiz artırımının Nisan ayında 250 baz puan olacağını öngördüklerini de ifade etti.

Morgan Stanley, “Politika profiline bağlı olarak ve makro ihtiyati tedbirler finansal piyasaları koşullarının nispeten sıkı olduğu bir ortamda, enflasyonun 2024 sonunda yıllık yüzde 42,5’e gerileyeceğini öngörüyoruz” değerlendirmesini de yaptı.

Deutsche Bank ‘yüzde 40 faiz’ beklentisini öne çekmişti

Deutsche Bank, Merkez Bankası (TCMB) için öngördüğü yüzde 40’lık politika faizi beklentisini yıl sonuna çekmişti. Banka, daha önce, yüzde 40 nihai politika faizi seviyesine yerel seçimin ardından 2024’ün ikinci çeyreğinde ulaşılacağını öngörmüştü.

Öte yandan uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türk bankacılık sektöründe yılın ikinci yarısında marjların yüksek kredi faizleri ve TÜFE endeksli tahvil getirileri sebebiyle hafif bir toparlanma sergileyebileceğini öngörmüştü.

Deutsche Bank ekonomistleri Yigit Onay ve Christian Wietoska, artan jeopolitik riskler ve bu risklerin Türkiye’nin enflasyon ve ödemeler dengesi dinamikleri üzerindeki olası etkilerini gözeterek, para politikası görünümüne ilişkin öngörülerini güncellediklerini ve artık Kasım ve Aralık aylarında TCMB’den 250’şer baz puanlık faiz artışı beklediklerini belirtmişlerdi.

Paylaşın

Bloomberg: Dünya Bankası, Türkiye’nin Kredi Limitini Artıracak

Dünya Bankası, Türkiye ekonomisinin istikrara kavuşmasına yardımcı olmak amacıyla ülkeye verdiği desteği potansiyel olarak iki katına çıkarmak için görüşmeler yürütüyor. Dünya Bankası’nın halihazırda yürürlükte olan 17 milyar dolarlık programa ek olarak, önümüzdeki üç yıl için 18 milyar dolara kadar taahhütte bulunmasını içeriyor.

Yapılacak anlaşmanın Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’dan oluşan yeni ekonomi yönetimine güvenoyu anlamına geleceği düşünülüyor.

Kaynaklar, Dünya Bankası’nın 18 milyar dolarlık finansmanının üçte ikisinin doğrudan yatırımlar ve garantilerle özel sektöre aktarılmasını, geri kalan kısmının ise hükümete doğrudan borç vermede kullanılmasını bekliyor.

Konuyla ilgili doğrudan bilgi sahibi kaynaklara göre Dünya Bankası, Türkiye ekonomisinin istikrara kavuşmasına yardımcı olmak amacıyla ülkeye verdiği desteği potansiyel olarak iki katına çıkarmak için görüşmeler yürütüyor.

Bloomberg’de Kerim Karakaya ve Onur Ant imzasıyla yer alan habere göre görüşmeler, Dünya Bankası’nın halihazırda yürürlükte olan 17 milyar dolarlık programa ek olarak, önümüzdeki üç yıl için 18 milyar dolara kadar taahhütte bulunmasını içeriyor.

Söz konusu finansmanın hükümete doğrudan kredi verilmesinin yanı sıra özel sektöre yönelik desteği de kapsayacağı belirtildi. Ancak Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Dünya Bankası konuya ilişkin yorum yapmadı.

Yapılacak anlaşmanın Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’dan oluşan yeni ekonomi yönetimine güvenoyu anlamına geleceği düşünülüyor.

Öte yandan Dünya Bankası ile Türkiye arasında gerçekleşebilecek anlaşma Erdoğan’ın Körfez ziyaretinden beri en yüksek finansman kaynağı olabilir.

Bloomberg’e bilgi veren kaynaklar, Dünya Bankası’nın 18 milyar dolarlık finansmanının üçte ikisinin doğrudan yatırımlar ve garantilerle özel sektöre aktarılmasını, geri kalan kısmının ise hükümete doğrudan borç vermede kullanılmasını bekliyor.

Ayrıca yeni aktarılan fonların bir kısmının 6 Şubat depremlerinden etkilenen bölgelerin yeniden inşasında kullanılması bekleniyor. Dünya Bankası ilk etapta deprem sonrası hasar maliyetinin 34 milyar dolar olarak ölçmüş, yeniden inşaat maliyetinin ise bu rakamın çok üstünde olabileceğine dikkat çekmişti.

Morgan Stanley ve Bank of America

Öte yandan, ABD merkezli yatırım bankası Morgan Stanley ve ile ABD’nin önde gelen bankalarından Bank of America, Türkiye için yıl sonu enflasyon tahminini yukarı yönlü revize etti.

Morgan Stanley ekonomistleri Hande Küçük ve Alina Slyusarchuk yayımladıkları notta “İki ay üst üste çok güçlü gelen TÜFE verileriyle karşı karşıya kalan yeni PPK enflasyon beklentilerinde daha fazla bozulmanın önüne geçmek ve kredibilitesini daha da artırmak için yukarı yönlü sürprizlere devam etmeyi tercih edebilir. Böylece TCMB’nin yüzde 30 politika faizine bizim öngördüğümüzden daha erken ulaşabileceğini görebiliriz” dedi.

Ekonomistler yıl sonu TÜFE tahminini yüzde 62’den yüzde 66’ya revize etti. Daha öncesinde enflasyonun tepe noktasını ise Mayıs 2024’te yüzde 68 olarak öngören ekonomistler bu tahminini yüzde 72’ye yükseltti.

Açıklamada “Manşet enflasyonu tahminimize göre yüzde 42’ye indirebilecek sıkılaştırma adımları ve 2024’ün ikinci yarısından itibaren olumlu baz etkisi devreye girene kadar özellikle hizmet fiyatlarındaki yapışkanlık, kurda potansiyel düzeltmeler ve yönetilen-yönlendirilen fiyatlar enflasyonda yukarı yönlü baskı yaratacak” ifadesi yer aldı.

BofA Securities ekonomisti Zümrüt İmamoğlu imzasıyla paylaşılan bir raporda Türkiye’de ağustos enflasyonunun tahminleri aşması nedeniyle daha fazla faiz artışına ihtiyaç olduğu belirtildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) ağustos ayında sürpriz biçimde 750 baz puanlık faiz artışı yaptığı belirtilen raporda “Önceki 2 ay beklentinin altında kalan faiz artırımları sonrası bu adım olumlu bir sürpriz oldu. Ancak enflasyon beklentilerinin daha da artması nedeniyle daha fazla faiz artırımına ihtiyaç var ve asıl soru Mart ayındaki yerel seçimlerden önce bu tür bir artışın yapılıp yapılmayacağı..” değerlendirmesi yapıldı.

Enflasyonun ağustos ayında yüzde 59’a ulaştığını hatırlatan kurum, yıl sonu enflasyon beklentisini yüzde 58’den yüzde 70’e yükseltti. 2024 beklentisi de yüzde 38’den yüzde 40’a çıktı.

Öte yandan enflasyonun gelecek yıl mayıs ayında yüzde 78 ile zirve yapacağı öngörüldü. Önceki beklenti ise yüzde 65 seviyesindeydi. Kurum ayrıca TCMB’nin faiz artışlarına devam edeceği ancak yerel seçim öncesi kış aylarında duraklayacağını belirtirken, yıl sonuna ilişkin politika faizi tahminini yüzde 30’a çıkardı.

Seçimden sonra, 2024’ün 2. çeyreğinde ise politika faizinin yüzde 45’e çıkmasının beklendiği bildirildi. Raporda TCMB’nin mart ayına kadar finansal koşulları seçici olarak sıkılaştırmak için daha fazla niceliksel önlem alabileceği tahminine de yer verildi.

Paylaşın

Morgan Stanley’den “Enflasyon” Yorumu: Mayıs 2024’te Zirve Yapacak

Morgan Stanley, Türkiye’de enflasyonun Mayıs 2024’te yüzde 67 ile zirve yapacağını açıkladı. Öte yandan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, JP Morgan’ın organize ettiği, Türkiye Ekonomik Forumu’na katıldı.

ABD merkezli yatırım bankası Morgan Stanley, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu’na yeni atamaların ardından Eylül sonrasında faiz artışı görülmesi olasılığının arttığını belirtti.

Aralarında Hande Küçük’ün de olduğu Morgan Stanley analistleri, TCMB’nin bu ay 150 baz puanlık artışla faizi yüzde 19’a çıkarmasını, Eylül’de ise 100 baz puanlık faiz artışı yapmasını bekliyor.

Bloomberght’te yer alan habere göre, raporda, analistler “Enflasyondaki yükselişe rağmen TCMB’nin faiz artırımlarına kademeli olarak devam etmesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Analistler yılsonu TÜFE tahminini yüzde 62’ye yükseltirken enflasyonun Mayıs 2024’te yüzde 67 ile zirve yapmasını bekliyor.

Raporda “TCMB tarafından işaret edilen kademeli faiz artırım hızı göz önüne alındığında, kur ve vergi/yönetilen fiyatlardaki potansiyel ilave ayarlamalar enflasyon görünümü üzerinde yukarı yönlü riskler oluşturuyor” değerlendirmeleri yer aldı.

Öte yandan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, JP Morgan’ın organize ettiği, Türkiye Ekonomik Forumu’na katıldı.

Bakan Şimşek’in forumda Türk ekonomisine ilişkin bir sunum yaparak çeşitli uluslararası yatırımcı gruplarıyla görüştüğü öğrenildi. Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın ise görüşmelere devam ettiği bildirildi.

Paylaşın

Morgan Stanley’den Merkez Bankası’na Dair Yeni Faiz Tahmini: Yüzde 20

ABD merkezli yatırım bankası Morgan Stanley, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) faizleri ağustos ve eylül aylarında toplam 250 baz puan artırarak politika faizini yüzde 20’ye çıkarmasını muhtemel gördüklerini belirtti.

Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi 250 baz puan artışla yüzde 17,5 yükseltmişti. Piyasa beklentileri politika faizinin yüzde 20’ye çıkarılması yönündeydi.

Merkez Bankası Haziran ayında yaptığı toplantıda 27 ay sonra ilk kez faiz arttırmış, TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan başkanlığındaki ilk PPK toplantısında politika faizi 650 baz puanlık artışla yüzde 8,5’tan yüzde 15’e yükseltilmişti.

Ancak bu artırım beklentileri karşılamamış ve karar sonrası döviz kurlarında hızlı bir yükseliş görülmüştü. Merkez Bankası bundan önceki en yüksek politika faizi artışını ise Mayıs 2018’de 850 baz puanla yapmıştı.

Türkiye’de yıllık enflasyon Ekim 2022’de son 24 yılın en yüksek seviyesini görmüş ve yüzde 85,51’e çıkmıştı.

Aralarında Alina Slyusarchuk’un da bulunduğu Morgan Stanley ekonomistleri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın faizleri ağustosta150 baz puan ve eylülde 100 baz puan artırarak politika faizini yüzde 20’ye çıkarmasının olası olduğunu belirtti.

Bloomberg HT’de yer alan habere göre bankanın ekonomistleri bu durumun daha ​​uzun süre derinden negatif bir reel politika faizi anlamına geleceğini ve hem mevduat hem de kredi faizlerinin daha yüksek seviyelere çıkması gerektiğini düşündüklerini kaydetti.

Bankanın raporunda, “TCMB’nin revize edilmiş enflasyon görünümü göz önüne alındığında, para politikasına ilişkin tahmin yolu ve iletişim, politika faizinde kısmi normalleşme ve alternatif araçlara bağımlılığın devam ettiği yönündeki görüşlerimizi teyit ediyor” ifadeleri kullanıldı.

TCMB Başkanı Erkan’ın ilk enflasyon raporu sunumunun etkileri

TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan perşembe günü ilk enflasyon raporu sunumunu gerçekleştirmişti. Erkan sunumda bankanın yıl sonu enflasyon tahminlerinde kesin bir yukarı yönlü revizyona gidildiğini açıklamıştı.

Erkan, bir önceki enflasyon raporunda yüzde 22,3 olarak öngörülen 2023 yılsonu TÜFE tahminini yüzde 58’e çıkarıldığını belirtmiş, para politikası ve miktarsal sıkılaşma önlemlerinin enflasyon ana trendine etkisinin 2024 ikinci çeyrekte görülmeye başlanacağını söylemişti.

Erkan toplantının soru cevap kısmında faiz artışında kademeli sürece vurgu yapmış ve Fed’in faiz artış döngüsünde bir anda enflasyonun üzerine çıkmadığını örnek vererek, “Faiz artışının etkisini ekonomide piyasa dinamiklerinde zarar vermeden, aşırılıklar oluşturmadan, kademeli gitmek bütün merkez bankalarının amacıdır” ifadelerini kullanmıştı.

Hafize Gaye Erkan mevduat faizinin dolarizasyonu artırmayacak bir seviyede olmasını önemsediklerini ve KKM’de çıkış stratejisiyle ilgili TL tasarruf araçlarını çeşitlendireceklerini, bunların zaman için açıklanacağını duyurdu.

Perşembe günü yayımlanan enflasyon raporunda enflasyon dinamiklerine ilişkin detaylı analizlere yer verilmiş, döviz kuru sepetindeki yüzde 10’luk bir değer artışının tüketici fiyatlarına maliyet kaynaklı etkisinin ise bir yıllık bir süre zarfında 2,5 puan civarında olduğu belirtilirken, geçişkenliği artıran etkenler arasında yüksek dolarizasyon, yüksek cari açık, yüksek yabancı para borçluluğu ve yüksek risk primi yer almıştı.

Paylaşın

Morgan Stanley’den Yıl Sonu Dolar Tahmini: 28 Lira

Morgan Stanley ekonomistleri, Türk Lirası’ndaki sert değer kaybını beklemediklerini, yıl sonu dolar tahminlerinin 28 civarında olduğunu ifade ettiler. Kurum ekonomistleri, Merkez Bankası’ndan 2 yıldan uzun süre sonra ilk kez bu ay faiz artışı beklediklerini açıkladılar.

Kurum ekonomistleri ayrıca, “Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanlığı’na atanmasının ve TCMB yönetiminde beklenen değişikliklerin yapılmasının ardından politika faizinde normalleşme bekliyoruz.

Para politikasında kademeli bir normalleşmenin tercih edileceğini düşünüyoruz. 22 Haziran’da gerçekleşecek toplantıda politika faizinin yüzde 8,5’ten yüzde 20’ye yükselmesini, Ağustos ayında da yüzde 25’e çıkabileceğini öngörüyoruz.” ifadelerini kullandılar.

ABD merkezli yatırım bankası Morgan Stanley, Türk ekonomisine ilişkin bir raporunda, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıklamaları doğrultusunda Türk lirasında değer kaybı ve yüksek faiz oranlarıyla daha konvansiyonel politikalar beklediğini bildirdi.

Morgan Stanley, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizini haziran ayında yüzde 20, ağustos ayında ise yüzde 25’e yükselteceği tahminini paylaştı.

Dolar/TL beklentisi 28 seviyesinde

Raporda Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanlığı’na atanmasının geleneksel para politikasına dönüşün bir işareti olduğu belirtildi. Seçimlerin ardından Türk lirasında değer kaybı ve finansal koşullarda sıkılaşma beklediğini belirten kurum ekonomistleri, para biriminde sert değer kaybı beklemediklerini, dolar/TL’ye ilişkin yıl sonu tahminlerinin 28 civarında olduğunu ifade etti.

Merkez Bankası’ndan 2 yıldan uzun süre sonra ilk kez bu ay faiz artışı beklediklerini açıklayan kurum ekonomistleri, şu ifadeleri kullandı:

“Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanlığı’na atanmasının ve TCMB yönetiminde beklenen değişikliklerin yapılmasının ardından politika faizinde normalleşme bekliyoruz.

Para politikasında kademeli bir normalleşmenin tercih edileceğini düşünüyoruz. 22 Haziran’da gerçekleşecek toplantıda politika faizinin yüzde 8,5’ten yüzde 20’ye yükselmesini, Ağustos ayında da yüzde 25’e çıkabileceğini öngörüyoruz.”

Paylaşın

Morgan Stanley’den “Dolar Kısa Sürede 26 Liraya Ulaşabilir” Tahmini

Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçim sonuçlarının belli olmasının ardından ABD merkezli yatırım bankası Morgan Stanley, doların beklenenden daha kısa sürede 26 seviyesine ulaşabileceğini ve yıl sonuna kadar 28’e yaklaşabileceği tahmininde bulundu.

Dolar kuru tahminini güncelleyen banka, Erdoğan’ın düşük faiz politikasına bağlı kalmaya devam etmesi halinde Türk Lirası’nın Dolar karşısında yüzde 29 değer kaybetmesi riski olduğunu bildirdi.

Ekonomim’de yer alan habere göre, aralarında Hande Küçük ve Alina Slyusarchuk’un da bulunduğu Morgan Stanley analistleri, dün hazırladıkları bir notta dolar/TL’nin beklenenden daha kısa sürede 26 seviyesine ulaşabileceğini ve yıl sonuna kadar 28’e yaklaşabileceğini yazdı.

Yatırımcı notunda, “Türkiye’nin yüksek dış finansman ihtiyaçları, makro risklerin devam etmesine neden olacak. Mevcut makro politika çerçevesi değişmedikçe, küresel şoklara (emtia fiyatları, Fed) ve bölgesel ortaklardan gelen döviz girişlerinin kullanılabilirliğine karşı artan bir hassasiyetle karşı karşıya kalınacak” denildi.

Haftanın ilk işlem gününde dolar/TL kuru 20.08’i, euro/TL kuru ise 21.54’ü gördü. Dolar, 10.43 itibarıyla 20.06 düzeyinde seyrediyor.

Seçimden önceki geçen haftada ABD Doları Türk Lirası karşısında en yüksek seviyesini görmüştü. Kur haftayı 19,96 TL’ den kapatmıştı. Serbest piyasada ise dolar geçen hafta 20,47 TL’yi geçmişti. TL, dolar karşısında son bir yılda yüzde 6,4 değer kaybetti.

TL, dolar karşısında son bir yılda yüzde 6,4 değer kaybetti.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) net döviz rezervleri ise 2002’den bu yana ilk kez eksi bölgeye düşerek, 19 Mayıs’ta eksi 151,3 milyon dolar olmuştu.

Erdoğan’ın seçim sonrasında yaptığı konuşmasının önemli konu başlıklarından birisi de ekonomi oldu. Enflasyonu düşürme sözü veren Erdoğan, düşük faiz stratejisinden de bir kez daha övgüyle bahsetti.

Teneo danışmanlık firmasının eş başkanı Wolfango Piccoli, Reuters’a yaptığı değerlendirmede, “Erdoğan’ın açık bir ekonomik ortodoks yaklaşımı benimseme olasılığı düşük,” dedi.

Piccoli, Mart 2024’te yapılacak yerel seçimler öncesinde Erdoğan’ın mevcut heterodoks yaklaşımına zaman kazanmak amacıyla bazı ayarlamalar yapabileceğini ifade etti.

BlueBay Asset Management’dan Tim Ash de, mevcut ekonomik modelin “sürdürülemez” olduğunu savundu.

‘Daha hızlı ancak kontrollü yükselişler olabilir’

İntegral Yatırım Araştırma Müdürü Seda Yalçınkaya, ekonomim.com için yaptığı analizinde, “Seçim sonucunun yarattığı olumlu hava uzun sürmeyebilir” dedi.

Yalçınkaya, “20 TL sınırında hareket eden DolarTL’nin önümüzdeki günlerde yükselen eğilimde hareketine devam etmesini beklemekteyim. Kurda ani zıplamalar yerine daha hızlı ancak yine kontrollü yükselişlerin olabileceğini düşünmekteyim” ifadelerini kullandı.

Avrupa ve ABD’de birçok piyasanın tatilde olması nedeniyle Pazartesi günkü işlemlerin sönük olması bekleniyor.

Paylaşın

Morgan Stanley’den Dikkat Çeken “Depremin Ekonomiye Etkileri” Raporu

11 ilde büyük yıkıma neden olan Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli depremlere ilişkin dikkat çeken bir raporda Merkezi New York’ta bulunan yatırım bankası Morgan Stanley’den geldi.

Hande Küçük ve Alina Slyusarchuk tarafından hazırlanan raporda, yeniden inşa sürecinin finansmanının yönetilebilir göründüğünü; ancak para politikasında bir değişiklik olmadıkça enflasyon riskinin artacağı uyarısında bulunuldu.

Raporda, depremden en çok etkilenen bölgelerin Türkiye sanayisindeki payının yüzde 5 civarında olduğu kaydedilirken, üretim kaybıyla bağlantılı dolaylı maliyetin Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’nın yüzde 0,5’i kadar olacağı öngörüsü paylaşıldı.

Raporda, konut hasarına ilişkin maliyetin 24 milyar dolar civarında olduğu tahmin edildiğini; ancak bu rakamın ilave birtakım maliyetler hesaba katıldığında 38 milyar dolara kadar çıkabileceği belirtildi.

Morgan Stanley raporunda yeniden inşa sürecinin finansmanının ve makroekonomik etkisinin yönetilebilir göründüğünü; ancak yeniden yapılanma ve afet yardımı maliyetlerinin Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’nın yüzde 3,6’sı gibi ciddi bir mali yük getireceğini belirtti.

Cari açığın artması bekleniyor

Depremin ardından yeniden inşa sürecinin ithalat bileşeni sebebiyle mevcut cari açığın 9 milyar dolar artmasının beklendiği kaydedildi. Enflasyonist risklerin artmasını öngören Morgan Stanley uzmanları, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın politika faizini 23 Şubat’ta yapacağı Para Politikası Kurulu toplantısında yüzde 9’dan yüzde 8’e düşürmesini bekliyor.

Seçim tarihi

Raporda 14 Mayıs’ta yapılması planlanan seçimlerin anayasaya göre en geç yapılabileceği tarihte yani 18 Haziran’da yapılmasının beklendiği belirtildi. Bazı muhalefet liderlerinin de yaşanan afet sonrası seçim tarihi olarak 18 Haziran’ı işaret ettiği kaydedildi.

Ana muhalefet ittifakının ortak adayını açıklayacağı tarihi de afet sonrası yardım çalışmalarına odaklanılması sebebiyle ertelediği, tarihin henüz belirlenmediği ifade edildi.

J.P.Morgan’dan depremlerin maliyeti tahmini: 25 milyar dolar

Öte yandan J.P.Morgan, 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin Türkiye ekonomisine doğrudan maliyetinin Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’nın (GSYİH) yüzde 2,5’i, yani 25 milyar dolar olacağı tahmininde bulundu.

J.P.Morgan ekonomistlerinden Fatih Akçelik, bankanın müşterilerine gönderdiği notta, “Türkiye’deki deprem trajik ölçüde can kaybına yol açtı ve önemli ekonomik sonuçlar doğuracak” dedi.

J.P.Morgan ayrıca Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) gelecek hafta yapılacak para politikası toplantısında faizleri 100 baz puan daha düşürerek yüzde 8’e indireceğini öngördü.

Akçelik, “Türkiye’deki siyasi liderlik depremden önce de faizlerin indirileceği sinyalleri vermişti” dedi.

J.P.Morgan uzmanı, “Başlangıçta 18 Haziran olarak planlanan seçimler öncesinde yeni faiz indirimleri yapılmasını ihtimal dışında bırakmıyoruz. Ancak, Türkiye’de parasal aktarım mekanizması sekteye uğradığından politika faizinin artık geçmişe kıyasla daha az önem taşıdığına inanıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

AFAD’ın verdiği bilgilere göre, Kahramanmaraş merkezli depremlerde toplam 36 bin 187 kişinin yaşamını yitirdi. Depremlerde 108 bin 68 kişi yaralanırken, depremden etkilenen bölgelerden 216 bin 347 afetzede tahliye edildi.

EBRD, Türkiye 2023 büyüme tahminini düşürdü

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Kahramanmaraş merkezli depremlerin Türkiye’nin Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’sını (GSYH) yüzde 1 kadar aşağı çekebileceğini belirtti.

EBRD, Türkiye için 2023 büyüme tahminini, seçimlerin yarattığı belirsizlik ve artan dış finansman gereklilikleri sebebiyle yüzde 3,5’ten yüzde 3’e çektiğini duyurdu.

Paylaşın

AFAD Başkanı Açıkladı: Depremde Can Kaybı 40 Bin 642’ye Yükseldi

Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Adıyaman, Osmaniye, Hatay, Kilis ve Malatya’da büyük yıkıma yol açan Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli 7,7 ve 7,6’lık depremlerde can kaybı sayısının 40 bin 642’ye yükseldi.

Haber Merkezi / İçişleri Bakanlığı’na bağlı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Başkanı Yunus Sezer, depremlere ilişkin son bilgileri paylaştı. AFAD Başkanı Yunus Sezer şunları aktardı:

“164 bin vatandaşımıza nakdi yardım ödemelerini gerçekleştireceğiz. Burada depremden etkilenmiş olanlara bir nebze olsun destek olmak. Süreç tamamen bizim tarafımızdan yürütülüyor. e-devlet’ten vatandaşlarımız 10 bin lirayı sorgulayabilirler.

Kira yardımları konusunda da barınmaya destek olmak. Evini kaybeden vatandaşlarımıza iki alternatif sunuyoruz; birincisi konteyner ve diğer barınma ile ikincisi kira desteği. e-devlet üzerinden başvurular devam ediyor. 290 bin civarında başvuru var. 274 bin deprem bölgesinde görevlendirilen personel var.

Tahliye işlemleri devam ediyor. 430 binin üzerinde tahliye bizim tarafımızdan yapıldı. 313 bin 720 kişiyi kamu misafirhanelerinde, otellerde ve diğer tesislerde misafir ediyoruz.

Hasar tespit çalışmaları yapılıyor. Şu anda yüzde 50’nin üzerinde hasar tespit yapıldı. Burada da çok kısa zaman içinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ekipleri tamamlayacak.”

“Beslenme, iaşe hizmetleri, ayni yardımlar hızlı bir şekilde devam ediyor”

Sezer, arama kurtarma çalışmalarının büyük oranda tamamlandığını ve yakında sona ereceğini de açıkladı:

“10 ilimizde arama kurtarma çalışmalarında büyük oranda sona gelmiş bulunuyoruz. Özellikle yoğunlaştığımız yer, Hatay ve Maraş. Hatay’da dün 200 kadar binada arama kurtarma çalışması yapılıyordu. Bugün 98’e düşmüş durumda. Yarın itibarıyla burada da büyük oranda sona gelmiş olacağız. Yine aynı şekilde Kahramanmaraş’ta 19 binamız kalmış durumda.

Burada da Ebrar Sitesi de dahil olmak üzere çalışmalarımız devam ediyor. Burada da inşallah sona yaklaşacağız. Adıyaman’da da bir binada çalışmalar devam ediyor. Arama kurtarma çalışmaları, yarın akşam itibarıyla büyük oranda sonlandırılmış olacak. Belki birkaç binada çalışmalara devam edilecek.

Ama büyük oranda sonlandırılmış olacak. Özellikle Hatay genelinde yoğunlaşma var. 13 bine yakın arama kurtarma personelimiz orada görev yapıyor. Allah’a şükür, büyük oranda toparlanmış durumda. 80 ülkeden destek amacıyla gelen uluslararası arama kurtarma birlikleri, 11 bin 488 kişi bulunuyordu.

Onlardan da görev süreleri biten, BM standartlarında çalışma süreleri bitenlerden ayrılmalar gerçekleşiyor. Çadırkentlerimiz ve konteyner kentlerimiz kuruluyor. Beslenme, iaşe hizmetleri, ayni yardımlar hızlı bir şekilde devam ediyor.”

Paylaşın