HDP’li Mithat Sancar: Yarın Erdoğan’ı Gönderiyoruz

Yeşil Sol Parti Diyarbakır final mitinginde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sancar, “Direnerek geldik, direne direne kazandık. Şimdi bu direnişi inşa ile bütünleştireceğiz, direnişin üzerine yeni bir yaşamı inşa edeceğiz. Demokratik Cumhuriyeti inşa edeceğiz. Bu direnişin üstüne aynı zamanda Kürt sorununa demokratik çözümü inşa edeceğiz. Bu ülkeye büyük barışı birlikte getireceğiz. Hem bu ülkeye hem de Ortadoğu’ya” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Kürt sorunu demokratik bir şekilde çözülürse bu ülkeye ve Ortadoğu’ya barış gelir. Bunun için bizleri, Yeşil Sol Parti’yi en güçlü şekilde Meclis’e göndereceksiniz. Bizler yeni yaşamın inşasında motor güç olacağız, belirleyici aktör olacağız. Demokratik inşayı bizler yapacağız. Barışın da hem kurucusu hem de güvencesi olacağız. Onun için Yeşil Sol’un ağacının altında buluşuyoruz. Türkiye’de barış, kardeşlik, demokrasi ve özgürlük isteyen herkes nereye gidiyor? Nereye vuruyoruz mührü? Yeşil Sol’un ağacının altına. Evet, o ağacın kökleri buradadır, dalları bütün Türkiye’ye yayılmıştır, yaprakları barış ve demokrasi içindir.”

Sancar, konuşmasının devamında, “Yarın bu ağacın altına mührü basıyoruz ve en güçlü temsiliyetle Yeşil Sol’u Meclis’e gönderiyoruz. Bunu yaparken en başta Erdoğan’ı gönderiyoruz, tek adam rejimine son veriyoruz. Türkiye’ye aydınlığın yolunu bizler açıyoruz. Bizler bu yolda en güçlü şekilde yürüyeceğiz. Onun için desteğinize ihtiyacımız var. Onun için Meclis’e en güçlü şekilde girmeye ihtiyacımız var. Biziz asıl olan, kurucu olan. Barış, demokrasi, özgürlük için de güvence olan biziz. Yarın sandığa gidiyor, 15 Mayıs’ta aydınlığa uyanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Yeşil Sol Parti, Diyarbakır final mitingini Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akın, DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, PİA Genel Başkanı Mehmet Kamaç, PSK Genel Başkanı Bayram Bozyel, Partiya Azadî Genel Başkanı Ayetullah Aşıtî, ESP, KKP, DDKD temsilcileri ve Yeşil Sol Parti milletvekili adaylarının katılımıyla gerçekleştirdi.

Mitingde konuşan Sancar, şunları söyledi:

“Merhaba warê berxwedanê, merhaba ji we re, merhaba dayikên dilovan, ciwanên têkoşer merhaba ji we re. Merhaba Amed. Biz sizinle gurur duyuyoruz. Biz Amed ile sevdalıyız. Bu sevdaya ilişkin çok söz söylenebilir. Ama biraz önce İbrahim yoldaşın okuduğu şiirin başlığı ile anlatayım. “Ey Amed, bir inancın yüceliğinde sevdim seni. Bir kavganın güzelliğinde sevdim. Bin kez budadılar körpe dallarımızı, yine çiçekteyiz yine meyvedeyiz”. İşte Amed budur.

Bin kez budasalar da Amed meyveye, çiçeğe durur; ölümleri, korkuları aşar, yeni yaşamları inşa eder. Onun için size sevdalıyız Amed. Biz sizinle gurur duyuyoruz, sizinle varız. Amed hun her hebin her bijî. Amed kararını vermiş, Amed hazır, Amed bu ülkede değişimin öncülüğünü yapmaya çoktan hazır. Yarın bunu sandıklarda gösterecek Amed.

Sizler kararınızı verdiniz elbette. Siyasi rehine olarak tutulan bütün yoldaşlarımız; bugün selamını burada dinlediğiniz Selahattin Demirtaş, Selçuk Mızraklı, Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak ve adlarını sayamadığım yüzlerce, binlerce yoldaşımız sizlerin oyları ve iradesiyle, sizlerin mücadelesiyle elbette özgürlüğe kavuşacaklar. Özgür günlerde burada el ele hep birlikte halay çekeceğiz, birlikte özgürlük şarkılarını söyleyeceğiz.

Erdoğan geçen gün “Sevgili Kürt kardeşlerim sizler samimi gayretlerimizin en yakın şahitlerisiniz” diyor. Evet, Kürt halkı yaptıklarınızın her birini çok iyi biliyor. Yaptıklarınızın şahididir, hiçbirini unutmuyor. Kayyımlar atadınız, Kürt halkının iradesinin üzerine çöktünüz. İrade gaspını unutmuyor Amed, şahittir. Sizin yaptığınız kötülüklerin şahididir Amed. Kumpas davalarını unutmuyor. Yoldaşlarımızı binlerle tutuklayarak cezaevlerinde siyasi rehine olarak tutmanızı unutmuyor Amed. Şahittir şahit!

Yaptıklarınızın şahididir. Erdoğan ve ortaklarının savaş politikalarının şahididir Amed. Kürt düşmanlığının üzerine kurulan bu ittifakın ülkeyi sürüklediği felaketin şahididir. Evet, Erdoğan ve ortakları Kürt düşmanıdır. Bu ittifak Kürt düşmanlığı üzerine kurulmuştur. Amed bunların şahididir. O yüzden Amed yarın sizlere öyle bir ders verecek ki bir daha asla unutamayacaksınız. Hazır mıyız Amed?  Ne yapacağız? Yarın sandığa gidiyoruz, Amed’in iradesini nasıl ortaya koyduğumuzu gösteriyoruz. 12 vekilin 12’sini de Meclis’e gönderiyoruz.

Kürt halkı oyunu nereye vereceğini biliyor. Kürt halkı, Türkiye halkları, Ortadoğu halkları Amed’in mücadelesiyle, direnişiyle gurur duyuyor asıl. Kürt halkı Erdoğan ve ortaklarının bu savaş koalisyonunun neler yaptığını çok iyi görüyor ve biliyor, onun için oyunu nereye atacağını da çok iyi biliyor. Kürt halkı özgürlüğe, haklara, hukuka atacak oyunu. Haklarını, hukukunu, özgürlüğünü savunacak ve bunu en güçlü şekilde bu savaş, inkar, imha ve talan ittifakına gösterecek.

Biz size layık olmaya çalışıyoruz. Sizlerin on yıllardır biriktirdiği mücadeleyle, buraya getirdiği kazanımlarla biz gurur duyuyoruz. Size borcumuz var. Bizler bu halka borçluyuz. Bu halka özgürlüğü getirme, haklarını kazandırma sorumluluğumuz var. Biz bu borcun altındayız. Asıl biz sizinle gurur duyuyoruz, biz size borçluyuz. Sevgili kardeşlerim, yoldaşlarım bugünkü coşkunuz yarın Türkiye’yi bambaşka bir yere taşıyacak.

Bu coşku Türkiye’nin dört bir yanındaki özgürlük ve eşitlik iradesiyle buluşacak, bütünleşecek ve bu ülkeyi aydınlığa taşıyacak. Yarın 14 Mayıs, ertesi gün 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı. Kürt halkı 15 Mayıs’ı hem seçim zaferi olarak hem de dilinin bayramı olarak kutlayacak. Sizin önünüzde saygıyla ve minnetle eğiliyorum. Var olun, siz sağ olun.

Sevgili Amedliler o şiirin devamını okuyacağım ve sizi daha fazla bu sıcakta tutmayacağız. Yarın hep birlikte o sandıklara gideceğiz. Arkadaşımızı, dostumuzu, komşumuzu mutlaka sandığa götüreceğiz. Oylarımızı kullanacağız, oylarımıza sahip çıkmak için her birimiz sandık görevlisi gibi çalışacağız. İrademizi çaldırmayacağız.

“Saraylar saltanatlar çöker
Kan susar bir gün
Zulüm biter
Menekşeler de açılır üstümüzde
Leylaklar da güler.
Bugünlerden geriye bir yarına gidenler kalır, bir de yarınlar için direnenler…”

Direnerek geldik, direne direne kazandık. Şimdi bu direnişi inşa ile bütünleştireceğiz, direnişin üzerine yeni bir yaşamı inşa edeceğiz. Demokratik Cumhuriyeti inşa edeceğiz. Bu direnişin üstüne aynı zamanda Kürt sorununa demokratik çözümü inşa edeceğiz. Bu ülkeye büyük barışı birlikte getireceğiz. Hem bu ülkeye hem de Ortadoğu’ya. Kürt sorunu demokratik bir şekilde çözülürse bu ülkeye ve Ortadoğu’ya barış gelir. Bunun için bizleri, Yeşil Sol Parti’yi en güçlü şekilde Meclis’e göndereceksiniz.

Bizler yeni yaşamın inşasında motor güç olacağız, belirleyici aktör olacağız. Demokratik inşayı bizler yapacağız. Barışın da hem kurucusu hem de güvencesi olacağız. Onun için Yeşil Sol’un ağacının altında buluşuyoruz. Türkiye’de barış, kardeşlik, demokrasi ve özgürlük isteyen herkes nereye gidiyor? Nereye vuruyoruz mührü? Yeşil Sol’un ağacının altına. Evet, o ağacın kökleri buradadır, dalları bütün Türkiye’ye yayılmıştır, yaprakları barış ve demokrasi içindir.

“Yarın Erdoğan’ı gönderiyoruz”

Yarın bu ağacın altına mührü basıyoruz ve en güçlü temsiliyetle Yeşil Sol’u Meclis’e gönderiyoruz. Bunu yaparken en başta Erdoğan’ı gönderiyoruz, tek adam rejimine son veriyoruz. Türkiye’ye aydınlığın yolunu bizler açıyoruz. Bizler bu yolda en güçlü şekilde yürüyeceğiz. Onun için desteğinize ihtiyacımız var. Onun için Meclis’e en güçlü şekilde girmeye ihtiyacımız var. Biziz asıl olan, kurucu olan. Barış, demokrasi, özgürlük için de güvence olan biziz. Yarın sandığa gidiyor, 15 Mayıs’ta aydınlığa uyanıyoruz. Yolumuz açıktır, rêya me vekirî ye. Serkeftin li vir e, nêzik e. Sibê em ê herin sindoqan. Serkeftin li vir e, serkeftin ji bo me ye. Bimînin di xêr û xweşiyê de.”

Paylaşın

HDP’li Sancar: Hırsızlığa, Yüzsüzlüğe, Talana, Ranta Ve Savaşa Hayır Diyoruz

Ankara’da halka seslenen HDP Eş Genel Başkanı Sancar, “Bu düzeni değiştirmeye geliyor. Bu yoksulluk, arsızlık, hırsızlık, soygun ve savaş düzenini değiştirmeye geliyoruz. Tek adam rejimini göndermeye kararlı Ankara. İşte kararlılık işte irade işte güç. Sizdedir o güç. Bugün Maliye Bakanı’nın bir sözü vardı, “Ekonomide işler iyi gidiyor biz de aldık başımızı gidiyoruz” diyordu. Ekonomide işler bir avuç sermayedar için iyi gidiyor” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Saray için iyi gidiyor, rant düzeni için iyi gidiyor. Milyonlar ise yoksulluk ve açlıkla baş başa bırakıldı. Bu mu iyilik? Bu sizin kötülüğünüz, bu düzenin, bu iktidarın kötülüğüdür. İşte biz bu kötülüğü bitirmeye geliyoruz. Aldık başımızı gidiyoruz diyor ya, evet öyle emin olun gidiyorsunuz. Yoksulluğu, yolsuzluğu bu ülkeye bir kader haline getirmek istediniz ama başaramayacaksınız. Yeter diyoruz. Yeter! Hırsızlığa, yüzsüzlüğe, talana, ranta savaşa hayır diyoruz. Yeter diyoruz êdî bes e diyoruz.”

Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akın, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, ESP Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun Öneren ve Yeşil Sol Parti milletvekili adayları Ankara Tuzluçayır’da seçim mitingi gerçekleştirdi. İbrahim Akın ve Mithat Sancar, mitingde birer konuşma yaptı.

Mithat Sancar: Tuzluçayır devrimci mirasın taşıyanıdır

Merhaba Ankara, merhaba gençler, kadınlar, emekçiler, emekliler. Merhaba devrimciler, sosyalistler, yurtseverler. Merhaba hevalino, hûn bi xêr hatin, ser seran ser çavan hatin. Ankara mitinginde, Tuzluçayır’da konuşmak benim için özel bir anlam taşıyor. 80’lerin başında üniversiteye başladığımız yer burası, bu meydan, bu semt, bu mahalle devrimcilerin merkeziydi.

Mücadelenin, direnişin, dayanışmanın mekanıydı Tuzluçayır. Merhaba Tuzluçayır. ODTÜ’den Cebeci’ye, üniversitelerde devrim öğreniliyor, öğretiliyordu burada. Demokrasi, özgürlük ve eşitlik buralarda yaşanıyordu. İşte sizler o mirası bugün taşıyanlarsınız. Merhaba sizlere. Kürtlerin özgürlük mücadelesiyle Türkiye devrimci, sosyalist ve demokratlarını mücadelesinin birleştiği ağacın altındayız.

Yeşil Sol Parti, merhaba sana. Halkların ortak gücü değişim için geliyor. Bu düzeni değiştirmeye geliyor. Bu yoksulluk, arsızlık, hırsızlık, soygun ve savaş düzenini değiştirmeye geliyoruz. Tek adam rejimini göndermeye kararlı Ankara. İşte kararlılık işte irade işte güç. Sizdedir o güç.

Bugün Maliye Bakanı’nın bir sözü vardı, “Ekonomide işler iyi gidiyor biz de aldık başımızı gidiyoruz” diyordu. Ekonomide işler bir avuç sermayedar için iyi gidiyor, Saray için iyi gidiyor, rant düzeni için iyi gidiyor. Milyonlar ise yoksulluk ve açlıkla baş başa bırakıldı. Bu mu iyilik? Bu sizin kötülüğünüz, bu düzenin, bu iktidarın kötülüğüdür. İşte biz bu kötülüğü bitirmeye geliyoruz.

Aldık başımızı gidiyoruz diyor ya, evet öyle emin olun gidiyorsunuz. Yoksulluğu, yolsuzluğu bu ülkeye bir kader haline getirmek istediniz ama başaramayacaksınız. Yeter diyoruz. Yeter! Hırsızlığa, yüzsüzlüğe, talana, ranta savaşa hayır diyoruz.

Yeter diyoruz êdî bes e diyoruz. Ne diyor Erdoğan? “Beni patates soğan yüzünden mi göndereceksiniz” diyor. Evet seni patates, soğan yüzünden göndereceğiz. Patates, soğan güle güle Erdoğan. Ekmeğimizin, emeğimizin hakkını almak için seni göndereceğiz elbette. Göndereceğiz ve öyle bir gideceksiniz ki, ne oldu, nasıl oldu sizler bile şaşacaksınız. Bunu 14 Mayıs akşamı hep birlikte göreceğiz.

Ahmet Arif Ankara sokaklarını iyi bilen, Ankara sokaklarını iyi tanıyan yürekli şairimize selam gönderelim. Diyarbakır’dan Ankara’ya selam gelsin. Ahmet Arif ile gelsin. Ne diyor Ahmet Arif? “Hasretin nazlıdır Ankara, puslu havayı kurtlar seviyor”. Sizler puslu hava yaratmaya çalışıyorsunuz ama Ankara emekçilerinin, devrimcilerinin, sosyalistlerin yurtseverlerin hasretini yaşıyor.

İşte biz Yeşil Sol ile bu hasreti Ankara’da gidermeye geliyoruz. Puslu hava yaratmaya çalışıyorlar, korku yaratmaya çalışıyorlar. Kaybetse de gitmezler dedikokuları yaratmaya çalışıyorlar. Bu puslu havayı bu güçlü mücadele dağıtacak. Aydınlık bizim ellerimizle gelecek.

Evet Ankara’yı Ankara’da değiştireceğiz. Diyarbakır’dan, Batman’dan, Cizre’den, Siirt’ten, Urfa’dan size dönüşüm sözlerini getirdim. Halkımız dönüşüme, demokratik değişim yapmaya hazır. Ankara da hazır. Hazır değil mi? Bu iktidar gönderiyoruz değil mi? Bu düzeni değiştiriyoruz değil mi?

O zaman yolumuz açık olsun, rêya me vekirî be, serkeftin. Dîsa em, dîsa azadî, dîsa serkeftin. Yolumuz açık olsun. Geliyoruz, demokrasi, barış ve adalet için Yeşil Sol ağacının altında buluşuyoruz. Zafer yakındır, mutlaka kazanacağız.

İbrahim Akın: 14 Mayıs dünyada tarihi bir seçim olacak

Sevgili dostlarım, kardeşlerim sizleri sevgiyle selamlıyorum. Türkiye’nin her yerinden bekle bizi Ankara diyoruz. İzmir’den, Amed’den, Mersin’den gelecek arkadaşlarımızı karşılamaya hazır mıyız? 15 Mayıs’ta güçlü bir şekilde geliyoruz.

Yeşil Sol Parti’ye her türlü kötülüğü yapanlar karşısında barikatları aşa aşa, direne direne geliyoruz. Herkes söylüyor ama herkesin başka gerekçesi var. 14 Mayıs seçimleri tarihi bir seçim olacak ama sadece Türkiye’de değil Ortadoğu’da ve dünyada tarihi bir seçim olacak. 14 Mayıs’ta yeni bir bahar açacak.

Bizler karşısında her türlü kötülüğü yaptılar ama az kaldı. 14 Mayıs’a 4 gün kaldı. Çok çalışacağız, Amed’den İstanbul’dan esen rüzgar bize bu iktidar göndermeye herkes hazır diyor. Büyük bir değişim isteği var. Emekçiler, ezilenler yoksullar, kadınlar.

Bahçesinde çalışan çiftçiler, üretim yapamayan köylüler, herkes bunun farkında. 14 Mayıs bu iktidarı gönderelim diyorlar. Kendini ifade edemeyenler bütün yurttaşlarımız artık bu Saray rejimi bitmeli, yeni bir Demokratik Cumhuriyet kurulmalıdır. Yüz yıllık çektiklerimiz yeter êdî bes e diyorlar. Az kaldı.

Ankara’dan çok değerli arkadaşlarımız aday oldu. Bütün adaylarımızı buradan Meclis’e göndermeye var mıyız? Bizler de, bütün Türkiye’den, 87 seçim bölgesinden böyle bir çalışmayı Türkiye tarihinde görmeyen bir yerden geliyoruz. Yeşil Sol Parti nasıl bir Türkiye istiyorsak öyle bir kompozisyon kurmuş.

Bütün herkesi, mağdur olanları, farklı düşüncede olanları bir araya getirmiş bir parti. Meclis’te gerçek demokrasiyi gerçekleştirmek için aynı zamanda solu ve devrimciliği Meclis’e taşımak için geliyoruz. Bu mücadele hepimizin ortak mücadelesi. Sizlerden bir ricam var. 4 gün kaldı. 4 gün sonra bu sandıklar açılacak.

O zaman pişman olmamak için bütün halkımızın çalışması gerekiyor. Sandığa gitmeyenlerin, bu iktidarın gitmemesinde payı olacak. Gidersek göndereceğiz, gitmezsek gönderemeyeceğiz. Herkes nerede olursa olsun partimize başvursun. Onları göndereceğiz. Mutlaka oylarınızı kullanın.

Bu tarihi seçimde tarihsel sorumluluğu yerine getirmek olur. Sandığa sahip çıkmamak da aynı şekilde tarihsel sorumluluk. Bütün arkadaşlarımızı 14 Mayıs’ta sağduyulu, sorumlu bir şekilde sandığa sahip çıkmaya çağırıyoruz. Bütün yoldaşlara kolay gelsin. An serkeftin an serketin. Buradayız, birlikteyiz kazanacağız.

Paylaşın

HDP Eş Genel Başkanı Sancar: Bu Zorba Düzeni Değiştireceğiz

Cizre’de halka seslenen HDP Eş Genel Başkanı Sancar, “Bizler Kürt halkının özgürlük mücadelesiyle, Türkiye halklarının demokrasi mücadelesini buluşturuyoruz. Sırf iktidarını devam ettirmek, saltanatını devam ettirmek için, bu sömürü, talan, rant, yalan ve savaş düzenin devam ettirmek için her yolu deniyorlar. Ama başaramayacaklar. Bütün bu oyunları halkın iradesi boşa çıkaracaktır. Bu zorba düzeni değiştireceğiz.” dedi.

Haber Merkezi / Konuşmasında, gençlere de çağrı yapan Sancar, “Hepimiz, oy kullanan her birimiz seçim görevlisi gibi davranın. Seçimi kazanmak için oyu sandığa, irademizi atmak yetmiyor, sandıktan çıkan iradeyi de korumamız gerekiyor. Hepiniz seçim görevlisi olmak, çalışmak için hazırlanın. En çok siz gençler, sandıkları, oy torbalarını bırakmayın” ifadelerini kullandı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkan Mithat Sancar, Yeşil Sol Parti’nin Cizre’de gerçekleştirdiği mitingde konuştu. Sancar, şunları ifade etti:

“Merheba warê helbestê, warê Ehmedê Xanê û Melayê Cizirî, merhaba ware Orhan Doganê dilovan, merhaba keleha berxwedanê, merhaba dayikên eziz, merhaba ciwanên têkoşer. merheba gelê Cizîra botan, ez we hemuyan ji dil û can slav dikim. Cizre’nin onurlu direngen halkı. Hepinizi yürekten selamlıyorum. Hoş geldiniz.

Bu coşkunuz bütün ülkeye yayılıyor. Bütün ülke Cizira Botan’ın coşkulu sesini dinliyor. 14 Mayıs’a doğru büyüyerek yürüyen halkın kararlılığını gösteriyor. Hun her hebin hevalno.

“AKP-MHP bloku Kürt düşmanlığı üzerine kurulmuştur”

Evet, 14 Mayıs’a günler kaldı. AKP-MHP bloku bu ülkeye savaş, yoksulluk, sömürü ve baskıdan başka hiçbir şey getirmedi. Kürtlere de savaş, imha ve yoksulluğu reva gördü. Bakın geçen gün Süleyman Soylu ne diyor? “Yerli malı haftasını artık elmayla, armutla kutlamıyoruz. Yerli malı haftasını İHA’larla, SİHA’larla, Ataklarla, Kızıl Elma’larla kutluyoruz”.

Ne demek bu, savaşı ve ölümü kutsamak demek. AKP-MHP bloku, savaşı ve ölümü yüceltip kutsuyor. Biz ise barışı ve yaşamı savunuyoruz. Sizlere anlatmama gerek yok her gün yaşıyorsunuz örnekleriyle. AKP-MHP bloku Kürt düşmanlığı üzerine kurulmuştur. Kürt düşmanı bir ittifaktır bu ittifak. Kayyım uygulamalarıyla, Kürt halkının iradesini gasp etti. Burada da gasp etti, birçok şehrimizde de kayyımlarla iradeyi gasp etti.

Peki, kayyımlar ne yaptı? İlk önce kurumların isimlerini değiştirdiler. Kürtçeyi kaldırdılar, Kürtçe isimleri sildiler. Sağlık, eğitim, kadın için kurulmuş kuruluşları kapattılar. Hepsi Kürtçeye düşmanlık, Kürt halkına düşmanlıktır. Başka ne yaptılar? Sevgili Orhan Doğan adına yapılan anıtı da yıktılar. Şimdi onlar Kürtçe isimleri sildiler diye Kürtçe yok olur mu? Kurumları kapattılar diye Kürt halkı kültüründen ve kimliğinden vazgeçer mi?

Orhan Doğan Anıtı’nı yıktılar diye Orhan Doğan’ı bu halkın yüreğinden çıkarabilirler mi? Orhan Doğan gibi halk için, barış için, adalet için mücadele eden, bedel ödeyen bütün insanlara selam olsun! Onların büyük bedellerle bugüne getirdiği mücadele şimdi hepimize emanet. Bu mirası, bu değerli mirası büyüterek gelecek kuşaklara aktarmak boynumuzun borcudur. Bunu en çok siz gençler yapacaksınız. Gençler sizler en önde yürüyeceksiniz.

Bu iktidar savaştan besleniyor. Savaşa ülkenin kaynaklarını aktarıyor. Savaştan bir avuç zengin savaş baron yaratıyor. Bunun sonucu canlarımız gidiyor, yoksulluk artıyor. Şuraya bakın, Şırnak ülkenin 81 ili içinde gelişmişlik bakımından son sırada. 81 ilin sonuncusu Şırnak. Yani ne demek bu? Yoksulluk, işsizlik, sefalet demek bu. Bu iktidarın halka reva gördüğü yaşam bu. Biz bunu değiştirmeye geliyoruz.

Sevgili gençler, değerli kadın yoldaşlarım; bu mücadelenin öncüleri sizlersiniz. “Direne direne kazanacağız” diyorsunuz ya direne direne kazandık zaten. Ne yapmak istiyorlardı? Bizleri yok etmek, diz çöktürmek, boyun eğdirmek istiyorlardı ama halkımızla direndik, diz çökmedik, boyun eğmedik.

“Kumpasları ile başa çıkmayı öğrendik, bu da onlara dert oldu”

Biliyorsunuz, Seyit Rıza idam sehpasına giderken “Ben sizin hilelerinizle baş edemedim, bu bana dert oldu ama ben de size boyun eğmedim bu da size dert olsun” dedi. Şimdi biz hem onların önünde diz dökmedik, boyun eğmedik bu onlara dert oldu.

Ayrıca oyunlarıyla, hileleriyle, kumpaslarıyla başa çıkmayı öğrendik, bu da onlara ders olsun. Partimiz HDP’yi kapatmak için dava açtılar. Yoldaşlarımızı kumpas davalarıyla cezaevlerine tıktılar. Hepsi siyasi rehindir. Kendi hukuklarını çiğnediler, uluslararası hukuku yok saydılar, kardeşlerimizi içeri tıktılar ama yine vazgeçmedik, yolumuzda kararlılıkla yürüdük.

Halkımıza söz vermiştik. Ne yaparlarsa yapsınlar, halkımızı seçeneksiz bırakmayacağız demiştik. Halkımızın iradesini seçimlerde en etkili şekilde ortaya çıkaracak yolu yaratacağız demiştik. Şimdi o yol Yeşil Sol.

Diyoruz ki tek yol Yeşil Sol. Şimdi Yeşil Sol’u Meclis’e en güçlü şekilde göndermenin zamanıdır. Bizler Türkiye’nin bütün sorunlarını çözecek güce ve birikime sahibiz. İttifaklarımızla daha da güçleniyoruz. Burada Kürt Özgürlük ve Demokrasi İttifakı’nı kurduk. Kürt ulusal birliğine giden yolda önemli bir adım attık.

Birliğimiz özgürlük için önemlidir. Kürt halkının birliği, özgürlüğü, hukuku ve hakları için çok önemlidir. O nedenle birliğimizi güçlendirmeliyiz. Mamoste Cegerxwîn çi digot? Digot, eger em nebin yek, em ê herin yek bi yek. Niha em bûn yek u em naçin yek bi yek.

Burada kurduğumuz ittifakı Türkiye’nin bütün demokrasi güçlerini kapsayacak genişliğe getirmek istiyoruz. Kürt halkının bu özgürlük mücadelesi ile Türkiye halklarının demokrasi mücadelesini buluşturuyoruz. Kürt sorununun demokratik çözümü Türkiye’nin demokrasiye giden yolunu açar.

Türkiye’de demokrasiyi birlikte inşa ettiğimizde barışın güvencesini de yaratmış olacağız. Hem Kürtlerin özgürlüğü, hukuku ve hakları için hem de bütün Türkiye’de demokrasi ve adalet için güçlerimizi birleştiriyoruz. Gümbür gümbür geliyoruz. Geçen gün Erdoğan diyor ki; “Benim dünyevi hiçbir hırsım olamaz”.

Daha ne olsun, daha nasıl bir hırsı olsun! Her gün sosyal medyada yayınlanan itirafları bir kenara bıraktım. Erdoğan bu koltuğa yapışmıştır ve kaybetmemek için denemediği yol kalmadı. Sırf iktidarlarını devam ettirmek için; bu sömürü, talan, rant, yalan ve savaş düzenini devam ettirmek için her yolu deniyorlar. Ama başaramayacaklar. Bütün bu oyunları halkın iradesi boşa çıkaracaktır.

Bakın, 2019 yerel seçimlerinde Şırnak’ı nasıl gasp ettiler. Şimdi itirafçılar anlatıyor. Bu seçimlerde de devletin bütün imkanlarını kullanıyorlar. O yetmedi valileri, kaymakamları, emniyet görevlilerini devreye sokuyorlar. Halkın oylarını baskı ve hileyle ve başka vaatlerle çalmak istiyorlar ama Cizira Botan halkı, Şırnak halkı bu ahlaksızlığa geçit vermeyecek. Bu zorba düzeni değiştireceğiz. Ahlaksızlığı yıkacağız, çiğneyip geçeceğiz ördükleri ahlaksızlık duvarlarını.

Sevgili kardeşlerim, seçim geliyor. Kaç gün kaldı şurada? Bu seçim, ölümü ve savaşı kutsayanlar ile barışı ve yaşamı savunanlar arasında bir seçimdir. Bu seçim sömürü düzenini devam ettirmek isteyenler ile emeğin hakkını savunanlar arasında bir seçimdir. Bu seçim özgürlüğü savunanlar ile baskıyı, zulmü sürdürmek isteyenler arasında bir seçimdir.

Türkiye yeni bir yüzyıla hangi yolla girecek? İşte bunu biz belirleyeceğiz. Meclis’e Yeşil Sol’u en güçlü şekilde gönderdiğimizde özgürlüğün, demokrasinin, barışın da kurucu gücünü yaratmış olacaksınız. Bütün suçların, soygunların, bütün bu talanın, yalanın hesabını sormaya gideceğiz. Yeni bir yaşamı, bu ülkedeki bütün halkların ve inançların eşit ve özgür olduğu bir düzeni kurmaya gideceğiz.

Cudi’de kesilen her ağacın hesabını sormaya gideceğiz. Bunu yapmak için de Yeşil Sol’un ağacı altında buluşuyoruz. Buluşuyoruz, güçlerimizi birleştiriyoruz. Barışa, demokrasiye, adalete en güçlü şekilde yürümek için bir araya geliyoruz. Biliyoruz başarı yakındır. Bu tek adam rejimini, bu saltanatı bitireceğiz.

Erdoğan gidecek, bu seçimlerde sizlerin iradesiyle gidecek. Saltanat düzeni bitecek. Yeşil Sol’la yeni, özgür ve eşit yaşamın yolları açılacak. Biraz önce videoda izlediniz, oylarınızı nasıl kullanacağınızı iyi öğrenmeniz gerekiyor. Pusulada tek ağaç var, Yeşil Sol’un ağacı. Mührü onun altına basıyoruz. Mühür Yeşil Sol ağacının altına. Sandıkları da koruyoruz, irademizi de.

“İktidar irademizi çalmak isteyecek ama izin vermeyeceğiz”

Hepimiz, oy kullanan her birimiz seçim görevlisi gibi davranalım. Seçimi kazanmak için oyu sandığa atmak yetmiyor, sandıktan çıkan iradeyi de korumamız gerekiyor. Hepiniz seçim görevlisi olmak, çalışmak için hazırlanın. En çok siz gençler sandıkları, oy torbalarını bırakmayın. Bunlar her şeyi çalmak isterler, irademizi çalmak isterler ama izin vermeyeceğiz. Mutlaka bu tek adam yönetimini bitireceğiz. Bu düzeni değiştireceğiz.

Rêya me vekiriye em dizanin. Eger em yek bibin wê herin. Em bimeşin meşa me meşa azadiye ye. Ev meş ewê wan bişîne. Serkeftin ya me ye. Em çi dibijin; dîsa em, dîsa serkeftin. Dîsa em dîsa azadî, dîsa em dîsa aştî. 15 Mayıs sabahı baharın geldiğini, çiçeklerin açtığını, yüzlerin güldüğünü hep birlikte göreceğiz. Bütün ülkeye baharı bizler getireceğiz. Serkeftin, serkeftin ji bo me.”

Paylaşın

Sancar Gençlere Seslendi: Kimse Sandığa Gitmemezlik Etmesin

Batman’da halka seslenen HDP Eş Genel Başkanı Sancar, “Gençler, değişim sizin elinizdedir. Genç nüfusun en yoğun olduğu illerden biri Batman. Herkes ama herkes bugününe sahip çıkmak ve geleceğini aydınlık üzerine kurmak için mutlaka her saniye, her dakika çalışmalıdır. Gençler! Kimse sandığa gitmemezlik etmesin. Sizler arkadaşlarınızla konuşun ikna edin, sandığa götürün ve mührü Yeşil Sol’un ağacının altına vurmalarını sağlayın” dedi.

Haber Merkezi / Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar; DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Azadî Partisi Genel Başkanı Ayetullah Aşti, HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, KKP, PSK, DDKD temsilcileri ve Yeşil Sol Parti milletvekili adaylarının katılımıyla Batman’da yapılan mitingde konuştu. Sancar, şunları söyledi:

“Gelê êlihê birûmet ez we hemûyan bi dil germî slav dikim. Sevgili Batman halkı hepinizi selamlıyorum. Görüyoruz Batman hazır. 14 Mayıs’a 1 hafta kaldı. Batman 1 hafta sonrasına hazır, tek adam rejimini bitirmeye hazır. Batman demokratik dönüşümün yolunu Yeşil Sol ile açmaya hazır. Var olun, sağ olun! Biz sizinle gurur duyuyoruz. Siz olmasanız biz olmayız. Sizinle varız, desteğinizle varız, inancınızla varız. Gençler, kadınlar yolumuzu açıyor, önümüzde yürüyor ve bizi başarıya götürüyor. Kadın ve gençlere ayrıca binlerce kez teşekkür ediyoruz. Biz sizinle binlerce kez gurur duyuyoruz.

Jin Jiyan Azadî! Bu söz, bu slogan bugün bütün dünyada baskıya ve zulme karşı yankılanıyor. Burada yankılanıyor, Jin Jiyan Azadî diyoruz. Karşımızda AKP-MHP ve diğer küçük ortaklarından oluşan bir ittifak var. İşte bu ittifak bir karanlıklar ittifakıdır. Bu ittifak yalan, haram ve soygun ittifakıdır. Bu ittifak kin, nefret, düşmanlık ittifakıdır. Onun karşısında bizim halklarla kurduğumuz ittifakımız var. Kürt halkının o direniş mücadelesinin, görkemli yürüyüşümüzün Türkiye halkları ile kurduğu büyük ittifak var.

En büyük ittifakımız halkımızla, en büyük gücümüz bizim birliğimizdir. Birliğimiz servetimizdir. Burada Kürt Özgürlük ve Demokrasi İttifakı’nı da bu birliği güçlendirmek için kurduk. Birliğimizi kaybettiğimiz anda, birliğimiz zayıfladığı anda yürüyüşümüzü engellemeleri kolay olur. Bugüne kadar her türlü baskıyı, her türlü zorbalığı denediler ama bizi yolumuzdan alıkoyamadılar. Ne diz çöktük ne boyun eğdik. Neden? Çünkü halkla iç içeyiz, çünkü birliğimiz güçlü.

Evet, Batman yoksulluğun ne olduğunu biliyor. Bu AKP-MHP iktidarının yıllardır ülke kaynaklarını nasıl talan ettiğini ve bunun sonuçlarını Batman biliyor. Batman, Türkiye’deki 81 il içinde en yoksul 72’inci kent. Yani sondan 9’uncu sırada. Gençlerimiz işsiz. Burada emeğiyle geçinmeye çalışanlar tekstil atölyelerinde çalışıyorlar, onlar da sefalet ücretlerine mahkum ediliyorlar. Batman’ın kaynakları var; ovaları, tarım arazileri, petrolü var ama bunların Batmanlılara bir faydası yok. Neden? Çünkü bu kaynakları iktidar sermayeye ve kendi yandaşlarına peşkeş çekiyor. O nedenle yoksul bırakıyor Batmanlıları.

Her seçim dönemi Karadeniz’den gaz çıkarıyorlar, şimdi de “Gabar’dan, Andok’tan petrol çıktı” dediler. Yahu petrol burada! Buradaki petrolün Batmanlılara ne faydası oldu? Buradaki halk zenginliklerden bir fayda sağlayabildi mi? Hayır. O gaz, petrol hepsi seçim için uydurdukları hikayeler. Var olan zenginlikleri de kendilerine, yandaşlarına ve sermayeye aktarıyorlar. O nedenle halk yoksul, gençler işsiz. Biz buna son vermeye geliyoruz; yoksulluğu, hırsızlığı ve talanı sonlandırmaya geliyoruz. Yeşil Sol ile geliyoruz.

“Gençlere sesleniyorum; kimse sandığa gitmemezlik etmesin”

Gençler, değişim sizin elinizdedir. Genç nüfusun en yoğun olduğu illerden biri Batman. Herkes ama herkes bugününe sahip çıkmak ve geleceğini aydınlık üzerine kurmak için mutlaka her saniye, her dakika çalışmalıdır. Gençler! Kimse sandığa gitmemezlik etmesin. Sizler arkadaşlarınızla konuşun ikna edin, sandığa götürün ve mührü Yeşil Sol’un ağacının altına vurmalarını sağlayın.

Bu yoksulluğun en önemli nedeni savaş politikalarıdır. AKP-MHP koalisyonu, bu karanlık ittifak şimdi propagandasını bombalarla ve toplarla yapıyor. Yani size vadettiği şey ölümdür, yoksulluktur, sefalettir. Biz de diyoruz ki, hayır bu ittifakın Kürt düşmanlığı üzerine kurduğu politikalara son vereceğiz! Savaş politikalarının temelinde Kürt düşmanlığı yatıyor. AKP-MHP ittifakı Kürt düşmanıdır, 90’ların karanlıklarının ittifakıdır. O günleri Batman halkı unutmaz. Bu karanlık, nefret ve kin ittifakına en büyük cevabı Batman halkı verecek.

Batman halkı sandıklarda öyle bir cevap verecek ki, 40 yıl öncesinin o hikayesini yeniden hatırlatacak. Hazır mı Batman? 5-0 yapmaya hazır mıyız? 40 yıl önce Edip Solmaz’ı belediye başkanı seçen bu irade, bugün AKP-MHP ittifakına en güçlü cevabı vermeye hazır mı? 14 Mayıs’ta Batman’dan 5 vekil bekliyoruz. Çünkü Batman mücadele ile başarının, direniş ile inşanın iç içe geçtiği bir geleneğin en güzel temsilcisidir. Hem mücadele ediyor hem direniyor hem de başarıyor. Bu seçimde de sizden büyük bir başarı bekliyoruz. 5-0 ile Batman bir kez daha tarih yazacak.

Sevgili dostlar bu sıcakta sizi fazla bekletmek istemiyorum. Siirt’te de halkımız bekliyor. Buradan oraya geçeceğiz. Ama zaten size çok şey anlatmaya gerek yok. Siz hazırsınız; tarihten bugüne, geçmişten geleceğe şanlı yürüyüşün temsilcisisiniz. Sandığa gittiğinizde iki tane oy pusulası olacak. Biri milletvekilliği, biri cumhurbaşkanlığı için. Milletvekilliği seçimi için önünüze uzun bir pusula gelecek. Hiç tereddüt etmeyin, asla yanlış yapmayın. O pusulada tek mühür kullanacaksınız. Bir tane mühür var, o da Yeşil Sol ağacının altına basılacak. Başka hiçbir yere o pusulada mühür basmıyorsunuz. Onu katlıyorsunuz, sandığa koyuyorsunuz, 5 milletvekili çıkarıyorsunuz.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde de önünüze kısa bir pusula gelecek. 4 tane resim var. Orada da nereye oy vereceğinizi, neden oy vereceğinizi biliyorsunuz. Tek Adam’a karşı oyunuzu basacağınız yeri biliyorsunuz. Bu otoriter Kürt düşmanı, savaş ve soygun düzeninin temsilcilerine mühür basmıyoruz. Oraya da sadece bir mühür basıyoruz. Bu sandıklar size emanet. Her sandığın seçmeni o sandığın koruyucusudur. Hepiniz sabahlara kadar sandık başında da çuvalların başında da sanki sandık görevlisiymişsiniz gibi bekleyeceksiniz. Ekmeğimizi çaldılar, geleceğimizi çalmak istiyorlar. Barışı ve huzuru çaldılar. Şimdi de iradeyi çalmak isteyecekler, oyları çalmak isteyecekler. Onlara izin vermeyeceğiz.

“Meclis’e en güçlü şekilde gitmeliyiz”

Bu seçimlerde Yeşil Sol Parti’yi en güçlü şekilde Meclis’e göndermenizi istiyoruz. Buradan Batman halkı Türkiye’nin dört bir yanına sesleniyor: Gelin irademizi Yeşil Sol Parti’nin ağacı altında buluşturalım. Meclis’e en güçlü şekilde gideceğiz. Niye istiyoruz bunu? Bu ülkeye demokrasiyi getirmek için, Kürt sorununa demokratik çözüm için, halkların eşit ve özgür bir biçimde barış içinde yaşadığı bir ülke kurmak için, emeğin hakkı için, adalet için bizler Meclis’e en güçlü şekilde gitmeliyiz. Em dibêjin piştî 40 salan dîsa em dîsa serkeftin. Dîsa em dîsa azadî, disa em dîsa demokrasî. Bîminin di xêr û xweşiyê de. Serkeftin hevalno.”

Paylaşın

HDP’li Sancar: Halkımız Bu İktidarı Göndermeye Hazır

Ankara Mamak Türközü’nde açıklamalarda bulunan HDP Eş Genel Başkanı Sancar, “Görüyorum ki halkımız Türkiye’nin dört bir yanında bu seçimlere hazır. Gittiğim her yerde, her şehirde gördüğüm manzara budur. Bitlis’ten Van’a, Mardin’e, İzmir’e, Ankara’ya, Artvin’e, Diyarbakır’a kadar bütün illerde, bu ülkenin bütün şehirlerinde halkımız bu iktidarı göndermeye hazır, bu düzeni değiştirmeye hazır” dedi ve ekledi:

“Evet, bu güç bizleri daha da kararlı kılıyor. Bu güç omuzlarımızdaki sorumluluğu daha da artırıyor. Bizler değişim için geliyoruz. Bu ülkede baskıyı, sömürüyü, rantı, talanı ve savaşı bitirmeye geliyoruz. İktidar operasyonlarla ve kirli propagandayla bir kampanya yürütüyor. En çok da bize saldırıyor. Her yerde engellemeler var. Her gün yeni arkadaşlarımızı gözaltına alıyorlar, tutukluyorlar. Özgür basının emekçilerini her gün gözaltına alarak halkın haber alma hakkını engellemeye çalışıyorlar. Avukatları, seçim görevlilerimizi alıyorlar. Çünkü kampanyamızın etkisini görüyorlar”

Sanca, konuşmasının devamında, “Bunun yaratabileceği değişim dalgasının çok farkındalar. Bizi en iyi tanıyan AKP-MHP koalisyonudur. Değişimin gücünün ve iradesinin burada Yeşil Sol’da, Yeşil Sol’la birlikte yürüyen halklarda olduğunu iyi görüyorlar. O nedenle korkuyorlar. Korktukça daha fazla saldırıyorlar ama onlar saldırdıkça biz daha da güçleniyoruz, kararlılığımız daha da artıyor” ifadelerini kullandı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Ankara Mamak Türközü’nde Yeşil Sol Parti milletvekili adaylarıyla birlikte seçim bürosu açılışına katıldı. Sancar, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Hevalên hêja hûn hemû bi xêr hatin, ez we hemûyan bi dil û can slav dikim. Ser seran serçavan hatin. Sevgili kardeşlerim hepiniz hoş geldiniz. Görüyorum ki halkımız Türkiye’nin dört bir yanında bu seçimlere hazır. Gittiğim her yerde, her şehirde gördüğüm manzara budur. Bitlis’ten Van’a, Mardin’e, İzmir’e, Ankara’ya, Artvin’e, Diyarbakır’a kadar bütün illerde, bu ülkenin bütün şehirlerinde halkımız bu iktidarı göndermeye hazır, bu düzeni değiştirmeye hazır.

Değişimin iradesinin Yeşil Sol’da olduğunu görüyorlar, o yüzden saldırıyorlar

Evet, bu güç bizleri daha da kararlı kılıyor. Bu güç omuzlarımızdaki sorumluluğu daha da artırıyor. Bizler değişim için geliyoruz. Bu ülkede baskıyı, sömürüyü, rantı, talanı ve savaşı bitirmeye geliyoruz. İktidar operasyonlarla ve kirli propagandayla bir kampanya yürütüyor. En çok da bize saldırıyor. Her yerde engellemeler var. Her gün yeni arkadaşlarımızı gözaltına alıyorlar, tutukluyorlar.

Özgür basının emekçilerini her gün gözaltına alarak halkın haber alma hakkını engellemeye çalışıyorlar. Avukatları, seçim görevlilerimizi alıyorlar. Çünkü kampanyamızın etkisini görüyorlar. Bunun yaratabileceği değişim dalgasının çok farkındalar. Bizi en iyi tanıyan AKP-MHP koalisyonudur. Değişimin gücünün ve iradesinin burada Yeşil Sol’da, Yeşil Sol’la birlikte yürüyen halklarda olduğunu iyi görüyorlar. O nedenle korkuyorlar. Korktukça daha fazla saldırıyorlar ama onlar saldırdıkça biz daha da güçleniyoruz, kararlılığımız daha da artıyor.

Bu yürüyüş bu ülkeye özgürlüğü, demokrasiyi, barışı ve adaleti getirme yürüyüşüdür. Bu yürüyüş büyüyerek, büyük bedel karşılığında gerçekleşen mirası daha da ileriye taşıyarak devam ediyor, edecek. Hem seçimlerde hem de seçim sonrasında esas belirleyici aktörün bizler olduğunu; Yeşil Sol ağacı altında toplanan halklar, emekçiler, gençler, kadınlar, bizler olduğunu herkes görüyor.

Bunu daha etkili hale getirmenin sorumluluğunu bizler de görüyoruz, bizler de taşıyoruz. Burada, Türközü’nde daha önce defalarca düğünlerde ve taziyelerde buluştuk. Burada geri dönüşüm işçilerinin emeklerine sahip çıkmak için bir araya geldik. Uğradıkları haksızlıkları ve sömürüyü biliyoruz.

Bütün Kürt şehirlerinde yoksulluğun ne kadar derinleştiğini gittiğimiz her anda görüyoruz. Burada da aynı şekilde. En alttakiler, en yoksullar yine Kürtler. Ama Kürtler emek mücadelesini de özgürlük mücadelesiyle, demokrasi mücadelesiyle en iyi buluşturmayı bilen halktır. O nedenle kendi hakları ve özgürlüğü için mücadeleyi demokrasi, özgürlük ve emek mücadelesiyle birleştirmiştir, buluşturmuştur.

Kurtuluş da bütün güçlerin bir araya gelmesindedir. O günler de yakındır. Bakın her bir oy çok değerlidir. Sevgili gençler mutlaka ama mutlaka sandığa gidin. Hiçbir şey sizi sandığa gitmekten alıkoymasın. Bu iktidarın propagandalarına, bu iktidarın yaymaya çalıştığı kaos kaygısına ve korku atmosferine hiç kimse prim vermesin.

“Seçim günü hepimiz oyumuza ve irademize sahip çıkacağız”

Seçimlerde hile yapılacağı şeklinde sürekli konuşulan meselelere kulaklarınızı tıkayın. Çünkü sandığın gerçek koruyucusu sandık görevlileri ve müşahitleri değil halkın kendisidir. Her bir oy veren seçmen aynı zamanda o oyu korumakla görevlidir. Seçim günü hepimiz oyumuza ve irademize sahip çıkmak için sandıklarda oy çuvallarının başında nöbet tutacağız. Hiç kimse sandığı da oy çuvallarını da boş bırakmayacak.

Hazırlıklarımız var, elbette teknik bütün çalışmalar yapılıyor ama bunların ötesinde en önemli şey bizzat kendimizin oylarımıza sahip çıkmasıdır. Hile, hurda, yalan, dolan halkın gücü karşısında çöker, çözülür. En büyük güç halkın gücüdür. Halkın iradesinin üstünde hiçbir güç yoktur.

14 Mayıs gecesi sonuçlar belli olduğunda göreceğiz ki halk kararını özgürlükten, demokrasiden, emekten ve barıştan yana ortaya koymuş olacak. Bizler de o iradeyi sahipleneceğiz. O iradenin sorumluluğunun gereklerini 15 Mayıs’tan itibaren yerine getirmek için elimizden gelen her türlü çabayı harcayacağız. Sizlerle yapacağız bunu. Meclis’te oturarak, parti binalarında masa etrafında toplanarak değil; halkın içinde, halkla birlikte yeni dönemin kurucu gücü, öznesi ve aktörü bizler olacağız, Yeşil Sol olacak.

Oylarımıza sahip çıkalım ama oylarımızı kullanırken de hepimiz çok dikkatli olalım. Arkadaşlarım da uyardılar. Oy kullanırken yapılan her yanlış oylarımızın heba olmasına yol açar ve bunun bize faturası ağır olur. Onun için oy pusulasını elinize aldığınızda ağacı arayacaksınız. Yeşil Ağaç.

Milletvekili seçiminde elinize pusulayı aldığınızda ağacımızın altına mührünüzü basıyorsunuz ve katlayıp sandığa koyuyorsunuz. Tek mühür Yeşil Sol’un ağacının altına vurulacak mühürdür. Bunu aklınızdan çıkarmayın. O oy doğru kullanıldığında gücümüzü artıracak, yanlış kullanıldığında emeklerimize yazık edecek.

Oylarımızı da irademizi de en güçlü şekilde o sandığa yansıtacağız ve sandıktan değişimin ve demokratik dönüşümün gücünü çıkaracağız. Geleceği biz kuracağız, AKP-MHP iktidarının bu zalim düzenini bizler değiştireceğiz. Değişim bizlerle gelecek; demokrasi, özgürlük, barış, adalet ve emekten yana bir düzen bizlerle kurulacak.

“Ankara’da da tarihimizin en yüksek oy oranına ulaşacağız”

O nedenle ne kadar çok temsilci gönderirsek Meclis’e gücümüz de değişim etkimiz de o kadar büyük olacak. Gelecek bizim mücadelemizle aydınlanacak, karanlık bizlerin mücadelesiyle dağılacak. Ülkeye aydınlığı getirmeye geliyoruz. O nedenle her yerde oylarımızı Yeşil Sol ağacının altına basıyoruz. Ankara’da da tarihimizin en yüksek oy oranına ulaşacağız. Bundan önce siz sevgili yoldaşlarımın Meclis’e açtığı yolu şimdi daha fazla vekille daha da ileri taşıyacağız.

Ankara’dan sayı vermiyorum ama bütün Türkiye’yi şaşırtacak, dostu sevindirecek, düşmanı çatlatacak kadar yüksek oy bekliyoruz. O kadar çok temsilci bekliyoruz. Birliğimiz ve birlikteliğimiz bizim en değerli hazinemizdir; can suyumuzdur, Yeşil Sol ağacını besleyen dereler ve ırmaklardır.

O suyu o ırmakları bir deniz olarak Yeşil Sol’da birleştirelim ki Yeşil Sol bütün özgürlük, adalet, demokrasi, barış özlemlerinin aktığı koca bir deniz olsun. Bu ülke ferah, aydınlık ve özgür yarınlara kavuşsun. Bu da birlikteliğimizle, bizlerin mücadelesiyle olacak. Buna yürekten inanıyorum. Hepimizin yolu açık olsun. Serkeftin riya me vekirî be. “

Paylaşın

HDP’li Sancar: 14 Mayıs’ta Karanlığa Son Vereceğiz

Bitlis’te halka seslenen HDP Eş Genel Başkanı Sancar, “Ülkeye refahı ve eşitliği de hep birlikte getireceğiz. Sefalet ve yoksulluk kader değildir. Bir ülkede toplumun büyük kısmı yokluk içinde yaşıyorsa birileri çok zengin olduğu içindir. Birileri ülkenin kaynaklarına el koyduğu için milyonlar aç ve yoksul kalıyor” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Bu adaletsiz sömürü düzenini değiştirmek de bizlerin görevidir. Bu düzeni değiştireceğiz. Bu sefalet, soygun ve talan düzenini, savaşa ve ranta dayanan bu çürük düzeni hep birlikte değiştireceğiz. 14 Mayıs büyük değişimin dönüm noktası olacaktır. Oylarınızla, kararlığınızla aydınlığa yürünen yolu açtığımız gün olacaktır. 14 Mayıs’ta karanlığa son vereceğiz, halkların meşalesini yakacağız.”

Sancar, konuşmasının devamında, “Seçimlere 10 gün kala çalışmalarımızı artırmamız lazım. Her birimiz etrafımızdaki insanları sandığa götürelim. Herkes sandığa gitsin ve mührü ağaca bassın, Yeşil Sol’un ağacına bassın. Her birimiz seçim güvenliğinden kendimizi sorumlu tutalım, sandık görevlisi, müşahit gibi çalışalım. Bu halk iradesini çaldırmaz, korkuya boyun eğmez. Bu halk mutlaka kazanacaktır. Özgür günleri bizler kazanacağız. Ödediğimiz bedeller boşuna ödenmiş olmayacak. Bunun karşılığı özgürlük, demokrasi ve barış olacak.” ifadelerini kullandı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, PİA temsilcisi Rümeysa Gülmez ve Yeşil Sol Parti milletvekili adaylarının da katıldığı Bitlis mitinginde konuştu. Sancar, şunları söyledi:

“Gelê me yê bi rumet, hevalên hêja. Slav ji we ra, hun hemu bi xêr hatin, ser sera ser çavan hatine. Bitlis’in onurlu insanları, bu kadim şehrin değerli halkı, hepinizi yürekten selamlıyorum. Bu coşkunuz için binlerce kez teşekkür ediyorum. Evet, Bitlis de hazır. Bitlis, 14 Mayıs’a hazır. Bitlis, bu zulüm iktidarını göndermeye hazır. Bitlis Yeşil Sol ile Meclis’e temsilcilerini göndermeye hazır. Hazırız! Ülkenin dört bir yanında kararlılıkla devam ediyoruz. Geliyoruz, hep birlikte geliyoruz. Değişim, demokrasi, barış, özgürlük, adalet ve eşitlik için geliyoruz. İşte buradan bütün Türkiye’ye de Bitlis’in o güçlü ve kararlı duruşunun selamını gönderiyoruz.

“Ne yaparlarsa yapsınlar işte buradayız, sesimizi her yere duyuruyoruz!”

Seçim çalışmalarımızı halklarımızla birlikte yürütüyoruz. Her yerde aynı coşku, fedakarlık ve kararlılık. İşte halkla birlikte yürümenin gururu bu. Sizlerle gurur duyuyoruz. Gençlerle ve kadınlarla, onların öncülüğünde yürümekten onur duyuyoruz. Karşımızda bir kötülük ittifakı var. AKP-MHP ittifakı seçim kampanyasını zulümle, zorbalıkla ve yalanla yürütüyor. Her gün yeni operasyon düzenliyorlar, basına baskı uyguluyorlar. Özgür basın emekçilerini gözaltına alıyorlar, tutukluyorlar. Burada ve ülkenin dört yanında bu yöntemle halkı susturabileceklerini sanıyorlar ama yanılıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar işte buradayız, sesimizi her yere duyuruyoruz, en çok da Saray duysun Saray!

Dün Dünya Basın Özgürlüğü Günü’ydü. Bugün de yine basın emekçilerine operasyonlar düzenlendi. Özgür basının çalışanları tutuklanıyor, partili arkadaşlarımızı alıyorlar, kampanyamızı engellemeye çalışıyorlar. Neden bu kadar operasyon? Çünkü biliyorlar değişim gücü ve iradesi buradadır. Türkiye’nin geleceğini kuracak güç bizleriz, sizlerin desteğiyle Yeşil Sol Parti’dir. Sizden korkuyorlar; baskılara boyun eğmeyen, diz çökmeyen Kürt halkının bu onurlu duruşundan korkuyorlar. Biliyorlar ki bu saltanata, bu yozlaşmış düzene, bu savaş politikalarına son verecek güç de bizdedir, bu halkın kararlı mücadelesindedir. Onun için saldırıyorlar ama nafile. On yıllardır aynı yöntemleri uyguluyorlar ama bizler yürüyüşümüzden bir adım bile sapmadık. Bir an bile duraksamadık.

Arkadaşlarımızı tutukladılar, darbe operasyonları yaptılar, yoldaşlarımızı siyasi rehine olarak cezaevlerinde tutuyorlar ama bir gidiyoruz binlerce geliyoruz. Öyle bir yürüyoruz ki, bütün bu kumpasları onların başına çalacağız. Şu an rehin tuttukları bütün yoldaşlarımızla özgürlükte buluşacağız. O günler çok yakın. 14 Mayıs bir milattır. Bu düzeni, bu iktidarı değiştirmenin büyük adımı 14 Mayıs’ta atılacaktır. 14 Mayıs’ta AKP-MHP iktidarı tarihin çöp sepetine gidecektir. Sonra bu düzeni değiştiren güç olarak bizler Meclis’te en etkili şekilde temsil edileceğiz ve bu ülkeye demokrasinin, barışın, özgürlüğün, adaletin yolunu açacağız. Bizler değiştireceğiz. Bizlerle barış ve demokrasi gelecek. Buna inanıyoruz, hep birlikte inanalım.

“Kürt sorununa demokratik çözüm gelecek”

İktidarın ayakta kalmak için başvurduğu yol savaş ve düşmanlık politikalarıdır. Kürt sorununda çözümsüzlüğü varlıklarını sürdürmenin temel yolu olarak belirlemişler. Kürt sorununa savaş yöntemleriyle, güvenlikçi anlayışla yaklaşmak onlar için ayakta kalmanın artık yolu olmuştur. Biz bunu da boşa çıkarıyoruz. Kürt sorununa demokratik çözüm için geliyoruz. Bizler bu ülkede demokratik çözümü, kalıcı çözümü, büyük barışı kurmak için söz verdik. Bunun için 14 Mayıs’ta Yeşil Sol’u Meclis’e en güçlü şekilde göndermek gerekiyor. Bütün halklarımıza çağrımızdır ve Bitlis bunun da en güzel örneğini verecektir.

Bitlis halkına çağrı yapıyorum; inanıyorum ki bu seçimlerde Meclis’e ikiyle yetinmeyerek 3 vekil göndereceğiz. Savaş politikaları aynı zamanda bu ülkede yoksulluğun en temel sebebidir. Her gün savaş politikalarına yaptıkları yatırımlarla övünüyorlar. AKP’nin cumhurbaşkanı adayı profil resmini değiştirdi. Savaş sembollerini koydu oraya. Demek ki medet umdukları tek yol kalmış, o da savaş politikaları. Bu ülkeye yıkımı getiren, canlarımızı alan, ekmeğimizi gasp eden bu savaş politikalarıdır, Kürt sorununda çözümsüzlüktür. Yoksulluğu bitirmek ve canlarımızı yaşatmak için mutlaka ama mutlaka Kürt sorununa demokratik çözüm gelecek. Mutlaka olacak, bizlerle olacak.

Yoksulluk demişken, dere üstünü görüyorsunuz. İki yıldır esnafın dükkanı yıkıldı, kamulaştırma yapıldı. 2 yıldır bu esnaf ne yapıyor, nasıl geçiniyor diye dert edinen bir iktidar yok. Tersine esnafı açlığa ve sefalete mahkum ettiler. İki yıldır bu enkaz burada duruyor. Esnafımız, halkımız bunun hesabını bu iktidardan soracaktır. Tekellere peşkeş çektikleri kaynakları, halkın cebinden aldıkları kaynaklarla yürütüyorlar.

Bitlis, tütünü geçim kaynağı olarak ekiyor. Tütün üreticilerini, çiftçileri mağdur ettiler. Bitlis nasıl geçinecek, ekmeğini üretecek umurlarında değil. Umurlarında olan tek şey saltanatları, rant ve soygundur.  Ankara’ya saray kurdular, yetmedi İstanbul’a, yetmedi Marmaris’e de kurdular. Bunlar yetmiyormuş gibi Bitlis Ahlat’a da saray kurdular. O saraylarda yaşıyorlar. Saraylarda yaşayanlar dertlerinizi göremez, halkın sorunlarını çözemez.

“Yeşil Sol sizlerle vardır, sizlerle yürüyecektir”

Halk ile birlikte, halk için siyaset yapanlar ancak halkın sorunlarını çözebilir. İşte onlar biziz, Yeşil Sol Parti’dir. Sizlerle birlikte, sizler için her alanda omuz omuza siyaset yürütmeye kararlı olan partidir. Yeşil Sol Parti önceki mücadele birikimlerini toplamıştır. HDP’deki birikim buradadır. Bundan önce yaratılan büyük miras buradadır. Hepimiz buradayız. Birlikteyiz, mutlaka değiştireceğiz. Gençlerle kazanacağız. Gençleri işsizliğe, umutsuzluğu, karanlığa mahkum etmek isteyen bu zorba iktidarı da gençlerin bu kararlı sesiyle değiştireceğiz.

Gençler bugünü de yarını da kendi özgür iradeleriyle kuracaklar. Yeşil Sol sizlerle vardır, sizlerle yürüyecektir. Sevgili kardeşlerim iktidar seçime nasıl hazırlanıyor görüyorsunuz. AKP-MHP ittifakı devlet imkanlarını sonuna kadar kullanarak yürütüyor. Halkın parasını halka karşı kullanıyor. Haram olsun onlara! Başka nasıl yürütüyorlar? Yalanlarla yürütüyorlar. Her gün yalan propagandayı ülkenin her yanına yayarak bir korku ortamı yaratmaya çalışıyorlar.

14 Mayıs bir darbe günüymüş diyor İçişleri Bakanı Soylu. Birazcık haysiyeti olsa aday olduğu anda bakanlıktan istifa ederdi. Madem etmiyor biz göndereceğiz onu. Onu da ağababalarını da göndereceğiz. İşledikleri suçların hesabını da soracağız. Korku yaratmaya çalışıyorlar. Korku ortamını hakim kılarsak insanları sindiririz diye düşünüyorlar ama yanılıyorlar kimse bunların yaratmak istediği korku ortamına asla kulak asmasın. Boş propagandalara asla kulak asmasın, asla prim vermesin. Hepimiz sandıkları koruyacağız. Her bir oy veren kardeşimiz aynı zamanda seçim görevlisidir.

Sabahlara kadar sandıkların başında hep birlikte nöbet tutacağız. Bu ülkede her şeyi çaldılar. İrademizi gasp ettiler. İrademizi kayyım politikalarıyla gasp ettiler. Bu kayyım politikalarını tarihin çöplüğüne gönderme zamanıdır. Halkın iradesini yeniden yönetime getirme zamanıdır. Korkuyu asıl onlar yaşıyorlar, kaybedeceklerini biliyorlar. Onlara kaybettirecek en büyük ve kararlı duruş da Kürt halkının ittifaklarıyla oluşturduğu duruş, yaratığı yürüyüş, büyüttüğü güçtür. Kürt Özgürlük ve Demokrasi İttifakı’nı da kurduk. En büyük ittifakı halkımızla kurduk. Birlik olalım, birliğimizi kimsenin bozmasına izin vermeyelim, irademizi güçlü tutalım. Bu düzeni değiştirelim, bu iktidarı gönderelim.

“14 Mayıs’ta karanlığa son vereceğiz”

Ahlat’ta saray yapıyorlar, Bitlis’in yoksulluğunu görmüyorlar. Görmemeleri onların zihniyetinden kaynaklanıyor. Van, Hakkari, Şırnak, bütün Kürt şehirleri gelişmişlik sırasının en altındadır. Bitlis, Türkiye’de gelişmişlik bakımından 81 ilin 76’ıncı sırasındadır. Yani sefaletin en büyük olduğu illerden biridir. Kürt halkı bunu hak etmiyor, bunu değiştireceğiz. Ülkeye refahı ve eşitliği de hep birlikte getireceğiz.

Sefalet ve yoksulluk kader değildir. Bir ülkede toplumun büyük kısmı yokluk içinde yaşıyorsa birileri çok zengin olduğu içindir. Birileri ülkenin kaynaklarına el koyduğu için milyonlar aç ve yoksul kalıyor. Bu adaletsiz sömürü düzenini değiştirmek de bizlerin görevidir. Bu düzeni değiştireceğiz. Bu sefalet, soygun ve talan düzenini, savaşa ve ranta dayanan bu çürük düzeni hep birlikte değiştireceğiz. 14 Mayıs büyük değişimin dönüm noktası olacaktır. Oylarınızla, kararlığınızla aydınlığa yürünen yolu açtığımız gün olacaktır. 14 Mayıs’ta karanlığa son vereceğiz, halkların meşalesini yakacağız.

Seçimlere 10 gün kala çalışmalarımızı artırmamız lazım. Her birimiz etrafımızdaki insanları sandığa götürelim. Herkes sandığa gitsin ve mührü ağaca bassın, Yeşil Sol’un ağacına bassın. Her birimiz seçim güvenliğinden kendimizi sorumlu tutalım, sandık görevlisi, müşahit gibi çalışalım. Bu halk iradesini çaldırmaz, korkuya boyun eğmez. Bu halk mutlaka kazanacaktır. Özgür günleri bizler kazanacağız. Ödediğimiz bedeller boşuna ödenmiş olmayacak. Bunun karşılığı özgürlük, demokrasi ve barış olacak. Dîsa em, em li vir in. Dîsa em, dîsa azadî, disa aşitî, dîsa demokrasî, disa serkeftin, serkeftin, serkeftin hevalno. “

Paylaşın

HDP Eş Genel Başkanı Sancar: Türkiye Tarihi Bir Kavşakta

Ankara’daki Mülkiyeliler Birliği’nde sanatçılar ve yayıncılarla buluşan HDP Eş Genel Başkanı Sancar, burada yaptığı konuşmada, “Sorun alanlarının tamamını bir arada görmek ve çözümü birlikte üretmek temel sorumluluğumuzdur. Yeşil Sol olarak, politikalarımızı masa başında belirlemiyoruz. Bütün politikalarımızı alandaki öznelerle belirlemeye çalışıyoruz. Eksiklerimiz, başaramadıklarımız olabilir ama bu, ilkemizden de vazgeçmediğinizden, emin olabilirsiniz.” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Yürüyüşümüze devam ederken sizlerin önerileri bizlere yol gösterecektir. Bu seçimler hiçbir seçime benzemiyor. Türkiye, tarihi bir kavşakta. Güçlerimizi birleştirmeliyiz. Demokrasi ve özgürlük hedefine birlikte yürümeliyiz.”

Sancar, konuşmasının devamında, “Sanat, yayın ve kültür dünyasının da bu konuda katkıları çok değerli olacaktır. Hem şimdi hem de seçimlerde bu baskıcı, soyguncu, talancı düzeni değiştirmek için gerekli sonuçları çıkaracak çalışmaları birlikte yürütmek zorundayız. Sadece seçimler değil, seçim sonrası da hepimize önemli görevle düşüyor. Seçim sonrası nasıl bir Türkiye’yi birlikte inşa edeceğimizi birlikte oturup konuşacağız.” ifadelerini kullandı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Ankara’daki Mülkiyeliler Birliği’nde sanatçılar ve yayıncılarla buluştu. Sancar’a, HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu ve Yeşil Sol Parti Ankara 1. Bölge Milletvekili Adayı Emirali Türkmen eşlik etti.

ANKA’nın aktardığına göre; Mithat Sancar, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Kültür sanat sorunlarını uzun uzun anlatmaya gerek yok. Yaşıyorsunuz. Sanatın özgürlüklere ihtiyacı var. Ne kadar çok baskı uygulanırsa toplumda ses kasılır diye bir beklenti içindeler. Ankara’da ve Türkiye’nin dört bir yanında özgürlük için mücadele eden sanatçılar, bu dönem de aynı iradeyi gösterdiler. Özgürlük ve demokrasi mücadelesi bütündür. Bu bütünlüğü sağlamadan demokrasiye ulaşmak mümkün değildir. AKP iktidarının politikaları toplumu nefessiz bırakmaktadır.

Ne kadar az ses çıkarsa o kadar başarılı olabilecekleri inancıyla hareket ediyorlar. Toplumun nefes alabilmesi için nefes alanlarını genişletmek zorundayız. Bu iktidarın tekçi anlayışı, aynı zamanda toplumun çeşitli kültürel kaynaklarını kurutmayı da önüne hedef olarak koymuştur. Her sahada tekçi, tahakkümcü anlayış, bu iktidarın temel politikası olmuştur.

Farklı sesleri bastırma arayışı yoğunlaştı. Yakın zamanda, Diyarbakır merkezli çeşitli illeri kapsayan operasyonlar düzenlendi. Özgür basını ve sanatçıları hedef almak, bizim için şaşırtıcı değil. Sanatı olmayan, neşesi olmayan, geleceği olmayan bir toplum yarattıklarında hedeflerine kolayca varabileceklerdir. Oysa biz, her alanda sesleri çoğaltmak üzere yola çıktık. Politikalarımızı da bu temel üzerine kuruyoruz.

‘Türkiye tarihi bir kavşakta’

Hayat pahalılığı arttıkça yoksulluk derinleşiyor. Yoksulluk derinleştikçe daha ağır yaralar açılıyor. Bir yandan da savaş politikalarına yatırım artıyor. Kaynakların önemli bir bölümü savaş politikalarına aktarılıyor. Toplumsal mücadele, demokrasi, özgürlük hedefiyle yürütülen bütün çalışmalar birbiriyle bağlantılı olmak zorundadır.

Sorun alanlarının tamamını bir arada görmek ve çözümü birlikte üretmek temel sorumluluğumuzdur. Yeşil Sol olarak, politikalarımızı masa başında belirlemiyoruz. Bütün politikalarımızı alandaki öznelerle belirlemeye çalışıyoruz. Eksiklerimiz, başaramadıklarımız olabilir ama bu, ilkemizden de vazgeçmediğinizden, emin olabilirsiniz.

Yürüyüşümüze devam ederken sizlerin önerileri bizlere yol gösterecektir. Bu seçimler hiçbir seçime benzemiyor. Türkiye, tarihi bir kavşakta. Güçlerimizi birleştirmeliyiz. Demokrasi ve özgürlük hedefine birlikte yürümeliyiz.

Sanat, yayın ve kültür dünyasının da bu konuda katkıları çok değerli olacaktır. Hem şimdi hem de seçimlerde bu baskıcı, soyguncu, talancı düzeni değiştirmek için gerekli sonuçları çıkaracak çalışmaları birlikte yürütmek zorundayız. Sadece seçimler değil, seçim sonrası da hepimize önemli görevle düşüyor. Seçim sonrası nasıl bir Türkiye’yi birlikte inşa edeceğimizi birlikte oturup konuşacağız.”

“14 Mayıs’ın, bir sayfanın kapanma tarihi olmasını istiyoruz”

HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu ise “Umarım seçimlerden sonra kültür, sanat ve coşkulu seslerle kenti dolduracağız. Şenlikli, nitelikli toplantılar gerçekleştireceğiz. Baskılara uğramadan tabii ki bunları yapabileceğiz. En güzel günlerde tekrar sizlerle buluşmak üzere” dedi.

Yeşil Sol Parti Ankara 1. Bölge Milletvekili Adayı Emirali Türkmen de şöyle konuştu: “Ankara, uzun süredir kuşatma altında. 30 yıldan fazladır kent olan kimliğini kaybetmiş durumda. Ankara farklı bir kentti. ‘Ankara bizim kentimiz’ diyorduk. Uzun süredir bu duygularımız zayıflamış durumda. 14 Mayıs’ın, bir sayfanın kapanma tarihi olmasını istiyoruz. Tek adam rejimini göndermek ve sözlerimizi güçlü bir biçimde söyleyeceğimiz bir Ankara kurmak istiyoruz. 14 Mayıs’ta tek adam rejimini gönderiyoruz. Ankara sokaklarında yeni bir güneş doğacak.”

Paylaşın

HDP, Kemal Kılıçdaroğlu’na Oy Verme Çağrısı Yapacak

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş genel Başkanı Mithat Sancar’ın 14 Mayıs cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verme çağrısı yapacağı öne sürüldü.

Sözcü TV yazarı İsmail Saymaz, Sözcü TV’de “Sokağın Sözü” programında Sancar ile yaptığı özel görüşmede kendisine şunları söylediğini aktardı:

“Biz bu seçimi Türkiye tarihinin en kritik seçimi görüyoruz. İki stratejik hedefimiz var: Birinci hedefimiz tek adam rejimine son vermek, ikinci hedef[imiz] demokratik dönüşüm konusunda en etkili güç haline gelmek. Tek adam rejimine son vermenin yolu Cumhurbaşkanlığı seçiminden geçiyor. Bir tarafta rejimi kalıcı hale getirmek isteyen Cumhur İttifakı’nın adayı var. Diğer tarafta rejimi değiştirme sözü veren Kılıçdaroğlu var. Tek adam rejimini sonlandırma noktasında Kılıçdaroğlu ile hedeflerimiz örtüşüyor. Bu nedenle Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı verdik.”

Saymaz ayrıca Sancar’ın “seçimin ilk turda kazanılmasının daha doğru [olduğunu]”, “bunun amaçlanması gerektiğini, [seçimin] ikinci tura kalmaması gerektiğini söyl[ediğini]” ekledi. Sancar’ın, “Bunun Türkiye’nin dönüşümüne giden yolda önemli bir adım olacağını düşünüyoruz. O nedenle herkesi demokratik sorumluluk bilinciyle hareket etmeye davet ediyoruz. Mevcut rejim ülkeyi felaketler girdabına sokmuş ve her alanda çöküşün eşiğine getirmiştir. Ülkeyi bu karanlıktan çıkarmak için tek adam rejiminden kurtulmak gerekir.” dediğini aktardı.

Arka plan

Emek ve Özgürlük İttifakı’nın bileşenleri Halkların Demokratik Partisi (HDP), Emek Partisi (EMEP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Emekçi Hareket Partisi (EHP) ve Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) 22 Mart’ta cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin kararını açıklamıştı.

Ankara Dünya Ticaret Merkezi’nde yapılan toplantıda Tutum Belgesini açıklayan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde tek adam yönetimine karşı tarihsel sorumluluğumuzu yerine getireceğiz. Ülkede demokrasinin, temel hak ve özgürlüklerin, toplumsal adaletin gerçekleşmesi için yoksulluğa, yolsuzluğa, talana ve ranta dayalı bir yönetimi sürdürmüş olan bu iktidardan, büyük tahribatın sorumlularından hesap sorma konusunda oldukça kararlıyız. Bu nedenlerle Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday çıkarmayacağımızı kamuoyu ile buradan deklare ediyoruz, bu kararı paylaşıyoruz.” demişti.

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Millet İtifakı’nın adayı olarak ilan edilmesinin ardından HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar “Sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığı hayırlı olsun, kendisiyle genel merkezimizde konuşmak için ziyaretini bekliyoruz” diyerek açık ve doğrudan görüşmeler beklediklerini kaydetmiş, “Cumhurbaşkanlığında muhalefetle ortak aday fikrine açık olduğumuzu söylemiştik. Aday HDP ile ittifakımızla açık şekilde görüşmeler yapmalı. Türkiye’nin demokratik değişim, adalet ihtiyacını karşılama yönünde ortaklık aramalı ve bunların hepsi kamuoyunun önünde açık şekilde yapılmalı”demişti.

Kılıçdaroğlu 20 Mart’ta berberindeki heyetle birlikte TBMM’de HDP Grup Salonunda HDP Eş Genel Başkanlarıyla görüşmesi sonrasında yaptığı değerlendirmede şunları söylemişti:

“Bağımsız ve tarafsız yargı, sosyal devlet olmalı. Temel ve hak ve hürriyetlerin korunması talep olarak verildi, bu konuda da uzlaştık, çevre ve iklim konusundaki hassasiyet karşılıklı olarak ifade edildi.”

“Kayyum uygulamasını doğru bulmadığımızı ifade ettik. Halkın iradesini ipotek altına alırsanız bu doğru bir uygulama değildir.” dedi.

“Kürt sorunu dahil bütün sorunların çözüm adresi TBMM’dir. Kuruluşundan bu yana Türkiye’nin en büyük sorunları TBMM’de çözülmüştür. 2. Yüzyıla Çağrı beyannamemizde Kürt sorununun çözüm adresinin TBMM olduğunu vurguladık ve bizim kurultayımızdan oy birliği ile çıktı bu karar. Biz demokrasiyi, insan haklarını, kimsenin ötekileştirilmemesi gerektiğini, kadın-erkek eşitliğini savunuyoruz.”

HDP Eş Başkanlarının da görüşmeye ilişkin olumlu değerlendirmelerinin ardından HDP’nin Kılıçdaroğlu’ya destek verme eğilimi HDP bileşenleri arasında kuvvetle telaffuz edilmeye başlanmış, Eş Genel Başkanlara verilen yetkinin bu doğrultuda kullanılacağına ilişkin yaygın bir beklenti oluşmuştu.

Paylaşın

HDP’li Mithat Sancar: İktidarı Gönderecek Gücümüz Var

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “AKP-MHP iktidarını tarihin çöplüğüne gönderme zamanı. Bu iktidar 14 Mayıs’ta gerçek bir bayram havasına bu iktidar gidince gelecek” dedi ve ekledi:

“Bu bayramı buruk yaşıyoruz. Yüreğimizde acı ve yas var. Bunu değiştirmek bize bütün bunları yaratan bu iktidarı değiştirmek için gücümüz, irademiz kararlılığımız var.”

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ve beraberindekilerin Hatay’daki seçim çalışmaları Antakya ilçesine bağlı Serinyol mahallesindeki halk buluşmasıyla sürdü.

MA’da yer alan habere göre, burada konuşan Sancar, Hatay halkının bu iktidarı göndermek için hazır olduğunu söyledi. Sancar, “Yeni yaşamın yolunu hep birlikte açacağız. Halkımızın mücadelesi değişim ve dönüşüm iradesinin zaferi olacaktır” dedi.

Ardından heyet, Erzin ilçesinde halkla bayramlaşmaya geçti. Mitinge dönüşen buluşmada söz alan Sancar, “Acılardan, kederlerden, bu yara ve yıkımlardan ancak umut ve mücadele ile yıkarız. Bu düzeni ancak mücadeleyi büyüterek değiştirebiliriz” diye konuştu.

“İktidarı gönderecek gücümüz var”

Sancar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “AKP-MHP iktidarını tarihin çöplüğüne gönderme zamanı. Bu iktidar 14 Mayıs’ta gerçek bir bayram havasına bu iktidar gidince gelecek. Bu bayramı buruk yaşıyoruz. Yüreğimizde acı ve yas var. Bunu değiştirmek bize bütün bunları yaratan bu iktidarı değiştirmek için gücümüz, irademiz kararlılığımız var.”

Paylaşın

Mithat Sancar: Bu İktidarı Hep Birlikte, Birleşerek Göndereceğiz

Hatay’ın Samandağ’ı İlçesi’nde açıklamalarda bulunan Sancar, “Meydanlarda pişkin pişkin geziyorlar, sorumluların hepsi sanki hiçbir şey olmamış, kendi suçları yokmuş gibi meydanlarda vaatlerde bulunuyorlar, çürük temeller atıyorlar. İşte bu i̇ktidarın belki de en göze çarpan özellikleri, yüzsüzlük, pişkinlik. Bütün bunları bu ülkenin halkları hak etmiyor. Bu iktidarı hep birlikte göndereceğiz” dedi ve ekledi:

Haber Merkezi / “Türkiye’deki bütün demokrasi güçleri birleşerek göndereceğiz ama bu iktidarı göndermekle iş bitmiyor. Bizim belirlediğimiz bir hedefimiz daha var. Bu düzeni de değiştirmeliyiz. Biz hem iktidarı göndermeye hem bu düzeni değiştirmeye geliyoruz. Bu sömürü düzenini, rant, savaş düzenini değiştirmeye geliyoruz. Yeşil Sol Parti tam da değişimin adresi ve aktörüdür.”

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Eş Genel Başkan Yardımcısı Tülay Hatimoğulları ve Yeşil Sol Parti milletvekili adaylarıyla birlikte Ramazan Bayramı için Hatay’daydı. Samandağ Meydan’da düzenlenen halk buluşmasında konuşan Sancar, şunları söyledi:

“Sevgili Meydan halkı, sevgili Samandağlılar, Bugün bayram. Bayramlaşmak için gelmek isterdik ama bayramlar neşe, sevinç günleriyken bizler burada kederi ve acıyı yaşıyoruz. Acımız taze, kederimiz derin. Büyük deprem yaşadık ama bu depremi felakete dönüştüren iktidardır.

Bu iktidar depremin sonuçlarından sorumludur. Kurdukları rant ekonomisi ile sömürü düzeni ile şehirlerimizi birer enkaz yığınına çevirdiler. Depremden sonra ulaşmayan yardımlar, kurtarma ve müdahale ekipleri, can kayıplarımızı kat be kat artırdı.

Bu bir tabii afet değildir. Bu deprem bir siyaset felakettir, sorumlusu bu iktidardır. Depremde hayatını kaybeden bütün canlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Hepsinin devri daim olsun. Bütün yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum. Butün haklarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum.

Burada acı ve keder var ama bu acı aynı zamanda umuda dönüşmüş. İşte Samandağ halkının ve Antakya halkının özelliği de budur. Antakya şehrinin kültürünün, medeniyetinin buradaki halkların yarattığı ruhun tam da örneğini yaşıyoruz. Acıyı umutla bölüştürmek, kederi değişim iradesi haline getirmek.

Yasımız var, yasımızı tutacağız ama aynı zamanda yasımızı umuda dönüştüreceğiz, umudun kaynağı yapacağız acılarımızı. Acılarımızdan umut yaratalım ki bir daha bu acılar asla yaşanmasın. İşte sizde gördüğüm budur. Kaybettiğimiz canların hesabını sormak, yıkılan kentlerimizin hesabını sormak için, hala bir mezar taşı bile olmayan kayıplarımızın hesabını sormak için hep birlikte geliyoruz.

Bu iktidarı göndermek en başta bu depremi felakete çeviren bu iktidardan hesap sormak içindir. Bizler diyoruz ki bu iktidardan hesap sormak için önümüzde tarihi bir fırsat var. Bu hesap sormak ölülerimize karşı görevimiz, burada acı çeken milyonlara karşı sorumluluğumuzdur.

Onun için bu iktidarı mutlaka, hep birlikte göndereceğiz, gönderdikten sonra da mutlaka bütün bu yolsuzlukluk düzenini, rant ekonomisini, savaş politikalarının, yıkım zihniyetinin hesap vermesini sağlayacağız. Bundan hesap sormak bizim hepinize, ölülerimize, hayatta kalanlarımıza karşı sorumluluğumuzdur.

Bu iktidarı hep birlikte, birleşerek göndereceğiz

Meydanlarda pişkin pişkin geziyorlar, sorumluların hepsi sanki hiçbir şey olmamış, kendi suçları yokmuş gibi meydanlarda vaatlerde bulunuyorlar, çürük temeller atıyorlar. İşte bu i̇ktidarın belki de en göze çarpan özellikleri, yüzsüzlük, pişkinlik. Bütün bunları bu ülkenin halkları hak etmiyor. Bu iktidarı hep birlikte göndereceğiz,

Türkiye’deki bütün demokrasi güçleri birleşerek göndereceğiz ama bu iktidarı göndermekle iş bitmiyor. Bizim belirlediğimiz bir hedefimiz daha var. Bu düzeni de değiştirmeliyiz. Biz hem iktidarı göndermeye hem bu düzeni değiştirmeye geliyoruz. Bu sömürü düzenini, rant, savaş düzenini değiştirmeye geliyoruz. Yeşil Sol Parti tam da değişimin adresi ve aktörüdür.

Biraz önce diğer yoldaşlarım da söyledi. On yılların birikimi ile oluşturduğumuz mücadele mirası ve değişim gücünü Yeşil Sol Parti çatısı altında buluşturduk. HDP olarak, bizden önceki tüm devrimci ve demokrat mücadelenin geleneği buradadır.

Devrimci ve demokrat mücadelesinin en özel şehirlerinden biri Samandağ ve Antakya Yeşil Sol Parti sana emanettir. Kerem kardeşim size emanettir. Bizler Meclis’e en güçlü şekilde girmeliyiz. Bunu en baştan en önemli hedefimiz olarak koyduk. Cumhurbaşkanlığı seçiminde bu iktidara kaybettirmeye kararlıyız ama düzeni değiştirme gücü ve iradesi sadece bizde var.

Bizler, yüzyıllık kısır döngünün sömürü, inkar ve savaş, düşmanlaştırma ve nefret politikalarının bitmesi için bu düzeni değiştireceğiz. Artık o kısır döngülere geri gitmek olmasın diye değiştireceğiz. Bazen nefes olduğumuz, küçücük demokrasi reformları, umutlar yeşeriyor ama bir süre sonra düzen kendini yeniden üretiyor hem de en pervasız şekilde.

Bu düzen sadece savaş ve sömürü değildir, aynı zamanda çete ve mafya düzenidir. Susurluk’ta suç imparatorluğu çıktık demiştik ama şimdiki tablo kaç suç imparatorluğu eder? Yeniden suç imparatorluklarına dönmemek için bu düzeni değiştirmeye geliyoruz.

Bunu başarabilmek için Yeşil Sol Parti hem siyasette hem toplumsal mücadelede, hem de parlamentoda anahtar güç olmalıdır. Bunu sağlamalıyız. Bu ülkeye kalıcı barışı, güçlü demokrasi ile birlikte getireceğiz. Savaşı, bitireceğiz. Güçlü demokrasi kuracağız.

Yerel demokrasi ile birlikte katılımcılığı, halkın iradesinin esas alınmasını sağlayacağız. Hep birlikte büyük barışı kalıcı hale getireceğiz. Bu bayramı, bu umut ve coşkunuzu ortaya koyarak, acı ve kederden uzaklaştırdığımız için sizlerin önünde boynumu eğiyorum, helal olsun size. Buraya elbette acıyı paylaşmaya, yaraları sarmaya, dayanışmayı daha da büyütmeye gelmiştik ama görüyorum ki zaten Samandağ ve Antakya halkı bunu çoktan başarmış.

Dayanışma büyüyecek, acıları birlikte saracağız, yaraları birlikte iyileştireceğiz, özgür demokratik, barış içinde bir geleceği hep birlikte kuracağız. Bundan hiçbirinizin endişesi olmasın. İnanıyoruz buna. Hepimiz inanıyoruz, bütün Türkiye’yi de inandıracağız.

Oylarımız Yeşil Sol’a, değişimin adresine, demokratik dönüşümün güvencesine, barışın kurucu aktörüne gelsin. Yeşil Sol hem barışın kurucusu hem demokratik dönüşümün güvencesi olacaktır. Hep birlikte yeni yaşamı inşa edeceğiz. Kentlerimizi kültürümüzle birlikte yeniden kuracağız ama asıl hedefimiz yeni yaşamı inşa etmek.

Bu çöküşleri, bu yıkımı bu kan talan ve yalan düzenini bir daha yaşamamak için hep birlikte Yeşil Sol’un ağacı altında birleşiyoruz. Ağacımızın kökleri her yerdedir, bu ülkenin her köşesindedir, en büyük can kaynaklarından biri de bu ağacı besleyen kaynaklardan biri olan Antakya’dır, Samandağ’dır.

Hepinize şükranlarımı, sevgilerimi sunuyorum. En çok da minnet duygularımı sunuyorum. Hem duygulandırdınız, hem büyük moral verdiniz, hem umudu büyüttünüz. Birlikte güçlüyüz, mutlaka kazanacağız. Yolumuz açık olsun.”

Paylaşın