Son İki Ayda En Az 301 İşçi İş Kazalarında Hayatını Kaybetti

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, Ocak ve Şubat aylarında en az 301 işçinin çalışırken hayatını kaybettiğini açıkladı. İSİG Meclisi, iş kazalarını iş cinayetleri olarak yorumluyor.

Depremler nedeniyle, kurumsal ve bireysel üretenlerinin deprem bölgesinde ya da bulundukları şehirlerde dayanışma faaliyetlerine katılması nedeniyle Ocak ayı iş cinayetleri raporunu çıkarmadıklarını kaydeden İSİG Meclisi, bu depremlerde yıkılan ve hasar gören işyerlerinde gece vardiyasında çalışırken hayatını kaybeden tüm işçiler ve bölgedeki otellerde eğitim seminerleri ve geçici görevlendirme ile kalırken hayatını kaybeden işçilere ve deprem bölgesindeki işçi ve halk sağlığı sorunlarına odaklandıklarını belirtti.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), iş cinayetlerine dair hazırladığı ocak ve şubat ayı raporunu yayımladı. Rapordan öne çıkanlar şöyle:

Deprem esnasında işyerinde ya da patronun talimatıyla bölgede olan (geçici görevlendirme, seminer vb. faaliyetler nedeniyle) bütün işçilerin ölümü iş cinayeti (resmi terimle iş kazası) kapsamına girer. Bu noktada İskenderun Devlet ve Hatay Eğitim Araştırma ile Özel Akademi, Defne ve Megapark hastanelerinin veya belli bölümlerinin yıkıldığını biliyoruz. Yine yıkılan otel, lokanta, oto tamir, belediye, genel işler vb. işyerleri var. Buralarda gece vardiyasında çalışırken hayatını kaybeden tüm işçiler de yine bölgedeki otellerde eğitim seminerleri ve geçici görevlendirme ile kalırken hayatını kaybeden işçi arkadaşlarımız da iş cinayetleri kapsamındadır.

Depremde birçok işçi arkadaşımız hayatını kaybetti. Kalanlar yakınlarını kaybetti, evleri yıkıldı ve bu sürecin tüm psikolojik yüküyle karşı karşıya. Diğer yandan da geleceksizlik, güvencesizlik… Bu noktada “işe gelmeyen işçilerin işten çıkarılması”, “depremde hasar alan işyerlerinde üretime devam edilmesi”, “çalışma baskısı” gibi birçok uygulama ile karşılaştık. Hatta Kahramanmaraş’ta hasarlı bir metal fabrikasında patronun görevlendirmesiyle tencere-tabak paketlerini çıkaran işçilerin üzerine kolon ve kirişler çöktü, bir arkadaşımızı kaybettik ve dört arkadaşımız yaralandı.

Şu an yüzbinlerce insanımız çadırlarda kalmaktadır. Ancak çadırların belirli fiziki ve insani standartları bulunmalıdır:

“Her 1000 kişi için 3-4 hektar alan ayrılmalıdır. Çadırlar arasında en az 8 metre, çadırlar ile yol arasında en az 2 metre mesafe olmalıdır. Çadırlar arasındaki yollar 10 metre genişliğinde olmalıdır. Her çadır için 3,5 metrekare oturma alanı olmalıdır. Çadırlardan en az 30, en fazla 50 metre uzaklıkta, ortalama 25 kişiye bir kabin düşecek sayıda tuvalet kurulmalı, tuvaletler için lağım sistemi veya yeterli büyüklükte tuvalet çukuru açılmalıdır. Tuvaletler, el yıkama musluklarına 100 metreden uzak olmamalıdır. Kabin yerleşimlerinde kadın-erkek farklılığı ve kadınların güvenliği göz önünde bulundurulmalıdır. Tuvaletler, günlük 100 kişinin kullanabileceği düşünülerek hazırlanmalıdır. (TTB)”

Asbest ve halk sağlığı

Geçmiş yıllarda birçok açıklamamızda asbest ve sonuçlarına değindik. Burada akut bir duruma dair bazı satırbaşları ifade etmemiz gerekiyor. Şu an için asbest içeren büyük bir enkaz (ki toplamının Erciyes Dağı boyutlarında olduğu tahmin ediliyor), uygun olmayan bir yıkım ve enkaz kaldırma faaliyeti ile atıkların atıldığı yerlerin uygun olmadığını görüyoruz. İlk etapta dikkat edilmesi gereken acil husular:

“Enkazlar profesyonel ekiplerce kaldırılmalıdır. İş makinelerinin çalıştırılma şekli etrafa asbest yayılmasını azaltabilecektir. Uygunsuz ve aşırı toz çıkmasına yol açacak biçimde yapılan enkaz kaldırma çalışmaları engellenmelidir. Enkaz kaldırma çalışmalarında sulama yapılması kaldırılan tozun etkisini azaltacaktır. Bu nedenle enkaz çalışmalarına sulama eşlik etmelidir. Kaldırılan enkazın döküleceği yerler doğru ve merkezi bir planlama ile belirlenmeli, rastgele hafriyat dökülmesi engellenmelidir. Enkaz kaldırma çalışmasına katılanların “FFP2” veya “FFP3” tipi yüksek koruyucu maske kullanması, sağlık açısından bir zorunluluktur. Bu bağlamda bu tür maskelerin bölgeye ulaştırılması gerekmektedir. Pandemi döneminde yaygın kullanıma giren basit cerrahi maskeler bu maddelere karşı koruyucu değildir. (TTB)”

İskenderun Limanı’ndaki yangın

“İskenderun Limanı’nda deprem sonrası çıkan ve beş gün süren yangın Limak Holding’e ait LimakPort’un gerekli altyapı ve güvenlik önlemi olmadan kabul ettiği IMO’lu konteynerlerden kaynaklandı. Hiçbir limanın kabul etmediği tehlikeli ve yanıcı maddelerin içinde olduğu 300 IMO’lu konteynerler Hollanda ve Belçika’dan gelmişti. İçlerinde ayakkabı, giysi, kumaş, plastik yapımında kullanılan yanıcı kimyasallar bulunuyordu. Sadece LimakPort’un kabul ettiği bu konteynerlerin transit geçişi yapılıyor. Burada yükleniyor, Irak veya Suriye’de işleniyor. Tehlikeli yük taşıma faaliyetinde bulunan tüm taraflar; taşımacılığı emniyetli, güvenli ve çevreye zararsız şekilde yapmak, kazaları engellemek ve kaza olduğunda zararı olabildiğince aza indirmek için gerekli olan tüm önlemleri almak zorundadırlar.” Ancak bu yangın deprem gibi durumlarda bizi ne gibi başka tehlikelerin de beklediğinin bir habercisi oldu.

En az 301 iş cinayeti

Deprem sonucu meydana gelen yıkımın tarifi yok. Bazı bölgeler neredeyse haritadan silinmiş ve birçok çekirdek aile artık aramızda değil. Diğer yandan AFAD’ın gecikmeli ve yetersiz arama kurtarma faaliyetleri sonucu birçok canımızı da enkazdan çıkaramadık. Tam olarak kaç kişinin öldüğü, isimleri belli değil. Belli ise de devlet tarafından isim isim açıklanması gerekiyor. Bu yüzden gece vardiyasında olan kaç işçinin öldüğünü bilmiyoruz. Örneğin “11 sene önce depreme dayanıklı değildir” raporu verilen İskenderun Devlet Hastanesi’nde şu ana kadar 10 sağlık emekçisinin kmliğini tespit edebildik. Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ise 4 arkadaşımızın kimlik bilgisine ulaştık. Yine Akademi, Defne, Megapark gibi yıkılan özel hastaneler mevcut. Bu noktada Sağlık Bakanlığı’nın kimlik bilgileri ile hangi hastanede kaç sağlık emekçisinin hayatını kaybettiğini açıklaması gerekiyor.

Diğer yandan gece vardiyasında çalışan otel, lokanta, belediye, oto tamir vb. tüm işçilere dair neredeyse hiçbir bilgi yok. Belirleyebildiğimiz kadarıyla eğitim faaliyetleri kapsamında Adıyaman’da Arsemas Hotel’de kalan 32 kimya işçisi ve İsias Hotel’de kalan 31 turist rehberini kaybettik. Yine geçici görevlendirme ile gelen farklı mesleklerden kaybettiğimiz sağlık emekçileri var.

Şu ana kadar depremde iş cinayeti kapsamında kaybettiğimiz 97 emekçiyi tespit edebildik. Önümüzdeki günlerde araştırmalarımız devam edecek ama devlet açıklamadığı sürece kaybettiğimiz yüzlerce emekçinin kimliklerine ulaşmamız neredeyse imkansız. (Bu noktada farklı meslek gruplarımızdan genel kayıplarımızı paylaşıyoruz. Ancak evlerinde hayatını kaybeden arkadaşlarımızı iş cinayeti kapsamında değerlendiremiyoruz. Daha genel anlamda depremdeki tüm ölümler için “sosyal cinayet” kavramını kullanabiliriz.)

Deprem bölgesindeki şçi sağlığı ve güvenliği

Deprem bölgesindeki tehlikeli kimyasallar, halk sağlığını tehdit ettiği gibi deprem bölgesinde çalışan işçileri de doğrudan etkilemekte ve ciddi sağlık riskleriyle karşı karşıya bırakmaktadır. Bu noktada gerek üretim ve hizmet sürecinin gerek halk yaşamı ve sağlığı için yapılan çalışmaların işçilerin sağlığı ve güvenliğine zarar vermeyecek şekilde gerçekleştirilebilmesi için alanda temel önlemlerinin alınması elzemdir:

İşçilere, her işe uygun kişisel koruyucu donanım yeteri miktarda ve eksiksiz temin edilmelidir. İşçilerin fiziki sağlığının korunması ve işin verimli ilerleyebilmesi için işçilere barınma, ısınma ve yemek imkanlarına ulaşabilecekleri bir ortam sağlanmalıdır. Bulaşıcı hastalıklardan ve diğer maruziyetlerin sebep olabileceği hastalıklardan korunmak için işçilere hijyen malzemeleri ile duş, tuvalet, el yıkama alanlarının olduğu hijyen ortamları oluşturulmalı ve kuduz ve tetanoz aşılarının yapılması sağlanmalıdır. Çalışma saatleri mevcut duruma göre düzenlenmelidir. İşçiler ağır hasarlı hiçbir işyerine sokulmamalıdır. Verilen maddi desteklerin miktarı yükseltilmelidir. İşten atmalar yasaklanmalı (Kod-29 sürecine mahal vermeyen bir şekilde) ve yasağa aykırı hareket eden patronlara daha ağır cezalar verilmelidir.

İşçilerin fiziksel durumlarının yanında ruhsal durumları da bir o kadar ciddiye alınmalıdır. Deprem bölgesinden intihar haberleri almaktayız ve bu önümüzdeki dönem artabilir. Bu noktada psikolojik destek süreçleri geliştirilmelidir. Ancak sorun sadece psikolojik destek ile çözülemez. Mutlaka ve mutlaka toplumsal dayanışmayı güçlendirmeliyiz. Yine işçilerin ve ailelerinin yas süreçlerine saygı gösterilmelidir.

Bölgede yoğun bir inşa faaliyetine başlanmaktadır. İnşaatların hızlı bir biçimde yapılması kaçınılmaz olarak iş cinayetlerini artırmaktadır. İnşaatlardaki bu süreçlerde başta işçilerin örgütlülüğü olmak üzere bu alanda gerekli adımları atmalıyız. Yeniden inşa sürecinde kentsel yaşam, gıda hakkı, ekolojik denge, tarımsal üretim, göç süreçleri gibi birçok çalışma alanı bizi beklemektedir.

Paylaşın

2022 Yılında Her Gün En Az 5 İşçi İş Kazasında Hayatını Kaybetti

2022 yılında en az 1843 işçi çalışırken hayatını kaybetti. Bu her gün en az 5 işçinin iş kazasında hayatını kaybettiği anlamına geliyor. AK Parti’nin iktidar yılları boyunca iş kazalarında en az 30 bin 546 işçi hayatını kaybetti.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG Meclisi), 2022’deki iş cinayetleri bilançosuna göre bu yılda en az 1843 işçi çalışırken hayatını kaybetti.

Ocak’ta 120, Şubat’ta 109, Mart’ta 123, Nisan’da 130, Mayıs’ta 178, Haziran’da 189, Temmuz’da 172, Ağustos’ta 189, Eylül’de 161, Ekim’de 163, Kasım’da 128 ve Aralık’ta da en az 181 iş cinayeti yaşandı.

Bu her gün en az 5 işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiği anlamına geliyor. İSİG Meclisi verileri paylaşırken “en az” vurgusu yapıyor çünkü tespit ettikleri verilerin yüzde 68’ini ulusal basından, yüzde 32’sini ise bildirimlerden elde ediyor.

İSİG Meclisi’ne göre AKP’nin iktidar yılları boyunca iş cinayetlerinde en az 30 bin 546 işçi hayatını kaybetti.

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 30 Haziran 2012’de Resmi Gazete’de yayınlanmasının ardından sonraki süreçte yine İSİG Meclisi’nin verilerine göre 2013’te en az 1235, 2014’te 1886, 2015’te 1730, 2016’da 1970, 2017’de 2 bin 6, 2018’de 1923, 2019’da 1736, 2020’de 2 bin 427, 2021’de 2 bin 170 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.

Ölenlerin yüzde 95’i sendikasız

2022’deki 1843 iş cinayetinin istihdam biçimlerine göre dağılımı 1600 ücretli (işçi ve memur) ve 243 kendi nam ve hesabına çalışan (çiftçi ve esnaf) şeklinde oldu. Ölenlerin yüzde 87’sini ücretliler yüzde 13’ünü ise kendi nam ve hesabına çalışanlar oluşturdu.

Hayatını kaybeden 1843 kişiden 108’i kadın işçi, 1735’i ise erkek işçilerdi. Ölenlerin sadece 92’si (yüzde 4,99) sendikalı işçiydi. 1751’i ise (yüzde 95,01) sendikasız işçiydi.

2022’de 18 yaş altı 64 çocuk/genç işçi hayatını kaybetti. İş cinayetlerinin yaş gruplarına göre dağılımı şöyle:

  • 14 yaş ve altı 27 çocuk işçi,
  • 15-17 yaş arası 37 çocuk/genç işçi,
  • 18-29 yaş arası 390 işçi,
  • 30-49 yaş arası 756 işçi,
  • 50-64 yaş arası 428 işçi,
  • 65 yaş ve üstü 99 işçi,
  • Ve yaşı belirlenemeyen 106 işçi.

90 mülteci/göçmen işçi hayatını kaybetti

Yine bu yılda iş cinayetlerinde hayatını kaybeden işçilerden 90’ı mülteci/göçmendi. Ölen işçilerin 39’u Suriye’den, 20’si Afganistan’dan, 8’i Türkmenistan’dan gelmişti. 5’er işçi de İranlı ve Özbekistanlı; 3 işçi Rusyalı; 1’er işçi ise Azerbaycanlı, Belaruslu, Endonezyalı, Iraklı, Kuveytli, Nijeryalı, Pakistanlı, Sırbistanlı, Ukraynalı ve Yunanistanlıydı.

En çok ölüm inşaat, yol işkolunda 

2022’de iş cinayetlerinin işkollarına göre dağılımı şöyle:

  • İnşaat, yol işkolunda 374 işçi,
  • Tarım, orman işkolunda 359 emekçi (186 işçi ve 173 çiftçi),
  • Taşımacılık işkolunda 220,
  • Madencilik işkolunda 105,
  • Metal işkolunda 101,
  • Ticaret, büro, eğitim, sinema işkolunda 99,
  • Belediye, genel işler işkolunda 97,
  • Konaklama, eğlence işkolunda 95,
  • Sağlık, sosyal hizmetler işkolunda 61,
  • Enerji işkolunda 52,
  • Gemi, tersane, deniz, liman işkolunda 43,
  • Petro-kimya, lastik işkolunda 35,
  • Tekstil, deri işkolunda 32,
  • Savunma, güvenlik işkolunda 31,
  • Gıda, şeker işkolunda 22,
  • Ağaç, kâğıt işkolunda 22,
  • Çimento, toprak, cam işkolunda 16,
  • Basın, gazetecilik işkolunda 7,
  • İletişim işkolunda 5;
  • Banka, finans, sigorta işkolunda 3,
  • Ve çalıştığı işkolu belirlenemeyen 64 işçi…

En çok ölüm nedeni trafik, servis kazası 

İş cinayetlerinin nedenlerine göre dağılımı ise şöyle:

  • Trafik, servis kazası nedeniyle 422 işçi,
  • Ezilme, göçük nedeniyle 347,
  • Yüksekten düşme nedeniyle 295,
  • Kalp krizi, beyin kanaması nedeniyle 201,
  • Patlama, yanma nedeniyle 97,
  • Elektrik çarpması nedeniyle 78,
  • Zehirlenme, boğulma nedeniyle 77,
  • İntihar nedeniyle 71,
  • Şiddet nedeniyle 68,
  • Covid-19 nedeniyle 46,
  • Nesne çarpması, düşmesi nedeniyle 27,
  • Kesilme, kopma nedeniyle 14,
  • Diğer nedenlerden dolayı da 100 işçi…

Rapordan çıkanlar

İSİG Meclisi 2022’deki iş cinayetleriyle ilgili raporda şu noktalara dikkat çekti:

İş cinayetleri bu yıl da “mevsimlik çalışmanın arttığı” (havaların ısınmasıyla esas olarak tarım işkolundaki mobilizasyon ve üretim artışıyla) Mayıs-Eylül periyodunda artış gösterdi. Ancak genel olarak baktığımızda da ucuz emek cenneti haline çevrilen Türkiye’de bu yıl iş cinayetlerinde kısmi artış var.

İş cinayetlerinin yoğunlaştığı (953 işçi ölümü) üç işkolu bulunuyor. ‘Güvencesiz çalışma’nın hakim olduğu inşaat, tarım ve taşımacılık. Uzun çalışma saatleri, yoğun çalışma, sigortasız çalışma ve her türlü kuralsızlığın hakim olduğu bu işkollarında sendikal örgütlenme yok gibi ya da zayıf ve belli mesleklerde öbekleniyor.

İnşaatlarda dış cephe iskele, çatı, asansör boşluğu vb. yüksekten düşmeler ölümlerin yarıdan fazlasını oluştururken diğer iki temel neden ise ezilme/göçük ile elektrik çarpmaları.

Diğer yandan özellikle mevsimlik tarım işçilerinin çalıştıkları bölgelere ya da tarlaya yolculuğu sırasında uygun olmayan ulaşım araçlarının kullanılması, eskiyen traktörler, işçilerin barınma-dinlenme-temizlik alanlarının yetersizliği, kene ısırmaları vb. ölümlerin temel nedenlerini oluşturuyor.

En çok işçi ölümünün meydana geldiği üçüncü işkolu ise taşımacılık. Yoğun çalışma, mobbing, uzun çalışma saatleri, uygun olmayan yollar ve araçlar, beslenme ve uyku düzensizliği vb. sorunlar iş cinayetlerine davetiye çıkarıyor. Ölümlerin yüzde 75’ini trafik kazaları oluştururken diğer önemli bir neden ise çalışma koşullarına bağlı kalp krizleri.

Bu yıl moto kurye ölümleri de bu nedenlerden dolayı ölümlerin arttığı bir meslek olarak öne çıkıyor. Pandemi ile birlikte giderek genişleyen ve işçi profilinin çoğunlukla 20’li yaşların başında olduğu sektörde işçi sağlığı açısından en net sonuç ortada: 2022’de en az 55 moto kurye iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.

Diğer yandan sanayi işkollarındaki ölümler ilk üç sırada olmasa da sanayinin çok farklı işkollarında (maden, metal, enerji, tekstil, kimya, gıda vd.) olduğu gerçeğinin altını çizmek gerekiyor. Aslında bu işkollarının toplamını aldığımızda “sektörel olarak en fazla ölüm sanayide” meydana geliyor. Özellikle sendikasızlaştırmanın sonuçlarının ortaya çıktığı ve genç işçi ölümlerinin yoğunlaştığını gözlemliyoruz.

İş cinayetlerinin bir numaralı nedeni trafik, servis kazaları. Ancak bu ölümler iş cinayeti olarak değil trafik kazası olarak görülüyor. Sanayi işkollarında iş cinayetlerinin oransal olarak artışı ile birlikte ezilme, patlama, yanma, elektrik çarpması, zehirlenme vb. ölüm nedenlerinde de gözle görülür bir yaygınlaşma mevcut. Sağlık ve eğitim emekçilerine yönelik işyerlerinde yaygın bir şiddet yaşanıyor.

Ekonomik kriz, mobbing ve fazla çalışmaya bağlı işçi intiharları devam etmektedir. Özellikle geçinemeyen işçilerin banka ve tefecilerden aldıkları borçları geri ödeyememeleri sonucu yapılan baskılar bu intiharların önemli bir nedeni. Yine genç işçi, işsizlerin güvencesizleştirme kıskacında geleceksizleştirilmeleri intiharların diğer önemli nedeni.

Aşırı-yoğun-fazla-sağlıksız çalışmaya, beslenme-barınma-yaşam koşullarına bağlı kalp krizi ve beyin kanaması gibi ani işyeri ölümleri de artarak sürüyor.

Bir yandan tüm iş cinayetlerinde ölen işçilerin yüzde 5’i sendikalıdır tespitiyle “sendikalı olmak iş cinayetlerini önler” diyebiliriz. Diğer yandan Amasra örneğini de değerlendirince “sadece sendikalı olmak yetmez örgütlü de olmak gerekir” demek lazım. Zira iş cinayetlerini işçi örgütlülüğü, işçi denetimi önler; sendikaya üye olmak ve toplu sözleşme imzalamak, Soma’da olduğu gibi Amasra’da da bu örgütlülüğün ve denetimin hayata geçirilmediğini göstermiştir.

NOT: İSİG Meclisi iş kazalarını iş cinayetleri olarak adlandırıyor.

Paylaşın

11 Ayda Bin 638 İşçi, İş Kazalarında Hayatını Kaybetti

Kasım ayında en az 127 işçi, iş kazalarında yaşamını yitirirken, hayatını kaybeden işçilerden 7’si çocuktu. 2022 yılının ilk on bir ayında ise en az bin 658 işçi hayatını kaybetti. Bu, her gün en az 5 işçinin çalışırken yaşamını yitirdiği anlamına geliyor.

Haber Merkezi / İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), Kasım ayı iş cinayetleri raporunu açıkladı. İSİG, iş kazalarını iş cinayetleri olarak tanımlıyor.

İSİG’in raporuna göre, kasım ayında en az 127 işçi, iş kazalarında yaşamını yitirirken, hayatını kaybeden işçilerden 7’si çocuktu. Rapora göre, yılın ilk 11 ayında iş cinayetlerinde 61’i çocuk olmak üzere en az 1638 işçi hayatını kaybetti. İş cinayetlerinde yaşamını yitirenlerin 94’ü kadın, 1564’ü erkekti.

İSİG’in yayınladığı raporda şu tespitlere yer verildi:

İş cinayetlerinin yoğunlaştığı üç işkolu bulunuyor. Güvencesiz çalışmanın hakim olduğu inşaat, tarım ve taşımacılık. Uzun çalışma saatleri, yoğun çalışma, sigortasız çalışma ve her türlü kuralsızlığın hakim olduğu bu işkollarında sendikal örgütlenme yok gibi ya da zayıf ve belli mesleklerde öbekleniyor. Bu yıl moto kurye ölümleri de bu nedenlerden dolayı ölümlerin arttığı bir meslek olarak raporlarımızda öne çıkıyor. Şu ana kadar 50 moto kurye iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Diğer yandan sanayi işkollarındaki ölümler ilk dört sırada olmasa da sanayinin çok farklı işkollarında (maden, metal, enerji, tekstil, kimya, gıda vd.) olduğu gerçeğinin altını çizmek gerekiyor. Aslında bu işkollarının toplamını aldığımızda “sektörel olarak en fazla ölüm sanayide” meydana geliyor.

İş cinayetlerinin bir numaralı nedeni trafik, servis kazaları. Ancak bu ölümler iş cinayeti olarak değil trafik kazası olarak görülüyor. Oysa tır, kamyon, otobüs, servis minibüsü, taksi şoförleri uzun çalışma saatlerinde ve neredeyse dönüşümsüz çalışmaktalar. Diğer yandan araçların yeterli bakımı yapılmıyor ve eski araçlar kullanılıyor, yol aydınlatması veya düzenlemelerinde sorunlar var vb. Şoför ölümleri bir iş cinayetidir, yine servislerde birçok işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetmektedir. Ayrıca trafik kazaları birçok yurttaşında ölümüne neden olduğu için bir halk sağlığı sorunudur.

Bu yılın ilk on bir ayında 61 çocuk işçi hayatını kaybetmiş durumda. Dikkat çeken iki husus var. Birincisi “14 yaş ve altında çalışırken ölen çocukların sayısı arttı.” İkinci olarak ölümlerin merkezinde her yıl olduğu gibi tarım yer alırken “MESEM projeleriyle gündeme gelen stajyer/çırak ölümlerinde de artış” gözüküyor. Diğer yandan EYT tartışmalarının gündemde olduğu bir süreçte 51 yaş ve üzerinde 435 emekçi ölümünü kaydetmiş olduğumuz gerçeğinin altını çizmek istiyoruz.

Sayısı giderek artan göçmen işçilerin iş cinayeti sonucu ölümleri de artıyor. Bu yıl 84 göçmen işçi hayatını kaybetti. Bu işçilerin yüzde 67’si ise Suriyeli ve Afganistanlı. Bu durum Türkiye’de “göçmen işçiliğin mültecilik temelinde hayata geçtiği” gerçeğini ortaya koyuyor. Göçmen işçi ölümlerinin bir kısmında kimlik bilgilerine bile ulaşamıyoruz. Yine birçok göçmen işçinin kayıtsız oldukları için iş cinayetlerinin saklandığını da unutmamak gerekli.

İş cinayetlerinde ölen işçilerin 89’u sendikalı (Bu işçilerin 42’si Bartın Amasra’daki maden patlamasında hayatını kaybetti). Bir yandan tüm iş cinayetlerinde ölen işçilerin yüzde 5’i sendikalıdır tespitiyle “sendikalı olmak iş cinayetlerini önler” diyebiliriz. Diğer yandan Amasra örneğini de değerlendirince “sadece sendikalı olmak yetmez örgütlü de olmak gerekir” demek lazım. Zira iş cinayetlerini işçi örgütlülüğü, denetimi önler; sendikaya üye olmak ve toplu sözleşme imzalamak, Soma’da olduğu gibi Amasra’da da bu örgütlülüğün ve denetimin hayata geçirilmediğini göstermiştir.

İş cinayetleri esas olarak sanayileşmiş büyükşehirlerde yoğunlaşıyor. Diğer yandan tarımsal bölgelere ve her şehirdeki inşaat faaliyetlerine dikkat çekmek gerekiyor. Yine Anadolu şehirlerinin neredeyse tamamına yayılan OSGB gerçekliği var. On bir ayda iş cinayeti tespit edemediğimiz tek şehir ise Bitlis.

2022 yılının ilk on bir ayında iş cinayetlerinin istihdam biçimlerine göre dağılımına baktığımızda 1440 ücretli (işçi ve memur) ve 218 kendi nam ve hesabına çalışan (çiftçi ve esnaf) hayatını kaybetti. Yani ölenlerin yüzde 87’sini ücretliler yüzde 13’ünü ise kendi nam ve hesabına çalışanlar oluşturuyor…

İş kollarına göre iş cinayetleri

2022 yılının ilk on bir ayında iş cinayetlerinin işkollarına göre dağılımı şöyle: İnşaat, Yol işkolunda 338 işçi; Tarım, Orman işkolunda 327 emekçi (166 işçi ve 161 çiftçi); Taşımacılık işkolunda 194 işçi; Madencilik işkolunda 100 işçi; Metal işkolunda 92 işçi; Belediye, Genel İşler işkolunda 87 işçi; Ticaret, Büro, Eğitim, Sinema işkolunda 86 emekçi; Konaklama, Eğlence işkolunda 81 işçi; Sağlık, Sosyal Hizmetler işkolunda 58 işçi; Enerji işkolunda 48 işçi; Gemi, Tersane, Deniz, Liman işkolunda 39 işçi; Petro-Kimya, Lastik işkolunda 32 işçi; Tekstil, Deri işkolunda 29 işçi; Savunma, Güvenlik işkolunda 29 işçi; Ağaç, Kâğıt işkolunda 20 işçi; Gıda, Şeker işkolunda 19 işçi; Çimento, Toprak, Cam işkolunda 14 işçi; Basın, Gazetecilik işkolunda 7 işçi; Banka, Finans, Sigorta işkolunda 3 işçi; İletişim işkolunda 2 işçi; Elimizdeki veriler ışığında çalıştığı işkolunu belirleyemediğimiz 53 işçi hayatını kaybetti…

Nedenlerine göre iş cinayetleri

2022 yılının ilk on bir ayında iş cinayetlerinin nedenlerine göre dağılımı şöyle: Trafik, Servis Kazası nedeniyle 376 işçi; Ezilme, Göçük nedeniyle 309 işçi; Yüksekten Düşme nedeniyle 260 işçi; Kalp Krizi, Beyin Kanaması nedeniyle 179 işçi; Patlama, Yanma nedeniyle 92 işçi; Elektrik Çarpması nedeniyle 76 işçi; Zehirlenme, Boğulma nedeniyle 71 işçi; Şiddet nedeniyle 65 işçi; İntihar nedeniyle 62 işçi; Covid-19 nedeniyle 45 işçi; Nesne Çarpması, Düşmesi nedeniyle 22 işçi; Kesilme, Kopma nedeniyle 13 işçi; Diğer nedenlerden dolayı 88 işçi hayatını kaybetti…

Yaş gruplarına göre iş cinayetleri

2022 yılının ilk on bir ayında iş cinayetlerinin yaş gruplarına göre dağılımı şöyle: 14 yaş ve altı 26 çocuk işçi, 15-17 yaş arası 35 çocuk/genç işçi, 18-27 yaş arası 275 işçi, 28-50 yaş arası 791 işçi, 51-64 yaş arası 342 işçi, 65 yaş ve üstü 93 işçi, yaşını bilmediğimiz 96 işçi hayatını kaybetti…

2022 yılının ilk on bir ayında 84 mülteci/göçmen işçi hayatını kaybetti. Bu işçilerin geldikleri ülkelere bakarsak: 39 işçi Suriyeli; 18 işçi Afganistanlı; 7 işçi Türkmenistanlı, 4 işçi Özbekistanlı; 3’er işçi İranlı ve Rusyalı; 1’er işçi Azerbaycan, Belaruslu, Endonezyalı, Iraklı, Kuveytli, Nijeryalı, Pakistanlı, Sırbistanlı, Ukraynalı ve Yunanistanlı…

2022 yılının ilk on bir ayında iş cinayetlerinde ölenlerin 89’u (yüzde 5,36) sendikalı işçi, 1569’u ise (yüzde 94,64) sendikasız. Sendikalı işçiler madencilik, metal, belediye, kimya, enerji, sağlık, taşımacılık, tarım, iletişim, eğitim, tersane ve güvenlik işkollarında çalışıyordu.

Paylaşın

20 Yılda 30 bin 224 İşçi İş Kazalarında Hayatını Kaybetti

Ekim ayında en az 158 iş kazalarında yaşamı yitirirken, 2022’nin ilk 10 ayında ise 1521 işçi iş kazalarında hayatını kaybetti. AK Parti’nin iktidarda olduğu 20 yılda en az 30 bin 224 işçi iş kazalarında yaşamını yitirdi.

Haber Merkezi / İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG Meclisi) aylık olarak raporlaştırdığı iş cinayetlerinin Ekim bilançosunu paylaştı.

Üç bölümden oluşan raporun ana gündemini Amasra’da 41 işçinin öldüğü maden patlamasıydı. “Güneşi görebilmek için karanlığı kazan 41 maden işçisi katledildi” diyen İSİG Meclisi, Amasra için Karadon, Elbistan, Kozlu, Soma, Ermenek, Şırnak maden katliamlarına bir yenisinin eklendiğini söyledi.

Maden faciasının bilirkişi raporundan tespitler yaparak patlamanın önüne geçilebileceğini ifade etti.

İSİG Meclisi, Sayıştay ve Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun (TTK) kendi iç raporlarına rağmen önlem almayan, bütçe ayırmayan TTK’yi, Maden Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nü, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nı ve Çalışma ve Sosyal Güvelik Bakanlığı’nı katliamdan birinci derecede sorumlu tuttu.

AKP’li yıllarda cinayetler: Neo-liberal politikaların sonucu

İSİG Meclisi ayrıca Türkiye’nin AKP iktidarıyla yönetildiği son 20 yıldaki iş cinayetleri üzerinde durdu.

İktidarın neo-liberal politikalarının işçileri öldürdüğünü belirtti. 2013’te çıkartılan 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nı hatırlatan İSİG Meclisi “Türkiye toplumunun yüzde 80’i proleterleştirildi” dedi.

“Tuzla Tersaneleri, Davutpaşa/OSTİM, Soma, Torunlar, Ermenek, Covid, Silikozis, Asbest, Bartın ve niceleri… Sonuç ortada!” diyerek örneklendirme yaptı. Raporda şöyle dedi:

“Güvencesizliği bugünün proleter çalışma ve yaşam disiplini haline getiren AKP’nin iktidar yılları boyunca İş Cinayetlerinde 30 bin 224 işçi hayatını kaybetti. İş cinayetleri sonrasında ise adaletsizlik, cezasızlık sürdü, sürüyor. Davalarda asıl sorumlular mahkemeye çıkartılamadığı gibi tali sorumlular kısa süreli hapis cezalarına çarptırılıyor, bu cezalar para cezasına çevriliyor ve 24 ay taksitlendiriliyor.

“İşyerlerinde işçilere karşı bir savaş yaşanıyor… Hangi savaşta bu kadar arkadaşımızı kaybediyoruz? Tehlikeli işlerde çalışanlar -ki ilk akla gelen maden işçileri- ailesiyle vedalaşmadan işe çıkamıyor. Peki, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere iktidar, bürokrasi, patronlar ve onların aklı ne diyor? Kaza, kader, fıtrat, güvensiz davranış, eğitimsizlik vs. Bu cinayetlerin nedeni neoliberal düzenin ucuz ve güvencesiz istihdam politikaları ve sermaye birikim stratejisidir. İşçi sınıfı bu şartlarda çalıştırılırsa ölüm kaçınılmazdır.”

İş cinayetlerinde ölenlerin yüzde 95’i sendikasız

Rapora göre Ekim’de en az 158 iş cinayeti yaşadı. 2022’nin ilk 10 ayında ise (304 günde) 1521 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.

Ocak’ta 120, Şubat’ta 109, Mart’ta 122, Nisan’da 129, Mayıs’ta 176, Haziran’da 189, Temmuz’da 172, Ağustos’ta 186 ve Eylül’de 160 işçi çalışırken hayatından oldu.

Yılın ilk 10 ayında hayatını kaybeden işçilerin 1322’si ücretli (işçi ve memur), 199’u ise kendi nam ve hesabına çalışan (çiftçi ve esnaf) kişilerdi. Bir başka deyişle ölenlerin yüzde 87’sini ücretliler yüzde 13’ünü ise kendi nam ve hesabına çalışanlar oluşturdu.

Hayatını kaybedenlerin 90’ı kadın işçi ve 1431’i erkek işçiydi. Ölen işçilerin ise sadece 85’i (yüzde 5,58) sendikalı işçiydi. 1436 işçi (yüzde 94,42) sendikasızdı.

Çocuk işçiler de ölüyor

Bu dönemde 14 yaş ve altı 22 çocuk işçi, 15-17 yaş arası da 32 çocuk/genç işçi çalışırken öldü. Ayrıca 18-27 yaş arası 250 işçi, 28-50 yaş arası 729 işçi, 51-64 yaş arası 314 işçi, 65 yaş ve üstü 85 işçi hayatını kaybetti. İSİG Meclisi hayatını kaybeden 89 işçinin yaşını ise belirleyemedi.

Yine 2022’nin ilk 10 ayında 80 mülteci/göçmen işçi hayatını kaybetti. Bu işçiler Suriye (37), Afganistan (17) Türkmenistan (6) Özbekistan (4), İran (3), Rusya (3) ve Azerbaycan, Belarus, Endonezya, Irak, Kuveyt, Nijerya, Pakistan, Sırbistan, Ukrayna ve Yunanistan (1’er işçi) gelmişti.

2022’nin ilk 10 ayında iş cinayetlerinin işkollarına göre dağılımı ise şöyle:

  • Tarım, orman işkolunda 302 emekçi (156 işçi ve 146 çiftçi);
  • İnşaat, yol işkolunda 300 işçi;
  • Taşımacılık işkolunda 173 işçi;
  • Madencilik işkolunda 97 işçi;
  • Metal işkolunda 83 işçi;
  • Belediye, genel işler işkolunda 82 işçi;
  • Ticaret, büro, eğitim, sinema işkolunda 79 emekçi;
  • Konaklama, eğlence işkolunda 65 işçi;
  • Sağlık, sosyal hizmetler işkolunda 56 işçi;
  • Enerji işkolunda 46 işçi;
  • Gemi, tersane, deniz, liman işkolunda 39 işçi;
  • Petro-kimya, lastik işkolunda 30 işçi;
  • Savunma, güvenlik işkolunda 29 işçi;
  • Tekstil, deri işkolunda 27 işçi;
  • Ağaç, kâğıt işkolunda 20 işçi;
  • Gıda, şeker işkolunda 16 işçi;
  • Çimento, toprak, cam işkolunda 14 işçi;
  • Basın, gazetecilik işkolunda 7 işçi;
  • Banka, finans, sigorta işkolunda 3 işçi;
  • İletişim işkolunda 2 işçi;
  • İşkolu belirlenemeyen 51 işçi

2022 yılının ilk on ayında iş cinayetlerinin nedenlerine göre dağılımı da şöyle:

  • Trafik, servis kazası nedeniyle 333 işçi;
  • Ezilme, göçük nedeniyle 288 işçi;
  • Yüksekten düşme nedeniyle 233 işçi;
  • Kalp krizi, beyin kanaması nedeniyle 161 işçi;
  • Patlama, yanma nedeniyle 85 işçi;
  • Elektrik çarpması nedeniyle 75 işçi;
  • Zehirlenme, boğulma nedeniyle 67 işçi;
  • İntihar nedeniyle 60 işçi;
  • Şiddet nedeniyle 60 işçi;
  • Covid-19 nedeniyle 45 işçi;
  • Nesne çarpması, düşmesi nedeniyle 19 işçi;
  • Kesilme, kopma nedeniyle 12 işçi;
  • Diğer nedenlerden dolayı 83 işçi

İSİG Meclisi raporda ayrıca emekçilere dönük şiddet yaygınlaştığı, moto-kurye ölümlerinin artarak devam ettiği tespitinde bulundu. İş cinayeti davalarında adalet mücadelesinin sürdüğünü söyledi.

Not: İSİG iş kazalarını iş cinayetleri olarak tanımlıyor.

Paylaşın

9 Ayda En Az 1.359 İşçi, İş Kazalarında Hayatını Kaybetti

2022 yılının ilk 9 ayında 86 kadın, 1273 erkek olmak üzere 1,359 işçi, iş cinayetinde hayatını kaybetti. En çok ölümün gerçekleşen işkolu en az 275 ölüm ile tarım ve orman oldu. İnşaat, yol en az 269 işçi ölümüyle en çok ölümün gerçekleştiği ikinci işkolu oldu. Bunu sırasıyla 163 ölümle taşımacılık, 79 ölümle metal takip etti.

Haber Merkezi / İş Sağlığı ve İşçi Meclisi Güvenliği (İSİG), 2022 yılının ilk 9 ayına yönelik hazırladığı iş cinayeti raporunu yayımladı. Rapora göre, eylül ayında en az 157 işçi, ilk 9 ayda ise 86 kadın, 1273 erkek olmak üzere en az bin 359 işçi, iş cinayetinde hayatını kaybetti.

Yılın ilk 9 ayında 14 yaşın altında en az 21 çocuk çalışırken yaşamını yitirirken, onu 15-17 yaş arası 31 çocuk/genç işçi, 18-27 yaş arası 212 işçi, 28-50 yaş arası 659 işçi, 51-64 yaş arası 280 işçi, 65 yaş ve üstü 80 işçi, Yaşı bilinmeyen 76 işçi takip etti.

Aynı dönemde en çok ölümün gerçekleşen işkolu en az 275 ölüm ile tarım ve orman olurken, onu İnşaat, Yol işkolunda 269 işçi; Taşımacılık işkolunda 163 işçi; Metal işkolunda 79 işçi; Ticaret, Büro, Eğitim, Sinema işkolunda 76 emekçi; Belediye, Genel İşler işkolunda 74 işçi; Konaklama, Eğlence işkolunda 57 işçi; Sağlık, Sosyal Hizmetler işkolunda 55 işçi; Madencilik işkolunda 53 işçi; Enerji işkolunda 41 işçi; Gemi, Tersane, Deniz, Liman işkolunda 35 işçi; Savunma, Güvenlik işkolunda 27 işçi; Petro-Kimya, Lastik işkolunda 27 işçi; Tekstil, Deri işkolunda 25 işçi; Ağaç, Kâğıt işkolunda 18 işçi; Gıda, Şeker işkolunda 14 işçi; Çimento, Toprak, Cam işkolunda 14 işçi; Basın, Gazetecilik işkolunda 7 işçi; Banka, Finans, Sigorta işkolunda 3 işçi; İletişim işkolunda 2 işçi; Eldeki veriler ışığında çalıştığı işkolunu belirlenemeyen 45 işçi takip etti.

Yılın ilk 9 ayında iş cinayetlerinin nedenlerine göre dağılımı ise şöyle oldu: Trafik, Servis Kazası nedeniyle 306 işçi; Ezilme, Göçük nedeniyle 266 işçi; Yüksekten Düşme nedeniyle 205 işçi; Kalp Krizi, Beyin Kanaması nedeniyle 148 işçi; Elektrik Çarpması nedeniyle 72 işçi; Zehirlenme, Boğulma nedeniyle 63 işçi; İntihar nedeniyle 56 işçi; Şiddet nedeniyle 55 işçi; Covid-19 nedeniyle 45 işçi; Patlama, Yanma nedeniyle 38 işçi; Nesne Çarpması, Düşmesi nedeniyle 18 işçi; Kesilme, Kopma nedeniyle 11 işçi; Diğer nedenlerden dolayı 76 işçi takip etti.

Aynı dönemde iç cinaytelerinde 75 mülteci/göçmen işçi hayatını kaybetti. Bu işçilerin geldikleri ülkelere bakarsak: 33 işçi Suriyeli; 16 işçi Afganistanlı; 6 işçi Türkmenistanlı, 4 işçi Özbekistanlı; 3’er işçi İranlı ve Rusyalı; 1’er işçi Azerbaycan, Belaruslu, Endonezyalı, Iraklı, Kuveytli, Nijeryalı, Pakistanlı, Sırbistanlı, Ukraynalı ve Yunanistanlı…

Not: İSİG iş kazalarını iş cinayetleri olarak tanımlıyor.

Paylaşın

12 Yılda 8 Bin İşçi ‘İş Cinayetleri’nde Hayatını Kaybetti

İşçi Sağlığı ve İşçi Sağlığı Meclisi (İSİG), İstanbul Tabip Odası’nda (İTO), “6331 sayılı İSG Yasası”, “İş cinayetleri”, “İşkollarında durum” ve “Çocuk-kadın-göçmen-yaşlı işçiler, işçi sağlığı mücadelesi” konu başlıklarıyla dün Cağaloğlu’ndaki İstanbul Tabip Odası’nda bir forum düzenledi.

MA’da yer alan habere göre, İSİG Genel Koordinatörü Murat Çakır, 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nın (İSG) 1 Ocak 2013’te yürürlüğe girdiğini anımsatarak, bu yasa ile birlikte neoliberalizmin daha da açık hale büründüğünü anlattı.

Çakır, bu yasaya karşı çıktıklarını ve yasanın yürürlüğe girmesi halinde işçi cinayetlerinin çoğalacağına dair öngörülerinin paylaştığını ancak buna rağmen yasağının yürürlüğe girdiği, öngörülerinde haklı çıktıklarını söyledi.

İş cinayetlerinin önlenebilir olduğunu vurgulayan Çakır,Türkiye’de 2013 ile 2022 arasında 18 bin 285 kişinin yaşamını yitirdiği bilgisini paylaştı. Çakır, bu cinayetlerin 2 bin 70’inin İstanbul’da yaşandığını anımsatarak, duyulmayan birçok cinayetin de olduğunu dile getirdi. Çakır, yaşamını yitirenlerin yüzde 96’sının sendikasız olduğunu dile getirerek, örgütlü işçilerin üye oldukları sendika ile aldıkları haklar ile korunduklarına dikkat çekti.

Devrimci Yapı, İnşaat ve Yol İşçileri Sendikası (Dev Yapı-İş) Genel Sekreteri Nihat Demir ise iş güvenliğinin artık ayakkabı ve baretten ibaret görüldüğünü söyledi. Olması gerektiği gibi işçi sağlığı ve güvenliğinin yapılmadığını dile getiren Demir, cinayetlerin bu nedenle yaşandığına dikkat çekti.

Avukat Berin Demir ise, işçilerin yargı sürecinde yaşadığı sorunlara işaret etti. “Biz sahneye girdiğimizde işçi yaşam hakkını yitirmiş oluyor” diyen Demir, bu ölümlerin temel kaynakları arasında devlet denetiminin olmaması ve özelleştirmenin yoğun olması ile ilgili olduğunu kaydetti. Denetleme mekanizmasının olmadığını, teftişlerin ise göstermelik olduğunu ifade eden Demir, şöyle devam etti:

“Yargı sürecinde de devletin geri çekildiğini görüyoruz. İşçi işe girerken birçok belge imzalatılıyor, formaliteden atölyeler düzenlediklerine dair görüntüleri klasörler halinde önümüze koyup işçinin ölümünden sorumlu olmadıklarını iddia ediyorlar. 2008’de yaşanan işçi ölümleri davası hala sürüyor. Bu nedenle aileler yasalarını tutamıyor. Adalet müessesesi çalışmıyor. Bu nedenle tüm sistem çöküyor.”

1 emekçinin daha yaşamı çalındı

İş cinayetleri son bulmuyor. Sakarya’nın Karasu ilçesi Kurudere Mahallesi’nde dün saat 15.00 sıralarında meydana gelen olayda, edinilen bilgiye göre Enbiya Demirci isimli işçi, tadilat için Kıran mevkiinde bulunan cami minaresine çıktı. Çalışma yaptığı esnada dengesini kaybeden Demirci, metrelerce yükseklikten yere düştü. Durumun haber verilmesi sonrasında bölgeye sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi.

Olay yerine gelen sağlık ekipleri, yaptıkları kontrolde Demirci’nin hayatını kaybettiğini belirledi. İşçinin cansız bedeni Karasu Devlet Hastanesi morguna kaldırılırken, jandarma olayla ilgili inceleme başlattı. İzmir Aliağa’da bulunan ve 4 Eylül’de bu yana bakım duruşunda olan PETKİM’de Flayer hattında yaşanan patlama nedeniyle Hazar isimli taşeron firmada çalışan 4 işçi yaralandı. 3 işçinin durumunun iyi olduğu, vücudunda yanıklar olduğu bilinen 1 işçinin ise tedavisinin devam ettiği ve durumunun ağır olduğu kaydedildi.

Not: İSİG iş kazalarını iş cinayeti olarak tanımlıyor…

Paylaşın

Ağustos Ayında En Az 186 İşçi İş Cinayetlerinde Yaşamını Yitirdi

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG), açıkladığı rapora göre Ağustos’ta en az 186 iş cinayeti yaşandı. Ağustos verilerinin yayınlanmasıyla birlikte yılbaşından bu yana iş cinayetlerinde hayatını kaybeden işçilerin sayısı 1202’e yükseldi.

Ocak’ta 120, Şubat’ta 109, Mart’ta 122, Nisan’da 129, Mayıs’ta 176, Haziran’da 189, Temmuz’da ise 171 işçi öldü.

2022’nin ilk sekiz ayında hayatını kaybeden işçilerin 1029’u ücretli (işçi ve memur), 173’ü ise kendi nam ve hesabına çalışan (çiftçi ve esnaf) kişilerdi. Yani ölenlerin yüzde 86’sını ücretliler, yüzde 14’ünü ise kendi nam ve hesabına çalışanlar oluşturdu. İşçilerin 36’sı (yüzde 2,99) sendikalı, 1166’sı ise (yüzde 97,01) sendikasızdı.

Ölen işçilerin 80’i kadın, 1122’si ise erkek işçilerdi. 14 yaş ve altı 18 çocuk işçi, 15-17 yaş arası 30 çocuk/genç işçi, 18-27 yaş arası 182 işçi, 28-50 yaş arası 585 işçi, 51-64 yaş arası 249 işçi, 65 yaş ve üstü 74 işçi hayatını kaybetti. İSİG Meclisi 64 işçinin ise yaşını belirleyemedi.

Ölen mülteci işçiler 

Yine yılbaşından bu yana Türkiye’de iş cinayetlerinde ölen işçilerin 67’si mülteci/göçmen işçiydi. Bu işçiler Suriyeli (27), Afganistanlı (16), Türkmenistanlı (6) Özbekistanlı (4), İranlı (3); Azerbaycan, Belaruslu, Endonezyalı, Iraklı, Kuveytli, Rusyalı, Pakistanlı, Sırbistanlı, Ukraynalı ve Yunanistanlıydı (1’er işçi).

En çok ölüm tarım ve orman işkolunda

Yılın ilk sekiz ayında iş cinayetlerinin işkollarına göre dağılımı şöyle:

Tarım, orman işkolunda 244 emekçi (120 işçi ve 124 çiftçi); inşaat, yol işkolunda 225; taşımacılık işkolunda 147; metal işkolunda 74; ticaret, büro, eğitim, sinema işkolunda 70; belediye, genel işler işkolunda 64; konaklama, eğlence işkolunda 53; sağlık, sosyal hizmetler 52 işçi; madencilik işkolunda 48; enerji işkolunda 37; gemi, tersane, deniz, liman işkolunda 28; savunma, güvenlik işkolunda 26; petro-kimya, lastik işkolunda 26; tekstil, deri işkolunda 22; ağaç, kâğıt işkolunda 15; çimento, toprak, cam işkolunda 11; gıda, şeker işkolunda 10; basın, gazetecilik işkolunda 7; banka, finans, sigorta işkolunda 3; iletişim işkolunda 2 işçi.

İSİG Meclisi hayatını kaybeden 38 işçinin işkolunu ise belirleyemedi.

En çok ölüm nedeni servis kazaları

İş cinayetlerinin nedenlerine göre dağılımı da şöyle:

Trafik, servis kazası nedeniyle 275; ezilme, göçük nedeniyle 223; yüksekten düşme nedeniyle 177; kalp krizi, beyin kanaması nedeniyle 131; elektrik çarpması nedeniyle 64; zehirlenme, boğulma nedeniyle 58; intihar nedeniyle 55; şiddet nedeniyle 48; Covid-19 nedeniyle 45; patlama, yanma nedeniyle 36; nesne çarpması, düşmesi nedeniyle 17; kesilme, kopma nedeniyle 9; diğer nedenlerden dolayı 64 işçi.

Not: İSİG, iş kazalarını iş cinayetleri olarak değerlendiriyor.

Paylaşın

7 Ayda 1014 İşçi İş Kazalarında Hayatını Kaybetti

İSİG tarafından yayımlanan rapora göre, yılın ilk 7 ayında en az 1014 işçi iş kazalarında hayatını kaybetti. Rapora göre, 199 ölümle en fazla iş kazası orman işkolunda oldu. Çalışırken ölen çocuk işçi sayısı 24’e yükseldi.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, “2022 Yılı İlk Yedi Ay İş Cinayetleri Raporu” ile Temmuz ayı iş cinayeti raporunu açıkladı. Buna göre 2022 yılının ilk yedi ayında en az 1014 işçi hayatını kaybetti. Temmuz ayında 169 işçi hayatını kaybetti.

İSİG verilerine göre;

Temmuz ayında tarım, orman işkolunda 55 iş cinayeti meydana geldi. Böylece bu yıl işkolundaki ölümler 199’a ulaştı. Özellikle mevsimlik tarım işçilerinin çalıştıkları bölgelere ya da tarlaya yolculuğu sırasında uygun olmayan ulaşım araçlarının kullanılması, eskiyen traktörler, işçilerin barınma-dinlenme-temizlik alanlarının yetersizliği, son dönemde kene ısırmaları vb. ölümlerin temel nedenlerini oluşturuyor.

Temmuz ayında 28, bu yıl ise şu ana kadar 192 inşaat işçisi hayatını kaybetti. Dış cephe iskele, çatı, asansör boşluğu vb. yüksekten düşmeler ölümlerin yarıdan fazlasını oluştururken diğer iki temel neden ise ezilme/göçük ile elektrik çarpmaları.

En çok işçi ölümünün meydana geldiği üçüncü işkolu ise taşımacılık. Ölümlerin yüzde 75’ini trafik kazaları oluştururken diğer önemli bir neden ise çalışma koşullarına bağlı kalp krizleri.

Şu ana kadar en az 18 moto kurye ölümü kayıt altına alındı.

Sanayi işkollarında ölümlerin yüzde 25’i metal, madencilik, enerji, tersane/gemi, kimya, tekstil… işkollarında meydana geldi.

İlk 6 ayda çalışırken ölen çocuk sayısı 24 iken sadece Temmuz ayında bu sayı 15 oldu. Ölen çocukların 1/3’ü de 14 yaş ve altında.

İlk 7 ayda 55 mülteci/göçmen işçi ölümü kayıt altına alındı. Bu işçilerden 24 işçi Suriyeli; 12 işçi Afganistanlı; 4 işçi Özbekistanlı; 3 işçi İranlı; 2 işçi Türkmenistanlı, 1’er işçi Azerbaycan, Belaruslu, Endonezyalı, Iraklı, Kuveytli, Rusyalı, Pakistanlı, Sırbistanlı, Ukraynalı ve Yunanistanlı oldu.

2022 yılının ilk yedi ayında iş cinayetlerinin aylara göre dağılımı şöyle: Ocak ayında 120, Şubat ayında 109, Mart ayında 122, Nisan ayında 129, Mayıs ayında 176, Haziran ayında 189 ve Temmuz ayında 169 işçi hayatını kaybetti.

2022 yılının ilk yedi ayında iş cinayetlerinin istihdam biçimlerine göre dağılımına bakıldığında 867 ücretli (işçi ve memur) ve 147 kendi nam ve hesabına çalışan (çiftçi ve esnaf) hayatını kaybetti. Yani ölenlerin yüzde 86’sını ücretliler yüzde 14’ünü ise kendi nam ve hesabına çalışanlar oluşturuyor.

2022 yılının ilk yedi ayında iş cinayetlerinin işkollarına göre dağılımı şöyle: Tarım, Orman işkolunda 199 emekçi (97 işçi ve 102 çiftçi); İnşaat, Yol işkolunda 192 işçi; Taşımacılık işkolunda 124 işçi; Ticaret, Büro, Eğitim, Sinema işkolunda 65 emekçi; Metal işkolunda 62 işçi; Belediye, Genel İşler işkolunda 52 işçi; Sağlık, Sosyal Hizmetler işkolunda 46 işçi; Madencilik işkolunda 42 işçi; Konaklama, Eğlence işkolunda 40 işçi; Enerji işkolunda 35 işçi; Gemi, Tersane, Deniz, Liman işkolunda 26 işçi; Savunma, Güvenlik işkolunda 23 işçi; Petro-Kimya, Lastik işkolunda 21 işçi; Tekstil, Deri işkolunda 19 işçi; Ağaç, Kâğıt işkolunda 12 işçi; Çimento, Toprak, Cam işkolunda 10 işçi; Gıda, Şeker işkolunda 8 işçi; Basın, Gazetecilik işkolunda 5 işçi; Banka, Finans, Sigorta işkolunda 2 işçi; İletişim işkolunda 1 işçi; işkolu belirlenemeyen 30 işçi hayatını kaybetti.

2022 yılının ilk yedi ayında iş cinayetlerinin nedenlerine göre dağılımı şöyle: Trafik, Servis Kazası nedeniyle 220 işçi; Ezilme, Göçük nedeniyle 189 işçi; Yüksekten Düşme nedeniyle 152 işçi; Kalp Krizi, Beyin Kanaması nedeniyle 112 işçi; Elektrik Çarpması nedeniyle 50 işçi; Zehirlenme, Boğulma nedeniyle 49 işçi; İntihar nedeniyle 49 işçi; Covid-19 nedeniyle 42 işçi; Şiddet nedeniyle 41 işçi; Patlama, Yanma nedeniyle 33 işçi; Nesne Çarpması, Düşmesi nedeniyle 15 işçi; Kesilme, Kopma nedeniyle 8 işçi; Diğer nedenlerden dolayı 54 işçi hayatını kaybetti.

2022 yılının ilk yedi ayında iş cinayetlerinin cinsiyetlere göre dağılımı şöyle: 68 kadın işçi ve 946 erkek işçi hayatını kaybetti.

Yaş gruplarına göre

2022 yılının ilk yedi ayında iş cinayetlerinin yaş gruplarına göre dağılımı şöyle: 14 yaş ve altı 14 çocuk işçi, 15-17 yaş arası 25 çocuk/genç işçi, 18-27 yaş arası 148 işçi, 28-50 yaş arası 483 işçi, 51-64 yaş arası 217 işçi, 65 yaş ve üstü 69 işçi, yaşı bilinmeyen 58 işçi hayatını kaybetti.

2022 yılının ilk yedi ayında iş cinayetlerinde ölenlerin 27’si (yüzde 2,66) sendikalı işçi, 987’si ise (yüzde 97,34) sendikasız. Sendikalı işçiler metal, kimya, madencilik, sağlık, belediye, iletişim, enerji, taşımacılık ve güvenlik işkollarında çalışıyordu.

2022 yılının ilk yedi ayında en fazla iş cinayetinde ölüm İstanbul’da yaşandı, 136 işçi hayatını kaybetti.

Not: İSİG, iş kazalarını iş cinayetleri olarak değerlendiriyor.

Paylaşın

6 Ayda 842 İşçi İş Kazalarında Yaşamını Yitirdi

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi tarafından paylaşılan rapora göre 2022 yılının ilk 6 ayında en az 842 işçi, iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. İş cinayetlerinde yaşamını yitiren işçilerden 53 kadın 789 ise erkekti.

İSİG Meclisi tarafından paylaşılan raporda, devam eden işçi direnişleri selamlanırken; yeniden belirlenen asgari ücret ve sonrasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in yaptığı açıklamalar eleştirildi. Bilgin’in açlık sınırının 3 bin 600 lira ile 4 bin lira arasında olduğuna ilişkin açıklamasına karşı farklı sendikalar tarafından yapılan araştırmalar hatırlatılırken, enflasyon ile birlikte fiyatlarda yaşanan artışlara dikkat çekildi.

“İşçi sınıfı sağlıklı ve güvenli çalışmak, yaşamak için örgütlenmelidir” ifadeleri ile raporda yer alan bölümde, “6331 Sayılı İş Sağlığı Güvenliği Yasası’nın Resmi Gazete’de yayınlanmasının üzerinden 10 yıl geçti. Bu süreçte 18 bin işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti, yüzbinlerce işçi yaralandı, birçok arkadaşımız sakat kaldı” denilirken, “Meslek hastalıklarına dair ise bir bilgimiz yok, zira tespiti yapılmıyor, gizleniyor” ifadeleri yer aldı.

2022 yılının ilk 6 ayında iş cinayetlerinde ölenlerin 26’sının (yüzde 3,08) sendikalı işçi, 816’sının ise (yüzde 96,92) sendikasız olduğu bilgisi raporda yer aldı. Söz konusu tabloya karşı örgütlenmenin önemine dikkat çekilen açıklamada, çözüme ilişkin öneriler de yer alırken, mücadeleye devam edileceği vurgulandı.

2022’nin ilk 6 ayındaki cinayetlerde öne çıkan noktalara da vurgu yapılırken, çocuk işçi ve mülteci/göçmen işçi ölümlerinde artışa işaret edildi. Göçmen/mülteci işçi ölümlerine dair, “Büyük bir çoğunluğunun kayıtdışı olarak çalıştıklarını ve yine bu yüzden iş cinayetlerinin gizlendiğini de unutmamalıyız” denildi.

181 günlük süreçte hayatını kaybedenlerden 729’unun ücretli (işçi ve memur) ve 113’ü kendi nam ve hesabına çalışanlardan (çiftçi ve esnaf) oluştuğu belirtildi.

İş cinayetlerinin iş kollarına göre dağılımı şöyle:

  • İnşaat, Yol iş kolunda 165 işçi
  • Tarım, Orman iş kolunda 144 emekçi (69 işçi ve 75 çiftçi)
  • Taşımacılık işkolunda 98 işçi
  • Ticaret, Büro, Eğitim, Sinema iş kolunda 58 emekçi
  • Metal iş kolunda 55 işçi
  • Belediye, Genel İşler iş kolunda 49 işçi
  • Sağlık, Sosyal Hizmetler iş kolunda 40 işçi
  • Madencilik iş kolunda 34 işçi
  • Konaklama, Eğlence iş kolunda 32 işçi
  • Enerji iş kolunda 30 işçi
  • Savunma, Güvenlik iş kolunda 22 işçi
  • Gemi, Tersane, Deniz, Liman iş kolunda 21 işçi
  • Petro-Kimya, Lastik iş kolunda 19 işçi
  • Tekstil, Deri iş kolunda 18 işçi
  • Ağaç, Kâğıt iş kolunda 11 işçi
  • Çimento, Toprak, Cam iş kolunda 7 işçi
  • Gıda, Şeker iş kolunda 6 işçi
  • Basın, Gazetecilik iş kolunda 4 işçi
  • Banka, Finans, Sigorta iş kolunda 2 işçi
  • İletişim işkolunda 1 işçi
  • İş kolu belirlenemeyen 26 işçi

İş cinayetlerinin nedenlerine göre dağılımı şöyle:

  • Trafik, Servis Kazası nedeniyle 165 işçi
  • Ezilme, Göçük nedeniyle 155 işçi
  • Yüksekten Düşme nedeniyle 128 işçi
  • Kalp Krizi, Beyin Kanaması nedeniyle 100 işçi
  • İntihar nedeniyle 46 işçi
  • Covid-19 nedeniyle 42 işçi
  • Zehirlenme, Boğulma nedeniyle 41 işçi
  • Elektrik Çarpması nedeniyle 40 işçi
  • Şiddet nedeniyle 31 işçi
  • Patlama, Yanma nedeniyle 29 işçi
  • Nesne Çarpması, Düşmesi nedeniyle 12 işçi
  • Kesilme, Kopma nedeniyle 6 işçi
  • Diğer nedenlerden dolayı 47 işçi

2022 yılının ilk altı ayında iş cinayetlerinin cinsiyetlere göre dağılımı şöyle:

  • 53 kadın işçi
  • 789 erkek işçi

İş cinayetlerinin yaş gruplarına göre dağılımı şöyle:

  • 14 yaş ve altı 5 çocuk işçi
  • 15-17 yaş arası 17 çocuk/genç işçi
  • 18-27 yaş arası 116 işçi
  • 28-50 yaş arası 416 işçi
  • 51-64 yaş arası 183 işçi
  • 65 yaş ve üstü 58 işçi
  • Yaşı bilinemeyen 47 işçi

2022 yılının ilk 6 ayında 48 mülteci/göçmen işçi hayatını kaybetti. Bu işçilerin geldikleri ülkeler ise şöyle:

  • 19 işçi Suriyeli
  • 12 işçi Afganistanlı
  • 4 işçi Özbekistanlı
  • 3 işçi İranlı
  • 2 işçi Türkmenistanlı
  • 1’er işçi Belaruslu, Endonezyalı, Iraklı, Kuveytli, Rusyalı, Pakistanlı, Sırbistanlı, Ukraynalı ve Yunanistanlı.

Not: İSİG, iş kazalarını iş cinayetleri olarak değerlendiriyor.

Paylaşın

Son 5 Ayda En Az 646 İşçi İş Kazalarında Hayatını Kaybetti

İş Sağlığı ve İşçi Meclisi Güvenliği (İSİG), 2022 yılının ilk beş ayını kapsayan İş Cinayetleri Raporu’nu yayımladı. Açılanan rapora göre 151 günde en az 646 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.

Hayatını kaybeden işçilerden 563’ü ücretli (işçi ve memur) ve 83 kendi nam ve hesabına (çiftçi ve esnaf) çalışan işçilerdi.

İlk beş ayda iş cinayetlerinde ölenlerin 23’ü (yüzde 3,56) sendikalı, 623’ü ise (yüzde 96,44) sendikasızdı. Sendikalı işçiler metal, kimya, sağlık, madencilik, taşımacılık, enerji, güvenlik ve belediye iş kollarında çalışıyordu.

İş cinayetlerinde hayatını kaybeden işçilerden 43’ü kadın, 603’ü ise erkekti.

İş cinayetlerinin işkollarına göre dağılımı

İlk beş ayda: 38 mülteci/göçmen işçi hayatını kaybetti. Bu işçilerden 16’sı Suriyeli, 8’i Afganistanlı, 4’ü Özbekistanlı, 3’ü İranlı, Belaruslu, Endonezyalı, Rusyalı, Pakistanlı, Sırbistanlı, Türkmenistanlı ve Ukraynalı.

14 yaş ve altı 3 çocuk işçi hayatını kaybetti.

15-17 yaş arası 12 çocuk/genç işçi, 18-27 yaş arası 86 işçi, 28-50 yaş arası 322 işçi, 51-64 yaş arası 143 işçi, 65 yaş ve üstü 43 işçi, yaşı bilinmeyen ise 37 işçi hayatını kaybetti.

2022 yılının ilk beş ayındaki iş cinayetlerinin işkollarına göre dağılımı şöyle:

  • İnşaat, yol işkolunda 118 işçi;
  • Tarım, orman işkolunda 103 emekçi (49 işçi ve 54 çiftçi)
  • Taşımacılık işkolunda 76 işçi
  • Metal işkolunda 48 işçi
  • Ticaret, büro, eğitim, sinema işkolunda 43 emekçi
  • Belediye, genel işler işkolunda 39 işçi
  • Sağlık, sosyal hizmetler işkolunda 34 işçi
  • Madencilik işkolunda 28 işçi
  • Konaklama, eğlence işkolunda 27 işçi
  • Enerji işkolunda 21 işçi
  • Savunma, güvenlik işkolunda 21 işçi
  • Petro-kimya, lastik işkolunda 18 işçi
  • Tekstil, deri işkolunda 15 işçi
  • Gemi, tersane, deniz, liman işkolunda 10 işçi
  • Ağaç, kâğıt işkolunda 8 işçi
  • Çimento, toprak, cam işkolunda 5 işçi
  • Gıda, şeker işkolunda 4 işçi
  • Basın, gazetecilik işkolunda 4 işçi
  • Banka, finans, sigorta işkolunda 2 işçi
  • İşkolu belirlenemeyen 22 işçi.

En fazla ölüm İstanbul’da

Türkiye’nin 73 kentinde ve yurtdışında 11 ülkede iş cinayeti gerçekleşti. En fazla iş cinayetinin gerçekleştiği kent, 96 ölümle İstanbul oldu.

96 ölüm İstanbul’da; 27 ölüm Kocaeli’nde; 24’er ölüm Antalya ve Muğla’da; 23 ölüm İzmir’de; 22 ölüm Mersin’de; 21’er ölüm Bursa ve Manisa’da; 19 ölüm Denizli’de; 18’er ölüm Aydın ve Kayseri’de; 17 ölüm Ankara’da; 16’şar ölüm Gaziantep ve Samsun’da; 15’şer ölüm Konya ve Şanlıurfa’da; 12 ölüm Adana’da; 10’ar ölüm Malatya ve Zonguldak’ta; 9’ar ölüm Balıkesir ve Sakarya’da; 8 ölüm Çanakkale’de; 7’şer ölüm Batman, Hatay ve Kahramanmaraş’ta; 6’şar ölüm Bolu, Eskişehir, Mardin, Sivas ve Trabzon’da; 5’er ölüm Adıyaman, Ağrı, Bilecik, Çorum, Kütahya, Tekirdağ ve Uşak’ta; 4’er ölüm Diyarbakır, Düzce, Erzurum, Karabük, Kırıkkale, Kırşehir, Ordu, Rize, Sinop ve Yalova’da; 3’er ölüm Artvin, Burdur, Çankırı, Giresun, Kastamonu, Nevşehir, Niğde, Siirt ve Tokat’ta; 2’şer ölüm Afyon, Bartın, Edirne, Hakkari, Iğdır, Kars, Kırklareli, Osmaniye, Şırnak ve Van’da; 1’er ölüm Aksaray, Ardahan, Bayburt, Elazığ, Isparta, Karaman ve Kilis’te meydana geldi.

16 ölüm ise yurtdışında (3’er Irak ve Kuzey Kıbrıs; 2 Rusya; 1’er Azerbaycan, Çin, Dominik, İsrail, Libya, Makedonya, Malta, S.Arabistan) gerçekleşti.

İşçi intiharlarındaki artış

İSİG raporda şu başlıklara da dikkat çekti:

  • Mayıs ayı ile birlikte (havanın ısınması, sezonun başlaması) güvencesiz çalışmanın en yoğun olduğu inşaatlarda ve tarımdaki iş cinayetlerinde bir sıçrama meydana geldi. Bu ay 46 tarım emekçisi ve 35 inşaat işçisi hayatını kaybetti.
  • Diğer yandan geçtiğimiz yıllarda yaz süreciyle birlikte azalan sanayi işkollarındaki ölümler de sürüyor. Benzer bir gerçeklik OHAL sürecinde de (2016-2018) meydana gelmiş ve sanayi işçilerinin ölümünde oransal bir artış yaşanmıştı.
  • İşçiler hayat pahalılığı ve işten çıkarma tehdidi nedeniyle güvencesiz çalışma koşullarına mahkûm edildi. Asgari ücret düzeyinin tüm ücretliler içindeki oranı yüzde 70’e ulaşırken birçok işyerinde sigortalar asgari ücret üzerinden yatırılsa da belli miktarlar elden geri alındı.
  • İşten atılma baskısıyla işçiler daha çok çalıştırıldı, üç işçinin yapacağı iş iki işçiye yaptırıldı. Başta temel gıda, kira, ısınma, ulaşım olmak üzere her şeye yapılan zam furyasında düşük ücret-işsizlik-güvencesiz çalışma cenderesindeki işçilerin fiziki ve ruhsal sağlığı çok etkilendi.
  • Servis/trafik kazalarında tarım sektöründeki hareketlilik ve buna bağlı olarak özellikle traktör taşımacılığı dikkat çekiyor. Tarımda işçilerin kapalı kasa kamyonet, römork, eski araçlar vb. taşınması ile kapasite fazlası yolculuk ve çiftçilerin traktörlerindeki eksiklikler ölüm ve yaralanmalarda başlıca nedenler.
  • Sanayi işkollarında iş cinayetlerinin oransal olarak artışı ile birlikte ezilme, patlama, yanma, elektrik çarpması, zehirlenme vb. ölüm nedenlerinde de gözle görülür bir yaygınlaşma mevcut. Bu noktada İstanbul, Kocaeli, İzmir, Manisa, Bursa, Ankara, Tekirdağ, Sakarya, Gaziantep, Samsun, Konya gibi şehirlerde endüstriyel kazalar olarak adlandırılan iş cinayetleri öne çıkıyor.
  • Ekonomik kriz, mobbing ve fazla çalışmaya bağlı işçi intiharları devam etmektedir. Özellikle geçinemeyen işçilerin banka ve tefecilerden aldıkları borçları geri ödeyememeleri sonucu yapılan baskılar bu intiharların önemli bir nedeni. Yine genç işçi/işsizlerin güvencesizleştirme kıskacında geleceksizleştirilmeleri intiharların diğer önemli nedeni.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG), iş kazalarını iş cinayeti olarak tanımlıyor…

Paylaşın