İskilip Dolması, Malzemeleri, Hazırlanışı

İskilip Dolması; Herkesin mutlaka tadması gereken bir lezzettir. Yapımı o kadar zor olmayan tarifimiz ellerinizle buluştuğunda daha da lezzetlenecektir.

Malzemeleri; (8-10 kişilik)

  • 1 Kilo Akçeltik pirinci
  • 3 Kilo kemikli dana eti (antrikot veya kontfille bölümleri)
  • 300 gram tereyağ
  • 1 Su bardağı zeytinyağı
  • 2 Orta boy kuru soğan
  • 500 Gram iri kaya tuzu
  • 1 Çay kaşığı karabiber
  • “Ca” adını verdiğimiz bez torba

Kazan Eti Sosu İçin;

  • Bir yemek kaşığı tereyağ
  • Bir yemek kaşığı zeytinyağ
  • Bir soğan
  • Tuz

Hazırlanışı;

500 gram iri tuz 3 litre su ile kaynatılır.Kaynarlığı savrularak giderildikten sonra pirinç ıslatılır. Diğer tarafta ince doğranmış soğanlar tereyağ ve zeytinyağ ile iyice kavrulur. Karamelize rengi alınca pirincin ölçüsüyle bire bir ölçek su verilir. Su kaynayana kadar pirinçler tuzlu sudan akıtılarak nişastası kalmayacak şekilde iyice yıkanır. Kaynayan suyun içerisine pirinç ilave edilerek salma pilav pişirilir.

Pirinçler diri kalacak şekilde ocaktan alınarak, ara ara karıştırılıp, iyice soğutulur. “Ca” denilen özel torbaya soğuk pilav doldurulur. Dolma kazanının dibine tereyağı ve zeytinyağı konarak etler çok az kızartılır. İçerisine tuz ve iki parçaya ayrılan soğan ile etlerin üzerini bir parmak aşacak şekilde su ilave edilir. Kazanın içine saçayağı konur ve üzerine de tepsi ters kapatılır, önceden yarım pişirilen pilav ile doldurulan “ca” torbası tepsinin üzerine konur.

Parşomen kağıdı ile torbanın etrafı örtülür. Kazanın kapağı kapatılıp bir tek buhar deliği bırakılarak etrafı hamurlanır. İskilip Dolması’nın pişme süresi miktara göre değişir. Büyük dolma kazanlarının pişmesi 13 saati bulurken, bu tarifimizde ki miktar az olduğu için 4 saat kısık ateşte pişirmek yeterlidir. Kazan açılınca “ca” torbası alınarak dolma boşaltılır, biraz et suyu ile terleme yapılır.

Lenger dediğimiz sunum kabına alınan dolmanın üzerine kazandan çıkartılan iri didilmiş etler yerleştirilip; üzerine biraz et suyu gezdirilir, üzerine tercihen karabiber serpilir. Dolmadan önce şehriye çorbası, dolma ile birlikte sirke salatası ve sonrasında helva ile birlikte servis edilir. İskilip dolmasının mutfaklarda tarif üzere hazırlanması zor olduğundan, İskilip’te yenmesini özellikle tavsiye ediyoruz.

Paylaşın

Çorum: Alacahöyük Müzesi ve Ören Yeri

Alacahöyük Müzesi ve Ören Yeri; Çorum’un Alaca İlçesi, Alacahöyük Beldesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Şehir içi ulaşım araçlarıyla ulaşım mümkündür. Hititler’in önemli bir kültür ve sanat merkezi olan ve 1935 yılında başlayan kazılarda 4 uygarlık açığa çıkarılmıştır. 

Alacahöyük 1. uygarlık katı; Hellenistik, Roma, Bizans, Selçuklu-Osmanlı dönemleri ile temsil edilmektedir. 1. kültür katta, Geç Frig çağında höyüğün her yanı iskân edilmiştir. Bu katta küçük evlerden oluşan yerleşimler bulunmuştur.

Alacahöyük 2. uygarlık katı; mabed, büyük yapılar, özel-blok evler, sokaklar, büyük küçük su kanalları, şehir suru, biri kabartmalı ortastadlarla süslü sfenkslerden oluşmaktadır. Kalker temel üzerine andezit bloklarla inşa edilmiş olan Sfenksli Kapı’nın genişliği 10 metredir ve büyük mabedin anıtsal geçididir.

Alacahöyük 3. uygarlık katı; Eski Tunç Çağı’dır. (MÖ 2500-2000) Hitit kültürüne kaynaklık eden kültürlerin önde geleni olan yerli Hatti Uygarlığı’nın aydınlanmasında çok katkıları olan Alacahöyük Eski Tunç Çağı hanedan mezarları, bu çağın en önemli buluntularıdır. İntramural mezarlar özel olarak ayrılmış bir alanda toplanmıştır. Dört yanı taşla örülmüş dikdörtgen mezarlar ahşap hatıllarla (kiriş) kapatılmış, damları üzerine kurban edilmiş sığır başları, bacakları yerleştirilmiştir. Altın, gümüş, elektrum, bakır, tunç, demir ve değerli taşlardan oluşan zengin ölü hediyeleri onların hanedana ait olduklarını göstermektedir. Çoğu altın, gümüş kapların dövme, dökme, kakma teknikleri, altın mücevheratın ince süsleri uzun bir gelişmenin ürünleridir.

Alacahöyük 4. uygarlık katı;  Geç Kalkolitik Çağ’ı yani ana toprak üzerine kurulmuş ilk uygarlığı yansıtmaktadır.

Alacahöyük Kral Mezarları

Alacahöyük ziyaretçilerini binlerce yıllık konukseverlikle karşılayan anıtsal sfenksler, kalker temel üzerine andezit bloklarla inşa edilmişlerdir. Sfenksli Kapı’nın iki yanındaki söve blokları sfenks görünümünde yontulmuştur. Sfenkslerin yer aldığı bu iki kulenin iç ve dış yüzleri kabartmalı orthostatlarla süslenmiştir. Batıdaki kuledeki kabartmalarda görülen boğa figürü, “Göklerin Fırtına Tanrısı”nı sembolize etmektedir. Yerleşime ait temelleri ve diğer buluntularıyla Hitit mimarlığına ve sanatına ışık tutan Alacahöyük’ün en önemli buluntuları kraliyet mezarlarıdır. Kenarları taşla örülmüş mezarlar, ahşap hatıllarla kapatılmış, damları üzerine kurban edilen sığırların başları ve bacakları yerleştirilmiştir. Prens ve prenseslere ait olduğu düşünülen ve Eski Tunç Çağı’na tarihlenen bu 13 mezarda, süs eşyaları, güneş kursları, geyik ve boğa heykelleri, kama, kılıç, balta gibi savaş aletleri ile pişmiş toprak, taş, altın, gümüş, tunç, bakır ve elektrondan yapılmış eserler ve süs eşyaları bulunmuştur.

Alacahöyük Müzesi

Alacahöyük’te ilk yerel müze, 1940 yılında açılmıştır. 1982 yılında örenyeri içerisindeki binasına taşınan müze 2011 yılında yeniden düzenlenmiştir. 1935 yılında başlayan Alacahöyük kazılarında açığa çıkartılan eserler, kazı başkanlarının adlarının verildiği salonlarda sergilenmektedir. Hamit Zübeyr KOŞAY salonundaki duvar panolarında Alacahöyük kazılarının Türk arkeolojisindeki yeri ve önemi anlatılmaktadır. Kazı tarihçesinin anlatıldığı vitrinde ise kazı malzemeleri ve Alacahöyük kazısına ait bilimsel yayınların bir kısmı teşhir edilmektedir. Alacahöyük kazısında elde edilen Kalkolitik, Eski Tunç Çağı ve Hitit dönemine ait eserler Remzi Oğuz ARIK salonunda, Hitit ve Frig dönemine ait eserler ise Mahmut AKOK salonunda sergilenmektedir.

Atatürk’ün emriyle Türk Tarih Kurumu adına 1935 yılında R.O. Arık yönetiminde başlamıştır. Alacahöyük kazısı, Türkiye’nin ilk ulusal kazılarındandır.

Paylaşın