Goldman Sachs Ve Deutsche Bank’tan Dikkat Çeken “Türk Lirası” Yorumu

ABD merkezli çok uluslu yatırım bankası Goldman Sachs ve Almanya’nın en büyük bankası Deutsche Bank, seçim sonrası yayımladıkları ilk değerlendirmelerde Türk Lirası için olumlu bir performans beklediklerini ifade ettiler.

BloombergHT’nin aktardığına göre; Goldman Sachs ekonomistleri seçimin geride kalmasıyla artan sermaye akımlarıyla Türk lirasının geçtiğimiz aylara kıyasla daha iyi performans sergilemesini bekliyor.

Aralarında Clemens Grafe’in de olduğu Goldman Sachs ekonomistleri, Türkiye’deki yerel seçimlerin büyük ölçüde tartışmasız geçmesi ve mevcut ekonomi politikalarına devam edileceği mesajının piyasalar tarafından memnuniyetle karşılanacağını öngördü.

Raporda, yıl başından bu yana gerçekleşen sermaye çıkışları ve seçim belirsizliği ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) rezervlerinde ciddi kayıp olduğu hatırlatıldı.

Bununla birlikte sadece mevcut politikalara devam edilmesiyle önümüzdeki haftalarda sermaye girişinin tekrar başlayacağı öngörüldü. Cari dengedeki hızlı düzelmenin de etkisiyle TL’nin önceki aylara göre çok daha iyi bir performans göstereceği tahmin edildi.

Deutsche Bank, seçimlerin ardından yerel ve Döviz cinsinden Türk varlıklarının performans göstermesi için daha fazla alan gördüğünü ve sonuçların enflasyonu kontrol altına almak için mevcut ekonomik politika setinin sürdürülmesinin önemini vurguladığını belirtti.

Ekonomist Yiğit Onay ve Stratejist Christian Wietoska yayınladıkları bir raporda, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimlerin ardından yaptığı ilk açıklamalar, mevcut ekonomik programı desteklemeye devam ettiğini gösterdi. Yerel seçimlerin sonuçlanmasıyla birlikte dikkatler artık politika çerçevesine ve geçen yılki genel seçimlerden bu yana uygulanmakta olan ortodoks ekonomi politikalarının gidişatına çevrildi” değerlendirmesini yaptı.

Deutsche Bank: Mevcut ekonomi politikalar devam edecek

Deutsche Bank iktidar partisi Ak Parti için olumsuz seçim sonuçlarının sıkılaştırıcı ekonomi politikalarında bir geri dönüşe yol açmasının olası olmadığını Türkiye’nin mevcut ortodoks ekonomik çerçevesinin büyük olasılıkla devam edeceğini öngördüğünü söyledi.

Deutsche Bank ekonomi politikalarında bu sürekliliğin ekonominin gerekli yeniden dengelenmesini kolaylaştırmak, dezenflasyonu teşvik etmek ve Türk ekonomisini daha sürdürülebilir bir yörüngeye yönlendirmek için çok önemli olduğunu vurguladı.

Deutsche Bank’ın raporunda “Mevcut politika faizi olan %50’nin, özellikle TL mevduat faizlerine etkin bir şekilde yansıtılabildiği takdirde, ekonomide arzu edilen yeniden dengelenmeyi kolaylaştırmak için yeterince yüksek olduğuna inanıyoruz” değerlendirmeleri yer aldı.

Raporda en kötünün geride kaldığı ve yerel seçimler sonrasında yurt içinde dolarizasyonun tersine dönmesi, yabancı yatırımcıların ılımlı girişleri ve cari işlemler dengesinin daha olumlu bir görünüme kavuşmasıyla rezerv pozisyonu üzerindeki baskının hafifleyeceği öngörüldü.

Genel olarak, yerel seçimlerin ekonomi politikalarının belirlenmesinde bir oyun değiştirici olmayacağına ve mevcut ekonomik programda kısmi ya da tam bir ‘U’ dönüşüne yol açmayacağına inandığını söyleyen Deutsche Bank 2024 yerel seçim sonuçlarının yüksek enflasyonu kontrol altına alma çabalarının kararlılıkla devam etmesi sonucunu yaratmasının muhtemel olduğunu belirtti.

Paylaşın

Goldman Sachs’tan Dikkat Çeken Enflasyon Ve TL Analizi

Yerel seçimler öncesi son Türkiye raporunu yayınlayan Goldman Sachs, raporunda, “Seçim sonuçlarından bağımsız olarak hem parasal hem de mali politikanın devamını ve rezervlerin yanı sıra TL’nin üzerindeki baskının da yatışmasını bekliyoruz” ifadelerine yer verdi.

Raporda ayrıca, “Olumsuz baz etkisi nedeniyle de martta enflasyonun yıllık bazda yüzde 68,5’e yükseleceğini tahmin ediyoruz” denildi.

ABD merkezli çok uluslu yatırım bankası Goldman Sachs, 31 Mart Pazar günü gerçekleştirilecek yerel seçimler öncesi son Türkiye raporunu yayınladı.

Raporda, “Seçim sonuçlarından bağımsız olarak hem parasal hem de mali politikanın devamını ve rezervlerin yanı sıra TL’nin üzerindeki baskının da yatışmasını bekliyoruz. Bütçe gelirlerinin uzun dönemli ortalamasına ulaşmasından dolayı seçimlerin ardından geçen yıla benzer vergi artışları beklemiyor ve harcama yönlü baskıların da azalacağını düşünüyoruz” ifadesi kullanıldı.

Yıl sonu enflasyon tahminine de yer verilen raporda, “Enflasyonun mayısta zirveye çıkacağını ve oradan olumlu baz etkileriyle birlikte yıl sonuna kadar yüzde 33’e kadar keskin bir düşüşe başlayacağını tahmin ediyoruz” değerlendirmesinde bulunuldu.

Raporda, döviz talebine ilişkin olarak, “Türk halkının seçimlerden sonra TL’nin aşırı değer kaybedeceğine yönelik düşüncelerinden kaynaklı artan döviz talebi var ancak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) politika faizinde geçen hafta 500 baz puan artışa gitmesinin böyle bir değer kaybı olasılığının düşük olduğuna dair güçlü bir sinyal gönderdiğini düşünüyoruz” ifadesine yer verildi.

“Enflasyon yüzde 68,5’e yükseleceğini tahmin ediyoruz”

Ramazanın bu yıl mart ayına denk gelmesi nedeniyle artan gıda ve hizmet enflasyonuyla birlikte enflasyonun bu dönemde yüksek seyretmeye devam edeceği öngörüsüne yer verilen raporda, “Olumsuz baz etkisi nedeniyle de martta enflasyonun yıllık bazda yüzde 68,5’e yükseleceğini tahmin ediyoruz” denildi.

Raporda, aylık bazda döviz kurundaki zayıflık nedeniyle yükselen çekirdek mal enflasyonuna karşılık diğer Tüketici Fiyat Endeksi alt kalemlerinde yavaşlama beklendiğine işaret edilerek, mevcut enflasyon ortamında ücret artışları ve ramazan ayının enflasyon üzerindeki toplam etkisini hesaplamanın zorluğu nedeniyle tahminler üzerinde bir belirsizlik olduğu kaydedildi.

Paylaşın

Goldman Sachs’tan Merkez Bankası Yorumu: Üçüncü Çeyrekten İtibaren…

ABD merkezli çok uluslu yatırım bankası Goldman Sachs, Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz artırımına ilişkin yaptığı değerlendirmede, faiz artırımının tek seferlik bir adım olduğunu, bir faiz artırımı döngüsünün başlangıcı olmadığını kaydetti.

Öte yandan dünyanın en büyük bankalarından Deutsche Bank, Merkez Bankası’nın (TCMB) 500 baz puanlık faiz artışının ardından yeniden TL uzun pozisyonuna girme konusunda güvenli hissettiklerini belirtti.

Goldman Sachs, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) gerçekleştirdiği 500 baz puan büyüklüğündeki faiz artırımının enflasyon ve para biriminde değer kaybı beklentilerine yönelik tek seferlik bir adım olduğunu, bir faiz artırımı döngüsünün başlangıcı olmadığını kaydetti.

Goldman Sachs, ayrıca kararın fiyatlarda istikrarı sağlama ve ortodoks para politikasına geçiş konularında Merkez Bankası’nın güvenilirliğini artıracağını da belirtti.

Değerlendirmede “Yıllık enflasyonun yılın ikinci yarısında keskin bir düşüşe geçerek yıl sonunda yüzde 33’e gerilemesini ve TCMB’nin üçüncü çeyrekten itibaren para politikasını gevşetmeye başlayarak 2024 sonunda yüzde 32,5’e ulaşmasını beklemeyi sürdürüyoruz” denildi.

Deutsche Bank’tan TL yorumu

Deutsche Bank, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 500 baz puanlık faiz artışının ardından yeniden TL uzun pozisyonuna girme konusunda güvenli hissettiklerini belirtti. Deutsche Bank’tan Oliver Harvey, Christian Wietoska ve Yiğit Onay’ın hazırladığı 21 Mart tarihli raporda Türk lirasında uzun pozisyona yeniden güven duyulduğu belirtildi.

Raporda bankanın 10 gün önce, TCMB rezervlerinde yaşanan baskı dolayısıyla yaklaşan seçim ve enflasyonda yukarı yönlü sürpriz yaşanan bir ortamda uzun vadeli Türk lirası carry trade pozisyonlarında kâr alımı yaptığı, ancak TCMB’nin 500 baz puanlık faiz artışının ardından uzun pozisyonlara yeniden girme konusunda artan bir şekilde güven duyduğu belirtildi.

Yapılan son faiz artışının rezervler üzerindeki baskıları gevşeteceğini öngören banka Türkiye’nin dezenflasyon hedeflerinin gitgide daha gerçekçi göründüğüne vurgu yaptı. Bankanın raporunda cari dengenin daha iyi bir görünümde olduğu da ifade edildi.

Banka uzun vadeli TL pozisyonlarına yeniden girmek için daha güvenli olduğunu belirtse de seçimlerden sonra politik ekonomi tarafındaki risklerle ilgili de teyakkuzda kaldığını ifade etti. Türk lirasında yeniden iyimser tarafa geçtiğini açıklayan banka önümüzdeki aylarda toplam getiride önemli bir performans olabileceğini, içsel getirinin yüzde 10’a varabileceğini öngördü.

Fatih Karahan başkanlığında toplanan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizini yüzde 50 düzeyine yükseltti. Banka, şubat ayında politika faizini yüzde 45’te sabit tutmuştu.

Merkez Bankası’nın (TCMB) uzun süre faizlerin yüksek tutulacağına dair mesajlarına rağmen piyasada yıl sonuna doğru faiz indirimlerine başlanacağı beklentisi var. Politika faizinin yıl sonunda yüzde 37,5 seviyesinde olması bekleniyor. Merkez Bankası’nın (TCMB) düzenlediği ankete katılan ekonomistlerin yıl sonu politika faizi beklentilerinin medyanı ise yüzde 36,25 oldu.

Paylaşın

Goldman Sachs’tan Merkez Bankası İçin İddialı Faiz Tahmini

ABD merkezli çok uluslu yatırım bankası Goldman Sachs, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 2024 yılı sonuna kadar faizi yüzde 25’e indireceği tahmininde bulundu.

Goldman Sachs, 2024 yılında yılsonu enflasyonunun yüzde 42,6 olan konsensüsün oldukça altında, yüzde 30 seviyesinde gerçekleşeceğini öngördüklerini belirterek, “Enflasyonun piyasaların fiyatladığından daha hızlı düşmesiyle birlikte, mevcut piyasa fiyatlamasının aksine, gevşeme döngüsüne yıl ortasında başlamanın prematüre olmayacağını düşünüyoruz” değerlendirmesini yaptı.

Goldman Sachs ekonomistleri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) keskin bir hamle ile parasal genişlemeye geçiş yapabileceğini ve faiz oranlarının yıl sonuna kadar 20 puan düşebileceğini tahmin etti.

Goldman Sachs ekonomistleri Clemens Grafe ve Başak Edizgil tarafından hazırlanan rapora göre, enflasyonun üçüncü çeyrekten itibaren hızlı bir şekilde düşmesiyle, TCMB politika faizini yüzde 45’den yüzde 25’e düşürecek. Bu oran Bloomberg tarafından derlenen tahminler arasındaki en düşük tahmin olarak öne çıktı.

Grafe ve Edizgil tarafından yazılan raporda” Enflasyonun piyasaların fiyatladığından daha hızlı düşmesiyle birlikte, mevcut piyasa fiyatlamasının aksine, gevşeme döngüsüne yıl ortasında başlamanın erken olmayacağını düşünüyoruz” değerlendirmesi yapıldı.

Merkez Bankası (TCMB) faizi yüzde 45’e çıkardı

Resmi verilere göre yüzde 64,8 ile dünyadaki en yüksek enflasyona sahip ülkelerinden biri olan Türkiye’de, AK Parti iktidarının enflasyonla mücadele amacıyla Haziran ayında başlattığı faiz artırımı sürecinde ara döneme girildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 2024 yılının ilk Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, politika faizini beklentilere paralel olarak, 250 baz puan artırarak yüzde 45’e çıkardı. Faiz kararı sonrasında açıklanan metinde enflasyonla mücadele için “gerekli parasal sıkılık düzeyine ulaşıldığı ve bu düzeyin gerektiği müddetçe sürdürüleceği” mesajı verildi.

Merkez Bankası, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın zaferle çıktığı 28 Mayıs genel seçimlerinin ardından geçen son sekiz ayda, toplamda 36,5 puanlık faiz artışı gerçekleştirmiş oldu.

Böylelikle Erdoğan’ın seçim öncesinde uyguladığı “faiz düşerse enflasyon da düşer” söylemi ile yüzde 8,5’e kadar düşen TCMB’nin uyguladığı politika faizi yüzde 45’e yükseltilmiş oldu. Faiz kararının ardından dolar ve euro kurundaki artış sürdü. Dolar kuru 30,3 TL’ye kadar çıkarken, Euro kuru 33 TL seviyesine dayandı.

Öte yandan, TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan ve ailesi hakkında medyada yer alan iddialar da oldukça tartışıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise iddialarla ilgili ilk kez dün konuştu. Erdoğan, partisinin Ankara ilçe belediye başkan adaylarının duyurulduğu toplantıda yaptığı konuşmada Erkan’a sahip çıktı.

Konuşmasında “Merkez Bankası rezervleri artıyor, harekete geçiyorlar” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

“Akla ziyan dedikodularla ekonomide bin bir güçlükle temin ettiğimiz güven ve istikrar iklimini bozacak kampanyalar yürütüyorlar. Tüm umutlarını ülkemizin tökezlemesine bağlayanları, daha önce olduğu gibi yine hüsrana uğratmakta kararlıyız. Dedikodular üzerinden bir bardak suda fırtına koparmaya çalışan fitne tüccarlarını kesinlikle umursamıyoruz.”

Paylaşın

Merkez Bankası, Faiz Artışını Hangi Seviyede Tamamlayacak?

ABD merkezli yatırım bankası Goldman Sachs, Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizini aralık ayındaki toplantıda 250 baz puan yükselteceğini ve faiz artırımı döngüsünü yüzde 42,50’de tamamlayacağını öngördü.

Son toplantısında, politika faizini beklentilerin üzerinde 500 baz puan yükselten Merkez Bankası (TCMB), “parasal sıkılaştırma hızının yavaşlatılacağı” ve sıkılaştırma adımlarının “kısa bir zaman diliminde tamamlanacağı” mesajı vermişti.

Goldman Sachs, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizini beklentilerin üzerinde 500 baz puan yükseltmesinin ardından, 250 baz puan daha artışla politika faizini yüzde 42,50’ye yükseltmesini ve sıkılaşma adımlarının tamamlanmasını beklediğini açıkladı.

BloombergHT’nin aktardığına göre, daha önce tahminini yüzde 40 olarak belirleyen banka, Merkez Bankası (TCMB) kararının beklenenden daha fazla parasal sıkılaştırmaya işaret ettiğini belirtti.

Bankanın açıklamasında “Bankanın politika faizini Aralık’taki toplantıda 250 baz puan yükselteceğini ve faiz artırımı döngüsünü yüzde 42,50’de tamamlayacağını bekliyoruz” denildi.

Merkez Bankası (TCMB), “parasal sıkılaştırma hızının yavaşlatılacağı” ve sıkılaştırma adımlarının “kısa bir zaman diliminde tamamlanacağı” mesajı vermişti.

Karar ile yayımlanan açıklamada, “Kurul, dezenflasyonun tesisi için gerekli parasal sıkılık düzeyine önemli ölçüde yaklaşıldığını değerlendirmiştir. Bu çerçevede, parasal sıkılaştırma hızı yavaşlatılacak ve sıkılaştırma adımları kısa bir zaman diliminde tamamlanacaktır. Fiyat istikrarının kalıcı tesisi için gerekli parasal sıkılığın ise gerektiği müddetçe sürdürüleceği değerlendirilmiştir.” denilmişti.

Metinde, “Kurul, faiz kararlarının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek miktarsal sıkılaştırma kararları almayı sürdürecektir” ifadeleri yer almıştı.

Paylaşın

Goldman Sachs, Türkiye İçin 2023 Yılı Cari Açık Beklentisini Düşürdü

ABD merkezli çokuluslu yatırım bankası Goldman Sachs, Türkiye için 2023 cari açık/GSYH tahminini yüzde 4,8’den yüzde 4,1’e çekti. 2024 yılı için ise banka piyasa beklentisinin altında olan yüzde 1,8’lik beklenti içinde olduğunu belirtti.

Goldman Sachs, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan veriler cari dengede iyileşmeye işaret etmişti.

BloombergHT’de yer alan habere göre; Türkiye ekonomisinde iki yılın en yüksek aylık cari fazlası kaydedilirken, Goldman Sachs da cari açığa ilişkin beklentilerini değiştirdi.

Türkiye’de cari açığın artık risk oluşturmadığını belirten Goldman Sachs, açığın daha sürdürülebilir seviyelere doğru ilerlediğine işaret etti.

Banka 2023 cari açık/GSYH tahminini yüzde 4,8’den yüzde 4,1’e çekti. 2024 yılı için ise banka piyasa beklentisinin altında olan yüzde 1,8’lik beklenti içinde olduğunu belirtti.

Goldman Sachs değerlendirmesinde söz konusu öngörülerin önemli ölçüde yükselen faiz oranlarının bir sonucu olarak daha büyük faiz oranı ödemelerini yansıtan” birincil gelir açığının genişlemesini içerdiğini de ifade etti.

Banka tahvillere önümüzdeki dönemde girişler yaşanmasını öngörüyor.

Banka değerlendirmesinde “Cari işlemler hesabının artık bir risk oluşturmayacağını düşünüyoruz çünkü hem ileriye dönük olarak iyileşmeye devam etmesini bekliyoruz hem de faizlerdeki artışın bunu karşılamak için yeterli fonlamayı çekeceğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Pazartesi günü Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan veriler cari dengede iyileşmeye işaret etmişti.

Türkiye’de cari denge Eylül ayında dış ticaret açığındaki daralmanın desteğiyle 2021’den bu yana ikinci kez fazla verdi.

Cari denge Eylül’de 1,4 milyar dolarlık Bloomberg anketi beklentisinin üzerinde, 1,88 milyar dolar fazla verdi. Ağustos ayında açıklanan 619 milyon dolarlık açık 357 milyon dolar açık olarak revize edildi. Yıllıklandırılmış cari açık Eylül ayında 51,7 milyar dolar oldu. Ağustos’ta yıllıklandırılmış açık 57 milyar dolar seviyesinde açıklanmıştı.

Ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı Eylülde 3,66 milyar dolar ile Ağustos’ta kaydedilen 7,1 milyar dolarlık açığa göre önemli ölçüde geriledi.

Paylaşın

Goldman Sachs, Merkez Bankası’nın Faiz İndirimine Başlayacağı Tarihi Verdi

ABD merkezli çokuluslu yatırım bankası Goldman Sachs, 2024 görünüm raporunda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na (TCMB) ilişkin tahminlerini paylaştı. Raporda, TCMB’nin bu yıl faiz artırımlarına devam edeceği ve politika faizinin yüzde 40’a kadar yükseleceği öngörüldü.

Goldman Sachs, 2024 yılının 3. çeyreğinde faiz indirimlerinin başlayacağı, yıl sonunda faizin yüzde 40’tan yüzde 25’e gerileyeceği tahminine yer verdi. Yıl sonunda enflasyonun da yüzde 35’e gerileyeceği öngörüldü.

Merkez Bankası (TCMB) son toplantısında politika faizini 500 baz puanlık artışla yüzde 30’dan yüzde 35’e yükseltmiş ve faiz artırım döngüsünün süreceği mesajını vermişti.

Bankacılık sistemindeki likidite fazlası ortadan kaldırıldı

Öte yandan Merkez Bankası’nın (TCMB) zorunlu karşılıklarla ilgili uygulamasının devreye girmesinin ardından sistemdeki likidite fazlası çekildi. TCMB verilerine göre 10 Kasım itibariyle net fonlama 75,6 milyar TL ile pozitife döndü. Verilere göre Ekim sonu itibariyle sistemdeki likidite fazlası 228,6 milyar TL seviyesindeydi.

Kasım başında açıklanan önlemlerle TCMB kur korumalı mevduatlarda zorunlu karşılık oranlarını artırırken, yabancı para mevduatta TL cinsi ilave karşılık uygulaması getirmişti. Söz konusu önlemlerle sistemden 350 milyar TL çekilmesi öngörülüyordu.

Bankacılık sisteminde likidite çekilirken TCMB taraflı Döviz karşılığı TL swap piyasasında yabancı para swap stoku 55,7 milyar dolar oldu. Altın karşılığı TL swap piyasasında ise swap stoku 3,2 milyar dolar olarak kaydedildi.

Döviz depo stoku ise 290 milyon dolar oldu. Gün sonu toplam swap pozisyonu ise döviz depolar dahil 58,9 milyar dolar olarak gerçekleşerek yeni tarihi zirveye işaret etti.

Paylaşın

Goldman Sachs’tan Dikkat Çeken Dolar Kuru Tahmini

Goldman Sachs’ın “Türkiye yeniden oyuna dahil oluyor” başlıklı raporunda, vadeli işlem kontratlarının Dolar/TL ‘nin üç ay sonra 30, altı ay sonra 33 seviyesinde işlem göreceğini fiyatladığına dikkat çekildi.

Goldman Sachs raporda ayrıca, üç ay sonra dolar/TL’nin 28 ve altı ay sonra 29 seviyelerinde olacağı tahmininde bulundu.

BlombergHT’de yer alan habere göre; Goldman Sachs, reel faizlerin yıl sonu itibarıyla pozitif bölgeye geçebileceğini, TL carry trade işlemlerinin de uzun yıllar sonra yeniden mümkün olabileceğini öngördü.

Goldman Sachs, 27 Eylül tarihli “Türkiye yeniden oyuna dahil oluyor” başlıklı raporda risklerin devam etmesine rağmen ülkede “önceki yılların aksine pozitif reel faiz stratejisine yönelik söylem ve destek” olduğuna dikkat çekildi.

Ekonomi yönetiminin yeniden pozitif reel faiz vermeye yönelik kararlılık gösterdiğine dikkat çekilen raporda bu sürecin “Vadeli (forward) fiyatlamalarda beklenen TL değer kaybının üzerinde getiri sağlamanın mümkün olabileceğini ve dolayısıyla TL’de carry trade’in yeniden mümkün” olabileceğini gösterdiği belirtildi.

Raporda, “Yüzde 40 ya da üzerinde bir politika faizi yıl sonu itibarıyla beklenen enflasyona göre pozitif reel faiz verilmeye başlanacağı anlamına geliyor” denildi.

Türkiye carry trade de dahil olmak üzere yabancı yatırımcılardan son yıllarda neredeyse hiç ilgi görmüyordu. Mayıs ayındaki genel seçimler ardından ise bu durum yavaş da olsa değişmeye başladı.

Raporda, vadeli işlem kontratlarının Dolar/TL ‘nin üç ay sonra 30, altı ay sonra 33 seviyesinde işlem göreceğini fiyatladığına dikkat çekildi. Goldman Sachs üç ay sonra dolar/TL’nin 28 ve altı ay sonra 29 seviyelerinde olacağı tahmininde bulundu.

Paylaşın

Goldman Sachs’ın Türkiye İçin Yıl Sonu Enflasyon Beklentisi: Yüzde 70

ABD merkezli çok uluslu yatırım bankası Goldman Sachs, Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizini yüzde 30’a çekmesinin ardından yayınladığı raporda, “Yüzde 40 nihai faiz tahminimize yönelik yukarı yönlü riskler var. Enflasyonu yıl sonunda yüzde 70 bekliyoruz” ifadelerine yer verdi.

Bankanın ekonomistleri Clemens Grafe ve Başak Edizgil tarafından kaleme alınan raporda Merkez Bankası’nın (TCMB) bir haftalık repo faizinin ‘enflasyonu hedeflemede daha önemli bir enstrüman haline geldiği’ belirtildi.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) bir haftalık repo faizini 500 baz puanlık artışla yüzde 25’ten yüzde 30’a yükseltmişti.

MB açıklamasında aylık enflasyon ana eğiliminde düşüşün başlayacağının değerlendirildiği belirtildi. Açıklamada, “Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir” denmişti.

Tüketici enflasyonunun yüzde 60’a yaklaşması ve yılın geri kalanında yüksek seyretmesinin beklenmesiyle birlikte MB sıkılaştırmanın dozunu artırmış ve geçen ay 750 baz puanlık bir faiz artırımı gerçekleştirmişti. Son artışla birlikte Hafize Gaye Erkan yönetiminde MB toplam 2 bin 150 baz puan faiz artırmış oldu.

Goldman Sachs analizi

ABD merkezli çok uluslu yatırım bankası Goldman Sachs, MB’nin 500 baz puanlık faiz artışının ardından yayınladığı değerlendirmede, “Yüzde 40 nihai faiz tahminimize yönelik yukarı yönlü riskler var. Enflasyonu yıl sonunda yüzde 70 bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Bankanın ekonomistleri Clemens Grafe ve Başak Edizgil tarafından kaleme alınan raporda MB bir haftalık repo faizinin ‘enflasyonu hedeflemede daha önemli bir enstrüman haline geldiği’ belirtildi. Goldman MB’den yılın geri kalanında ‘somut faiz artışları yapmaya devam etmesini’ bekliyor.

Paylaşın

Goldman Sachs, Türkiye Tahminlerini Revize Etti: Faiz Yüzde 40’a Çıkabilir

Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanlığı’na atanmasının geleneksel para politikalarına dönüşün bir işareti olarak yorumlanırken, ABD merkezli yatırım bankası Goldman Sachs da Türkiye’ye ilişkin tahminlerini revize etti.

Goldman Sachs, Mehmet Şimşek’in Maliye Bakanı, Hafize Gaye Erkan’ın da Merkez Bankası Başkanı olarak atanmasının yeni yönetimde para ve mali ayarlamalara ihtiyaç duyulduğu anlayışının yaygın olduğuna işaret ettiğini belirtti.

Türkiye’ye ilişkin bir dizi tahminini revize eden banka, ekonominin istikrara kavuşturulmasının “döviz kurunda büyük ve süreksiz bir ayarlama gerektireceğini” kaydetti.

Bankanın ekonomistlerinden Clemens Grafe, müşterilerine gönderdiği bir bilgi notunda, her ne kadar bu aşamada para politikasının çerçevesi bilinmese de, “tamamen ortodoks politika yapıcılığın” döviz kurunun önceden ayarlanmasına izin vereceğini ve repo faizini ekonomideki faiz oranlarını sabitleyecek bir seviyeye yükselteceğini yazdı.

“Bize göre bu durum, ortodoks bir politika yapıcının faiz oranlarını mevduat faizlerinin mevcut seviyesi olan yüzde 40’a yükselteceğini göstermektedir.” diyen Grafe, döviz kuru ve enflasyon beklentisi istikrara kavuşmasının ardından, yıl sonunda faiz oranları hızla, büyük ihtimalle yüzde 25 civarına düşürülebileceğini de ifade etti.

Banka, ayrıca Türkiye’nin daha önce yüzde 2,9 olarak belirlediği yıllık gayrisafi milli hasıla tahminin yüzde 2,3’e düşürdü.

Dolar/TL beklentisi 28 seviyesinde

Öte yandan ABD merkezli yatırım bankası Morgan Stanley, Türk ekonomisine ilişkin bir raporunda, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıklamaları doğrultusunda Türk lirasında değer kaybı ve yüksek faiz oranlarıyla daha konvansiyonel politikalar beklediğini bildirdi.

Morgan Stanley, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizini haziran ayında yüzde 20, ağustos ayında ise yüzde 25’e yükselteceği tahminini paylaştı.

Raporda Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanlığı’na atanmasının geleneksel para politikasına dönüşün bir işareti olduğu belirtildi. Seçimlerin ardından Türk lirasında değer kaybı ve finansal koşullarda sıkılaşma beklediğini belirten kurum ekonomistleri, para biriminde sert değer kaybı beklemediklerini, dolar/TL’ye ilişkin yıl sonu tahminlerinin 28 civarında olduğunu ifade etti.

Merkez Bankası’ndan 2 yıldan uzun süre sonra ilk kez bu ay faiz artışı beklediklerini açıklayan kurum ekonomistleri, şu ifadeleri kullandı:

“Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanlığı’na atanmasının ve TCMB yönetiminde beklenen değişikliklerin yapılmasının ardından politika faizinde normalleşme bekliyoruz.

Para politikasında kademeli bir normalleşmenin tercih edileceğini düşünüyoruz. 22 Haziran’da gerçekleşecek toplantıda politika faizinin yüzde 8,5’ten yüzde 20’ye yükselmesini, Ağustos ayında da yüzde 25’e çıkabileceğini öngörüyoruz.”

Paylaşın