KKTC’de Asgari Ücret 29 Bin 640 Liraya Yükseltildi

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC), yeni asgari ücret 1 Mayıs 2024 tarihi itibarıyla geçerli olmak üzere,  net 29 bin 640 TL, brüt olarak 34 bin 70 TL olarak belirlendi.

Asgari ücret ayrıca haftalık 7 bin 862 TL 30 kuruş, günlük bin 572 TL 46 kuruş ve saatlik 196 TL 55 kuruş olarak uygulanacak. Böylece asgari ücrete yüzde 23,5 zam yapılmış olacak.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2024 yılının ikinci ücretini düzenlediği toplantıda oy çokluğu ile belirledi.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun aldığı kararla, net asgari ücret yüzde 23,5 oranında artırılarak 29 bin 640 TL’ye yükseltildi. Komisyonun aldığı tavsiye kararı Resmî Gazete’de yayımlanarak resmiyet kazandı.

KKTC Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, yeni asgari ücretin işçi temsilcisi ve hükümet onayı ile 1 Mayıs 2024 tarihi itibarıyla geçerli olmak üzere, oy çokluğuyla net 29 bin 640 TL, brüt olarak 34 bin 70 TL olarak belirlendiğini açıkladı.

KKTC’de belirlenen yeni asgari ücret, Kuzey Kıbrıs ve Türkiye’de gündem oldu. Türkiye’de 2024 yılı asgari ücreti oranı 23 bin 502 lira 94 TL iken, KKTC’de belirlenen miktar Türkiye’den 6 bin TL farkla 29 bin 640 TL olarak belirlendi.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 10 Mayıs 2014 tarihindeki açıklamasına göre, KKTC’de yoksulluk sınırı 58 bin 986 TL olarak belirlendi.

“Zam yapılmasın, artış da yapılmasın”

Kuzey Kıbrıs’ta yayın yapan Bağımsız Gazete’den Erol Kanlıada’nın haberine göre, KKTC Hür İşçi Sendikaları Federasyonu (Hür-İş) Başkanı Ahmet Serdaroğlu, yoksulluk sınırının 59 bin TL’ye ulaştığı Kuzey Kıbrıs’ta, hayat pahalılığının biraz üzerinde artış yapıldığını belirtti.

Serdaroğlu, enflasyonla mücadele için, zamların önüne geçilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Zam yapılmasın, artış da yapılmasın” dedi.

KKTC İşverenler Sendikası Temsilcisi Cengiz Alp ise, “İşveren kesimi bu ülkedeki enflasyonun suçlusu değildir” dedi. Alp ayrıca, Güney Kıbrıs’ta asgari ücretin millî gelire oranı yüzde 30 iken, KKTC’de bu oranın yüzde 80’i bulduğunu ifade etti.

Asgari ücret ayrıca haftalık 7 bin 862 TL 30 kuruş, günlük bin 572 TL 46 kuruş ve saatlik 196 TL 55 kuruş olarak uygulanacak. Böylece asgari ücrete yüzde 23,5 zam yapılmış olacak.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun tavsiye kararı bugün Resmi Gazete’de yayımlanırken, karara itiraz için 10 günlük süre bulunuyor. Komisyon, yılın ilk asgari ücretini 12 Ocak’ta brüt 27 bin 587 TL, net 24 bin TL olarak belirlemişti.

(Kaynak: Independent Türkçe, Bağımsız Gazete)

Paylaşın

Erdoğan’dan Yunanistan’a Mesaj: Ege Denizi Barış Denizi Olsun

KKTC’de konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atina’yla ilişkilerde Ankara’nın yol haritasının belli olduğunu belirterek, bu yol haritasının barışa endeksli olduğunu ifade etti.

Erdoğan sözlerini, “Zira bu denizlerde barıştan başka çıkış yolu yoktur. Barışı eğer engellemek isteyenler olursa o zaman farklı proje uygulamasına geçmek zorunda kalırız. Biz istiyoruz ki bu tür önümüze engeller çıkarılmasın ve Ege Denizi bir barış denizi olarak dünyaya mesajını versin” şeklinde sürdürdü.

Recep Tayyip Erdoğan, yeniden Cumhurbaşkanı seçildikten sonra ilk resmi yurt dışı ziyaretini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ortak basın toplantısı düzenledi.

Görüşmede Kıbrıs meselesini ele aldıklarını ve Doğu Akdeniz’e ilişkin güncel durumu değerlendirdiklerini ifade eden Erdoğan, Kıbrıs meselesinde Türk tarafının her zaman yapıcı ve sonuç odaklı bir tutumu benimsediğini savundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ada’nın kadim ve asli unsuru özellikle Kıbrıs Türklerinin haklı talepleri açık ve nettir. Kıbrıs Türkü, asla azınlık olmamıştır olmayacaktır” diye konuştu.

“Kıbrıs Türklerinin gayretlerine rağmen yarım asırdan fazla bir sürenin Rum tarafının uzlaşmaz ve maksimalist yaklaşımları nedeniyle heba edildiğini” belirten Erdoğan, “Kimsenin bir 50 sene daha kaybetmeye tahammülü yoktur. Kıbrıs Türklerinin müktesep hakları olan egemen eşitlikleri ve eşit uluslararası statülerinin teyidi bizler için olmazsa olmazdır.

Müzakere masasına geri dönülecekse bunun yolu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınmasından geçmektedir. Cumhurbaşkanı Sayın Tatar’ın Cenevre’deki son gayri resmi toplantıda ortaya koyduğu, bizim de desteklediğimiz gerçekçi ve sonuç odaklı vizyon esasen bundan ibarettir” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin de garantör ülke olarak her zaman diyalogdan yana olduğunun altını çizen Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hak ve çıkarlarını savunmaya devam edeceklerini de vurguladı.

Cumhurbaşkanı, “Anlamsız silahlanma faaliyetlerine girişenler, bu teşebbüslerin getireceği riskleri iyice hesaplamalıdır. Adadaki kardeşlerimizin huzur ve güvenliği, bizim huzur ve güvenliğimiz demektir” diye konuştu.

Erdoğan, Yunanistan’la ikili ilişkilere ilişkin de olumlu mesajlar verdi. Atina’yla ilişkilerde Ankara’nın yol haritasının belli olduğunu belirten Cumhurbaşkanı, bu yol haritasının barışa endeksli olduğunu ifade etti.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Zira bu denizlerde barıştan başka çıkış yolu yoktur. Barışı eğer engellemek isteyenler olursa o zaman farklı proje uygulamasına geçmek zorunda kalırız. Biz istiyoruz ki bu tür önümüze engeller çıkarılmasın ve Ege Denizi bir barış denizi olarak dünyaya mesajını versin.”

Paylaşın

“Kıbrıs Sorunu”nun Çözümü İçin Birleşmiş Milletler’den Yeni Adım

Akdeniz’in doğusunda bulunan Kıbrıs adasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile Kıbrıs Rum Kesimi (Kıbrıs Cumhuriyeti) arasında yaşanan siyasi tabanlı sorun olarak tanımlanan “Kıbrıs Sorunu”nun çözümüne dair yeni bir adım atıldı.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Siyasi İşler ve Barış İnşasından Sorumlu Yardımcısı Rosemary DiCarlo, AB üyesi Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile ayrı ayrı bir araya geldi.

İlk olarak Kıbrıs’ın göreve geçen ay gelen yeni cumhurbaşkanı Hristodulidis ile, Lefkoşa’nın Rumların yönetiminde bulunan güneyinde yer alan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda görüşen DiCarlo, görüşme sonrasında, “Kıbrıs sorunu ile ilgili detaylı bir konuşmamız oldu. Burada sadece Genel Sekreter’in (Antonio Guterres), barışı destekleme yönündeki taahhüdünü yineleyebiliriz” ifadelerini kullandı.

Nikos Hristodulidis, daha önce yaptığı açıklamalarda, Avrupa Birliği’nin (AB) de müzakere masasında daha önemli bir rol ile oturması halinde, çerçevesi BM tarafından çizilmiş olan iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyonu destekleyebileceklerini ifade etmişti.

Kıbrıs hükümetinin basın sözcüsü Konstantinos Letimbiotis ise, BM Temsilcisi DiCarlo’nun, müzakerelerin yeniden başlaması yönünde kararlı bir mesaj verdiğini dile getirerek, “Biz zaten müzakere masasında oturuyoruz ve Sayın Tatar’dan da, iki bölgeli ve iki toplumlu bir federasyona ulaşabilmek adına, samimi bir istekle müzakere masasına gelmesini bekliyoruz” dedi.

“Tatar ile iyi bir görüşme gerçekleştirdik”

Kıbrıs’ın Rum yönetimi ile görüşmelerini “mükemmel” olarak nitelendiren Rosemary DiCarlo daha sonra Lefkoşa’nın kuzeyinde Kıbrıslı Türklerin lideri Ersin Tatar ile bir araya geldi.

Bu görüşme sonrasında da gazetecilere kısa bir açıklamada bulunan DiCarlo, “Teknik komitelerin çalışması ve güçlendirilmesini ele aldık, Genel Sekreter’in Kıbrıs konusunda ilerleme kaydedilmesine yönelik taahhüt ve kararlılığını ilettim” ifadelerini kullanarak, Tatar ile “iyi bir görüşme gerçekleştirdiklerini” belirtti.

Türkiye’de meydana gelen depremlerde hayatını kaybedenler için duyduğu derin ve samimi üzüntülerini Tatar’a ilettiğini bildiren DiCarlo, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in, Kıbrıs konusunda ilerleme kaydedilmesine yönelik taahhüt ve kararlılığını da Tatar’a ilettiğini ifade etti.

Tatar’dan “egemen eşitlik” ve “uluslararası tanınma” koşulu

Ersin Tatar da, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, Türk tarafının resmi müzakerelere geçebilmesi için egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tanınması gerektiğini vurguladı.

Kıbrıs meselesinin aynı zamanda bölgesel bir mesele de olduğunu dile getiren Tatar, Doğu Akdeniz’de de istikrarın sürmesi, huzur ve barışın devamı için Türkiye’nin de garantör bir ülke olarak onayının önemli olduğunu , diğer yandan AB’nin Kıbrıs konusuna taraf olmasını asla kabul etmeyeceklerini söyledi.

(Kaynak: DW Türkçe)

Paylaşın

Türkiye’den BMGK’ya ‘Kıbrıs’ Tepkisi

Dışişleri Bakanlığı, Kıbrıs Adası’nda konuşlu Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü Misyonu’nun görev süresinin uzatılmasına ilişkin BM Güvenlik Kurulu kararı hakkında açıklama yayımladı.

Bakanlığın açıklamasında, söz konusu kararla ilgili Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri’nin tutumunun tümüyle desteklendiği belirtilerek şu ifadelere yer verildi:

KKTC Dışişleri Bakanlığı’nın söz konusu kararla ilgili olarak yaptığı açıklamayı tümüyle destekliyoruz. Söz konusu karar alınırken bu yönde yapılan tüm çağrı ve ikazlara rağmen KKTC makamlarının rızası BM kural ve ilkelerine aykırı olarak yine alınmamıştır. Yasal bir düzenleme yapılmasından bugüne kadar ısrarla imtina edilmiş, ancak BM Barış Gücü, KKTC makamlarının iyi niyetli yaklaşımı çerçevesinde faaliyetlerini sürdürebilmiştir.

“Bu konuda KKTC makamlarının bundan sonra atacağı adımlara desteğimiz tamdır. Güvenlik Konseyi’nin bir yandan Ada’daki taraflara çözümü bulmalarını söylerken, diğer yandan 50 yılı aşkın süredir denenmiş, tüketilmiş, sonuç vermediği kanıtlanmış ve bir tarafın rızasını yansıtmayan bir çözüm modelini dayatmaya çalışması gerçeklikten kopuk ve çelişkili bir tutumdur.”

“Yine bir çifte standart örneği”

BM Güvenlik Konseyi’nin, KKTC makamlarının Maraş’ta attığı uluslararası hukuka uygun adımları eleştirmesinin de mülkiyet haklarının ihlali olduğu belirtilen açıklama özetle şöyle:

“Ayrıca Konsey’in Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Doğu Akdeniz’de attığı gerginliği artıran ve Kıbrıs Türklerinin haklarını yok sayan tek taraflı adımları görmezden gelmesi yine bir çifte standart örneğidir. Kıbrıs’ta adil ve kalıcı bir çözümün sağlanabilmesi için Güvenlik Konseyi’ni ve uluslararası toplumu Ada’daki gerçekleri temel alan samimi ve yapıcı bir tutum benimsemeye, bu amaçla Kıbrıs Türk halkının müktesep hakları olan, egemen eşitliğini ve eşit uluslararası statüsünü tescil etmeye çağırıyoruz.”

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Kıbrıs’taki barış gücünün (UNFICYP) görev süresini 31 Temmuz 2022’ye kadar uzatma kararı aldı. BM Güvenlik Konseyi, Kıbrıs’taki statükonun sürdürülemeyeceğini ifade etmişti.

Karar, 15 üyeli BM Güvenlik Konseyinde oy birliğiyle kabul edilmişti. BM’nin en uzun süreli faaliyette bulunan barış gücü misyonlarından biri olan UNFICYP, 1964’ten bu yana Ada’da görev yapıyor ve barış gücünün görev süresi her 6 ayda bir uzatılıyor.

Paylaşın